Jump to content

PKK'lı Edip Yüksel


Recommended Posts

kürt sorunu çözülememsi devletle alakalı.

yıllarca çocuklara andımız okutturuldu.

ne mutlu türküm diyene diye bagıttırdılar.

------------------------------

türk torunu sana zorla ne murtlu arabım diye bagıttırsalar hosuna gidermi?

kürtler türküm demek ıstemıyor.

bunu anlamayacak ne var.

ben kürt sorununda türk devletını haksız buluyorum.

-------------------------------------------------

zaten pkkyı türk istihbaratı kurmustur türk askerini eğitip egeye göndermek için.

pkkyı ermenı ıstıhbaratının kurdugu koca bır yalandır.

şimdi mit pkkyı kontrol edemıyor.

kendi kazdıkları kuyuya düstü bu devlet.

geçmiş olsun yapacak bişey yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Edip yuksel denen şarlatanin, ateizm dernegi kurucusu bir şahsiyetle; ateizm tartışmasi var (5 saatlik bir video) . İzlemenizi tavsiye ederim.Orda zaten resmen pkk'yı savunuyor açık ve net. Bir de zaten, sanki pkk sempatizani olduğu düşünülmesin diye devletin ordusu tsk'yı, terör örgütleri pkk ile aynı kefeye koyuyor.Neymiş ; şiddete karşıymış. Aynı; Apo denen serserinin,kendisine insani haklar istemesi gibi.İnsan haklarindan bahsedene bak.

Edip Yuksel, rezilin önde gideni. Bi yerde çocuklarinin musluman oldugunu soyluyor, başka yerde deist olduklarini...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Edip yuksel denen şarlatanin, ateizm dernegi kurucusu bir şahsiyetle; ateizm tartışmasi var (5 saatlik bir video) . İzlemenizi tavsiye ederim.Orda zaten resmen pkk'yı savunuyor açık ve net. Bir de zaten, sanki pkk sempatizani olduğu düşünülmesin diye devletin ordusu tsk'yı, terör örgütleri pkk ile aynı kefeye koyuyor.Neymiş ; şiddete karşıymış. Aynı; Apo denen serserinin,kendisine insani haklar istemesi gibi.İnsan haklarindan bahsedene bak.

Edip Yuksel, rezilin önde gideni. Bi yerde çocuklarinin musluman oldugunu soyluyor, başka yerde deist olduklarini...

o da çorbasını bi şekilde kaynatacak be abi, bapsın ;)
Link to post
Sitelerde Paylaş

Alinti

zaten pkkyı türk istihbaratı kurmustur türk askerini eğitip egeye göndermek için

Alinti

Turkiye devleti kurt leri normal askere alarak egitemiyormuymus Da! pkk diye bir ilkegal örgüt kurnus bunlari egitmek icin!

yazdıklarımı kıcındanmı okuyorsun?

türk askerini eğitmek için diyorum.

sen kürt diyorsun.

cahil adam.

ilkokul mezunumusun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

İlkel ilkel konuşuyorsunuz.

Türkler ,220,000 kişilik Bizans ordusuyla 40,000 kişiyle savaşarak bu ülkeyi kurdular.Türkler Bizans ordusuyla savaşırkan Kürtler dağların tepesinden bakıp gülüyürlerdi bu İNEKLER niye savaşıyor deye.

Fellahu azamlarda çölde KERTENKELE avlıyorlardı SAVAP kazansınlar deye.

Şimdi söyle bakıyım TÜRKÜN HAKKI degilmi bu ülkede NEMUTLU BANAKİ TÜRKÜM demeye?

Elin kurduğu firmaya seni patronmu yapsınlar istiyürsün?

Varmı öyle yağma?

Ben savaşıp ölecem öldürecem,sen dağdan beni seyredecen,sonrada gelip bana deyecenki,sen nemutlu banaki Türküm deyemezsin,dersen bende nemutlu banaki Kürdüm,Arabım derim.De AĞZINA TORBAMI TAKTIM.

Ama oğlun sana sormazmı baba sen nasıl söylüyürsün nemutlu banaki KÜRDÜM deye.Onlar dünyanın heryerinde 36 devletler yüze yakın hanlık ve beylikler 3 imparatorluk inşa ettilerde diyürler sen neye dayanarak diyürsün derse ona yanıt verebilecenmi?

Serbessin,çık minereye NEMUTLU BANAKİ KÜRDÜM Yahutta ARABIM DEYE BAĞIRDIĞINDA camaat seni alkışlarmı yoksa gülmekten yerlere yatarlarmı :-))))))) babişko.

İngilterede bir Pakıstanlı nemutlu banaki Pakistanlıyım deye kilisenin tepesinden bağırsa İngilizler gülmekten Altına işemez valla SIÇARLAR gülmekten.

