Jump to content

Atatürk türk milletine büyük kötülük etmiştir....


Recommended Posts

Ehlileştirmek diye bir şey yok. Adını değiştirip "Türkiye İslam Araştırmaları Kurumu" dersin olur biter. Kimseyi ehlileştirmeye gerek yok. Piyasada dolaşan yanlış fikirler, eğilimler her zaman olacaktır. diğer dinlerde de var. Bunlara karşılık, daha mantıklı, anlaşılır bilgi sunan bir kurum işte. Türkiye Şeriata geçse de böyle bir kuruma ihtiyaç var. Halk çok cahil çünkü. Ayrıca ben kendim için de istiyorum. kendi araştırmalarım, okumalarım filan var. ama "en doğrusunu kim bilir?" desen dinayet ve MEB cevabını veririm.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 46
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

15 hours ago, KORİNTLİ said:

benim kafam karışık değil ama senin algın biraz kıt herhalde.

osmanlı'dan sonra laik cumhuriyeti kurarken 2 seçeneğin var.

başarılı olma faktörlerini göz ardı ederek;

ya dini kökten pasifize edip, sindirip, silmeye çalışacaksın

ya da cumhuriyet ideolojin dogrultusunda boyunduruk altina alip, kendine göre şekillendireceksin.

ikinciyi seçmişsin eyvallah, bunu seçerken her dini fraksiyonu içine almadan sünniliği pompalaman hata diyorum.

hem devletin herkese eşit mesafede olmasina ters, hem de kendi içinde denge mekanizması olmadigi için bunu erki elinde tutanın inisiyatifine birakmışsın.

herkese eşit yaklaşmadığın için sünnilik eriyeceği yerde devleşmiş, erki eline geçirenin silahı olmuş, 

kaldı ki mesele yalnız diyanet işlerinde değil, tek tip vatandaş üretme politikasında.

 

Yok benim algım kıt değil de, sen bildiğin gerizekalısın. Hakaret etmeden konuşamıyorsun değil mi? Terbiyesizlik yapma da adam gibi dinle.

Cumhuriyetin ilk kuşaklarının din ile ilgisi yoktur. Yaşın kaç bilmiyorum ama 1930-1960 arası doğumlu olan okumuş sınıflar içinde din oldukça küçük bir yer tutar. Annem 1949 doğumlu bir öğretmen. Diyarbakır'da öğretmenlik yaparken kendi okulunda sadece annem oruç tutuyordu. 1970'li yıllar, Diyarbakır. Ramazanda okulda 1 tane oruç tutan öğretmen var ve diğer öğretmenler bu durumla alay ediyor. Masal gibi geliyor ama gerçek bu.

Yani, cumhuriyet ideolojisi okumuş sınıflar içinde kökleşmişti. Ne zamana kadar? Mel'un 12 Eylül'e kadar. 12 Eylül dini ve bölücü gericiliğin tasmasını koparmıştır. Kürtçülük ve İslamcılık, doğal süreçler ile gelişmedi. Kürtçülük ve İslamcılık iki kardeş ideolojidir ve 12 Eylül'ün evlatlarıdır.

12 Eylül'den önce İslamcılık kenar mahalle esnaflarının ideolojisiydi. Bunu geliştien ve topluma yayan 12 Eylül oldu. Haklı olarak söylediğin gibi, Sünniciliği pompalayan 12 Eylül'dür. 12 Eylül'den önce okullarda din dersi bile yoktu. Alevi köylerine cami yapan, tarikatları ininden çıkartan 12 Eylül oldu. Aslında 12 Eylül diyoruz ama bunu sen ABD olarak anla.

Türkiye'nin sanayileşme, çağdaşlaşma, gelişme çabaları her zaman batı için bir tehdit olarak görüldü. Batı açısından haklı bir teşhistir bu. Türkiye'nin 1960-1970'li yıllarda yetiştirdiği kuşaklar sürekli olabilseydi, bugün Avrupa'nın en zengin ve güçlü 3. ülkesi olurduk. Ama o kuşaklar kırıldı, yerine beyni ortaçağ boku ile kaplanmış, Kürtçü, İslamcı, Liberal/devşirme kuşaklar geldi. Aslında dini regüle etme görevi yüklenmiş olan diyanet işleri başkanlığının, light-hilafet kurumu haline gelmesi, böyle bir toplum için son derece doğal bir sonuçtur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyanet olmadan olmaz.

Ama diğer tespitler çok doğru.

Yine de düzeltme yapacağım. Oruç tutanlarla dalga geçileceğini sanmıyorum. Bizde de çok öğretmen vardı. Hepsi de eskiden beri oruç tutarlar benim bildiğim.

Bir de batı konusunda hem Kemalistler hem dinciler çok yanlış düşünüyor.

Tam tersine Batı artık bıkmış durumda. Emperyalizm dönemi 1960'larda bitmiştir. "Biz bunlarla ne yapacağız?" diye düşünüyorlar. Kendinizi Almanların yerine koyun. 1 milyonun üzerinde Suriyeli gelmiş. Ya da İtalyanların yerine koyun. Millet artık Libya'dan "nasıl olsa alırlar" deyip, çocukları botlara bindirip İtalya'ya gönderiyorlar. Yani Göçmen meselesi yüzünden ezilmiş durumdalar. Yani Hayır. BOP diye bir şey yok. Herkesin senden beklediği, adam olmandır. İslam konusunda da, "Bunlarda ne zaman reform olacak?" diye düşünüyorlar. Yani "böyle din mi olur?" sorusunu onlar da soruyorlar.

 

Ama kenan Evren konusu doğru. Adam bir faşisttir. ve İlginçtir, Türk milleti o zamanlar bu kişi Cumhurbaşkanı seçmiştir. Ama politikaları çok yanlıştı. Solculardan korkmuştur, Her türlü sol ideolojiye karşı dinci ve ülkücüleri desteklemiştir. Bunu da bilerek ve isteyerek yapmıştır. Düşünerek değil öfkeyle hareket etmiştir. Halk da alkışlamıştır.

Yani Tayyoş "halkım istiyor" filan diyor ya, yok şehitlermiş, yok şehit köprüsüymüş, zırvadan başka bir şey değil, kendi de farkında.

AKP'nin, refah partisinden kalma %40 sabit seçmeni vardır. Başka da bir şeyi yoktur. O kadar dini okul, o kadar yandaş medya, kömür dağıtımı, din sömürüsü filan o da.

Yani cümleten A.K. ben bu heriflerin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Robespierre yazdı:

Yok benim algım kıt değil de, sen bildiğin gerizekalısın. Hakaret etmeden konuşamıyorsun değil mi? Terbiyesizlik yapma da adam gibi dinle.

Cumhuriyetin ilk kuşaklarının din ile ilgisi yoktur. Yaşın kaç bilmiyorum ama 1930-1960 arası doğumlu olan okumuş sınıflar içinde din oldukça küçük bir yer tutar. Annem 1949 doğumlu bir öğretmen. Diyarbakır'da öğretmenlik yaparken kendi okulunda sadece annem oruç tutuyordu. 1970'li yıllar, Diyarbakır. Ramazanda okulda 1 tane oruç tutan öğretmen var ve diğer öğretmenler bu durumla alay ediyor. Masal gibi geliyor ama gerçek bu.

Yani, cumhuriyet ideolojisi okumuş sınıflar içinde kökleşmişti. Ne zamana kadar? Mel'un 12 Eylül'e kadar. 12 Eylül dini ve bölücü gericiliğin tasmasını koparmıştır. Kürtçülük ve İslamcılık, doğal süreçler ile gelişmedi. Kürtçülük ve İslamcılık iki kardeş ideolojidir ve 12 Eylül'ün evlatlarıdır.

12 Eylül'den önce İslamcılık kenar mahalle esnaflarının ideolojisiydi. Bunu geliştien ve topluma yayan 12 Eylül oldu. Haklı olarak söylediğin gibi, Sünniciliği pompalayan 12 Eylül'dür. 12 Eylül'den önce okullarda din dersi bile yoktu. Alevi köylerine cami yapan, tarikatları ininden çıkartan 12 Eylül oldu. Aslında 12 Eylül diyoruz ama bunu sen ABD olarak anla.

Türkiye'nin sanayileşme, çağdaşlaşma, gelişme çabaları her zaman batı için bir tehdit olarak görüldü. Batı açısından haklı bir teşhistir bu. Türkiye'nin 1960-1970'li yıllarda yetiştirdiği kuşaklar sürekli olabilseydi, bugün Avrupa'nın en zengin ve güçlü 3. ülkesi olurduk. Ama o kuşaklar kırıldı, yerine beyni ortaçağ boku ile kaplanmış, Kürtçü, İslamcı, Liberal/devşirme kuşaklar geldi. Aslında dini regüle etme görevi yüklenmiş olan diyanet işleri başkanlığının, light-hilafet kurumu haline gelmesi, böyle bir toplum için son derece doğal bir sonuçtur.

algın kıt deyince ne kızıyorsun birader?

sen şimdi yukarıda ne anlattın?

okumuş kesimin dinle alakası yokmuş ...eee?

hala konunun özüne gelemiyorsun!!!!

yemişim kenan evreni de 12 eylülü de.

diyanet kurulurken yanlış yapılandırıldı.bu kadar.gerisi havagazı olur.

maraş katliamı yapılırken evren mi vardı?

erbakan'ı yurtdışından getirtip parti kurdurulması hangi sene?

imam hatip okullarında sünnilik dışında ne öğretilir?

yaşım da 48 merak etmişsin madem....

kurucu, memleketin resmi dini olarak yalniz sünniliği seçmiştir.

buna itirazın varsa buyur yaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, KORİNTLİ said:

algın kıt deyince ne kızıyorsun birader?

sen şimdi yukarıda ne anlattın?

okumuş kesimin dinle alakası yokmuş ...eee?

hala konunun özüne gelemiyorsun!!!!

yemişim kenan evreni de 12 eylülü de.

diyanet kurulurken yanlış yapılandırıldı.bu kadar.gerisi havagazı olur.

maraş katliamı yapılırken evren mi vardı?

erbakan'ı yurtdışından getirtip parti kurdurulması hangi sene?

imam hatip okullarında sünnilik dışında ne öğretilir?

yaşım da 48 merak etmişsin madem....

kurucu, memleketin resmi dini olarak yalniz sünniliği seçmiştir.

buna itirazın varsa buyur yaz.

La oğlum, cumhuriyet devrimi başarılı olamadı, halkta karşılık bulamadı diyorsun ya, ben de sana diyorum cumhuriyetin yetiştirdiği ilk kuşaklar gayet de cumhuriyet fikrine sahip çıkıyordu. Oruç meselesini ona örnek olarak verdim. Sen cumhuriyetten önce Diyarbakır'da oruç tutmayan insan olduğuna inanıyor musun? Cumhuriyet laik, milliyetçi, cumhuriyete bağlı insan kütleleri yaratmıştır. Bu anlamda başarısızlıktan bahsedilemez.

Cumhuriyet kurulurken bir "brainstorming" yapıldığını sanıyorsun galiba. Anadolu ahalisinin hangi milletten olacağına, hangi dine inanacağına bir masa etrafına oturup mu karar verdiler? Hmm, bence İsveçli ve konfiçyüsçü olmalıyız. Ben Malagalı ve pagan olalım diyorum.

Sünniliği seçmek diye birşey olabilir mi? Elde ne varsa onla yapıldı abicim. Öyle şey olur mu? Ahali zaten çoğunlukla sünni. Bu sünniler her zaman için Haçlılar ile hemhal olmaya hevesli oldukları için, 1950 sonrası ABD'nin desteğini aldılar ve devleti adım adım ele geçirdiler. Mesele bu kadar basit. 

Birçok Atatürkçü, cumhuriyet 1950'de teslim olmaya başlamıştır diyor. Böyle kabul edilir. E, teslim olmasaydı. Olmasaydı, iyi olurdu ama oldu. Şerefsiz ABD, halkı aptallaştırmak ve olası bir Sovyet saldırısına karşı kendine payanda yapmak için Anadolu halkına yine 1500 yıllık masalları dayadı. Onların politikası buydu, başarılı oldular.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gayet mantıklı yorumlar. Yine de devlet ve din işleri ayrıdır. Diyanet ve MEB kitlenin cehaletine karşı otorite olmak durumundadır. Mezhep kavgası da bu dönemde olmaz. Kafayı yemişler. bu tür din çatışmalarını duyunca aklım duruyor. Yani İŞİD'i filan geçtik İslamın kolları arasında savaş başladı. Buradaki saçmalığı bir tek ben mi görüyorum? Olmaz yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Robespierre yazdı:

La oğlum, cumhuriyet devrimi başarılı olamadı, halkta karşılık bulamadı diyorsun ya, ben de sana diyorum cumhuriyetin yetiştirdiği ilk kuşaklar gayet de cumhuriyet fikrine sahip çıkıyordu. Oruç meselesini ona örnek olarak verdim. Sen cumhuriyetten önce Diyarbakır'da oruç tutmayan insan olduğuna inanıyor musun? Cumhuriyet laik, milliyetçi, cumhuriyete bağlı insan kütleleri yaratmıştır. Bu anlamda başarısızlıktan bahsedilemez.

Cumhuriyet kurulurken bir "brainstorming" yapıldığını sanıyorsun galiba. Anadolu ahalisinin hangi milletten olacağına, hangi dine inanacağına bir masa etrafına oturup mu karar verdiler? Hmm, bence İsveçli ve konfiçyüsçü olmalıyız. Ben Malagalı ve pagan olalım diyorum.

Sünniliği seçmek diye birşey olabilir mi? Elde ne varsa onla yapıldı abicim. Öyle şey olur mu? Ahali zaten çoğunlukla sünni. Bu sünniler her zaman için Haçlılar ile hemhal olmaya hevesli oldukları için, 1950 sonrası ABD'nin desteğini aldılar ve devleti adım adım ele geçirdiler. Mesele bu kadar basit. 

Birçok Atatürkçü, cumhuriyet 1950'de teslim olmaya başlamıştır diyor. Böyle kabul edilir. E, teslim olmasaydı. Olmasaydı, iyi olurdu ama oldu. Şerefsiz ABD, halkı aptallaştırmak ve olası bir Sovyet saldırısına karşı kendine payanda yapmak için Anadolu halkına yine 1500 yıllık masalları dayadı. Onların politikası buydu, başarılı oldular.

 

la oglum???

he canım anlat..

cumhuriyet devrimlerinin hepsi başarızdır diyen oldu mu?

M.Kemal hepimizden daha faza vatansever, büyük bir örgütçü ve asker, bu topraklar için ömrünü harcamış cumhuriyetin kurucu babasıdır.

böyle olması toplum için alınan kararların alayının doğru olduğu anlamını taşımaz.

napalım çoğunluk sünniyse, çoğunluk hilafet taraftarı olsaydı kaldırmayacak mıydı?

eldeki neyse oymuş? aleviyi, şiiyi, zerdüştü,caferiyi otu boku adam saymamak nedir ?

güneydoğunda sunnilikle alakasi olmayan fellahi var, arabi var,kürdü var, kafkaslardan göçen alakasız bi ton adam var.

brainstorming yapilmamiş !! vah vah yapilsaymiş madem.

senin ve senin gibi düşünenlerin bunu kabul etmemesi yanlışı doğrulamıyor, üzgünüm.

konumuz diyanet işleriyse, yanlış temeller üzerine kurulmuştur.

amaç sünni türk kimliği altında tek tip vatandaş üretmektir.

ha belki zaman sınırlıydı, belki vizyon yetersizdi, belki bilemediğimiz farkli baskilar vardi ayri mesele.

neticesi acı olmuştur.

unutmadan rum diye memleketten sürülen hıristiyan türkleri de hatırlatalım.

bir de kılıçtaroğlu ve chp'nin düştüğü zavallığı es geçmemek lazım.

sen zamanında alevileri diyanete katma, seneler sonra alevi genel başkan seç, zamanında tek mezhep belirlediğin sünnilik seni yerde yere vursun, alay etsin, biliyorsunuz alevi desin..kilictaroğlu garibim ne ses edebilsin, ne evet aleviyim ne var diyebilsin...mecburen sünni gibi oruc tutup, cami cami dolassin.

not: alevi kökenli falan da değilim.

1950' ye kadar neler olmuş daha sonra tartışırız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, KORİNTLİ said:

 

Sen cumhuriyetin herkesi sünni yapmaya çalıştığını iddia ediyorsun, oysa sünniler öyle düşünmüyor. Kim haklı? Adamlar biz mağdur olduk diyor, sen ise hayır devlet size çalıştı diyorsun. Birisi yanılıyor, ama kim?

Sen gayrimüslimleri ve Alevileri düşünerek, onların mağdur olduğunu ileri sürüyorsun, sünniler ise ateşli şekilde haklarının gasp edildiklerini söylüyorlar. Bu tartışmayı Arthur'un kılıcı çözer. Tek hamlede düğümü parçalar ve sorunu çözer. Bunun adı yurttaşlık devrimidir.

Sen bazı ortaçağ kimliklerinin haklarını savunuyorsun, sünniler başka bir ortaçağ kimliğinin ardında koşuyor. Çözüm? Çözüm ortaçağı ortadan kaldırmaktır. Bunun adı yurttaşlık devrimidir.

Yurttaşlık devrimi ortaçağ kimliklerini silikleştirmek demektir. 19. yüzyıl devrimcileri için, kökeni sorgulamak ayıp sayılırdı. Dünyaya gelen her birey, kendi yolunu seçecek, aklı ile seçtiği kimliği taşıyacaktı. Bu kimlik felsefi ve siyasi bir kimliktir. Bu kimliği seçerek aklımızı kutsamış oluyoruz. Doğuştan kazandığımız kimlikler ise, aklımızın kafese konulması anlamına gelir. 

Sen ortaçağ kimliklerinin silikleştirilmesine, devletin her bireyi etnik, mezhepsel ve dini kimliklerinden bağımsız, eşit bir yurttaş olarak değerlendirmesine, tektipleşmek diyorsun. Tektipleşmek! Çok komik. Türkiye toplumu ne zaman tek tip oldu?

Dünya üzerinde yer alan bütün moda akımları, felsefi akımlar, siyasi akımlar Türkiye'de tanıtıldı ve taban bulabildi. İddia ediyorum, Türkiye toplumu kadar farklı felsefi akım ile tanışmış, onlara katılmış başka bir toplum yeryüzünde yoktur. 

Avrupalıların anlata anlata bitiremediği 68 hareketinin, feriştahı, çok daha derin ve sarsıcı olanını, üstelik aynı zaman diliminde Türkiye yaşadı. O dinamizmi cumhuriyet devrinde doğan kuşaklar yapmıştır.

Türkiye'deki siyasi yürüyüşlerde anarşist lider Durutti'den Stalin'e, Humeyni fotoğraflarından Amerikan sembollerine kadar herşeyi bulabilirsin. Bu toplum mu tek tip?

Tektipleşmekten kast ettiğin şey, insanları akıllarını kullanmaya "zorlamak*! Ortaçağ kimliklerinizi siktiredin, aklınızı kullanın dediğimiz zaman o insanları tektipleştirmiş mi oluyoruz?

Bakınız. Bir toplum Alevi, Sünni, Türk, Kürt diye bölündüğünde orada çok sesli ve çok renkli bir toplum oluşmaz. Orada bir ortaçağ toplumu oluşur. Bizim renklilikten ve çok  seslilikten kast ettiğimiz şey, insan aklı ile ortaya çıkmış fikirlerin ve sanatsal/felsefi akımların bir arada bulunmasıdır. Buna çok seslilik ve renklilik denir. Cumhuriyet bu toplumu yaratmaya çalışmıştır. Bundan utanmıyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyanet. 

Peki şöyle düşünelim. Diyanet işleri başkanlığının, bütün dinlere ve inançlara hizmet edecek bir kurum değil de sadece sünni İslam'ı regüle edecek bir kurum olduğunu varsayalım. Çok ağır bir günah mı olur bu? Sünni İslam gerçekten bu toplumun çok büyük bir kısmının mensup olduğu bir inanç sistemi. Devlet SADECE bu grubu düşünerek bir kurum oluşturamaz mı? Bu sizin tanımlarınıza uymuyor olabilir ama tanımları unutun şimdi. Bu çok mantıksız, ayıp, günah, suç mudur?

Gayrimüslimleri bir tarafa bırakıyorum. Onlar artık çok küçük bir azınlık. Aleviler büyük ve önemli bir kitle. Diyanet işleri başkanlığı, gerçekten amaçlarına uygun bir şekilde faaliyet sürdürebilmiş olsa idi, Alevilerin bu kadar dışlanmış bir duruma itileceğini sanmıyorum. 

Diyanet Sünni İslam'a hizmet etmek değil, onu regüle etmek hatta reforme etmek faaliyetini sürdürebilseydi, bu Aleviler için de olumlu bir durum olacaktı. İşin doğrusu, Alevilerin birincil talebi din hizmeti almak değil, Sünni şerrinden korunacak imkanlar bulabilmek idi. Bence aslında hala öyle ve öyle olmalı. Aleilere din hizmeti denen şey, maaşlı Alevi dedeleri yaratacak. Aleviler gerçekten böyle birşey ister mi, bilmiyorum. Onları katletmenin sevap olduğunu söyleyen kara kalabalıkların azaltılması, maaşlı Alevi dedelerinin varlığından çok daha mantıklı ve doğru bir taleptir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Robespierre yazdı:

Sen cumhuriyetin herkesi sünni yapmaya çalıştığını iddia ediyorsun, oysa sünniler öyle düşünmüyor. Kim haklı? Adamlar biz mağdur olduk diyor, sen ise hayır devlet size çalıştı diyorsun. Birisi yanılıyor, ama kim?

Sen gayrimüslimleri ve Alevileri düşünerek, onların mağdur olduğunu ileri sürüyorsun, sünniler ise ateşli şekilde haklarının gasp edildiklerini söylüyorlar. Bu tartışmayı Arthur'un kılıcı çözer. Tek hamlede düğümü parçalar ve sorunu çözer. Bunun adı yurttaşlık devrimidir.

Sen bazı ortaçağ kimliklerinin haklarını savunuyorsun, sünniler başka bir ortaçağ kimliğinin ardında koşuyor. Çözüm? Çözüm ortaçağı ortadan kaldırmaktır. Bunun adı yurttaşlık devrimidir.

Yurttaşlık devrimi ortaçağ kimliklerini silikleştirmek demektir. 19. yüzyıl devrimcileri için, kökeni sorgulamak ayıp sayılırdı. Dünyaya gelen her birey, kendi yolunu seçecek, aklı ile seçtiği kimliği taşıyacaktı. Bu kimlik felsefi ve siyasi bir kimliktir. Bu kimliği seçerek aklımızı kutsamış oluyoruz. Doğuştan kazandığımız kimlikler ise, aklımızın kafese konulması anlamına gelir. 

Sen ortaçağ kimliklerinin silikleştirilmesine, devletin her bireyi etnik, mezhepsel ve dini kimliklerinden bağımsız, eşit bir yurttaş olarak değerlendirmesine, tektipleşmek diyorsun. Tektipleşmek! Çok komik. Türkiye toplumu ne zaman tek tip oldu?

Dünya üzerinde yer alan bütün moda akımları, felsefi akımlar, siyasi akımlar Türkiye'de tanıtıldı ve taban bulabildi. İddia ediyorum, Türkiye toplumu kadar farklı felsefi akım ile tanışmış, onlara katılmış başka bir toplum yeryüzünde yoktur. 

Avrupalıların anlata anlata bitiremediği 68 hareketinin, feriştahı, çok daha derin ve sarsıcı olanını, üstelik aynı zaman diliminde Türkiye yaşadı. O dinamizmi cumhuriyet devrinde doğan kuşaklar yapmıştır.

Türkiye'deki siyasi yürüyüşlerde anarşist lider Durutti'den Stalin'e, Humeyni fotoğraflarından Amerikan sembollerine kadar herşeyi bulabilirsin. Bu toplum mu tek tip?

Tektipleşmekten kast ettiğin şey, insanları akıllarını kullanmaya "zorlamak*! Ortaçağ kimliklerinizi siktiredin, aklınızı kullanın dediğimiz zaman o insanları tektipleştirmiş mi oluyoruz?

Bakınız. Bir toplum Alevi, Sünni, Türk, Kürt diye bölündüğünde orada çok sesli ve çok renkli bir toplum oluşmaz. Orada bir ortaçağ toplumu oluşur. Bizim renklilikten ve çok  seslilikten kast ettiğimiz şey, insan aklı ile ortaya çıkmış fikirlerin ve sanatsal/felsefi akımların bir arada bulunmasıdır. Buna çok seslilik ve renklilik denir. Cumhuriyet bu toplumu yaratmaya çalışmıştır. Bundan utanmıyoruz.

diyaneti kuran ben miyim de ortaçağ kimliklerini savunayım?

diyanet devletin resmi bir kurumu değil mi?

diyanet devletin resmi kurumuysa, bu kurumun tanıdığı tek resmi din sünni islamsa, tabii ki vatandaşa biçilen din modeli sünni islamlıktır, neyin safsatasını yapıyorsun hala?

sünniler de tabi isyan edecek, sünniği devlet tekeline almışsın, tekkeleri vs kapatıp ,hacı hoca şeyh tayfanın ekmeğini kesmişsin, kendine göre şekil vermeye çalışmışsın.(haklı olarak)

işte sorun burada başlıyor ,bir türlü anlamadığın, tek bir fraksiyonu devlet eliyle resmileştirmek,  geri kalan nüfusun kaćta kaçiysa söz hakki vermemek diğerlerini tanımamak anlamına geliyor.

hem tektipleştiriyorsun , hem geri kalanın haklarını gasp ediyorsun, hem de diğerlerini sisteme katmayarak diyanetin içinde bir denge mekanizması oluşmasına izin vermeyip, şartlar değiştiğinde sünniliğin canavarlaşmasına sebep oluyorsun.

cumhuriyeti kurarken kafandaki toplum mühendisliğine dini dahil etmişsen, o zaman alevi, sünni, şii vs olgusunu yok sayamazsın, dinin kendi içinde bölünmüş olması seni bağlamaz, senin görevin hepsini idare etmek.farklılıkların olmasını düzgün kontrol edemezsen esas bölünmeye sen yol açarsın.önceki iletilerde örnekler verdim ; 12 eylül öncesi alevi katliamlari, erbakan'a ikinci parti kurdurulmasi vs..sorun yalniz 12 eylülde değil diye.

kilictaroglu ve chp durumunu da es geçmişsin.farketmedim değil, uyandirayim..

68 çiçek kuşağın budanmasini da 71 muhtirasina sorarsin...

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, KORİNTLİ said:

diyaneti kuran ben miyim de ortaçağ kimliklerini savunayım?

diyanet devletin resmi bir kurumu değil mi?

diyanet devletin resmi kurumuysa, bu kurumun tanıdığı tek resmi din sünni islamsa, tabii ki vatandaşa biçilen din modeli sünni islamlıktır, neyin safsatasını yapıyorsun hala?

sünniler de tabi isyan edecek, sünniği devlet tekeline almışsın, tekkeleri vs kapatıp ,hacı hoca şeyh tayfanın ekmeğini kesmişsin, kendine göre şekil vermeye çalışmışsın.(haklı olarak)

işte sorun burada başlıyor ,bir türlü anlamadığın, tek bir fraksiyonu devlet eliyle resmileştirmek,  geri kalan nüfusun kaćta kaçiysa söz hakki vermemek diğerlerini tanımamak anlamına geliyor.

hem tektipleştiriyorsun , hem geri kalanın haklarını gasp ediyorsun, hem de diğerlerini sisteme katmayarak diyanetin içinde bir denge mekanizması oluşmasına izin vermeyip, şartlar değiştiğinde sünniliğin canavarlaşmasına sebep oluyorsun.

cumhuriyeti kurarken kafandaki toplum mühendisliğine dini dahil etmişsen, o zaman alevi, sünni, şii vs olgusunu yok sayamazsın, dinin kendi içinde bölünmüş olması seni bağlamaz, senin görevin hepsini idare etmek.farklılıkların olmasını düzgün kontrol edemezsen esas bölünmeye sen yol açarsın.önceki iletilerde örnekler verdim ; 12 eylül öncesi alevi katliamlari, erbakan'a ikinci parti kurdurulmasi vs..sorun yalniz 12 eylülde değil diye.

kilictaroglu ve chp durumunu da es geçmişsin.farketmedim değil, uyandirayim..

68 çiçek kuşağın budanmasini da 71 muhtirasina sorarsin...

Cumhuriyet tarihi boyunca olan herşeyin sorumluluğunu ben üstlenemem. Sen de üstlenemezsin. Bunu tek başına üstlenecek bir kişi ya da siyasi akım yok. Sadece ilkeler ve genel yaklaşımlar üzerinden tartışma yürütülebilir.

Yurttaşlık devriminin ne anlama geldiğini, maalesef okumuş sınıflarımız genel olarak anlamadı. Yurttaşlık devrimi ortaçağ kimliklerini önemsiz bir ayrıntı olarak görür. Bunu yaparak insanları yurttaşlık temelinde eşitler. Bu eşitlenmeyi tektipleştirmek olarak görüyorsunuz. Bu dünyanın en saçma yorumudur.

Cumhuriyet hiçbir mezhebe ya da etnisiteye özel bir muamelede bulunmaz, böyle bir taahhüt altına girmez. Cumhuriyet herhangi bir ortaçağ kurumunu muhatap almaz. Yani hiçbir mezhep, etnik grup, aşiret, kabile, cemaat vs. gibi ortaçağa ait grup, cumhuriyet ile eşit bir düzlemde durarak bir pazarlık yürütemez. Cumhuriyet herhangi bir vatandaşına baktığı zaman onun mezhebini, cemaatini, kabilesini, bokunu püsürünü görmez. Orada bir yurttaş görür. Cumhuriyet bütün ortaçağ kimlikleri karşısında kördür. Cumhuriyetin teorisi budur.

Ha, Sünni İslam ayrıcalıklı bir durum kazandı. Evet, ama bunu cumhuriyet ile çatışarak aldı. Sünni İslam'ın ayrıcalıklı ve güçlü bir pozisyon kazanması cumhuriyetin zayıflaması ve sünnilere karşı verdiği mücadeleyi kaybetmesi anlamına geliyor. Yaptığınız analizler sürekli açmazlar içeriyor. Bunun sebebi, olayı gerçek boyutu ile göremiyor olmanızdır.

Kılıçdaroğlu meselesinde ne konuşmak istiyorsun? Alevi olması hiçbir cumhuriyetçinin umurunda değildir. Bir insan içine doğacağı mezhebi seçemez ama siyasi görüşlerini seçebilir. Bizim için Kılıçdaroğlu veya başka herhangi bir insanın doğuştan edindiği sıfatın hiçbir önemi yoktur. Biz siyasi düşüncelerine ve karakter yapısına bakarız. CHP siyasi bir partidir, bu partide ortaçağ kimlikleri ile değil siyasi fikirler ile faaliyet yürütülür. Aleviliğini çok fazla vurgulaması, siyaseten yanlıştır. Zira sünni duyarlığı olan kitlelerden oy alamaz. Zaten sosyal-demokrat olduğunu iddia eden bir partide Aleviliği vurgulamak siyaseten ne anlama geliyor, bunu da sen düşün. Eğer Alevi olmayı çok seviyorsa, gitsin tekkede postta otursun. Sosyal demokrasi ile Aleviliğin ne alakası var? Alevilik, sünnilik gibi ortaçağ kimlikleri siyaset alanında temsil edilmemelidir. Siyasi alanda sadece siyasi fikirler ile yer alınabilir. Ortaçağ kimliklerine bu kadar vurgu yapılması cumhuriyet ve demokrasinin yozlaşması anlamına geliyor.

Kılıçdaroğlu'nun mezhebini en fazla Tayyip Erdoğan seviyor. Damağını şaklata şaklata onun Aleviliğinden bahsediyor. Bu anlamda ne kadar benzeşiyorsunuz değil mi? Peki niye benzeşiyorsunuz, hiç bunu düşündün mü? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şayet yanlış hatırlamıyorsam İlkokul çağlarımda .Diyanet görevlilerinin çoğu Emekli subay ,Doktor ,mühendisti.Din adına bir Emekli albay radyoda konuşurdu.

CHP içinde camilere sıra koyup vaaz verme ,Secdenin yüksek bir yere yapılması gibi fikirler vardı.Ama sonra ne olduysa oldu DP iktidarıyla bunların hepsi hayal oldular.Sunni Din adamları Diyanete hakim oldular.Yani Diyanet Sunni İslama bir hizmet müessesesi olmayıp aksine bir kontrol mekanizmasıydı.Ama o günler geride kaldı. Şayet bir Milli Atatürkçü iktidar bu Ülkede hakim olursa Fincancı katırlarını ürkütmeden ne yapabilir? Kanımca en doğruya yakın olanı Diyaneti kaldırmak olacaktır.

tarihinde yeniçeri53 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Robespierre yazdı:

Cumhuriyet tarihi boyunca olan herşeyin sorumluluğunu ben üstlenemem. Sen de üstlenemezsin. Bunu tek başına üstlenecek bir kişi ya da siyasi akım yok. Sadece ilkeler ve genel yaklaşımlar üzerinden tartışma yürütülebilir.

