Jump to content

Maide 32 Çok Garip Bir Ayettir


Recommended Posts

Maide 32: Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir

Bu alıntıladığım Diyanet Eşleri mealidir diğer mealleri de kıyasladım ve aralarında çok da uçuk derecede fark bulamadım,neredeyse hepsi ayeti aynı şekilde tercüme etmiş.

Sadece parantezdeki, ''Kitap'ta '' veya diğer meallerdeki ''Tevrat'ta'' ifadeleri sonradan eklenmiş. Orjinal bire bir tercümede parantez içindeki kelime tabii ki de yok. Orjinal bire bir tercüme şu şekildedir:

1. min ecli zâlike : bundan dolayı
2. ketebnâ : yazdık
3. alâ benî isrâîle : İsrailoğulları'na
4. ennehu men : kim ... olduğu
5. katele nefsen : bir kişiyi öldürdü
6. bi gayri nefsin : bir kişi karşılığı olmaksızın
7. ev fesâdin fi el ardı : veya yeryüzünde fesad
8. fe ke ennemâ : artık ... gibidir
9. katele en nâse : insanları öldürdü
10. cemîan : topluca, bütün hepsini
11. ve men ahyâ-hâ : ve kim onu yaşatırsa
12. fe ke ennemâ : artık ... gibidir
13. ahyâ en nâse : insanları yaşattı
14. cemîan : topluca, bütün hepsini
15. ve lekad câet-hum : ve andolsun ki onlara geldi
16. rusulu-nâ : resullerimiz
17. bi el beyyinâti : açık, apaçık deliller ile
18. summe : sonra
19. inne kesîran : hiç şüphesiz çoğu
20. min-hum : onlardan, onların
21. ba'de zâlike : bundan sonra
22. fî el ardı : yeryüzünde
23. le : gerçekten
24. musrifûne : müsrifler
Hala işin ciddiyetini anlamamış olabilirsiniz sabırlı olunuz.
Burda ''İsrailoğulları'na yazdık'' ifadesiyle kastedilen yazılan metnin Tanakh(Yahudi Kutsal Kitabı) olduğunu kabul edelim. Zaten bu ifade Kabil ile Habil'in ölümle biten o hikayelerinin hemen ardından gelmektedir. İşin ciddiyeti ağırdır ve vahimdir. Biz Tevrat ana metnine baktığımızda bu ifadeyi(Maide 32) bulamıyoruz dahası hiçbir yerde bulamıyoruz. Müslümanlar bu durumda ''tahrif olmuş'' şeklindeki savunmalarıyla kurtulabileceklerini sanabilirler fakat bu kadar kolay değil çünkü Tevrat'ta bulamadığımız bu ifadeyi Tevrat'tın kitap haline getirişinden uzun yıllar sonra yazılmış 3 eserde görebiliyoruz.
O eserleri söyleyeceğim ama önce şunu açıklamak istiyorum. Bu 3 eser Tevrat ana metninin kitap haline getirilmesinden sonra kaleme alınmıştır yani Tevrat'ta olup da çıkarılmış(Müslümanlar'ın iddiası) , sonra bu yazılan 3 metin aracılığıyla, tekrar orjinal haline dönmüş bir Tevrat metni sözkonusu değildir. Bu metinler daha çok Yahudi tefsiri,efsaneleri,kanunları ve hukuk kuralları üzerinedir. Tevrat'ın ana metninden çıkarılamayan konuları anlatırlar.
Eserlerin şu linkin ''Quotes'' bölümündeki ilk cümlede de göreceğiniz gibi ortak bir şekilde yazdığı şudur :

