Jump to content

Demokrasiye artık inanmıyorum


Recommended Posts

Ben artık demokrasiye inanmıyorum.

İnsanlar ilkel, cahil ve bağnaz. Böyle insanlara seçme ve seçilme hakkı verdiğinde hakkıyla kullanamıyorlar. Hem kendilerini, hem de tüm toplumu tehlikeye sokacak kararlar veriyorlar.

Ayrıca da demogog politacıların etkisine kolay giriyor, ve çok kolay güdülüyorlar.

Sadece geri ülkeler için geçerli değil bu. ABD'de Trump'ın yükselişine baksanıza.

Avrupa'da da hristiyan demokratlar, ya da ırkçı partiler falan iyi oy alıyor.

Ya da onlar oy almasa, büyük şirketlerin ve para babalarının kontrolündeki kişiler başa geçiyor. Oradaki halk bile kendi işine gelenleri değil, zengin azınlığın işine gelenleri seçiyor.

Hele de Avrupa ve Amerika harici ülkelere baktığınızda, çoğunda görünürde bile bir demokrasi yok. Dünya diktatörlüklerle kaynıyor. Nereye baksanız diktatör görüyorsunuz.

Demek ki bu işte bir terslik var. Demokrasi anlayışında, ve bu konuda yapılmak istenende bazı hatalar var.

Ne olduğunu ise aslında anlamak kolay. Eski yunandan Platon bile demiş zamanında, eğer halk cahilse, demokrasi işlemez diye.

İnsanlar ise hep cahil. Bu durum değişmiyor. Geniş çaplı zorunlu eğitim uygulamaları bile bu sorunu çözmüyor. İnsanlar okullardan girdikleri kadar cahil çıkıyorlar. 11-12 yıl eğitim alıyor sözde insanların çoğu. Ama kalıcı bilgi olarak sadece okuma ve dört işlemi öğreniyorlar. Dünyanın işleyişine dair hiçbir derin bilgi ya kafalarına bile yerleşmiyor, ya da bir kere girse bile orada kalmıyor.

Ayrıca da, hayvanlar gibi üremeye devam ediyorlar. (Bkz, Nüfus artışı ve dolaylı etkileri)

Eskiden bir yazımda seçme ve seçilme hakkını sınava bağlamayı önermiştim. Ehliyet almak için bile insanlar sınavdan geçirilirken, sertifikası olmadan elektrikçi, hemşire, vs bile olunamazken, ülkeyi yönetecek kişileri seçme hakkının herkese verilmesini yanlış bulduğumu söylemiştim. Seçilenlerin geçmesi gereken sınavlar daha da zor olmalı, ama seçenlerin bile oy verme sertifikasına sahip olmadan önce en azından temel bir sınavdan geçmesi gerekir demiştim. Hala bu fikri savunuyorum, ama bunun da yeterli olacağına inanmıyorum şu anda. Bu, sadece şu anki durumu biraz daha iyileştirmeye yarayacaktır. Sorunun uzun vadeli çözümü değil bu.

Uzun vadeli çözüm ise ne olur emin değilim. Belki de ülke yönetimi ile ilgili bir üniversiye programı geliştirilmeli, ve hem seçenler, hem de seçilenler bu programdan mezun olmak zorunda bırakılmalı. Başka konulardan mezun olup, seçme ehliyeti olan kişiler bile, bu programı da okuyup bitirmedikleri sürece oy verememeli belki de. Hele de seçilenler, bu programı bitirip, bir de onun yüksek lisansını ya da doktorasını yapanlar arasından çıkmalı belki de.

Ne bileyim, bir fikir işte.

Canım sıkkın sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 119
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

5 dakika önce, mantik yazdı:

Ben artık demokrasiye inanmıyorum.

İnsanlar ilkel, cahil ve bağnaz. Böyle insanlara seçme ve seçilme hakkı verdiğinde hakkıyla kullanamıyorlar. Hem kendilerini, hem de tüm toplumu tehlikeye sokacak kararlar veriyorlar.

Ayrıca da demogog politacıların etkisine kolay giriyor, ve çok kolay güdülüyorlar.

Sadece geri ülkeler için geçerli değil bu. ABD'de Trump'ın yükselişine baksanıza.

Avrupa'da da hristiyan demokratlar, ya da ırkçı partiler falan iyi oy alıyor.

