Jump to content

Semazenler neden dönerler?


Recommended Posts

Elvin Azar Süzer ''ana tanrıça şeytan'' kitabında şöyle yazar;

Frigya'da ana tanrıça Kibele'nin rahipleri Galluslar;yere bakarlar,uzun bol etek giyerler,ayinlerinde flüt,davul ve tef aracılığı ile çalınan özel bir müzik eşliğinde kollarını yana açarak(sağ kol yukarı,sol kol aşağı) kendilerinden geçene dek tek yöne doğru dönerlerdi..

Bak sen şu işe :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elvin Azar Süzer ''ana tanrıça şeytan'' kitabında şöyle yazar;

Frigya'da ana tanrıça Kibele'nin rahipleri Galluslar;yere bakarlar,uzun bol etek giyerler,ayinlerinde flüt,davul ve tef aracılığı ile çalınan özel bir müzik eşliğinde kollarını yana açarak(sağ kol yukarı,sol kol aşağı) kendilerinden geçene dek tek yöne doğru dönerlerdi..

Bak sen şu işe :D

alalaalalalaaaa töbe töbeeeee

ne kadar çok benzeyo bizim semazenlerin yaptıklarına ??

kesin semzaenlerden araklamışlardır o putperest frigyalılar ...!!!

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Elvin Azar Süzer ''ana tanrıça şeytan'' kitabında şöyle yazar;

Frigya'da ana tanrıça Kibele'nin rahipleri Galluslar;yere bakarlar,uzun bol etek giyerler,ayinlerinde flüt,davul ve tef aracılığı ile çalınan özel bir müzik eşliğinde kollarını yana açarak(sağ kol yukarı,sol kol aşağı) kendilerinden geçene dek tek yöne doğru dönerlerdi..

Bak sen şu işe :D

Bundan doğal ne olabilir ki ?.

Ne de olsa onlar da Anadoluda hüküm sürmüş bir topluluk. Demek ki bu gelenek zamanımıza kadar gelmeyi başarmış.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

alalaalalalaaaa töbe töbeeeee

ne kadar çok benzeyo bizim semazenlerin yaptıklarına ??

kesin semzaenlerden araklamışlardır o putperest frigyalılar ...!!!

Böyle demek zorundalar..Hatta şunu diyorlar..Onlar da Allah'a inanıyorlar..Müslümanlara göre Adem'den beri herkes bir şekilde Allah'ın kulu :)

Hristiyanlara yöneltilen eleştiriler yüzünden,hristiyanlar geçmişteki ritüellerin/inançların/benzerliklerin birer şeytan işi olduğunu söylerlermiş..Şeytanın insanların kafasını karıştırmak için böyle yaptığını iddia ederlermiş..Buna da ''şeytani taklid'' demişler..

Müslümanlar şeytani taklidi kullanmamışlar ama benzer birşey uydurmuşlar..İnanan herkesin müslüman olduğunu veya tapılan her tanrının Allah'a karşılık geldiğini söylemişler..İnsanların puta taptıklarını ama esasında Allah'a tapmak için putu aracı olarak kullandıklarını iddia etmişler..

Geçmişte ne varsa/yaşanmışsa,bunun gayet doğal olduğunu söylüyorlar ama bunun bir araklama değil de,bir süreç olduğunu iddia ediyorlar..Çakallık bu..

İslam dinine dair herşeyin geçmişte bir karşılığı var..Konuda görüldüğü gibi islamın içindeki mistiklerin bile geçmişte bir karşılığı var..

Bundan doğal ne olabilir ki ?.

Ne de olsa onlar da Anadoluda hüküm sürmüş bir topluluk. Demek ki bu gelenek zamanımıza kadar gelmeyi başarmış.