Yarışı kazananımı överler.Yoksa hiç yarışa girmeyenimi? :--))) mamişko.

Biraz ne konuştuğunuzu anlamaya çalışın lütfen.

Dedeşko:-)))

NOT:Neden ASLANA ormanların kıralı deniyürde TİLKİYE denmiyür.

Bir İtalyanda övünse hakkıdır derim.

Niyemi derim,gittiklerri ülkelerde yaptıkları muazzam eserler hala yaşamaktadır çoğunlukla.

Çoğuda kullanılmaktadır.Binlerce yıl önce yapılmalarına rağman.

Ama bir HABEŞ övünse,övünmezde çoh çoh gülerem.Gülişko

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

İlkel ilkel konuşuyorsunuz.

Türkler ,220,000 kişilik Bizans ordusuyla 40,000 kişiyle savaşarak bu ülkeyi kurdular.Türkler Bizans ordusuyla savaşırkan Kürtler dağların tepesinden bakıp gülüyürlerdi bu İNEKLER niye savaşıyor deye.

Fellahu azamlarda çölde KERTENKELE avlıyorlardı SAVAP kazansınlar deye.

Şimdi söyle bakıyım TÜRKÜN HAKKI degilmi bu ülkede NEMUTLU BANAKİ TÜRKÜM demeye?

Elin kurduğu firmaya seni patronmu yapsınlar istiyürsün?

Varmı öyle yağma?

Ben savaşıp ölecem öldürecem,sen dağdan beni seyredecen,sonrada gelip bana deyecenki,sen nemutlu banaki Türküm deyemezsin,dersen bende nemutlu banaki Kürdüm,Arabım derim.De AĞZINA TORBAMI TAKTIM.

Ama oğlun sana sormazmı baba sen nasıl söylüyürsün nemutlu banaki KÜRDÜM deye.Onlar dünyanın heryerinde 36 devletler yüze yakın hanlık ve beylikler 3 imparatorluk inşa ettilerde diyürler sen neye dayanarak diyürsün derse ona yanıt verebilecenmi?

Serbessin,çık minereye NEMUTLU BANAKİ KÜRDÜM Yahutta ARABIM DEYE BAĞIRDIĞINDA camaat seni alkışlarmı yoksa gülmekten yerlere yatarlarmı :-))))))) babişko.

İngilterede bir Pakıstanlı nemutlu banaki Pakistanlıyım deye kilisenin tepesinden bağırsa İngilizler gülmekten Altına işemez valla SIÇARLAR gülmekten.

Yarışı kazananımı överler.Yoksa hiç yarışa girmeyenimi? :--))) mamişko.

Biraz ne konuştuğunuzu anlamaya çalışın lütfen.

Dedeşko:-)))

NOT:Neden ASLANA ormanların kıralı deniyürde TİLKİYE denmiyür.

Bir İtalyanda övünse hakkıdır derim.

Niyemi derim,gittiklerri ülkelerde yaptıkları muazzam eserler hala yaşamaktadır çoğunlukla.

Çoğuda kullanılmaktadır.Binlerce yıl önce yapılmalarına rağman.

Ama bir HABEŞ övünse,övünmezde çoh çoh gülerem.Gülişko

@yeterartık1 cevabını almıştır sanırım. teşekkürler tolonbey!

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Edip Yüksel Kürttür.

Ama kafası çalışan bir kürt.

Islamı,din adamların içinde en iyi anlayanlardan birincisi değilse ikinci yahutta üçüncüsüdür.

Onunla ,onun19.orgunda uzun yıllar din konusunda çok tartıştık.

Kürt olması yanında Türkçe taraftariydı.Bu konuda daha yakınlarda bir çok yazısını okumuşumdur.

Sonradan PKK cı olduysa bilemem.

19.orgun girişinde şu anlamı veren bir yazısı vardır.

Eger din AKLA TERS DÜŞMÜYÜRSE DİNDİR.TERS DÜŞÜYÜRSE DİN DEGİLDİR.

Hankı baba yiğit din adamı şimdiye kadar bunu söyleye bilmiştir.

Bu düşüncede olan tanıdığım değerli din adamlarından topu topu 5 kişiye rastladım.

Edibinde bazı yamuklukları var ama ötekiler gibi ama ötekiler gibi YAMUKLUK denizinde yüzmüyür.

Bir gün geldi Edip benim İslamı eleştirmeme dayanamayıp beni siteden attı.

Ben Ateist sitedeyken bir ara siteye gelip epeyi zaman bizlerle tartıştı.

Eskiler bilirler bu yazışmaları.

Hatamın olmadığını farketmiş olacaktiki,bir gün 19.orga gittiğimde Edibin formuna girebildim.

