Jump to content

Ahlakın Evrimsel Kökenlerini Sindiremeyenler İçin


Recommended Posts

Uyuz ve Teflon

ikinizin de bu hadisi şerif saçmalıklarınıza tek cevap vereceğim.

Olması gereken tarifi yapmıyorum ben.

Olmaması gereken tarifi yapıyorum

İkisi aynı şey değil.

Ayrıca uyum demek güç demektir.

Uyumlu olmak güçlü olmaktır.

Pamuk prenses masalına uyum sağlamak değil bu uyum.

Bu masalın bir avantaj olduğu çıkarımı hatadır

DOğadan gelen bir şey değildir.

Sizler insanların doğadan almadıkları deliliklerine kefil oluyorsunuz.

Ya tanrıyı da savunacaksınız (çünkü insanların çoğunda ortaya çıkmış bir şey bu)

Ya da ahlakı da tanrı gibi dışlayacaksınız.

Ahlak sizin için bir tabu.

Bu tabuyu yıkmanız kaliteli düşünce üretmenize neden olur.

Ayrıca ahlakın tüm pozitif davranışları ibadettir.

İbadet tanrıya kulluk ise dinlerde

Ahlak dininde de topluma ve başkalarına faydalı davranışlara kulluktur.

Uzun uzun yazı yazıyorsunuz ama

Hadis yazısı yazan tipler gibi oluyor

Mesela dindar denilen dangalak var başlıklarda

Aynısını o da yapıyor

Ebu bilmem ne, abu bilmem kim

Sonuna da "hak din islam" yazıyor

Sizde de aynı özellik var

Sonuna "hak din ahlak" yazıyorsunuz.

Tamamen aynı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 180
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Ayrıca ahlakın tüm pozitif davranışları ibadettir.

İbadet tanrıya kulluk ise dinlerde

Ahlak dininde de topluma ve başkalarına faydalı davranışlara kulluktur.

Uzun uzun yazı yazıyorsunuz ama

Hadis yazısı yazan tipler gibi oluyor

Yasin kusura bakma,

bölüyorum ama,

istersen bir arkana bak hemen :excl:

götün yanıyor

tarihinde isabettin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Uyuz ve Teflon

ikinizin de bu hadisi şerif saçmalıklarınıza tek cevap vereceğim.

Olması gereken tarifi yapmıyorum ben.

Olmaması gereken tarifi yapıyorum

İkisi aynı şey değil.

Ayrıca uyum demek güç demektir.

Uyumlu olmak güçlü olmaktır.

......................

Tamam yaz ama, gereksiz sinir yapmana gerek yok.

Hatamı görürsem kabul ederim. Boş yere gurur falan da yapmam.

Yalnız şunu özet geçeyim:

Olmaması gereken diye birşey de yok..

Uyum demek güç demek değil.

Uyumlu olmak güçlü olmak, değil..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Başından sonuna kadar yanlışlarla dolu bir yazı.

"Güzel yazmışsınız..Hemfikirim sizinle..Yalnız işte benim takıldığım nokta ahlak kelimesinin kendisi..Ben bu kelimeye karşıyım..Bu kelimenin bir dini kavram olduğunu söylüyorum ve dinsiz birisinin ahlaktan bahsetmesinin tam bir saçmalık olduğunu söylüyorum..Tıpkı dinsiz birisinin namustan söz etmesi gibi birşey bu..Dinsiz bunu yapamaz..Yaparsa dinsizliği tartışılır.."

Senin "ahlak" sözcüğüyle/adıyla sorunun olması, sözcüğün kendisine alerjin bulunması bizim değil, senin sorunun. Paşa gönlün öyle istiyor diye literatürü baştan sona değiştirsinler de ister miydin? Ayrıca bir dinsiz, hatta birçoklarına göre azılı ateist olarak ben, çok da güzel "namus"tan sözedebilirim, hatta savunurum. Ama tabii senin gibi namusu sadece Türkiye gibi bacak arasından ibaret gören ve genel algısı bu yönde olup namusu böyle tanımlayan birinin anlamasını beklemek zor. TDK bile senden ileride, inanmazsan bak:

TDK: Bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet. 2. Dürüstlük, doğruluk:"

"Çocuk konusunda şunu söyleyeyim;

Biz doğada yaşamıyoruz..Duvarların,asfaltların arasında eziliyoruz resmen..Bu bakımdan evrimimiz çok farklı ilerliyor ve doğadaki diğer hayvanlar gibi bir aktarım yapma şansımız yok..Yani,ben çocuğa şunları aşılayım derseniz,Tayyip gibi biri çıkar ve sizin çocuğu iğdiş ediverir.."

