Jump to content

neden burdayım (dünyadayım) bir türlü cevap bulamıyorum?


Recommended Posts

Benim burda ne işim var ( dunyada)

12 gündür bu soruya günde 5 6 saat düşünerek cevap arıyorum.

internette saçma sapan yorumlar ve cevaplar.

bir türlü cevap bulamıyorum.

forumdaşlar benım hatta sizlerin bizlerin burda ne işi var?

neden varız ?

amacımız ney?

hedefımız ney?

butun sorular allak bullak oldu kafam ıyce karısmaya basladı.

para kazanıp yiyip içerek sıçarak gecen 70 senelık bır omur..

amaç ney?

dünyada neden başarılı olmak ıstıyoruz.

başarı nedir?

başarılı olunca elimize ne geçiyor?

başarılı olmak asagılık kompleksi mi?=

basarılı olunca insanlardan övgü mü bekliyoruz.?

egoistmiyiz?

neden mutlu olmak ıstıyoruz?

mutlu olmak nedır?

mutlu olunca elimize ne gecıyor?

---------------------------

müslümanlar gelse 

efendım imtihan allah kulluk etsın dıye yarattı cart curt

hadi müslüman olduk kulluk ettık

ya sonra

cennette girdik diyelımki cennet var

cennetım amacı ney

mılyon mılyar sene sarap içip huri sikmek mi?

------------------------

öldüğümde muhtemelen gecen 3 4 seneden sonra kımse benı hatırlamıycak.

7 mılyarlık dunyada unutulup gıdecegım.

insanlar neden para bırıktırıyor.

örn . ali ağaoğlu

milyar dolar parası var

500 sene boyunca parası 7 sulalesıne yeter

bu adam hala neden inşaat yapmaya devam edıyor.

8 milyar dolar 1000 sene yetecek ona.

o paraya neden 8.1 milyar dolar yapmak ıcın çabalıyor.

kafam allak bullak forumdaslar.

insanların hal ve hareketlerını benı ıyce etkılemeye basladı.

..............................................................................

kafamdakı sorular benı ıyce depresyona ıtıyor

galiba her gecen 24 saatte ben bıraz daha ıntıhara yaklasıyorum.

ölüm korkusunu yendıgım zaman....

cesaretımı topladıgım zaman..

ben buyuk ıhtımalle topragın altında olacagım..

forumdaslar.....

saygılar.....

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

abi senin meselen mi yok ya bu ne böyle geldiğin günden beri iç karartıcı şeyler sürwekli.

 

bir tek sen değilsin o anlamsızlığı gören. bırak ya, bu nedir.

 

baydönerin enfes şubeleri var, inanılmaz lezzetler. bursada uludağ kebapçsı...

güzel kızların olduğu evler...

 

bırak keyfine bak ne eziyet yapıyosun ya. 

yaşa hayatı git ota çimene bas, yağmurda yürü, ne bilim atla zıpla.

 

oturup düşünüyosun vahiy mi gelicek abi bak keyfine, bizi de sıkma kendinide. relaks biraz ya

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cezayakın2..... Sen yaşama insanlık adına anlam vermeye ya da yaşamda anlam bulmaya çalışıyorsun.

Yaşamda insanların bireysel olarak kendi yaşamlarına verdikleri anlamların dışında bir anlam yok. Yaşamına kendine göre bir anlam ver ve onu yaşa... Bütün yapacağın mutlu olmaya çalışmaktır. Gerisi ayrıntıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

On 17.8.2016 at 17:07, haci yazdı:

Cezayakın2..... Sen yaşama insanlık adına anlam vermeye ya da yaşamda anlam bulmaya çalışıyorsun.

Yaşamda insanların bireysel olarak kendi yaşamlarına verdikleri anlamların dışında bir anlam yok. Yaşamına kendine göre bir anlam ver ve onu yaşa... Bütün yapacağın mutlu olmaya çalışmaktır. Gerisi ayrıntıdır.

Yaniliyorsun haci...

 

Öküz filozof ayaklarina yatiyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Seninle benzer şeyleri düşünüyorum bende bir süredir. Hayat aşırı derecede anlamsız, yaşamanın bir artısı yok. Hatta eziyetten farksız. 70 sene sürünüp ölüyorsun anlamsızca. Sadece 1 gün bile sorunsuz ve kusursuz geçmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tombili radıyallahu-anh hazretleri de hayata anlam bulamamıştı...

Ve maalesef ülkenin son yıllardaki en büyük kaybı olarak tarihe geçti :


57aad42fc03c0e2a402b76b1.jpg


Hazreti Tombili'nin mahalle halkında şöyle buyurduğu rivayet olunur ; 
"Hayat kaldırıma yayılıp gelip geçeni seyretmekten daha anlamlı olmalı....?"

Ve bulamadığı anlam, maalesef sonunda onun ebediyete intikaliyle sonuçlandı.     


 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Böyle düsünceler normal ise, neden piskologlar buna hastalik olarak bakiyorlar?

 

Bence evlirimin insan canlilarina kattigi düsünme, fikir üretme yetenegini gelistirdikce manasiz yasama, mana arama cabalarimiz bir gün insanligin yok olusuna sebep olacagini düsünüyorum. Sanki bu düsünceler son zaman diliminde cogaldigini gözlemliyorum. Mantik cok acik; mana yoksa, yasamaninda anlami yok. Cünki ölüm, er yada gec gerceklesecek. Kacinilmaz olan ölüm varsa, manasi olmayan yasamin devam etmesinin anlamida kalmiyor.

 

Dieger yandan evrim sürecinin iyi, faydali olani gelistirdigini düsünürsek, bü yönde neden SIKINTILAR meydana geldigini anlamakta zorlaniyorum dogrusu.

 

Sayin haci, sizin söyleminizi piskologlarin söylemine benzettim. Yasamin üreme haricinde bir anlami olmadigini düsünerekten söylede bir tablo ortaya cikiyor. Üreme adina dogal ic güdülerimizin disinda; düsünce, fikir yetenegimizin bizlere sürekli üremelisin demedigine göre, kendimize bir mana aramamiz bir bakima kendimizi bilerek kandirmamizi saglamis olmuyormu. Mana yoksada sen bir tane hayata dair mana bul, o manaya inan ve yasa demek anlamina gelmiyormu? Bir insan tüm mana aramasina ragmen bir mana bulamiyorsa eger, icaat ettigi bir manaya yalandan ´da olsa inanmasi o kisiyi dahada bir cikmaza sokmazmi? Yasama dair mana cikarma konusu birhayli komplex olugunu biliyorum ama, ortada bir sorunda oldugu acik.

Saygilarimla...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Senin bu dunyada olusunun hicbir sebebi yok. Nasil ki kuru topraga duzenli su verdiginde kendiliginden bir takim otlar orada olusuyorsa senin de dunyada olusunun sebebi ayni. Nasil ki nemli bir ortamda mantarlar kendiliginden olusuyorsa senin de bu dunyada olusumun ayni, hicbir farki yok. Asil yanlisi hayata bir anlam katmakla, neden burada oldugunu dusunmekle yapiyorsun. Burada olusunun hicbir sebebi ve ablami yok, olmasan da olur, hatta hicbirimiz olmasaydi da bu eren ve djnya var olacakti. Bir sekilde dogdun ve oleceksin, bunu secme gibi bir durumun yok. Istersen 10 yasinda hayatini sonlandirabilirsin, istersen de 100 yasina kadar yasayabilirsin. Öldükten sonra bilincin kaybolacagi icin nekadar yasadiginin ve neler yaptiginin hicbir anlami olmayacak. Bunlari bildigimiz halde yasamak istiyoruz, cunku biz yasamak icin evrilmisiz..

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

YAŞAMIN ANLAMI

Yaşamda anlam arayan tek canlı türü, doğal olarak, yalnız insandır. İnsanların yaşamda anlam araması, yaşamda bir anlamın olmasını gerektirmezse de, aranan anlamların, arayanların bir çoğu tarafından bulunması, böyle bir anlam olmasa bile, en azından olmasının istendiğine işaret etmektedir. Ama yine de bir ateist olarak düşünüyorum ki, yaşamın belli bir anlamı olamaz ve olmamalıdır. Çünkü yaşam istem dışı süreçler dizisidir. Bu tür süreçlerde anlam aranmamalıdır. Ayın, yıldızların ve güneşin anlamı ne ise, yaşamın anlamı da o dur.

Doğada yaşam, bir amaca hizmet etmek üzere kasten yaratılmamıştır. Fizik yasalarını tatmin etmek üzere bir araya gelen bazı cansız atom ve moleküller, ilk canlı hücrenin ortaya çıkması ile sonlanan olağanüstü bir süreçin başlangıcından sorumludurlar. Yaşam, Allah, ya da başka bir yaratıcı tarafından, bilerek, düşünülerek ve planlanarak tasarımlanmamıştır. Dolayısıyla yaşam, spesifik bir anlamdan veya anlamlardan yoksun olmalıdır.

Canlılar dahil, evrende gözlemlenen her varlığın Allah tarafından yaratıldığını öne süren dinler, evrene ve yaşama bir amaç vererek, yaşamda anlamı aramakta ve her seferinde bulmaktadırlar. Tanrı'nın emirlerini insanlara ileten, onların yaşamına kendilerine göre bir düzen getiren dinlerin görevlerinden biri, insan yaşamına anlam vermektir. İnsanların dine olan bağlılığı dinler tarafından mükafatlandırılır ve yaşamları anlamlandırılır. İnsanların ruhsallığını sömüren dinler, onlara ölümsüzlük vadeder belki ama, karşılığında da sadakat bekler. İç dünyasının zenginleştiğine inanan kişi için yaşam, sonu yok olmakla bitmeyeceği gibi, belli bir anlam da kazanır.

Ama nedir bu anlam? Tanımlanabilir mi? Herkes için aynı anlam mı söz konusudur? Yoksa, farklı anlamları mı vardır, yaşamın? Aynı anlam farklı insanlar tarafından değişik şekillerde algılanabilir mi? Ateistler için yasamın farklı bir anlamı olabilir mi?

Doğa için yaşamın tek bir anlamı varsa, o;

"Canlıların ölümcüllüğü, yaşamın ise, ölümsüzlüğüdür". Dünyada yaşayan her canlı ölecek, ancak yaşam, ne pahasına olursa olsun, sürecektir.

Dinlere göre ise;

"Yaşam ölümcül, insan yasamı ise ölümsüzdür". Bu dünyada her türlü canlı için yaşam bitecek ama, insanların ölümsüzlüğü sonsuza dek sürecektir.

Bu iki anlam arasında çelişki vardır. İkisi birden doğru olamaz. Doğrunun ya ikisinin de dışında olması, ya da bunlardan yalniz birinin gerçeği temsil ediyor olması gerekmektedir.

Ne ve hangisi?

İslam'a ve Hristiyanlığa göre yaşam, sonsuza kadar sürecektir. Ölerek İslam'dan ve Hristiyanlık'tan kurtulmaya olanak yoktur. Allah bizlere sonsuza kadar eziyet çekmekle tehdit eden dinlere inanmaktan ve onların emirlerini harfiyen yerine getirmekten başka seçenek vermemistir.

Bana göre, yaşamın herkes tarafından kabul edilebilir evrensel bir anlamı olamaz. Çünkü insanlık ona spesifik anlamlar verecek ortak değerlerden yoksundur. Temel inanış felsefeleri tümüyle farklı olan dinlerin yaşama verdikleri anlam farklıdır. Aslında dinler yaşamdan çok ölüme anlam vermeye çalışan kurumlardır. Öte dünyadaki yaşamı simgeleyen Cennet ve Cehennem kavramları, bütün dinlerin paylaşğı bir ortak değerdir.

Evet, yaşamın bir anlamı yoktur. Ama sadece başlangıcının... Başka bir deyişle yaşam, belli bir anlamla birlikte gelmemektedir. Yaşam eğer böyle bir anlamla birlikte geliyor olsaydi, ona o anlamı verenler bizler olmayacaktık.. Bizim yerimize dinler ve Tanrı gibi dış güçler olacaktı. Dinlerin yaşamın anlamını ne kadar farklı bir şekilde yorumladığı anımsanırsa, evrensel insan yasamının böyle güçler tarafından yeterince anlamlandırılamayacağı, daha doğrusu, anlamlandırılmaması gerektiği gerçeği ortaya çıkmaktadir. Bu durumda görüldügü üzere, yaşamın başlangıcının, doğanın verdiği anlam dışında, hiç bir anlamı olmamalıdır.

Doğa yaşama yalnız bir anlam verdiği ve o, "canlılar ölümcül, yaşam ise ölümsüz" olduğu için, yaşamın "başlangıcının" insanlar için hiç bir anlamı olmamasi gerektiği sonucuna varabiliriz.

Peki öyleyse; "başlangıçtan ölüme kadar süren bölümünün ve sonunun" da mı bir anlamı yoktur, yaşamın?

Herşeyden önce, yaşamın anlamsız bir başlangıcının olması, onun bütün esprisi ve gerçek anlamıdır. Başlangıçta bir anlamla gelmiş olsaydı yaşam, ona biz istediğimiz anlamı veremeyebilirdik.

Yaşamı boş bir kaset teyp olarak düşünebiliriz. Belli bir erişgin yaşa ulaşmayı başaran hemen herkes, birlikte doğduğu boş kaseti istediği ve sevdiği müzikle doldurabilir. Bu yaşama kendine göre bir anlam vermek demektir. Herhangi birinin bu firsatları kullanamaması, yaşamın onun için tümüyle anlamsız kalması ile sonlanacaktır. Dinler o kaseti dine ve Tanr'ya inananlar adına doldurmakta ve inananların yaşamına kendilerine göre bir anlam vermektedirler. Din ve Tanrıya inanmayan ve o kaseti diledikleri müzikle doldurmak olanağını zamanında kullanamayan ateistler için ise, artık yaşamın değil, ölümün anlamı söz konusudur. Yaşamı anlamlandıramayan bu gafillerden, ölümü anlamlandırmaları beklenmemelidir. Aslında zaten onlara göre, yaşamın olmadığı gibi, ölümün de bir anlamı yoktur. Ateistlerin arkasından dua eden inanırlar, bu çabalarının nafile olduğunu bilmeden, onların yaşamlarına olduğu kadar, ölümlerine de bir anlam vermeye çalışırlar. Ama bilmezler ki, anlamı olmayan bir yaşam başlangıcının, sonunun da bir anlamı olmamalıdır. Bütün anlam, ikisi arasinda yaşanan kısa dönemde, varlığı anlaşılmadan geldiği gibi hızla geçip giden bir kavramdır. Bu durumda yaşamın her insan için bir düş kırıklığından başka ne gibi bir anlamı olabilir ki?

Yaşama anlam vermek, “onu tüm insansal yetileri kullanarak özgür, kaygısız ve dolu dolu yaşamak” demektir. Bu da ancak, bir dogmaya ömür adayarak değil, ateizmle sağlanır.

 

EK:

Yaşamın ne olduğunu araştırırsanız, anlamının da tümüyle materyelistik olması gerektiğini görürsünüz.
Ama en kat
ı ateist bile kendi yaşamının bir taşin yaşamından farklı olmaması durumunu kabul edemez.
Her insan ya
şamda bir anlam arar ve aradıklarını bulur...
Canl
ı yaratıklar madde ve enerjinin devinimi sırasında açığa çıkmışlardır.
Canl
ıların evrim denen devinimleri, insan denen akıllı hayvanın bilince kavuşması ile sonlanmıştır.
Ve o insan Allah'
ı keşfetmiştir..

Allah insan
ın kendi yaşamına verdiği anlamı üstlenen bir güçtür.
İnsan kendi yaşamına bir anlam verebilmek için önce böyle bir gücü yaratmıştır.

Asl
ında keşfedilen insanın da bir parçası olduğu, başlangıcı ve sonu olmayan ve tarif edilemeyecek kadar ekzotik, keşfedilen Allah kavramından çok daha görkemli, sürekli olarak şekilden şekle girebilen sonsuz bir enerjidir.
Ya
şamın anlamı işte o enerjide saklıdı
r.

O enerji bilgi
şeklinde birikmiş ve sonunda canlıların ortaya çıkacağı bir sofistikasyon kazanmıştır.
Bilgiye dönü
ştükten sonra onu okuyabilen ve kullanabilen her yaratık için yaşamın anlamı o enerjide saklıdır..

Bu demektir ki insan için ya
şamın anlamı ne ise, bir kuş ve karınca için de odur...
Ya
şayan her türlü canlı aynı enerjinin bilgiye dönüşmesinden ortaya çıkmıştır.
Her canl
ı için yaşamın kendine göre bir anlamı vardır..
O anlam canl
ının genlerine bilgi olarak işlenmiştir..

Bir ta
ş ile bir insan ve diğer canlılar arasındaki fark bilgi olarak biriken enerjinin gizeminde saklıdır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatın niye anlamı olsun ya? Anlamı falan yok. Bir ağacın varolmasının ne anlamı varsa, senin varlığının da anlamı o. Azot döngüsünün bir parçasısın. Beynimizin üzerinde, diğer hayvanlardan farklı işlemler yapmaya yarayan bir zar tabakası var diye, ağaçtan daha özel değiliz. 

Kedi ne yapar? Doğar, kardeşleri ile eğlenir, büyür hayatta kalmayı öğrenir, ürer ve ölür. Bu arada keyif aldığı, öğrendiği anlar da vardır. Bir insanın hayatı bundan farklı değildir. 

Direnme. Rutine teslim ol. Televizyon karşısında mandalina soyup eğlenmeye başladığında, varolma amacını gerçekleştirirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayatın anlamı felsefik bir sorudur felsefede aklı nereden yürütürsek oradan sonuca varırız o yüzden felsefik cevaplar verebiliriz, bana öyle geliyor ki hayatın anlamı diye bir şey yok mesela bir kedi veya köpek hayatının anlamını sorgulamaz umurunda da değildir yaşar, çiftleşir ve ölür. Aslında insanda böyle yaşayabiliyor çünkü herkes bu soruyu sormuyor hatta bazı insanlar hayatları boyunca bir dakika durup ben nasıl bir ucubeyim diye sorgulamıyor. Ben bazen insanlığın canlılık ağacında kırılacak bir dal olacağını düşünüyorum tıpkı dinozorlar gibi ama bizi bir gök taşı yok etmeyecek kendi kendimizi yok edeceğiz çünkü evrim böyle işler önce seni var eder sonra uyum sağlamayınca öldürür çünkü evrim kördür. Bu arada yukarıdaki bazı cevaplar polemiğe girmiş ama bu soru felsefede en temel sorudur yani '' Hayat yaşamaya değer mi? '' . 

tarihinde charm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İnsanların yaptıkları davranışlarda mantık aramıyorum artık ben herkes adına itiraf ediyorum hiç birimiz ne halt yaptığımızın farkında değiliz, buradaki söz konusu şey insan beyni bu bana pek bir anlam ifade etmiyor düşünmeyi öğretmezseniz düşünemez bile son derece ilkel bir primat beyni. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaman, herşeyin değişmesi, rastlantısallıklar...

Sonuç, hiç bir şeyin anlamı olmaması.

İç ruhun, ilk çöküşü.

Mesele görmek, etrafına bak; her sabah doğan güneşe, akan nehirleri izle, içini dinle.

İnsanın içsesinin zamandan bağımsızlaştığını hissettiğinde; güzel ve güzellik görmeye başlarsın. Güzellikler, iyi olanlar, iyi şekilde değişecek olanlar, büyüyecek çocuklar, baharda yeniden açacak ağaçlar hepsi ama hepsi bir bütün olarak ve tek başına bir amaçları vardır. Düzen kurmak.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...