Edip tehdit edildiğinden Amarıkaya kaçıp 13 Amarikada kalmıştır.

Bu arada Yahudi,Hırıstiyan bir çok din adamıylada irtibad kurup,onlardanda yararlanan aydın bir din adamıdır deyebiliriz.

Mezheplerin,uydurukcu din adamlarının uydurduklarına,sünnetlere 3 vakit farz namazların dışındakilere ınanmaz önermezde.

Ama sonradan PKK cı olduysa bilemem ama sanmamda.

Bir araştırıp bakacam Edip komunistmi oldu :-)))

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Evet,videoya bakmamıştım.

Videoya bakınca gördümkü Edibte artık PKK cı olup çıkmıştır.

Türk Torununa teşekkürler.

Dedeniz

Dede, dediğin yazışmalar ne kadar eski? Nickin neydi hala duruyor mu yazdıkların 19.org'ta?

Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Edib Yükselin 19.orgunun kapısındakı yazıyı.Gelin birlikte okuyalım.

Diger pek çok meslektaşından çok farklı .Dedeniz.

Sizden ileri gitmek isteyenler için… (74:37)

19org.jpg

19.org

Burası, Müslüman Dünyanın nesillerdir akıllarına ve Kuran’ın mesajına ihanet ederek işledikleri adaletsizlik, despotluk, batıl inançlar, kadın düşmalığı, gericilik ve cahilliğe karşı mücadele için İslamı (Tanrı’ya Teslimiyeti) anlayış ve uygulamada reforma teşvik eden tektanrıcıların evi konumundadır.

Bu site, Allah dilerse, din ve siyaset alanında bir değişim modeline doğru etkinliklerimizde eşgüdüm, iletişim ve düzenleme sağlayan bir zemin olarak hizmet edecektir.

Bu sitenin asıl amacı, insanları AKLETMEYE ve kula kulluğa karşı TEVHİD’in ÖZGÜRLÜĞÜNE davet etmektir. Bireylerin kritik düşünmesinin, akletmesinin, ve tevhid (birleme) paradigmasının getirdiği özgürlüğün önünde tarih boyunca en büyük engeller dinadamları, şeyhler, papazlar, hahamlar, “efendiler”, ruhbanlar olmuşlardır… Bireysel özgürlük kazanıldıktan sonra toplumsal alanda barış (islam) ve eşitlik (adalet) için tanıklar olmak ve bu konuda mücadele etmemiz gerekiyor.

Bu sitede çeşitli konularda makaleler ve video linkleri bulacaksınız. Önemine binaen buraya MESAJ adlı Kuran çevirimin Sunuş yazısını alıntılıyorum:

“Kuran’ı Mesaj İçin Kolaylaştırdık; Yok mu Öğüt Alan?”

Muhammed Peygamberin vefatından kısa süre sonra cahiliyye devrinin kabileciliğini ve putperestliğini hortlatan münafıklar, birçok müslümanı öldürmüşler ve Emevi’lerin başlattığı sapkınca halifelikle birlikte islam’ın mesajını tahrif etmek ve onu ortaçağ Arap kültürüne dönüştürmek için maaşlı dinadamlarını seferber etmişlerdir.

İslam dininin biricik kaynağı olan Kuran’ın anlaşılmaz, detaysız ve yetersiz olduğunu ileri süren müşrik dinadamları, yalnız Allah’a özgülenmesi gereken dini Allah + Peygamber + sahabe + tabiin + mezhep imamları + mezhepte müctehitler + eski alimler ve şeyhler + daha sonra gelen alimcikler ve şeyhciklerden oluşan bir anonim şirketin ortaya koyduğu bir beşerî din çorbası haline dönüştürdüler. (Lütfen şu sure ve ayetlere bakınız: 7:29; 9:31; 16:52;39:2,11,14; 40:14,65; 42:21; 98:5).

Zamanımıza kadar etkileri süren bu felaketli dönemde Kuran’ın yeterli olmadığı inancı yaygınlaşmış ve ciltlerle hadis ve fıkıh kitapları uydurulmuştur. Bu “mişna”ları kabul etmeyenler sapık ve mürted (dinden dönenler) olarak damgalanmışlar ve hatta işkenceler altında katledilmişlerdir. Ebu Hanife, hadis uydurukçularının gazabına uğrayan ve Emevi ve Abbasi zalimlerinin işkencehanelerinde çile çeken mazlumlardan sadece birisidir. Oldukça şiddetli bir devlet terörünün estiği o günlerde Kuran’a rağmen bambaşka dinler oluşturulmuştur. Kurandaki kavramların anlamını kaydırmak için seferber olunmuştur.

