Jump to content

Yahudiler'in Neden Bilim'de Çok İlerde Olduğunu Anladım


Recommended Posts

1- Bu "eşya ve kıyafet konusu", ulusların kültür ve gelişmişlik kıyaslamalarında aşırı bir şekilde ön plana çıkarılıyor, adeta fetişleştiriliyor.

2- Bu, kendine bir "çağdaşlık" hedefi koymuş, kendine örnek bir üstün kültür tayin etmiş bütün azgelişmiş ulusların içine düştüğü bir durum.

3- Üstelik bu tür kıyaslamalar, o ulus ile, üstün kültür (Batı) arasında kurulan tek doğrultulu bir düzlemde yapılıyor: Yani, bir uçta üstün kültürün dünyası (Batı), öbür uçta kötü dünya (Arap, Doğulu, oriental, Müslüman, Hindu, Ortodoks vs.) ve arada "o ulus" yer alıyor.

4- "Ulus" kendini bu taksonomiye yerleştirirken, kendinin, "araf'ta çağdaşlaşma" mücadelesi veren tek ulus olduğunu sanıyor.

5- Sonra ne oluyor? Beğenmediği, kendisinden olmak istemediği kültürleri belli referanslarla ayırıyor:

a) Mesela Güneydoğu Avrupa'da Katolikler, kendilerini Ortodokslardan ayırırlar. Onları Osmanlı-Bizans bakiyesi, Slav bolşevizminin mirasçısı falan olarak görürler.

B) Ortodokslar da kendilerini Müslümanlardan (özellikle Türklerden) ayırırlar. Onları, kendilerini Avrupa aidiyetinden koparan Doğulu işgalciler olarak görürler.

c) Etnik Müslümanların şoven ve seküler/ateist olanları da kendilerini Türklerden ayırır. Türkler olmasaydı kendilerinin de Avrupalı olacak idiklerini sık sık söylerler.

d) Türkler de kendilerini Araplardan ayırırlar. Onların kendilerini zorla Müslüman yaptıklarını söylerler. (Resmin bütünü açısından, görüntü bu.)

e) Aynı referans bağlantısı, kendisine özenilen kültür için bu kez ters yönde kuruluyor. Olaya yüzeysel bakan bir Türk için, diyelim bu Hıristiyanlık. Böyle olunca da, Bulgar'ı, Yunan'ı, Sırp'ı falan, kendisinden gelişmiş, Avrupalı bir ulus zanneden yaygın bir görüş oluşuyor. Türkler, Kapıkule'den sonra Avrupa'nın başladığını zannediyorlar.

6- Televizyondaki bir zamanlar "Elveda Rumeli" dizisinde, Türk/Makedon karışık bir köyde, Türk kadınları şalvar, cepken, yemeni vesaire giyerken, Makedon kızının "zayıf bir matmazel" kılığında resmedilmesi, işte bundan.

7- Yani bugünün Türkleri, hala bir İstanbul taşrası niteliğinde olan Balkanlardaki Hıristiyan köylü kızını, din farklılığından dolayı "matmazel" zannediyor. (Emel Sayın'ın resmini gören köylü Makedonların da, Türkleri öyle zannettiği gibi.)

8- Lafı niye bukadar dolandırdım? Bu siyah-beyaz fotoğraflardaki aydınlanmış Rumlar, Yunanlılar, Bulgarlar vesaire, Osmanlı/Müslüman ortaçağından kendini kurtarmayı başarmış şanslı azınlıklar olarak görlür ama durum hiç de öyle değildir.

9- Bu toplumlar, bizim yaşadığımız doğululuk, kimlik, geri kalmışlık, aidiyet tartışmalarının hemen tamamını yaşarlar. O gün yaşamışlardır, bugün de yaşarlar.

10- Yani, o okul kuran, kravat takan Rumların, gerçekte Türklere göre hiç bir artısı olmamıştır. Onların olmadığı gibi, Bulgarların Sırplara, Arnavutların Makedonlara, onun-buna, şunun-ona, hiç bir farklılığı yoktur.

11- Kurumsal olarak kaldırılan köleliliğin, gayriresmi olarak bir süre daha devam ettiği doğru (Türkiye de dahil).

12- Rusları duymadım ama bildiğim kadarıyla bütün Kafkas Müslüman göçmenleri (Çerkes, Çeçen, Abhaz, Kabartay, Adıge, Dağıstanlı vs.) bizde ayırt edilmeksizin Çerkes olarak adlandırılır. Çerkesler, 17. yüzyıl gibi geç bir tarihte Müslüman olmuşlardır, Ferhat Paşa isminde misyoner ruhlu bir Osmanlı paşasının gayretleriyle.

