Jump to content

Türkiye Hurma Cumhuriyetinde Facebook kapatıldı


Recommended Posts

Tayyip bokunu çıkardı internetin tadı kalmadı. İnternet sitelerini kapatıp duruyor.

Yabancı uyduların çanağıyla internete girmek mantıklı.

 

http://i0.wp.com/www.uyduinternetturkiye.com/wp-content/uploads/2016/03/cift-yonlu-uydu-internet.jpg?resize=320%2C480

tarihinde zeus- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, leonardo18 said:

Benim internetin yeni düzeldi. Benimki düzeliyor bu sefer forumda kimse olmuyor.

Birkaç gündür, burada sosyal medya artı genel internet yavaşlığı var. Bir şeyler oluyor ama belli değil.

 

Türkiye'nin doğusunda durum daha kötüymüş. Tayyip orda interneti tamamen kapatıyor. Türkiyenin batısında facebook twitter gibi siteleri kapatıyor.

tarihinde zeus- tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyabakır dümdüz olmuş, Şimdi öyle bir şey de okuyorum. 100'lerce ölü, sokağa çıkma yasağı, zorla yerinden edilen insanlar... vaziyet iyi değil diyorlar.

(Kusura bakmayın, böyle yabancı basın okuyup okuyup gaza geliyorum, umarım kızmıyorsunuzdur.)

Link to post
Sitelerde Paylaş


Büyüklerini dinleyeceksin, kazançlı çıkarsın... Teyzeler, amcalar bize “Oğlum aptal olmayın, demokrasi diye bunlara göz yummayın, bunlar ticani, bunlar yobaz, her pisliği yaparlar, bugün böyle söyler, takiyye yaparlar. Bir bakmışsın, ne laiklik kalmış, ne cumhuriyet” dedikleri zamanlar, “Amma da abartıyorlar. Sonuçta burası Türkiye, pek çok sorunu olsa da demokrasi geçmişi var, laiklik kökleşmiş” diye düşünürdük. Bu İhvan’dan esinlenen siyasi klikten hiçbir şekilde hazzetmesek de, zerre değer vermesek de, açık söyleyelim ciddi ciddi tiksinsek de, demokrasi adına sineye çekmeyi bir erdem bilirdik. Mesela Almanya’da Naziler’e karşı konan yasakları anlamakta güçlük çekerdim ki hala hiç kimseye yasak konmaması konusunda hala aynı fikirdeyim. Zira halk istedi mi, çaresini bulur, eğer halk gibi halksa...

 

Yanlış, mikropta değil ilaçta


Bizim yanlış hesabımız, aslında insanlık düşmanlarının fıtratında olan rezillikleri görmemek değil, insanlığın mirasına sahip çıkacak yurtsever, laik, demokrat ve cumhuriyetçi devasa kitlenin, bunları savunacak kadar mert, gerektiğinde canını verecek kadar onurlu olacağını düşünmekti. İşte aslen burada yanıldık. Zira mertlik ve yurtseverlik, sadece bayramdan bayrama 10. Yıl Marşı söylemekmiş de, biz bunu anlamamışız! Gezi’de, Gezi sonrasında ve bugünlere kadar her gün bunu anladık. Hiçbir zaman Gezi’deki üç-beş kişilik sol grupların ‘devrimci durum saptamaları’ gibi ham hayaller görmedik ama Türkiye’nin bir daha eskisi gibi asla olmayacağı bir sürece gireceğini düşündük. En azından çok onurlu ve namuslu bir muhalefetin büyük bir topluluk tarafından sürdürüleceği yanılgısını gün be gün yaşadık, yaşıyoruz.
İşte en önemli hatamız buydu. Ama bir o kadar daha önemli hatamız vardı ki bunu da son birkaç yıl içinde tam anlamıyla kavrayabildik. Bu onurlu ve namuslu dediğimiz Türkiye’nin yaklaşık yarısının ‘ortak akıl’ eksikliği vardı. İdeolojik şartlanma ve bir tür din gibi sahiplenilen tabular, bu yaklaşık 40 milyonu birkaç parçaya bölüyordu. Ve bir de bu toplumun bir bölümü, geçmişten ders çıkartacak kadar acı çekmemiş, bu sebeple de ders almamıştı.

