Hasan Akçay 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi (düzenlendi) 9 hours ago, anibal said: Ne sayıklıyorsun ki sen? Nerde diyor, yetimler isterse onları nikahlayın falan diye? Nerde diyor, sevdiğine verin falan diye? Yani götünden uyduruyorsun işte. Şurada diyor yetimler isterse, yetimler istediginde diye: Nikahlayin ikiserini ve üçerini ve dörderini o kadinlarin ki onlar size verdi- Fenkihû mâ tabe lekum minen nisâi... Bir sonraki ayete bakarsaniz TÂBE fiilini orda da göreceksiniz. (SADUKÂT sadakalar demek. Yani zayif düsmüs kimselere yapilan yardim, örnegin yetimlere yapilan mali yardim. Kisacasi onlarin kendi mallari.) O kadinlara "sadukât"ini karsilik beklemeden verin. Ama ondan biseyleri kendileri size VERDiLER ise iste onu çekinmeden ve saglikla yiyin. Ondan biseyleri kendileri size VERDiLER ise -in TIBNE lekum. TIBNE "tâbe"nin özneye bagli çekim sekli. Demek ki tâbe VERDiLER demekmis. Neyi verdiler? Neyin sözü ediliyorsa onu... Bakin Nisâ 4'te kendilerine ait sadukâti verdiler yani mal verdiler. Nisâ 3'te ise nikahlamaktan söz ediliyor, o halde nikahlama yetkisi verdiler. Her birini kendi sevdigi talibine demistim. Bu ifadeye gelince, o kadinlarin her biri rüsdünü yani olgunlugunu ispatlamistir (Bkz Nisâ 6), elbet sevdigine nikahlanmayi bilecek kadar olgundur. Yoksa mallarini kendilerine verip kendi haline birakmayacaksiniz. Nisâ 5'te iste bu söyleniyor: Akli ermeyenlere mallarini vermeyin... Demek ki o kadinlarin her birinin kendisinin de sevip onayladigi talibine nikahlanmayi isteyecek kadar akli eriyor. Ekim 13, 2016 tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
e-teist 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi (düzenlendi) Nisa 23 Size (şunlarla evlenmeniz) haram kılındı. Analarınız, kızlarınız, kızkardeşleriniz, halalarınız, teyzeleriniz, erkek kardeşin kızları, kızkardeş kızları, sizi emzirmiş olan (süt) anneleriniz, süt anneden kızkardeşleriniz, kadınlarınızın anneleri, kendileriyle birleştiğiniz kadınlarınızdan olup, evlerinizde bulunan üvey kızlarınız. Fakat eğer onlarla henüz birleşmemişseniz, o taktirde (onlarla evlenmenizde) sizin üzerinize bir günah yoktur. Ve sizin sulbünüzden gelen oğullarınızın eşleri (kadınları) ve iki kızkardeşi bir arada (nikâh altında) toplamanız. Geçmişte olanlar hariç. Muhakkak ki, Allah Gafur'dur, Rahîm'dir. Şimdi burdan bile çok evliliğin olduğu açıkça görülmekte. Nisa 129 ayetini "efendim o yasaklanmadan önceydi" yoksa ahzapla çelişir yalanınıda gülerek okuyorum haliyle. Ahzap 52 eş takasını yasaklar, hani kelime kökü diye yırtınanlar tebedelle sözcüğünün eşdeğer bedelli mal takası olduğu gerçeğini iplemeden kendi uydurdukları yalanları pazarlamakla meşguller. Bedel sözcüğü dilimize arapçadan geçmiştir. Gelelim evlilik yaşı büyütme vede araya rüşd kelimesini sokuşturma çabalarına. Daha öncede örnekleriyle yazdık, "efendim sadece kızlar mı yetimdir?" yalanıda ayrı bir zavallılık. Soralım o halde Ali İmran 14 İnsanlara, "kadınlara, oğullara, kantar kantar biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, hayvanlara ve ekinlere olan sevgiden oluşan" şehvetleri (aşırı düşkünlükleri) güzel gösterildi. Bunlar, dünya hayatının menfaatleridir. Ve Allah, O'nun katındaki en güzel sığınaktır. Ne anlıyorsunuz bu ayetden? İnsanlar dediğine göre tüm insanlardır kastedilen. Kadının kadına karşı şehvetli olduğunu anlamalıyız demekki. Sonra bakıyoruz Bakara 187;Oruç herkese farz değil mi? Oruç gecesi kadınlarınıza yaklaşmanız size helâl kılındı. Hım demekki kadınlar oruçtan muaf değilse ve orucun kuralları herkeseyse buradada kadınlar kadınlara farzdır diyoruz. Mantıklı. Ve Nisa 43 Ey iman edenler, sizler sarhoş ve zihinsel uyuşukluk halindeyken ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp iken de, yolları mescitten geçenler hariç, gusledinceye kadar namaza, mescide yaklaşmayın. Eğer hasta, yaralı olur veya yolculukta bulunursanız yahut herhangi biriniz ayakyolundan gelirse veya hanımlarınızla ilişkiye girmiş, su da bulamamışsanız, o zaman abdest alma veya gusul etme niyetiyle temiz bir toprakla teyemmüm edin, yüzlerinizi ve ellerinizi-kollarınızı meshedin, namazınızı kılın. İman edenler iman etmiş erkek kadın herkesvede abdest ve teyemmümün kuralları cinsiyetle belirlenmez. Demekki kadın veya erkek kadınlarla ilişkiye giren herkesedir bu ayetde. Nisa 3 teki cümle yapısında rahatlıkla erkeklerin yetimlere bakmakla mükellef olduğunu söyleyebiliriz ki islamın çocuğu erkeğin malı sayan anlayışı, evliliklerde mehir ödeyen ve beğenen taraf olarak ilan edilmesi, boşamaya erkeğin karar vermesi, cariyelerle sex izni ki daha bir çok örnekle bunnu teyit edebiliriz. Burdada seslenilen kesimin yetimlere "kadınlarda vasi olabilir" iddiası tamamen safsatadır. Çünkü islamın yapısı buna uygun olmadığı gibi oldukça erkek merkezlidir. Rüşd konusunu evliliğe bağlamaya çalışan kişinin hiç bir mantıksal yaklaşımı yada kanıtı yok, tamamen safsata üretiyor, efendim nisa 5 te aklı yetmeyenlerden bahsederken nisa 6 da rüşd diyor , mal için rüşd gerekirse evlilik içinde gerekir. Niye? Sen öyle anlamak için yırtınıyorsun diye mi? Gerekçesi nedir? Mal konusunda rüşdden bahsediyor. Cinsellik konusunda en küçük iması dahi yokken bu keyfiyetin nedir? Bilememiş mi tanrın mallarını teslim için rüşdünü bekleyin demeyi becerirken evlilik içinde şunu bekleyin demeyide sen uyduruyorsun? Gelelim kadına bakışına islamın, talak 4 veya cennette kadın vaad etme, cariyelik gibi, yarım miras, şahitlikte yarımlık, evlilik ve boşanma hakkının erkeğe verilmesi, çocuğu erkeğin malı gören ve anneyi süt makinası konumuna indirgeyen , yukardaki ayetlerde olduğu gibi, insan derken, inanırlar derken kadını abdest bozan veya sex ihtiyacını giderici veya kötü arzu nedeni olarak tescilleyen ki bu seslenmeleride sevgili erkek kullarına yapan bir tanrı biliyoruzki kadınıda cinsel obje ve erkeğin malı olmak dışında bir değer yüklemiyor. Erkeğin arzularına boyun eğen bir tanrı ve kadının adı yok ve rüşd diyor biride.Bu kitapta biliyoruzki kadın daha adet bile görmeden sex objesi olarak doğal bir şey gibi sunulur. Yani cinsellikte rüşd aramaz bu tanrı, mal mülk konularındada okuyun baştaki ayetleri mallarını yemek için evlenmeyin der, adaletsizlik yapma, sırf malı için evlenme der. Kime bu seslenmeler? Tamamen erkeklere, çünkü yok öyle kadının vasi olması diye bir şey islamda. Oysa gayet net demişki, adaletsizlikten korkarsanız yetimler