Tabi ki öyle..Eğer geçmişte bu yapılan ritüeller ortadan tamamen kalksaydı,o zaman ''bir gariplik var bu işte'' derdik..Evet bu gayet doğal ama bu doğallık müslümanların iddia ettiği gibi bir doğallık değil..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Anadolu’da Kibele’yi baş ilahe (ana tanrıça) olarak kabul eden bir topluluğun vecde dayalı bir organizasyon biçimini Frigyalılar döneminde kazandığı sanılmaktadır. Eski metinler Koribantlar denilen Frigyalı Kibele rahiplerinin psişik yeteneklere sahip olduklarını, tılsımlı taşlar kullandıklarını ve kendilerini hadım ettiklerini bildirmektedir. Enerjik etkinliğe sahip olduklarına inanılan bu tılsımlı taşlardan en ünlüsü vaktiyle Pessinus’ta bulunan, Kibele kara-taşı olarak bilinir. Friglerde bereket ve çoğalmanın simgesi olmuştur. Bu inanış daha sonra Yunanlara ve Araplara geçmiştir.

Attis Kybele'nin sevgilisidir. Ancak Kybele'ye verdiği sözü unutarak Pessinus Kralı'nın kızını sever. Onunla evlendikleri gece düğüne Tanrıça Kybele de davet edilir. Ancak Kybele düğüne geldiğinde ve Attis ile karşı karşıya kaldığında Attis ne yapacağını bilemez. Kybele'ye olan sözünü unuttuğu için duyduğu pişmanlıktan ötürü cinsel organını orada keser ve kanlar içinde kıvranmaya başlar. Sevgilisinin böyle acı içinde kıvranmasına daha fazla dayanamayan Kybele Attis'i bir çam ağacına dönüştürerek ona sonsuzluğu bağışlar. Çam ağacının her mevsim yeşil kalmasının sebebi budur.
Pessinus Mabedi'nde Tanrıça Kybele adına her sene düzenlenen şenliklerde de bu tapınakta rahip olmak isteyen erkeklerin hadım edilmesinin ve kesilen cinsel organlarının bir çam ağacı altına gömülmesinin kökeni budur. Bu inanış daha sonra sami ırkında (Arap ve Yahudiler) cinsel organı değil ama ucunu (erkeklerde prepusium, kadınlarda klitoris) kesme şeklinde günümüze kadar devam etmiştir
Kabe etrafında geçmişte yapılan ibadetlerin bir eğlence ve panayır havasında yapılmış olduğuna dair bilgiler bulunmaktadır:
"Nitekim bu dönemde (Cahiliye döneminde) müşrikler, erkek-kadın, açıksaçık el ele tutuşur, Kabe'nin etrafında dolaşırlar ve ıslık çalıp el çırparlardı. Böylece, ibadet ediyoruz diye çalar, oynar, hora te­perler ve yaptıklarını alkışlarlardı. Hz. Peygamber Kabe'ye gelip namaz kılmak ya da Kur'ân okumak istediği zaman, çoğu zaman böyle ayin yapmakta ileri giderler, kendileri de namaz kılıyor ve dua ediyorlarmış gibi gösteri ve gürültü yaparlar, bunu kendileri­ne bir ibadet sayarlardı."
Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç bir soru, bilmek istediğim bir şey, ama ben yeteri kadar araştırıldığına şahit olmadım. Yani, dünyaca bilinen bir tarikatın kurumsallaşmış bir ritüelinin tam olarak nasıl oluştuğunu anlatan bir metin göremedim.

Bir yerde, Mevlana'nın daha ortada tarikat falan yokken, Konya çarşısında kuyumcu Selahaddin'in çekiç tıktıklarıyla orta yerde birden semaya başladığını falan okumuştum. Eğer doğruysa sema, tarikat içinde geliştirilmeden önce de bilinen şey.

En kestirme yoldan Alevilerin semahıyla ilişkilendirdim. Şu açılardan:

- Her ikisi de aynı toplum içinde geliştirilmiş.

- Her ikisinde de bir dergah ritüeli olarak var. Bir zikir, ayin ve trans yöntemi olarak icra ediliyor.

- Her ikisinde de hem kendi ekseninde, hem de belli bir alan içinde dönme hareketi var.

- Eller belli bir şekilde açık tutuluyor, ya da açılıp kapanıyor.

- Bir baba ya da dedenin huzurunda yapılıyor.

- Her ikisi de müzik eşliğinde yapılıyor, şu farklarla: Daha ziyade şehirli ve elit kültüre dayalı, entelektüel yönü gelişmiş bir tarikat olan Mevlevilikte ney, kudüm, rebab gibi çalgılar eşliğinde yapılırken; daha ziyade bir halk tarikatı olan Aleviler'de bağlama (saz) eşliğinde yapılıyor. Mevlevilerin ayinlerinde kullandıkları popüler makam Saba, Alevilerin ise Hüseyni. Her ikisi de Türk müzik sistemine ait makamlardan. Hüseyni makamı, bugün çoğu Anadolu türkülerinin de makamı. Ama Saba makamı halk ezgilerinde pek kullanılmaz. Ağır bir makamdır (Bir örnek: Güle sorma o bilmez aşkı sevdayı isimli şarkı).

- Alevi semahlarının da köken olarak Şaman danslarına benzediği söylenir: Kam denen, kopuz çalan Orta Asya şamanının ayin performanslarına.

- Halk kültürü içerisinde daha pek çok şaman adeti devam edegelmektedir: büyücüler, muskacılar, şifacılar, çaput bağlama, mum yakma, tahtaya vurma, gidenin arkasından su dökme, kurşun döktürme, kırmızı kurdela, yastık altına bıçak koyma gibi adetler.

- Şamanizm müstakil bir inanç (din) olmaktan ziyade bir yöntem olduğu için her dinin içinde var olabilir. Eski Gök Tanrı'cı Türklerde olduğu gibi Müslüman Türklerde de olabilir.

- Antropolojik açıdan soyut dine göre daha gözlemlenebilir özelliklere sahiptir. Bu nedenle beli bir toplumun şaman olduğu gözlem neticesi olarak rahatlıkla söylenebilir. Ama büyük ihtimalle o toplum buna itiraz eder. (Bir NG belgeselinde Müslüman bir Orta Asya cumhuriyetinde yolculuk öncesi üfürükçüye götürülen Batılı belgesel yapımcısı, sağında-solunda bıçak gezdirerek kendini okuyan yaşlı kadın için şaman tabirini kullanıyordu.)

- Semah ve Sema gibi zikir, trans ve ayin yöntemlerinin kurumsal ve tutucu scholarlarca "bidat" olarak nitelendirildiğini de ilave edelim. (Bidat, dinde olmayan, dine sonradan sokulan şey.)

Veriler bunlar. Ben buradan, Sema ve Semah'ın, İslam öncesi gelenekten gelen, Mevlevilik ve Alevilikte farklı biçimlerde oluşmuş ayin yöntemleri olduğu sonucuna ulaştım.

Bu konuda farklı bir bilgi varsa memnuniyetle kabul ederim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

.......

Bu konuda farklı bir bilgi varsa memnuniyetle kabul ederim.

Olmaz mı?

Gareth Knıght'a göre Kibele'nin rahipleri çok azgın homoseksüellermiş..

Aynı coğrafyada yaşayan Mevlana ve takipçilerinin de homoseksüellikle suçlandığı biliniyor..Tesadüf mü acaba :huh:

:D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi bu galluslar ve semazenler dönüyorlar ya ve bende bu insanların homoseksüel olduklarını belirtiyorum ya,işte kafama şu ''dönme'' tabiri takıldı..Nedir bu dönme?Halk arasında kimlere dönme denir?

Benim bildiğim dönme diye toplara,eşcinsellere,homolara,Bülent Ersoy gibilerine denir..Bence bu dönme tabiri semazenler ve daha öncesindeki galluslardan geliyor..

Bunlar homo oldukları için,insanlar da çocuklarının homo olmasını istemediği için ve bunlar da sürekli döndükleri için ''sakın dönme çocuğum'' veya '' dönme'' gibi laflar etmiş olabilirler :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elvin Azar Süzer ''ana tanrıça şeytan'' kitabında şöyle yazar;

Frigya'da ana tanrıça Kibele'nin rahipleri Galluslar;yere bakarlar,uzun bol etek giyerler,ayinlerinde flüt,davul ve tef aracılığı ile çalınan özel bir müzik eşliğinde kollarını yana açarak(sağ kol yukarı,sol kol aşağı) kendilerinden geçene dek tek yöne doğru dönerlerdi..

Bak sen şu işe :D

Allahın rahmeti ve bereketi onların üzerine akarken yanındaki kişilere de nur sıçraması için hızlıca dönerler. Ortam bir anda nurlanır ve rahmetlenir.