 

Acıyı bilen direnir, diğeri geveler


Burada Kürtleri ayrı bir kefeye koyalım, onlar acıyı çekti, çekiyor. Sosyalistler de bir o kadar; belki Şili’deki, Arjantin’deki muadilleri kadar olmasa da çok bedel ödedi. Aleviler zaten bu topraklarda yüzyıllardır kıyıma uğruyor. Anarşist bir damar daha yeni yeni geliştiğinden, büyük bedeller ödeme ihtimali hiç de az değil ileride, tabii bu berbat sistem sürmekteyse...
Kim bedel ödemedi peki? Cumhuriyet ve laikliği ağzından düşürmeyen, ama onun için bırakın canını vermeyi, sokağa çıkmaya bile üşenen oldukça büyük bir kesim. Yani demokrasinin dört yılda bir oy sandığına gidip oy kullanmakla baki kılacağını sananlar... Tabii ki eğer seçim yaza gelmiş ve şezlongda bira içmek gibi bir durum varsa, yok bunu bile yapmadılar. Seçim sonuçlarını gördüklerinde ise rakıya gömülüp zevzek zevzek ağladılar. Bir de selfie ile politik duruşlarını sergileyecek kadar bayağılaşarak... Rakı üzerine bir tekerlemeyle, o da yaratıcı değil kopya ha! Şimdi bu kesim de ciddi ciddi bedel ödemeye başladı, ama çok daha fazlasını ödeyecek.

 

Dünyaya bak, pısırıklığını gör


Bu bir haftada yaşananlar, mesela Brezilya, Arjantin, Şili’de yaşanmış olsaydı, halk sokaklara yığılır, gerekirse ölür, yenene ya da yenilene kadar asla o sokakları terk etmezdi. Bu Almanya’da olsaydı, yine aynısı olurdu. Ya da bırakın onu bunu, bu Suriye’de oldu, bakın Suriyelilere Batı’nın uşağı aşağılık yobaz işgalcilere karşı nasıl kahramanca savaşıyorlar.
Atatürk’ü ağzından düşürmeyen, bu vatan için öleceğini sabah akşam beyan edenler, bakın cumhuriyetin simgesi bir gazete, Cumhuriyet’e çöküyor siyasi İslamcı çete, kaç kişi var gazetenin önünde, ben diyeyim, en kabadayısından 3 bin kişi olmuştur. Ve o 3 bin kişinin yüzde 90’ı da sosyalisttir. Neredesin birader? Ekmek parası peşinde mi? Akşam meyhanede randevun mu var? Çok yüksek siyaset için eşek muhabbeti mi yapmaktasın? Yoksa aman ha işini kaybetmekten korktuğundan fısıldayarak mı lanetlemektesin bu iki siyasi İslamcı kliği?

 

Bir de yolluk al, anca gidersin!


Demokrasiyi sabah akşam sahiplendiğini söyleyenler... Bakın, bu hafta önce Cumhuriyet’e, sonra Contemporary’ye, sonra HDP’ye çöktüler. Yani tüm değerlerine... Sırasıyla laik cumhuriyete, çağdaşlığa ve son olarak da demokrasiyi temsil eden TBMM’ye... Yani darbe üzerine darbe yaptılar. Neredesin kardeşim? İlkine “Zaten Cumhuriyet artık eski Cumhuriyet değildi” saçmalığıyla, ikincisine “Sanat çıplaklık değildir, zaten sanat siyasete karıştırılmamalı” ahmaklığıyla, üçüncüsüne bu yandaş ve yavşak medyanın enjekte ettiği ırkçılık zehiriyle "PKK, teröristler mecliste” hamlığıyla bahaneler ürettin. Şimdi rahat koltuğunda oturmuş, bir yandan ev kredisi taksit hesabı yapıp, arabayı yenilemeyi düşünmektesin. Bu yazı yazıldığı sırada belki kahvaltılık alırken, iğrenç bir ikiyüzlülükle “Ne olacak bu memleketin hali? Çok kötüye gidiyoruz” diye geviş getirenler gibi söylenecek, sonra içinden “Sucuklu yumurta olmuştur, soğumasın” mırıldanmasıyla eve seğirteceksin. Akşam da üç-beşi geçmeyen arkadaşınla ucuz bir meyhanede iki duble götürdün mü, var mı senden kahramanı... Çok ucuzsun, çok ahmaksın ve çok ikiyüzlüsün be kardeşim! Bu kadar ucuzluğa nasıl canın bu kadar değerli olur, cidden anlamıyorum be kardeşim!

