Jump to content

İslam'da da Bu Olsa İyi Olmaz Mıydı?


Recommended Posts

Yahudilik'te Yahudi değilken Yahudi olmak isteyen biri belli bir süreçten geçtikten sonra ancak Yahudi olabilir. ortodoks Yahudilik bunu söyler.Bu süreçte Yahudi olmak isteyen biri din görevlisine gelip Yahudi olmak isteğinde o Rabbi onu 3 kez reddedermiş. Nedeni ise kişinin bu kararından gerçekten emin olup olmadığını test etmesi ona ikna olmasıymış.İslam'dan çıkmak zaten mürtedlik biliyoruz da en azından girerken de belli bu şekilde bir uygulama olsa bence İslam'a girmek isteyenler için daha iyi olur.Cübelli'nin de değiği gibi İslam'a girerken alttaki kesiliyor(penis) girdikten sonra çıkarsan üstteki kesiliyor(kafa)

Örneğin: -Ben Yahudi olmak istiyorum.

+ Hayır .

-Ben Yahudi olmak istiyorum.

+Hayır

-Ben Yahudi olmak istiyorum

+Hayır

-Ben Yahudi olmak istiyorum

+(En sonunda kararlı olduğunu görünce) Tamam.

Örnek:

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın en büyük eksiklerinden biri de kadın figürü. Ayşe, Hatice falan tırıvırı karakterler. İslamın bu kadar vahşi olmasının sebeplerinden biri de bu olmalı. Meryem hristiyanlar için İsa kadar önemli bir figür. dua ve tespihlerinde Meryem, İsa'dan daha fazla telaffuz ediliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamın en büyük eksiklerinden biri de kadın figürü. Ayşe, Hatice falan tırıvırı karakterler. İslamın bu kadar vahşi olmasının sebeplerinden biri de bu olmalı. Meryem hristiyanlar için İsa kadar önemli bir figür. dua ve tespihlerinde Meryem, İsa'dan daha fazla telaffuz ediliyor.

İyi tespit. İslamiyet'te kadın evdeki mobilyadan farksız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İyi tespit. İslamiyet'te kadın evdeki mobilyadan farksız.

öyle... islamiyet kadını köle ile erkek arasında bir sınıf olarak görüyor.

Meryem hristiyalar için çok önde bir figür. Tanrı'ya hakaret edilmesini umursamayıp, Meryem'e edildiğinde gücenen çok katolik gördüm. bazen müslümler de "Ayşe annemiz" diyor örneğin ama bu daha çok bir hitap alışkanlığı gibi. hristitanların Meryem'e olan bakışı ve sevgisi ise İsa'ya eşdeğer. tabi bu kadar önde olan bir kadın ve anne figürü, barış ve sevgi gibi kavramlara bakışlarını etkiliyordur. hastalık ve sakatlıklar için de mucize (merhamet) hep Meryem'den bekleniyor dikkat ettiyseniz. oysa hastaları iyileştiren, ölüyü dirilten İsa'ydı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahudilik'te Yahudi değilken Yahudi olmak isteyen biri belli bir süreçten geçtikten sonra ancak Yahudi olabilir. ortodoks Yahudilik bunu söyler.Bu süreçte Yahudi olmak isteyen biri din görevlisine gelip Yahudi olmak isteğinde o Rabbi onu 3 kez reddedermiş. Nedeni ise kişinin bu kararından gerçekten emin olup olmadığını test etmesi ona ikna olmasıymış.İslam'dan çıkmak zaten mürtedlik biliyoruz da en azından girerken de belli bu şekilde bir uygulama olsa bence İslam'a girmek isteyenler için daha iyi olur.Cübelli'nin de değiği gibi İslam'a girerken alttaki kesiliyor(penis) girdikten sonra çıkarsan üstteki kesiliyor(kafa)

Örneğin: -Ben Yahudi olmak istiyorum.

+ Hayır .

-Ben Yahudi olmak istiyorum.

+Hayır

-Ben Yahudi olmak istiyorum

+Hayır

-Ben Yahudi olmak istiyorum

+(En sonunda kararlı olduğunu görünce) Tamam.

Örnek:

Dünya dinlerinin büyük bölümü ihitidaya kapalı dinlerdir. Kapalı değilse de, en azından böyle bir önceliği bulunmayan dinler.

İslam ve Protestanlık bu konuda farklı: Yeni mensuplar kazanmaya öncelik veriyorlar. "İhtida" diye bir kavrama sahipler: Hidayete ermek, yani. Biz de olaya İslam açısından bakıyoruz ama hatalı bu. "İhtida", dinlerin çoğu için bir öncelik değil.