Yurttaşlık devriminin ne anlama geldiğini, maalesef okumuş sınıflarımız genel olarak anlamadı. Yurttaşlık devrimi ortaçağ kimliklerini önemsiz bir ayrıntı olarak görür. Bunu yaparak insanları yurttaşlık temelinde eşitler. Bu eşitlenmeyi tektipleştirmek olarak görüyorsunuz. Bu dünyanın en saçma yorumudur.

Cumhuriyet hiçbir mezhebe ya da etnisiteye özel bir muamelede bulunmaz, böyle bir taahhüt altına girmez. Cumhuriyet herhangi bir ortaçağ kurumunu muhatap almaz. Yani hiçbir mezhep, etnik grup, aşiret, kabile, cemaat vs. gibi ortaçağa ait grup, cumhuriyet ile eşit bir düzlemde durarak bir pazarlık yürütemez. Cumhuriyet herhangi bir vatandaşına baktığı zaman onun mezhebini, cemaatini, kabilesini, bokunu püsürünü görmez. Orada bir yurttaş görür. Cumhuriyet bütün ortaçağ kimlikleri karşısında kördür. Cumhuriyetin teorisi budur.

Ha, Sünni İslam ayrıcalıklı bir durum kazandı. Evet, ama bunu cumhuriyet ile çatışarak aldı. Sünni İslam'ın ayrıcalıklı ve güçlü bir pozisyon kazanması cumhuriyetin zayıflaması ve sünnilere karşı verdiği mücadeleyi kaybetmesi anlamına geliyor. Yaptığınız analizler sürekli açmazlar içeriyor. Bunun sebebi, olayı gerçek boyutu ile göremiyor olmanızdır.

Kılıçdaroğlu meselesinde ne konuşmak istiyorsun? Alevi olması hiçbir cumhuriyetçinin umurunda değildir. Bir insan içine doğacağı mezhebi seçemez ama siyasi görüşlerini seçebilir. Bizim için Kılıçdaroğlu veya başka herhangi bir insanın doğuştan edindiği sıfatın hiçbir önemi yoktur. Biz siyasi düşüncelerine ve karakter yapısına bakarız. CHP siyasi bir partidir, bu partide ortaçağ kimlikleri ile değil siyasi fikirler ile faaliyet yürütülür. Aleviliğini çok fazla vurgulaması, siyaseten yanlıştır. Zira sünni duyarlığı olan kitlelerden oy alamaz. Zaten sosyal-demokrat olduğunu iddia eden bir partide Aleviliği vurgulamak siyaseten ne anlama geliyor, bunu da sen düşün. Eğer Alevi olmayı çok seviyorsa, gitsin tekkede postta otursun. Sosyal demokrasi ile Aleviliğin ne alakası var? Alevilik, sünnilik gibi ortaçağ kimlikleri siyaset alanında temsil edilmemelidir. Siyasi alanda sadece siyasi fikirler ile yer alınabilir. Ortaçağ kimliklerine bu kadar vurgu yapılması cumhuriyet ve demokrasinin yozlaşması anlamına geliyor.

Kılıçdaroğlu'nun mezhebini en fazla Tayyip Erdoğan seviyor. Damağını şaklata şaklata onun Aleviliğinden bahsediyor. Bu anlamda ne kadar benzeşiyorsunuz değil mi? Peki niye benzeşiyorsunuz, hiç bunu düşündün mü? 

madem annenin yaşı yetiyor, ona bir soruver o bilir, eski nüfus cüzdanlarında din hanesinin yanında mezhep hanesinin olduğunu., sonra burada yurttaşlık bilgisi dersi verirsin.

çok ilerici aydınlanmacı hareket ilgilenmiyor ya ortaçağ zihniyetiyle !!!!!

boş beleş muhabbetlere karnım tok, hele ki yanlışı savunmak adına tayyip'le benzeştirilmeye.

cumhuriyeti kuran irade, diyaneti kurdu mu?

diyanet  devletin resmi kurumu mu?

diyanet tek din olarak sünni islami seçmiş mi?

devletin kurumunun seçtiği tek din, resmi ideoloji dini olmuş mu?

diğerleri yok ya da yarım, çeyrek sayılmış mı?

ortodoks türkler bile mübadeleye tabi tutulmuş mu?

sünni kesim harici diğerleri haklarını savunabilmiş mi?

din ayrımcığı yapılıp esas bölünmeye sebep olunmuş mu?

sorular bunlar, cevaplar ortada.

cumhuriyet o dönem kimle pazarlik yapacak, zaten ülkeyi demir yumrukla yönetiyor.

kiliçtaroğlu'nun nesini tartışicam, ben durum tesbiti yaptım.ardili olduğu zihniyetin onu düşürdüğü durumu sen ve senin gibiler tartışsın.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Şayet yanlış hatırlamıyorsam İlkokul çağlarımda .Diyanet görevlilerinin çoğu Emekli subay ,Doktor ,mühendisti.Din adına bir Emekli albay radyoda konuşurdu.

CHP içinde camilere sıra koyup vaaz verme ,Secdenin yüksek bir yere yapılması gibi fikirler vardı.Ama sonra ne olduysa oldu DP iktidarıyla bunların hepsi hayal oldular.Sunni Din adamları Diyanete hakim oldular.Yani Diyanet Sunni İslama bir hizmet müessesesi olmayıp aksine bir kontrol mekanizmasıydı.

arkadaşım kafanız mı almíyor?

ister kontrol amaçlı,ister zayıflatma amaçlı, ister ehlileştirme amaçlı, sünniliği tek resmi din olarak kabul edip diğerlerini dışlarsan bugün gelinen sonuç kaçınilmaz olur.

adamların cemevleri 1930'da da tanınmıyor, sene olmuş 2016 hala tanınmıyor, var mı daha ōtesi?????

sünnilik çok güçlü daha tehlikeli onu kontrol edelim, diğerlerini salla zaten etkisiz yok sayalım diye birşey olur mu?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, KORİNTLİ said:

arkadaşım kafanız mı almíyor?

ister kontrol amaçlı,ister zayıflatma amaçlı, ister ehlileştirme amaçlı, sünniliği tek resmi din olarak kabul edip diğerlerini dışlarsan bugün gelinen sonuç kaçınilmaz olur.

adamların cemevleri 1930'da da tanınmıyor, sene olmuş 2016 hala tanınmıyor, var mı daha ōtesi?????

sünnilik çok güçlü daha tehlikeli onu kontrol edelim, diğerlerini salla zaten etkisiz yok sayalım diye birşey olur mu?

 

Bakın bazıları Atatürkü İslam hizmetler verdi şeklinde yansıtırlar.Yanlıştır.1950 yıllarında Okutulan Yurttaşlık bilgisi ,İnkilap tarihi  kitaplarına bakın.Bunun böyle olmadığını görürsünüz.Zaten açıkça söylüyor:"Göklerden indiğine inanılan kitaplar!" 

Alevilere gelince Cem evleri çok sonraları ortaya çıkmış bir projedir.Aleviler Osmanlıdan beri Dedelerin evine gidip cem yaparlardı.Bektaşiler ise Tekke yada Dergahlarına giderlerdi.Cemler Bektaşi yada Alevi olmayana açık değildi.Çünkü Cemden sonra Sofralar kurulur ,Dem görülür !(Rakı içilir.Bu çok önemlidir ve bunu Cem evinde yaptıramazsınız!)) Zakirler nefesler okur semahlar dönülürdü.Tekayii Zevayin kanunu ile ayırım yapılmadan bunlar kaldırıldı.Sonra bir insanın bundan 1400 yıl önce yaşadığına inanılan Muhammed Ve Ali soyundan (Ehli beytten) geldiğine inanması,Onlara eldeki avuçtakilerini Hakkullah diye vermesi sömürünün dik alasıdır.Atatürkün diyaneti tamamen Sunni islamı zamanla yok etmek gayesi ile kurulmuştur. Kuranın tercümeside bu kitabın ne kadar saçmalıklarla dolu olduğunun anlaşılması içindir.Ama tutmadı TERS TEPTİ o başka. Bununda kabahatini Atatürkte görmemek gerekir. Asırlardır Din Hurafeleri ile uyutulan bu yüzden bu hususlarda düşünme kuvvesini kaybetmiş bir halkı nasıl başka türlü aydınlatabilirdiniz?

Kaldıki Atatürk Bektaşi babaları, Alevi dedelerinin hepsini İmam yapıp onlara Maaş vermek istemiştir.Ama onlar bunu kabul etmediler. Keşke kabul edip Namaz filanda kıldırmasalar Maaşlarıyla geçinip Cemleride evlerinde yaptırmaya devam etselerdi.Yakalansan ne olurduki? Onlar diğerleri gibi Haydada Huydada Zikir çekmiyorlardı! Suç aletleri:Rakı yada boğma rakı,Yuvarlak yer sofrası,Fasulya piyazı,Kavurma kuzu eti, Salata Zeytin,Peynir Aşura tatlısı.......vs ve SAZ!:))

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, KORİNTLİ said:

arkadaşım kafanız mı almíyor?

ister kontrol amaçlı,ister zayıflatma amaçlı, ister ehlileştirme amaçlı, sünniliği tek resmi din olarak kabul edip diğerlerini dışlarsan bugün gelinen sonuç kaçınilmaz olur.

adamların cemevleri 1930'da da tanınmıyor, sene olmuş 2016 hala tanınmıyor, var mı daha ōtesi?????

sünnilik çok güçlü daha tehlikeli onu kontrol edelim, diğerlerini salla zaten etkisiz yok sayalım diye birşey olur mu?

 

Ha sen "bugün gelinen durumu" Cumhuriyetin Sünni inancı dışındaki inançları dışlamasına bağlıyorsun. 

Emin misin?

Bu mudur yani senin tespitin? Sünni inancını cumhuriyet güçlendirdi yani. Diğerlerini "dışlayınca" ne oldu? Onlar da gidip AKP'yi mi kurdular?

Hocam sen liberal dallamaların tekerlemeleri ile biraz zehirlenmişsin. Bence sakince düşünüp bu mesajındaki tutarsızlıkları fark edebilirsin.

Cemevi meselesini anlamıyorum. Cemevi denen şey, son 30 senedir gündemde. Daha önce cemevi diye birşey yok. Böyle bir talep de yok. Aleviler kurumlaşmış dini binalara falan ihtiyaç duymadılar, tarihin herhangi bir döneminde de böyle binalara sahip olmadılar. Aleviler herhangi bir evde ibadetlerini yapagelmişler. Cemevi olsun mu, olabilir ama bugüne kadar cemevi olmamış olması, bir baskı sonucu değildir. Geçmişte de yoktu zaten. Bu yeni bir taleptir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Robespierre yazdı:

Ha sen "bugün gelinen durumu" Cumhuriyetin Sünni inancı dışındaki inançları dışlamasına bağlıyorsun. 

Emin misin?

Bu mudur yani senin tespitin? Sünni inancını cumhuriyet güçlendirdi yani. Diğerlerini "dışlayınca" ne oldu? Onlar da gidip AKP'yi mi kurdular?

Hocam sen liberal dallamaların tekerlemeleri ile biraz zehirlenmişsin. Bence sakince düşünüp bu mesajındaki tutarsızlıkları fark edebilirsin.

Cemevi meselesini anlamıyorum. Cemevi denen şey, son 30 senedir gündemde. Daha önce cemevi diye birşey yok. Böyle bir talep de yok. Aleviler kurumlaşmış dini binalara falan ihtiyaç duymadılar, tarihin herhangi bir döneminde de böyle binalara sahip olmadılar. Aleviler herhangi bir evde ibadetlerini yapagelmişler. Cemevi olsun mu, olabilir ama bugüne kadar cemevi olmamış olması, bir baskı sonucu değildir. Geçmişte de yoktu zaten. Bu yeni bir taleptir.

sen şimdi 2 ileti yukarıdaki soruların neyine itiraz ediyorsun?

daha ilk yazışmalardan beri sürekli söylüyorum, illa anlamaza mı yatacaksin?

tek resmi din görüşü sünni islam mi?

daha neyin tatavasini yapiyorsun sen ?

ister zayiflatmaya çalış, ister ehlileştirmeye, neticede devletin tek dini resmi kurumunun tek resmi gōrüşü.

kendi ağzınla diyorsun birader eşit yurttaşlık diye, nerede eşit yurttaşlık???

eşitsizliği bira yana, memleketteki bütün dini mevzuları sünnilik altında tekelleştirmeye çalışıyorsun.

diğerler fraksiyonları dışlayarak,kendi ićinde bir denge mekanizması oluşmasına müsade etmiyorsun.

cemevi teriminin yeni olmasi birşeyi değiştirmez, tekke zaviyelerle beraber dergahları kapatıp, yerine bunlara yasal ibadethane hakkı verdin mi?  hayır çünkü resmi din anlayışına göre onlar sayılmıyor.

imam hatipleri açip içinde ne okutuyorsun sünnilikten başka?

beni tayyip' e benzeteceğine biraz kendini sorgula.

her boka inatla biat eden ben değilim.

yanlış taktik, daha büyük yanlışlar doğurmuş, bu kadar basit.

hiçbirşey statik değil, devlete tek mezhepli din seçersen, günün birinde bunun suistimal edileceğini bilmen gerekir.

ama tabi kapali sistemde , askeri milletin başına zaptiye diye dikip devamli ayar verilir diye düşünürsen sana da normal gelir.

60 darbesi iyi olur, 71 muhtirasi 68 kuşağini yok etti diye kötü olur, 80 darbesi emperyalist darbesi olur, 28 şubat yerinde yapilmış olur, 15 temmuz fetöcüdür.sonra debelenip durursunuz, yok 1950' de memleket teslim oldu diye.

46'daki seçime çogunlukçu sistemi getirip giren, 50 seçimlerine de ayni sistemle girip akli sira çok oy alınan yerlerden bütün milletvekilliklerini parsellemeyi uman chp'ye soracaksin o dönemi.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu da ilkellik göstergesidir. Mezhep kavgasından sonra aşiret, boy kavgaları filan başlar. Gelişmemiş ülke manzaraları.

- AKP öncesi rejimin bir çok açıdan çok da sağlam olmadığı biliyoruz. Alevi sorunu da bunun bir örneğidir. Bunun dışında Kürt meselesi de vardır. O da demokrasi ile çözülmesi gereken bir meseledir. Ama Osmanlı kafası her zaman için ezmeyi ve sindirmeyi öngörür. Bunun da demokrasi ile filan alakası yok. Kültür.

Dİğer bir mesele de sol görüşlü, ateist, gazeteci, Ermeni haklarını savunan ve buna benzer konularda yazı yazanların başına gelenlerdir. Uğur mumcu gibi adamlara filan suikastler düzenlenmiş.

O yüzden AKP'ye karşı darbe savunanlara bu konuyu da sormak gerekir. 90'larda Susurluk olayının da ortaya koyduğu gibi Türk demokrasisi sağlam bir demokrasi olamamıştır. Devlet, mafya, polis, ülkücü derin devler, bunlar hep iç içedir. Aşırı sağcı Çeçen terörist yakalandığında 2 gün içinde salındığını filan bilirim.

Tek çözüm: İlk hali ile demokrasi'nin nasıl bir şey olduğunu ya da neleri hedeflediğini hatırlamak, sonra ona göre iş yapmak.

Türkiye öyle aşırı taşra bir ülke de değildir. Ama çaba göstermeyi bırakırsak yine taşralaşıp Osmanlı'nın son günlerine döneriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, KORİNTLİ said:

 

Son dönem söylenen tekerlemelerin hepsine iman etmişsin. Ajan/liberaller şöyle diyor; cumhuriyet yıkılmalıdır çünkü yanlış kurulmuştur. Peki yerine ne koyacaksınız? Bir ara çokkültürcülük diye bir hikaye vardı. Her cemaat birbirine komşu siyasi/hukuki birimler olarak örgütlensin, bir arada barış içinde yaşayalım. Buna benzer bir boş hayali, fikir diye insanlara sattılar. 

Hayallerinizi fikir sanıyorsunuz. 

Şimdi cevaplar.

-Sünni İslam devletin resmi görüşü müdür?

Evet, artık öyledir. Cumhuriyet kurulduğunda öyle değildi. Ancak Anadolu halkının en baskın inanç sistemine karşı bir tutum alınması gerekiyordu. Bence doğru bir tutum alınmıştı ve adına merkez sağ denen tarikat+hırsız koalisyonu partiler cumhuriyeti yıkıp tekar ortaçağı hortlattılar. Bugün cumhuriyet ortaçağ güçleri karşısında oldukça zayıf bir noktaya sürüklenmiştir. Bütün siyasal devrimlerin sonrasında karşı-devrim tehlikesi vardır. Fransa'da 1789'dan sonra kaç defa rejim değişti? Türkiye buna benzer bir sarsıntı yaşıyor. Ama sonuçta biz kazanacağız! Biz kazandığımızda ne yapacağız? İslam'ı tıpkı Avrupa'daki Hristiyanlık gibi insanların vicdanları ile sınırlayacağız. Tek yol budur.

- Eşit yurttaşlık nedir?

Eşit yurttaşlık ortaçağ kimliklerini birbirine eşitlemek değildir. Eşit yurttaşlık, insanların sahip olduğu bütün sıfatlardan bağımsız olarak devletin sunduğu hizmetlerden eşit şekilde yararlanmak demektir. Nasıl yani? Şöyle; devletin açtığı üniversiteyi giriş, memurluk ve benzeri sınavlarına bütün yurttaşların eşit koşullarda katılmasını sağlamak, devletin sunduğu eğitim, sağlık, güvenlik gibi hizmetlerden eşit şekilde yararlanmak, herkese aynı hukuku uygulamak vs. Yurttaşlık ya da liberal dallamaların uydurduğu ifade ile "eşit" yurttaşlıktan bunu anlıyorum. 1789 devrimi ile ortaya konan eşitlik kavramı ve yurttaşlık kavramının karşılığı budur. Yoksa Alevi ile Sünni'ye verilen imtiyazları eşitlemek gibi bir hak olamaz.

Herhangi bir cemaat ya da etnik grup, cumhuriyetin karşısına çıkıp pazarlık etmek hakkına sahip değildir. Sünni İslam'ın bugün yakaladığı pozisyon, cumhuriyetin onlara verdiği bir hak değildir. Sünni İslam'ın cumhuriyeti yenerek kazandığı imtiyazlardır. Normal koşullarda Alevilerin de Sünnilere verilen "hak"ları almasını savunmak yerine, Sünni İslam'ın elde ettiği imtiyazları ortadan kaldırmayı savunmanız gerekir. 

-Tayyip Erdoğan'a benziyor musun?

E, ısrarla Kılıçdaroğlu'nun mezhebini tartışmak isteyen, burada derin anlamlar olduğunu iddia eden sen değil misin? Bir cumhuriyetçi kimsenin mezhebini, ırkını, etnik kökenini, kafatasının çapını merak etmez. Kediler bile arkadaşlık yaptığı kedinin tüyünün rengine bakmıyor. Nedir bu soy sop, köken merakınız anlamıyorum.

Tayyip Erdoğan ile ortaçağ kimliklerini kurcalamak gibi bir ortak merakınız var. Şimdi git ona, "ya bu Kılıçdaroğlu Aleviydi değil mi" de, saatlerce çikolata yemiş çocuk gibi sırıta sırıta konuşursunuz. Senin ne farkın var ondan? O kötü çocuk, sen iyi çocuksun değil mi? Sen esas oğlansın.

-Türkiye bir mezhep devleti mi?

Artık öyle. Ama biraderim şeriatçılar bize karşı galip geldiği için iş bu hale geldi. Niye anlamıyorsun, anlamıyorum. 

Şeriatçılar, diyanet işleri başkanlığı olduğu için ya da imam hatip liseleri açıldığı için güçlenmedi. Zaten güçlüydüler. ABD bunları destekleyince böyle heyula gibi bir görüntü aldılar. Cumhuriyet diyanet işlerini açmamış olsaydı, bugün Hollanda gibi bir devlet olacağımızı mı düşünüyorsun?

Başka sorun var mı, göremedim. Varsa yaz hemen cevaplarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...