Jump to content

İnsanın Evrimi


Recommended Posts

Bilim değeri olan bir konu ama bunu bir tartışma şekline sokmak istediğim için başlığı cafede açıyorum.

İnsan'ın kökeni nedir? Orta Doğu kökenli dinlere göre ilk insan Adem'dir. Adem aslında kelime anlamı ile "insan" demektir. Dinler, ilk insan denilen kişinin tanrı tarafından özel olarak yaratıldığını, "İnsan" ismindeki kişinin bir birey olduğu konusunda hemfikirdir.

Adem, tanrının bulunduğu mekanda, cennette yaratılmıştır. Eski dinler, Adem'in tanrının suretinde yaratıldığını söyler. İslam bu görüşü genellikle paylaşmaz. Adem, çamurdan yaratılmıştır. Erkektir ve dişisi Havva'dır.

Charles Darwin, ünlü Beagle seyahatinden döndükten sonra, özellikle Galapagos adalarında tanık olduğu canlı çeşitliliği nedeni ile, artık hristiyan inancını taşımayacaktır. Galapagos, takım adalardan oluşur ve farklı adalardaki canlılar, adalar birbirine çok yakın oldukları halde, farklı özellikler gösterir. Darwin, her ada için bu canlıların yaratıldığı fikrini kabullenememiş, adaya gelen bir atadan diğerlerinin evrildiğini düşünmüştür.

Sonraki yıllarda evrimin mekanizmasını anlamaya ve bu konuda kanıtlar toplamaya başlamıştır. Özellikle hayvanların nasıl evcilleştirildiğini öğrenmesi, evrimdeki doğal seleksiyon mekanizmasını kavramasını sağlamıştır. İnsanoğlu, nasıl kurtları köpeklere dönüştürdü ise, doğa da tüm canlıları başka türlere aynı yasalar çerçevesinde dönüştürmüştür.

Evrim ile birlikte insanın da bir hayvan olduğu ve maymunlardan geldiği düşüncesi tartışılmaya başlanmıştır. Hatta Darwin, defalarca maymun şeklinde karikatürize edilmiştir.

Eğer insan maymundan geliyorsa, anavatanı Afrika olmalıdır. Afrika'nın Rift vadisine giden Leakey ailesi, ilk defa, insanın atalarının iki ayak üzerinde yürüdüğünü kanıtlayan ayak izlerini keşfetmiştir.

Başka bir Amerikalı grup iki ayak üzerinde yürüyebilen bir maymun türünün kemiklerini bulmuştur. Ona "eski maymun" anlamına gelen Australopithecus ismini vermişlerdir.

Bir kemikten bir canlının nasıl yürüdüğü anlaşılabilir mi? Bu durum ancak kemik yapılarından anlaşılabilir. Australopithecusların femur kemiklerinin eğimli yapısı ile, canlı, ağırlık merkezini ortada tuttuğu, dolayısı ile bizim gibi iki ayak üzerinde yürüdüğü anlaşılmaktadır.

Australopithecus fosilleri, insan-maymun geçişini gösteren en iyi fosillerdir. Homo habilisler fosilleri ise insan yüz özelliklerinin nasıl değişmeye başladığını gösterir. Daha fazla maymun özelliğinde olan habilis kafasında, diğer maymunlarda olmayan sadece biz insanlara ait yüz özellikleri görülmüştür. Bu da homo habilisin doğrudan atamız olduğunu gösterir.

Tüm bu fosil buluntuları geçeceğim. Çünkü bu işi sulandırmak için özellikle Harun Yahya denilen adamın yazdıklarını müslümanlar copy/paste yapmayı seviyor. Fosillerden de zerre kadar anlamıyorlar.

Daha direkt kanıtlardan bahsetmek istiyorum. Hepimizin DNA sı maymun atalarımızdan izler taşımaktadır. Bu izleri, DNAmızda, çalışmayan, iş görmeyen parçalarda daha rahat takip edebiliyoruz. Bizi etkileyen mutasyonların hemen hemen tamamı, şempanzelerin DNA sında bulunuyor. Ortak atadan geldiğimizin kesin kanıtlarını sunuyorlar.

Bir damla kan ile, kişilerin babasını %100 netlikle tayin etme imkanımız var. Aynı metot ile %100 lük kesinlik ile bizlerin birer maymun türü olduğumuzu gösterebiliyoruz. Bunu da DNA mızdaki mutasyonları takip ederek yapıyoruz.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 70
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bence genetik biliminin geldiği noktada, evrim tartışmalarında paleontoloji üzerine çok fazla eğilmenin gereği yok zaten. Yaradılışçılar sürekli darwinin yukarıda söylediği gibi tartışmayı bulandırmak için paleantolojiyi kullanıyorlar. Adamların ortaya attığı "ara form" saçmalığının kabul görmesi de beni insanların müslüman olabilmesi kadar şaşırtıyor doğrusu.

Bu "ara form" saçmalığı ile kafası pek çalışmayan kim varsa aklını bulandırıyor. Yarı timsah yarı ördek (crocoduck) fosiller nerede? diyorlar. Bu sefer hooop tartışma en başa dönüyor, çünkü bu soruyu soran adam henüz evrimin işleyişini anlamamış.

Bu arada bunu okuyacak, evrim hakkında bilgisi olmayanlar için not düşeyim. Sizler de ara formsunuz, ben de, sokaktaki kedi köpek te... Yaşayan ne varsa birer ara form. Başka bir türden evrimleşti ve yeterli zaman içerisinde farklı bir türe evrimleşecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu konuyu anlaşılabilir ve tartışılabilir kılmak istiyorum. O yüzden konu ile ilgilenmeyenler tarafından bile anlaşılabilecek argümanlar üzerinden tartışmaya devam edeceğim.

Maymundan geldiğimizin kesin kanıtını mı arıyorsunuz? Ayak parmaklarınıza ve özellikle ayak tırnaklarınıza bakın. Ayaklarımız, bir zamanlar el vazifesi görmüş uzuvların daha sonra ayak haline gelmiş şeklidir. Tırnaklarımız, ayaklar el iken kullanmış yapılardır. Ağaç dallarına sıkı tutunma işini görür. Sürekli tutma işini gördüğü için de o zamanlar sık aşınıyormuş. Aşınan yapıların değişmesi gerektiğinden, tırnaklar sürekli uzayan dokular haline gelmiştir.

Ancak şu an ayaklarımız ile birşeyler tutmuyoruz. Ona rağmen, eski zamanlardan gelen yapılarımız olan tırnaklarımız uzamaya devam ediyor. Uzama hızları el tırnaklarımıza göre düşmüş. Küçülmüşler ama halen orada varlar.

Ayak tırnakları, atalarımızın maymun olduğunu kanıtlayan en güzel doku parçalarımızdır.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de charlesdarwin gibi konu hakkında bildiklerimi yazayım. Arada gelip eklerim.

Benim merak ettiğim konulardan biri vücut kıllarıydı. Diğer primatlar vücut kıllarını muhafaza etmişken, biz neden kaybettik? Bunun %100 kanıtlanabilmiş bir cevabı yok ama bazı ulaşabildiğim bilgileri yazayım. Arkadaşlardan yeni bilgiler de gelir, benim için de iyi olur.

Öncelikle memelilerin vücut kıllarının amacı belli. Sıcak kanlı olduğumuz için vücut ısısını korumak çok enerji tüketen canlılarız. Vücut bu ısıyı koruyabilmek için sürekli çalışıyor, dolayısı ile vücut ısısının muhafazasında yardımcı olacak herşey evrimsel bir avantaj. Bu bazı memelilerde kalın deri ve yağ tabakası şeklinde, çoğunda ise vücut kıllarıdır.

Bu memelilerden bir kısmının ısı muhafaza şekilleri ise yaşadıkları habitata göre evrimleşmeye devam etmiştir. Örnek olarak balinaların vücutlarında sadece önceden vücut kılları olduğunu görebileceğimiz kadar kıl kalmıştır. Su içinde vücut kılları yüzüş ve manevra kabiliyetlerini etkileyeceği için kaybolmuş, yerine kalın deri ve yağ tabakası oluşmuştur.

Peki insanlar neden kılsızlaştı?

Öncelikle vücut kılları memeliyi sıcak tutsa da, aslında başbelasıdır. Farklı türde parazitlerin üzerinizde yaşamasına imkan sağlar, kolayca kullanmanızı engeller. İnsanlar ısınmak için giysi ve Ateş kullandıkça vücut kılları avantajdan çok dezavantaj haline gelmiştir. Böylece vücudun dışarıya açık, hassas yerleri kıllı kalmışken, kalan kısımlar kılsızlaşmıştır.

