Jump to content

Merak edenlere sorular


Recommended Posts

Cennette vaat edilen lütuflar neden hep dünyevidir ?

1-Köşkler : Bizim dünya'da köşklere, evlere veya derme çatma barınaklara yada kapalı bir bezden çadıra ihtiyaç duymamızın nedeni kışın soğundan yağmurundan korunmak için dünyalık mallarımızı bir çatı altında tutmak için güneşin sıcağından korunmak için yani tabiri caize sokakta dışarda kalmamak için çünkü dünyevi olarak korunmak için yoksa bu tür olumsuzlukların olmayacağı bir yer olan cennette köşk yada sarayın içinde oturmanın manası ne her istediğinin olduğu yerde köşkün içinde yaşamak ??

2-çeşit çeşit yiyecekler : Bizim dünya'da yiyecek ihtiyacımız vücudumuzun enerjisini sağlamak içindir. Çünkü biz insanlar çalışır hareket eder yorulur ve enerji harcarız bazı durumlarda bünyemiz zayıflar hasta oluruz işte biz yiyeceği bu koşullarda canlı vücudumuzun canlılığını devam ettirmesi için yeriz yani yorulan bedeni tekrar kuvvetlendirmek için hastalanan bedeni tekrar düzeltmek için kaybettiğimiz enerjiyi tekrar kazanmak için yeriz yoksa yiyecekleri muz olduğu için pasta olduğu için yada et olduğu için ve yemek yemek için yemeyiz. Peki yorgunluğun olmayacağı enerji kaybının olmayacağı hastalanmayacağın bir yerde 100 milyonlarca çeşit yemek olsa ne olur hiç bir zaman ihtiyaç duymayacaksan envayi çeşit yicek ??

3- Altın takılar zümrüt tahtlar : altın, gümüş, elmas, zümrüt bizim dünyamızda değerli ve paha biçilemez ama bunun nedeni varlıklarının azlığıdır. Yoksa onlarda diğer maddeler demir cam kum çakıl gibi bir maddedir. Sadece insan toplumun maddi olarak değer verdiği madenlerdir. Bu cümle mi şöyle örnekliyeyim aslında ne kadar değersiz ve işe yaramayan maddeler olduğunu anlayabilesiniz.

Bir gemide yolculuk ederken gemi battı ve siz deniz sizi bir adaya vurdu ve yanızda 500 sandık altın ve mücevverde sizinle beraber adaya vurdu şimdi ölünceye kadar bulunamıyacaksınız yanınızda ki 500 sandık altının ne işe yarayacağını söyleyin bana sahilde ki kum taneleriyle sandıklar dolusu altının arasında ne fark kalmıştır. İşte dünya için değerli olan maddelerin cennette ne değeri olur??

4- Huriler veya karşı cinsler : Bizim dünyamızda cinsellik her ne kadar zevk aracı olarak algılansada aslında sadece insanlığın üreme amaçlı kullandığı bir birleşmedir. Yani cinselliğin amacı zevk almak değil üremektir. Şimdi bunu saaatlerce anlatsam belki çok kişi kabullenmez ama asılda üremektir cinselliğin temeli zevk almak değil eee cennettede temel amacına uymadıktan sonra cinselliğin anlamı ne olabilir ki çünkü orda üremeye ihtiyac yok ?? Bu arada cennette bakir kızlar kelimeleri geçer bazen dini terimlerde bir kızın bakir olup olmaması dünyevi ahlak yapısında önem arz eder aksi takdirde ne anlam ifade edebilir ki cennette bakir olması ??

5- Sınırsız içecekler : Aslında bunu yiyeceklere katabiliriz ama yinede ayrı yazayım dedim. Dünya biz içeceklere vücudumuzun sıvı kaybından dolayı ihtiyaç duyarız çünkü canlı bi bedenin canlılığını sürdürmesi için belli bir sıvı dengesine sahip olması gerekmektedir ancak dünyada ki hareketli yaşamamız terleme kanama idrar gibi sebelerden sıvı kaybına maruz kalır bundan dolayı içecek ihtiyacı duyarız oysa ki cennette terleme kanama idrar gibi durumlarımız olmayacağına göre sıvı kaybımızda olmayacak bu yüzden sıvı ihtiyacımızda olmayacak olmayacak bir şey için süt şarap şıra nebileyim tertemiz sonsuz derelere ne ihtiyacımız olabilir ki ?

