Jump to content

Nasil birini sevebilirim ki?


Recommended Posts

Mesela bana 19 yasindan sonra oturdu sanirim. Seksi s.kmek, becermek gibi gormemeye basladim.

Seks tabi zevklidir de onu neden dedin anlamadim? Biz ondan konusmuyoruz ki :)

Hălă tam olarak cinsel olgunluktan neyi kastettiğinizi anlamadım.

Dostum herhangi birine kendinizi meyilli hissediyorsanız, bu karşı cins yahut hemcinsiniz de olabilir, demek ki o kişinin görsel olarak bir yerini beğendiğiniz muhakkak. Bu hissi sürekli olarak yoğun bir şekilde hissediyorsanız, buna pekala sevgi diyebilirsiniz.

Ama şu bir gerçek ki, sevgi seks olmadan olmaz. Seks ise zevksiz hiç olmaz.

Uzun süren mutlu ilişkinin temelinde cinsel birleşmede her iki tarafında hoşnut olması yatar, bence.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 59
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Seks olmadan olmaz tabi. Seks, kizi asagilamak degil, sevgiyle yapilan bir aktivitedir. Eglencedir. Seksten sonra gidip arkadaslarina su kiza soyle caktim boyle caktim demek, bana gore karaktersizliktir, seksi abartmaktir. Seks, ciftlerin birlikte yaptigi, sevismeden sonra cinsel birlesmeyi kapsayan bir zevk araci. Bu kadar basit.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Seks olmadan olmaz tabi. Seks, kizi asagilamak degil, sevgiyle yapilan bir aktivitedir. Eglencedir. Seksten sonra gidip arkadaslarina su kiza soyle caktim boyle caktim demek, bana gore karaktersizliktir, seksi abartmaktir. Seks, ciftlerin birlikte yaptigi, sevismeden sonra cinsel birlesmeyi kapsayan bir zevk araci. Bu kadar basit.

Tüm canlı türleri de bunu böyle yapıyor zaten.

:)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nietsche nin bir sozu var. 'sevdiginiz insanlari dusunuyorsunuz ama daha derine inin, sonunda sevdiginizin onlar olmadigini goreceksiniz. Siz bu sevginin icinizde yarattigi duygulari seviyorsunuz' bu soz de dedigine benzer nitelikte. Evet her insan, karsisindaki kisiyi degil, kendisinde yarattigi duygulari sever. Bu maalesef boyledir :(

Ama bu boyle diye de hayatimiz boyunca mutsuz olacagiz, kimseyi gercekten sevemeyecegiz diye yakinmamiz bize birsey kazandirmaz. Bosver bunu dusunmemeye calis. Ya da dedigim gibi dusuneceksen de bunu kabul et. Hayatinda bircok anlam olsun sadece asik olmayi veya birini sevmeyi yasaminin en buyuk ablami yapma. Evet zor biliyorum. Fakat ben inaniyorum ki birlikte olmaktan mutlu olacagin kisi cikacaktir karsina. Ve zaman gectikce birbirinizi seveceksinizdir. Belki sadece o kisiyi o oldugu icin seversin bigun. Bunu insan kolay kolay aşamaz. Ama aşacagini temenni ediyorum. Saglicakla kal:)

Yalan. Nietzsche'nin çıkarımı da yalan, senin sözlerin de. Kendi materyalist yaklaşımlarınızla aşkı tanımlamaya kalkıyorsunuz. Aşk da, sevgi de, diğer tüm hisler de sizin sandığınız gibi şeyler değillerdir. Hormonal da değildirler. Kendinizi basit açıklamalarla kandırmaya çalışmayın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalan. Nietzsche'nin çıkarımı da yalan, senin sözlerin de. Kendi materyalist yaklaşımlarınızla aşkı tanımlamaya kalkıyorsunuz. Aşk da, sevgi de, diğer tüm hisler de sizin sandığınız gibi şeyler değillerdir. Hormonal da değildirler. Kendinizi basit açıklamalarla kandırmaya çalışmayın.