konusunda beğendiğiniz kadınlardan üçer beşer alın. Oysa cümle yapısı ortada, kim alacak, sen , beğendiğin ,hoşonana giden kadınlarla grup evlilik yaptırın yetimleri anlıyormuş arkadaşlar. Yetimlere alacakmış arkadaş kadınları:) Kız yetimlerde üçer beşer kız alırsın artık Ortalık yetim kaynıyor ya, becerememiş tanrısı yetimleri evlendirin demeyide üçer beşer evlendirin demiş:) Bakın arkadaşlar, erkek yetimleri evlendirmek gibi bir misyonu yoktur islamın, nedenide basit, çünkü erkek bakışa sahip islam onlara en fazla mallarını verirsin giderler, gayetde erkek egemen bir bakış ve toplum için anlaşılır. Zaten ince ince düşünülmüş bir kitap yada anlatım yok, bildiğin anlık duruma göre uydurulmuş yani "mükemmellik" iddiası taşıyan bir kitap için içler acısı bir anlatım tarzına sahiptir kuran. Enam 151 “De ki: “Gelin Rabbinizin size neleri haram kıldığını ben okuyup açıklayayım: O’na hiçbir şeyi ortak yapmayın, anneye babaya iyi davranın, Şimdi yukardaki ayetteki gibi nice saçma yazılımı alimcikler kurtarmak için bin dereden su getirmiştir, çünkü felaket bir dildir, anlam karmaşasıdır kuranın dili. Bunun gibidir nisa 3 gibi ayetlerde. Şöyle düşünün, erkeğin vasi olması dışında bir alternatif olmayan bir çağda yazılmıştır kuran ve o topluma göre normal olduğundan gün gelirde anormal karşılanır diye düşünemeyen bir tanrı çıkıyor haliyle karşınıza. İşte bu nedenle beğendiğiniz kadınlardan üçer beşer al diyen tanrı 7. yüzyılda takılmış kalmışken, ne erkek yetim kısmını ipliyor, ne çok eşliliği ipliyor, anormal bulan bu çağın insanı, anlamakta kabulde güçlük çekiyor, kutsal sandıklarına toz konduramıyor, eğiyor, büküyor, çamura yatıyor ama işe yaramıyor. Neyse sabır edin, az kaldı, coğrafyayı ve ülkeyi bu masallar uğruna mahfettiniz, biraz daha dişinizi sıkın nasılsa konuşacak ne ülke ne devlet nede insan bulamayacaksınız bu gidişle.Görünen oki siz "biz ne halt ediyoruz ve bu yalanları savunarak kötülük yapıyoruz" demeye niyetiniz yok, din bezirganlarının elinde cehalete kurban ederek araplaştırdınız ama burda ateistlere dini yutturma peşindesiniz Berbat insanlarsınız kusura bakmayın, dünyanın en salak milleti olmaya adayız sayenizde. Gerçekleri masallarla örtüp ufak çıkarlar uğruna satıyorsunuz insanlığını vicdanını, az insanlık beklemekten yorulduk sizlerden. Saygılar... Ekim 13, 2016 tarihinde e-teist tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
güven 0 Ekim 14, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 14, 2016 gönderildi (düzenlendi) On 10.10.2016 at 12:07, Hasan Akçay yazdı: demek yetim hep bayanlarla oluşuyormuş erkek yetim olmazmış. Hayir, yetimlerin erkek olanlari da var. Kanit için bir önceki ayete bakilabilir: Yetimlere mallarini verin -ve étül yetémé emvalehum. Buradaki hum eril zamirdir yani ayette lafzen "o erkek yetimlere mallarini verin" deniyor ama eril zamirler disileri de kapsar, onun için tam olarak ayette söylenen şudur: (Disi olsun erkek olsun bütün) yetimlere mallarini verin. evelenilecek bayandan bahsediyor. Hayir ayet "ellerinizin altindakiler"den de bahsediyor ki onlarin erkek olanlari var. Buna kanit isteyen Nûr 33'e bakabilir. Ellerinizin altindakilerden olup sizden haklarini isteyenler... verin