13- Bundan öncesinde ve sonrasında, çoğu Kafkas kavmi için, çocuklarını zengin Müslüman saraylarına göndermek üzere köle tacirlerine vermek (satmak diyelim) yaygındı. Uzun yüzyıllar bu böyle devam etti.

14- Bu dönemlerde kölelik aynı zamanda bir eleman devşirme ve güvenilir adamlar yetiştirme yolu olarak kulanıldığından, Çerkes kökenlilerin devlet yönetiminde üst kademelere çıkmasında şaşılacak bir şey yoktur. Bunun örnekleri çoktur: En somut olanları, mesela, meşhur Evliya Çelebi'nin dayısı Melek Ahmet Paşa (Abhaz'dır), kızkardeşi (ya da kuzeni) ile beraber saraya getirilmiş, kız, sarayın kuyumcubaşısı olan Evliya Çelebi'nin babası ile evlendirilmiş, Ahmet Paşa ise Enderun denen saray okulunda yetişerek devletin çeşitli kademelerinde görev yapmış, bu arada Evliya Çelebi'yi de koruyup kollamıştır. Evliya Çelebi meşhur seyahatlerinin çoğunu bu Paşa'nın himayesinde ve hizmetinde olarak yapmıştır.

15- Ama daha ilginç örnek, Mısır Memluk İmparatorluğu. Resmi adı "ed-devlet-il Türkiye" olan bu imparatorluk, tamamen köle kökenli sultanlar tarafından yönetiliyordu. Kıpçak'tan ve Kafkaslar'dan getirilen köleler Osmanlı benzeri bir sistemde yetiştirilerek, devletin askeri ve idari sınıfını oluşturuyorlardı. Taht boşalınca yeni sultan bu sınıf arasından seçilirdi. Yani devletin başı olan adam, teoride bir köleydi.

16- Hurafe ile eğitim düzeyi arasındaki ilişki: Güzel ve ilginç bir alan. Ezber bozan veriler var:

a) Avrupa'nın en devrimci politik kültürüne sahip, en dinsiz ülkelerinde biri olan Fransa'da astroloji inanılmaz ölçüde rağbettedir. Fransa'da astrolog ve falcıların sayısı, rahiplerinkinin iki katı kadardır. Bu ülkenin 80'li yıllarda başkanlığını yapan komünist Mitterand'ın bile bir falcısının bulunduğu sonradan ortaya çıkmıştı. (Eski monarkların müneccimbaşı'ları gibi.)

B) İngiltere'de UFOların varlığına inananların sayısı, Tanrı'nın varlığına inananları geçer.

c) Önce Ortodoksluğun sonra komünüzmin tasfiye edildiği Rusya'da astroloji merakı ve periler inancı tasfiye edilememiştir.

d) ABD'nde bedenlerden şeytan çıkarttığını ve şifa dağıttığını söyleyen panayır doktorlarının programlarına, çoğu eğitimli, kalabalık sayıda insanlar katılır.

e) Yukarıda örneği verilen Rum'lar gibi, aydınlanarak kendi milli ideolojilerini oluşturan uluslardaki milli bilinç, az sonra kendi hurafelerini yaratmıştır. Bu ulusların Omanlılar tarafından şehit edilmiş eski krallarının mezarları bugün hastaları iyileştirmekte, körlerin gözünü açmaktadır.

f) Gelelim Türkiye'ye. Avrupa'da ve dünyada en yüksek inanç oranına sahip Türkiye toplumu, aynı zamanda en düşük hurafe inancı oranlarına sahip: Türkiye'de insanların % 70'i nazar boncuğuna, % 85'i burçlara ve % 95'i falcı ve üfürükçülere inanmıyor. (Sabancı Üniversitesi, Türkiye'de Dindarlık - Uluslararası Bir Karşılaştırma anketi, Kasım 2009).

Yani hurafelere Fransızlar, Amerikalılar, İngilizler inanıyor, Türkler inanmıyor. Sanırım gerçekçi.

Çerkesler hakkında söylediklerinin hepsi yanlış.çerkesler burada müslüman oldu.ayrıca kölelikten yüksel kademeye gelme diye bişey yok uydurma.cumhuriyet zamanındaki generallerde mi köleydi.türkiyedeki ünlü çerkesleri bi araştır.ordu,siyaset,spor,sinema,magazin,sanat,yazar çizer camiası hep onlarla dolu.onlar da mı kölelikten geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 90
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Abi Yahudi dehasına bakın yahu!Müslümanlar bilimde ileriyse bile bu gibi adamlardan,bunlardan öğrenmişlerdir,çoğu şeyi Yahudiler'den öğrendikleri gibi.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Abraham_ibn_Ezra

Abraham ben Meir ibn Ezra (İbranice: אברהם אבן עזרא, Abenezra olarak da bilinir.) (1092 veya 1093-1167), ortaçağın en seçkin Musevilerinden biriydi. Felsefe, astronomi, astroloji, tıp, şiir, dilbilim dallarında çok bilgiliydi. Büyük, bilge, hayran olunan doktor olarak adlandırılırdı. Müslüman egemeliği altındaki Tudela'da doğdu. Yahudilerle yerli halk arasında çıkan sıkıntılar yüzünden Yahudilerin cezalandırılmasıyla 1140 dan önce yurdunu terk etmek zorunda kaldı ve durmadan dolaştı. Kuzey Afrika, Mısır, Filistin, İtalya, Güney Fransa, Kuzey Fransa, İngiltere yaşayacak yer ararken ki durakları oldu.

Ay'daki Abenezra Krateri onun ismini taşımaktadır. Ayrıca Avrupa'nın ilk satranç kuralları izahı da ona dayanmaktadır.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çerkesler ...... Onlar da mı kölelikten geliyor.

Ama çiçek aşısını kızların yüzü çiçek bozuğu olmasın, iyi satılsınlar diye Çerkeslerin bulduğu söylenir. Çok yakın zamana kadar Çerkeslerin kölelik geleneğini sürdürmeye çalıştıklarını da bizzat bir Çerkes bana söylemişti.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ama çiçek aşısını kızların yüzü çiçek bozuğu olmasın, iyi satılsınlar diye Çerkeslerin bulduğu söylenir. Çok yakın zamana kadar Çerkeslerin kölelik geleneğini sürdürmeye çalıştıklarını da bizzat bir Çerkes bana söylemişti.

Arkadaşın dediği farklı bişey.çerkeslerin kendi içindeki kölelikten bahsetmiyor.osmanlının çerkes kölelerinin yükselişi falan diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahudilerin bilimde ileri olmasinin sebebi kabala ogretisidir. Siz bilimadamlari ateist falan mi zannediyorsunuz. Unlu bilimadamlarinin cogu kabalisttir. Mesela einstein mesela newton.

http://mobile.nytimes.com/2012/08/05/books/review/einsteins-jewish-science-by-steven-gimbel.html?referer=

Einstein ateisttir ayrıca Kabala'nın nonteistik yorumu da vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir nevi pozitivist tasavvuf. Islamin materyalist yorumu bile oluyorsa kabalanin da olabilir. Özü tanricidir.

Alakası yok Kabala öğretisinin tasavvufa benzediği olduğu gerçek(aslında Tasavvuf Kabala'ya benzer tam tersi) ama Tasavvuf İslamla alakası olmayan daha çok deizme kayan ve Kabala ve Doğu mistisizminden esinlenen bir olay olduğuna göre Kabala da Zerdüştlük gibi felsefelerden etkilendiğine göre Yahudilikle ilgisi yoktur.

Kabala'nın ekseriyetini bilemam ama izlediğim Kabala derslerinde hoca dinleri kabalacılar tarafından insanları dizginlemek için uydurulan sistemler olarak görüyordu. Ayrıca Kabala'nın Tanrısı teistik Tanrı değildir cennet-cehennem(bildiğiniz anlamda) yoktur.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

avrupa yahudileri eskiden beri avrupadaki üniversite ve mali sektörlerde önemli yere sahipler.

örn. çarlık rusya'sındaki üniversiteleri alman yahudileri kurdu.

avrupa yahudileri ırksal olarak sami değildirler.

daha doğrusu avrupalı yerel ırklarla karıştıkları için ırksal olarak melezdirler.

belki de melez olmak insan zekasını olumlu etkiliyor.

ve tabii ki nepotizm'i de unutmamalı.

kan bağı (ırkçılık) ve nepotizm.

işte yahudilik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...

Hizbullahın yayınladığı bir gazetede şu haberlere yer verilmiş, aktaran odatv.