Daha fazla uzatıp sıkılmanızı istemem buraya kadar okuduysanız bile iyi sıkılmamışınızdır umarım

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 101
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Birde mesela şarap içerek kafamızı güzelleştireceğimize içmeden hep güzel kafayla gezme seçeneği sunmamışlar. Cenette şarap içip sarhoş olunca çok .... başı dağıtmışsak bizimle kim ilgilenecek. Huriler bizi istemesse yerine başka huri ile değiştirebilecek miyiz ?

Benimde en çok merak ettiğim konu acaba kadınlara ne olacak cennette onlarda mı huri olacaklar ? Olacaksa kimin hurileri olacaklar

tarihinde tunahan94 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Birde mesela şarap içerek kafamızı güzelleştireceğimize içmeden hep güzel kafayla gezme seçeneği sunmamışlar. Cenette şarap içip sarhoş olunca çok .... başı dağıtmışsak bizimle kim ilgilenecek. Huriler bizi istemesse yerine başka huri ile değiştirebilecek miyiz ?

Benimde en çok merak ettiğim konu acaba kadınlara ne olacak cennette onlarda mı huri olacaklar ? Olacaksa kimin hurileri olacaklar

Eşlerine "verileceklermiş" :) Eşi yoksa da bir şehide "verilecekler"

Link to post
Sitelerde Paylaş

4- ...Bu arada cennette bakir kızlar kelimeleri geçer...

Okudugumuzu

baska bi yerimizle degil AKLIMIZ ile okudugumuzda

Kuran'in "cennette bakir kizlar"dan söz etmedigini

çok kolay anlayabiliriz.

Örnegin

Rahmân 56'in mevcut çevirilerinde bâkir kizlar diye çarpitilan KÂSiRÂTUT TARF

Sâd 52'de açikça belirtildigi üzere

akan pinarlarin ve meyve agaçlarinin "mesafesiz uçlar"idir yani RIZIK ve içecek.

Öteki dünyada mesafeler yok edilmistir,

yiyecek ve içecekler elinizi uzatip erisivereceginiz yerdedir,

mesafesiz.

Sâd sûresi:

...ve yerlerin en güzeli Allah'i kâle alanlar içindir (49)

kapilari onlara açik mutluluk bahçeleri (50)

koltuklara karsilikli yaslanirlar, bol bol meyva ve içecek ile (51)

"KÂSiRÂTUT TARF"dir önlerindeki, ayni olgunlukta (52)

Hesab gününe dair size söz verilen iste bu (53):

bizden size bitmeyen rizkimiz (RIZKUNÂ),

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Okudugumuzu

baska bi yerimizle degil AKLIMIZ ile okudugumuzda

Kuran'in "cennette bakir kizlar"dan söz etmedigini

çok kolay anlayabiliriz.

Örnegin

Rahmân 56'in mevcut çevirilerinde bâkir kizlar diye çarpitilan KÂSiRÂTUT TARF

Sâd 52'de açikça belirtildigi üzere

akan pinarlarin ve meyve agaçlarinin "mesafesiz uçlar"idir yani RIZIK ve içecek.

Öteki dünyada mesafeler yok edilmistir,

yiyecek ve içecekler elinizi uzatip erisivereceginiz yerdedir,

mesafesiz.

Sâd sûresi:

...ve yerlerin en güzeli Allah'i kâle alanlar içindir (49)

kapilari onlara açik mutluluk bahçeleri (50)

koltuklara karsilikli yaslanirlar, bol bol meyva ve içecek ile (51)

"KÂSiRÂTUT TARF"dir önlerindeki, ayni olgunlukta (52)

Hesab gününe dair size söz verilen iste bu (53):

bizden size bitmeyen rizkimiz (RIZKUNÂ),

Kıçtan anlamak müslümanların işidir, müslümanlar kıçtan anlayıp işkembesine göre yorumlama konusunda nam salmıştır..