Bundan doğal ne olabilir ki ?.

Ne de olsa onlar da Anadoluda hüküm sürmüş bir topluluk. Demek ki bu gelenek zamanımıza kadar gelmeyi başarmış.

......

Mevlanın semazeni hazreti Alide yapmıştır Ashabı Basafadan da yapanlar olmuştur

Peygamberimize Biad edilrken

peygamberimiz biad isterken.. Mübarek elini tutuyorlardı.. peygamberimizde tutan bazı kişilere.. sizi filan zamanda filan yerde parçalıycaklar diyordu

peygamberimizin bu hitabı karşısında o kişi ruhuna gelen tecellide beşeriyeti dayanamıyordu başlıyordu dönmeye.... Mevlana gibi

efendim nazıl olur bak şimdi nasıl olur misal vereyim

bir müzik duyarsın dayanamaz başınla vücudunla ritim yaparsın

işte onlarda öyle yaaa!!

o hitapta ruhuna gelen tecellide bedeni dayanamıyor dönmeye başlıyordu asahabı basafa ve Mevlana gibi

Onu hazreti Muhammedde yapmıştır onu hazreti Alide yapmıştır...

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

........Mevlanın semazeni hazreti Alide yapmıştır Ashabı Basafadan da yapanlar olmuştur

Bu çocukça yorumlarını kendine sakla..Bu dönme meselesini iki araştırmacıyı kaynak göstererek ifşa ettim..Bana itiraz da bulunacaksan,kaynaklarınla gel..

Link to post
Sitelerde Paylaş

o dönüp duranlardan sonra...o işi geliştirdiler....

ali - muhammet - vs. de kim miş ?...al kralını yapıyorlar artık !!!!

Sözleri anladın mı? Bak ne diyor:

Shake that ass for me shake that ass for me

...

There she goes shaking that ass on the floor

Bumping and grinding that pole

The way she is grinding that pole

vs vs

Dünyada müslümanlar kadar ahlaksız, rezil, utanmaz bir grup yoktur, Hiç bir zaman olmamıştır. Olması da mümkün değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sözleri anladın mı? Bak ne diyor:

Shake that ass for me shake that ass for me

...

There she goes shaking that ass on the floor

Bumping and grinding that pole

The way she is grinding that pole

vs vs

Dünyada müslümanlar kadar ahlaksız, rezil, utanmaz bir grup yoktur, Hiç bir zaman olmamıştır. Olması da mümkün değildir.

evet haklısın :) bişi dememiştim zaten ? :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu çocukça yorumlarını kendine sakla..Bu dönme meselesini iki araştırmacıyı kaynak göstererek ifşa ettim..Bana itiraz da bulunacaksan,kaynaklarınla gel..

Müzekkin Nüfus kitabının sahibi Eşrefoğlu Rumi kitabında der ki: Rasulullah ve dörtyüz sahabisi kendinden geçinceye kadar ve hırkası sırtından düşünceye kadar raks etti (oynadı, dans etti) ve sonra hırkanın düşmesiyle raks bitti, düşen hırkayı ashabı kapıştılar, aralarında dörtyüz parçaya böldüler.

Bendeki eserdekini şu an yazamıycam,, hangi eser olduğunu bilmiyorum internetten buldumu sana yazdım teşekkürler saygılar

ve evvelcede söylediğin gibi onların dönüşü ruha gelen hitapta beşeriyetlerinin dayanamayıp dönmesidir

peygamberimiz biad isterken.. Mübarek elini tutuyorlardı.. peygamberimizde tutan bazı kişilere.. sizi filan zamanda filan yerde parçalıycaklar diyordu

peygamberimizin bu hitabı karşısında o kişi ruhuna gelen tecellide beşeriyeti dayanamıyordu başlıyordu dönmeye.... Mevlana gibi

efendim nasıl olur bak şimdi nasıl olur misal vereyim

bir müzik duyarsın dayanamaz başınla vücudunla ritim yaparsın

işte onlarda öyle

o hitapta ruhuna gelen tecellide bedeni dayanamıyor dönmeye başlıyordu asahabı basafa ve Mevlana gibi