Neden çocuklarımıza doğru olanı öğretemiyoruz acaba? Bizi engelleyen ne? Ben çocuğa şunları aşılayayım dediğimde Tayyip gelip nasıl iğdiş edebilir? Tam da tersi olmasın sakın?

Çocuğu doğru bilgiyle eğitirsen ne Tayyip gelip iğdiş edebilir ne de bir başkası. Ama çocuğu doğru yetiştirmek için evvela sen doğru ve objektif bilgiye sahip olacak, onları nasıl aktarman gerektiğini bilecek ve beyninde başkalarının yanlış bilgiyle doldurmasına imkan verecek boşluklar bırakmayacaksın. Biz vahşi doğayı dönüştüreli az bir zaman olmadı, on binlerce yıl önce yaptık bu işi. Esas doğada yaşayamayız, ömrümüz en fazla birkaç saatlik olur.

"Şunu da söylemem lazım..Ahlakın olmadığı gibi mutlak iyilik veya mutlak kötülük gibi şeyler de yoktur..Çünkü stabil bir Evren'de yaşamıyoruz..Herşeyin değiştiği/dönüştüğü bir Evren'de mutlak bir ahlak veya iyilik veya kötülük olamaz..Topluma ve zamana göre değişir bunlar..Mesela 100 sene önce bu topraklarda idam iyi birşeydi ama bugün kötü.."

Sana kim mutlak iyilik ve kötülükten bahsetti? Burada konuştuğun insanlar zavallı Müslümanlar değil, önce bir bunu hatırla. Ahlak zaten iyilik ve kötülük sorununu inceleyen dalın adıdır, ahlak yoksa iyi ve kötü kavramları kendiliğinden yok olur zaten.

Senin cehaletine bir örnek daha vereyim. Ahlaki anlayışlar stabil değildir der dururuz ya hep?

Doğrudur ancak burada kaçırdığımız şey bu sürecin hızlı işlemediği gerçeğidir. En basit, en hafif bir değerin değişmesi bile en iyi ihtimalle bir-iki yüz yılı alır. Ve zaten biz daima çağa, özgürlük anlayışına uygun modern ahlakı savunuruz, hukuka güveniriz, hukukta eskiyen müeyyideler varsa yenilenmesini talep ederiz vb.

Bir şeyi daha ekleyeyim, modern anayasaları ve hukuku yaratanlar da ateistlerdir ve hepsi ahlaka dibine dek inanırlar. İyilik ve kötülük toplum uydurması kavramlar olsaydı insanlık örgütlü büyük dinler, hukuki sistemler yaratmazdı. İyilik, kötülük ve dolayısıyla ahlak kaçınılmaz biçimde var olduğu için bu sistemleri yaratmaya zorlandı insan.

Siz daha dinlerin neden ve nasıl ortaya çıktığını bile bilmiyorsunuz.

İster hoşunuza gitsin ister gitmesin, varlığımızı ve medeniyetimizi o beğenmediğimiz ilkel dinler dinlere borçluyuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tamam yaz ama, gereksiz sinir yapmana gerek yok.

Hatamı görürsem kabul ederim. Boş yere gurur falan da yapmam.

Yalnız şunu özet geçeyim:

Olmaması gereken diye birşey de yok..

Uyum demek güç demek değil.

Uyumlu olmak güçlü olmak, değil..

Radyasyon konusunda ne düşünüyorsun?

Öyle ahlaksız ki, içinden ışıdığı her canlı organizmayı karıştırıyor.

Böyle bir şey olur mu?

Bu yapılır mı?