Ya da onlar oy almasa, büyük şirketlerin ve para babalarının kontrolündeki kişiler başa geçiyor. Oradaki halk bile kendi işine gelenleri değil, zengin azınlığın işine gelenleri seçiyor.

Hele de Avrupa ve Amerika harici ülkelere baktığınızda, çoğunda görünürde bile bir demokrasi yok. Dünya diktatörlüklerle kaynıyor. Nereye baksanız diktatör görüyorsunuz.

Demek ki bu işte bir terslik var. Demokrasi anlayışında, ve bu konuda yapılmak istenende bazı hatalar var.

Ne olduğunu ise aslında anlamak kolay. Eski yunandan Platon bile demiş zamanında, eğer halk cahilse, demokrasi işlemez diye.

İnsanlar ise hep cahil. Bu durum değişmiyor. Geniş çaplı zorunlu eğitim uygulamaları bile bu sorunu çözmüyor. İnsanlar okullardan girdikleri kadar cahil çıkıyorlar. 11-12 yıl eğitim alıyor sözde insanların çoğu. Ama kalıcı bilgi olarak sadece okuma ve dört işlemi öğreniyorlar. Dünyanın işleyişine dair hiçbir derin bilgi ya kafalarına bile yerleşmiyor, ya da bir kere girse bile orada kalmıyor.

Ayrıca da, hayvanlar gibi üremeye devam ediyorlar. (Bkz,

Eskiden bir yazımda seçme ve seçilme hakkını sınava bağlamayı önermiştim. Ehliyet almak için bile insanlar sınavdan geçirilirken, sertifikası olmadan elektrikçi, hemşire, vs bile olunamazken, ülkeyi yönetecek kişileri seçme hakkının herkese verilmesini yanlış bulduğumu söylemiştim. Seçilenlerin geçmesi gereken sınavlar daha da zor olmalı, ama seçenlerin bile oy verme sertifikasına sahip olmadan önce en azından temel bir sınavdan geçmesi gerekir demiştim. Hala bu fikri savunuyorum, ama bunun da yeterli olacağına inanmıyorum şu anda. Bu, sadece şu anki durumu biraz daha iyileştirmeye yarayacaktır. Sorunun uzun vadeli çözümü değil bu.

Uzun vadeli çözüm ise ne olur emin değilim. Belki de ülke yönetimi ile ilgili bir üniversiye programı geliştirilmeli, ve hem seçenler, hem de seçilenler bu programdan mezun olmak zorunda bırakılmalı. Başka konulardan mezun olup, seçme ehliyeti olan kişiler bile, bu programı da okuyup bitirmedikleri sürece oy verememeli belki de. Hele de seçilenler, bu programı bitirip, bir de onun yüksek lisansını ya da doktorasını yapanlar arasından çıkmalı belki de.

Ne bileyim, bir fikir işte.

Canım sıkkın sadece.

ne yazıkkı kardesım.

canının sıkıntısı hiç bir zaman geçmeyecek.

paran varsa arkana bile bakmadan kaç bu ülkeden.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, mantik yazdı:

Ben artık demokrasiye inanmıyorum.

İnsanlar ilkel, cahil ve bağnaz. Böyle insanlara seçme ve seçilme hakkı verdiğinde hakkıyla kullanamıyorlar. Hem kendilerini, hem de tüm toplumu tehlikeye sokacak kararlar veriyorlar.

Ayrıca da demogog politacıların etkisine kolay giriyor, ve çok kolay güdülüyorlar.

Sadece geri ülkeler için geçerli değil bu. ABD'de Trump'ın yükselişine baksanıza.

Avrupa'da da hristiyan demokratlar, ya da ırkçı partiler falan iyi oy alıyor.

Ya da onlar oy almasa, büyük şirketlerin ve para babalarının kontrolündeki kişiler başa geçiyor. Oradaki halk bile kendi işine gelenleri değil, zengin azınlığın işine gelenleri seçiyor.

Hele de Avrupa ve Amerika harici ülkelere baktığınızda, çoğunda görünürde bile bir demokrasi yok. Dünya diktatörlüklerle kaynıyor. Nereye baksanız diktatör görüyorsunuz.

Demek ki bu işte bir terslik var. Demokrasi anlayışında, ve bu konuda yapılmak istenende bazı hatalar var.

Ne olduğunu ise aslında anlamak kolay. Eski yunandan Platon bile demiş zamanında, eğer halk cahilse, demokrasi işlemez diye.