Bir başka neden ise dişilerin eş seçimidir. Yani dişiler daha az kıllı erkekleri çekici bularak onlarla üremeyi seçmiş, bu nedenle jenerasyonlar daha az kıllı doğmuşlardır.

Kıl-yün demişken, konu ile ilgili bilgisi olan biri sakal ve bıyık ile ilgili yazarsa sevinirim. Ben araşturdım biraz ama ulaşabildiğim bilgiler tatmin edici değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki insanlar neden kılsızlaştı?

İnsanlar kılsız değil. İnanması zor olacak ama, insanda şempanzelerdeki kadar kıl folikülü var. Ama insan kılları daha ince ve pigmentten fakir.

Daha da ötesi erkek ve kadında aynı sayıda kıl folikülü olduğu biliniyor. Kadınların kılları daha da ince ve pigmentten fakir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sakallar neden güzel bir görüntü oluşturacak şekilde çıkıyor?

Kesilmeyle düzgünleşmiş olduğunu söylesek, kesildiğinde daha çok çıkması durumu var.

Erkek-sa%C3%A7-sakal-modelleri-2015.jpg

kesildiğinde daha gür çıkması bir mit. kılların ucu ince alta doğru kalınlaşıyor. kesilip uzadığında uçlar da kalın olduğundan o ilüzyonu yaratıyor.
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanlar kılsız değil. İnanması zor olacak ama, insanda şempanzelerdeki kadar kıl folikülü var. Ama insan kılları daha ince ve pigmentten fakir.

Daha da ötesi erkek ve kadında aynı sayıda kıl folikülü olduğu biliniyor. Kadınların kılları daha da ince ve pigmentten fakir.

Orada yanlış kelime seçimi olmuş. bahsettiğim kelleşme gibi kılsızlaşmadan çok, kılların ısı yalıtımına yaramayacak derecede incelmesi.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kıl-yün demişken, konu ile ilgili bilgisi olan biri sakal ve bıyık ile ilgili yazarsa sevinirim. Ben araşturdım biraz ama ulaşabildiğim bilgiler tatmin edici değil.

Arkadaşım biz bir Afrika hayvanıyız. Afrika'nın iklimi Avrupa iklimi gibi değil ve dolayısı ile kılları muhafaza etmen de gerekmiyor. İnsanın atalarının kürkünü kaybetmesinin nedeni iki ayak üzerinde hareket etmesidir. Sadece kıllar kısalmamış, ter bezleri de gelişmiştir. Böylece iki ayak üzerinde durup, koşmaya başladığı zaman vücudun soğuyabilmesi sağlanabilmiştir.

Yani insan kürkünü, kendini soğutabilmek için kaybetmiştir. Ancak Afrika'dan ayrılan insanın, göç ettiği iklimin şekli değiştiği için vücut ısısını koruması ve giyinmesi gerekmiştir.

Sakallara gelince, sadece erkeklerde çıkar. Erkek geyikte neden boynuz çıkıyor? Başka erkeklerle rekabet için çıkıyor. Aynını insan için de düşünebiliriz. Sakallı bir erkek, sakalsız olandan daha korkunç görünür. Böylece bir dövüşte baştan rakibini korkutabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsan kürkünü kaybederken, insan bitleri de bu durum karşısında evrime uğramıştır.

Tek bir bit türü, insan vücut kürkünü kaybederken, saç biti ve pubis biti olarak iki farklı bir türüne evrilmiştir. Bitin arada geçebileceği kıl örtüsü olmadığı için saç biti, saçta yaşayacak şekilde, pubis biti de apış arasında yaşayacak şekilde evrilmiştir.

Bu bile maymun kökenimizi çok net şekilde gösteriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Afrika'da, primatlar dahil bir çok kürklü memeli var. İki ayak üzerinde durunca daha çok soğumaya ihtiyaç olmasını pek aklım almadı. 4 ayak üzerinde yürüyen memeliler de en az koşan insanlar kadar hızlı hareket ediyor, goriller ve şempanzeler dahil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sakallara gelince, sadece erkeklerde çıkar. Erkek geyikte neden boynuz çıkıyor? Başka erkeklerle rekabet için çıkıyor. Aynını insan için de düşünebiliriz. Sakallı bir erkek, sakalsız olandan daha korkunç görünür. Böylece bir dövüşte baştan rakibini korkutabilir.