"(Mü'minler) Dikensiz sedir ağaçları, iç içe salkımları sarkmış muz ağaçları, uzayıp gitmiş gölgeler altında akıp çağlayan sular, alabildiğine çok, bitmemiş ve engelsiz meyveler arasında, yüksek döşekler üzerinde olacaklar. Biz o güzel gözlü kadınları (hurileri) yepyeni bir yapıda yarattık ve hepsini de kızoğlankız yaptık. Hepsi erkeğine düşkün ve hepsi yaşıt..." (Vâkia süresi, âyet 28-37)

tarihinde bhdr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kıçtan anlamak müslümanların işidir, müslümanlar kıçtan anlayıp işkembesine göre yorumlama konusunda nam salmıştır..

"(Mü'minler) Dikensiz sedir ağaçları, iç içe salkımları sarkmış muz ağaçları, uzayıp gitmiş gölgeler altında akıp çağlayan sular, alabildiğine çok, bitmemiş ve engelsiz meyveler arasında, yüksek döşekler üzerinde olacaklar. Biz o güzel gözlü kadınları (hurileri) yepyeni bir yapıda yarattık ve hepsini de kızoğlankız yaptık. Hepsi erkeğine düşkün ve hepsi yaşıt..." (Vâkia süresi, âyet 28-37)

Degerli bhdr kardesim,

Siz benimle belki ilk kez yazisiyorsunuz, bilmeyebilirsiniz;

onun için söyleyeyim:

Ben kavga denen tarakta bezi olmayan biriyim;

siz KIÇ MIÇ diye sövgüler savurup kavga ederek daldiniz meydana ama...

sizinle kavga eden yok, daha dogrusu kavga yok

çünkü kavga için iki kisi lazim, siz 1 kisiniz.

Vâkia 28-37'ye gelince,

siz o ayetlerin hepsinden geçtim hiç olmazsa yalnizca şu ikisini

benim önerdigim gibi

AKLINIZ ile okudunuz mu?

Ve yüksek döşekler (34)

öyle bi var ederiz ki onlari (35)

11 yasindaki ilkögretim bebelerine sorun,

nedir onlar?

Sizin alintiladiginiz sözde çeviriye göre

güzel gözlü kadinlar imis... Breh breh breh.

Eger ilkögretim bebelerine yaparsaniz bu ZIRVA misilli bi açiklamayi

"örtmen"lerine sikayet ederler sizi: Bu abi (abla?) Türkçe bilmiyo!

Güzel kardesim,

Arapça bilmemiz sart degil,

yeter ki okudugumuzu AKLIMIZ ile okuyalim,

aklimiz ile ÇEViRiLERi okuyalim.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Degerli bhdr kardesim,

Siz benimle belki ilk kez yazisiyorsunuz, bilmeyebilirsiniz;

onun için söyleyeyim:

Ben kavga denen tarakta bezi olmayan biriyim;

siz KIÇ MIÇ diye sövgüler savurup kavga ederek daldiniz meydana ama...

sizinle kavga eden yok, daha dogrusu kavga yok

çünkü kavga için iki kisi lazim, siz 1 kisiniz.

Vâkia 28-37'ye gelince,

siz o ayetlerin hepsinden geçtim hiç olmazsa yalnizca şu ikisini

benim önerdigim gibi

AKLINIZ ile okudunuz mu?

Ve yüksek döşekler (34)

öyle bi var ederiz ki onlari (35)

11 yasindaki ilkögretim bebelerine sorun,

nedir onlar?

Sizin alintiladiginiz sözde çeviriye göre

güzel gözlü kadinlar imis... Breh breh breh.

Eger ilkögretim bebelerine yaparsaniz bu ZIRVA misilli ile bi açiklamayi

"örtmen"lerine sikayet ederler sizi: Bu abi (abla?) gramer bilmiyo!

Güzel kardesim,

Arapça bilmemiz sart degil,

yeter ki okudugumuzu AKLIMIZ ile okuyalim,

aklimiz ile ÇEViREiLERi okuyalim.