BU radyasyonluğa sığar mı ha? :)

tarihinde Yasinka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer ahlakın evrimsel kökenini "hiç tanınmadığınız bir çevrede yardıma ihtiyacınız olduğu algısını yarattığınızda size yardımcı olacak insanlar olacaktır." cümlesiyle kanıtlamaya çalışırsanız, aynı çevrede size yardım etmemiş insanlar ahlakın evrimsel kökenini çürütmüş olur. Çünkü bu iki durumda olağandır ve iki farklı sonucun olağan olması durumu ahlak olarak tanımlanamaz. Evrimsel veya içgüdüsel ahlak diye bir şey yoktur. Ahlak dinsel ve kültürel bir otoritedir. Ahlak, afganistan vatandaşı olan hasanın zina yapmış kız kardeşini recm etmekken, aynı doğal seçilim tarafından bugünlere gelebilen, aynı türün farklı bireyi olan kanadalı isabelle için yolunu kaybetmişlere yardım etmekse, hangisi evrimsel kökenimiz tarafından oluşturulan ahlaktır?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer ahlakın evrimsel kökenini "hiç tanınmadığınız bir çevrede yardıma ihtiyacınız olduğu algısını yarattığınızda size yardımcı olacak insanlar olacaktır." cümlesiyle kanıtlamaya çalışırsanız, aynı çevrede size yardım etmemiş insanlar ahlakın evrimsel kökenini çürütmüş olur. Çünkü bu iki durumda olağandır ve iki farklı sonucun olağan olması durumu ahlak olarak tanımlanamaz. Evrimsel veya içgüdüsel ahlak diye bir şey yoktur. Ahlak dinsel ve kültürel bir otoritedir. Ahlak, afganistan vatandaşı olan hasanın zina yapmış kız kardeşini recm etmekken, aynı doğal seçilim tarafından bugünlere gelebilen, aynı türün farklı bireyi olan kanadalı isabelle için yolunu kaybetmişlere yardım etmekse, hangisi evrimsel kökenimiz tarafından oluşturulan ahlaktır?

Bence Kanadalı İsabelle'in erdemli davranışları ahlaktan anladığımız özgeci tutumu yansıtır ve evrimseldir. Zina yapan kız kardeşini recmedenler bana öyle geliyor ki tarihte görece daha yeni bir dönemde ortaya çıkmıştır. Bu daha çok namus meselesine giriyor ve sanırım kişisel prestijle ilgili. Yani ilki (İsabel'in yaptığı) yaşama yapılan bir katkı ile kendini gerçekleştirme eylemi. İkincisi, yani recm eylemi yaşamdan bir şeyi eksilterek kendinde bir şeyi tamamlama yönelimi. Hangisinin doğal seçilime nasıl bir etki yapacağını ya da evrimsel kökenini mantık yürütme ile net olarak kimse formüle edemez. Yapılmış bilimsel araştırma sonuçları getiren olursa, bakarız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

iyi kötü zamanla zeminle değişebilir...

Ama ahlak her zaman ve zeminde iyi olanı yapmayı önerir...

Bu zamanda ve zeminde neyin iyi olduğunu ölçüp biçip belirleyip onu yapmalı...

burada sorun genelde eski bir zamanda yada farklı bir yerde iyi olanın değişmeksizin her yere ve zamana göre iyi olduğunu savunanlarla ilgili...

Link to post
Sitelerde Paylaş

mesela bir örnek...

Normalde doğru söylemek ne demektir...

Gerçeği olanı biteni aynen söylemek de mi..

yalan söylemek te gerçekte olanı değil farklı bişey söylemektir....

ahlak ne der doğru olanı yap söyle...

İkinci dünya savaşında bazı almanlar yahudilerin birazını olsun fırınlara gitmekten kurtarabilmek için sahte kimlik evrak düzenlemişler rüşvet vermişler yalan söylemişlerdi...

Sonra o kişilere dürüstlük ödülü verildi...

Yani bazen yalan söylemek doğrudur ahlakidir...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence Kanadalı İsabelle'in erdemli davranışları ahlaktan anladığımız özgeci tutumu yansıtır ve evrimseldir. Zina yapan kız kardeşini recmedenler bana öyle geliyor ki tarihte görece daha yeni bir dönemde ortaya çıkmıştır. Bu daha çok namus meselesine giriyor ve sanırım kişisel prestijle ilgili. Yani ilki (İsabel'in yaptığı) yaşama yapılan bir katkı ile kendini gerçekleştirme eylemi. İkincisi, yani recm eylemi yaşamdan bir şeyi eksilterek kendinde bir şeyi tamamlama yönelimi. Hangisinin doğal seçilime nasıl bir etki yapacağını ya da evrimsel kökenini mantık yürütme ile net olarak kimse formüle edemez. Yapılmış bilimsel araştırma sonuçları getiren olursa, bakarız.

