Jump to content

Ahlakın Evrimsel Kökenlerini Sindiremeyenler İçin


Recommended Posts

.................

İster hoşunuza gitsin ister gitmesin, varlığımızı ve medeniyetimizi o beğenmediğimiz ilkel dinler dinlere borçluyuz.

Ben sana birşey demiyeceğim..Sen kendini çok iyi ifade etmişsin..Bu ahlak konusundan da sıkıldım artık..İş artık namusu bile savunan ateistlere geldi..Hatta ''dinlere borçluyuuuuuuz'' gibi laflar edilmeye başlandı..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 180
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İster hoşunuza gitsin ister gitmesin, varlığımızı ve medeniyetimizi o beğenmediğimiz ilkel dinler dinlere borçluyuz.

Öyle değil bence. Medeniyetimizi ilkel dinlere borçlu değiliz. Medeniyetimizi el emeğine, ilkel dinleri ise "vaktinden önce" toplumsallaşmaya borçluyuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

"Köpekler neden ulur? Genlerinde olduğu için. " bu mudur?

Bak hala aynı şeyi yapıyorsun..önceki mesaja yanıt yok. soru da soru..

Benim onun bunun ne dediği değil, senin ne anladığında bitiyor iş. O geni bu geni algısına indirgeme.

Olayı evrim gen kelimeleri içerisine hapsedip siyah-beyaz olarak algılama eğilimi.

Sen evrimin, doğal seçilimin, canlılığın içini neyle dolduruyorsun hele öncelikle..?

Canlılığın geneli için şu söylenebilir: sahip olunan hemen her özellik, bir seçilim değeri olduğu için oradadır. İnsan ise gelişmiş neo-korteksinin mevcudiyeti itibari ile daha sofistike olduğu üzere, bu konuda daha dikkatli yorumlanması gereken bir türdür. Ha, bu iş bireylerden başlasa da, topluluk/tür yani genetik havuz üzerinden ilerler. Yani tek bir bireydeki (spesifik) bir özellik bütüne genellenemez. Çıkarsama genetik havuzdaki frekans üzerinden yapılır. Süreç içerisinde atalardaki özellikler tekrar da belirebilir. Bu neticeyi ve sabitlenmiş denebilecek genetik havuzdan yapılacak çıkarsamayı değiştirmez.

Doğal seçilimi doğru anlamışsan ve bir enstrüman olarak "doğru" kullanmasını bilirsen, yanıtlamayacağı(n) hiçbir soru yoktur muhtemelen..

Neyse..

Sen öncelikle bir önceki mesaja yanıt ver.

Bir de köpekler neden ulur sorusuna kendi yanıtını.

Sahi köpek/kurtlar "neden" ulur? Öncelikle neden ulurlar, sonrasında ise her soy peşisıra ve ardı ardına; birbirlerinden mi öğrenirler?

Bir renk-done ver ki boşu boşuna yazmayalım.

Babanızın uşağı mı var burda, hep bana hep bana.