Süleyman Karan

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Alıntı

 

Dünyaya bak, pısırıklığını gör


Bu bir haftada yaşananlar, mesela Brezilya, Arjantin, Şili’de yaşanmış olsaydı, halk sokaklara yığılır, gerekirse ölür, yenene ya da yenilene kadar asla o sokakları terk etmezdi. Bu Almanya’da olsaydı, yine aynısı olurdu. Ya da bırakın onu bunu, bu Suriye’de oldu, bakın Suriyelilere Batı’nın uşağı aşağılık yobaz işgalcilere karşı nasıl kahramanca savaşıyorlar.
Atatürk’ü ağzından düşürmeyen, bu vatan için öleceğini sabah akşam beyan edenler, bakın cumhuriyetin simgesi bir gazete, Cumhuriyet’e çöküyor siyasi İslamcı çete, kaç kişi var gazetenin önünde, ben diyeyim, en kabadayısından 3 bin kişi olmuştur. Ve o 3 bin kişinin yüzde 90’ı da sosyalisttir. Neredesin birader? Ekmek parası peşinde mi? Akşam meyhanede randevun mu var? Çok yüksek siyaset için eşek muhabbeti mi yapmaktasın? Yoksa aman ha işini kaybetmekten korktuğundan fısıldayarak mı lanetlemektesin bu iki siyasi İslamcı kliği?

 

Bence de doğru. Ama tarihimize bakarsan, Gezi olayları halkın topyekün sokağa çıkması konusunda bir ilktir. Din için değil, iş için değil, demokrasi için çıktılar. Bir de devlet kurumlarına medyaya bakın: sabahtan akşama kadar "provokatörler" filan. Bir tek kanalda bile sokakta ne olduğu anlatılmıyordu. Çok ciddi bir medya tekelciliği var. 15 Temmuz'un "demokrasi bayramı" olmasının sebebi de budur. Putinist yöntemler uzun zamandır devlet yönetiminin parçası haline gelmiş.

Yani söylenenler doğrudur. Ama biraz da dikkat edeceksin.

Halk'ın geri zekalı olduğu filan yok. Ama Kenan Evren'le başlayan süreçten beri insanlar MHP'li, Refah partili, sığır olmaya teşvik ediliyorlar. Yani evet halk hem mal, hem fakir, ama bunu kendileri bilerek ve isteyerek bu hale getirdiler.

Ben sokağa çıkmam da demiyorum. Ama canımı sokakta da bulmadım. Bu yarı gizli yarı açık kişiliklerin ortaya çıkıp birinden tokat yemeleri lazım. O zaman ben de çıkıp "demokrasi isterim" diyebilirim. Ben hiçbirşeyi unutmadım. O Diyarbakır cezaevleri, elektriklerin kesilip insanların everinden alınışları, Kadınlara sistemli tecavüz/işkence edilmesi, gavura vurur gibi devletin kendi halkına/gençlerine vurması.

Sığır bir tane değil, kendini çoban tayin eden kişi sokaktaki türk bayraklı salaktan bile daha salaksa, dediğim gibi, "The surogates"  filmindeki gibi yedek beden alma şansım yok. Gerizekalı da değilim. Biraz da güçlü konumda olan unsurlar bunları şamarlayacak ki, can güvenliğim tehlikeye girmeden, bende üzerime düşeni yapayım. Bu işler böyledir. Diğer tarafta filan nasıl hesabını vereyim? "Böyle böyle, gencecik adamdım, Devletim salafistleri destekliyordu, sonra kendimi salafistlere öldürttüm, mal gibi gibi geldim, beni reenkarne edin" filan mı diyeceğim?

Gerçekçi değil yani.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, poiuz yazdı:


Büyüklerini dinleyeceksin, kazançlı çıkarsın... Teyzeler, amcalar bize “Oğlum aptal olmayın, demokrasi diye bunlara göz yummayın, bunlar ticani, bunlar yobaz, her pisliği yaparlar, bugün böyle söyler, takiyye yaparlar. Bir bakmışsın, ne laiklik kalmış, ne cumhuriyet” dedikleri zamanlar, “Amma da abartıyorlar. Sonuçta burası Türkiye, pek çok sorunu olsa da demokrasi geçmişi var, laiklik kökleşmiş” diye düşünürdük. Bu İhvan’dan esinlenen siyasi klikten hiçbir şekilde hazzetmesek de, zerre değer vermesek de, açık söyleyelim ciddi ciddi tiksinsek de, demokrasi adına sineye çekmeyi bir erdem bilirdik. Mesela Almanya’da Naziler’e karşı konan yasakları anlamakta güçlük çekerdim ki hala hiç kimseye yasak konmaması konusunda hala aynı fikirdeyim. Zira halk istedi mi, çaresini bulur, eğer halk gibi halksa...

 

Yanlış, mikropta değil ilaçta


Bizim yanlış hesabımız, aslında insanlık düşmanlarının fıtratında olan rezillikleri görmemek değil, insanlığın mirasına sahip çıkacak yurtsever, laik, demokrat ve cumhuriyetçi devasa kitlenin, bunları savunacak kadar mert, gerektiğinde canını verecek kadar onurlu olacağını düşünmekti. İşte aslen burada yanıldık. Zira mertlik ve yurtseverlik, sadece bayramdan bayrama 10. Yıl Marşı söylemekmiş de, biz bunu anlamamışız! Gezi’de, Gezi sonrasında ve bugünlere kadar her gün bunu anladık. Hiçbir zaman Gezi’deki üç-beş kişilik sol grupların ‘devrimci durum saptamaları’ gibi ham hayaller görmedik ama Türkiye’nin bir daha eskisi gibi asla olmayacağı bir sürece gireceğini düşündük. En azından çok onurlu ve namuslu bir muhalefetin büyük bir topluluk tarafından sürdürüleceği yanılgısını gün be gün yaşadık, yaşıyoruz.
İşte en önemli hatamız buydu. Ama bir o kadar daha önemli hatamız vardı ki bunu da son birkaç yıl içinde tam anlamıyla kavrayabildik. Bu onurlu ve namuslu dediğimiz Türkiye’nin yaklaşık yarısının ‘ortak akıl’ eksikliği vardı. İdeolojik şartlanma ve bir tür din gibi sahiplenilen tabular, bu yaklaşık 40 milyonu birkaç parçaya bölüyordu. Ve bir de bu toplumun bir bölümü, geçmişten ders çıkartacak kadar acı çekmemiş, bu sebeple de ders almamıştı.

 

Acıyı bilen direnir, diğeri geveler


Burada Kürtleri ayrı bir kefeye koyalım, onlar acıyı çekti, çekiyor. Sosyalistler de bir o kadar; belki Şili’deki, Arjantin’deki muadilleri kadar olmasa da çok bedel ödedi. Aleviler zaten bu topraklarda yüzyıllardır kıyıma uğruyor. Anarşist bir damar daha yeni yeni geliştiğinden, büyük bedeller ödeme ihtimali hiç de az değil ileride, tabii bu berbat sistem sürmekteyse...
Kim bedel ödemedi peki? Cumhuriyet ve laikliği ağzından düşürmeyen, ama onun için bırakın canını vermeyi, sokağa çıkmaya bile üşenen oldukça büyük bir kesim. Yani demokrasinin dört yılda bir oy sandığına gidip oy kullanmakla baki kılacağını sananlar... Tabii ki eğer seçim yaza gelmiş ve şezlongda bira içmek gibi bir durum varsa, yok bunu bile yapmadılar. Seçim sonuçlarını gördüklerinde ise rakıya gömülüp zevzek zevzek ağladılar. Bir de selfie ile politik duruşlarını sergileyecek kadar bayağılaşarak... Rakı üzerine bir tekerlemeyle, o da yaratıcı değil kopya ha! Şimdi bu kesim de ciddi ciddi bedel ödemeye başladı, ama çok daha fazlasını ödeyecek.

 

Dünyaya bak, pısırıklığını gör


Bu bir haftada yaşananlar, mesela Brezilya, Arjantin, Şili’de yaşanmış olsaydı, halk sokaklara yığılır, gerekirse ölür, yenene ya da yenilene kadar asla o sokakları terk etmezdi. Bu Almanya’da olsaydı, yine aynısı olurdu. Ya da bırakın onu bunu, bu Suriye’de oldu, bakın Suriyelilere Batı’nın uşağı aşağılık yobaz işgalcilere karşı nasıl kahramanca savaşıyorlar.
Atatürk’ü ağzından düşürmeyen, bu vatan için öleceğini sabah akşam beyan edenler, bakın cumhuriyetin simgesi bir gazete, Cumhuriyet’e çöküyor siyasi İslamcı çete, kaç kişi var gazetenin önünde, ben diyeyim, en kabadayısından 3 bin kişi olmuştur. Ve o 3 bin kişinin yüzde 90’ı da sosyalisttir. Neredesin birader? Ekmek parası peşinde mi? Akşam meyhanede randevun mu var? Çok yüksek siyaset için eşek muhabbeti mi yapmaktasın? Yoksa aman ha işini kaybetmekten korktuğundan fısıldayarak mı lanetlemektesin bu iki siyasi İslamcı kliği?

 

Bir de yolluk al, anca gidersin!


Demokrasiyi sabah akşam sahiplendiğini söyleyenler... Bakın, bu hafta önce Cumhuriyet’e, sonra Contemporary’ye, sonra HDP’ye çöktüler. Yani tüm değerlerine... Sırasıyla laik cumhuriyete, çağdaşlığa ve son olarak da demokrasiyi temsil eden TBMM’ye... Yani darbe üzerine darbe yaptılar. Neredesin kardeşim? İlkine “Zaten Cumhuriyet artık eski Cumhuriyet değildi” saçmalığıyla, ikincisine “Sanat çıplaklık değildir, zaten sanat siyasete karıştırılmamalı” ahmaklığıyla, üçüncüsüne bu yandaş ve yavşak medyanın enjekte ettiği ırkçılık zehiriyle "PKK, teröristler mecliste” hamlığıyla bahaneler ürettin. Şimdi rahat koltuğunda oturmuş, bir yandan ev kredisi taksit hesabı yapıp, arabayı yenilemeyi düşünmektesin. Bu yazı yazıldığı sırada belki kahvaltılık alırken, iğrenç bir ikiyüzlülükle “Ne olacak bu memleketin hali? Çok kötüye gidiyoruz” diye geviş getirenler gibi söylenecek, sonra içinden “Sucuklu yumurta olmuştur, soğumasın” mırıldanmasıyla eve seğirteceksin. Akşam da üç-beşi geçmeyen arkadaşınla ucuz bir meyhanede iki duble götürdün mü, var mı senden kahramanı... Çok ucuzsun, çok ahmaksın ve çok ikiyüzlüsün be kardeşim! Bu kadar ucuzluğa nasıl canın bu kadar değerli olur, cidden anlamıyorum be kardeşim!

Süleyman Karan

Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon yapıldığı zaman, Türkiye'nin ulusalcı kesimi neden tepki göstermedi dersin?

Gazetenin, Can Dündar ile başlayan(belki de daha önce) yayın politikasına bakarsan, sözüm ona Ulusalcı, Atatürkçü, Vatansever olarak bilinen bir grubun ideolojisini ve Cumhuriyet'in kurucu ilkesini yansıtan gazetenin, bölücü, ayrılıkçı ve dinci terör örgütlerinin maşası haline geldiğini görebilirsin.

İnsanlar aptal değil, Kemalist kanat bu yüzden çok yüksek bir dille, tepki göstermemiştir.

Zaten insanlar, Can Dündar gibi yaptığı filmle Atatürk'ü aşağıladığını düşündükleri bir kişinin başına geçirilmesini hazmedebilmiş değillerdir.

Can Dündar vakası, geçmişte Hasan Cemal'in gazetenin başına geçmesi gibi 2.Liberal(dönek) vakası olarak algılanmıştır bu camiada.

İnsanlara kızacağınıza, biraz aynaya bakıp yaptığı haberlere eleştiri getirirseniz, insanların neden destek olmadığını anlarsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, casper1 yazdı:

Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon yapıldığı zaman, Türkiye'nin ulusalcı kesimi neden tepki göstermedi dersin?

Gazetenin, Can Dündar ile başlayan(belki de daha önce) yayın politikasına bakarsan, sözüm ona Ulusalcı, Atatürkçü, Vatansever olarak bilinen bir grubun ideolojisini ve Cumhuriyet'in kurucu ilkesini yansıtan gazetenin, bölücü, ayrılıkçı ve dinci terör örgütlerinin maşası haline geldiğini görebilirsin.

İnsanlar aptal değil, Kemalist kanat bu yüzden çok yüksek bir dille, tepki göstermemiştir.

Zaten insanlar, Can Dündar gibi yaptığı filmle Atatürk'ü aşağıladığını düşündükleri bir kişinin başına geçirilmesini hazmedebilmiş değillerdir.

Can Dündar vakası, geçmişte Hasan Cemal'in gazetenin başına geçmesi gibi 2.Liberal(dönek) vakası olarak algılanmıştır bu camiada.

İnsanlara kızacağınıza, biraz aynaya bakıp yaptığı haberlere eleştiri getirirseniz, insanların neden destek olmadığını anlarsınız.

Destek olmuyorum demedim. İstanbul'da dün Cumhuriyet gazetesi binası önünde eylemler vardı. İstanbul'da olsaydım ben de giderdim. Artık iyice ne yapacaklarını şaşırıp, zaten sesi çıkmayan gazetelere filan ilişmeye başladılar. Topunun M.K'yım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, leonardo18 yazdı:

Destek olmuyorum demedim. İstanbul'da dün Cumhuriyet gazetesi binası önünde eylemler vardı. İstanbul'da olsaydım ben de giderdim. Artık iyice ne yapacaklarını şaşırıp, zaten sesi çıkmayan gazetelere filan ilişmeye başladılar. Topunun M.K'yım.

Bunların tirajının az olması seni aldatmasın, Taraf gazetesinin de tirajı azdı ama, tetikçilik yapacağın zaman, büyük, amiral gazeteyle yapmazsın. İşi böyle küçük, okunmayan ama varlığını devam ettiren gazetelere yaptırırsın.

Taraf Gazetesi, Ergenekon operasyonları boyunca tetikçilik yaparak, süreci etkilemeyi başarmıştır.

Pekela, Cumhuriyet Gazetesi, ne yapmıştır. 

Aslında ondan daha beter, geleceğimizi karartan haberler yapmıştır.

Pkk güzellemeleri, Dhkpc güzellemeleri, İşid haberleri.

Peki bunların amaçları neydi?

1.Ülkeyi, uluslararası kamoyunda İşid'e destek veren ülke konumuna düşürmek. Yani, benim ve senin doğmamış çocuğunun bile rızkını engelleme girişimi.

2.Darbeye giden yolda, bunun için meşruiyet sağlamak. Darbe olduğu zaman, çeşitli medya organları vasıtasıyla, bazı gazeteciler eliyle bu haberler tekrar gündeme getirilip, darbenin meşrululuğu kamoyuna anlatılmaya çalışılacaktı.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Modern toplumlarda tetikçilik filan olmaz. Özgür basın vardır. Düşünme ve düşündüğünü ifade etme özgürlüğü vardır.

Cumhuriyet de bu ülkenin en eski gazetesidir.

Halk demek ümmet/sürü demek değildir.

Böyle şeyler rafa kalkmıştır. Benim dediğimi yazan gazete olsun, benim demediğimi yazan gazete olmasın. Ne olur o zaman? zaten cahil olan halk sürü gibi güdülür. Böyle bir şeye de cumhuriyet denilmez. Ondan sonra ülke diktatörlüğe geçerken millet "demokrasi bayramı" kutlar.