Peygamberin okuma yazma bilmediği yalanından, onun insanların gözlerini kızgın çivilerle oyup çölde ölüme terkettiği iftirasına kadar… Taşla öldürme iftiralarından, Kuran’da nasih-mensuh ayetler bulunduğu şeklindeki melanete kadar… Aç bir keçinin yiyerek Kuran’dan çıkardığı taşlama ayetinden, halktan korktuğu için onu Kuran’a sokamıyan hazrete kadar… Mezhepçiliğin kutsanmasından, şefaat mitolojilerine kadar… Hacerül esved denilen işaret taşının putlaştırılmasından, peygamber mezarının ziyaretinin faziletlerine kadar… Peygamberin 30 erkeğin cinsel gücüne sahip oluşundan, sahabenin kadınlarına koşarken orgazm oluşlarına kadar…

Aişe anamızın 53 yaşındaki Peygamberle evlenirken 9 yaşında olduğu yalanından, Peygamberin bir gecede 9 kadinla cinsel ilişkide bulunuşuna kadar… Peygamberin Medine’de bir Yahudi tarafından büyülendikten sonra haftalarca şaşkın şaşkın dolaşmasından, açlıktan ötürü zırhını bir yahudinin yanına bir kaç kilo arpa karşılığında rehin bırakmış olarak ölmesine kadar… Alimlerin icmasının dini kaynak oluşundan, sevadül azam yani büyük karaltı masallarına kadar…

Miracta Allah ile namaz pazarlığından, ayın mucizevi bir biçimde yarılıp bir parçasının Ali’nin bahçesine düşmesine kadar… Dinden dönenin öldürülmesinden, namaz kılmayanın dövülmesi veya öldürülmesi gerektiğine kadar… Erkeklerin kadınlardan üstün oluşundan, hayızlı kadınların camiye girmemeleri ve Kuran’a el sürmemelerine kadar… kadınları eşekler ve köpeklerle aynı kategoride değerlendirmekten, cehennemi kadınlarla doldurmaya kadar… haremlik ve selamlık yoluyla kadınları hayattan soyutlamaktan, kadınları peçe ve çarşafla örtüp kimliklerinden soymalarına kadar

… Erkeklere altın ve ipeğin haram kılınışından, müziğin resmin ve satrancın haram edilişine kadar… Boşama haklarını gasbederek kadınları köleleştirmekten, erkeğin ağzından kazara çıkan bir kaç sözle aileleri dağıtmaya kadar… Zekatı senede bir kereye indirmekten, Haccı birkaç güne sıkıştırmaya kadar… Namazı üç vakitten beşe çıkarmaktan; sünnet, nafile ve teravih namazları uydurmaya kadar… Hayvanlarla ilgili yüzlerce haramlar uydurmaktan, Kureyş’in ağız zevkinin bu konuda dini ölçü kabul edilmesine kadar…

Hilafetin Kureyş’in hakkı oluşundan, La ilahe illallah demedikçe insanları öldürmenin gerekliliğine kadar… Sakal bırakmanın ve sarık sarmanın faziletinden, kabak sevmemenin peygambere hakaret sayılmasına kadar… Peygambere uymanın hadis kitaplarına uymakla eş anlamlı oluşundan, hadislerin ayetleri iptal edebileceği küstahlığına kadar…

Profesyonel din adamları, insanları Kuran’dan uzaklaştırmak için Kuran’ın zor, anlaşılmaz ve mücmel olduğu yalanını yüzyıllarca empoze ettiler. Kuran’ın anlaşılması için yüzlerce ciltlik rivayet kitaplarının didik didik edilmesi gerektiğine kananlar, Kuran’ı öğrenmeye vakit bula-madılar. Vakit bulanlar ise kafalarını binlerce hurafeyle doldurduklarından ve üstelik Kuran’ı bunlara muhtaç kabul ettiğinden onu anlama şansını baştan kaybettiler. Nitekim, Allah’ın korunmuş Kelamını korunmamış kul sözlerine muhtaç görenler, Kuran’ın anlaşılmasının zor olduğunu iddia edip durdular.

Seneler önce İlahiyat fakültesinin bazı öğretim görevlilerinin katıldığı bir açık oturuma dinleyici olarak katılmıştım. Oturumun konusu “Kuran’ın Anlaşılması” üzerine idi.

Oturuma katılan fıkıh hocası, “fıkıh ve fıkıh usulü bilinmedikçe Kuran anlaşılamaz,” dedi. İslam tarihi hocası ise “İslam tarihi bilinmeden Kuran anlaşılamaz,” dedi. Tasavvufçuya göre “Tasavvuf kavranmadıkça Kuran anlaşılamaz”dı. Hadis hocasına göre de “Hadis ve hadis usulü bilinmeden Kuran anlaşılamaz”dı.

