Jump to content

Whatsapp Darbesini Facetime Önledi


Recommended Posts

Bence darbemizin en doruk noktasi TRT spikeri Tijen'in darbe bildirisini okuyusuydu. Sizleri bilmiyorum ama sahi ben darbeyi nasil ögrendim. Evdeydim ve bir arkadasim Bogazici Köprüsünün "Fransa" renklerine büründügünü haber verince merak edip tiviyi actim. Sonra tuhaf bir sey oldu, köprünün üzerinde tanklar vardi. Acaba yeni bir terör saldirisimi oldu diye düsünürken nedendir bilmiyorum ama TRT yi actim. Baskalari korkmus, endiselenmis hatta bazilari bizimkiler diyerek sevinmis ama ben Tijen okudukca yerlerdeyim, gülmekten karnima agrilar girdi.. 

Ve sonra van münut yine bir kahraman edasiyla halkiyla kucaklasti. 

Ya saka bir yana Arkadaslar günlerdir tivi izliyoruz, hükümeti muhalifeti, ya Allah askina "ATATÜRK" adinin anildigina hic tanik oldunuz mu? Bir hafta gecti onca program izledim daha bir kez olsun duymadim.  

Link to post
Sitelerde Paylaş

IŞİD, Türkiye'den Çekilme Kararı Aldığını Açıkladı: ''Terör ve şiddet açısından kendi kendine yetebilen bir ülke...''

15 Temmuz gecesi ordu içindeki bir cunta tarafından gerçekleştirilen ve 200'ün üzerinde can kaybıyla sonuçlanan darbe girişiminin yaraları yavaş yavaş sarılırken, terör örgütü IŞİD'dense Türkiye'ye iyi haber geldi...

Örgüt, savaş uçaklarının kendi meclisini vurup halkın kendi askerini boğazlayabildiği bir ülke olarak Türkiye'de kendileri için yapılacak fazla bir şey kalmadığı gerekçesiyle Türkiye'deki operasyonlarını durdurma kararı aldı.

"Dehşetle izledik" 

IŞİD sözcüsü Şerif el Husseini, Türkiye ile ilgili kararı açıklamak üzeren bugün bir kez daha kameraların karşısındaydı. Hafta sonu tüm dünya gibi kendilerinin de Türkiye'de yaşanan gelişmeleri şaşkınlık ve endişe ile takip ettiklerini belirten Husseini, örgüt üst yönetiminin dün akşam konu ile ilgili olarak acil koduyla toplandığını ifade etti.

Toplantıda, Türkiye'den gelen görüntülerin detaylı olarak incelendiğini ve durumun masaya yatırıldığını söyleyen IŞİD sözcüsü, 4 saat süren değerlendiremelerin ardından alınan kararı mikrofonlara okudu:

"Türk kamuoyunun dikkatine,

15-16 Temmuz.2016 tarihlerinde Türkiye'de gerçekleştirilen darbe girişimi ve sonrasında yaşanan olaylar örgütümüzün üst kademesince de dehşet ve kaygıyla takip edilmiştir. Olayların ardından yapılan durum değerlendirmesinde, Türkiye'nin terör ve şiddet eylemleri açısından kendi kendisine yetebilen bir ülke olduğu sonucuna varılmış, örgütümüzün bu topraklara bahsi geçen konularda önemli bir katkıda bulunamayacağı üzüntüyle kabul edilmiştir.

Kendi uçağıyla kendi meclisini vurabilen, askerin ve polisin birbirini, her ikisinin de vatandaşları öldürdüğü, vatandaşların da asker boğazı kesebildiği bu tablo ışığında, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde herhangi bir eylem yapmanın gereksizliği, kaynak ve zaman israfı dışında herhangi bir anlamı olmadığı inkar edilemeyecek bi şekilde ortadadır. Kaldı ki bizim savaş uçağımız dahi bulunmamakta, istesek dahi bu kadarını yapmamız an itibariyle mümkün görünmemektedir.

Tüm bu sebeplerden örgütümüz, tekrar istikrarlı ve huzurlu bir ülke haline gelene kadar Türkiye Cumhriyetli sınırları içindeki tüm eylemlerini durdurma ve aktif mensuplarını geri çekme kararı almıştır. 

Ne haliniz varsa görün.

Saygılarımızla...

IŞİD Merkez Karar ve Yürütme Kurulu"

Zaytung'dan alintidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Enteresan bir yazi... Ergün Diler'in 23.07.2016 tarihli köse yazisi...

Öksüz darbe!

Darbeyi anlatmaya devam edelim. Özel olarak görevlendirilen ŞAHIS'la başlayalım. Anlamak için bilmemiz şart! Detaylara girelim.
Öyle NOKTALAR var ki en büyük gerçek! Ama bizler bilmiyoruz...
Hiç uzatmayalım!
Belki başka yerde duyma şansınız yok.
Ben de yazmaktan çok keyif almıyorum. Ama dedim ya bilmemiz lazım!
Şu anda ORDUDAKİ GENERALLERİN YÜZDE 90'ına yakını PARALELDİR !
Bu bir sistemin sonucudur.
NATO ile gelen konsept bunu doğurmuştur. 1970'lerde başlayan DALGA bugün tsunamiye dönmüştür.
Asker kendi içinde kimin ne olduğunu bilir. Bu nedenle kimse kimseye el sürmez. Süremez.
Genelkurmay Başkanı olsanız da çaresizsiniz! Elinizden bir şey gelmez!
Hikaye çok önce başladı. Hareket ya da Hizmet, başından beri ASKER odaklı yürüdü. Atılan ilk adımlar orduya sızmak üzerineydi. Bu nedenle PARMAK KADAR ÇOCUKLAR bulundu. 12-13- 14 yaşlarında özel yetiştirilmiş ABİ'lerle birebir eğitim verildi. Başlarda kadro DAR olduğu için her ABİ karşısındaki gence "Neden orduya girmek istemiyorsun?
Günün birinde rütbeli asker olsan, bir jeti kaldırmasan ve bir darbeyi önlesen, hükümetlerimizi korusan fena mı olur?" sorularıyla geliyordu! Özellikle manevi boşluğu bulunup işlenilen çocuklar bunun üzerine ABİ'lerin söylediklerini yapıyor ve orduya giriyordu. O çocukların hepsi şimdi general...
Bunu sadece ben biliyor değilim ha; yabancılar da bizimkiler de biliyor! SIR değil! Baştan beri ilk amaç askere adam sokmaktı. Girdiler. Fakat KURMAY kısımlarda sorun yaşandı. Oraya sızmak başka bir harekattı. Sonunda onu da başardılar. Bir yabancının asla ve kat'a giremeyeceği bir yere onlara çalışan çocuklar geliyordu.
KURMAYLIK artık bunların elindeydi.
O da olmuştu! Şimdi konuşan bazı askerlere bakıyorum, gülüyorum. Paralelci olduklarını bildiğim halde SİYASET yapıyorlar! Şaşırmıyorum ama... Dedim ya gülüyorum... Yapılması gereken çok şey var, nasıl yapılır nasıl edilir bilmiyorum. Ama gerçek bizim bildiklerimizden daha büyük!
Gelelim 1 NUMARASI OLMAYAN DARBE GİRİŞİMİNE!
Dışarıdaki ayağı yazdım. Şimdi içeriyi yazalım...
Darbeyi yöneten isim Ankara Akıncılar Hava Üssü'nde gözaltına alınıp serbest bırakılan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Adil Öksüz'dü!
Öksüz, Pensilvanya'nın en güvendiği isimlerin başında gelirdi. 8 yıl baş başa DERS çalıştılar.
Pensilvanya, Öksüz'e çok ama çok güvenirdi!
Daha önceleri İsmail Büyükçelebi'de olan ASKERİ YÖNETİM sonra Öksüz'e geçti...
Yapı ilginçti!
Her rütbeli asker bir ABİ tarafından kontrol edilirdi. BİRE BİR yani! Her askerin bir KOD ismi vardı. Gerçek ismi kimseye lazım değildi, sorulmazdı, bilinmezdi... Her BİRE BİR YA PI bağımsız olarak ilerlerdi. Halkanın geldiği en son yer ise ADİL ÖKSÜZ'dü! O da Pensilvanya'ya bağlıydı. Ondan sonrasını siz düşünün...
Öksüz, Pensilvanya'nın bildiği hemen hemen her şeyi bilirdi. Tam anlamıyla bir KARA KUTU'ydu! Ama salıverildi ve ortadan kayboldu. Eğer yakalanıp konuşturulsaydı koca bir yapı çökecekti.
Darbe gecesi ne olduğunu bilmiyorum ama ÖKSÜZ büyük bir KORUMA kalkanı içine alındı ve kayboldu! Hava Üssü'ne "ARSA BAKMAYA gittim" diyen birini bırakıyorduk! ŞAKA GİBİ DEĞİL Mİ?
Ama Paralel'le mücadele son sürat sürüyordu! KOMİK! Hatta komik ötesi!
Bakıldığında görülecektir ki Adil Öksüz yeni yurt dışından geldi! Görevi aldı. Onun tanıdığı en üst rütbeli karşına geldi. Öksüz emri ona verdi, o da diğerlerine... KOD isimler üzerinden giden sistem bir anda AYAKLANDI. BİRE BİR giden sistem koca bir bütün oluverdi. Emri ADİL veriyor ancak uygulayanlar TÜRK ASKERİYDİ!
Öksüz geldikten sonra valilerle kaymakamlarla polislerle aklınıza kim geliyorsa toplantı yaptı. BİLEMEDİK!
Askeri kontrol eden bir ABİ ordusu vardı.
Bilmezdik. Hepsi buna bağlıydı. Kaçırdık.
Kaçırdılar!
Şu anda yakalanan ve yakalanmayan, bilinen ve bilinmeyen çok sayıda asker Pensilvanya ile doğrudan görüşüyordu.
Önemli isimler bunlar!
Ordudaki SOL'a karşı oluşturulan bir karşı tez'di! Zamanla karşıda TEZ bırakmayacak noktaya geldi. Rütbeliler de sık sık siyasilere "Efendim, Müslüman çocukları almazsak SOL sizi de bizi de bitirir! En azından darbelerde yanınızda yer alacak asker olur" tezini satıyordu! Herkes de inanıyordu.
Pensilvanya oradan buraya DARBE için adamını yolluyordu, haberimiz olmuyordu! Toplantılar yapılıyordu, PAS geçiliyordu! Aralarında iletişim aylarca sürüyor ama bilinmiyordu! Ordunun önemli kısmı onlardaydı! Halk da onların karşısındaydı. Zaten İÇ SAVAŞ ihtimali buradan çıkıyordu! Acımasızlık ve vahşetin nedeni buydu! Sokaklara inen insanları kendilerinden görmüyorlardı. Küçükken ele geçirilen, orduya sokulan ve kendisine "Hocaefendimiz .....'la konuşuyor!" denilerek ROBOTLAŞTIRILAN çocuklar bomba atarken hiç düşünmüyordu bile...
Durum budur!
Kendi ellerimizle HİZMET'e verdiğimiz çocuklarla karşı karşıyayız! Devletin her yerindeler. Her ne kadar TASFİYE rüzgarı esse de bunlar hep ayaktalar. KOD ismiyle yaşayan birini ve küçücük bir HÜCRE ile ABİ ile hayata tutunan bir yapıyı çökertmek hiç kolay değil... Baştan beri HİZMET böyle yürüdü. İKİ KİŞİNİN BİLDİĞİ SIR'dı!
Türk devleti bilerek isteyerek YOL verdiği YAPI ile şimdi büyük mücadele içinde! Destekçileri inanın çok! Kendilerini ele verecek ipuçları bulmak çok ama çok zor! Her yerde herkesin yanındalar...
Bir ara KENDİ TARAFTARLARI da ASKERİN YANINDA YER ALMAYI DÜŞÜNMÜŞLER! Sokakları daha da karıştırmak için!
Gördüğünüz gibi DÜŞMANA ihtiyacımız yok. Biz bize yetiyoruz!
Darbe yapılacak, gelen belli, emir veren belli, salıveren mahkeme belli... Eğer Adil Öksüz alınsaydı ve konuşturulsaydı siz o zaman F-16'ları görecektiniz! Taş üstünde taş koymazlardı! Ne mahkeme kalırdı ne de hapishane!
Sonunda da emri kimin verdiğini bulamazdık...
TABLO bu!
Bu nedenle hep "OMUZ OMUZA OLALIM" diyorum... Daha ne diyeyim...
En çok merek ettiğim ADİL ÖKSÜZ'ün AKINCILAR ÜSSÜ'nde verdiği talimatların ortaya çıkıp çıkmayacağı...
Çıkmayacak elbette ama bir çıksa TOMOGRAFİYİ görün!
Allah devletimizin, ülkemizin yardımcısı olsun! ..

 

 

tarihinde medicus tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, medicus said:

Şu anda ORDUDAKİ GENERALLERİN YÜZDE 90'ına yakını PARALELDİR !

Bu bir sistemin sonucudur.
NATO ile gelen konsept bunu doğurmuştur. 1970'lerde başlayan DALGA bugün tsunamiye dönmüştür.
Asker kendi içinde kimin ne olduğunu bilir. Bu nedenle kimse kimseye el sürmez. Süremez.
Genelkurmay Başkanı olsanız da çaresizsiniz! Elinizden bir şey gelmez! 

 

Quote

ASKERİYE EN TEMKİNLİ OLDUKLARI YER

FETÖ yapılanmasının en gizemli ve girift oldukları alan ise askeriye. 
Tedbir nedeniyle her zaman bireysel hareket etme talimatı alan askeri yapılanmada örgüt daha önce % 25 civarında bir insan unsuruna sahipti. 

Alınan önlemler ve gelen istihbaratla bu oranın %15'e gerilediği belirtiliyor. Diğer devlet kurumlarına oranla askeriyede organize bir hareketlenme içerisinde olamayan ve talimatları ancak kuryeler vasıtasıyla alan örgüt üyeleri oldukça sinsi hareket ediyorlar. 

Ancak örgüt, alınan son tedbirlerle askeriye içine kendi mensuplarını yerleştirme kabiliyetinin yarısını kaybettiği belirtiliyor. Örgütün şimdi tek beklentisi komuta kademesine kendi kriptolu elemanlarının gelmesi...

http://www.sabah.com.tr/galeri/turkiye/rakamlarla-fetode-buyuk-cokus/9

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...