'Yalaaaan soyluyorsunuz. Hepiniz yalancisinizzz' demek hic birseyi cozmez. Ayrica yalan nedir ? yanlis analiz ediyorsun desen anlarim ama bu sekilde ne yapmaya calisiyorsun. Benim dedigime katiliyor ama kabul edemedigin icin mi yalan diyorsun. Eger oyle degilse,nietcshe nin sozlerini de cok cabuk curutebiliyorsan senden bu konu uzerine derin bir analiz bekliyorum. Ne kadar filozofsun goster bakalim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Seksuel seleksiyonla ilgili yazilar okudum biraz. Sonra anibal'in kadinlar hakkinda evrimsel aciklamalari vs.

Resmen yikildim yahu. Kizlar icin olup bitecek biri degilim aslinda, ama insan ilerisi icin en azindan bir hayat arkadasi istiyor. Onunda boyle, aslinda aradiginin farkli olmasi, dusuncelerinin altinda aslinda baska sebepler olmasi beni gercekten yikti.

Ornegin kadinlar evrimsel sureclerden farkli sekilde gecseydi, su an esleri farkli olacakti.

Ayni sekilde erkekler mesela. Ben simdi bir kadinin kalcasina bakarken "hmm, bunun kalcalari genis, beli ince, cocugu kolay dogurabilir" demiyorum. Ama dusundugumuz bu. Yani etkilenmemizin altinda baska sebepler yatiyor.

Simdi durum boyleyken, insan nasil birini sevebilir ki gercekten?

Hem de ölesiye sevebilir. Kendi bencilliğimiz için sevdiğimizi ve sevilmek istediğimizi bilmek bu duyguları hissetmeyi engellemiyor. Dilediğin kadar analiz et, nedenleri en acımasız şekilde bil, bir şey değişmez. Sadece biliyor olursun.

Bu gerçekleri yıllardır bilen kadınlar ve adamlar delice aşık oldu, sevişti, güvendi, sarsılarak orgazma ulaştı, aşk acısı çekti, çocuklar yaptı vs vs...

Ve gerçekleri biliyor olmak bütün bu yaşanan şahane duyguların etkisini bir gram bile azaltmadı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Miss 69" başlığı altında, bir Alman filmi var.

60 yaşıdaki bir kadın, çocuk doğurmak istiyor; ve gelişmiş tıptan, yararlanmak istiyor.

Diğer yanda, yine 60 yaşında, sübyâncı tipli bir erkek var. Bu erkek de, 26 yaşındaki çalışanı ile, özgür ilişki yaşıyor; buna da, "aşk" diyor; öyle olduğunu da sanıyor.

Uzun gelişmelerin ardında, sübyâncı herif, gerçelerle yüzleşiyor. Ve kendi yaşındaki, çocuk sâhibi olmak isteyen kadına karşı, dahâ gelişkin duygular gözlemliyor kendinde.

Ve sonunda, 26 yaşındaki bir körpeden edinemeyeceği, sınırsız sezileri tadıyor!

Aşkı, bedenle sınırlarsanız, ömrünüzü, boşa tüketirsiniz!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hem de ölesiye sevebilir. Kendi bencilliğimiz için sevdiğimizi ve sevilmek istediğimizi bilmek bu duyguları hissetmeyi engellemiyor. Dilediğin kadar analiz et, nedenleri en acımasız şekilde bil, bir şey değişmez. Sadece biliyor olursun.

Bu gerçekleri yıllardır bilen kadınlar ve adamlar delice aşık oldu, sevişti, güvendi, sarsılarak orgazma ulaştı, aşk acısı çekti, çocuklar yaptı vs vs...

Ve gerçekleri biliyor olmak bütün bu yaşanan şahane duyguların etkisini bir gram bile azaltmadı.

Benim demek istedigim su. Biri beni seviyor, benim icin herseyi yapiyor diyelim. Ama ben bunu yapmasinin altinda, sadece kendini mutlu etme amaci oldugunu biliyorum. Beni mutlu ederken kendi mutlu oluyor vs.
Bu durumda, onun gozlerine bakarken nasil kendimden gecebilirim ki? Nasil beni gercekten sevdigini dusunurum? Iste, ben bunu soruyorum.
Link to post
Sitelerde Paylaş
Benim demek istedigim su. Biri beni seviyor, benim icin herseyi yapiyor diyelim. Ama ben bunu yapmasinin altinda, sadece kendini mutlu etme amaci oldugunu biliyorum. Beni mutlu ederken kendi mutlu oluyor vs.
Bu durumda, onun gozlerine bakarken nasil kendimden gecebilirim ki? Nasil beni gercekten sevdigini dusunurum? Iste, ben bunu soruyorum.

Tamam işte, aşık olunca bütün bunları düşünmüyorsun, bilgi olarak beynini bir köşesinde duruyor olması da kendinden geçmene engel olmuyor.

Aynı şey anne-çocuk ilişkisi için de geçerli mesela. Evrimsel olarak anne ve bebeğin bağlılık geliştirmek için ortaya çıkardığı mekanizmalar o kadar çıkar üzerine kurulu ki, bunu bilmek bebeği herkesten ve her şeyden çok sevip korumayı engelliyor değil.

Böyle bakarsak hepimizin gidip kendini imha etmesi lazım çünkü hayatta olmamızın tek nedeni ebeveynlerimizin genlerine yenik düşüp bizi yapmış olması.

Duygularla barışıp güzel olanların tadını çıkarmak en akıllıcası. Hoş, istemesen de onları yaşıyorsun zaten.

Aşık olunca görürsün diyeyim bari; ne diyeyim?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamam işte, aşık olunca bütün bunları düşünmüyorsun, bilgi olarak beynini bir köşesinde duruyor olması da kendinden geçmene engel olmuyor.

Aynı şey anne-çocuk ilişkisi için de geçerli mesela. Evrimsel olarak anne ve bebeğin bağlılık geliştirmek için ortaya çıkardığı mekanizmalar o kadar çıkar üzerine kurulu ki, bunu bilmek bebeği herkesten ve her şeyden çok sevip korumayı engelliyor değil.

Böyle bakarsak hepimizin gidip kendini imha etmesi lazım çünkü hayatta olmamızın tek nedeni ebeveynlerimizin genlerine yenik düşüp bizi yapmış olması.

Duygularla barışıp güzel olanların tadını çıkarmak en akıllıcası. Hoş, istemesen de onları yaşıyorsun zaten.

Aşık olunca görürsün diyeyim bari; ne diyeyim?

Zaten dedigine katiliyorum ben. Hatta senden once de yazmistim, asik olabilecegimi. Ama bunlari bilmek insani uzuyor. Hatta asik olmustum da. Bunlari da biliyordum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunları bilmek seni neden üzüyor?

Beni hiç üzmedi, bilakis çok enteresan ve heyecan verici buldum.

Nasil uzmuyor seni, anlamiyorum. Dusunsene, biri sana asik oluyor, ama tek istedigi o duygulari yasamak. Cok bencilce ve kaypakca. Ama gorunuste seni seviyor tabiki. Senin icin olur, degil mi?
Nasil uzmuyor, hala anlamiyorum yahu. Birine desen ki seni seviyorum cunku sen beni mutlu ediyorsun, yoksa seni neden seveyim? Senin hakkinda ne dusunurdu sence?
Link to post
Sitelerde Paylaş

Birine desen ki seni seviyorum cunku sen beni mutlu ediyorsun..

Zaten kizlar hep bunu demiyor mu? " beni cok mitli ediyisin maamuut" ya da cumlenin diger bi yandan yemisi: "seninleyken cok mutluyumm maaamut " . kizlar kesinlikle erkeklerden daha cok bencil bi konuda. Erkeklere derler gozunuz disarda hep baska kizlarda, ya da hep kendini dusunuyosun flan. Ama aslinda kizlar daha beter.

Evet ama bu herkes icin gecerli oyuzden senin icin de gecerli olacagi icin bosver takilma bunlara zevk almaya ve hayatina asktan baska daha guzel anlamlar katmaya bak. Hayatta sadece ask yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

'Yalaaaan soyluyorsunuz. Hepiniz yalancisinizzz' demek hic birseyi cozmez. Ayrica yalan nedir yanlis analiz ediyorsun desen anlarim ama bu sekilde ne yapmaya calisiyorsun. Benim dedigime katiliyor ama kabul edemedigin icin mi yalan diyorsun. Eger oyle degilse,nietcshe nin sozlerini de cok cabuk curutebiliyorsan senden bu konu uzerine derin bir analiz bekliyorum. Ne kadar filozofsun goster bakalim.

Hepiniz kendinizi sahte bir paradigmaya bağlamış yalancılarsınız. Bir şeyin salt materyalist yorumuna inanmak, en basit tabiriyle gerçekliğin bozuk idrakidir. Felsefî olarak da, kuantum mekaniğine dayalı olarak da, analitik felsefeye göre de, postmodernizme göre de bu fizyolojik reaksiyon saptamanız yanlış. Yalan söylüyorsunuz evet çünkü fenomenleri gözlemlenen bazı verilerin yorumlarına göre yorumluyorsunuz. Ruh kavramına inanmıyorsunuz belki ama bugün ruh kavramı halen çürütülememiş bir kavram. Siz ne diyorsunuz? Kendinizi maddenin kölesi ya da robot mu sanıyorsunuz? İnsan başlıbaşına ontolojik bir fenomendir halen; nöroloji, psikoloji, sosyoloji, mantık ve fizik bilimleri insanı hâlâ tam anlamıyla tanımlayamıyor. Kendi alanlarında insanın rolü sürekli değişiyor. Çünkü insan varoluşsal bazda salt evrimsel bir hayvan değil. Kendi içinde evrimi süren bir evrim geçiren organizma (maddesel olarak) ve bilinç seviyesi sabitlerle açıklanamıyor. Siz kendi perspektifinizi mutlak gerçek olarak veriyorsunuz ama bu yanlış. Zira bu doğru olsaydı aşk pragmatik bir olguya dönüşür ve bu da komplike sosyal biçimlere girmez, standartlaşıp biyomlar içinde erir giderdi. Hatta bu yüzden sizin gibi bireyler baskın olur ve bu da popülasyonu etkileyip büyük ölçüde azaltırdı. Ama aşk, maddesel değildir. Maddenin kendisinden ve tekil gerçekliğinden şüphe ediliyor artık, hızla çağ değiştiriyoruz. Bu çağda ancak sahte bilimciler hisleri maddeye indirgerler. Zaten maddesel reaksiyonlar hisleri değil, sıvıları ve az miktarda katıları taşırlar insan vücudunda. Yani yine ben haklıyım. Dediklerine katılmıyorum ve pek çok sebepten ötürü şüphe ediyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hepiniz kendinizi sahte bir paradigmaya bağlamış yalancılarsınız. Bir şeyin salt materyalist yorumuna inanmak, en basit tabiriyle gerçekliğin bozuk idrakidir. Felsefî olarak da, kuantum mekaniğine dayalı olarak da, analitik felsefeye göre de, postmodernizme göre de bu fizyolojik reaksiyon saptamanız yanlış. Yalan söylüyorsunuz evet çünkü fenomenleri gözlemlenen bazı verilerin yorumlarına göre yorumluyorsunuz. Ruh kavramına inanmıyorsunuz belki ama bugün ruh kavramı halen çürütülememiş bir kavram. Siz ne diyorsunuz? Kendinizi maddenin kölesi ya da robot mu sanıyorsunuz? İnsan başlıbaşına ontolojik bir fenomendir halen; nöroloji, psikoloji, sosyoloji, mantık ve fizik bilimleri insanı hâlâ tam anlamıyla tanımlayamıyor. Kendi alanlarında insanın rolü sürekli değişiyor. Çünkü insan varoluşsal bazda salt evrimsel bir hayvan değil. Kendi içinde evrimi süren bir evrim geçiren organizma (maddesel olarak) ve bilinç seviyesi sabitlerle açıklanamıyor. Siz kendi perspektifinizi mutlak gerçek olarak veriyorsunuz ama bu yanlış. Zira bu doğru olsaydı aşk pragmatik bir olguya dönüşür ve bu da komplike sosyal biçimlere girmez, standartlaşıp biyomlar içinde erir giderdi. Hatta bu yüzden sizin gibi bireyler baskın olur ve bu da popülasyonu etkileyip büyük ölçüde azaltırdı. Ama aşk, maddesel değildir. Maddenin kendisinden ve tekil gerçekliğinden şüphe ediliyor artık, hızla çağ değiştiriyoruz. Bu çağda ancak sahte bilimciler hisleri maddeye indirgerler. Zaten maddesel reaksiyonlar hisleri değil, sıvıları ve az miktarda katıları taşırlar insan vücudunda. Yani yine ben haklıyım. Dediklerine katılmıyorum ve pek çok sebepten ötürü şüphe ediyorum.

İnsan çıplak maymundan fazlası değildir, elbetteki senin gördüğün o dümdüz hareket eden aptal robotlara benzemiyor; bu senin robot tanımının dar olmasından kaynaklanır evrimin yanlışlığından değil :D Doğada çok fazla değişken vardır, insan beyniyse bu değişkenleri hesaplayıp en doğru sonuca ulaşıp genlerini hayatta tutmaya çalışır. Hayvanların beyinlerinin karmaşıklığının sebebi şuan tasarladığımız asimo gibi tek fonksiyona odaklanmamış olmalarındandır, psikolojide çok fazla değişken ve değerin aynı anda hesaplanıp çok fazla fonksiyon üretilmesinden ötürü karmaşıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hepiniz kendinizi sahte bir paradigmaya bağlamış yalancılarsınız. Bir şeyin salt materyalist yorumuna inanmak, en basit tabiriyle gerçekliğin bozuk idrakidir. Felsefî olarak da, kuantum mekaniğine dayalı olarak da, analitik felsefeye göre de, postmodernizme göre de bu fizyolojik reaksiyon saptamanız yanlış. Yalan söylüyorsunuz evet çünkü fenomenleri gözlemlenen bazı verilerin yorumlarına göre yorumluyorsunuz. Ruh kavramına inanmıyorsunuz belki ama bugün ruh kavramı halen çürütülememiş bir kavram. Siz ne diyorsunuz? Kendinizi maddenin kölesi ya da robot mu sanıyorsunuz? İnsan başlıbaşına ontolojik bir fenomendir halen; nöroloji, psikoloji, sosyoloji, mantık ve fizik bilimleri insanı hâlâ tam anlamıyla tanımlayamıyor. Kendi alanlarında insanın rolü sürekli değişiyor. Çünkü insan varoluşsal bazda salt evrimsel bir hayvan değil. Kendi içinde evrimi süren bir evrim geçiren organizma (maddesel olarak) ve bilinç seviyesi sabitlerle açıklanamıyor. Siz kendi perspektifinizi mutlak gerçek olarak veriyorsunuz ama bu yanlış. Zira bu doğru olsaydı aşk pragmatik bir olguya dönüşür ve bu da komplike sosyal biçimlere girmez, standartlaşıp biyomlar içinde erir giderdi. Hatta bu yüzden sizin gibi bireyler baskın olur ve bu da popülasyonu etkileyip büyük ölçüde azaltırdı. Ama aşk, maddesel değildir. Maddenin kendisinden ve tekil gerçekliğinden şüphe ediliyor artık, hızla çağ değiştiriyoruz. Bu çağda ancak sahte bilimciler hisleri maddeye indirgerler. Zaten maddesel reaksiyonlar hisleri değil, sıvıları ve az miktarda katıları taşırlar insan vücudunda. Yani yine ben haklıyım. Dediklerine katılmıyorum ve pek çok sebepten ötürü şüphe ediyorum.

Bak sevgili kardesim. Hem, sosyoloji, noroloji vs bilimler insani tam olarak tanimlayabilmis degil diyorsun, hem de, insan salt evrimsel bir hayvan degil diyorsun. Bu ne perhiz bu ne lahana tursusu. Madem varolusumuz tam anlamiyla aciklanamadi neden ozaman salt evrimsel olma ihtimalimiz olmasin ? Beni yargilarken kendin ayni hataya dusuyorsun.

Evet ruh, ask vs gibi seyler daha tam olarak tanimlanamasa bile hormonlarin etkisinin insan fizyolojisi uzerindeki etkileri cok rahat goruyoruz. Sadece fizyolojik de degil. Mesela bir erkege duzenli olarak kadinlik hormonlari daya. Birkac yil sonra sonuc ne olur ? O erkek artik kadinlardan etkilenmez olur. Veya bir lezbiyeni veya gayi dusun. Neden oyle insanlar var. ? O insanlarin hormonlari normal bireyinkiler gibi degil. Hormonlar ve beyindeki sinirler neye ilgi duyup duymicagimiz konusunda cok etken. Bunu bilim flan hic cozememis degil. Hormonlarin etkisini bilim pekala biliyor. Kendine ostrojen asila bir gor istersen. Ozaman da Kizlardan etkilenecek misin bakalim. :) sirf laf kalabaligisin. Onemli olan iyi konusmak degil dogru konusmaktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...