Açıkoturuma katılan dört öğretim görevlisi Kuran’ın anlaşılmazlığında ittifak ve hatta icma etmişlerdi. Fıkhı, hadisleri, tasavvufu, ve İslam tarihini anlamak ve doğruları yanlışlardan ayırmak için Kuran’ın, herşeyden önce Kuran’ın bilinmesi gerektiğini söyleyeceklerine; tam tersi bir yolla Kuran’ın önüne yüzlerce ciltlik külliyatı ve çelişki dolu uydurmaları koyuyorlardı.

Muhammed peygamberin biricik şikayetinin halkının Kuran’dan uzaklaşması hakkında olması çok ilginç (25:30). Buna rağmen, son peygamberin halkı, daha hicri birinci yüzyılda hadis üretim fabrikaları kurmaya başladı. Bu felaketli davranışın sonucunda Kuran’ı anlamaya verilen mesai alabildiğine azaldı, bunun yerine binlerce çelişkiyi içeren ilkel rivayetler üzerinde ihtisaslaşma baş gösterdi. Rivayet kitaplarını değerlendirmede ortaya çıkan ihtilafları kurumlaştırıcı usul ve mezhep çalışmalarıyla bu sapkınca tuzak güçlendirilerek orijinal evrensel mesaj Arap, Yahudi ve Hristiyan kültürlerinin karması bir din haline dönüştürüldü.

Peygambere yakıştırılan yalanların Hadis ve Sünnet adıyla anılacağını önceden bilen Tanrı, Hadis (söz) kelimesini ayetlerden başka bir söz için kullandığında genellikle kötü bir anlamda kullanır (12:111; 31:6; 33:53; 45:6; 52:34; 66:3).

Sünnet (ya-sa) kelimesi de sürekli “Tanrı’nın sünneti” olarak tanımlanır (33:38,62; 35:43; 40:85; 48:23).

Dahası, Hadis ve Sünnet’in yanında uydurulan üçüncü öğreti olan İcma (toplu karar) kelimesi de Allah hariç kimin için kullanılmışsa olumsuz bir anlamla mahkum edilir (20:60; 70:18; 104:2; 3:173; 3:157;10:58; 43:32; 26:38; 12:15; 10:71; 20:64; 17:88; 22:73; 54:45; 28:78; 7:48; 26:39; 26:56; 54:44…).

Kuran’ı yeterli görmeyen inkarcılar, Tanrı tarafından Kuran’ı anlamaktan engellenmişlerdir (17:45; 18:57).

Çok ilginçtir ki, Kuran’ı kaynak olarak yeterli görmeyenler Kuran’ın anlaşılması ile ilgili ayetlerin bizzat kendilerini anlamamışlardır. Nitekim, 7:3; 17:46; 41:44; 56:79 ayetleri, hem-tez-hem-kanıt olan özgün bir dille kanıtı tezin içine gömen birer sanat eseridir.

Hemen hemen tüm Kuran ciltlerinin arka kapağında Arapça üç ayet yer alır. Elinizdeki Kuran’a bakarsanız büyük olasılıkla 56:77-79 ayetlerinin yazıldığını göreceksiniz. Bütün Kuran’ın içinden neden bu ayetler icma ile seçiliyor merak ettiniz mi? Neden, ellinin üzerindeki isim-sıfatı arasından sadece bir kez burada geçen Kerim (Şerefli/Yüce) seçiliyor? Neden Kuran için sıkça kullanılan Zikr (Mesaj),

Hakim (Hikmetli), Mübin (Apaçık), Nur (Işık) gibi kelimeler değil de bu ayette geçen Kerim? Neden bu ayet? Neden örneğin, Kuran’ın anlaşılır bir kitap olduğunu üstüste dört kez vurgulayan ayet değil (54:17,22,32,40)? Veya neden 12:111; 15:1; 17:9; 17:88; 17:89; 30:58; 41:3; 55:2 . . .

ayetlerinden biri değil? Mesajın “dirileri” uyarmak için gönderildiğini bildiren biricik ayeti içeren YaSin suresini, inadına ölülere hasredenlerin niyetlerinden kuşkulanmaya hakkımız var (36:70).

Kuran’ın bilgisine sahip olanlarınız bu sorunun cevabını iyi bilirler: Müşrik din adamları, bu üç ayeti (56:77-79) icma ile anlamamışlar ve anlamadıkları biçimiyle onların halkın büyük çoğunluğunu Kuran’dan uzaklaştırabileceğini düşünmüşlerdir.

