Jump to content

Tanrı "1" tane olabilir mi?


Recommended Posts

Ay'ın ikiye bölünmesi vs imkansız olaylardır.

Aynen, ay'ı ikiye bölmeye hiç bir şeyin gücü yetmez. Bu tamamen olanaksızdır. Ay dağılabilir, parçalanabilir ama karpuz gibi ortasından ikiye yarılması diye bir şeyden bahsetmek komedidir, aklını kaçırmak demektir. Bunu yapabilecek hiç bir güç yoktur. Ayı bölüp iki yarım küre yapmak diye bir şeyden bahis bile açılamaz. Kütleçekim buna asla izin vermez. İki yeni küresel cisim oluşabilir, iki yarım küre asla oluşamaz. Dev bir testere olsa ay'ı ikiye kesse, ay'ın içinde hiç erimiş mağma olmadığını, yekpare kayadan yapılı olduğunu bile varsaysak, yine bu iki parçayı birbirinden uzaklaştıracak bir kuvvet yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 103
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

hem bölünen ay neden tamir ediliyor? neden o şekilde bırakılmıyor veya tamamen yok edilmiyor? veya mucize göstermekse dert, neden 2-3 ay eklenmiyor?

amaç mucize göstermek ama sonradan teyid edilebilmesi imkansız bir mucize bu. allah bunu yaptıysa, pek de zekice düşünmemiş yapacağı mucizeden önce ;) çok daha iyisini seçebilirdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuantum fiziği ile ilgili nedensellik ilkesinin aşıldığı fikri yanlıştır. Yani her sonuç bir matematiksel ifade ile işleyerek sonuca ulaşır. Makro olarak nedenselliğin dışında bir bütün görsekte mikro ölçekte matematik işlemektedir ve gerçek nedenselliğin hep geçerli olduğudur.

Ancak mantıksızlık, örneğin "Satürn halkasında tablet tanrı" gibi yada Picasso gibi bir bütün sonuç olarak başka bir mantığa bizi götürmektedir. Örneğin fırtına tanrısı için yazılan beste koro halinde bize kıyameti anlatmakta olsun. Bu bestenin her notası belli bir düzen içerir. Yine bestenin yapıldığı piyano telleri fizik yasalarına göre işler. Ne kadar mikro ölçeğe gidersek sonuçta hep nedenselliğin kesin matematiği karşımıza çıkar.

Oysa müziğin hissettirdiği bestelenmiş dili bilmeyen bir dinleyici için isyan duygusu olabilir. Bir başkası için ise tutku duyulan sevgili olabilir.

İşte biz insan olarak gördüğümüz gelişmişlik ile zekanız yani, bir çok renk ve bir çok estetik yakalamaktayız. Sevgi, aşk, öfke, tutku, kırgınlık gibi ortak duygularımız var.

Atomun nötron hareketlerindeki matemetiğinden devam edip tutku ile ilgili bir sonuç alıyoruz. Ve "zaman" kavramız nedeni ile işlemin bu şekilde geliştiğini düşünüyoruz. Step step. Çünkü mikro ölçek nedensel ve mantıklı. Moleküler matematik kesin. Ancak makro ölçek saçma ve mantıksız. Tutkular kesin ve ölçülebilir değil.

Adalet ve matematik arasında ciddi bir ilişki olmalıydı ama kuramıyoruz. Hırsızlık yapan suçlu ama doğa öyle söylemiyor. Matematik hırsızlığı bir çaldı iki çaldı diye ölçemez. Çünkü biliyoruz ki atoma kadar matematik işliyor. Adalet ve Cennet-cehennem ilişkisi gibi.

İşte teizm, tümden geliş yapmaktadır. Teizm, önce 1 in olmadığını, önce bizim zekamızın oluşturduğu tutku gibi histen başlamaktadır. Ve bizim zekamızdan daha üstün daha ileri bir durumun tutku dan da çok daha katlanmış duygularını anlatmaktadır. Ve aşk, kırgınlık, korku gibi hislerin bile ilkel kaldığı bir mantıksızlık ölçüsüzlük durumu bu.