onlara -fe kâtibûhum. O halde erkekleri de nikahlayacakısiniz. enteresan olan da üçer dörder kadın alın. diyor. Gerçekten enteresan. Ikiser, üçer, dörder aslinda anlamca devam ediyor beşer, altisar, yediser... diye. Yani sayida SINIR yok. Buna kanit isteyen Fâtir 1'e bakabilir. Orda Allah'in melekleri ikiser, üçer, dörder kanatli yaptigi anlatiliyor. Kanatlarin sayisi dörde kadar (?) filan elbet SINIRLI degil. Allah isterse daha çok kanatli yapar onlari. Allah'i hiç kimse sınirlayamaz. Daha enteresan bisey söyleyeyim size: ikiser, üçer, dörder paylasma sayilaridir yani ikisini birden ve ayni anda, üçünü birden ve ayni anda, dördünü birden ve ayni anda anlamina gelirler. Yani yetimlerin kiminiz ikisini birden ve ayni anda nikahlayacaksiniz, kiminiz üçünü birden ve ayni anda, kiminiz dördünü birden ve ayni anda, kiminiz besini birden ve ayni anda, kiminiz altisini birden ve ayni anda... Simdi soru: ayetteki nikahlayin fiili eger ES ALIN anlamina gelseydi örnegin üç yetiminizin üçünü birden ve ayni anda es alip gerdege girecektiniz. Bu ahlaksizliga izin verilseydi bile hangi babayigidin gücü yeterdi? Açik ve net. Ayetteki NiKAHLAYIN evlendirin anlamina geliyor. Örnegin üç yetiminiz evlenecek olgunluga geldiyse üçünü birden ve ayni anda BASKALARINA nikahlayacaksiniz, her birini kendi sevdigi talibiyle bas göz edecesiniz. Ayette söylenen bu. Akli dumura ugramamis olan herkes görür bunu. Eeleriniszin altındas ne olulduğunu az çok burdakiler bilir cariyerden bahseder ahzap 50 bak istersen. yani sana göre erkeklerdedemi elinizin altındadır istediyin kadar alabilirsin. bu kadear yazmışın çoğu boş .ben senin dinine inanmıyorum nedeni yalan ordan burdan burdan anca araplar bunları araklıyabilmişler. kuranda hiç ben görmedim erkek sığına evi dişi sineye bile var erkek yetime bok yok ne koruma vs. varsada yoksada erkek kaç kadın alır boşadıktan sonra kaçtanesinin alıtına yatcak sonra eski göz ağrısına döbecek. 4 erkek şahit getirmesen karın gözünün çnünde fuhş yapsa nafiledir anaca çatlar patlarsın ulan beni karıyı beceriyorlqar ben bir şey yapmıyorum hayıflanıp durursun. şayet namus şeref onur var ise oda araplarda olmadıpına göre alan menmun veren menmun sana ne oluyor allahın aytlerini savunuyorsun kendisi savunamıyormu allah demiyorrmu bu kuranı ben koruyacağım sanamı düştü korumak. allah demiyormu ap açık kitap getirdim araplara anlasın diye sendemi arapsın yoksa?adam gelinini beceriyor gelmiş burda kurandan ahlkatan adeleten dinden bahsediyor insanın ar damarı çatladımı böyle rezil rusba olursunuz kendinizde insan olarak görürsünüz muhammed gibi. birde şu kim kimi düzmüş bir yazarmısınız ben sırlıyamadım bu ne lan kimin elii kimin cebinde belli deyil ahlak ndedinmi böyle olur Ekim 14, 2016 tarihinde güven tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Mindsurfer 0 Ekim 19, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 19, 2016 gönderildi (düzenlendi) On 12.10.2016 at 19:34, Hasan Akçay yazdı: Kuran'da kötülüge neden olacak bi metin yok. Nasıl kötülüğe sebep olan bir metin yok. Olması gereken ile karşılaştırdığınızda hem de öyle bir var ki..... Mesela ben evlilik ve kadın hakları konusunda hüküm belirlemek istesem şunları yazardım; Kadın ve erkek, tümüyle eşit haklara sahiptir. evlenme konusunda her ikisinin de özgür karar yetkisi bir zorunluluktur. Hiçbir şekilde aileden veya çevresinden baskı yapılamaz.Evlilikte karşılıklı sevgi esastır. inanç, ırk, maddiyat ve şekilsel ayrımcılıklar yapılamaz. Ayrılma konusunda her iki tarafın da hakları eşittir. Evlilikten sonraki gelirler eşit paylaşılır ve özel eşyalar sahiplerine bırakılır.Kadın veya erkek, eşini mutsuz edecek hiçbir farklı cinsel beraberlik yaşayamaz.Eşiyle ilişki yaparken dahi, karşı tarafın da bundan memnun olması şarttır. Kadın ve erkek, her türlü sosyal ve mesleki alanda eşit haklara sahiptir.Seçme ve seçilme, seyahat etme, ülke değiştirme, kıyafet, meslek ve sanat seçimi gibi her türlü konuda tümüyle eşit özgürlüklere sahiptirler.Kıyafetler ahlaki değer yapılamaz. hiçbir kadının güzelliği ve çekiciliği tacize ve iftiraya mazaret oluşturamaz. Çift cinsiyetli doğanlar dahil, hiçbir insanın cinsel organına kendi isteği dışında mudahele edilemez. Cinsiyetle ilgili tercihler kişilere aittir. Eşler asla birbirlerini dövemez. dayak birinci derecede boşanma sebebidir.Çocukları döverek eğitmeye teşebbüs etmek çok ağır bir suçtur. miras ise inanç ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın eşit paylaştırılır. Hiçbir çocuğun reşit olmadan evlenmesi tavsiye dahi edilemez. bu ağır bir sapkınlıktır. Bu hükümler dışında, hangi hadis, hangi ulema... kim ne derse desin geçersizdir! resule itaat yoktur. Kimin ne kadar kutsal olduğu iddia edilirse edilsin, daima özgürce ve tarafsız düşünün. Daima gerçeği arayın. Sizi kimse düşüncenizden dolayı cezalandıramaz. Düşünce suçu yoktur. Aksine özgürce düşünemeyenler kaybedecektir.Gerçeği ararken tanrının elçisi dahil hiçbir kutsalı memnun etmek zorunda değilsiniz.Peygamber ise, kendisine itaat veya ayrıcalık talep ettiği anda, elçiliği kesin olarak düşer. Evet bunları o zaman da yaşasaydım ve bana "din, ya da kanun yazmamız şart oldu başka çaremiz yok" deseler aynı bu paralelde hükümler yazardım. Böyle olması gerektiğini söyleyenler o zaman da mutlaka olmuştur. Ancak derhal işkenceye maruz kaldıkları ya da katledildikleri çok açık. Çünkü zulmü ve karanlığı hakim kılmak, ancak şiddet, tehdit korku ve zorbalıkla mümkün olabilir. Ve günümüzde şeriat ülkelerinde aynen böyle yapılıyor ! Şimdi bu şekilde, net ve çelişkisiz ifadeler içeren bir kitap, nasıl çok eşlilik veya herhangi bir şekilde kadın haklarına tecavüz şeklinde uygulanabilecektir? Bu kadar net olduktan sonra, artık bu din adına kötülük yapan, kendisi kötü olduğu için bunu yapar Böyle bir kitapta hiçbir ayrımcılık,tehdit ve yasakçılık gibi kötülük unsurlarının da net olarak yasaklandığını öngörecek olursak,İşte ancak bu durumda yaşanan zulümleri dine maletmek, gerçekten de iftira olacaktır. sizin deyiminizle hinlik olacaktır.ben böyle bir dine uydurma da olsa çok saygı duyardım. Şimdi olması gerekene göre, hala "kötülüğe sebep olmamıştır bu ayetler" diyebilecek misiniz...?böyle bir yalana başvurmayacağınıza inanıyorum.... inanmak istiyorum. bence hiç gerek yok. "evet, bu dinde bir sorun olmalı" diyecek dürüstlük vardır sizde Ekim 19, 2016 tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts