Tremor 0 Oluşturuldu: Nisan 26, 2016 Raporla Share Oluşturuldu: Nisan 26, 2016 (düzenlendi) Demokrasi kendini ortadan kaldıracak düşünce,örneğin şeriat,faşizm,diktacı komunizm gibi öğelerle bağdaşır mı? Demokratik bir düzende,demokrasiyi yok edecek şeriatçı,faşist,kafatasçı komunist'in kafası ezilmelimidir,yoksa hoşgörü mü gösterilmelidir? Nisan 26, 2016 tarihinde Tremor tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Demokrasi teoride her türlü düşüncenin ve inancın yeşerdiği bir ortama izin vermelidir. Önemli olan ortaya çıkan düşünce ve inançların mevcut demokratik ortamı zehirlememesidir. Bu teoriyi pratiğe uygulamak da sanıldığı kadar zor değildir. Bunun en tipik örneği ABD demokrasisidir. Link to post Sitelerde Paylaş
medicus 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi törkish system demokrasiyi korumak icin hersey yapilmalidir, mümkün olan devasa bir mayin tarlasinin ortasina yerlestirilmeli, hava destekli operasyonlardan korumak icin her metre kareye bir batarya s400 konuslanmali vs. Link to post Sitelerde Paylaş
Türk Ateist 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Demokarasi paradoksu. Demokrasi her tür düşüncenin kendini belirtmesine imkan verir, vermelidir de. "İfade özgürlüğü" dediğimiz şey tam olarak burada ortaya çıkar. Çoğunluğun değil, belli miktardaki bir azınlığın da düşüncelerini istediği gibi ifade etme hakkının sağlanması ve korunması anlamı taşır. Esas sorun halkın, demokratik yöntemlerle iş başına getirdiği gücün demokrasiyi ortadan kaldırmak istemesi, bunu yapabilecek güce erişmiş bulunması ve yapması. Bizim durumumuz buna güzel örnektir, demokratik yöntemlerle iş başına gelmiş olan Tayyip ve saz arkadaşlarının demokrasiyi ortadan kaldırdığından ya da kaldırmaya kararlı olduğundan sözetmek abartı olmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Demokarasi paradoksu. Demokrasi her tür düşüncenin kendini belirtmesine imkan verir, vermelidir de. "İfade özgürlüğü" dediğimiz şey tam olarak burada ortaya çıkar. Çoğunluğun değil, belli miktardaki bir azınlığın da düşüncelerini istediği gibi ifade etme hakkının sağlanması ve korunması anlamı taşır. Esas sorun halkın, demokratik yöntemlerle iş başına getirdiği gücün demokrasiyi ortadan kaldırmak istemesi, bunu yapabilecek güce erişmiş bulunması ve yapması. Bizim durumumuz buna güzel örnektir, demokratik yöntemlerle iş başına gelmiş olan Tayyip ve saz arkadaşlarının demokrasiyi ortadan kaldırdığından ya da kaldırmaya kararlı olduğundan sözetmek abartı olmaz. Gerçek demokrasinin olmadığı bir ülkeyiz. Dolayısıyla bizde demokrasi paradoksundan bahsedilemez. Her zaman dinle yönetildik. Atatürk bunu değiştirmeye çalıştı ama hiç bir zaman laik olamadık. İyi yerleşmiş bir demokraside paradoks olamaz. Çünkü onu yok etmeye yönelik sistemlerin çoğunluğu alması, sistemde mevcut ilkelerden dolayı mümkün değildir. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Demokrasinin iyi bilinmeyen ve anlaşılmayan bir tarafı vardır arkadaşlar. O da demokraside kanunların egemen olmasıdır. Düşünce ve inanç özgürlükleri ancak o zaman gerçek anlamlarına kavuşurlar. Demokratik sistemin temelinde sağlam bir anayasa ve onun izin verdiği kanular vardır. Demokratik sistemin ABD'de pratik edilen şeklinde komünist ve sosyalist partilere ve nazizme izin verilir örneğin. Ama mevcut kanunlar o partilerin demokratik sistemi yozlaştırmasına ve değiştirmesine izin vermezler. Esas olan kanunlardır. Onlar demokratik ilkelerin temelini oluştururlar. Link to post Sitelerde Paylaş
Tremor 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Demokrasinin iyi bilinmeyen ve anlaşılmayan bir tarafı vardır arkadaşlar. O da demokraside kanunların egemen olmasıdır. Düşünce ve inanç özgürlükleri ancak o zaman gerçek anlamlarına kavuşurlar. Demokratik sistemin temelinde sağlam bir anayasa ve onun izin verdiği kanular vardır. Demokratik sistemin ABD'de pratik edilen şeklinde komünist ve sosyalist partilere ve nazizme izin verilir örneğin. Ama mevcut kanunlar o partilerin demokratik sistemi yozlaştırmasına ve değiştirmesine izin vermezler. Esas olan kanunlardır. Onlar demokratik ilkelerin temelini oluştururlar. Peki hacı abi..Al sana bir paradoks daha.. O kanunları denetleyecek insanları da demokrasiyle belirlemiyormuyuz? O seçtiğimiz insanlar, kendini denetleyecek insanları belirlemiyorlarmı? Türkiyedeki demokrasi bu, Amerika'daki nasıl? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Peki hacı abi.. Al sana bir paradoks daha.. O kanunları denetleyecek insanları da demokrasiyle belirlemiyormuyuz? O seçtiğimiz insanlar, kendini denetleyecek insanları belirlemiyorlarmı? Türkiyedeki demokrasi bu, Amerika'daki nasıl? Türkiye'de demokrasi yok. Kayırma var. ABD ile karşılaştırılamaz. Link to post Sitelerde Paylaş
Tremor 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Türkiye'de demokrasi yok. Kayırma var. ABD ile karşılaştırılamaz.Kesinlikle..Şu lafların edildiği bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.. Bu ülke kesinlikle demokrasiyi haketmiyor.. Adam kanunu ele geçirmenin resmen hazzını yaşıyor.. Link to post Sitelerde Paylaş
Türk Ateist 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Gerçek demokrasinin olmadığı bir ülkeyiz. Dolayısıyla bizde demokrasi paradoksundan bahsedilemez. Her zaman dinle yönetildik. Atatürk bunu değiştirmeye çalıştı ama hiç bir zaman laik olamadık. İyi yerleşmiş bir demokraside paradoks olamaz. Çünkü onu yok etmeye yönelik sistemlerin çoğunluğu alması, sistemde mevcut ilkelerden dolayı mümkün değildir. Tam tersi daha mantıklı değil mi? Demokrasinin paradoks olarak karşımıza çıktığı yerde gerçek bir demokrasiden sözedilemez. ABD'yi örnek vermişsiniz mesela... Orada demokrasi de sistem de sağlam biçimde yerleştiği için gelen hiçbir başkanın bunları değiştirip diktatörlük yapma şansı olmaz. Dolayısıyla ilk satırınızda söylediğiniz şeyi son satırınızda kendiniz yanlışlamışsınız. Her zaman dinle yönetilmedik. Dinle yönetilmek başka tam olarak laik olamamak başka. İdeal ölçüde değilse de, kırık dökükse de laik ve demokratik bir hukuk devleti idik, en azından daha iyi olmak zorunda olduğumuzu biliyorduk. Demokrasi öncelikle bilinç meselesidir ve biz henüz bebek bir cumhuriyetiz. Elbette demokrasi bilinci yerleşmedi bizde. O yüzden içinden geçtiğimiz şu süreç bizim sınavımızdır da diyebiliriz. Sosyal süreçlere her zaman müdahale edemiyoruz ne yazık ki. O yüzden ABD'yle falan kıyaslamak hatadır. Link to post Sitelerde Paylaş