Nitekim onlar bu ayetlerin anlamını, abdestsiz olanların Kuran’a DOKUNMAMAları olarak çarpıtırlar. Hayızlı kadınları pis olarak değerlendirdiklerini de düşünürsek, anlamı icma ile çarpıtılmış bir ayeti en popüler ayet ve o ayette geçen Kerim kelimesini en popüler sıfat haline getirmelerinin sapkınca bir melanetin ürünü olduğu anlaşılır. Kuran’ın bir cep kitabı, bir başucu kitabı olmasını engellemek, Kuran’ı rafa kaldırmak ve duvara çivilemek amacını güden plan ne yazık ki büyük oranda başarıya ulaşmıştır.

Kuran, bir tren gibi, yüksek voltajlı bir trafo veya cin gibi çarpacak tehlikeli bir nesneye çevrilmiştir. Kuran, anlaşılması çok zor, dokunulması tehlikeli, ve ulaşılması imkansız yüce bir kitap olunca, hoşgelsin hadisler, sünnetler, mezhepler ve din ticareti yapan parazitler.

Günümüz Müslümanlarının bildiği ve uygulamaya çalıştığı İslam, yüzyıllar boyu, din adamlarının uydurdukları kurallarla öylesine bozulmuştur ki Muhammed’in bildirdiği islam diniyle ilgisi kalmamıştır. “Ulema” geçinen din adamları, o kadar çok şeriatlar, haramlar, çarşaflar, peçeler, gıdasal yasaklar, sakallar, sarıklar, istincalar, istibralar, misvaklar, sağ ayaklar, sol ayaklar, hadisler, sünnetler, şefaatler, hazretler, efendiler, kerametler,

melanetler, evliyalar, şerifler, seyyitler, hırkai şerifler, kılı şerifler, takiyyeler, takkeler, tespihler, tekkeler, mezhepler, tarikatlar, şatahatlar, muskalar, istihareler, hülleler, hileler, türbeler, nafileler, mekruhlar, menduplar, sevaplar, müstehaplar, fetvalar ve palavralar uydurmuşlardır ki İslam dinini Allah’ın doğadaki ayetleriyle çelişen, karmaşık ve yaşanmaz bir dine çevirmişlerdir. Müslüman halkların dünyanın bu kadar gerisinde kalmalarının en önemli sorumluları bu müşrik dinadamları ve onları kullanan politikacılardır.

Tanrı bu durumu düzeltmek ve mesajını hurafe ve bidatlerden arındırmak için “büyüklerden biri” diye nitelediği mesajı gönderdi bize (74:30-35).

Maalesef, bugün müslümanlık iddiasında olanların büyük çoğunluğu, Muhammed peygamberin tebliğ ettiği din yerine onun baş düşmanları olan Ebu Cehil’in ve Ebu Leheb’in savunduğu şirk ve cehalet dinini izlemektedirler. Ne var ki Allah’ın verdiği söz gelmiş ve yüzyıllardır anlaşılmaz ve yetersiz diye damgalanarak köşeye atılan Kuran’ın mesajı karanlıkları dağıtmaya başlatmıştır.

Ördükleri örümcek ağlarının ve cehalet duvarlarıyla oluşturdukları karanlıklarının dağılacağını hisseden profesyonel dinadamları ve onların kör izleyicileri büyük görültüler koparabilir. Bu çevirinin halka ulaşmaması için ellerindeki tüm imkanları kullanabilirler; hakaret, iftira ve yaygaralar ile gerçeğin işitilmesini engellemek isteyebilirler.

Çırpınışları boşunadır. Zira, mesaj tüm aydınlığıyla artık dünyayı aydınlatıyor. Ne ülkelerin sınırları bunu engelleyebilir, ne despot yönetimlerin yargıçları ve yasaları, ne de engizisyon mantalitesine sahip olanların fetvaları. İslam’da reform gerçekleşecek ve din sadece Allah’a has kılınacaktır. Allah’a Hamdolsun.

Kuran, tüm Kuran, başka şey değil sadece Kuran.

Ocak, 1999
Ekim, 2010
Arizona, USA

Edip Yüksel

Evet,Edibinde dinden dolayı saçmalıkları var ama,digerleri yanında çok masum.Dedeniz

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

İşte Edipden birer parça yazılar.Dedeniz

Dil kategorisine ait yazılar Kibarlik Budalalari
Gönderen admin şuraya 21 Mart 2013, 02:30

Kibar sofistler seri katillerdir. Müzik, dans ve kibarlık budalalarının alkışları eşliğinde cümlelere taktıkları susturucularla hakikat avlarlar…

Bu tip arkadaşların kibarlıklarından ve edebi ifadelerinden etkilenen muhatapları eğer kibarlık budalalığı rollerini oynasa bu kibar arkadaşlar geriye hiçbir hakikat ve değer bırakmaz. Kokmuş kokoreci bile ambalajlayarak taze biftek diye caka atarak kibarca satarlar pazarlarda.

