Jump to content

Recommended Posts

Gezi, Darbe ve Muhalefet 

Türkiye’de özellikle son dönemde yaşanan toplumsal olaylar ülkeyi yakın ve orta vadede olumsuz etkiledi. Bu bağlamda demokrasinin yapıcıları olan siyasi partiler üstüne düşen görevleri getirdi mi(?)

kvPYL7.png

 

Gezi Olayları

Yönetimin adaletsiz ve eşitsizliğinden şikayet eden, yaşam tarzlarına müdahale edildiğini düşünen milyonlarca insan gezi olayları nedeniyle sokaklara döküldü. Bu olayları fırsat bilen siyasi partiler bu olaylardan oy devşirmeye çalıştı.

Örneğin terörist sevici ,HDP milletvekili Sırrı Süreyya ÖNDER dozerin önüne geçerek şov yaptı. CHP ve Vatan Partisi de durumu fırsat bilerek kendilerine yakın grupları sokağa çağırdı. MHP genel merkezi çekimser görünse de tabanda farklı düşünceler mevcuttu ve MHP'ye oy veren insanlarda sokaklardaydı. Bu duruma karşı çıkan sadece hükümet partisi AKP oldu ve karşıtlık üzerine siyasete devam etti ve "paralel" dedi. Kısacası toplumsal bir olay siyasallaştırıldı ve oy malzemesi yapıldı. Oysa gezi olaylarının başında her görüşten insan sokaklardaydı. Provoke edilen ve araya karıştırılan marjinal guruplar olayların büyümesine neden oldu. MİT bile işin içinde faal yer aldı.

 

L3qogJ.png

Darbe / Kalkışma

Hükümet darbe girişiminin olduğu gün halkı meydanlara çağırdı ve demokrasiye sahip çıkın dedi. Sokaklarda gördüğümüz tipler her ne kadar demokrasi aşığı tiplere uymasa da onlar hükümeti koruma refleksini kullanarak sokaklardaydı. Demokrasi aşıkları >> http://i.hizliresim.com/2Z0Qjj.jpg

Muhalefet partilerinden CHP’nin Genel Başkanı KILIÇDAROĞLU bu askeri girişimi onaylamadıklarını beyan ederken MHP Genel Başkanı BAHÇELİ “Hükümetin yanındayız” açıklaması yaptı. Bu açıklama sonrası neden demokrasinin değil de hükümetin yanında olduklarını çoğumuz anlayamadı çünkü hükümetin yanında olmakla demokrasinin yanında olmak farklı şeylerdi. BAHÇELİ’nin dili sürtçtü olarak yorumlanabilir. Hem CHP hem de MHP (yanlış bilgim varsa düzeltin) kendi tabanına sokağa çıkın çağrısı yapmadı.

Peki sonuç? Meydanlarda çoğunlukla AKP seçmeni olan vatandaşlarımız oldu. Durum böyle olunca da “gezicilere önerim” şeklinde başlıkları Twitter'da konuşmaya başladılar. Olay yine siyasallaştırılmış ve halk yine ayrıştırılmış oldu. Oysa bu askeri darbe girişimi AKP’ye karşı değil tüm demokrasiye karşı yapılmıştı. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı tüm siyasi partiler kapatılacak, yöneticileri tutuklanacak, yeni bir askeri anayasa ortaya çıkacaktı.

 

o7Mz8o.png

Türkiye’de muhalefet partileri yine sınıfta kaldı.

Gezi olaylarının çıkış nedeni siyasi partilerin yetersizliğiydi. Halk demokrasiyle elde edemediği hakkı sokakta tepkisini göstererek almaya çalıştı. Muhalefet partileri o kadar yetersiz ve etkisizdi ki halk aslında kendi işini kendi yapmak istedi. 7-8 seçim kaybeden muhalefet partilerinin liderleri koltuklarına yapışmıştı.

CHP’de parti içi muhalefet genel kongre kararı alıp genel başkanlık seçimini istediğinde KILIÇDAROĞLU kendine oy atmayacak delegelerin bir çoğunu değiştirdi ve Muharrem İNCE karşısında kazanmayı bu yolla başardı.

MHP’de ise BAHÇELİ bin bir türlü yola başvurarak kongreleri iptal ettirerek Meral AKŞENER ve diğer adayları saf dışı bırakmaya çalıştı ve çalışmaya devam ediyor.

Darbe girişimi sonrası meydanı AKP’ye bırakan muhalefet yine hükümete hizmet etmeye devam etti.

Şuan mevcut siyasi partilerde bile parti içi demokrasi yokken bu partilerden demokrasiye katkı beklemek hayal perestlik olur. Mecliste yer alan partilerimizin tamamında durum bu şekilde. Meclis dışında kalan partilerde durum nedir bilmiyoruz çünkü onları medyada bile göremiyoruz.

Gezi olayları da dahil olmak üzere darbe girişiminden AKP’nin sorumlu olduğu kadar diğer partilerin de sorumluluğu olduğunu unutmamak gerek. Muhalefetin yetersizliği AKP iktidarını güçlendiriyor.

Türkiye’de siyasal düzenin gerçek bir muhalefete ihtiyacı var.

 

Ayrıca şöyle bir tespitte mevcut:  http://www.incisozluk.com.tr/w/halk-kand%C4%B1r%C4%B1lm%C4%B1%C5%9F-felan-de%C4%9Fil/

 

Peki siz ne düşünüyorsunuz?

tarihinde Hizip tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 months later...

"Sözün Özü" adlı dinci yayınevi, Akıllı test okuma modülü adlandırmasıyla yayımladığı kitapçıkta, namazdaki yanlış hareketler soru şıkkında, Gezi eylemleri sırasında polislerce dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın fotoğrafını, olumsuz örnekte doğru cevap şıkkı olarak kodlamış. Dincilerde nasıl bir psikoloji olduğunu anlayın işte. Din dersi sınavında yanlış şık Ali İsmail olması tesadüf değil. Yarın her muhalifin başına gelebilir bir durum bu.

 Ali İsmail Korkmaz’ın kim olduğundan habersiz internete "Oturan çocuk yazdık Ali İsmail çıktı" bahanesini inandırıcı değil, üstüne muhalifleri de salak yerine koymaktır.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...