Jump to content

Dinin Ekonomiye Katkısı


Recommended Posts

Pragmatist bakarak, biz dindarız bizim kaybımız nedir diye soran vatandaş, kendinden, çocuğundan ve benden çaldığının farkında değil,

sadece senin ve benim kaybım yok, ülke olarak kaybediyoruz.

Masal ve hayal satan 140.000 imam, her mahalleye iki üç cami, insanlarımızın kaybolan iş gücü ve vatadaştan alınan vergilerle din senden paranı götürüyor, seni fakirleştiriyor, birileri emeğinin üzerinden seni sömürken ve daha da zenginleşirken şükretmeni ve avunmanı istiyor ve bunu sağlıyor.

Bu kadar parayı ödemek için devlet senden haliyle daha çok vergi alıyor, benzine zam yapıyor, harcama vergileri ödv ve kdv'ye bindiriyor

cebinden paranı hergün her dakika çaktırmadan hortumluyor.

Metanın-paranın endekslendiği en önemli değerin; insan emeği olduğu gözetildiğinde, ülke çapında harcanan mesai ile iş gücü kaybımız ve buna bağlı ekonomik kayıp çok fazladır.

Rakamlarla;

Sadece ülke çapında masal ve hikayelerin devlet kontrolünde anlatılması için ayrılan bütçe: 6.482.979.000 TL (6milyar... hala yeni TL alışamadıysanız dolar gibi düşünün)

bu sadece buzdağının görünen yüzü, binlerce insanın toplanması, ayırdığı vakit, harcanılan emek ve getirisi-götürüsü düşünüldüğünde ortada kocaman bir sıfır var.

Kalem kalem diyanet bütçesi: http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/03/20160316M1-1-13.pdf

Ülkenin temel erklerine ve önem arz eden kuruluşlara ayrılan bütçe yine diyanete ayrılanın yanında sırıtıyor.

Cumhurbaşkanlığı 434.096.000

Türkiye Büyük Millet Meclisi 820.961.000

Anayasa Mahkemesi 54.974.000

Yargıtay 215.152.000

Danıştay 139.793.000

Sayıştay 225.656.500

Başbakanlık 1.099.211.000

Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı 1.636.803.000

Dışişleri Bakanlığı 2.687.532.000

İçişleri Bakanlığı 4.514.246.000

....

Bu paraların bilime ve teknolojiye, eğitime harcanmaması için bir sebeb yok. 1950'lerde G.Kore açklıkla boğuşurken, bugün dünya devi teknolojik markaları ve bilimsel atılımları var. Bizim neden dünya çapında Samsung, Hyundai, LG gibi markalarımız yok, Ar-ge çalışmalarımız yok. İnsanlığa ve dünyaya katkımız neden minimal düzeydedir?

Devlet bütçesinin etkili ve verimli kullanılması gerekiyor. Bunun için de Mali yönden hesapverilebilirlik olmalı ve bunun etkili olması gerekir.

Buna salt Diyanet İşlerini katmak haksızlık olur. Devletin bir çok kurumuna gereksiz paralar harcanıyor. Diyanet sadece bunun en göze batanı diyebiliriz.

Sen benim paramı niye buna bu kadar harcadın ey devlet diye neden hesap sormuyoruz?

Bu din öyle bir şeyki, devlet bütçesinin nereye, kime, ne kadar ayrıldığını dahi sorgutlamana izin vermeyecek ölçüde zihinlere perde çekmiş durumda. Çünkü kafanı ibadet,cennet, huri, melekler, meyvelerle doldurduğu için, sorgulamanın önüne geçiyor. Protesto edenlere bunlar eşkıya, hak arayana bunlar odtülü serseri, yazarlara bunlar şucu bucu diyerek senin hakkını savunan adamı bile sana düşman yapabiliyor, aşağılatabiliyor.

Sıradan bir Vergi mükellefi olarak sorgulamaya başlarsan, senden ve ailenden çalınanları fark edeceksin.... en basitinden Elektrik faturamdaki bu Trt payı nedir, kayıp-kaçak bedeli neden benden alınıyorla başlayabilirsin

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dindar,dinci her neyse bir topluluğu yönetmek kolaydır da ondan..

Çalarsın,yalan söylersin,kan dökersin,manipüle edersin,tutarsız davranırsın,küfredersin,insanları bölersin,daha da fakirleştirirsin ama oylar yine de artar..

Bunca rezalete rağmen desteğin artması gibi oksimoron kavram yanlızca din bataklığına batmış toplumlarda görülür..

Yani yaptığın kötü işleri meşrulaştırabilmek hatta desteğin daha da artması için ilkel feodal,cehalet kaynaklı ideolojiler bulunmaz nimettir..

Cahil ve ilkel bir insanın mantığı düzgün işlemez,kolay manipüle edilir,yalanlara kolay inanır..

Bu ilkellik ve cehalet büyük insan kitlelerine empoze edilebilirse istediğiniz bütün kötü şeyleri çekinmeden yapabilirsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Acaba ateist imam var mıdır? İşimi profesyonel yapıyorum gibisinden.

Çok ilginç olurdu ve tanışmak isterdim.

house md dizisinin bir bölümünde ateist rahip vardı. ben zaten kardinal vs seviyesine yükselmiş adamların gerçekten tanrıya inandığını pek zannetmiyorum. kendilerini çok iyi yetiştiren, özellikle zeki oldukları için seçilmiş insanlar. karşılıklı muhabbet edince etkileniyorsun ister istemez. böyle bir insan nasıl bu masallara inanabilir diye şaşırıyorsun.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Acaba ateist imam var mıdır? İşimi profesyonel yapıyorum gibisinden.

Çok ilginç olurdu ve tanışmak isterdim.

Eskiden bizim mahalle camisinde imam yoktu. Cemaat her gün kendi içinden az çok sure okumayı bilen birini imam yapıp namaz kıldırıyordu.

O sıralar bende imam hatipte öğrenciydim, bu adamlara ilaç gibi geldim.

Bir süre camide imamlık yapmaya başladım.

Tabi o zamanlar ergen olduğum için paso cenabet geziyordum.

Gusül abdesti almakta zoruma gidiyordu ikide bir.

Bu nedenle cenabet şekilde çok namaz. kıldırdım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap vermeden önce Felix'in açtığı başlığın Dinin Ekonomiye Katkısı değil de, Dinin Ekonomiye Etkisi şeklinde olmasının daha doğru olacacğını düşündüm ama, bundan hemen vazgeçtim. Dinin Ekonomiye Katkısı daha doğru... Aslında bu katkı için zararlı etki de diyebiliriz ama, din ile ekonominin ilginç bir dolaşıklık içinde olduğunu gözlemliyoruz. Bu gözlemin, en gelişmişinden en fakirine kadar, bütün dünya ülkeleri için geçerli olduğunu biliyoruz.

İnsanlığın dine harcadığı paraların ve zaman ve çabaların ucu bucağı yok.. Hiç kuşkusuz din bütün insanlığa hükmeden müthiş bir endüstri. İnsanlık sömürülmekten mazoşistik bir zevk alıyor.

Felix yalnız Türkiye'den bahsediyor. Diğer bazı ülkelerde bu sayılar çok daha yüksek. Ama laik ülkelerde bu yüksek fiyatı devlet değil, halk karşılıyor. Dinin masraflarını halk üstleniyor. Örneğin ABD'de halkın din adına yaptığı masraflar dil uçuklatacak kadar yüksek. İnanmayabilirsiniz. Din dünya çapında çok büyük bir endüstri. Bir anda yok edilmesi mümkün değil. Hatta uzun bir süre içinde bile yok edilecek bir gereksiz masraf değil. İnsanlık dinsiz var olamayacak kadar zavallı....

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eskiden bizim mahalle camisinde imam yoktu. Cemaat her gün kendi içinden az çok sure okumayı bilen birini imam yapıp namaz kıldırıyordu.

O sıralar bende imam hatipte öğrenciydim, bu adamlara ilaç gibi geldim.

Bir süre camide imamlık yapmaya başladım.

Tabi o zamanlar ergen olduğum için paso cenabet geziyordum.

Gusül abdesti almakta zoruma gidiyordu ikide bir.

Bu nedenle cenabet şekilde çok namaz. kıldırdım.

Hahahhaaaa; çok güzel dostum....Ben de ergenken cenabet cenabet çok namaz kıldım.Ne gunlerdi yav..... Ulan,bi kere de cenabet olmadan şu namazı kıl derdim kendime :)
Link to post
Sitelerde Paylaş

Genelde ekonomiye ve tespitlere bir tümevarımdan çıkıyoruz. Çünkü sınıflama anlamamızı sağlıyor. En önemlisi hata yapmamamızı sağlıyor. Oysa ekonomi gibi işlevler daha tersidir işlemekte.

Mesela iyi bir hifi dinleyicisini örnek alalım. Bu kişi pikap çalar iyi bir hoparlör amp gibi ekipmanlar satın alsın. Öyleki harcadığı rakam rahat min 5000$ bulacaktır. Bir plak 100 tl iken günümüzde mp3 olarak aynı parçayı bedava da dinlenebilirdi. Böyle biri bazen iyi bir arabaya binmez ama bir mercedes fiyatına bu ekipmanları tercih edebilir. Neden?

Çünkü, müziğin saf sesi ve ona uyandırdığı duyguyu Max seviyede bir anlığına hissetmek her şeye değer diyebiliriz. Oysa ki burada cep telefonun dan bedava elde edilecek bir müziği tercih etmiyor. İşte bu bir israf ve adaletsizlikmidir. İşte burada din Bakanlığı ve eğitim bakanlığına ayrılan bütçenin adaletsizliği gibi bir durum var.

Müziğin ekipman olarak kaydı elektronik devreleri kondansatörü... Bunları üreten fabrikalar. Nakliye araçları. Shop marketler. İnternet siteleri. Sanatçılar. Video klip kameramanı. Konserler ve kayıtları. Sayamayacağınız kadar çok elemanı olan bir endüstri. Ne için duyguya ulaşmak için.

Ama gerçekte tüm bu endüstri sadece sesin fiziksel dalgasını üretmekten başka bilimsel bir değer taşımıyor. İşte dinin ekonomi katkısı da bilimsel veri istatistik ve sınıflama açısından ele alınırsa aynı şekilde görünür. Çünkü bilimin için Tanrı gibi bir hafıza kaydı yok. Rom bellek gibi.

İşte bu sebeple "mantıksızlık" ekonomi için en önemli öznel değerdir. Çünkü ekonomi öznel mantıksızlıktan ihtiyaç halini alarak başlar büyür.

Domates üreticide ucuz marketten pahalı. Bunun ekonomik sebebi içerdiği likopen veya patlıcangillere ait olması değil. Bunun ekonomi değeri lezzetini verdiği haz. Ketçap tarhana Vs. Ve bu haz öznel ve mantıktan uzak. Dinde böyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...