''Whoever destroys a soul, it is considered as if he destroyed an entire world. And whoever saves a life, it is considered as if he saved an entire world.''
-Mishnah Sanhedrin 4:5; Yerushalmi Talmud 4:9, Babylonian Talmud Sanhedrin 37a.-
İfadenin Türkçesi şudur:
'' Kim bir ruha(can kastediliyor) zarar verirse tüm dünyaya zarar vermiş gibi olur kim de bir hayatı kurtarırsa tüm dünyayı kurtarmış gibi olur. ''
..................................................................................................................................................................................................................
Bu 3 metin yani Mişna Sanhedrin,Yeruşalim Talmud'u ve Babil Talmud'u, Kuran'dan çok önce kaleme alınmış Tevrat'ı değil daha çok onun ayetleri üzerine yorumları içermektedirler
Yani Maide Suresi'nin iddiasının aksine burda Tevrat'ta İsrailoğulları'na yazılmış bir emir bulunmamakta, bu emir bizzat İslamcılar'ın çoğunun lanetlediği Yahudi geleneği ve din bilginlerinden gelmektedir.
Mişna Yahudi geleneğinde kutsaldır,Sözlü Tevrat kapsamına girer ve Musa'ya Tevrat'la birlikte bildirilmiştir fakat kitap haline getirilişi ilk kez Yahudi din bilgini Rabbi Yahuda HaNasi tarafından 2. Yüzyıl'da olmuştur.
Bu ifadenin neredeyse kelimesi kelimesine tıpkı bu 3 metindeki gibi Kabil ve Habil olayıyla ilgisi söylenmesi , Kuran'da da hemen bu iki kardeşin hikayesinin ardından gelmesi çok vahimdir. Eğer merak edecek olan olursa Mişna Sanhedrin kitabında ifadenin tıpkı Kuran'daki gibi Kabil ve Habil olayından hemen sonra söylendiği görülebilir.
Merak edenlere: Mişna Sanhedrin 4:5 Link (İngilizce'dir) : http://www.sefaria.org/Mishnah_Sanhedrin.4.5?lang=en&layout=lines&sidebarLang=all
Ayrıca bu linke bakanlar görecektir ki Kabil ile Habil olayına ek olarak Maide 32'deki ifade Adem'in tek başına yaratılmasının gayesini de açıklamaktadır.
Buna göre Adem'in tek yaratılıp günah işledikten sonra tüm insanların onun yüzünden cennetten kovulması, işlenen suçun cezasının bir sonraki nesiller tarafından da çekileceğine işaret olarak verilmiştir.(kan bağı)
Kabil ile Habil'in hikayesine değinen, Tevrat / Yaratılış 4 :10'un, editlenmiş çevirisinin aksine İbranice orjinal versiyonunda ''Habil'in kanı topraktan bana sesleniyor'' ifadesi yerine ''Habil'in kanları(blood değil bloods yani) topraktan bana sesleniyor'' ifadesinin yer alması da Mişna kitabı tarafından bu olaya bağlanmış, Kabil'in kardeşini öldürmekle,Habil'in tüm soyunu öldürmüş gibi olduğu belirtilmiştir.
Çünkü Kabil sadece Habil'in değil aynı zamanda Habil'in doğacak potansiyel çocuklarının da katili olmuştur.
Sonuç olarak bağlamak istediğim nokta kısaca, Kuran'da Maide 32'de bahsedilen ifade Tevrat'ın ana metninde yer almamakta fakat bizzat Yahudi ikincil kaynakları olan Mişna ve Talmudlar'da yer almaktadır. Kuran burda acaba bu ifadeyi alıntılayarak bu ikincil Yahudi kaynakları-Yahudiler'e göre ikincil de olsa aynı değerde kutsaldır- kabul mu etmektedir?
Eğer öyleyse Kuran'ın ikincil kaynakları kabul etmediğini söyleyen reformist Müslümanlar nereye kaçacaktır? Eğer paranteze Tevrat'ı yerleştiren mealler doğruysa ve Kuran yazarları Tevrat'ı veya Tankh'ın tamamını kastederek bu ifadeyi alıntılamışsa ana metinde bu ifade yer almadığından, Kuran yazarları Tevrat metnini bilmemekte midir?
Daha çok tefsirleri mi duymuş veya okumuşlardır?
Bu sorular çok çetin sorulardır çünkü mantıklı bir şekilde düşünülerek verilecek her yanıt bizi çok farklı noktalara götürecektir.Kuran acaba baştan beri Maide 32'de ''Biz İsrailoğulları'na yazdık'' derken ordaki ''biz''den kastı gerçekten de Mişna ve Talmud'un yazarları olan Yahudiler miydi? Değilse Kuran metinsel hata mı yaptı?
İşte bir ayet bile bizi bu noktalara kadar getirebilmektedir.
Sevgiler
-Tanah-
tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Elbette İsrailoğulları'na hitap ediliyor Tanah-Gospel Theologist. Müminlerin allah’a yaptıkları ahde cana kıymamak yoktur, ulvi makam sanılan şehit olmak vardır. islam dini müminlere, şehitlik yerine sivil toplumun gelişmesi üzerine ihtisas yaptırmayı ulvi makam belletseysi, şimdi farklı bir ortadoğu ve farklı dünyada yaşıyor olurduk.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Maide 32: Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir

Bu alıntıladığım Diyanet Eşleri mealidir diğer mealleri de kıyasladım ve aralarında çok da uçuk derecede fark bulamadım,neredeyse hepsi ayeti aynı şekilde tercüme etmiş.

Sadece parantezdeki, ''Kitap'ta '' veya diğer meallerdeki ''Tevrat'ta'' ifadeleri sonradan eklenmiş. Orjinal bire bir tercümede parantez içindeki kelime tabii ki de yok. Orjinal bire bir tercüme şu şekildedir:

1. min ecli zâlike : bundan dolayı
2. ketebnâ : yazdık
3. alâ benî isrâîle : İsrailoğulları'na
4. ennehu men : kim ... olduğu
5. katele nefsen : bir kişiyi öldürdü
6. bi gayri nefsin : bir kişi karşılığı olmaksızın
7. ev fesâdin fi el ardı : veya yeryüzünde fesad
8. fe ke ennemâ : artık ... gibidir
9. katele en nâse : insanları öldürdü
10. cemîan : topluca, bütün hepsini
11. ve men ahyâ-hâ : ve kim onu yaşatırsa
12. fe ke ennemâ : artık ... gibidir
13. ahyâ en nâse : insanları yaşattı
14. cemîan : topluca, bütün hepsini
15. ve lekad câet-hum : ve andolsun ki onlara geldi
16. rusulu-nâ : resullerimiz
17. bi el beyyinâti : açık, apaçık deliller ile
18. summe : sonra
19. inne kesîran : hiç şüphesiz çoğu
20. min-hum : onlardan, onların
21. ba'de zâlike : bundan sonra
22. fî el ardı : yeryüzünde
23. le : gerçekten
24. musrifûne : müsrifler
Hala işin ciddiyetini anlamamış olabilirsiniz sabırlı olunuz.
Burda ''İsrailoğulları'na yazdık'' ifadesiyle kastedilen yazılan metnin Tanakh(Yahudi Kutsal Kitabı) olduğunu kabul edelim. Zaten bu ifade Kabil ile Habil'in ölümle biten o hikayelerinin hemen ardından gelmektedir. İşin ciddiyeti ağırdır ve vahimdir. Biz Tevrat ana metnine baktığımızda bu ifadeyi(Maide 32) bulamıyoruz dahası hiçbir yerde bulamıyoruz. Müslümanlar bu durumda ''tahrif olmuş'' şeklindeki savunmalarıyla kurtulabileceklerini sanabilirler fakat bu kadar kolay değil çünkü Tevrat'ta bulamadığımız bu ifadeyi Tevrat'tın kitap haline getirişinden uzun yıllar sonra yazılmış 3 eserde görebiliyoruz.
O eserleri söyleyeceğim ama önce şunu açıklamak istiyorum. Bu 3 eser Tevrat ana metninin kitap haline getirilmesinden sonra kaleme alınmıştır yani Tevrat'ta olup da çıkarılmış(Müslümanlar'ın iddiası) , sonra bu yazılan 3 metin aracılığıyla, tekrar orjinal haline dönmüş bir Tevrat metni sözkonusu değildir. Bu metinler daha çok Yahudi tefsiri,efsaneleri,kanunları ve hukuk kuralları üzerinedir. Tevrat'ın ana metninden çıkarılamayan konuları anlatırlar.
Eserlerin şu linkin ''Quotes'' bölümündeki ilk cümlede de göreceğiniz gibi ortak bir şekilde yazdığı şudur :

''Whoever destroys a soul, it is considered as if he destroyed an entire world. And whoever saves a life, it is considered as if he saved an entire world.''
-Mishnah Sanhedrin 4:5; Yerushalmi Talmud 4:9, Babylonian Talmud Sanhedrin 37a.-
İfadenin Türkçesi şudur:
'' Kim bir ruha(can kastediliyor) zarar verirse tüm dünyaya zarar vermiş gibi olur kim de bir hayatı kurtarırsa tüm dünyayı kurtarmış gibi olur. ''
..................................................................................................................................................................................................................
Bu 3 metin yani Mişna Sanhedrin,Yeruşalim Talmud'u ve Babil Talmud'u, Kuran'dan çok önce kaleme alınmış Tevrat'ı değil daha çok onun ayetleri üzerine yorumları içermektedirler
Yani Maide Suresi'nin iddiasının aksine burda Tevrat'ta İsrailoğulları'na yazılmış bir emir bulunmamakta, bu emir bizzat İslamcılar'ın çoğunun lanetlediği Yahudi geleneği ve din bilginlerinden gelmektedir.
Mişna Yahudi geleneğinde kutsaldır,Sözlü Tevrat kapsamına girer ve Musa'ya Tevrat'la birlikte bildirilmiştir fakat kitap haline getirilişi ilk kez Yahudi din bilgini Rabbi Yahuda HaNasi tarafından 2. Yüzyıl'da olmuştur.
Bu ifadenin neredeyse kelimesi kelimesine tıpkı bu 3 metindeki gibi Kabil ve Habil olayıyla ilgisi söylenmesi , Kuran'da da hemen bu iki kardeşin hikayesinin ardından gelmesi çok vahimdir. Eğer merak edecek olan olursa Mişna Sanhedrin kitabında ifadenin tıpkı Kuran'daki gibi Kabil ve Habil olayından hemen sonra söylendiği görülebilir.
Merak edenlere: Mişna Sanhedrin 4:5 Link (İngilizce'dir) : http://www.sefaria.org/Mishnah_Sanhedrin.4.5?lang=en&layout=lines&sidebarLang=all
Ayrıca bu linke bakanlar görecektir ki Kabil ile Habil olayına ek olarak Maide 32'deki ifade Adem'in tek başına yaratılmasının gayesini de açıklamaktadır.
Buna göre Adem'in tek yaratılıp günah işledikten sonra tüm insanların onun yüzünden cennetten kovulması, işlenen suçun cezasının bir sonraki nesiller tarafından da çekileceğine işaret olarak verilmiştir.(kan bağı)
Kabil ile Habil'in hikayesine değinen, Tevrat / Yaratılış 4 :10'un, editlenmiş çevirisinin aksine İbranice orjinal versiyonunda ''Habil'in kanı topraktan bana sesleniyor'' ifadesi yerine ''Habil'in kanları(blood değil bloods yani) topraktan bana sesleniyor'' ifadesinin yer alması da Mişna kitabı tarafından bu olaya bağlanmış, Kabil'in kardeşini öldürmekle,Habil'in tüm soyunu öldürmüş gibi olduğu belirtilmiştir.
Çünkü Kabil sadece Habil'in değil aynı zamanda Habil'in doğacak potansiyel çocuklarının da katili olmuştur.
Sonuç olarak bağlamak istediğim nokta kısaca, Kuran'da Maide 32'de bahsedilen ifade Tevrat'ın ana metninde yer almamakta fakat bizzat Yahudi ikincil kaynakları olan Mişna ve Talmudlar'da yer almaktadır. Kuran burda acaba bu ifadeyi alıntılayarak bu ikincil Yahudi kaynakları-Yahudiler'e göre ikincil de olsa aynı değerde kutsaldır- kabul mu etmektedir?
Eğer öyleyse Kuran'ın ikincil kaynakları kabul etmediğini söyleyen reformist Müslümanlar nereye kaçacaktır? Eğer paranteze Tevrat'ı yerleştiren mealler doğruysa ve Kuran yazarları Tevrat'ı veya Tankh'ın tamamını kastederek bu ifadeyi alıntılamışsa ana metinde bu ifade yer almadığından, Kuran yazarları Tevrat metnini bilmemekte midir?
Daha çok tefsirleri mi duymuş veya okumuşlardır?
Bu sorular çok çetin sorulardır çünkü mantıklı bir şekilde düşünülerek verilecek her yanıt bizi çok farklı noktalara götürecektir.Kuran acaba baştan beri Maide 32'de ''Biz İsrailoğulları'na yazdık'' derken ordaki ''biz''den kastı gerçekten de Mişna ve Talmud'un yazarları olan Yahudiler miydi? Değilse Kuran metinsel hata mı yaptı?
İşte bir ayet bile bizi bu noktalara kadar getirebilmektedir.
Sevgiler
-Tanah-

Bir kere samimi olarak söylim. Ben senin yazılarını okumuyorum çünkü ne dediğini anlamıyorum. Mantıksız çıkarımlar yapıyorsun ondan sonrada cevap verin tarzı bir şeyler söylüyorsun (Ya çok akılsız mantıksız birisin sana laf anlatılmaz yada mantıklı bir şey söyledi ama nedir düşüncesi arasında kalıyorum ve sıkılıyorum başlığını terk ediyorum :D)

burada "işte yine şat mat oldular" diyince. Yazını okuyup anlayabilmek işkencesine katlandım

(senin ne dediğini anlamak için yazını en aşağı 10-15 kere okumak gerekiyor)

Ben şunu mu anladım: "Kim bir insanı öldürürse bütün insanlığı öldürür diye tevratta yazmıştık" ayeti Tevrat da değil, tevrat alimlerinin kitaplarında tefsirlerinde vardır. O halde kuran tevrattan değil, O alimlerin kitaplarında alıntı yapmıştır mı diyorsun?

Eğer öyleyse : Sana gülmekten yerlere yatıyorum

Bir kere Kuran Tevrattan alıntı yaptığını söylemiyor bozulmuş silinmiş ayetin var olduğunu söylüyor.

Sende bunu teyid ettin. Tevrat alimlerinin Tevrat tefsirlerinde kitaplarında bunu buldun. Teşekkür ederiz. Bize çalıştığın için :D

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir kere samimi olarak söylim. Ben senin yazılarını okumuyorum çünkü ne dediğini anlamıyorum. Mantıksız çıkarımlar yapıyorsun ondan sonrada cevap verin tarzı bir şeyler söylüyorsun (Ya çok akılsız mantıksız birisin sana laf anlatılmaz yada mantıklı bir şey söyledi ama nedir düşüncesi arasında kalıyorum ve sıkılıyorum başlığını terk ediyorum :D)

burada "işte yine şat mat oldular" diyince. Yazını okuyup anlayabilmek işkencesine katlandım

(senin ne dediğini anlamak için yazını en aşağı 10-15 kere okumak gerekiyor)

Ben şunu mu anladım: "Kim bir insanı öldürürse bütün insanlığı öldürür diye tevratta yazmıştık" ayeti Tevrat da değil, tevrat alimlerinin kitaplarında tefsirlerinde vardır. O halde kuran tevrattan değil, O alimlerin kitaplarında alıntı yapmıştır mı diyorsun?

Eğer öyleyse : Sana gülmekten yerlere yatıyorum

Bir kere Kuran Tevrattan alıntı yaptığını söylemiyor bozulmuş silinmiş ayetin var olduğunu söylüyor.

Sende bunu teyid ettin. Tevrat alimlerinin Tevrat tefsirlerinde kitaplarında bunu buldun. Teşekkür ederiz. Bize çalıştığın için :D

Salak Kuran orda ''Biz'' yazdık diyor Tevrat alimleri yazmış bunu yani senin Allah'n Tevrat tefsir kitaplarını Allah'tan kabul ediyor gerizekalı seni kıvıramadın.

Elbette İsrailoğulları'na hitap ediliyor Tanah-Gospel Theologist. Müminlerin allah’a yaptıkları ahde cana kıymamak yoktur, ulvi makam sanılan şehit olmak vardır. islam dini müminlere, şehitlik yerine sivil toplumun gelişmesi üzerine ihtisas yaptırmayı ulvi makam belletseysi, şimdi farklı bir ortadoğu ve farklı dünyada yaşıyor olurduk.

Dostum olay çok daha ciddi Kuran'da ''Biz'' İsrailoğulları'na yazdık diyor ve bakıyorsun bu yazı Tevrat değil Talmud ve Mişna'da. ikincil kaynaklarda, Allah 2. Yüzyıl'da kitap hale getirilmiş ,Tevrat'tan çok tefsiri olan bir kitabı biz yazdık diye anlatıyor.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindarr'ın tipik bir Müslüman gibi ''Tevrat değişmiş'' diye kuıvıracağını tahmin etmiş ve yazıda buna da cevap vermiştim ama kendisi azıcık beyinsiz olduğu için okuduğunu anlayamamış kusura bakmayınız.

Ayrıca dün bu konuya gece baktığımda 16 tane ziyaretçi konuyu inceliyordu kim olduklarını çok merak ettim üye değillerdi. Edip adamların mı bastı forumu lo?

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tevrat'ın tahrif edildiğini nereden biliyor müslümanlar? kuranda o kadar da açık değil bu durum.

Farketmez ki hocam bu bahsettiğim Maide 32'nin birebir kaynağı olan Mişna ve Talmud'lar tevrat'tan çıkraılmış sözler değil bizzat hahamların Sözlü tevrat dedikleri Tevrat dışı ama en az o kadar kabul ettikleri yazılar. Yani kuran bildiğiniz tevrat dışı bir metinden sözü aktarıyor ve ''biz'' yazdık diyor.Çok garip.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Salak Kuran orda ''Biz'' yazdık diyor Tevrat alimleri yazmış bunu yani senin Allah'n Tevrat tefsir kitaplarını Allah'tan kabul ediyor gerizekalı seni kıvıramadın.

Sayın arkadaşım

Tevrat alimlerinin tefsirlerin de ve kitapların da böyle bir ayet tefsirinin varlığı, Müslümanlarca bozulmuş tağyir ü tahrif görmüş olduğu beyan edilen tevratta böyle bir ayet olduğuna delildir zaten. timam bys

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın arkadaşım

Tevrat alimlerinin tefsirlerin de ve kitapların da böyle bir ayet tefsirinin varlığı, Müslümanlarca bozulmuş tağyir ü tahrif görmüş olduğu beyan edilen tevratta böyle bir ayet olduğuna delildir zaten. timam bys

Yoo Tevrat'tan(kitap haline gelişinden) çok uzun yıllar sonra bir yorum olarak kitap haline getirilen Mişna ve Talmud'lar Geleneksel Yahudiler tarafından kutsal kabul edilse de gerçekte açıktır ki bu yazılar hahamlara aittir ve Tevrat ana metnine değil bizzat yorumlara dayanmaktadır.Yani eleştirin geçersiz ve çürük. Dolayısıyla basbaya, lokum gibi Kuran hahamların kişisel çıkarsamalarını ''biz İsraioğulları'na yazdık '' diyerek sanki ayetmiş gibi almıştır.Bunun lamı cimi yoktur tevil yapmayın hiç olmuyo.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Yoo Tevrat'tan(kitap haline gelişinden) çok uzun yıllar sonra bir yorum olarak kitap haline getirilen Mişna ve Talmud'lar Geleneksel Yahudiler tarafından kutsal kabul edilse de gerçekte açıktır ki bu yazılar hahamlara aittir ve Tevrat ana metnine değil bizzat yorumlara dayanmaktadır.Yani eleştirin geçersiz ve çürük. Dolayısıyla basbaya, lokum gibi Kuran hahamların kişisel çıkarsamalarını ''biz İsraioğulları'na yazdık '' diyerek sanki ayetmiş gibi almıştır.Bunun lamı cimi yoktur tevil yapmayın hiç olmuyo.