Namus hasana göre ahlaki bir değerdir zaten. Hasanı bir kenara bırakıp, isabellenin kuzeninin yoldan geçenleri umursamayan biri olduğunu varsayalım, ki gayet olağan bir durum. İşte bu durumun olağan olması evrimsel ahlak bırakmıyor ortada. İnsanlar toplumsal ahlaka bile tam anlamıyla adapte olamıyorken, evrimsel ahlaktan bahsediyorsunuz hala. Üç metrede bir değişen ahlak kavramından evrimsel ahlakın kökeni şeklinde bahsediyorsunuz, biyolojiye dayandırmaya çalışıyorsunuz. Kulağın evrimsel kökenini anlatır gibi anlatıyorsunuz. İnanılır gibi değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer ahlakın evrimsel kökenini "hiç tanınmadığınız bir çevrede yardıma ihtiyacınız olduğu algısını yarattığınızda size yardımcı olacak insanlar olacaktır." cümlesiyle kanıtlamaya çalışırsanız,

böyle bir şey yok.

aynı çevrede size yardım etmemiş insanlar ahlakın evrimsel kökenini çürütmüş olur. ..........

o yüzden bu da geçersiz, ya da karşılıksız.

Evrim kelimesinin içinde kaybolmadan, doğal seçilim üzerinden düşünmek gerek. Yoksa bu şekilde hataya düşülüyor.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Namus hasana göre ahlaki bir değerdir zaten. Hasanı bir kenara bırakıp, isabellenin kuzeninin yoldan geçenleri umursamayan biri olduğunu varsayalım, ki gayet olağan bir durum. İşte bu durumun olağan olması evrimsel ahlak bırakmıyor ortada. İnsanlar toplumsal ahlaka bile tam anlamıyla adapte olamıyorken, evrimsel ahlaktan bahsediyorsunuz hala. Üç metrede bir değişen ahlak kavramından evrimsel ahlakın kökeni şeklinde bahsediyorsunuz, biyolojiye dayandırmaya çalışıyorsunuz. Kulağın evrimsel kökenini anlatır gibi anlatıyorsunuz. İnanılır gibi değil.

Bilgisayar donanımlarının geçirdiği değişiklikler ile işletim sistemlerinin geçirdiği evrim arasında nasıl bir paralellik kurabiliriz?

Yazılımların bugüne kadar uğradığı dönüşümler örgüsünü donanımsal tabandaki değişikliklerle, donanım diliyle birebir açıklayabilir miyiz?

Bilgisayara yüklediğimiz her yazılımın donanımda bir karşılığının, ona ait bir çipin ya da diğerlerinden ayırt edilmiş donanımsal bir birimin mi olması gerekiyor?

Bana Basic dilinde yazılımlar yüklenmiş bir bilgisayarın donanımında somut olarak Basic dilini temsil eden özgül bir donanımsal bileşen gösterin. Ben de o zaman size insanın toplumsal üstyapısındaki ahlak, hukuk, devlet gibi kurumların insanın geçirdiği genetik evrimsel dönüşümdeki karşılıklarını göstereceğim.

Bu, yani zihin ile onun temeli olan madde arasındaki görüngüsel ayrılık, işin bir yüzü. Diğer bir yüzü ise aralarında bir yapı-işlev uyumunun olup olmadığı. İnsan beynini ahlaki kavrayış ve anlayışlar edinmeye uygun kılan yapısal özellikler ve bunların genetik temeldeki karşılıklarının bulunması. İşte bu ayrı bir konu.