Türk Ateist 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi (düzenlendi) Kesinlikle.. Şu lafların edildiği bir ülkede demokrasiden bahsedilemez.. Bu ülke kesinlikle demokrasiyi haketmiyor.. Adam kanunu ele geçirmenin resmen hazzını yaşıyor.. Niye etmesin Tremor? Biz bu ülkenin vatandaşları değil miyiz? Burada yaşamıyor muyuz? "Anadolu çomarı" dediğiniz o insanlar da aslında değişip gelişmeyi, demokrasiyi öğrenip hakkını arayabilecek hale gelmeyi haketmiyor mu? Bilmiyoruz henüz. Ülke kurulalı yüz yıl olmadı, demokrasiden sözetmeye başlayalı daha da az. Bence başarı büyük. Demokrasi isteyen ve demokrasinin ne olduğunun farkında olan birkaç on milyon var bu ülkede. Nisan 26, 2016 tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
impressivo 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Demokrasinin bütün ilkeleri, demokratik ülkelerde uygulanamamaktadır... Demokrasi kavramında gerçek hürriyetin doğması, eşitsizliğin giderilmesine bağlı bulunmaktadır. Öte yandan mutlak bir eşitliğin uygulanması da kişi hürriyetini ve yaratıcı gücü boğmak olur. Bu nedenlerle modern demokrasi üç kavramın ahenkli bir şekilde birbirleri ile bağdaştırılmasından oluşmaktadır. Demokrasi, bir bakıma, genel politikayı uygulamak için siyasal iktidara katılma eşitliği demektir. Bunun yolu genel seçimlerdir. Fakat genel oy sistemi, gizli oyla, adaylar ve alternatifler arasında gerçek bir tercih yapılma olanağını veremiyorsa, anlamsızdır. Sağlam bir seçme, seçmenin haber ve bilgi kaynaklarından yararlanmasına, söz, basın, dilekçe ve toplanma haklarına sahip olmasına, siyasal kanaatleri yüzünden koğuşturulmamasına bağlıdır. Ayrıca tek kişinin günümüzde siyasal iktidarı pek az etkilemesi gerekir; ki bunların tam tersi mevcut. Onun için demokrasi siyasal partilerin serbestçe teşkilatlanabilmesine imkan vermelidir. Demokrasilerde muhalif partilerin hükümeti denetleme ve tenkit hakları vardır. İktidara geçmek için partiler değişik alternatifler, programlar ve adaylar ileri sürerler. Demokrasi, belli dönemde yapılan hür seçimlere ve çoğunluğun kararına saygı göstermeyi gerektirir. Bu hürriyetler olmadan sadece eşit olarak seçime katılma bir aldatmacadan başka bir şey değildir. Demokrasileri tehdit eden bir başka tehlike de demagojinin ve demagogların hâkimiyetidir. Bütün bu sakıncalarına rağmen, demokrasi, insanoğlunun binlerce yıl içerisinde bulabildiği en az kötü rejimdir... Demokrasinin kusurları sistemin kendisinden çok, yöneticilerle ve halkın siyasal eğitimiyle ilgili bir sorun teşkil etmesidir. Demokrasi, bir bakıma, genel politikayı uygulamak için siyasal iktidara katılma eşitliği anlamına gelmesi sebebiyle de, kendisini ortadan kaldıracak düşüncelere de izin verir, vermesi de gerekir; tarafsızca... Link to post Sitelerde Paylaş
malta erigi 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi türkler 1000 yıldır tarikatlar tarafından yönetiliyor. bu Osmanlı'dan bile önce başladı, Osmanlı'dan sonra da sona ermedi. Atatürk hayattayken bir süre kafalarını kaldıramadılar, o kadar. AKP'den önce de öyle laik demokratik falan değildik. Link to post Sitelerde Paylaş
Tremor 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Yazar Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Niye etmesin Tremor? Biz bu ülkenin vatandaşları değil miyiz? Burada yaşamıyor muyuz? "Anadolu çomarı" dediğiniz o insanlar da aslında değişip gelişmeyi, demokrasiyi öğrenip hakkını arayabilecek hale gelmeyi haketmiyor mu? Bilmiyoruz henüz. Ülke kurulalı yüz yıl olmadı, demokrasiden sözetmeye başlayalı daha da az. Bence başarı büyük. Demokrasi isteyen ve demokrasinin ne olduğunun farkında olan birkaç on milyon var bu ülkede. Demokrasi oy vermek değildir..Yargıyı ele geçirdik diyen insanlardan hesap sormayan bir halk demokrasiyi hak et-mez.. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Nisan 26, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 26, 2016 gönderildi Tam tersi daha mantıklı değil mi? Demokrasinin paradoks olarak karşımıza çıktığı yerde gerçek bir demokrasiden sözedilemez. ABD'yi örnek vermişsiniz mesela... Orada demokrasi de sistem de sağlam biçimde yerleştiği için gelen hiçbir başkanın bunları değiştirip diktatörlük yapma şansı olmaz. Dolayısıyla ilk satırınızda söylediğiniz şeyi son satırınızda kendiniz yanlışlamışsınız. Her zaman dinle yönetilmedik. Dinle yönetilmek başka tam olarak laik olamamak başka. İdeal ölçüde değilse de, kırık dökükse de laik ve demokratik bir hukuk devleti idik, en azından daha iyi olmak zorunda olduğumuzu biliyorduk. Demokrasi öncelikle bilinç meselesidir ve biz henüz bebek bir cumhuriyetiz. Elbette demokrasi bilinci yerleşmedi bizde. O yüzden içinden geçtiğimiz şu süreç bizim sınavımızdır da diyebiliriz. Sosyal süreçlere her zaman müdahale edemiyoruz ne yazık ki. O yüzden ABD'yle falan kıyaslamak hatadır. ABD'de demokrasi sanıldığının aksine oldukça esnektir. Sosyal demokrat Sanders'ın aldığı oylara bir göz atmanızı tavsiye ediyorum. Amerikalı Sanders'dan korkmaz. Mevcut yasalar demokrasinin devamı için yeterlidir. ABD'de bizde olmayan kuvvetler ayrılığı vardır. Her kuvvet diğerlerinden bağımsızdır. Kuvvetlerin ayrılığını ve bağımsızlığını sağlayan sistem demokrasinin temelidir. Bu da kanunlarla ve onlara uymakla sağlanır. Biz her zaman dinle yönetildik. Atatürk zamanında bile dinin önceliği vardı. Osmanlının devamı olduğumuz için dinden kurtulmamız mümkün değil. Bu gidişle biz hiç bir zaman laik bir ülke olamayacağız. Çünkü herşeyden önce kendimize güvenimiz yok. Ülkeyi yönetecek gücümüz yok. Allah'ı başa getirip başkan yaparak bu sorumluluktan kurtuluyoruz. İslam'la yönetilmek işimize ve kolayımıza geliyor. Yüzlerce yıl böyle yönetildik. Allah kavramı ve İslam'sal gelenekler toplumun her kesimine penetre olmuş durumda.. O kavramdan ve İslam'sal geleneklerden kurtulamıyoruz. Onlar ne demokrasi ile bağdaşıyor ne de laiklikle.. ABD'nin ve batının böyle bir sorunu yok. Link to post Sitelerde Paylaş
Türk Ateist 0 Nisan 27, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2016 gönderildi Demokrasi oy vermek değildir.. Yargıyı ele geçirdik diyen insanlardan hesap sormayan bir halk demokrasiyi hak et-mez.. Demokrasiyi herkes hakeder. Şeriatçı toplumlar bile.Tamam, ben de çok sinirlendiğim anlarda "Lanet olsun size, başınıza gelen her şeyi hakediyorsunuz" diyorum ancak bunun duygusal bir tepki olduğunu da biliyorum. Hepimiz iyiyi hakediyoruz. O iyinin ne olduğunu ve nasıl elde edebileceğimizi bilmiyoruz sadece. Link to post Sitelerde Paylaş
Türk Ateist 0 Nisan 27, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2016 gönderildi ABD'de demokrasi sanıldığının aksine oldukça esnektir. Sosyal demokrat Sanders'ın aldığı oylara bir göz atmanızı tavsiye ediyorum. Amerikalı Sanders'dan korkmaz. Mevcut yasalar demokrasinin devamı için yeterlidir. ABD'de bizde olmayan kuvvetler ayrılığı vardır. Her kuvvet diğerlerinden bağımsızdır. Kuvvetlerin ayrılığını ve bağımsızlığını sağlayan sistem demokrasinin temelidir. Bu da kanunlarla ve onlara uymakla sağlanır. Biz her zaman dinle yönetildik. Atatürk zamanında bile dinin önceliği vardı. Osmanlının devamı olduğumuz için dinden kurtulmamız mümkün değil. Bu gidişle biz hiç bir zaman laik bir ülke olamayacağız. Çünkü herşeyden önce kendimize güvenimiz yok. Ülkeyi yönetecek gücümüz yok. Allah'ı başa getirip başkan yaparak bu sorumluluktan kurtuluyoruz. İslam'la yönetilmek işimize ve kolayımıza geliyor. Yüzlerce yıl böyle yönetildik. Allah kavramı ve İslam'sal gelenekler toplumun her kesimine penetre olmuş durumda.. O kavramdan ve İslam'sal geleneklerden kurtulamıyoruz. Onlar ne demokrasi ile bağdaşıyor ne de laiklikle.. ABD'nin ve batının böyle bir sorunu yok. İlk paragrafa katıldığımı alıntıladığınız iletimde görebilirsiniz. Sistem sağlamdır, yasalar kesindir ve kim gelirse gelsin onları kökten değiştirme şansı olmaz. Dolayısıyla demokrasinin iyice oturduğu ve işlediği ABD'de demokrasi paradoksu diye bir sorunla karşılaşmak mümkün olmaz. Biz Allah'la, İslam'la falan yönetilmedik. Bu çok abartılı bir tespit. Atatürk zamanında dinin önceliği vardı elbette ve Atatürk onu pasifize ederek laik bir cumhuriyet kurdu. Türkiye en laik zamanını Atatürk döneminde yaşamıştır. Okullarda din dersi, sadece isteyen olursa verilebilecek biçimde seçmeli olmuştur. Yani istemeyen din dersine girmez değil, isteyen olursa din dersi de verilir şeklinde. Demokrasiye geçmemizle birlikte zaten gericilik de hortladı, biliyoruz hepimiz tarihimizi. Ancak buna rağmen dinle yönetilmedik, laiktik ve muhafazakar iktidarlar bile laikliği kaldırmaya asla teşebbüs etmedi, hepsi de laik ve demokratik hukuk devleti olduğumuzu bildi, ilkelere sadık kaldı. Bu, Atatürk'ün kurduğu sistem sayesinde oldu. Aksine kimse cesaret edemedi, muhtemelen istemedi de, bir iki istisnası hariç. Ben demiyorum ki süper laiktik, eğitimimiz süperdi, iktidarların dinle alakası yoktu? Bilakis, din yeniden hortlayınca, tarikatlar cemaatler tekrar yeşerip de cazip bir oy merkezi haline gelince dini de kullandılar, her şeyi de... Buna rağmen laiktik. Tamam, siz 45 senedir Amerika'dasınız, lise biter bitmez gittiniz buradan ama hiç mi hatırlamıyorsunuz nasıl okullarda okuduğunuzu, çevrenizi, yasaları, ülkeyi? Ben diyorum ki ideal değildi, hiçbir zaman da olmadı ama demokrasi de laiklik de özgürlük de vardı. AKP'yle birlikte hepsi büyük oranda bitti, nedeni de demokrasiyi öğrenip içselleştirecek (hiç sevmem bu sözcüğü ama bazen gerekiyor işte) zamanımızın olmaması. Dedim ya, ülke kurulalı yüz sene olmamış ki bu ülke düne kadar İslam aleminin halifesiymiş, dinden başka bir şey bilmezmiş. Demokrasi öncelikle bilinç işidir. Link to post Sitelerde Paylaş
Deniz06 0 Nisan 27, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 27, 2016 gönderildi İnançların başı ezilmeden demokrasi pratikte uygulanamaz. Link to post Sitelerde Paylaş
kirec 0 Nisan 28, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2016 gönderildi düşünce özgürlüğünü savunmak özgür düşünceye karşı olan düşüncenin özgürlüğünü de savunabilir mi... Link to post Sitelerde Paylaş
ogzygt 0 Nisan 28, 2016 gönderildi Raporla Share Nisan 28, 2016 gönderildi Platon'un meşhur sözü '' Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar.'' Yani eğitimsiz toplumlarda demokrasinin zaten devam etme şansı yok, mutlaka dönüşüyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts