Jump to content

itici duyguları neden kötü algılarız?


Recommended Posts

Benim merak ettiğim, bir annenin çocuğuyla ilişki kurması, bir babanın kızına tecevüz etmesi veya daha basitinden bir insanın çıplak gezmesi gibi durumlarda vücutta beyinde ne olur ki bunu kötü itici algılarız bunun bir fiziği psikoloji var mıdır varsa nedir? buyrun tartışalım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, bilgix yazdı:

Benim merak ettiğim, bir annenin çocuğuyla ilişki kurması, bir babanın kızına tecevüz etmesi veya daha basitinden bir insanın çıplak gezmesi gibi durumlarda vücutta beyinde ne olur ki bunu kötü itici algılarız bunun bir fiziği psikoloji var mıdır varsa nedir? buyrun tartışalım...

Tamamen kendi yorumlarımla bunu açıklamaya çalışayım.Bu bir süreçtir.Tuvalet eğitimiyle başlayan bir süreçtir.İd , ego , süper ego olayıdır bu.İd ile doğarız hepimiz.Bunlar bizim arzularımız.Ne bileyim yeme içme,tuvalet ihtiyaçlarımız vb.Daha sonra bir zaman geliyor annen baban vb kişiler diyor ki "buraya tuvaletini yapamazsın"  buda süper egonun oluştuğu ilk andır.;Süper ego dediğim toplum kurallarının ta kendisidir.Beyin burada senin içten gelen arzularına dış dünya arasında denge kuruyor.Bunuda bilinçaltında belli süreçlerle hallediyor..Bunada ego deniyor zaten.Ootomatik olarak rahatsız hissetmenin sebebi sana küçükken dayatılan ve şuanda bilinçaltında işleyen süperego kurallarıdır.Hatırlayabileceğin yaşlarda değilsindir bunlar dayatılırken.Genelde 3 yaşına kadar kişiliğimiz oluşmuş oluyor.Daha sonra beyin bu gerçekler hakkında seni farklı şekillerde uyararak dengenin bozulmasını önleme çalışıyor.Zaten bütün piskolojik hastalıklarda egonun bu dengesinin bozulması yada hiç o dengeyi kuramamasıyla alakalıdır.Sadece itici gelen şeylerde değil çok cazip gelen şeylerdede genelde aynı mekanizmayla çalışır.Amaç sadece dengeyi korumaktır.Umarım anlatabilmişimdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu gibi meseleler, küçükken dayatılan mevzuların ötesinde mevzulardır. 

Konu baya çetrefilli ve geniş olduğu için, dar ölçekte cevaplamak lazım, yoksa pehlivan tefrikası olacaktır. 

* bir annenin çocuğuyla ilişki kurması,

bir babanın kızına tecevüz etmesi

Bu iki konu aynı biyolojik temellere dayanır. Bilhassa sürü canlılarında, ki insan da öyle bir sürü canlısıdır, genetik çeşitliliğin korunması, genetik kod ile sağlanmış bir olgudur. Bu, türün adaptasyon yeteneğini artırır. Bilhassa yaygın çekinik genlere sahip popülasyonlarda bu olgu daha ön plana çıkar. Temelde, bu tür ilişkiler, çekinik genlerin denetimsiz kalması, bunun sonucunda sakat doğum vs. gibi olaylarının artması ile sonuçlanır. Genetiğimiz bu durumu engelleyecek şekilde evrimleşmiş, aile içi ilişkiyi kötü görüp uzak durarak çekinik genlerin aktif olma şansları engellenmiştir. Bu bizim gibi, pek çok sürü canlısı için geçerlidir. Örneğin şempanzelerde, yetişen genç erkekler doğal olarak sürüden uzaklaşır. 

* bir insanın çıplak gezmesi

Bu konu daha farklı bir konudur. Daha ziyade kültürel bir öğe olarak karşımıza çıkar. Ama genede genetik, sürü güdülerine dayanan bir noktadan kaynağını alır. Sürü, doğal olarak, birbirine benzeyen bireylerden oluşur. Doğal olarak, sürüye benzemeyen tipler, sürü tarafından hoş görülmez. Çıplak olmak, giyinmeyi adet etmiş bir toplum içinde, doğal olarak sürüye benzememek demektir. 

Her iki olgu sürü güdülerimizden kaynaklanan olgulardır. Bunların ise çalışma mekanizması daha çok limbik sistemden kaynaklanır. Basitçe, ilkel beynimiz sürü davranışlarımıza ters bir durum gördüğünde, iğrenme hislerini (bu mekanizmaya dair hormonal yapıyı) devreye sokar ve ondan uzak durmamızı sağlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çıplaklık diğer olaylardan farklı bir durumdur. 

Üremenin amacı nedir? Farklı genler elde edebilmek ve farklılıklar sayesinde kendi genetik bilginizin aktarılması. Üremenin kendi sebebine aykırı bir durum yaratır ensest türü ilişkiler. Aksine dışarıdan gelen yabancı genler insanlara daha çekici gelir. Yani ensest ilişkilerin toplumsal olarak da yanlış bulunmasının kökeni biyolojiktir, üremenin esas nedenine aykırı olmasıdır. Ancak ensest ilişkinin yaygınlığı da bir gerçek. İster insanlarda olsun, ister diğer canlı türlerinde olsun. Ensest ilişkiler vardır.

Canlı türleri, kendi içlerinde gerçekleşebilecek ensest türü ilişki ihtimalini, ergenliğe ulaşan yavruları sürüden göndererek çözmüştür. Ancak insan yavrusu, ergenliğe ulaştığı zaman bile, ailesi ile beraber kalmak durumundadır. İnsanlar arasındaki ensest türü ilişkinin yaygın olmasının nedeni de budur. Aile bağlarının, ergenlikten sonra bile devam etmesidir. Bu tip durumların önüne geçebilmek için de toplum, kendi kurallarını ortaya atarak ensesti lanetlemiştir. 

İnsanlar birbirlerinden farklı cinsel davranışlar gösterirler. Cinsel sapıklıkların kaynağı da büyük ihtimalle genetik mutasyonlardır.

tarihinde CharlesDarwin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çıplaklık ise aslında utanılacak bir durum değildir. Çıplaklık son derece doğaldır. Afrika kabilelerinde, sadece evli kadınlar göğüslerini kapatır. Diğer kadınların göğüsleri açıktadır ve o bölgenin halkları, bunu bir sorun olarak görmezler. Benzer şekilde, sahil bölgelerinde yaşayan insanlar, bikini ve mayolu kadınların görüntüsünü çok da acayip görmezler.

Kafkas ırkının beyaz ten rengine sahip olmasını, d vit sentezi açısından önemlidir. Peki atalarımız çıplak olmasaydı, deri yolu ile d vitamini sentezinin bir anlamı kalır mıydı? Milyonlarca yıl boyunca insanın ataları çıplak gezmiştir. Apışarası (pubic) kılların gelişmesi, insan çıplak yaşayışının bir sonucudur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çıplaklık o kadar basit bir kavram değil. Son derece doğal diyebilmekte biraz güç. Eğer öyle olsaydı, öyle gezerdik. 

Diğer yandan öncelikle biraz yanlış bilinenleri düzeltmek lazım. İnsan neslinde, cinsel seçim kadın tarafından yönlendirilir. Ve temel olarak kadınların tercihi, kendilerine benzeyen erkeklerdir. Aynısı erkekler içinde geçerlidir bilfiil. Bu nedenle, ilginç bir şekilde, bilinenin aksine, yabancı genler pek tercih edilmez. Ve daha ilginç olan ise, bu cinsel seçim mekanizmasının "tıpatıp aynı" değil, "benzer" olana yönelmiş olmasıdır. Bu da özellikle ensest mevzusunu insan türünde son derece azaltan bir etmendir. Ama bu ensest yoktur, kadınlar asla kendilerine benzemeyeni seçmez demek değildir. Velakin, özellikle benzer erkekleri seçmeyen kadınlar, daha başka hususlarda da toplumsal olguların dışında kalıp çok göze batar. Bu da basit gözlemlerin yanlış çıkarıma varmasına sebep olur. 

Çıplaklık konusu ise, herşeyin başında kültürel bir olgudur, fakat, daha karmaşık genetik olgulara dayanır. Şunu hatırlamak önemlidir. İnsan, Avrupa'ya geldiğinde buz çağındaydık. Yani kıyafetler el mahkum üstümüzdeydi. Üstüne giyecek bir şeyi olmayan da, haliyle zavallı görülüyordu muhtemelen. Fakat insanın çok çok daha eski dönemlerde de giyiniyor olduğu mümkün. Bu da, homo habilisi yok eden ısınma dönemine bağlantılı gibi görünüyor. Bu dönemin öncesinin daha serin, daha soğuk olması lazım. Zira, h.habilis, sıcakta yaşayamayacak kadar büyük. Arkasından gelen ısınma sürecinde insanların giysileri sıcaktan (güneşten) korunmak için kullanmış olmaları olası. Ve bu da, bir tür seleksiyon mekanizması olarak üstümüze bir şeyler geçirmeyi avantajlı hale getirmiş olabilir. Bu gibi enteresan durumlarda, sürü güdüleri de devreye girer haliyle. Giyinmeyen bir şekilde giydirilir. 

Fakat günümüzün giyim anlayışı, bu temel hususlardan çok farklı noktalardan gelir. Zira basit, harem düzeni sürü birliği bozulup, daha küçük aileler ve tek eşliliğe yöneliş ilerlediğinde, erkeklerin ezik hallerini kadınları gizleyerek telafi etmek ihtiyaçlarının bir uzantısı olmuş halde. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 minutes ago, haci said:

Çıplaklık o kadar basit bir kavram değil. Son derece doğal diyebilmekte biraz güç. Eğer öyle olsaydı, öyle gezerdik. 

 

İyi de Afrika, Yeni Zelanda ve Amazon ormanlarında yaşayan yerliler çıplak geziyor...

Öyle denebilir, gerçi tam olarak öyle değil. Ama öyle diyelim. Fakat eskimolar çıplak gezmiyor, onlarda yerli.

Öyle denebilir derken, görülen eğilim, küçük kabilelerin genel olarak daha çıplak odukları. Buna karşın üreme organlarını kapatma bir hayli yaygın ve eski bir adet gibi önümüze çıkıyor. Birde, bazı kabilelerde süslenme amaçlı giyinme son derece yaygın. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, anibal yazdı:

Öyle denebilir, gerçi tam olarak öyle değil. Ama öyle diyelim. Fakat eskimolar çıplak gezmiyor, onlarda yerli.

Öyle denebilir derken, görülen eğilim, küçük kabilelerin genel olarak daha çıplak odukları. Buna karşın üreme organlarını kapatma bir hayli yaygın ve eski bir adet gibi önümüze çıkıyor. Birde, bazı kabilelerde süslenme amaçlı giyinme son derece yaygın. 

Bazı kavimlerde (Amazon galiba) erkekler penislerine bir metre falan uzunluğunda içi boş kamıştan oluşan bir kılıf takıyorlar. Ne demekse...

Eskiomlar çıplak değiller ama, misafirlerine karılarını ikram ediyorlar... Bunu duydum. Şahsen bir Eskimo tarafından misafir edilmedim. :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, haci said:

Bazı kavimlerde (Amazon galiba) erkekler penislerine bir metre falan uzunluğunda içi boş kamıştan oluşan bir kılıf takıyorlar. Ne demekse...

Eskiomlar çıplak değiller ama, misafirlerine karılarını ikram ediyorlar... Bunu duydum. Şahsen bir Eskimo tarafından misafir edilmedim. :)

Ben bir kaç kez eskimolarla kaldım, kimse bir şey ikram etmedi, çay dahil. 

Yani bunun bir şehir efsanesi olduğunu düşünecek kadar tecrübem var sanırım.

İlginç olabilecek husus, giyim değilde, boyanma adetleridir. Kamuflaj için kullanıdlığı kadar, basbaya çok iyi görünmek içinde boyanır ilkel kabileler.

Giyim ile bu boyanma tutkusu arasında ciddi bağlantı olduğu muhakkak.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Canlılar güçlü olmaya çalışırlar bu populasyon olarak yada birey olarak güçlülüktür peki neye karşı doğaya karşı. Genotipde sağlıklı ve güçlü olmak için aynı ana babadan çıkmıştansa yabancı genlerin birleşimi daha sağlıklı olur. Eğer aynı ana baba yada çocuklar çiftleşirse verimli döller üretemezler buda bize itici gelir. Tabi bu konunun yüzeysel bir anlatımı bazı akraba evlilikleri kötü sonuçlar verebilsede , genetiği bazen farklı ailelerdekilerden daha üstün sonuçlarda verebildiği olmuştur.

tarihinde Abdul Alhazred tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, Abdul Alhazred said:

Canlılar güçlü olmaya çalışırlar bu populasyon olarak yada birey olarak güçlülüktür peki neye karşı doğaya karşı. Genotipde sağlıklı ve güçlü olmak için aynı ana babadan çıkmıştansa yabancı genlerin birleşimi daha sağlıklı olur. Eğer aynı ana baba yada çocuklar çiftleşirse verimli döller üretemezler buda bize itici gelir. Tabi bu konunun yüzeysel bir anlatımı bazı akraba evlilikleri kötü sonuçlar verebilsede , genetiği bazen farklı ailelerdekilerden daha üstün sonuçlarda verebildiği olmuştur.

Bu da bu kadar basit değil.

Ekosistemin değişmesi ile birlikte adaptasyon yeteneği ihtiyacı yaygın olan türlerde, en başta çok eşlilik olmak üzere, üremede döl kombinasyonunu artıran yaklaşımlar gözlenir. Bunların en şık örneği, bonobo şempanzeleri ve insanlardır. Bir kaç bin nesil gibi kısacık bir sürede, gür ormanlardan buzçağındaki avrupada yaşamaya adapte olmak zorunda kaldık. Bizi biraz zor görmesi, ama bonobo şempanzeleri ki en yakın akrabalarımızdır, işi gücü kamasutra belgeseli çeker gibi erkek ve dişilerin sınırsızca savaşma seviş modunda takıldığı canlılar olmuştur.

Buna karşılık özelleşmiş canlılarda bilhassa, gen bütünlüğünü korumak kritik önem taşır. Zira genetik saçılım, özelleşilmiş olan ortama adaptasyonu sıkıntıya sokar. Bu nedenle, ceylan avlamaya özelleşmiş olan çita, genelde ensest yaşar. Baba kızlarını, oğul kardeşlerini derken öyle gider. En sağlam örnek ise, incir meyvesinde yaşayan bir tür bitin sırtında yaşayan parazit bitlerdir, evet, bitin biti. Bu bitlerde hiç çekinik gen yoktur ve kesin şekilde ensest ile ürerler. Aile dışında hiç bir kaynaktan döl alışverişleri yoktur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 24.07.2016 at 08:23, bilgix yazdı:

Benim merak ettiğim, bir annenin çocuğuyla ilişki kurması, bir babanın kızına tecevüz etmesi veya daha basitinden bir insanın çıplak gezmesi gibi durumlarda vücutta beyinde ne olur ki bunu kötü itici algılarız bunun bir fiziği psikoloji var mıdır varsa nedir? buyrun tartışalım...

 
Cinsellik vücut teması gerektirdiği için, bu konuda beyin seçici davranıyor. milyarlarca seçenek varken, kişinin en yakınıyla ilişki düşünmesi zaten saçma olurdu.
Ayrıca kendi evladınla ilişkiye gireceksen, eşini neden seçtin..? takdir edersiniz ki bu son derece mantıksız.
Diğer bir sebep, evladını bebeklikten itibaren tanıdığın için, bilinçaltına o şekilde yerleşmesi, olmalı..
 
Çıplaklığın ensest ile birlikte örneklendirilmesi biraz garip olmuş. çünkü bunun cinsellikten bağımsız bir yönü var. Bu zaten insanın doğal halidir ve aynı zamanda bir yaşam tercihidir (nudizm & naturizm)
Bu tarz bir yaşamın hiçbir ahlakdışı yönü olmadığı gibi, toplum ahlakını geliştiren yönleri de var.
Ancak günümüz kent yaşamında, kalabalık ortamlarda hijyeni bozacağı için rahatsız olmak, doğal bir refleks olarak kabul edilebilir.
Bir de elbise geleneği nedeniyle vucutlar bakımsız kalıyor. o da ayrı bir etken.
 
Ama genel olarak çıplaklıktan tiksinme psikolojik bir bozukluğun veya ciddi bir cehaletin işareti olabilir; çünkü insanın elbisesiz saf halinden bahsediyoruz.
Bu durumda, başka birinin vücudundan tiksinme, muhtemelen o kişiyle ilişki hayal edilmesinden kaynaklanıyor demektir.
 
Elbise çoğu zaman gereklidir. önemli olan bunun ahlak yapılmaması. zaten bir toplumda elbise ne kadar ahlak haline getirildiyse, o toplum o derece cahil, gerici ve ahlaken bozulmuş bir toplumdur. insani yönden gelişmiş toplumlarda ise mesela bir kadının sokakta çıplak gezdiği halde taciz edilmediğini görebiliyoruz.
Zaten örtünme ile ahlak, mağara devrinden gelen, tümüyle mantıksız, gerici cahil sapık ve insanlık dışı bir gelenektir.
 
 
                                                         
tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Mindsurfer said:
 
Zaten örtünme ile ahlak, mağara devrinden gelen, tümüyle mantıksız, gerici cahil sapık ve insanlık dışı bir gelenektir.
 
 
                                                         

Hiç bir şeyi bu kadar basitleştirmeyin. Evet, çarşaf falan da var ,ama, her şey o kadar değil. 

http://img1.wikia.nocookie.net/__cb20140406024256/gravity-falls-roleplay/images/6/6c/Karen_gillan_by_headswapharry2-d6mrqee.jpg:

Bu kızın anadan doğma halleri de var, ama hiç kimseye bu hali kadar güzel görünmemiş o halde.

karen-gillan-running.jpg

Bu arada bu kızcağız, pornocu falan değil, bilen bilir kim olduğunu. 

Burada, giyinmenin cidden bir örtünme olduğu, ama öyle bir örtünme değilde, tersine, vücut kusurlarını ve gizlemeyi kapsadığını anlamak zor değil sanırım. Kızın çıplak hali, bacak falan ama kritik olan, geniş kalça, ince bel ve düzgün göğüs oranının pek yerinde olmadığını ortaya seriyor. Velakin, kız bunu giderecek bir kıyafetle kendini daha güzel gösterebiliyor.

Basitçe, giyinmek denince örtünmek ve saklanmak kadar, daha bir daha kendini göstermek, daha çok kişiyi kendine baktırmanın anahtarını da görebiliyoruz. Bu durumu da, giyim ve çıplaklık vs. yi tartışırken gözönünde tutmak gerekiyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...