Son dönem Rusya ile İsrail arasındaki yakınlaşma Hizbullah’a yakın bir gazetede Putin’in Yahudi olduğuna ilişkin bir makale çıkmasıyla sonuçlandı. Putin’in Yahudiliği iddiası ilginç bir şekilde Lübnan’dan İsrail’e yayılarak bu kez orada haber oldu. İsrailli "breakingisraelnews"te çıkan o haberi aynen çeviriyoruz:

Lübnanlı bir haber servisi bu hafta şok edici bir iddiada bulundu: Vladimir Putin'in İsrail ile artarak gelişen ilişkilerinin sebebinin Rus liderin aslen Yahudi olmasından kaynaklandığını söylediler. Salı günü muhabir Sami Kleib'in yazdığı makalenin başlığı ''Putin'in Yahudiliği: Araplara ve Suriye'ye yarar mı?'' idi. Makale Beyrut'ta bulunan, Arapça ve Hizbullah yanlısı önde gelen günlük gazetelerden As-Safir'de yayınlandı.

Makale Putin ve Netanyahu arasında sık aralıklarla gerçekleşen görüşmelere ve iki ülke arasında gelişerek artan ekonomik bağlar ve askeri işbirliğine dikkat çekti. Gösterilen diğer gerekçeler, Kırım'ı ihlak ettiğinde Rusya'ya karşı uygulanan uluslararası yaptırımlara İsrail'in katılmamış olması ve Suriye'de savaşan Rus askerleri ile İsrail Savunma Kuvvetleri'nin olası bir çatışma ortamına girmelerinin engellenmesi de yer alıyor. Makalede geçen bir öteki iddia ise, Rusların söz vermiş olmalarına rağmen İran'a gelişmiş S-300 uçaksavar sistemlerini vermemiş olmasının da bu geliştirilen dostluk ortamından kaynaklanmış olabileceği yönünde.

PUTİN İÇİN BABA FİGÜRÜ

 Yazının içeriği Putin'in Yahudilik ile arasındaki kişisel bağı tanımlayarak devam ediyor. Rus liderin birden çok çocukluk arkadaşı ile yakın ilişkileri halen sürmeye devam ediyor, bunun sonucu olarak zenginleşiyor. Bu kişisel bağlar Rusya'da Judaizm'e şimdiye kadar hiç olmadığı kadar tolerans sağlanması ile değer kazanıyor. Putin sık sık Yahudi ayinlerine resmi olarak iştirak ediyor ve Yahudi topluluğunun önde gelenleri ile yakın ilişkiler kuruyor.

 Putin 2000 yılında yayınlanan oto-biyografisinde çocukluk yıllarında Yahudiler ile çeşitli deneyimlerine geniş ölçüde yer vermişti. Boks hocası, Putin için baba figürünün yerine geçen kişi, dindar bir Yahudi'ydi.

 

 As-Safir'in raporu, Putin'in Yahudi toplumuna yakınlığının kendisinin de Yahudi olmasından kaynaklandığını iddia eden çok sayıda komplo teorisi sitesine dayanıyor. Cin şişeden çıkınca Debatepolitics adlı site Putin'in hem anne hem de baba tarafından Yahudi olduğunu iddia eden bir yazı ortaya attı. Rahatsız edici ırkçı bir ifade bunu izledi...

 ''Putin'in yüzüne ve burnuna yakından bir bakın; kendisi Benjamin Netanyahu'dan daha fazla Hristiyan görünmüyor. Putin sadece bir başka gizli Yahudi, din değiştirip Ortodox Hristiyanlığa geçmiş. Ne kadar kullanışlı.''

YAHUDİLER RUSYA’DA BÜYÜYOR

 As-Safir'in haberinde dikkat çekici ölçüde Rus Yahudisinin İsrail'e göçmesinin de iki ülke arasında yakın ilişkiler kurulmasında etkili olduğu söyleniyor. Rus kökenli bir Yahudi İsrailli olan, Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, İsrail Savunma Kuvvetleri'nde Araplara karşı savaşıyor olması makalede işaret edilen bir diğer unsur.

 "Yaşlı Siyonistler Protokolleri,'' adındaki ve içeriği Yahudi karşıtı diyebileceğimiz manifestoda bulunan rahatsız edici bir iddia, Rus liderin bu cömertliği sayesinde Yahudilerin Rusya'da finans ve medya sektörlerini bütünüyle ele geçirdiklerini söylüyor

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...