Tam bir tatli su muslumanisin. Burada kimse kuranda belirttigi gibi kalbiyle degil akli ile dusunuyor zaten, bunu buyuk barfler ile yazmanizin nedenini biz anliyoruz. Kelime kasarligi yapma cunku bu safsatalari bu forumda satamazsin. Islamin penis ve vajina dini oldugunu bizzat kendisinden ogrendik. Sana buraya hurilerle ilgili ayet asiyoruz, gotunden meal cikariyorsun. Bunu yapma kic beyinli, bu ulkede bedevi dilini bilen cok az insan var zaten. Ayni dili bilen 50 mealci birbirinden farkli ceviriyor gotten uydurma ayetleri, ayni senin gibi tatli su muslumani hepsi isine geldigi gibi yapiyor bu isi. Simdi kalkip 11 yasinda ogrenciye sor, aklinla dusun safsatalari yapma. Din akil ve bilim disidir zaten. Aklimizi kullanip okudugumuzda ogrendik islamin insan kelami oldugunu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam'da ki cennet kavramı tamamen bakteri gibi sonsuza dek ucuz zevklerle tatmin olmayı vadediyor. Kızın bakire olması niçin belirtilmiş bunu söylemek istemiyorum. Mantığı bazıları anlamıştır. Bu şekilde sonsuza dek yaşamanın hemen hiç bir anlamı yok. Aynı şekilde cehennemde tamamen fiziksel işkence.Mantık ödül-ceza tipi terbiye üzerine kurulu pek çok kez hayvanlar böyle eğitilir bilen bilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Okudugumuzu

baska bi yerimizle degil AKLIMIZ ile okudugumuzda

Kuran'in "cennette bakir kizlar"dan söz etmedigini

çok kolay anlayabiliriz.

Örnegin

Rahmân 56'in mevcut çevirilerinde bâkir kizlar diye çarpitilan KÂSiRÂTUT TARF

Sâd 52'de açikça belirtildigi üzere

akan pinarlarin ve meyve agaçlarinin "mesafesiz uçlar"idir yani RIZIK ve içecek.

Öteki dünyada mesafeler yok edilmistir,

yiyecek ve içecekler elinizi uzatip erisivereceginiz yerdedir,

mesafesiz.

Sâd sûresi:

...ve yerlerin en güzeli Allah'i kâle alanlar içindir (49)

kapilari onlara açik mutluluk bahçeleri (50)

koltuklara karsilikli yaslanirlar, bol bol meyva ve içecek ile (51)

"KÂSiRÂTUT TARF"dir önlerindeki, ayni olgunlukta (52)

Hesab gününe dair size söz verilen iste bu (53):

bizden size bitmeyen rizkimiz (RIZKUNÂ),

aslında cevap yazmıyacaktım ama yazmam gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle besbelli ki sen öldükten sonra cennete gidince cennetide orda ki hayatıda dünya ve dünya hayatı zannediyorsun yada öyle olmasını umuyorsun. Sen bir kere yazıyı bile okumadan kafana göre sallamışsın. Ben yemek yemenin canlı bir varlık için bazı sebeblerden dolayı gerekli olduğunu içeceğin sadece canlı beden için olduğunu anlatıyorum sen kalkmışsın ellini uzatıp yiyeceğe içeceğe ulaşmaktan bahsediyorsun neyse daha fazla yazmıyacağım biliyorum bunlarıda algılayamıyacaksın sen cennet hayatını dünya yaşamı gibi zannetmeye devam et. bu arada o kadar farklı meal okudum senin gibi mükemmel bir mealci görmedim ama asıl merak ettiğim hangi dilden hangi dile çevirdiğin

Link to post
Sitelerde Paylaş

aslında cevap yazmıyacaktım ama yazmam gerektiğini düşünüyorum. Öncelikle besbelli ki sen öldükten sonra cennete gidince cennetide orda ki hayatıda dünya ve dünya hayatı zannediyorsun yada öyle olmasını umuyorsun. Sen bir kere yazıyı bile okumadan kafana göre sallamışsın. Ben yemek yemenin canlı bir varlık için bazı sebeblerden dolayı gerekli olduğunu içeceğin sadece canlı beden için olduğunu anlatıyorum sen kalkmışsın ellini uzatıp yiyeceğe içeceğe ulaşmaktan bahsediyorsun neyse daha fazla yazmıyacağım biliyorum bunlarıda algılayamıyacaksın sen cennet hayatını dünya yaşamı gibi zannetmeye devam et. bu arada o kadar farklı meal okudum senin gibi mükemmel bir mealci görmedim ama asıl merak ettiğim hangi dilden hangi dile çevirdiğin

Öteki dünyanin cenneti biz bu dünyalilar için "gayb"dir

çünkü hiç kimse gidip görmemis,

geri gelip anlatmamistir onu, mevcut algilama gücümüz yetmez algilamaya.

O yüzden ayetlerde öteki dünyadaki cennet anlatilirken

"teşbih"e basvurularak "cennetin misali şudur ki..." denir

ki bize aşina olmayanlari bize aşina olanlardan hareketle algilayabilelim.

Örnegin Bakara 25:

Cenneti hak edenler

kendilerine ordaki meyvalardan verildiginde şöyle diyecekler:

"Iste bu, daha önce bize verilen RIZIK!"

Benzerleri verilmisti daha önce, utû bihî muteşâbihâ.

KASiRÂTUT TARF ("mesafesiz uçlar"daki meyvalar) için

hiç kimse tarafindan dokunulmamistir denmesinin nedeni iste bu,

Onlar bu dünyada yok ki dokunulmus, tadilmis olsunlar.

Kisacasi

yemek içmek yalnizca bu dünyadaki canlilar için midir, cennette yemek içmek olamaz mi

kimse bilemez.

Yoksa

okuduklarini AKLIYLA okuyanlar sorarlar:

"Cennet halki canli olmayacak mi?"

"cennet ödüllerinden tad almayacak mi?"

Kuran

böyle bilgiçlik taslamak suretiyle konusulmasina

gayba taş atarak diyor, recmen bil gayb (18:22).

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öteki dünyanin cenneti biz bu dünyalilar için "gayb"dir

çünkü hiç kimse gidip görmemis,

geri gelip anlatmamistir onu, mevcut algilama gücümüz yetmez algilamaya.

O yüzden ayetlerde öteki dünyadaki cennet anlatilirken

"teşbih"e basvurularak "cennetin misali şudur ki..." denir

ki bize aişa olmayanlari bize aşina olanlardan hareketle algilayabilelim.

Örnegin Bakara 25:

Cenneti hak edenler

kendilerine ordaki meyvalardan verildiginde şöyle diyecekler:

"Iste bu, daha önce bize verilen RIZIK!"

Oysa benzerleri verilmisti daha önce, utû bihî muteşâbihâ.

KASiRÂTUT TARF ("mesafesiz uçlar"daki meyvalar) için

hiç kimse tarafindan dokunulmamistir denmesinin nedeni iste bu,

Onlar bu dünyada yok ki dokunulmus, tadilmis olsunlar.

Kisacasi

yemek içmek yalnizca bu dünyadaki canlilar için midir, cennette yemek içmek olamaz mi

kimse bilemez.

Yoksa

okuduklarini AKLIYLA okuyanlar sorarlar:

"Cennete girenlerin CANI olmayacak mi?"

"cennet ödüllerinden tad almayacaklar mi?"

Kuran

bu türlü bilgiçlik taslamalara

gayba taş atarak... diyor,

recmen bil gayb (18:22).

sen bir dolandırıcısın...

ispatlandı bu...

ve halen daha utanmadan burda yüzsüz yüzsüz yazmaya devam ediyorsun.....

nasıl bir iş bu ? epey para var demi bu işte ?

O dolunay trilyonlarca yildir varligini sürdürüyor.

YUH...

at tamam ...SALLA....

kitabına - dinine inandırmak için at..yalan söle - salla

ama bu kadar da ATMA - SALLAMA -

YALAN SÖLEME.....yahu.....

AYIP BEEEEEEEEEEEEEEEE !!!!!!!!!!!!!!!

seni CİDDİYE alıp yazdıklarına karşı adam gibi cevaplar yazanların aklına ŞAŞARIM...

zaten bir tane müslüman gelmedi ki foruma....

ATMASIN...SALLAMASIN....YALAN SÖLEMESİN...............

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateist şunu söylüyor olabilir:

Canlilar ve o arada insan yalnizca bu dünyada var

çünkü öteki dünya diye bisey yok, nâmevcut.

Kendisi nâmevcut bi yerde canli cansiz hiç bisey olmaz, insan olmaz.

Atesitin

ahreti bu sekilde yok saymasini anlarim, ahrete inanmama özgürlügüne saygi gösteririm

EGER ateist tutarli davraniyorsa...

örnegin

Kuran'i, Kuran'da da sözü edilen meyvalari ve o meyvalarin bakire kizlar diye çarpitilmasini

kâle almiyor, dert edinmiyor, inananlari karalamak için istismar etmiyorsa.

Ama ateist

eger öteki dünyaya inanmama özgürlügünü kendinde görüp dururken

inanma özgürlügünü müminlere tanimiyor, onlara inandiklari için hakaret ediyorsa

tutarli degildir.

Dikkat,

konu yalnizca cennet ödülleridir, orda var oldugu öne sürülen "bakire kizlar"dir,

genellestirilmesin. Lütfen.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

tabi tabi...memeleri yeni tomurcuklanmış.....derken..

allah aslında orda elma ağacının TOMURCUKLANMASINI kastediyor.. !!!

yaw bu kadar saçmalamak olmaz.....yuh be...

açık - ayan beyan ortada....

memeleri yeni tomurcuklanmış ifadesi ile ne kastedilebilir ?

cennette karı kız huri gılman her türlü sex aracı var işte....

bi tek NURİ yok.....

tarihinde Zavallı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu forumu

ateistleri tanima yeri olarak

görüyorum.

Neden asiri derecede öfkelidirler,

inananlara neden sürekli sövüp sayarlar,

cevap verirken neden tepkiseldirler?

Örnegin

bakire kizlar iddiasi

onlara göre de bana göre de

çirkin ve bos bir iddiadir.

Onlar der ki

cennet yok ki bakire kizlar olsun.

Ben derim ki

Ve yükseltilmis dösekler... öyle bi inşa ederiz ki onlari ifadesinde

çevirilerde bakir kizlar diye çarpitilan onlar döseklerdir,

kizlar degildir ki cennette bakire kizlar olsun.

Yine örnegin ben derim ki

çevirilerde tomurcuk memeler diye çarpitilan kevâib

Luxenburg'e atfen Dr Puin'in açikladigina göre Kuran'in indigi dönemde üzüm daneleri anlamina geliyordu

ve anadili Arapça olanlar onu günümüzde üzüm daneleri anlaminda kullaniliyor.

Peki niye hâlâ

ateist dostlar için

kevâib tomurcuk memeler de tomurcuk memelerdir,

dösekler bakire kizlar da bakire kizlar?

Nedir onlari kör inada yönelten?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu forumu

ateistleri tanima yeri olarak

görüyorum.

Neden asiri derecede öfkelidirler,

inananlara neden sürekli sövüp sayarlar,

cevap verirken neden tepkiseldirler?

Örnegin

bakire kizlar iddiasi

onlara göre de bana göre de

çirkin ve bos bir iddiadir.

Onlar der ki

cennet yok ki bakire kizlar olsun.

Ben derim ki

Ve yükseltilmis dösekler... öyle bi inşa ederiz ki onlari ifadesinde

çevirilerde bakir kizlar diye çarpitilan onlar döseklerdir,

kizlar degildir ki cennette bakire kizlar olsun.

Yine örnegin ben derim ki

çevirilerde tomurcuk memeler diye çarpitilan kevâib

Luxenburg'e atfen Dr Puin'in açikladigina göre Kuran'in indigi dönemde üzüm daneleri anlamina geliyordu

ve anadili Arapça olanlar onu günümüzde üzüm daneleri anlaminda kullaniliyor.

Peki niye hâlâ

ateist dostlar için

kevâib tomurcuk memeler de tomurcuk memelerdir,

dösekler bakire kizlar da bakire kizlar?

Nedir onlari kör inada yönelten?

NEBE : Diyanet İşleri: (31-34) Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlara bir kurtuluş, bahçeler, üzümler, kendileriyle bir yaşta, göğüsleri çıkmış genç kızlar ve dolu dolu kadehler vardır.

ayet bu....

üzüm zaten AYRI olarak ifade ediliyor.....+ olarak memeleri yeni tomurcuklanmış kızlar diyor.....

anlayana !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nebe Suresi 33’de "Göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızları" bazıları kabul etmiyorlar ve kevaib kelimesinin üzüm tanesi olduğunu söylüyorlar, bu doğru mudur?

Değerli kardeşimiz;

Tefsir kaynaklarının hemen hepsi, “yaşıt” manasına gelen “etrab” kelimesini kızlar için kullanmışlardır. Bu kelime şu ayetlerde geçmektedir:

“Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için büyük başarı ve mutluluk vardır. Onlara bahçeler, üzüm bağları, turunç göğüslü genç yaşıt dilberler, dolu dolu kadehler var.”
(Nebe,78/31-34)

“Onların beraberinde, gözleri kocalarından başkasını görmeyen yumuşak bakışlı, aynı yaşta güzeller vardır.”
(Sad, 38/52).

“Ve onlar yükseltilmiş döşekler/mobilyalar üzerindedirler. Biz oradaki kadınları, yepyeni bir yaratılışla yaratıp, sûret ve sîretlerini son derece güzelleştirdik. Böylece onları, ashab-ı yemin için bakire kızlar, kocalarına âşık yaşıtlar kıldık.”
(Vakıa, 56/34-38).

Bu kelimenin kadınlar / kızlar için kullanılmasında anlaşılmayan bir taraf yoktur. Bu yorumlar, değişik hadislerde yer alan “Cennet halkının hepsi 33 yaşlarında olur.” mealindeki ifadeye de uygundur.

Ancak bazı tefsirlerde erkeklerin yaşı otuz üç, kadınların yaşı on altı olacağı bilgisine yer verilmiştir.(bk. Alusî, Nebe suresi, ilgili ayetin tefsiri).

Kadınların / kızların yaşının cennette on altı-yirmi civarında olması, Nebe suresinde yer alan “Kevaib” kavramına daha uygundur. Çünkü, “Kevaib” Kaib veya Kaibet’in çoğuludur. Bu kelime hem kalıbı hem de manası itibariyle “Nahid/Nahidet/Nevahid” kelimesiyle aynıdır. Erkek için “NAHİD” denildiği zaman, onun ergenlik çağına giren bir delikanlı olduğuna işaret edilmiş olur. Kadın için “NAHİDET” denildiğinde ise, onun göğüslerinin tomurcuklandığı anlamına gelir(bk. Taberî, Razî, İbn Kesir, Şevkanî, Alusî).

Kaynaklardan bazıları Kevaib kelimesinin Kaib’in çoğulu olduğunu söylemişlerdir. Bu kelimenin erkekler için kullanılmadığını düşündüğümüzde, bunun yalnız kadınlara mahsus bir kalıp olacağından dişilik ekin olan ta harfini almasına gerek olmayabilir. Nitekim, hayız halindeki bir kadın için de “Haiz” kelimesi kullanılmaktadır. Çünkü erkek hayız görmez, bir karışıklık söz konusu değildir.

Dahhak da “Kevaib” kelimesinin bakire kızlar manasına geldiğini belirtmiştir(Lubab, İlgili ayetin tefsiri).

İmam Maverdi’ye göre, “Kevaib” iki manaya gelir. Birincisi İbn Abbas’a ait olup“Nevahid = Erginlik çağına girmiş kızlar” manasına; diğeri Dahhak’a ait olup “Azârâ = bakire kızlar” manasına gelir(bk. Maverdi, ilgili ayetin tefsiri).

Bu açıklamalardan anlaşılıyor ki, Nebe suresindeki ayette “göğüsleri tomurcuklu” şeklinde tercüme edilen “kevaib”in asıl manası erginlik çağına ermiş, bakire genç kızlar demektir. Erginlik çağına girmiş kızların bu erginlik çağının ilk belirtisi göğüslerinin tomurcuklanması olduğu için, kaynaklarda daha çok bu mana verilmiştir. Halbuki asıl mana “ergenlik yaşına ermek” tir; “göğüslerin tomurcuklanması” ise asıl mana değil, lazım-ı manadır. Nitekim İbn Aşur’a göre de “Kevaib”, Kaib’in çoğuludur, on beş ve civarındaki yaşa girmiş (erginlik çağına girmiş) kızlar içi kullanılır. Çünkü, o çağa ayak basmış kızların göğüsleri tomurcuklanır(bk. İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri).

Bu sebeple ve de özellikle hissiyatı mülevves olan bu asırda kelimenin asıl manasını ön plana almak ve ilgili ayetiergenlik çağına girmiş genç yaşıt kızlar şeklinde meallendirmek daha uygundur.

Bizim kanaatimize göre de, ayette “göğüslerin tomurcuklu” vasfına değil,“kızların erginlik çağına” işaret edilmiştir. Bu mana Kur’an’ın belagatına, edebiyatına ve edeb-i nezihanesine daha uygun görünmektedir. Eski zamandaki hissiyatın safiyeti / duyguların safveti yanında, erkeklerin reculiyet hissiyatının bâlâ-pervâzâneleri de bu lazım-ı mananın ön plana çıkarılmasında büyük rol oynamıştır. Yani temiz ve safiyane duygularının duygusallığı sebebiyle, “Kevaib”in asıl manası olan “ergenlik çağı” ifadesi yerine, ikinci derecede bir mana olan ve asıl mananın bir gereği olan “tomurcuklu göğüsler...” ifadesi tercih edilmiştir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Nebe Suresi 33 ve 34. ayette geçen yaşıt kızlar ve dolu kadehler ifadesini açıklar mısınız?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Link to post
Sitelerde Paylaş

Öteki dünyanin cenneti biz bu dünyalilar için "gayb"dir

çünkü hiç kimse gidip görmemis,

geri gelip anlatmamistir onu, mevcut algilama gücümüz yetmez algilamaya.

O yüzden ayetlerde öteki dünyadaki cennet anlatilirken

"teşbih"e basvurularak "cennetin misali şudur ki..." denir

ki bize aşina olmayanlari bize aşina olanlardan hareketle algilayabilelim.

Örnegin Bakara 25:

Cenneti hak edenler

kendilerine ordaki meyvalardan verildiginde şöyle diyecekler:

"Iste bu, daha önce bize verilen RIZIK!"

Benzerleri verilmisti daha önce, utû bihî muteşâbihâ.

Yani diyorsun ki ayetler allahın değil peygamberinin çünkü benim bildiğim kadarıyla ayetler allahın sözleri oluyor. Yani hadi peygamber de dahil hiç kimse görmemiş olsa bile cenneti zaten cenneti anlatan ayetlerde peygamber değil allah ama sanırım sen peygamberin anlattını sanıyorsun oyüzden teşbih yaptığını düşünüyorsun yada öyle işine geliyor. Cenneti allah anlatıyor kitabında peygamber değil o yüzden insanların görüp görmemesi önemli değil. gören allah anlatıyor allah köşk derken neyin teşbihini yapıyor dersin ne sıcak ne soğuk derken ılıklığın teşbihini mi yapıyor süt bal şarap deresi derken neyin teşbihini yapıyor dersin

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben bu forumu

ateistleri tanima yeri olarak

görüyorum.

Neden asiri derecede öfkelidirler,

inananlara neden sürekli sövüp sayarlar,

cevap verirken neden tepkiseldirler?

Bak şimdi bana yazdığım bir satır göster ki öfkelenmiş olayım.

Ben sadece düşüncelerimi ortaya koyuyorum.

Akıllı bir insanın en iyi silahı düşünceleridir.

Ben kızmam saldırmam sadece farklı insanları düelloya davet ederim

Ama görüyorum ki bir çoğunuz silahsızsınız

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...