Tevratın bozulduğunu tağyir ü tahrif gördüğünü Söyleyen Müslümanların, Tevratın kitap haline geldiği dediğin tarihi, kabul ettiğini sanıyorsan daha baştan iş bitmiştir geçmiş olsun dilekrimi sunarım
Link to post
Sitelerde Paylaş
Tevratın bozulduğunu tağyir ü tahrif gördüğünü Söyleyen Müslümanların, Tevratın kitap haline geldiği dediğin tarihi, kabul ettiğini sanıyorsan daha baştan iş bitmiştir geçmiş olsun dilekrimi sunarım

Bilimsel olarak şu yazdığının değeri sıfır bunun böyle olduğunu akıllı olan Müslümanlar bile görür ve senin bu yaptığın gibi aklın ırzına geçen şu yorumu yapmaz. Olay ortada ,yorum yapma ,hahamların yorumları Kuran'a girmiş ve maalesef bunu kanıtlayabiliyoruz.İyi akşamlar.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayrıca kapak olması açısından söylüyorum Tevrat'ın bilimsel olarak son halini alışı M.S 100-200 yılları arasındadır bundan sonra edisyon yapılmamıştır.Daha önce aynı metinler vardır ama edisyon olmuştur çıkarılıp eklenmiştir fakat son halini bu tarihlerde almıştır.

Mişna ise 2. Yüzyıl'da kitap haline geldi.Fakat içindekiler çok çok daha uzun olan bir Yahudi geleneğinin hahamlarının sözlerini içeriyordu.Yani yine olmadı Dindarr yine malsın yine ortada kaldın.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonuç olarak bağlamak istediğim nokta kısaca, Kuran'da Maide 32'de bahsedilen ifade Tevrat'ın ana metninde yer almamakta fakat bizzat Yahudi ikincil kaynakları olan Mişna ve Talmudlar'da yer almaktadır. Kuran burda acaba bu ifadeyi alıntılayarak bu ikincil Yahudi kaynakları-Yahudiler'e göre ikincil de olsa aynı değerde kutsaldır- kabul mu etmektedir?

Sayın Tanah,

Mealde Kitap kelimesi geçmiyor/yok demişsiniz. Yani tevrat'ta yazdık diye bir cümle yokmuş.

yazdık kelimesi,

bakara-187'de / "Allah'ın sizin için yazdığı/takdir ettiği"

maide-21 'de / "Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin "

enam-12'de / "Allah kendi üzertine rahmet yazdı"

tevbe-51'de / "Allah'ın takdir ettiğinden başkası başımıza gelmez"

ve başka bazı ayetlerde de bu gibi anlamlarda kullanılmış.

Bu yüzden müslüman alimlerce ciddiye alınmamış olabilir mi?

tarihinde Rookie Explorers tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sayın Tanah,

Mealde Kitap kelimesi geçmiyor/yok demişsiniz. Yani tevrat'ta yazdık diye bir cümle yokmuş.

yazdık kelimesi,

bakara-187'de / "Allah'ın sizin için yazdığı/takdir ettiği"

maide-21 'de / "Allah'ın size (vatan olarak) yazdığı mukaddes toprağa girin "

enam-12'de / "Allah kendi üzertine rahmet yazdı"

tevbe-51'de / "Allah'ın takdir ettiğinden başkası başımıza gelmez"

ve başka bazı ayetlerde de bu gibi anlamlarda kullanılmış.

Bu yüzden müslüman alimlerce ciddiye alınmamış olabilir mi?

Ney ciddiye alınmamış hocam?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hocam,

Meal'de Tevrat yazmıyor ya, onu diyorum.

Sonuçta, bu yazmak kelimesi, örneklerini verdiğim ayetlerde takdir etmek anlamında da kullanılıyor.

Mealin devamında, "Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler." deniyor.

Bu gelen resuller bu hükmü getirmiş olabilir.

Yani ne olmuş olursa olsun. Sonuçta Tevrat yazmıyor öyle değil mi?

Bu alimlere göre böyle bir çelişki yok anlayacağınız.

tarihinde Rookie Explorers tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hocam,

Meal'de Tevrat yazmıyor ya, onu diyorum.

Sonuçta, bu yazmak kelimesi, örneklerini verdiğim ayetlerde takdir etmek anlamında da kullanılıyor.

Mealin devamında, "Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler." deniyor.

Bu gelen resuller bu hükmü getirmiş olabilir.

Yani ne olmuş olursa olsun. Sonuçta Tevrat yazmıyor öyle değil mi?

Bu alimlere göre böyle bir çelişki yok anlayacağınız.

Hayır basbaya var yalnız ayette'' biz bildirdik'' diyor Tevrat veya değil vahiy olduğu söyleniyor.

Oysaki İslam litaretürünün Tevrat üzerine bir de Mişna ve Talmud'u vahiy esini olarak görmesi imkansız bir durum. Bunlar vahiy olamaz mantıken de olamaz zaten.Ana Tevrat metinleri oluşmaya başladığında bunlar uygulama ve gelenek olarak dilden dile geçti ve Tevrat yorumları olarak Mişna,Talmud şeklini aldı. Kuranın buna vahiy gözüyle bakması zaten abes asıl büyük sorun kelimesi kelimesine Mişna ve Talmud'un açıklamalarının Kuran'a girmesi ve ''biz'' denilmesi

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır basbaya var yalnız ayette'' biz bildirdik'' diyor Tevrat veya değil vahiy olduğu söyleniyor.

Oysaki İslam litaretürünün Tevrat üzerine bir de Mişna ve Talmud'u vahiy esini olarak görmesi imkansız bir durum. Bunlar vahiy olamaz mantıken de olamaz zaten.Ana Tevrat metinleri oluşmaya başladığında bunlar uygulama ve gelenek olarak dilden dile geçti ve Tevrat yorumları olarak Mişna,Talmud şeklini aldı. Kuranın buna vahiy gözüyle bakması zaten abes asıl büyük sorun kelimesi kelimesine Mişna ve Talmud'un açıklamalarının Kuran'a girmesi ve ''biz'' denilmesi

Hocam sizi anladım ben, sorun yok.

Fakat mealin devamında resullerimiz apaçık deliller getirdiler deniyor, bu resüller de vahiy almışlar öyle değil mi?

e nasıl bileceksiniz bu vahiylerin arasında böyle bir hüküm olmadığını. Açık açık Tevrat yazmıyor ki. Bu durumda bu resullerden herhangi biri getirmiş olabilir.

Konu çok muallak, o yüzden diyorum.

tarihinde Rookie Explorers tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hocam sizi anladım ben, sorun yok.

Fakat mealin devamında resullerimiz apaçık deliller getirdiler deniyor, bu resüller de vahiy aldı öyle değil mi?

e nasıl bileceksiniz bu vahiylerin arasında böyle bir hüküm olmadığını.

Konu çok muallak, o yüzden diyorum.

Hocam yapmayın beni anladınız siz verdiğim linke bakın bunlar vahiy değil tefsir ve yorumdur ha Tanrısal değeri var mıdır Yahudiler'e göre evet ama Musa'nın aldığı ana metinden bağımsız çünkü ana metin üzerine yorumları içerir.(Sözlü Torah ama hahamların yorumları olduğu zaten okununca belli oluyor) Bahsettiğimiz Maide 32 de o yorumlardan biri ana metin değil haham kardeşlerimizin yorumu.

tarihinde Tanah-Gospel Theologist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...