İnsanlar ise hep cahil. Bu durum değişmiyor. Geniş çaplı zorunlu eğitim uygulamaları bile bu sorunu çözmüyor. İnsanlar okullardan girdikleri kadar cahil çıkıyorlar. 11-12 yıl eğitim alıyor sözde insanların çoğu. Ama kalıcı bilgi olarak sadece okuma ve dört işlemi öğreniyorlar. Dünyanın işleyişine dair hiçbir derin bilgi ya kafalarına bile yerleşmiyor, ya da bir kere girse bile orada kalmıyor.

Ayrıca da, hayvanlar gibi üremeye devam ediyorlar. (Bkz, Nüfus artışı ve dolaylı etkileri)

Eskiden bir yazımda seçme ve seçilme hakkını sınava bağlamayı önermiştim. Ehliyet almak için bile insanlar sınavdan geçirilirken, sertifikası olmadan elektrikçi, hemşire, vs bile olunamazken, ülkeyi yönetecek kişileri seçme hakkının herkese verilmesini yanlış bulduğumu söylemiştim. Seçilenlerin geçmesi gereken sınavlar daha da zor olmalı, ama seçenlerin bile oy verme sertifikasına sahip olmadan önce en azından temel bir sınavdan geçmesi gerekir demiştim. Hala bu fikri savunuyorum, ama bunun da yeterli olacağına inanmıyorum şu anda. Bu, sadece şu anki durumu biraz daha iyileştirmeye yarayacaktır. Sorunun uzun vadeli çözümü değil bu.

Uzun vadeli çözüm ise ne olur emin değilim. Belki de ülke yönetimi ile ilgili bir üniversiye programı geliştirilmeli, ve hem seçenler, hem de seçilenler bu programdan mezun olmak zorunda bırakılmalı. Başka konulardan mezun olup, seçme ehliyeti olan kişiler bile, bu programı da okuyup bitirmedikleri sürece oy verememeli belki de. Hele de seçilenler, bu programı bitirip, bir de onun yüksek lisansını ya da doktorasını yapanlar arasından çıkmalı belki de.

Ne bileyim, bir fikir işte.

Canım sıkkın sadece.

Tüm insanlarda yanlış olan bişey var sanki. Yanlış öğrendiğimiz bişey. Farkına bile varamıyoruz... 

Link to post
Sitelerde Paylaş

farklı açıdan bakalım

 

cahil, eğitimsiz, dindar... kitle, böyle kalmak iisteyebilir.?

 

yani herkes eğitimli bilgili çağdaş olmak veya bunu tercih etmek zorunda mı?

 

adam diyor , benim toplumum bu, çoğunluk biziz, biz aydın, kültürlü olmak istemiyoruz, böyle yaşamak istiyoruz? diyebilirler.

 

demokrasiyse, bu da demokrasi.

 

medeniyeti seçen toplumlarda halk bu ynde karar vermiş gidiyor. bazı ülkeler bunu seçmiyor. 

 

tercihse, bu da tercih.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Havalar da yapıyor. Bu sıralar bol bol gezmek, fazla düşünmemek en iyisi. Genel bir negatif enerji var gerçekten.

- Sorun demokrasi değil. Avrupa ve ABD'deki sağ partileri Putin sırf dünyayı karıştırmak için destekliyor. İŞİD saldırılarında filan da insanlar korkup sağ görüşlere yöneliyorlar. İŞİD'İn Rus bağlantılı olabileceği benim yıllardır düşündüğüm bir şey. Diktatör rejimi diktatör rejimini destekler. Bakınız Iran Tayyoş'u nasıl da koruyup-kolluyor. Biz de bıkıyoruz haliyle.

Ama şu da var. Hitler deneyiminden sonra Batılı ülkeler bu popülistlere dikkat ediyorlar. ellerinde kaynak, eğitim sistemi, bağımsız hukuk filan olduğu için bunların aşırı büyümesini engelleyebiliyorlar. Ama dediğiniz doğru. 11 sene lise bitirip hatta üniversite bitirip öyle işlere giren insan orada da var. Mühim olan çoğunluğun matığın, yapıcılığın tarafında kalması. İşte biz bu noktada çuvalladık. Tarihte ilk de değiliz. Ama bundan sonra kendimizi muz cumhuriyeti olarak kabul etmemiz gerekebilir. Ben Birçok Afrika ülkesinin önümüzdeki 20-30 yıl içinde Türkiye'yi sollayacağını, onlarla bugün RUslar ile olan ilişkimize benzer ilişkilere gireceğimizi düşünüyorum. İran'da petrol var ve İran Rusyaya yakın bir ülke. Ayetullah onlarda olur. Bizde iyi olmaz. Biz çalışmaya/üretmeye mecbur bir toplumuz. Çalışmadan iş yapmaya kalkarsak o zaman Turizm ile filan idare etmeye çalışan zibidi ülke oluruz. Tayyip bunu ve meselenin yarısını anlamıyor.

Mesela geri dönüşüm kutusu başkentte niye yok? Gelişmiş demokrasi ise ben her hafta geri dönüşüm kutusu arıyorum. Adamın derdi daha islam filan. Ne kast ediyorsa "İslam" konusuyla. Dİncilerin islam anlayışı buradaki ateistlerin yazdıklarıyla birebir örtüşüyor. onu da söylemek gerek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

demokrasi nedir hala bir anlam veremedim. birileri tarafından öne cıkarılmış seceneklerden birini secmekmi. oy kullanmıyorum a evet bu olsa gerek demokrasi. ama baskasımın gözünde vatan sevgisisizliği ile itam edilirim. boş insana ve insanlığa faydası olmayan icini dileyenin dilediği doldurduğu yuvarlak kaypak bi kelime. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

#mantık

Tesbitlerine katılıyorum.

Ben daha ileri götürüp bir kehanette bulunayım:

Birçok toplumda iyi eğitim almış insanlar genellikle zeka düzeyleri o toplumun zeka ortalamasının bir miktar üzerinde olanlardan çıkıyor. Bu "okumuş" insanlar, çeşitli nedenlerle az çocuk sahibi oluyorlar; geri kalan ortalama zekalı ve düşük zekalı çoğunluk ise yine çeşitli nedenlerle çok çocuk sahibi oluyorlar.

Kuşaklar boyunca bu seçilim devam ettikçe insan türünün ortalama zeka düzeyi yüzyıllar içinde giderek düşecek. Düşük zekalı insanlar demokrasiden daha da uzaklaşacaklar; toplumlarda "idiokrasi" egemen olacak. İnsan türünün yüzbinlerce yılda biriktirdiği gen hazinesi, ne yazık ki, bir kaç bin yıl içinde hunharca harcanacak. Artık bilgisayar, araba, telefon vs üretebilen kimse kalmayacak; besin azalacak, tıp gerileyecek, hastalıklar, ölümler artacak. Nüfus giderek azalacak. Mağaralarımıza, yüzbinlerce yıl önce başladığımız yere geri döneceğiz.

Sonra belki de herşey yeniden başlayacak,.. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demokrasi islami rejimlerin işine yarayan bir sistem. seçme ve seçilme hakkını sınava bağlamak, soruların içeriğinde kpss soruları gibi sorular olduğu sürece hiçbir işe yaramayacaktır ki zaten 20 yaşına kadar bir çok kişi, her yıl çeşitli sınavlara giriyor. Gene de sabah namazını kılmayan insanların kulaklarına, şeytanın işediği hadisine inanarak ömrünü geçiriyorlar. Böyle insanalar, DNA'da ribosiyatik akı mı vardır, ribonükleik asit mi vardır sorusunu doğru yanıtlasalar bile siyasi seçimlerini din eksenli yapmaya devam edeceklerdir. Platon eğer halk cahilse, demokrasi işlemez demekle isabet etmiştir. Dolayısıyla demokrasi biçimleri, halkları diktatörlerden kurtaran siyasi yönetim olamıyorlar. Günümüz ve coğrafyamız için demokrasi yetersizdir ama ileri zamanlarda işgörür bir sistem olacaktır. Ne ki biz göremeden öleceğiz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demokrasi ve küreselleşme yüzünden evrim mekanizmaları da doğru çalışmıyor. Parası olan kişi, dünyanın başka bir yerinden teknoloji satın alarak kendine avantaj sağlıyor ama lokasyon gelişimine katkısı olmuyor o satın alınan teknolojinin. Din ile beslenen insanlar, zayıf özelliklerinden dolayı azalmaları beklenirken, bebek ölüm oranlarının ve orta yaşta alınan tıp desteğinin sayesinde bu dindar insanlar daha fazla uzun ömürlü oluyorlar ve bu sayede yaşayıp daha fazla çoğalıyorlar. Kıvrımlı gagalara sahip kuşları veya Belçika mavi ineği gibi yapay seçilim yoluyla dindarları çoğaltmak, demokrasinin ve küreselleşmenin bir açmazıdır. Bu açıdan demokrasi, taraftarları kadar düşmanlarını besleyerek kendi sonunu hazırlayan bir sistemdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye'de demokrasi sadece oy vermek ve çoğunluğun azınlığa baskı kurması olarak algılanıyor..