Onu hazreti Muhammedde yapmıştır onu hazreti Alide yapmıştır...

artı sayın NOLAN bu zavallı nicki şahısı, yemim ediyorum oynatmış biri olarak görüyorum onu... her zaman ki gibi uzun bir zaman sonra bu foruma geldiğimde hemen yazım altına anlamsız saçma garip tuhaf şeyler yazıp tröllük yapmıştır bende bunu bildiğimden hadi can sıkıntısı (vakit geçirmek) için bunla bir eğleneyim dedim..:D onu kaale alıp yazınca daha da sapıttı... bende ona onun anlayacağı diilden karşık verince bozulu verdi Allah bozdurtmasın.. :D

kendisi çocuktan öte vallahi billahi yazılarını okuyun verdiği cevapları tepkileri okuyun çocukların tepkilerinden bile daha anlamsız

yazılarının hiç birinde kayda değer bir bilgi ve eleştiri bulunmuyor Vallahi Billahi... neyse iyi günler hayırlı akşamlar

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müzekkin Nüfus kitabının sahibi Eşrefoğlu Rumi kitabında der ki: Rasulullah ve dörtyüz sahabisi kendinden geçinceye kadar ve hırkası sırtından düşünceye kadar raks etti (oynadı, dans etti) ve sonra hırkanın düşmesiyle raks bitti, düşen hırkayı ashabı kapıştılar, aralarında dörtyüz parçaya böldüler.

Bendeki eserdekini şu an yazamıycam,, hangi eser olduğunu bilmiyorum internetten buldumu sana yazdım teşekkürler saygılar

ve evvelcede söylediğin gibi onların dönüşü ruha gelen hitapta beşeriyetlerinin dayanamayıp dönmesidir

artı sayın NOLAN bu zavallı nicki şahısı, yemim ediyorum oynatmış biri olarak görüyorum onu... her zaman ki gibi uzun bir zaman sonra bu foruma geldiğimde hemen yazım altına anlamsız saçma garip tuhaf şeyler yazıp tröllük yapmıştır bende bunu bildiğimden hadi can sıkıntısı (vakit geçirmek) için bunla bir eğleneyim dedim.. :D onu kaale alıp yazınca daha da sapıttı... bende ona onun anlayacağı diilden karşık verince bozulu verdi Allah bozdurtmasın.. :D

kendisi çocuktan öte vallahi billahi yazılarını okuyun verdiği cevapları tepkileri okuyun çocukların tepkilerinden bile daha anlamsız

yazılarının hiç birinde kayda değer bir bilgi ve eleştiri bulunmuyor Vallahi Billahi... neyse iyi günler hayırlı akşamlar

Si...tir oradan lan....

bu NOLANA yazdığın mesajında bile - kaynak yok - delil yok - kanıt yok......kalkmış etrafa laga luga ediyorsun.....

olm bu forum GÖTÜNDEN sıçıp da yazabileceğin bir forum değil...halen daha anlayamadın mı ?

hele bana...benim gibi biri için kalkıp da çocukça yazıyor diyebileceğin bir yer HİÇ DEĞİL !!!

lan göt lalesi....kaynak göstermeden yahut ayan beyan kaynağı belli olmayan hangi yazıyı yazmışım ? nerede ne zaman senin "bebelerin yaptığı gibi" kalkp da cümle sıçmışım ?....

olm her geçen gün batıyorsun...rezil oluyorsun bu forumda....

forumun SOYTARISI diye boşa mı diyoruz senin için ? ama bu böyle gitmez haberin olsun....atılırsın zamanı geldiğinde forumdan....

demedi deme !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

ve evvelcede söylediğin gibi onların dönüşü ruha gelen hitapta beşeriyetlerinin dayanamayıp dönmesidir

Muhammed ve yanındaki 400 kişi deli gibi dans etmiş öyle mi?

Buna mı inanıyorsun?

Sahabe delirdi diyelim de,Muhammed'e ne oldu sence?

Bir elçinin işi gücü bırakıp deli gibi dans etmesi garip değil mi?

Hani sağa sola mektup yollamış ya,deli gibi döneceğine birkaç ülkeye daha mektup yollasaydı iyi olmaz mıydı?

tarihinde NOLAN tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...