Buna benzer bi hipotezi okumuştum. Akla yatkın geliyor. Aslanların yeleleri gibi düşmana karşı daha korkutucu, görkemli bir görüntü veriyor olabilir. ya da tavuskuşları gibi karşı cinsi etkilemek için olabilir. özellikle kuşlarda ve böceklerde çok ilginç evrimleşmeler var bu dişinin ilgisini çekmekle ilgili.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Afrika'da, primatlar dahil bir çok kürklü memeli var. İki ayak üzerinde durunca daha çok soğumaya ihtiyaç olmasını pek aklım almadı. 4 ayak üzerinde yürüyen memeliler de en az koşan insanlar kadar hızlı hareket ediyor, goriller ve şempanzeler dahil.

İki ayak üzerinde koşmak, 4 ayakta koşmaktan daha fazla enerji harcanmasına neden olur. Bu da daha fazla ısı demektir. İnsan hızlı koşamaz ama uzun mesafeler koşabilir. Hız konusunda diğer hayvanlardan geri olsak da, koşmaya ve harekete devam konusunda onlardan daha dayanıklıyız.

Daha fazla enerji daha fazla ısı demektir. Ayrıca bu temponun uzun süre devamı için ısının kontrolü şarttır. İnsanda soğutma sisteminin evrilmesi, uzun süre koşabilmeyi mümkün kılmıştır.

Bir çita çok hızlı koşabilir ama uzun süre koşamaz. Nedeni ise koşma sırasında aşırı ısınmasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İki ayak üzerinde koşmak, 4 ayakta koşmaktan daha fazla enerji harcanmasına neden olur. Bu da daha fazla ısı demektir. İnsan hızlı koşamaz ama uzun mesafeler koşabilir. Hız konusunda diğer hayvanlardan geri olsak da, koşmaya ve harekete devam konusunda onlardan daha dayanıklıyız.

Daha fazla enerji daha fazla ısı demektir. Ayrıca bu temponun uzun süre devamı için ısının kontrolü şarttır. İnsanda soğutma sisteminin evrilmesi, uzun süre koşabilmeyi mümkün kılmıştır.

Bir çita çok hızlı koşabilir ama uzun süre koşamaz. Nedeni ise koşma sırasında aşırı ısınmasıdır.

2 ayak üzerinde koşmanın daha fazla enerji harcaması senin tahminin mi, yoksa böyle bir ölçüm var mı? çünkü çita biraz ekstrem bi örnek. tarihinde malta erigi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

2 ayak üzerinde koşmanın daha fazla enerji harcaması senin tahminin mi, yoksa böyle bir ölçüm var mı? çünkü çita biraz ekstrem bi örnek.

Benim tahminim değil. Böyle bir ölçüm var. enerji israfına rağmen neden insanın 2 ayak üzerinde durduğu hep bilim çevrelerince tartışılır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim tahminim değil. Böyle bir ölçüm var. enerji israfına rağmen neden insanın 2 ayak üzerinde durduğu hep bilim çevrelerince tartışılır.

Bunu sormamın sebebi şu, daha önce iki ayak üstüne kalkmanın vücut ısısını düşürmek için olduğunu savunanlar vardı. Testler yapıldığında iki ayak üzerinde yürümenin böyle bir faydası olmadığı ortaya çıktı.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sakallar erkeklerde özel olarak gelişmemiştir.

Kadınlarda körelmiştir.

Nasıl bu kadar emin konuştuğuma gelirsek, erkeklerde sakallar günümüzde genelde kesilir ama bunun çok büyük etkisi olmaz. Sakallı bir kadınaysa kimse bakmaz.

Tüm memelilerde dişilerde erkeklerden daha az kıl vardır, erkeklerden zaten hep daha az kılı olan dişilerin sakallarıysa tamamen körelmiştir. Asıl bunun sebebi cinsel seçilimdir. Sakallı kadın asla tercih edilmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Öyleyse burada karşımıza daha derin bir soru çıkıyor, neden sakalsız dişiler tercih edilmekte?

Bunun sebebi neden bazı kadınlara aşık olduğumuzla birebir aynı.

Bir kadına aşık olma güdüsü erkeklerde onu korumak şeklinde gelişir, yani aşk olarak hissettiğiniz şey genelde bir kadını "tatlı" bulup koruma arzunuzdur.

Bunun sebebide çocuk-bebekleri "sevimli" bulup koruma güdünüzle aynı. Çocuksu gözüken kadınlara aşık olunur hep çünkü onlara baktığınızda çocuklara karşı duyduğunuz koruma güdüsü tetiklenmekte.Seksten bahsetmiyorum, bu ayrı bir konu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...