Jump to content

Allah ın İnsani Özellikleri


Recommended Posts

Evet Oğuz 4. sayfa olmuş biri kalkıp Arapça, Farsça ne idüğü belirsiz Nur yazılarını yazmış, malum biriside cevap vermek yerine kalkıp ayet yapıştırmış ardından boş laflar etmiş... Ortada verilmiş mantıklı bir cevap yok.

Hele hele o dönemin edebi özellikleri diye aptalca bir savunmayı kimse kabullenemez..

O dönemin bol lanetli, yeminli edebi ağzı 21 yy da Allah ın başına bela olmuştur.

Her şeyi bilen Allah bu noktayı unutmuştur.

Yani iddia edildiği gibi Kuranın tüm zamanlara hitap ettiğini..

Bu durumda Kuran edebi uslubü ile 7. yy çöl bedevisine seslenmektedir..

Demek ki Allah ta insan gibi unutkanlıkta mevcuttur.

Evet sabote meselesine geri dönelim.

Bu işi ciddi mi yapıyorlar yoksa cidden akıl seviyeleri doğrultusunda mı o şekilde boş yazıyorlar bilemiyorum..

Ben o şahısların yazılarını artık es geçiyorum..

Zira burada onların boş laflarına verecek boş bilgisiz sözlerim benim YOK..

Herşey belgeli, bilimsel, araştırılmış buraya getirilip harmanlanmıştır..

Bu yüzden Hadisleri örnek vermekten bile kaçınırım...

Diğer üyelerede tavsiyem bu şekilde yazılan yazılara cevap yazmamaları..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 67
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Konumuza devam edelim..

Allah arşta oturur demiştik..

Şimdi arşın her yer olduğu iddiasında bulunan Müslümanlar çıkabilir..

Ama hayal kırıklığına uğrayacaksınız zira arş bütün kainat değil.

Furkan-59 Gökleri ve yeryüzünü ve ikisi arasındakileri altı gün içinde (altı evrede) yaratan sonra da Arş’a kurulan Rahmân’dır.

Elbette Allah bir noktada bulunduğu için kendisine zahmet olmasın diye peygamberlerine mesaj yollarken aracı kullanmıştır.. Hem koskoca Allah peygamberlerin ayağına gelecek değil ya.. Krallarda Tahtlarında otururken ulaklarla haber yollarlardı..

Nasıl insanlar için zaman varsa Allah içinde mevcuttur.. Biz buna Allah zamanı diyelim..

Hacc 47. (Resûlüm!) Onlar senden azabin çabuk gelmesini istiyorlar. Allah vâdinden asla dönmez. Muhakkak ki, Rabbinin nezdinde bir gün sizin saymakta olduklarinizdan bin yil gibidir.

Yani bizim 1000 günümüz 1 Allah günü ediyor..

Ayrıca meleklerin ve Cebrail Ulağınında zamanları mevcuttur.

Mearic 4. Melekler ve Rûh (Cebrail), oraya, miktari (dünya senesi ile) ellibin yil olan bir günde yükselip çikar.

50.000 yıl burada bu sefer 1 gün ediyor.. Oda 50 Allah yılı yapar.. Demektir ki Cebrail ve melekler oraya gittiklerinde Allah için 50 Allah günü geçmiştir..

Ama işler Cebrailden daha hızlıdır.. İşlerin yukarı çıkması ile Allah günü aynıdır.. 1 Allah günü yani bize göre 1000 yıl..

Secde 5. Allah, gökten yere kadar her işi düzenleyip yönetir. Sonra (bütün bu işler) sizin sayageldiklerinize göre bin yil tutan bir günde O'nun nezdine çikar.

Bu demektir ki Allah zamansız falan değildir.. Onunda yaşadığı bir zaman vardır..

Bu arada Allah güneç takvimine göre değil Ay takvimine göre emsal vermiştir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
C3PO Muhammed uyak ve Seci uydurmak için ancak bu kadarını becerebilmiş.

inanmadığın Allah hakkında bukadar duygusal davranıp eleştirmen ilginç.çok ilginç. :o

bikere bi insan inanmadığı şeyi bukadar önem veripte eleştirmez.

benim burda brahma yada yanındaki yardımcı tanrılarının özelliklerini eleştirdiğimi gördünüzmü?

demekki sen inandığın için bukadar eleştriyorsun.yanılıyormuyum???????????

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kosovalı konuyla ilgili diyeceğin varsa söyle.

Eğer yoksa benim başlıklarımı çöpe çevirmene izin vermeyeceğim.

Böyle eften püften şeyler için bir daha benim başlıklarımı KİRLETME..

Ateizm ana sayfasına girersen neden eleştirdiğimiz yazılıdır..

Dahada yetmezse al oku..

Amacımız Nedir?

İster tektanrılı olsun ister çok tanrılı, ister felsefik doğduğumuz da bizler istesekte istemesekte birer dinin üyesi olarak hayata başlarız. Çok azımız ileriki yıllarımızda dinlerin ve onların öğretilerinin yanlış olduğunu ve dinlerin şiddetin kökeni olduğunun farkına varırız. (İslamın kılıcı ile yapılan savaşlar, kutsal toprakları geri almak adına düzenlenen Haçlı Seferleri, Amerika kıtasının, Afrika’nın ve dünyanın geri kalanları keşfedildikçe gerçekleştirilen katliamlar, yaklaşık 250 yıl boyunca İslamiyet’i kabul etmemek için direnen Türklerin kesilmesi, dinlerin kendi içlerinde ki mezhep çatışmaları, kavgaları (Alevi vatandaşlarımızın Sivas’ ta diri diri yakılması, protestan katolik kavgası v.s.) Şimdi sizlere soruyorum bunlar şiddet değil de nedir? Nasıl bir Tanrı en baştan kendisinin düzeni sağlayamadığı bir ortamı şiddet zoruyla düzen altına almaya çalışır? O zaman onun Tanrısallığı nerededir? Bizler şiddetin ve nefretin avukatları değiliz. Eğer iddiaya göre insanlık bir soydan geliyorsa ve kaynağında Tanrısallık varsa, bizler akrabalarımızın katili olamayız.

Bizim amacımız insanları eğitip gerçekleri görmesini sağlamaktır ve bu uğurda bizler kimsenin gözünü bağlamaz, kalplerini mühürlemez ve de kulaklarını da tıkamayız. Söylediklerimizi apaçık bir şekilde herkesin anlayabildiği gibi belirtiriz. Bizler dinlere karşıyız onlara inanan insanlara değil. Herkesi insanca yaşama adına temel ve anayasal hakları doğrultusunda insan olmaya davet etmeye çabalıyoruz.

Eğer dinlerin kökü kurutulursa işte o zaman insanlar gerçek aydınlığa ve barışa ulaşacaklardır. Dini inanışlarla yönetilen, yönetime inanç katılmış ülkelerin, yörelerin halini hepimiz apaçık bir şekilde görüyoruz. Akıl ile be bilimle uzlaşmayan yönetimindeki insanların hali gözler önündedir. İnsan aklıyla, gözlemle, bilimsel araştırmalar doğrultusunda yapılan yasalar, kanunlar bizleri özgürlüğe, demokrasiye, en basit insan haklarını garanti altına almaya götürür. Yasalar bir zamanlarda toprakla örtülen kızları, kadınları karanlıklara örtmez, kendilerini örtmeye zorlamaz.

İnsanlık En Büyük Meydan Okumadır

Her devirde insanlık fanatik dindar akımlarda dolayı tehlike altına girmiştir. Günümüz de bu tehlike daha da büyümekte ve milyonlarca insanın beynine nefret tohumları ekmektedir. Bu fanatik kin zapt edilmeli ve insanlığa daha büyük bir felaket getirmesi engellenmelidir. İşte bu noktada bizim tek inancımız akılla ve bilimle bağdaşan eğitimdir. Entelektüel din adamları dinlerdeki bu şiddet içeren fanatikliğe götüren doktrinleri kabul etmeli bunları ayıklamalı ve insanlara açıklamalıdır. Mantık dışı ne kadar söylem varsa bunları elemine etmelidirler. Dinlerin içinde ki insanların kanını zehirleyen ve çıkarları doğrultusunda ortaya çıkmış ideolojiler entelektüeller tarafından desteklendikçe dinlerde şiddet bitmez. Dinlerdeki şiddete milyarlarca dolar bütçe ayırarak silahla karşılık verenlerse bu silahlarını susturmalı yerine o paraları o ülkelerin alt yapılarına ve eğitimine harcamalıdırlar.

NOT: Burası hiç bir şekilde burada kutsal kitaplardan alınıp savunulan iddiaların yeri değildir. Tek geçerli olan mitlerden arındırılmış aklın, bilimin yoludur. Kutsallık adına savunulan değerlerden şiddetten başka hiç bir şey çıkmamaktadır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 years later...

Küçük tanrılar bu ayetlerin arkasına saklanıp inanmayanlara bolca hakaret eder ve bundan zevk duyarlar.

İslamı hakaret kültüründen arındırmak bir nevi islamın bir parçasını koparıp atmak gibi birşey.

Ve islamın günümüzde varlığını sürdürmesinin başka yolu da yok. Aşağılık tanrı imajını koparıp atmak zorundalar.

Bakalım bir parçası kopan dinin hali ne olacak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 7 years later...

  Başlığı Mahale ağzıyla okudun aklıma bu geldia Allah bu kadarapzı bosuksa  bu kular ne yapsın aklıma bu geldi bari bunu paylaşayım,dedim

 

4PBdC9.jpg

 

 

tarihinde güven tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.05.2008 at 13:31, Sexy Huri yazdı:

kuran dunyaya insanin anlayacagi sekilde inmedi..

kuran muhammedin dunya hakkinda ne kadar fikir sahibi oldugunca ve gecmis tarihcilerden kopyalayabildigi kadarinca yazdirildi.

ayrica kuranda bahsedilen muhammedin allahi, insanlari cehennem korkusu ile korkutmadan ne kariya kiza tecavuz ettirebilirdi, ne de elin adaminin malina mulkune acimasizca el koydurabilirdi.

Evet, allah ya da tanrı ilk önce gönderdiği kitapları içinde yalan ve tutarsızlık var. Bir söylediği ya da bahsettiği olay diğer kitapta tamamen başka anlatılmış olması her kitap o zamanın yazabilen kişileri tarafından oluştuğu kesindir. Kitapları yazanları incelediğiniz zaman yazdıklarının neredeyse tamamı kendi yaşam biçimi ve hayal ettiği hayatı anlatır ve yazdıkları kendi sevklerini oluşturduğunu örmek mümkündür. 

İnançlı olanlar ilk şunu sormalı kendine. 

1- Allah ya da tanrı cinsellikten neden bahseder ?.

2- Allah yada tanrı  gönderdiği kitaplar içinde tutarsızlık olur ?.

3- Şimdi kendinize; ben yaratıcı olsaydım bu kadar basit hatalar yaparmıydım ?.

Bunları düşündüğünüz zaman içinde allah ya da tanrı neden ?, kime ?, hangi kişiler hizmet ettiğini ?, çok basit bulabilirsiniz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 23.05.2008 at 11:59, ezogelincorbasi yazdı:

Ne kadar tesadüf değil mi...Mitolojik çağlardan bu yana Tanrıya tapınma sırasında ortak bir hareket vardır : Namaz pozisyonu..

Firavuna iman edenlerde Firavun'u gördüklerinde Namaz pozisyonunda Secdeye yatarlardı, Put'a tapanlarda, Gök Tanrıya tapanlarda...

Örneğin Oruç....Kuran inmeden 100 lerce yıl önce insanlar aç kalarak Tanrılarına olan şükran borçlarını ödüyorlardı..Bir bakıyorsun Kuran Tanrısı içinde bu geçerli...

Kuran resmen ve fiilen diğer dinlerden çalıntı bir kitaptır..Ne yaratılış konusunda ne İman konusunda getirdiği bir yenilik yoktur..Dinleri iyi bilen Muhamemd ve arkadaşlarının uydurduğu bir dindir...

Aynen kendisi diyor ben uydurdum.

 

HAKKA Suresi 40. ayet:Hiç şüphesiz o (Kur'an), çok şerefli bir elçinin sözüdür.

 

Hud-35. Onu (Kur’an’ı) uydurduğunu mu söylüyorlar? De ki: Onu uydurduysam eğer benim suçum, ben sizin suçlarınızdan uzağım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...