İşte 1 kavramı bu açıdan zaman algısının ve sistemi baştan sonuca çözmenin verdiği karmaşanın düşünce ürünü. Oysa gerçek en üst makrodan başlayıp mikroya indirgemesidir. Ve sonsuzun, sonsuz sayıda 1 oluşturmasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuantum fiziği ile ilgili nedensellik ilkesinin aşıldığı fikri yanlıştır.

Bu anlattıklarından dolayı, bir çok fizikçi kuantumun ilkelerinin makro evrenden çok daha kesin ve şaşmaz olduğunu söylüyorlar. Makro evrende kaos diye bir olay var. Bazen nedensellik bağlantılarını kurmak kaos yüzünden tümüyle olanaksız hale gelebiliyor. Ama kuantum evreninde nedensellik asla gizlenmiyor, çok kesin ve yalın biçimde kendini gösteriyor.

Kuantumda gözlemlenene kadar belirsizlik vardır, gözlemleme durumunda kararlı bir statükoya çökme olur şeklinde bir görüş öne sürülüyor ama bu varsayım sıfırın ötesinde bir öneme sahip değil. Gözlem öncesi hakkında neye göre karar verebiliriz ki? Gözlemlemeden önce ne olduğunu nasıl bilebiliriz? Madem gözlemleyince kararlı duruma çöküyorsa, gözlemlemeden önce ne olduğunu bilmemizin bir yolu yok demektir. O halde gözlemlemediğimiz bir durum hakkında nasıl ahkam kesebiliriz?

Gözlemin etkisi ne yani, gözümüzden esrarlı esirden yapılı keşfedilemeyen bir ışın mı çıkıyor? Bu zırvalar fizik bilimine hiç yakışmıyor. Fizik bilimine bu zırvaları bulaştırmaya çalışanlar bilime ihanet içindedirler. Elbette gözlem ışık aracılığı ile, yani fotonlarla yapılıyr ve foton gözlemlenen kuantal tanecikler için çok büyük bir parçacık, elbette onları etkiliyor. Bilardo toplarını çarpıştırarak gözlem yapıyorsanız elbette bilardo topları birbirini etkileyecek, bundan doğal ne olabilir ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gözlemin etkisi ne yani, gözümüzden esrarlı esirden yapılı keşfedilemeyen bir ışın mı çıkıyor? Bu zırvalar fizik bilimine hiç yakışmıyor. Fizik bilimine bu zırvaları bulaştırmaya çalışanlar bilime ihanet içindedirler. Elbette gözlem ışık aracılığı ile, yani fotonlarla yapılıyr ve foton gözlemlenen kuantal tanecikler için çok büyük bir parçacık, elbette onları etkiliyor. Bilardo toplarını çarpıştırarak gözlem yapıyorsanız elbette bilardo topları birbirini etkileyecek, bundan doğal ne olabilir ki?

Hala anlamadınız şu deneyi.

Deney vakumda yapılmıyor ortamda zaten foton var. Ayrıca senin gözünden çıkan bir foton yok. Senin gözün ortamdaki fotonları soğurarak görüyor.

Gözünden bir şey çıkmadığına göre senin bakışınla alakalı bir durum değil. Tanecikle ilgili bir bilgiyi bilip bilmemen davranışını değiştiriyor.

Objektif bir parçacığın varlığından onunla ilgili bir bilgiye sahip olana kadar söz edemiyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hala anlamadınız şu deneyi.

Deney vakumda yapılmıyor ortamda zaten foton var. Ayrıca senin gözünden çıkan bir foton yok. Senin gözün ortamdaki fotonları soğurarak görüyor.

Gözünden bir şey çıkmadığına göre senin bakışınla alakalı bir durum değil. Tanecikle ilgili bir bilgiyi bilip bilmemen davranışını değiştiriyor.

Objektif bir parçacığın varlığından onunla ilgili bir bilgiye sahip olana kadar söz edemiyorsun.

Alakası yok ölçülememe söz konusu gerçete momentum ve konum belirsiz değil insanın ölçemeyeceği durum var sadece.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Alakası yok ölçülememe söz konusu gerçete momentum ve konum belirsiz değil insanın ölçemeyeceği durum var sadece.

Ölçemediğin sürece bilgin yoktur, öyle olduğuna inanırsın sadece.

Aynı şekilde; Tanrı'yı da ölçemiyorsun ama var olduğuna neden inanmıyorsun? Konumunu ölçemiyorsun ama bir yerlerde var olduğunu düşünüyorsun demektir bu mantıkla.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ölçemediğin sürece bilgin yoktur, öyle olduğuna inanırsın sadece.

Aynı şekilde; Tanrı'yı da ölçemiyorsun ama var olduğuna neden inanmıyorsun? Konumunu ölçemiyorsun ama bir yerlerde var olduğunu düşünüyorsun demektir bu mantıkla.

Var olduğuna neden mi inanıyorum çünkü evren böyle işliyor bir deli dana (kuantum dünyası) bunun tersiymiş gibi gözüküyor diye nedensellik ve ölçüleilirlik gibi her alanda tıkır tıkır işleyen bir sistemi çöpe atamam

Link to post
Sitelerde Paylaş

Deney vakumda yapılmıyor ortamda zaten foton var.

Senin söylediğinin benim söylediğimden farkı ne? Ben vakumda yapılıyor mu dedim? Ben foton yok mu dedim? Sen elektronları foton aracılığı ile gözlemlemiyor musun? Ben gözümüzden çıkan esir yapılı garip ışınlarla görüyoruz, foton soğurarak değil demişim gibi bir hava yaratmaya çabalamakla eline geçeceğin ne olduğunu sanıyorsun?

Anlama özürlüysen anlama sorunum var, bir daha anlatır mısın de...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kutudaki kedi düşünce deneyi kuantumda belirsizlik olamayacağını anlatmak üzere tasarlanmıştır. Kuantumda belirsizlik olduğunu açıklamak için değil. Kuantumu belirsizlik olarak sunmaya çabalayanlar e efenim işte bu deneyde şartlar tam oluşmuyor, kedi çevresiyle etkileşim içinde, o yüzden olmaz böyle bir deney filan falan...

Bu düşünce deneyi kuantumda belirsizlik olduğunu filan ortaya koymuyor. Tersine... Kuantum konusunda ilk ortaya atılış fizik temellerinden sarsılıyor, fizikte belirlenim değil tersine belirsizlik esastır propagandasına yapıldı. Amaç fiziği kökünden yıkmaktı. Bunda bir kısmının amacı bilimin yerine dogmaları inşa etmekken, bir kısmı da iyi niyetle yeni bir fizik inşa etme hayali kuruyordu.

Kısa sürede belirsizlik diye bir şey olmadığı, determinizmin evrenin en sağlam gerçeği olduğu, evrenin şaşmaz şekilde nanodan makroya deterministik çalıştığı kabul edildi. Bazı geri kafalı hayalperestler hâla determinizmi yıkacağız, belirsizlik var diye çırpınıyorlar.

Tabii bazıları işi anlamıyor. Determinizmin tanrıyı, yani belirlenimciyi sonuç verdiğini, belirsizliğin tanrısızlık olduğunu zannediyorlar ki, hiç de öyle olmadığını burada da açıkça görüyoruz. İdealist safsatacılar belirsizliği savunuyorlar. Çünkü onlara göre belirsizliği dizginleyip düzene sokacak bir tanrı lazım. Heisenberg şarlatanı da doğadan içilen ilk yudumlar ateist yapar ama bardağın dibinde tabnrı bekler demişti. Bunlar tanrıcı, kafaları başka işe çalışmaz. İlla tanrı virüsünden kurtaramazlar zihinlerini.

Materyalist ateistler ise determinizmi savunuyoruz. Çünkü belirlenim maddenin özünde var, düzenleyici bir tanrıya ihtiyaç yok. Kütleçekimi nasıl doğal olarak maddenin işleviyse, bir tanrı "sen kütle, şu kütleyi çek" demiyorsa, aynen... Belirlenim doğal, maddenin işlevi olan fizik yasaları üzerinde kuruludur. Bu yapı planlanıp inşa edilmemiştir, doğası, oluşu o şekilde...

Belirlenim tanrının maddeye atadığı bir özellik değildir. Maddenin özü belirsiz olup da tanrı makroda belirlenimli bir yapı inşa etmiş diye bir şey yok. Madde özünde yer alan fizik yasaları, doğal olarak sahip olduğu, atama ile yüklenmiş olmadığı özellikler nedeniyle nanoda da, pikoda da, mikroda da makroda da deterministtir.

Bu 20. yüzyılda kalmış kafalar "what bleep do we know" lafını sloganlaştırmışlardı. Fiziği yıkmak için en önem verdikleri slogan buydu. Bunla ilgili konferanslar verdiler, kitaplar yazdılar, filmler çektiler, fiziği sarsmak için ellerinden geleni yaptılar.

21.yüzyılda sesleri giderek kısılmakta, küçülmekte. Asıl "what bleep" in fiziği yıkmaya çırpınan bu şarlatanlar oldukları anllaşıldı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuantumda belirsizlik vardır. Kuantum belirsizlik üzerine kuruludur. Fiziğin en sağlam teorilerinden biridir ve belirsizlik bir ilkedir.

Ancak kuantum belirsizliği, determinizmi yıkmaz. Neden-sonuç ilişkisi hala orada durmaktadır. Belirsizlik ölçüm ile alakalıdır. Onun dışında, fotonlar birden elektrona dönüşmez. Ya da var olan bir foton birden yok olmaz. Kendi kuralları vardır.

Bunun yanında belirsizlik uzay-zamanın uzay düzleminde geçerlidir. Zaman düzleminde geçerliliği yoktur. Ölçülmediği zaman foton bir dalga olarak yayılırken ve kendi ile girişim yaparken, ölçüldüğü zaman parçacık özelliği gösterir. Dalga özelliğinde olan foton sadece uzayın herhangi bir noktasında olabilir. Ama aynı olasılık zaman için geçerli değildir. Zamanın her hangi bir noktasında var olabilir değildir.

Kuantum belirsizliğin doğası hakkında çok fazla deney yapılmıştır. Bu belirsizliğin gerçek bir belirsizlik olduğu deneylerle ortaya konmuş, Schrodinger denklemlerinin her daim çalıştığı gösterilmiştir. Belirsizlik doğanın bir yasasıdır. Belirsizlik bir yasa olduğu için (daha doğrusu belirsizliğe karşı gelecek bir yasa olmadığı için) partiküller de bizim zihnimize uymasalar da deterministik bir evrende varlıklarını sürdürürler.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Şİmdi 20 yüzyıl çok sancılı dönüşümlerin yaşandığı kilit bir yüzyıl olmuştur. 19. yüzyılda klasik determinizm tanrıyı ilk başlangıca kadar kovalayıp ilk neden hapishanesine hapsetmiş, hayattan, evrenin işleyişinden kovmuştu. Bu, dünyayı modernleştiren, laikleştiren, uygarlaştıran, bilimi şahlandıran büyük bir devrimdi. Tanrı püskürtülmüş, baldırları goduna vura vura kaçırılmış, rezil kepaze edilmişti.

Fakat 20 yüzyılın sonlarına doğru tanrı ilk neden hapishanesinden sık sık kaçmaya başladı. Bunun üzerine kaos teorisi ile klasik determinizm modern determinizme devrim yaptı. İlk nedeni de reddederek tanrıyı yok etti.

İşe uyanan tanrıcılar, her şeyin nedensellik üzerinde gittiğini anlayarak yine nedensellik üzerinden tanrıyı tekrar klonlamanın ve var etmenin peşine düştüler. Madem her şey belirlenim üzerinden anlayış devrimi yapıyordu, hedef determinizmin üç önemli ilkesinden biri olan belirlenimcilik olmalıydı. Üç ayaktan biri kırılırsa yapı çökerdi. Çok sağlam olan nedensellik ilkesini topa tutmak akılcı değildi, bunu yıkamazlardı. Gerekircilik ilkesi zaten kendilerinin de kötüye kullanabilecekleri bir ilkeydi. Tanrı varsa ona itaat gerekir filan... Ama bir ayak yıkılsa yeter... Salvo belirlenimcilik ilkesi... Ateş serbest!

20. yüzyıl bu salvo atışlarla geçti. Hiç bir hasar veremediler. Cephanelerini boşuna tükettiler. Her türlü sahtekarlığı, yalanı denediler. 21. yüzyıl geldiğinde tam bir fiyasko... Belirsizlikçiler hiç bir halt yiyememişlerdi...

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuantum belirsizliği, determinizmi yıkmaz.

Bu düalist, orta yol bulalımcı, uzlaşmacı, boyun eğmeci, el sıkışalımcı bir yoz anlayıştır. Determinizmin indeterminizmle bir barışa hiç bir biçimde ihtiyacı yoktur. Bit gibi ezip geçtiğin bir düşmanla niye barış yapasın ki? Bu güne kadar karşında hiç bir varlık gösterememiş. İndeterminizmle asla barış yapılmaz. Materyalizm idealizmle bir barış yapabilir mi? Ateizm tezimle bir barış yapar mı! Tez ve antitezler barış yapmaz. Doğaya aykırı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu düalist, orta yol bulalımcı, uzlaşmacı, boyun eğmeci, el sıkışalımcı bir yoz anlayıştır. Determinizmin indeterminizmle bir barışa hiç bir biçimde ihtiyacı yoktur. Bit gibi ezip geçtiğin bir düşmanla niye barış yapasın ki? Bu güne kadar karşında hiç bir varlık gösterememiş. İndeterminizmle asla barış yapılmaz. Materyalizm idealizmle bir barış yapabilir mi? Ateizm tezimle bir barış yapar mı! Tez ve antitezler barış yapmaz. Doğaya aykırı.

Belirsizlik ilkesi nedir? Bir elektronun konumu ve hızının belirli olmamasıdır. Determinizm nedir? Varlığın bir neden-sonuç ilişkisi içinde olmasıdır. İki durum birbirine zıt değildir. Kuantumda belirsizlik vardır. Bu fiziğin ilkelerinden biridir ve bunu inkar etmek, evrim teorisini inkar etmekle eşdeğerdir.

Ancak belirsizlik demek, neden-sonuç ilişkisinin çalışmadığı anlamına gelmez. O nedenle de determinizme aykırı değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Belirsizlik ilkesi nedir? Bir elektronun konumu ve hızının belirli olmamasıdır. Determinizm nedir? Varlığın bir neden-sonuç ilişkisi içinde olmasıdır. İki durum birbirine zıt değildir. Kuantumda belirsizlik vardır. Bu fiziğin ilkelerinden biridir ve bunu inkar etmek, evrim teorisini inkar etmekle eşdeğerdir.

Ancak belirsizlik demek, neden-sonuç ilişkisinin çalışmadığı anlamına gelmez. O nedenle de determinizme aykırı değildir.

Bence kuantumun belirsizlik ilkesi, evrene einsteincı determinist bakışa zıttır.Belirsizlik bakış açısı tanrının varlığina işaret ediyor.Insandaki özgur irade tartışmalari da bu yuzden sanırım.Yani,Sonucta,tanri, kuantum belirsizliklerini belirleyerek evrene etkide bulunuyor olabilir.kişide özgur iradede seçim gibi.O zaman,determinist bakış açısına gore,ozgur irade yoktur mu demeliyiz? Ayrica,evrende geçerli fizik,kuantum mekaniği ise, belirsizlik ilkesinin sonuçlarından kurtulamayız ki.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bence kuantumun belirsizlik ilkesi, evrene einsteincı determinist bakışa zıttır.Belirsizlik bakış açısı tanrının varlığina işaret ediyor.Insandaki özgur irade tartışmalari da bu yuzden sanırım.Yani,Sonucta,tanri, kuantum belirsizliklerini belirleyerek evrene etkide bulunuyor olabilir.kişide özgur iradede seçim gibi.O zaman,determinist bakış açısına gore,ozgur irade yoktur mu demeliyiz? Ayrica,evrende geçerli fizik,kuantum mekaniği ise, belirsizlik ilkesinin sonuçlarından kurtulamayız ki.

Belirsizliğin tanrı ile ne alakası var? Aksine belirsizlik ilkesi, tanrının bizi yarattığı tezini yıkar. Neden mi? Belirsizlik ilkesi senin var olmadan önce, var olacağını tanrının dahi bilmesine olanak vermez. Dolayısı ile tanrı seni önceden bilemez, senin kaderini önceden çizemez. Senin var olman, tamamen doğanın rastgeleliğine kalmıştır.

Tesadüf diyoruz ya, işte kuantum bu tesadüf yani olasılık durumu ile sıkı sıkıya bağımlıdır. Tesadüfen buradasın, tesadüfen insansın ve tesadüfen bu hayatı yaşıyorsun. Çünkü kuantum belirsizliği bunu söylüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

indeterminizm kendini fizikte kabul ettirmiştir ve metafizikten bağımsız değildir; tanrı-evren ilişkisi. Determinist evrende,tek bir varoluş durumunun dışındaki seçeneklerin ,ontolojik statüsü imkansız iken, indeterminist bir evrende başka seçenekler mevcuttur, bir tanrı gibi. Kuantum teorisiyle ortaya çıkan iddialar determinizmi yoksa indeterminizmi mi gerekli kılar, bilmiyorum, agnostik bir tavır içinde olurum.Doğa ile ilgili temel yasalarda, sadece kuantum teorisinde ontolojik olasılık mevcuttur...

Eğer evren, determinist bir yapıdaysa,herhangi bir varlıgın deliline dair bir boşluk yoksa bile,varsa da en başta mudahele alanı vardır.

Sonuçta, indeterminism tanrıyla bağdaşır,ya da bağdaştırılır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hiçbir zaman "izm" leri sevmemişimdir ve kullanmamaya gayret ederim. Bu gibi terimler hem hem sizi anlaşılır kılmaz, hem de kendi kafanız da karışır.

Fizikte belirsizlik ilkesi vardır. Bu "indeterminizm" yani belirlenemezcilik değildir. İndeterminizm, sebep-sonuç ilişkisinin olmaması anlamına gelir. Ancak belirsizlik ilkesi, sebep-sonuç güden bir ilkedir. Bir fotonun yayılması ve kendisi ile girişim yapması, sebep sonuç ilişkileri çerçevesinde gerçekleşir.

İnananlar, sihirin ve bir sihirbazın olduğuna inanır. Sihirbaz, "abra kadabra (ya da Ol!)" diyerek fizik dışı bir olay gerçekleştirebilir. Olacak şeyin dahi niteliğini belirler. Kırmızı rengi daha hiç yok iken onun kırmızı olacağını sihirbaz belirler. Ancak sihirbazın kendisi de kırmızı ise, işte burada sorun ortaya çıkar.

Ancak fizik bilimi, varlığın belirli bir şekli olduğunu ve bu şeklin değişmez (değiştiği hiç gösterilememiştir) kurallar çerçevesince belirlendiğini söyler. Bu kurallar varlıktan ayrı değildir, aksine var olmanın temel anlamını oluştururlar.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...