Olur ama dünyada işler böyle yürümüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevilmeyen liberallerden önce Atatürkcüler yok edilmektedir/ediliyor. Sonra sira liberallere gelecek.

 

CHP ve HDP beraber olursa, Türk milleti Tayyipin islamistlerine karsi mücadeleyi kazanirsa, (batinin da arkasinda durdugu) Kürtlere toprak vermek zorunda kalinir, denmek mi isteniyor? Ama HDPnin Tayyipin tarafinda olmasi ben daha cok huzursuzlandirirdi.


“Ateistler müslümanlardan ayrilsin” sözünü bu sitede bircok kisi onaylarken
“Kürtler ayrilsin” sözü vatan hainligi olur. 
Neden?

 

Bence de en kötü ihtimal Kürtlerin Türkiyeden ayrilmasi ama, böyle bir istekleri olan insanlari ne yapacaksin? Hepsini öldürcekmisin, hepsini hapise mi atacaksin?
Böyle bir fikir varsa yok edemezsin. Bunu TBMMde, demokratik ve adil bir sekilde görüsmeyeceksin de ne yapacaksin? Fikirlerini konusamayan adam daga cikmayip ne yapacak?

Birilerini bizimle beraber yasamaya zorlamali miyiz 
ya da onlarin bizim ile (demokrat, özgür, adil bir ülkede) beraber yasamak istemelerini mi saglamaliyiz? 


Tayyip Hurda Cumhuriyetini kurdugu zaman ne olacak? 
Özgürlügünü ve gelecek nesilleri yitireceksin: 
Ben özgür olmadiktan sonra..
Istedigim gibi degil de onlarin istedigi, müslüman gibi hareket etmek zorunda kaldiktan sonra,.. 
cocuklarim dindar ve kindar bir robot yapilirken 
hic gitmedigim Güneydogunun isminden bana ne? 


Sadece Türkiyede degil bütün dünyada nasyonal/fasist otoriter sistemler “liberal demokrasiyi” tehdit etmektedir.
Bu gün Tayyipin secim strajesiyle Trump ABD baskani olmak icin ugrasiyor. Kendisi milyoner olan Trump insanlara milyonerleri/elitleri ve azinliklari hedef olarak gösteriyor. Bu sistemden en fazla yararlanan Trump bu sisteme saldiriyor. Hakli oldugu konular varsa da genelde (yalan ve iftiralarla) "duygu"lara hitap ediyor ve insanlar inaniyor :-) 
Hic bir siyasi tecrübesi olmayan Trump secilirse, ABD icinde “balance-check” sayesinde sanirim fazla zarar veremez ama dis politikada sonu ne olur belli olmaz.


Türkiyeye dönelim. CHP uzun yillar kendini savunmaktan atak yapacak firsati bulamamistir, sonralari tirsmistir. 
Tayyip saldirdikca güclenmis ve oyunun sonuna gelmistir.
Kurulan fasist otoriter bir sisteme karsi simdi birlesmez, simdi karsi koyamazsak bir daha hic koyamayiz.
Ama siz de haklisiniz. 
Onlar saldira saldira artik öldürmek istemekte, biz ise ölmemek icin ugrasiyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bimiyorum yaw.

Fransa'da da bir Marine LePen olayı var. O ve Putin Trump'u ilk tebrik edenlerden. Bu sene Fransa'da da seçim var. Fransa'da da bunlar seçilebilir. Oradaki olayda çok sayıda etken var. İnsanları anlamak lazım. Tabi kendi insanımızı da anlamak lazım. Ama soğuk savaş bitince Batı'daki siyasetin zaten yavaş yvaşa suyu çıkmaya başlamıştı. 2000'lerde Putin'in gelişinden sonra iyice suyu çıktı. Adam Komünizmin bütün araçlarını faşizmi desteklemek için kullanıyor. Bir de araplar, İranlılar ve bu yeni "islami terör"ler çıktı.

Benim bir sene içinde filan siyaseti bırakıp hiçbir şeyi umursamamaya başlama ihtimalim var. Yıllardır çok sevdiğim bir konudur. Da solun olmadığı yerde zaten siyaset yapamıyorum. Bıktım Tayyoş'u filan tartışmaktan. Mecliste bir sosyalist bir de komünist parti olsun, sağda solda bunları filan eleştireyim istiyorum. Yok Le Pen'di yor Trump idi, Yok AKP'ymiş, Müslüman kardeşmiş. Bunlar siyaset değil ki. "Popülizm" diye bir laf çıkarmışlar 20 senedir popülizm ebemizi şey ediyor.

Dünyanın değil belki ama siyasetin çivisi çıkmaya başladı bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 saat önce, poiuz yazdı:

Sevilmeyen liberallerden önce Atatürkcüler yok edilmektedir/ediliyor. Sonra sira liberallere gelecek.

 

CHP ve HDP beraber olursa, Türk milleti Tayyipin islamistlerine karsi mücadeleyi kazanirsa, (batinin da arkasinda durdugu) Kürtlere toprak vermek zorunda kalinir, denmek mi isteniyor? Ama HDPnin Tayyipin tarafinda olmasi ben daha cok huzursuzlandirirdi.


“Ateistler müslümanlardan ayrilsin” sözünü bu sitede bircok kisi onaylarken
“Kürtler ayrilsin” sözü vatan hainligi olur. 
Neden?

 

Bence de en kötü ihtimal Kürtlerin Türkiyeden ayrilmasi ama, böyle bir istekleri olan insanlari ne yapacaksin? Hepsini öldürcekmisin, hepsini hapise mi atacaksin?
Böyle bir fikir varsa yok edemezsin. Bunu TBMMde, demokratik ve adil bir sekilde görüsmeyeceksin de ne yapacaksin? Fikirlerini konusamayan adam daga cikmayip ne yapacak?

Birilerini bizimle beraber yasamaya zorlamali miyiz 
ya da onlarin bizim ile (demokrat, özgür, adil bir ülkede) beraber yasamak istemelerini mi saglamaliyiz? 


Tayyip Hurda Cumhuriyetini kurdugu zaman ne olacak? 
Özgürlügünü ve gelecek nesilleri yitireceksin: 
Ben özgür olmadiktan sonra..
Istedigim gibi degil de onlarin istedigi, müslüman gibi hareket etmek zorunda kaldiktan sonra,.. 
cocuklarim dindar ve kindar bir robot yapilirken 
hic gitmedigim Güneydogunun isminden bana ne? 


Sadece Türkiyede degil bütün dünyada nasyonal/fasist otoriter sistemler “liberal demokrasiyi” tehdit etmektedir.
Bu gün Tayyipin secim strajesiyle Trump ABD baskani olmak icin ugrasiyor. Kendisi milyoner olan Trump insanlara milyonerleri/elitleri ve azinliklari hedef olarak gösteriyor. Bu sistemden en fazla yararlanan Trump bu sisteme saldiriyor. Hakli oldugu konular varsa da genelde (yalan ve iftiralarla) "duygu"lara hitap ediyor ve insanlar inaniyor :-) 
Hic bir siyasi tecrübesi olmayan Trump secilirse, ABD icinde “balance-check” sayesinde sanirim fazla zarar veremez ama dis politikada sonu ne olur belli olmaz.


Türkiyeye dönelim. CHP uzun yillar kendini savunmaktan atak yapacak firsati bulamamistir, sonralari tirsmistir. 
Tayyip saldirdikca güclenmis ve oyunun sonuna gelmistir.
Kurulan fasist otoriter bir sisteme karsi simdi birlesmez, simdi karsi koyamazsak bir daha hic koyamayiz.
Ama siz de haklisiniz. 
Onlar saldira saldira artik öldürmek istemekte, biz ise ölmemek icin ugrasiyoruz.

Katılıyorum. Haziran seçimlerinden sonra ülkenin bu hale geleceği çok belliydi. bundan sonra da düzeleceğini zannetmiyorum. Ama senin gibi düşünen birinin olduğunu bilmek güzel :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...