Kategori: Dil, Edip Yüksel, Tartışma Metodu Şeyh Osman, Yaşlı Yılan ve Sevan Nişanyan

Gönderen admin şuraya 15 Mart 2013, 02:04

“Aramice ve Süryanice kaynaklara göre Kuran’da geçen falanca kelimenin anlamı şöyle veya böyle olmalı… Suyuti ve Sibaweyhi veya Cawaliki gibi filologların görüşü şöyledir…

” biçiminde etimolojik analizler ve spekülasyonlar yapan Sevan Nişanyan’ın eleştirilerinde gösterdiği gayreti takdir eden ve ilgiyle okuyan birisi olarak yöntemini genelde tutarsız ve keyfi buluyorum. Bunu bir kısa bir örnekle sergilemek istiyorum:

Kategori: Dil, Edip Yüksel | Etiket(ler): Edip Yüksel @tr, Etimoloji, Sevan Nişanyan Osmanlıca Hayranlarına karşı Türkçeyi Savunmak
Gönderen admin şuraya 21 Ocak 2013, 11:19

Tarihin ilginç bir cilvesi olarak Osmanlıca hayranları sayısında büyük artış var. Osmanlıca denilen karma dili öylesine övüyorlar ki sanki Osmanlıca yemek tarifleri daha lezzetli oluyor,

Osmanlıca yazılmış haritalar yolu daha iyi gösteriyor, Osmanlıca yazılmış Kuran tefsirleri daha bir doğru… Kısır Türkçe imiş!!! Osmanlı padişahlarının Türk halkını ve Türkçe’yi aşağılamasını ironik bir biçimde Türkçülük ve milliyetçilik adın sahiplenen antika kafalar için “Kısır olmayan Osmanlıcayı” çok güzel hicveden bir örnek vereceğim:

Kategori: Dil, Edip Yüksel “Gavurca”
Gönderen admin şuraya 24 Aralık 2012, 16:07

‎”Gavurca” Edip Yüksel 24 Aralık 2012 www.19.org Amerika’ya göç edip 31 yaşında evleninceye kadar doğum günümü hiç kutlamadım. Bizim evde ve çevrede öyle bir adet yoktu.

Elli beşinci doğum günüm için eşim, çocuklarım ve hukuk profesörü bir arkadaşım bana sürpriz yaptılar. Küçük bir kutlama oldu. Her birisi bir şeyler konuştu benim hakkımda. Yemekte eşim kısaca …

Continue reading ‘“Gavurca”’ »

Kategori: Dil, Edip Yüksel Çevirinin Çevirisi

Gönderen admin şuraya 13 Ekim 2012, 22:53

Aşağıdaki orijinal Türkçe ile İngilizce çevirisini ve çevirinin çevirisi olan Türkçeyi birbirine karıştırabilir ve bazı dersler çıkarabilirsiniz.

Çevirmenlerin orijinal metinleri nasıl tahrif ederek çevirdiklerine defalarca tanık olmuş birisi olarak, hayat hikâyemin İngilizceden Türkçeye Özgür Mandal gibi yetenekli ve dikkatli bir çevirmen tarafından yapıldığı için çok şanslıyım.

Kategori: Dil, Edip Yüksel

Dedeniz

tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte böyleee,

Edip bu yazısında hem tırmalıyor,hemde zırvalıyor. kategorisine ait yazılar

Kürtler ve Filistinliler
Gönderen admin şuraya 25 Aralık 2015, 21:26

Devletin öldürdüğü 40+ çocuk ŞEHİT olmuyor ama onları öldüren asker ve polis ŞEHİT oluyor?! Allah’ı haşa Türk Milliyetçisi sanıyorsunuz!

Tolonbeg:Mehdi Zanaya hapishanada yapılana ınanırım.Ama Kürtlerinde Türkmenlere yaptığı katliamı ne Rus yapardı nede İngiliz.

Edip eyice kafayı yedi.

Gerçi bizim hapıshanalarda düştünmü,mutlaka bir yerini kaybedersin çoğunlukla.

İngiliz casusunu hapıshanaya atıp DİNDAR vede KİNDAR Osmanlının adamları adamı güzel bir SİKERLER,3 öğün yemek 6 öyün YA..........K.Gerçi Lavrensin SUÇU büyüktü .Ama 45 zavallı küçücük çocukların suçu neydi?

O çocuklara onu yapanlar Yamyam kürtlere neler yapmazlarkı.Zatan kürtlerde o konularda hiçde geri kalmazlarhatta çokda ileridirler.

Edip yaşlanınca kafayı üşüttü galiba

Kategori: Edip Yüksel, Türk sorunu

Muharrem İnce Kürtlere Empati Yapmış

Gönderen admin şuraya 22 Ekim 2014, 23:40

CHP’li Muharrem İnce Kürtlere Empati Yapmış Edip Yüksel 22 Ekim 2014 Sizin varlığınızı, dilinizi, kültürünüzü, bayramınızı inkar edip hepsini suç ilan ederken size karşı tüm zorbalıkları, tüm cinayetleri, işkenceleri yaparken hep bayrak salladık. Ama bunlar artık geride kaldı. Sadece Kürtler değil solcular da sağcılar da bu ülkede zulüm gördü. Örneğin benim kuzenim 1980 yılında 10 gün …

Continue reading ‘Muharrem İnce Kürtlere Empati Yapmış’ »

Kategori: Edip Yüksel, Türk sorunu

Kardeşim Metin Yüksel’in son günleri
Gönderen admin şuraya 29 Kasım 2013, 12:33

O cesur ve kararlıydı. Çok iyi hatırlıyorum, Ankara’da büyük bir politik gösteri vardı. Kardeşim o gösteride polisten saklanmak için maskeler takan Fatih Akıncıları grubunu yönetiyordu. On binlerce İslamcı İç Cebeci’den başladık ve Tandoğan Meydanına kadar yürüdük. Üzerlerinde Amerikan ve TC devletini eleştiren sloganlar taşıyan sayısız pankart ve afiş taşıyorduk. Sloganlar ve devrim şarkıları bu görselliği tamamlıyordu. Metin’in kurduğu ve liderliğini yaptığı Fatih Akıncılar Derneği her zamanki gibi dikkatleri üzerine çekiyordu ve bu gösteride en son grup olmayı tercih etmişlerdi. Katılımcıların korumasında gönüllülerdi.

Kategori: Edip Yüksel, Kişisel, Türk sorunu.

Tolonbeg:Edip biz bu ülke için CAN verip CAN alırkan sen dağların tepesinde bizi seyrediyür ve gülüyürdünüz bu ineklerin derdi ne diye.

Sen 1000 yıl sonra uykudan uyandın.

Ne kurtuluş savaşına nede Çanakkala savaşlarında vardın.Ötekilerdede yoktunuz.

Bu nedenle ancak EMEGİNİN hakkını almaya hakkınvar ama biz daha fazlarını veriyürüz.

Mehdi Zana
Gönderen admin şuraya 19 Eylül 2013, 13:12

Yaklaşık 20 yıl önce Mehdi’nin Diyarbekir (asıl adı Amed) Cezaevinde yaşadıklarını anlatan anılarını okumuştum… (Vahşetin Günlüğü, 1992, MELSA Yayınları). Benzeri ama daha az şiddette hakaret ve işkenceleri 12 Eylül 1980’den sonra yattığım Kartal Maltepe askeri ceza evinde yaklaşık bir yıl boyunca yaşamış ve tanık olmuştum.

Diyarbakır ceza evinde yattıktan sonra çıkan arkadaşlarımın anlattıkları da Mehdi’nin anlattıklarıyla uyuşuyordu… Bu adamın anısını okursanız sizde zerre kadar vicdan varsa Kürt sorununa yaklaşımınız farklı olacaktır. O yıllar Diyarbekir Cezaevindeki çok yönlü işkencelere maruz kalan bir kişi TC’yi, hakimlerini, gardiyanlarını, ordusunu ve polisleri lanetlemediyse ya beyni zedelenmiştir veya insanlık onurunu yitirmiştir.

Diyarbakır cezaevi Kürtlerin yaşadıkları işkence ve horlanma en az bir yüzyıldır ırkçı devletin uyguladığı sistematik zulmün bir kesitinden ibarettir. Türkiye’nin yerlileri olan bu halka reva görülenlerin hesabının sorulması için çalışmak ve Kürtler’e destek olmak yerine Kürtlerin maruz kaldığı zulmü küçültmeye çalışan bazı vicdansızların, “Biz de zulüm çektik.

Hepimiz de haksızlığa uğradık ama yine devletimize övgüler dizdik” dediklerine defalarca tanık oldum. Kürtlerin çektiği zülmün onda birini çeken hiçbir insan böyle konuşmaz… Neyse… Umarım Mehdi’nin o kitabını bir yerden bulup okursunuz.

Kategori: Edip Yüksel, Resimli Mesaj, Türk sorunu

Tolonbeg:Mehdi hapıshanadan sağ çıktığına dua etsin.Çünkü en büyük dinci ve kinci KÜRTLERDİR.Bu nedenle pek hoş karşılanmazlar.

Bebelere bile acımadan kurşun sıkanları destekleyenlerde az suçlu sayılmazlar.

Edip boş yere TANTANA yapıp durma.Kürtlerin suçu çok büyüktür.Tantanaya devem edersen Kürtlerin yaptığı Türkmen ve Ermenı katliamlarını getirir dökerim önünüzede MASMASKARA olıverirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...