Jump to content

Ahlakın Evrimi


Recommended Posts

Hani evini kedi bakım evine çeviren yaşlı insanlar vardır. Bu da nedir, aynen uyuşturucu bağımlılık eşiğinin giderek yükselmesi gibidir. Bir kedi beslemek artık alışkanlık haline gelince fazla hormon tetiklemesi yapmıyor. Daha çok, daha çok kedi, kedi sürüsü... Kediler de üremeye bir başladı mı önlerine geçilmez. Çok çapkın hayvanlardır. Bir kedi sürüsü beslemek, önü alınamaz bir çığ başlatmak demektir. Bu işin sonu ihtiyarın huzur evine, kedilerin barınağa gönderilmesi ile sonuçlanır. İhtiyar tabii bu mutsuzluğa dayanamayarak kısa sürede ölür...

 

O yüzden tek mutluluk kaynağının kedisi olması tehlikeli bir bağımlılık olur. Bu da insanın son yıllarında oluşabilecek bir durum. Ben şahsen düşünürüm ve kedilerimin içinde ölüp kedilerim tarafından tüketilmek bana sakıncasız gelir. E hayvanlar aç mı duracak canım! Ki bu tür olaylar görülmüştür. Yalnız su da bulmaları lazım canlarım yaaa... :D Beni yedikten sonra su içmeleri de lazım! :lol:

 

Bakalım zaman ne gösterir. Ben hep yatakta ölmeyeceğimi, bir savaşta çarpışırken öleceğimi ve cesedimi köpeklerin ya da çakalların parçalayacağı şeklinde bir duygu hissederim. Bu duyguyu yıllardır taşıyorum. Neden böyle hissettiğimi bilmiyorum. Ama böyle hissediyorum. Kurşunları yutmayın lan, zehirlenirsiniz! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Ahlakı temellendirmek ve ahlak içgüdüsünü temellendirmek farklı şeylerdir. Ahlakı temellendirmek istiyorsanız bir tür felsefi ahlak teorisi geliştirmeniz gerekir. Evrim bize sadece insanların ahlak içgüdüsüne sahip olmasının nedenlerini ve insanları ahlaklı olmaya motive eden etkenleri verir. Sizin burada yazdığınız uzun yazı da belli ahlaki eğilimlerin neden seçildiğini veriyor sadece. Mesela "Neden paylaşırız?" sorusunun cevabı yazdığınız yazıdaki gibidir. Ama "Paylaşmak iyi midir?" sorusunun cevabıyla bu sorunun cevabı aynı değildir. Ayrıca kimse - belki Fichte gibi fikirleri dindarlar arasında bile yaygın olarak benimsenmeyen filozoflar hariç- ahlakın bir çeşit din olduğunu iddia etmez. İddia edilen şey dinin ya da Tanrı'nın varlığının ahlakın belli bir yönünü temellendirmek için gerekli olduğudur. Önce iddiayı doğru anlamak, sonra eleştirmek gerekir.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Paylaşmak iyi midir sorusunun yanıtı son derece kolay. Kişi ve toplum açısından en faydalı paylaşım biçimini bulmak, herkese en az zararı verecek ve en yüksek faydayı sağlayacak bir paylaşım şekline karar vermek, bunu bir alışkanlık şeklinde benimsemek ve toplum kültürüne maletmek, nüanslarda ve ayrıntılarda vicdanının sesine göre karar vermek, ki o vicdan da toplumsal yansımaları da olan, sadece bireysel olmayan bir duygudur... Cümleyi çok uzatmadan: Tüm bunları yapmak insan toplumlarının zaten başta gelen özellikleri. İnsan biyolojik evrimine kültürel evrimini de ekleyerek bu değerleri geliştirmiştir.

 

Yani ahlak, bilim gibi, teknoloji gibi, felsefe gibi, adalet gibi, aşk gibi, sanat gibi, spor gibi bir insanlık kültürü ürünüdür. İnsanlar tarafından yaratılmış ve biçimlendirilmiştir. İnsanlar ona toplam insanlık kültürü içerisinde format vermeye devam ediyorlar. Ahlak yaşanarak gelişen bir kavramdır. Sabit, donuk, değişmez bir kalıp değildir. Dil gibi... Yaşar, gelişir, öle de bilir... Yaşatmak için beslemek lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

FelsefiAteizm yazdı:

 

kimse ................ ahlakın bir çeşit din olduğunu iddia etmez.

 

Nasıl olur? Ben bu iddia ile o kadar yaygın karşılaştım ki söylediğinin doğru olması olanaksız. Tüm dinciler koro halinde ve ağız birliği ederek ahlak = din olduğunu iddia ederler. Bu iddia etmedikleri kanısına nerden nasıl vardın şaşırdım. İddia bu olmasa zaten dincilerle aramızda bir tartışma olmazdı ki? Ahlakı insanlık kültüründen çalıp sahiplenmeye kalkışmalarından hır çıkıyor.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
 

 

Nasıl olur? Ben bu iddia ile o kadar yaygın karşılaştım ki söylediğinin doğru olması olanaksız. Tüm dinciler koro halinde ve ağız birliği ederek ahlak = din olduğunu iddia ederler. Bu iddia etmedikleri kanısına nerden nasıl vardın şaşırdım. İddia bu olmasa zaten dincilerle aramızda bir tartışma olmazdı ki? Ahlakı insanlık kültüründen çalıp sahiplenmeye kalkışmalarından hır çıkıyor.  

 

Oradaki iddia ahlakın bir din olduğu değil. Daha çok dinin ahlaki bilgimizin kaynağı olduğu ya da ahlakın temelinin Tanrı olduğu. Bunu şu şekilde düşünebilirsin: Tanrı evrenin yaratıcısıdır ve fizik yasalarının temelidir. Ama fizik yasaları din değildir. Ortada ya bilgi açısından ya da ontolojik temel açısından bir ilişki var diyorlar. Ahlak=din demek, aralarında bir özdeşlik ilişkisi olduğunu değil, ahlakın temelinin din olduğunu ifade eder. O eşittir kullanımı yanlış orası ayrı konu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır öyle değil. Tanrının evrenin yaratıcısı olduğu iddiasının fiziğin din olduğu iddiasını içermemesi ile bu durum aynı değil. Dincilerin bana apaçık iddia ettikleri şu: "Sen ateist ahlakı var diyorsan, ateist değilsin. Ateistin ahlakı olamayacağı için senin bir dinin var, ahlak dini ve sen dinlisin"! İddiaları tam olarak bu. Aramızdaki tartışmanın kaynağı zaten bu iddia!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...