Din, inananların çoğu için öncelikle bir "aidiyet" kurumudur. Sizin aidiyetinizi, hangi inanç soyundan geldiğinizi belirler Zerdüştilik, Yahudilik, Ortodoksluk (bazı durumlarda bizdeki Alevilik) gibi. Bir cemaat aidiyeti, ulusal bir aidiyet, toplumsal bir mülk ve kendi içinde kapalı bir disiplin olarak din, yeni mensuplar kabul ederek yayılma olgusunu ikinci planda bırakır, böyle bir şeyle ilgilenmez hatta bazen bunu tamamen de reddedebilir. Bu gibi dinlerde "dışarıda katılım", cemaat arasında heniz tartışılmakta olan bir konudur.

Yahudilerde dışarıdan katılım mümkün fakat, çok az işlenen bir konu bildiğim kadarıyla. Zerdüştilikte hiç mümkün değil diye biliyorum. Ortodokslarda ise mümkün fakat bu din değiştimekten çok milliyet değiştirmek anlamına geliyor. Örneğin Bir Boşnak Müslümanlıktan çıkıp da Sırp Ortodoks kilisesinde vaftiz olursa bu, Ortodoks inanç dairesine girmekten çok, doğrudan Sırp oldu anlamına gelir. İşin inanç tarafı, teferruattır; inanç olarak bir şey bilmeseniz de olur. Bu nedenle Balkan Savaşları sırasında, hepsi Ortodoks olmalarına rağmen Sırplar, Yunanlılar ve Bulgarlardan, yeni ele geçirilen yerlerde biri diğerinin kilisesinde tekrar vaftiz olmaya zorlananlar olmuştur.

Bazı dinler ise, metafizik özelliğiyle ön plana çıkarlar: Hinduizm ve Budizm gibi. Bunlarda ise, yukarıdakinin tam tersine aşırı bir tolerans ve kapsayıcılık söz konusudur. Yani tapınılan tanrı ve ritüeller bir tür yerel değişkenlerdir, külttür, bunlar farklı farklı olabilir. Esas değişmeyen şey, evrenin metafizik gerçekleridir: Nirvana, enkarnasyon, reenkarnasyon gibi mesela. Dolayısıyla bu dinlerde zaten "din değiştirme" diye bir şey gerekli değildir: Müslümanken de enkarnasyona inanabilir, tekrar dirilme sürecinde yardımını dilemek için evinizin bir köşesinde Tanrı Krişna'ya ait küçük bir mihrap oluşturup önünde secde edebilir ve "Hare Krişna" duasını okuyabilirsiniz. Bütün bunları Müslüman olarak yapabilirsiniz. Zaten Hinduizmin bazı alt dallarında, Musa, İsa ve Muhammed, bir tür tanrılar olarak benimsenmiştir. (Hinduizmde 300 miyon tanrı olduğu söylenir.)

Paganizm ise, insanların en eğilimli olduğu, en doğal, en bastırılmamış din biçimidir. Antik paganizmlerde de din değiştirmek diye bir şey yoktur, daha doğrusu paganizm din sayılmaz, metafizik yönü olmayan bir kültten ibarettir. Bir site halkı ya da bir aşiretin, kendine ait saydığı bir tanrı etrafında oluşturduğu bir külttür. Tanrı konusunda inanılmaz çoğulcu ve demokratiktir: Tanrı namına her bulduğunu kabul eder, sayar. İlle de kendi tanrısı olması şart değildir. Bir yere giden ya da yeni bir yeri fetheden insanlar oranın tanrısına giderek ona da kurban keserler, saygıda bulunurlar.

Bu, her Tanrı olabilir. Mesela bir Arap panteonu (pagan tanrılar platformu) haline getirilmiş kabedeki 360 puttan biri de, İbrahim'in tebliğ ettiği Tanrı'dır, yani Allah. Kabede ayrıca diğer tanrılar olarak İsa ve Meryem figürleri de bulunmaktaydı. Hz.Muhammed Mekke'yi fethettiğinde kabedeki putları dışarı çıkarıp yakarken, onları bir köşeye kaldırmıştı.

Sadece bu kadar değil. Allah, M.Ö. dördüncü yüzyılda Yunan pantonuna da girmiş ve Ioa adıyla O'na tapınılmaya başlamıştı. Yani bizim Tanrı'mız, tıpkı kabedeki 360 putun arasına girdiği gibi, Zeus ve Apollon'un bulunduğu tanrıların arasına da girmişti.

İnsanları din konusunda esas farklı kılan şey bizzat dinlerinin içeriklerinin farklı olmasından ziyade, din konusundaki algılamalarının farkı olmasıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...