Bu iki konuyu ayrı ayrı ele almadıktan sonra bir arpa boyu yol alamayız. Gölge boksu yapar dururuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Namus hasana göre ahlaki bir değerdir zaten. Hasanı bir kenara bırakıp, isabellenin kuzeninin yoldan geçenleri umursamayan biri olduğunu varsayalım, ki gayet olağan bir durum. İşte bu durumun olağan olması evrimsel ahlak bırakmıyor ortada. İnsanlar toplumsal ahlaka bile tam anlamıyla adapte olamıyorken, evrimsel ahlaktan bahsediyorsunuz hala. Üç metrede bir değişen ahlak kavramından evrimsel ahlakın kökeni şeklinde bahsediyorsunuz, biyolojiye dayandırmaya çalışıyorsunuz. Kulağın evrimsel kökenini anlatır gibi anlatıyorsunuz. İnanılır gibi değil.

Aynen kulağın evrimsel gelişimi gibi anlatılacak elbette. Ahlak kelimesinden ne anlıyorsun? Sıkıntı zaten Türk Müslüman ateistlerinin ahlak kelimesinin anlamını, dinsel kaynaklara dayandırmasıdır. İslam tarafından öğretilen ahlaktan başka bir ahlak tanımını bilmiyor olmanızdır.

Ahlak'ın İngilizcesi morality'dir. Yanlış ve doğru arasındaki farkı bilme durumudur. Örneğin 3 yaşındaki bir çocuğun tecavüz edilip öldürülmesi az sayıda insan haricinde, insanların geneli için yanlıştır. Bu genel olan grup, bunun yanlış olduğunu öğrendiği için mi bu davranışı ahlaksız olarak görüyor?

O halde dindarların söylemlerine katılalım. Dinler yeryüzünde var olmadan önce, insanlar kendi analarına tecavüz ediyorlardı. Babalar bebek yaştaki kızlarını beceriyordu. İnsanlar birbirlerinin avlayıp yiyorlardı? Kusura bakmayın da bu tip şeyleri, ne Avustralya kabileleri, ne Amerikan yerlileri, ne de Afrika pigmeleri yapmıyorlar. En ilkel dinin olduğu, hatta din bile denilemeyecek inançların olduğu kabilelerde dahi doğru ve yanlış düşüncesi var.

Sizin bakış açınız İslam coğrafyası ile sınırlı olduğu için, geçmiş insan toplumları hakkında bilginiz olmadığı, farklı kültürlerin yaşamları konusunda merakınız olmadığı için kafanızın bir Müslüman kafası gibi çalışması gayet doğaldır.

Ahlak evrimseldir arkadaşım. İnsanoğlu, biyokimyasal bir makinedir. Makine kodları DNA dadır. Müzik dinlemek, dans etmenin bile evrimsel, biyolojik, genetik kökenleri vardır. Özgür irade diye birşey yoktur. Kodların nasıl ise o yönde çalışırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

herşey ortaya çıkarıldı mı ki? Ancak eksiksiz tüm insanların yaptığı birşeyin (müzik dinlemek) elbette ki genetik kökeni olacaktır. Köpekler neden ulur? Genlerinde olduğu için.

Kopekler neden ulur nasil bir sorudur?. Ses dalgalari genlerine mi istemis? Havadaki molekuller genetinde midir? Dogal secilim sureci sesli-gorsel iletisimi, bunlarin koordinasyonunu sagladi da muzik dinleme geni mi seciyor? Muzik aleti yapma geni, muzik icra etme geni, muzik dinleme geni. Baska?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kopekler neden ulur nasil bir sorudur?. Ses dalgalari genlerine mi istemis? Havadaki molekuller genetinde midir? Dogal secilim sureci sesli-gorsel iletisimi, bunlarin koordinasyonunu sagladi da muzik dinleme geni mi seciyor? Muzik aleti yapma geni, muzik icra etme geni, muzik dinleme geni. Baska?

Ses dalgalari genlerine mi işlemiş ve devamındakilerin saçmalık derecesinin yanına dahi yaklaşamayacak bir soru.

Sen önce armut piş ağzıma düş pozisyonundan çıkıp eteğindeki taşları dök bakalım

Milletçe makine gibi sadece soru sorma kolaycılığna kaçmak da genlerimize :) işlemiş

Evrimden, doğal seçilimden, canlılıktan anladığın nedir..

Kafandaki model ne (varsa) :)

İnsanlar cevap vermek için emek harcıyor burada.

Trolü var kara cahili var. Bunlarla zaman kaybetmeye gerek yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...