Biraz da siz yazıverin lütfedip.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kulağın evrimsel kökeni biyolojiktir, incelenebilir, gözlemlenir ve kanıtlanır.
Ses dalgalarının kulak ile hangi şekillerde etkileşime geçildiği izlenilebilir,
Eski ve diğer canlı türleriyle karşılaştırılabilir.
Ahlakı, kulağın işitme faaliyetini gözlemlediğin gibi gözlemleyemezsin.
Çünkü ahlak biyolojik değildir. Ahlak fizyolojik değildir. Ahlak coğrafiktir, dinsel ve toplumsaldır.
Yani değişkendir. Bahsettiğin evrimsel ahlaktan farklı bir örnek verelim, 8 yaşındaki bir çocuğun evlenmesini
çok az kişi hariç herkes yanlış bulacaktır. Çünkü bunu yanlış bulmak bizim genlerimizde vardır. Evrimsel ahlaktır bu!
8 yaşındaki bir kız evlenmeye müsait değildir, evrimsel ahlakımıza göre.
Aa ama dünyanın yedide bir buçuğu için ahlaka uygun ve doğru bir şey bu. EEEEE, demek ki, evrimsel ahlak
kavramı tutarsızmış. Evrimsel ahlak denen ebeveyn küme içinde,
toplumsal ya da dinsel ahlak adlı farklı bir küçük küme oluşursa, bu küçük küme, ebeveyn kümenin bir parçası olmak zorundadır.
Birbiriyle çelişemez bu ikisi, eğer çelişirse evrim kelimesiyle bir arada kullanılamaz. İnsanlığın geneli "A" sesini "A" olarak duyarken, 1.5 milyar insanın bu sesi "ojgsdjkfj" şeklinde duyması ne kadar saçmaysa, evrimsel ahlakın toplumsal ahlakla çakışması o kadar saçmadır.
tarihinde amadd tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Kulağın evrimsel kökeni biyolojiktir, incelenebilir, gözlemlenir ve kanıtlanır.
Ses dalgalarının kulak ile hangi şekillerde etkileşime geçildiği izlenilebilir,
Eski ve diğer canlı türleriyle karşılaştırılabilir.
Ahlakı, kulağın işitme faaliyetini gözlemlediğin gibi gözlemleyemezsin.
Çünkü ahlak biyolojik değildir. Ahlak fizyolojik değildir. Ahlak coğrafiktir, dinsel ve toplumsaldır.
Yani değişkendir. Bahsettiğin evrimsel ahlaktan farklı bir örnek verelim, 8 yaşındaki bir çocuğun evlenmesini
çok az kişi hariç herkes yanlış bulacaktır. Çünkü bunu yanlış bulmak bizim genlerimizde vardır. Evrimsel ahlaktır bu!
8 yaşındaki bir kız evlenmeye müsait değildir, evrimsel ahlakımıza göre.
Aa ama dünyanın yedide bir buçuğu için ahlaka uygun ve doğru bir şey bu. EEEEE, demek ki, evrimsel ahlak
kavramı tutarsızmış. Evrimsel ahlak denen ebeveyn küme içinde,
toplumsal ya da dinsel ahlak adlı farklı bir küçük küme oluşursa, bu küçük küme, ebeveyn kümenin bir parçası olmak zorundadır.
Birbiriyle çelişemez bu ikisi, eğer çelişirse evrim kelimesiyle bir arada kullanılamaz. İnsanlığın geneli "A" sesini "A" olarak duyarken, 1.5 milyar insanın bu sesi "ojgsdjkfj" şeklinde duyması ne kadar saçmaysa, evrimsel ahlakın toplumsal ahlakla çakışması o kadar saçmadır.

Sana göre saçma. Soyut bir kavramın, somut bir yapısının olduğunu düşünemiyorsunuz. Size göre bizlerde ruh var ve özgür irademizle, ruhlarımız maddi olmayan soyut olan tüm duygu ve durumlardan sorumlu.

Tüm bu yukarıdaki yazın da biyolojiden anlamadığını gösteriyor.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

...............

Doğal seçilimi doğru anlamışsan ve bir enstrüman olarak "doğru" kullanmasını bilirsen, yanıtlamayacağı(n) hiçbir soru yoktur muhtemelen..

.......

Iste burada buyuk bir sorun soz konusu. Dongusel akil yurutme, totoloji sorunu ile bas basa kalirsiniz. Hipotetik-deduktif yontem dinamikleri ne olacak? Eger elde edilen bulgular teoriyi destekliyorsa bundan yola cikip teoriye ebediyet atfedilmez. Her olgu ve bulguya o teoriyle aciklama getirebiliyorsak nasil yanlislayacagiz? Bu teorinin siniri nedir? Kopegi cikarip sunu deneyin: "Insanlar neden bagirir? Genlerinde oldugu icin." hic bir fark yok. Bu yapilan parcaya butun gibi yaklasma safsatasi. Genetik temeli aramaya gerek bile yok, mantik bastan kopuk. Birde onceki mesajinda koordinasyon surecine laf atmissin. Ornegin agiz konusmak icin evrimlesmis olabilir mi? Konusma surecini aciklamak icin dis yapisina etki eden genler mi one surulecek? Ya da saltik genetik bilimi disinda diger bilim dallari ve teorilere mi basvurulacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kopekler neden ulur nasil bir sorudur?. Ses dalgalari genlerine mi istemis? Havadaki molekuller genetinde midir? Dogal secilim sureci sesli-gorsel iletisimi, bunlarin koordinasyonunu sagladi da muzik dinleme geni mi seciyor? Muzik aleti yapma geni, muzik icra etme geni, muzik dinleme geni. Baska?

Havadaki moleküller genlere işlemez. Köpekler, kediler, insanlar birbirleriyle iletişim kurmak için bazı yollar geliştirmiştir. Köpekler uluyarak iletişim kurar ve bölgelerini ilan ederler. İnsanlar, köpek dişlerini gösterirler ve buna gülmek, gülümsemek derler.

Bu diş gösterme davranışı, tüm insanlar tarafından "gülümsemek" şeklinde otomatik olarak algılanır. Tüm davranışlarımızı gerçekleşmesi, beynin belirli bir yapıda olması sayesindedir. Beyni oluşturan nöron adı verilen beyin hücrelerinin nasıl bağlanacakları da, hangi sıra ile çalışacaklarını da DNA belirlemiştir. Karşımızdaki kişinin yüz ifadelerinden bir anlam çıkarmayı, beynimizin yapısı sayesinde anlarız. Gördüğümüz kişilerdeki yüzleri, o kişilerin yüz ifadelerini, bize olan tavırlarını vs algılayan milyonlarca nörona sahibiz.

Sadece yüz ifadeleri değil, karşımızdaki kişilere nasıl davranacağımızı da beynimizin yapısı belirler. Ayna nöronlar, karşımızdaki insanın ne düşündüğünü, neler hissetmiş olabileceğini anlamamızı sağlar. Bu sayede karşımızdaki kişi ile empati kurabiliriz. Onun zor durumda olduğunu ve ona yardım etmemiz gerektiğini anlayıp, bizi harekete geçiren nöronlarımız vardır. Tüm beyin aktiviteleri, basitten karmaşıklığa DNA kodlarında işlidir ve insan üretim aşamasında bu kodlar, o nöronları oluşturur ve bağlanma şekillerini de belirler.

Yardımlaşma, lideri takip etme, kendi bulunduğumuz toplumun kurallarına uymak gibi davranışların hepsi işte bu nedenlerden dolayı genetiktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iste burada buyuk bir sorun soz konusu. Dongusel akil yurutme, totoloji sorunu ile bas basa kalirsiniz. Hipotetik-deduktif yontem dinamikleri ne olacak? Eger elde edilen bulgular teoriyi destekliyorsa bundan yola cikip teoriye ebediyet atfedilmez. Her olgu ve bulguya o teoriyle aciklama getirebiliyorsak nasil yanlislayacagiz? Bu teorinin siniri nedir? Kopegi cikarip sunu deneyin: "Insanlar neden bagirir? Genlerinde oldugu icin." hic bir fark yok. Bu yapilan parcaya butun gibi yaklasma safsatasi. Genetik temeli aramaya gerek bile yok, mantik bastan kopuk. Birde onceki mesajinda koordinasyon surecine laf atmissin. Ornegin agiz konusmak icin evrimlesmis olabilir mi? Konusma surecini aciklamak icin dis yapisina etki eden genler mi one surulecek? Ya da saltik genetik bilimi disinda diger bilim dallari ve teorilere mi basvurulacak?

İnsan davranışlarının genetik bir altyapısı yok mu yani? Eğer öyle ise tüm insanlar, birilerini yol sorduğu zaman neden yolu tarif etme davranışı içine giriyor? Bu tüm insan çocuklarına öğretiliyor mu yani?

Daha önceki sayfalarda bir makale paylaştım. Neden Neanderthallerin yok olduğu ama aynı şartlarda yaşayan Sapienslerin yok olmadığını anlatan bir makale. Orada sapiensler arasında bir yardımlaşma ağından bahsediliyor. Neden bunu Neanderthaller yapamamış?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kulağın evrimsel kökeni biyolojiktir, incelenebilir, gözlemlenir ve kanıtlanır.
Ses dalgalarının kulak ile hangi şekillerde etkileşime geçildiği izlenilebilir,
Eski ve diğer canlı türleriyle karşılaştırılabilir.
Ahlakı, kulağın işitme faaliyetini gözlemlediğin gibi gözlemleyemezsin.
Çünkü ahlak biyolojik değildir. Ahlak fizyolojik değildir. Ahlak coğrafiktir, dinsel ve toplumsaldır.
Yani değişkendir. Bahsettiğin evrimsel ahlaktan farklı bir örnek verelim, 8 yaşındaki bir çocuğun evlenmesini
çok az kişi hariç herkes yanlış bulacaktır. Çünkü bunu yanlış bulmak bizim genlerimizde vardır. Evrimsel ahlaktır bu!
8 yaşındaki bir kız evlenmeye müsait değildir, evrimsel ahlakımıza göre.
Aa ama dünyanın yedide bir buçuğu için ahlaka uygun ve doğru bir şey bu. EEEEE, demek ki, evrimsel ahlak
kavramı tutarsızmış. Evrimsel ahlak denen ebeveyn küme içinde,
toplumsal ya da dinsel ahlak adlı farklı bir küçük küme oluşursa, bu küçük küme, ebeveyn kümenin bir parçası olmak zorundadır.
Birbiriyle çelişemez bu ikisi, eğer çelişirse evrim kelimesiyle bir arada kullanılamaz. İnsanlığın geneli "A" sesini "A" olarak duyarken, 1.5 milyar insanın bu sesi "ojgsdjkfj" şeklinde duyması ne kadar saçmaysa, evrimsel ahlakın toplumsal ahlakla çakışması o kadar saçmadır.

yazılı düşünelim:

Neden çok az kişi hariç herkes?

Neden 7'de birbuçuğu?

İnsanlığın yedide bir buçuğunun, çok az kişi hariç herkesin yanlış/kötü olarak kabul ettiği şey, aynı zamanda da evrimsel olarak (birçok nedenden ötürü)aslen verimsiz?

Senin evrimsel ahlak dediğin şey doğru olsaydı nasıl olması gerekiyordu?

Mesela, neden pedofili diye birşey var?

Ya da mesela insan türünün dişisi doğurganlığı 4 yaşında elde edip 9 yaşında kaybediyor olsa süreç/sonuç nasıl olurdu?

Ya da yine mesela; kadınların sadece sadece cinsel ilişkiye zorlandıkları durumda(tecavüz) salgıladıkları bir hormona istinaden döllenme ve peşisıra üreme sağlanabiliyor olsaydı süreç/sonuç-toplumsal kompozisyon nasıl olurdu? Olası ahlak-iyi/kötü kabulü ne olabilirdi..?

Erkek aslanlar neden yeni doğmuş yavruları öldürme eğilimindedirler? Peki aslanların beyin üst kabuğu insan düzeyinde olsa süreç/sonuç nasıl olurdu?

Evrimsel ahlak senin tümcen ve gerçeği karşılayab bir kelime öbeği de değil.

Evrim, daha da isabetlisi doğal seçilim eğilimleri belirler. Onlara ahlak denen kılıfı biz giydiririz. Neo-korteksimiz olayı bambaşka yerlere de götürebilir.

Genel geçer ahlak yok. Ahlak dediğin şey izafi ve uydurma. Bunu defalarca ayzdım. Ama toplumun oolduğu yerde kaçınılmaz. Kural-ahlak-toplumsal kabul vb. ne dersen de..

Evrimsel olarak hayatta kalmak ve üreme asıldır. Uyumluluğu/fitness'ı artırır. Peki insanların önemli bir bölümü prezervatif/doğum kontrol yöntemlerini kullanır. Bu nasıl olur yahu? evrim doğru ise böyle bir eğilim ve davranışımız hiç olmamalıydı? O zaman evrim yanlış?? Ama düz mantığa, dümdüz mantığa göre yanlış. İntihar edenler var, a o zaman evrim yanlış. Homoseksüeller var, evrimsel açıdan fitness'ları sıfır. Çoktan silinmiş olmaları gerekirdi, ama hala varlar. A o zaman evrim yanlış..Bu mudur?

Evrimi ve doğal seçilimi ya hep ya hiç şeklinde algıladığınız sürece, hele de neo korteksi ve farkındalığın farkında olan inasnı denkelmin içine doğru yerleştiremediğiniz müddetçe aynı düz mantık çıkarımlarını yapmaya devam edeceksiniz.

Ahlak kelimesine yapışıp kaldınız. Kurallar, toplumsal sözleşme, pozitif hukuk. Alerjiniz buna ise, terimleri değiştirin. İçinde ahlak-kural-toplumsal sözleşme olmayan bir toplum gösterin?

Çok eşlilik neden namussuzluk addedilir? Din öyle buyurduğu için mi? Dini uyduran insan. Peki insan neden böyle düşündü? Hayvanlarda neden alfa erkeği kavramı var?

Bir kadın birden fazla erkekle ilişkiye girdiği zaman, o erkeklerden her birinden hamile kalma olasılığı kişi sayısı nisbetinde düşer. Peki ya onu(kadını)sadece bir tek kişiye mahkum ederseniz? Hamile kalırsa sizden kalır. Farkındalığın farkında olan insan üst beyni de bunu ataerkil bir yapı içerisinde namus kavramına evriltmiştir. Hakim kültür budur. ama tamamı değil. Doğal seçilim hakim kültürü koşullar, hakim kültür de ahlakı belirler.

İnsan bilincinin yarattığı bazı karmaşıklıkları bütüne maledip sapla samanı birbirne karıştırmamak gerek. Prezervatif örneğinde olduğuğu gibi. O durumda bile o birey genetik havuzdan silinir. Peki dünyada halen neden korunma yöntemini kullanalar var? Çünkü ortada çok faktörlü bir denge oyunu var.

İnsan bilinci evrim/doğal seçilimle açıklanabileceklerin ötesinde ahlaki kalıplar geliştirebilir. (örnek verin üzerine konuşalım) Ama bu resmin bütünündeki gerçeği değiştirmez.

Sizin din zannetiğiniz kuralları önce doğal seçilim koydu. Senaryonun geleceği ise çok daha öngörülemez olabilir.

Hatam varsa gösterile.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Paranın olmadığı bir zamanda ne ile alışveriş yapılacak? Visa ile mi?

Sen benle kafa mı buluyorsun?

ALışveriş para ile yapılan bir faaliyet değil.

Para ile yapıldığını kastetseydim ticaret derdim.

Alışveriş almak ve vermek demektir.

Örnek 300 kişilik bir klanın vardır

Bu klanın 300 kilometre çapında bir alandan mal temin eder.

Uzun mesafe alışveriş ağı bu.

Neandartellerde bu böyle değilmiş.

Öyle bile olsa, bunu pozitif yorumlamak olmaz.

Neandarteller senin türünün 3 katı süre hayatta kalmış.

Toplum kurmamışlar adamlar.

Doğadaki çekirdek birliktelik yapısını kullanmışlar.

Yani en fazla 300 kişi olmuşlar,

Bu 300 kişi başka 300 kişilik yapıyla karşı karşıya geldiğinde diğerini yok etmiş.

Diğeriyle ortak bir çatı kurmamış.

Bunu yapan sadece homo sapiens.

Bunu tüm primatlarda tek yapan homo sapiens.

100 milyonluk birliktelik mi olur?

Virüs müsün sen?

Belli ki yanılgıya sanrıya kapılmış bir tür

Sarhoş etmiş kendi kendisini

Hipnotize etmiş, inandırmış buna.

Bu yanılgı, sanrı.

Bu bir doğallık değil.

Balıkların suda kelebeğe benzer oltaya kanmasıyla aynı şey bu.

Aldanmak bir evrim özelliği değil.

Aldanmak canlının düştüğü bir tuzaktır

Şimdi de aldanmayı yem olmayı evrimsel özellik mi yapacaksınız?

Kuyruğunu solucan gibi sallayan bir canlı türüne kanıp gidip ona yem olmak da mı evrim? :)

Bu evrim değil.

Yem olan için değil.

Avlayan için evrim.

:)

Kitlesel olarak sofistike düşünme ve plan yeteneği kazanmış bir tür

Kitlesel olarak bu yetenekleriyle akli dengesini kaybetmiş.

DUrum tam olarak bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Avcı toplayıcı bir grup ne malı temin edecek? Ancak et alışverişi olur. Malın alışverişi tarımdan sonra ortaya çıkmıştır. Biz Neanderthaller zamanından bahsediyoruz.

et alışverişi de olmaz zaten......

adam eti bulsa kendi yiyecek...aç zaten adam :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

et alışverişi de olmaz zaten......

adam eti bulsa kendi yiyecek...aç zaten adam :)

Ama açlığı bu sayede aşabilmiş. Sapiensler, diğer insan grupları ile irtibat halindeymişler. Bilimadamları bunu nasıl anlamış? Sapienslerin yaşadığı alanlarda o bölgeye ait olmayan taşlardan yapılmış bazı eşyalardan anlamışlar. Neanderthallerin eşyalarının tamamı kendi bölgelerindeki taşlardan yapılıymış. Bu durum, neandertallerin farklı neanderthaller ile iletişim halinde olmadıklarını gösteriyormuş. Ve de ete ihtiyaç duyduklarında eğer kendileri bulamıyorlarsa, yan taraftaki kabile onlara iyilik yapmıyormuş.

İnsanların iyilik kavramının kökeni işte bu. Birbirlerine iyilik yapan sapiensler, et olmadığı zaman yan kabileden alabiliyormuş. Bu sayede buzul çağında sapiensler yok olmamış, neanderthaller yok olmuş.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Avcı toplayıcı bir grup ne malı temin edecek? Ancak et alışverişi olur. Malın alışverişi tarımdan sonra ortaya çıkmıştır. Biz Neanderthaller zamanından bahsediyoruz.

Avcılar av peşine koşarken neandartellerden daha uzun mesafeli ağlar kurmuş işte

Tarım yerden yetiştirilen şeyler için

Ağaçlar tarıma bakmadan meyve verir.

:)

İllaki bir şeyler toplayıp evlerine getiriyorlardı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Kargalar:

Kargalarin beyni diger kuslarin beyninin iki kati büyüklügündedir. Orantili büyütürsek bir sempanze ile kiyaslayabiliriz.


1384727548383.jpg


Yeni Kaledonya kargası

Pasifik adalarından Yeni Kaledonya'da yaşayan karga türüdür. Bilimsel adı Corvus moneduloides olan karga, beslenmek için alet kullanmasıyla tanınır. Loş ve nemli ağaç kabuklarının içinde saklanan larvaları saklandıkları yerden çıkarmak için ağaç dallarını kullandıkları bilinmektedir.


524903976.jpg?mw=1920&mh=1080&q=70


Bazen de belli bir ağaç yaprağını keserek, bu işte kullanmak üzere alet yaptıkları da bilinmektedir. Alet kullanma/yapma özellikleri şempanzelerden daha üstündür


Crow_tooltypes.jpg


Yaptiklari aletler birbirine benzese de her grubun kendine göre alet yapma teknigi vardir. Yani teknikleri "kültürlere" göre degismektedir.



"Hangi teknik(ahlak) dogudur, hangisi yanlistir?"

"Evrensel bir alet yapma teknigi (ahlak) varmidir?"

diye sorabilirmiyiz???



Ahlak EVRENSEL degil, EVRIMSELdir!!!
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir şey daha soracağım.

Bu sizin ahlak dediğiniz şey diğer canlılar tarafından da algılanıyor mu?

Mesela bir karınca senin iyini ve kötünü ayırt edebiliyor mu?

Kulağını burnunu ayırt edebiliyor karınca.

Tüm canlılar yapabiliyor bunu.

Peki ya bu "pek biyolojik ve pek evrimsel ahlakınızı" sizden başka görüp algılayabilen bir canlı türü var mı?

Yok değil mi? :)

Aaaaaa ne tesadüf

Tanrı da öyle değil mi? :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Avcılar av peşine koşarken neandartellerden daha uzun mesafeli ağlar kurmuş işte

Tarım yerden yetiştirilen şeyler için

Ağaçlar tarıma bakmadan meyve verir.

:)

İllaki bir şeyler toplayıp evlerine getiriyorlardı.

Bu kanıtlar bildiğim kadarı ile sibiryadan. Sibiryada meyve ağaçları yok. Bir de buna buz devrini ekle.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir şey daha soracağım.

Bu sizin ahlak dediğiniz şey diğer canlılar tarafından da algılanıyor mu?

Mesela bir karınca senin iyini ve kötünü ayırt edebiliyor mu?

Kulağını burnunu ayırt edebiliyor karınca.

Tüm canlılar yapabiliyor bunu.

Peki ya bu "pek biyolojik ve pek evrimsel ahlakınızı" sizden başka görüp algılayabilen bir canlı türü var mı?

Yok değil mi? :)

Aaaaaa ne tesadüf

Tanrı da öyle değil mi? :D

Ahlak evrensel değildir elbette ki. Ahlak kavramından aynı şeyi anladığımızı sanmıyorum. Sen İslam dininin sana öğrettiği ahlak kavramı üzerinden tartışıyorsun. Ben ise her insanın içinde az çok (kiminde az, kiminde çok ve de bazı insanlarda hiç var olmayan) sorumlu hissetme duygusundan bahsediyorum. Sevgi gibi. Sevginin biyolojik kökeni var mı, yok mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama açlığı bu sayede aşabilmiş. Sapiensler, diğer insan grupları ile irtibat halindeymişler. Bilimadamları bunu nasıl anlamış? Sapienslerin yaşadığı alanlarda o bölgeye ait olmayan taşlardan yapılmış bazı eşyalardan anlamışlar. Neanderthallerin eşyalarının tamamı kendi bölgelerindeki taşlardan yapılıymış. Bu durum, neandertallerin farklı neanderthaller ile iletişim halinde olmadıklarını gösteriyormuş. Ve de ete ihtiyaç duyduklarında eğer kendileri bulamıyorlarsa, yan taraftaki kabile onlara iyilik yapmıyormuş.

İnsanların iyilik kavramının kökeni işte bu. Birbirlerine iyilik yapan sapiensler, et olmadığı zaman yan kabileden alabiliyormuş. Bu sayede buzul çağında sapiensler yok olmamış, neanderthaller yok olmuş.

aynen öyle..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...