Muhalif insanların mutlu olabilmesine imkan yok!

Biz de buna demokrasi diyoruz.

Türkiyedeki demokrasi ucube halindedir.

Bağımsız ve adil bir yargı,bireylerin ekonomik ve sosyal güvencesi,laik bir eğitim olmadan demokrasi maalesef ucubeye dönüşür.Türkiye'de durum budur.

Avrupa'da sağ partilerin prim yapmasını ise milliyetçi veya ırkçı düşüncelere bağlıyorum.Ama orada demokrasi bizimkinden çok daha sağlıklı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demokrasiyle yönetilen monarşiler var Dünyada, özellikle Kanada'da ve Japonya.
Japonya'da devlet başkanı silsilesi şöyle;
İmparator Akihito
Başbakan Shinzo Abe

Kanada'da ise şöyle;
Kraliçe Elizabeth II
Genel Vali David Lloyd Johnston
Başbakan Justin Trudeau

Demekki demokrasi, yöneten erk tarafından rezil edilmiyor, demokrasi yönetilen halk tarafından rezil ediliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herifler  Zülkarney adındaki birinin güneşin doğduğu ve battığı yere gidip oradaki kavimlerle konuştuğuna dahi inanıyorlar.Toplumsal bir agoni hali yaşıyoruz.Agoniden sonrası malum gerçek olan! Ölüm ve parçalanma! Ne yazıkki?

tarihinde yeniçeri53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, mantik yazdı:

Ben artık demokrasiye inanmıyorum.

İnsanlar ilkel, cahil ve bağnaz. Böyle insanlara seçme ve seçilme hakkı verdiğinde hakkıyla kullanamıyorlar. Hem kendilerini, hem de tüm toplumu tehlikeye sokacak kararlar veriyorlar.

Ayrıca da demogog politacıların etkisine kolay giriyor, ve çok kolay güdülüyorlar.

Sadece geri ülkeler için geçerli değil bu. ABD'de Trump'ın yükselişine baksanıza.

Avrupa'da da hristiyan demokratlar, ya da ırkçı partiler falan iyi oy alıyor.

Ya da onlar oy almasa, büyük şirketlerin ve para babalarının kontrolündeki kişiler başa geçiyor. Oradaki halk bile kendi işine gelenleri değil, zengin azınlığın işine gelenleri seçiyor.

Hele de Avrupa ve Amerika harici ülkelere baktığınızda, çoğunda görünürde bile bir demokrasi yok. Dünya diktatörlüklerle kaynıyor. Nereye baksanız diktatör görüyorsunuz.

Demek ki bu işte bir terslik var. Demokrasi anlayışında, ve bu konuda yapılmak istenende bazı hatalar var.

Ne olduğunu ise aslında anlamak kolay. Eski yunandan Platon bile demiş zamanında, eğer halk cahilse, demokrasi işlemez diye.

İnsanlar ise hep cahil. Bu durum değişmiyor. Geniş çaplı zorunlu eğitim uygulamaları bile bu sorunu çözmüyor. İnsanlar okullardan girdikleri kadar cahil çıkıyorlar. 11-12 yıl eğitim alıyor sözde insanların çoğu. Ama kalıcı bilgi olarak sadece okuma ve dört işlemi öğreniyorlar. Dünyanın işleyişine dair hiçbir derin bilgi ya kafalarına bile yerleşmiyor, ya da bir kere girse bile orada kalmıyor.

Ayrıca da, hayvanlar gibi üremeye devam ediyorlar. (Bkz, Nüfus artışı ve dolaylı etkileri)

Eskiden bir yazımda seçme ve seçilme hakkını sınava bağlamayı önermiştim. Ehliyet almak için bile insanlar sınavdan geçirilirken, sertifikası olmadan elektrikçi, hemşire, vs bile olunamazken, ülkeyi yönetecek kişileri seçme hakkının herkese verilmesini yanlış bulduğumu söylemiştim. Seçilenlerin geçmesi gereken sınavlar daha da zor olmalı, ama seçenlerin bile oy verme sertifikasına sahip olmadan önce en azından temel bir sınavdan geçmesi gerekir demiştim. Hala bu fikri savunuyorum, ama bunun da yeterli olacağına inanmıyorum şu anda. Bu, sadece şu anki durumu biraz daha iyileştirmeye yarayacaktır. Sorunun uzun vadeli çözümü değil bu.

Uzun vadeli çözüm ise ne olur emin değilim. Belki de ülke yönetimi ile ilgili bir üniversiye programı geliştirilmeli, ve hem seçenler, hem de seçilenler bu programdan mezun olmak zorunda bırakılmalı. Başka konulardan mezun olup, seçme ehliyeti olan kişiler bile, bu programı da okuyup bitirmedikleri sürece oy verememeli belki de. Hele de seçilenler, bu programı bitirip, bir de onun yüksek lisansını ya da doktorasını yapanlar arasından çıkmalı belki de.

Ne bileyim, bir fikir işte.

Canım sıkkın sadece.

Mantık, ben senin demokrasiye uzun zamandır inanmadığını düşünmüştüm. Böyle bir yazı okuyunca şaşırdım.

Demokrasi işlese ne, işlemese ne? Ortada büyük bir hiyerarşi var. Eğer insanların oy kullanabilmesi için eğitim görmesi gibi fikirleri destekliyorsan, neden onların oy kullanması için savaşıyorsun? Neden onları yukarı çekmeye çalışıyorsun? Gelmez onlar. Bizim tek yapabileceğimiz gelişmesi gerektiğinin farkında olacak kadar akıllılara bilgiyi ulaştırmak. Zaten burada yapıp durduğumuz şey de tam olarak budur. O kişileri kaybetmedikçe çevreleri de farkına varacak, sonra başkalarının, sonra başkalarının...

Tümüyle entelektüel bir toplum dünya üzerinde yok. Olmadı da. Büyük ihtimalle hiç olmayacak da...

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, Engse Hohol yazdı:

Demokrasi islami rejimlerin işine yarayan bir sistem. seçme ve seçilme hakkını sınava bağlamak, soruların içeriğinde kpss soruları gibi sorular olduğu sürece hiçbir işe yaramayacaktır ki zaten 20 yaşına kadar bir çok kişi, her yıl çeşitli sınavlara giriyor. Gene de sabah namazını kılmayan insanların kulaklarına, şeytanın işediği hadisine inanarak ömrünü geçiriyorlar. Böyle insanalar, DNA'da ribosiyatik akı mı vardır, ribonükleik asit mi vardır sorusunu doğru yanıtlasalar bile siyasi seçimlerini din eksenli yapmaya devam edeceklerdir. Platon eğer halk cahilse, demokrasi işlemez demekle isabet etmiştir. Dolayısıyla demokrasi biçimleri, halkları diktatörlerden kurtaran siyasi yönetim olamıyorlar. Günümüz ve coğrafyamız için demokrasi yetersizdir ama ileri zamanlarda işgörür bir sistem olacaktır. Ne ki biz göremeden öleceğiz.

Dünya'da sınavlarda test sistemi kullanan bir tek biz ve ABD kaldık. Bütün okullarda yazılı veya sözlü sınav yapılıyor. Sözel konularda: Eleman neden söz ettiğini anlıyor mu? Bilginin anlamını biliyor mu? Olayları anlamış mı? kendini ifade edebiliyor mu?

Matematikte: Hocanın kağıda da bakması lazım. Yani tamam problemi çözmüş. Ama nasıl çözmüş, hangi denklemden hangi teoriden yararlanmış?

- Yani açık çok büyük. Ama demokrasinin özelliği: Demokrasi'de adam gibi parti seçersin, adam gibi milli eğitim bakanı gelir, halkın da talebiyle, düzeltir. yeni sistem getirir. Bizde dershanenin tabelasını değiştiriyor dershane okul oldu filan diyor.

- Eğitim tabi ki çok mühim. Ama sistem sağlam olacak. Anayasa insan hakları beyannamesi olsun mesela. Yıllardır değiştire değiştire rahat edemediler. Adı üstünde bunun: Anayasa.

-Sistemi kurabilirsen. Sistem kendini çözer zaten. ABD'liler çok mu zeki-gelişmiş insanlar? - Değil. Sömürge durumundan, vahşi bir ülke oldular, sonra mafya filan sokaklarda cirit attı, sonra 20'İnci yüzyılda kendini kanıtlamaya başladı. Neden? sistem sağlam. hukuk devleti, güçler ayrılığı, seçim sistemi, düşünce özgürlüğü,

ABD denen yerde siyahlar beyazlarla aynı kafede oturamıyordu. Ama sisteme güvenip, oyuncak etmeden sisteme güvenirsen, zamanla çözülüyor işte.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Demokrasi kesin olarak ideal bir  rejim değil. Çünkü çoğunluk her zaman yanlış.. Çoğunluk her zaman yanılıyor. Her konuda bu böyle...

Kararları çoğunluğa terketmenin adı demokrasi oluyor. Çoğunluk her zaman yanlışsa, her türlü demokrasi kötüdür.

Arkadaşlar şu soruyu ciddi olarak soruyorum. İroni veya şaka yaptığım sanılmasın.

Bana çoğunluğun bilimsel olarak doğru ve haklı olduğu bir olgu gösterebilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

jumanji35,
Halk seçiminden memnun olsa hak vereceğim. Ama onlar da memnun değil. Kendi iyiliğini bilmeyen bir çocuğun annesinin uyarılarına rağmen kendisi için zararlı birşeyi yapmasına benziyor halkın yaptığı. Onun için, tercih deyip geçemiyoruz. Biz azınlığız, çoğunluk bunu istiyorsa ne yapalım deyip sineye çekemiyoruz.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, leonardo18 yazdı:

Havalar da yapıyor. Bu sıralar bol bol gezmek, fazla düşünmemek en iyisi. Genel bir negatif enerji var gerçekten.

- Sorun demokrasi değil.

leonardo18,
Bence sorun tam anlamıyla demokrasi. Batı'da da işlemiyor aslında bu demokrasi denen meret, ama onlarda bize göre biraz daha iyi işliyor, çünkü halk bizimki kadar cahil değil. Yani ortalaması alındığında diyorum. Bizim ortalama cehalet düzeyimiz, onların ortalama cehalet düzeyinden daha düşük. En azından Avrupa için öyle diyelim. ABD için öyle değil bence aslında. Amerikan halkı da ortalamada Türk halki kadar cahil bence.

Batı her şeyi doğru yapacak diye birşey yok. Onlar da birşeyleri deniyorlar, sonra değiştiriyorlar, vs. Her konuda böyle bu. Demokraside de böyle. Tarihlerinde birşeyler yaşanmış, krallıklardan, tek adam yönetimlerinden illallah demişler, Fransız ihtilali, vs olmuş, başka birşeyler denemek zorunda hissetmişler kendilerini. Ardından da demokrasinin doğuşu. Ya da yeniden doğuşu demek daha doğru olur, çünkü daha eski yunan zamanında bilinen ve uygulanan birşey demokrasi. Sonra untulmuş, terkedilmiş, krallıklar, imparatorluklar dönemi gelip geçmiş. Son birkaç yüzyılda tekrar hortladı demokrasi. Yani aslında krallıklara, tek adam yönetimlerine göre insanlık tarihinde çok daha yeni, ve çok daha az test edilmiş birşey bu demokrasi. Yanlışlarını, eksiklerini, hatalarını ise net olarak görmeye ancak başlıyoruz belki de.

Bu demokrasi denen teranenin işlediğine batılıların da pek çoğunun inandığını zannetmiyorum. Ama bilinen alternatifler daha da kötü olduğu için, sineye çekiyorlar.

Ama ben demokrasinin ana fikrini terketmeden, çözmeye çalıştığı sorunu hala çözmeye devam edecek, ama bunu yaparken getirdiği zararları ve dezavantajları da en aza indirecek bir çözüm öneriyorum demokrasi konusunda. (Sınav sistemi, vs). Demokrasiyi tamir ediyorum bir bakıma. Ya da upgrade ediyorum. Eski yunandakine Demokrasi 1.0 dersek, son birkaç yüzyıldır uygulanana da Demokrasi 2.0 dersek, benimki Demokrasi 3.0 oluyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

cezayakın2, Hiçkimse, charm, zırvacı, yeniçeri53, delibekir,
O kadar karamsar olmaya gerek yok. Şu salak yöneticilerin biri bari benim aklıma gelen türde önerileri uygulamaya soksa, bunun olumlu etkisi kısa zamanda görülecek ve diğerleri de takip edecektir diye düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...