Tanah 0 Oluşturuldu: Ekim 12, 2016 Raporla Share Oluşturuldu: Ekim 12, 2016 Eskiden forumda böyle bir tim vardı Muhammed yaşamadı diyen ,hacı,Nolann,dreimali falan savunuyordu hala aynı görüşteler mi? Link to post Sitelerde Paylaş
yeniçeri53 0 Ekim 12, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 12, 2016 gönderildi Onları bilemem ama bende o görüşteyim.) Link to post Sitelerde Paylaş
Mindsurfer 0 Ekim 12, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 12, 2016 gönderildi Muhammed konusunda bir kesinlik yok. Yaşadıysa da isminin kuran'da 3-4 defa geçmesi, kendi yazdığının delillerinden biridir. Ama Nuh ve Adem'in yaşamadığı kesin. Her ikisi de akla mantığa ve bilime aykırı. Adem sözde 7 bin yıl önce, elma yediği için dünyaya gönderilmiş ilk insan! Nuh ise, dünyadaki tüm hayvanlardan gemisine örnek toplayan, 950 yıl yaşamış tam bir komedi örneği ! Bu adamların varolmaması ise, zaten tüm semavi dinleri geçersiz hale getirir. Link to post Sitelerde Paylaş
Tanah 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi 10 saat önce, Mindsurfer yazdı: Muhammed konusunda bir kesinlik yok. Yaşadıysa da isminin kuran'da 3-4 defa geçmesi, kendi yazdığının delillerinden biridir. Ama Nuh ve Adem'in yaşamadığı kesin. Her ikisi de akla mantığa ve bilime aykırı. Adem sözde 7 bin yıl önce, elma yediği için dünyaya gönderilmiş ilk insan! Nuh ise, dünyadaki tüm hayvanlardan gemisine örnek toplayan, 950 yıl yaşamış tam bir komedi örneği ! Bu adamların varolmaması ise, zaten tüm semavi dinleri geçersiz hale getirir. Nuh Tufanı'na benzer bir öykünün tüm halklarda olması gibi ilginç bir durum var karakterler ayrıntılar farklı ama hep dünyayı basan bir sel ve kurtulan bir azınlık görüyoruz. Bu ortak bir hafıza mı yoksa selin her bölgede yaygın olmasından mı? Link to post Sitelerde Paylaş
yeniçeri53 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi Kanaatımca Muhammedin ismi Kuranda bir sıfatmı yoksa isimmi olarak geçiyor belli değil.Diğer taraftan Haşimiler ile Emeviler arasındaki rekabet meselesi var. Muaviyenin babası Ebu Süfyan bir numaralı Haşimi düşmanı.Dolayısıyla Muhammedede düşman.Onun oğlu Muaviyenin torunu Yezidde öyle.Eğer araplar Müslüman olmuşlarsa Muhammedin ailesinden yana olurlardı.Muaviyeden hele hele Yezidden yana olup Kerbelada Muhammedin ailesini değil Yezid ve ailesini katlederlerdi.Muaviye ve Yezidde İktidar olduğuna göre Müslüman olmayıp Muhammedin sözde ortaya attığı dinide yasaklarlardı!Yani sadece Muhammedin soyunu yok etmekle kalmazlardı.Ama böyle bir şey yok.Diğer taraftan mesela Muhammedin Hicret olayıda tuhaf Aliyi yorganının altına koyar.Mekkeliler ise Aliyi neden öldürmezlerki? Çünkü oda Muhammedin baş taraftarı?Muhammedde diğer İsrailiyat Kral,peygamber ve Kahinleri gibi yaşamamıştır.Muhammedin hayatını Emevi karşıtı sofiler yazmışlardır. Baştan aşağıda Emevi düşmanlığı ile doludur. Müslümanlık Abbasiler zamanında Kuranın yanında Siyerler ,Hadisler ve Sünnetlerle tamamlanıp ortaya çıkmıştır.Aynı Museviliğin tipik bir kopyasıdır. Düzmece bir İslam ve Arap tarihi.Zaten Tevrattada yanlış hatırlamıyorsam Ahaz bahsinde Çölde 72 kişinin öldürülmesi, olayı vardır. Kerbelayı andırmaktadır. Link to post Sitelerde Paylaş
Tanah 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi (düzenlendi) Muhammed'in ilk başta yapmaya çalıştığı şeyi hatırlayın taraftarları için kıbleyi Kudüs (Yerşalim) olarak seçmişti. Burdaki psikolojiyi görebiliyor musunuz? İlk başta denediği şey kendisinin ve taraftarlarının da Yahudi ulusuna bağlı olduğunu göstermek istiyor. Daha doğrusu bu bir hamle yahudi ulusu ilee Arapları birleştirme hamlesi başarılı olması için Targum'dan,Talmud'tan birçok hikaye alınıyor birçok kural Tora Şebealpe'den(Sözlü Tora'dan) İslam'a alınıyor ama olmuyor. Yani diyeceğim o ki Muhammed yaşamamışsa bu kesinlikle Arap kabilelerinin Yahudilerle birleşme hamlesi olarak başlayan bir akımdı belki de Kuran'ı Yahudi Kutsal Kitabı'na ekletmeye çalıştılar ama olmadı sonra iş değişti. Ekim 13, 2016 tarihinde Tanah tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
e-teist 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi Nuh tufanı her kültürde yoktur, isterseniz uzak doğu dinlerini araştırın, Nuh tufanı gibi bir hikaye Budizmde bulunmaz ve bildiğim kadarı ile bu hikaye anlatıldığında şaşırırlar. Aslında olaya şöyle bakın, Yahudilik aşırı ırkçı, tanrının sevgili kulları konumuyla motifli bir inanış ve o civardaki her kesimi "köle" olarak görmekte. Ben hıristiyanlığın sırf bu bakışa karşı birtepki olarak çıktığını, aynı kavimden olmalarına rağmen aşırı soya dayalı yahudilike karşı, daha sonrada hıristiyanlığın içinden araplara has yerel bir tepki olarak islamın ortaya çıktığını(hıristiyanlığın yerel mezheplerinden biri olaraK) kendini kabul ettirmek isterken çeşitli hikayeler ve kişileri sembol olarak kullandığını ancak özellikle güçlendikçede şekillendiğini ve ırkçı bakışıyla emevilerin tarihte yer almasını peşinede abbasilerle yayılmacılığın büyük boyutları nedeni ile ırkçılıktan vazgeçildiğini ve son şeklinin yazım olarak bu dönemlerde olduğunu düşünüyorum . Muhammed veya referans alınan kişi ise, Yahudiliğin Ataları İbrahim ve İshak gibi, onu örnek alarak, İbrahimin İsmail soyundan geldiklerini Mekke ve civarı araplar olarak yazar ve burdan kendini kabul ettirmeye çalışır. Yani ırksal ortaklık üstünden kendini kabul ettirme yöntemi olarak ortaya koyulan bir kişiliktir muhammed veya peygamber ki okursanız görürsünüz, bir çok noktadanda İbrahim üstünden benzerlikler kurulur yaşamı hakkında. Yani Tamamen yahudiliğe kabul ettirme politikası ürünüdür kurandaki giriş ve gelişme, ancak sonuç ilginçtir, güçlenip ilk ırkçı(milliyetçi) arap devletinin kurulma sebebi olan bu hareket, örnek oldukları ama kendilerini kabul ettiremedikleri ve aşşağılayan, köle gören yahudileri hedefe koyup resmen katletmeye evrilmiştir. Saygılar... Link to post Sitelerde Paylaş
Tanah 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi 13 dakika önce, e-teist yazdı: Nuh tufanı her kültürde yoktur, isterseniz uzak doğu dinlerini araştırın, Nuh tufanı gibi bir hikaye Budizmde bulunmaz ve bildiğim kadarı ile bu hikaye anlatıldığında şaşırırlar. Aslında olaya şöyle bakın, Yahudilik aşırı ırkçı, tanrının sevgili kulları konumuyla motifli bir inanış ve o civardaki her kesimi "köle" olarak görmekte. Ben hıristiyanlığın sırf bu bakışa karşı birtepki olarak çıktığını, aynı kavimden olmalarına rağmen aşırı soya dayalı yahudilike karşı, daha sonrada hıristiyanlığın içinden araplara has yerel bir tepki olarak islamın ortaya çıktığını(hıristiyanlığın yerel mezheplerinden biri olaraK) kendini kabul ettirmek isterken çeşitli hikayeler ve kişileri sembol olarak kullandığını ancak özellikle güçlendikçede şekillendiğini ve ırkçı bakışıyla emevilerin tarihte yer almasını peşinede abbasilerle yayılmacılığın büyük boyutları nedeni ile ırkçılıktan vazgeçildiğini ve son şeklinin yazım olarak bu dönemlerde olduğunu düşünüyorum . Muhammed veya referans alınan kişi ise, Yahudiliğin Ataları İbrahim ve İshak gibi, onu örnek alarak, İbrahimin İsmail soyundan geldiklerini Mekke ve civarı araplar olarak yazar ve burdan kendini kabul ettirmeye çalışır. Yani ırksal ortaklık üstünden kendini kabul ettirme yöntemi olarak ortaya koyulan bir kişiliktir muhammed veya peygamber ki okursanız görürsünüz, bir çok noktadanda İbrahim üstünden benzerlikler kurulur yaşamı hakkında. Yani Tamamen yahudiliğe kabul ettirme politikası ürünüdür kurandaki giriş ve gelişme, ancak sonuç ilginçtir, güçlenip ilk ırkçı(milliyetçi) arap devletinin kurulma sebebi olan bu hareket, örnek oldukları ama kendilerini kabul ettiremedikleri ve aşşağılayan, köle gören yahudileri hedefe koyup resmen katletmeye evrilmiştir. Saygılar... Budizm'in din olmaması hasebiyle Hinduizm'e bakmamız daha doğru olur. Buda ile ilgili efsanevi doğum hikayeleri bile sonradan uydurulmuştur Buda'nın tek hedefi hayattaki acıyı,ölümü ve yaşamaı anlamaktı ve Tanrılar'ın da bu döngüde olduğunu söylüyordu yani bildiğiniz ateistti.Ateist olan Budizm ekolü de vardır hatta. Link to post Sitelerde Paylaş
yeniçeri53 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi (düzenlendi) Musevilikteki Kabalacılar aynen İslamdada vardır.(Zikir çekmeler,İlahiler okumalar,Müzik,Evlenmeyen dervişlerin küpe takmaları) İslamdaki Vahdeti vücutçuluk dahi(Yani çeşitli yerlerin insan vücudundaki dişle dudaklara,dile benzetilmesi) kabalist sofilerden alınmadır.Yine kanaatımca Tevratı ve Kuranı hatta İncilleri hazırlayanlar bu Kabalist Vahdeti vücutçu sofilerdir.Krallar Peygamberler kahinler hepsi birer semboldür.Bunların hiç biri yaşamamıştır olaylarda dolayısıyla maddi gerçeğe aykırıdır.Muhammedin beslemesinin karısını alması, Davudun subayının karısıyla ilişki kurup onu hamile bırakması hep bir birine benzer anlatımlardır.Muhammedin kimliği Emeviler zamanında bilinmiyordu. Sadece İsmi vardı.Tevrat nasıl yazıcılarla hazırlandıysa ;Yazıcılar Araplarda oldu Vahiy katipleri.Evet Emevilerin Muaviye adında bir hükümdarları vardı. O istanbulu kuşattı,Anadoluyu istila etti. Ama Ali diye bir insanla Sıffeyn savaşı olduğu görüşüne katılamıyorum.Kaldıki Kuzey Suriyede bulunan Emevi sikkeleri? Bunlar Bizans parası değiller.O zaman Neden üzerlerinde MHMD ve Haç var? Ekim 13, 2016 tarihinde yeniçeri53 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
e-teist 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi Sayın Tanah; Budizm elbette sonradan dinleştirilmiş felsefi bir içeriktir. Sorun bu değil, dinleştiren kim? Çin Hanedanları ve devletin resmi dini yapılarak orjinal yönü bozulmuş ve geniş kitlelere kabul ettirilmiştir. Ancak hatırlatayım ki budizm çin kültürü ile eklemlenerek bir dine dönüştürülmüş, ancak bu kültürde tufan benzeri bir hikaye bulunmamakta. Gelelim Hindu örneğinize,İbrahim denilen ve yahudilik, hıristiyanlık ve islamın atası olarak üç din tarafından sahiplenilen bu zat hint kökenli ki bu dinlerin etkili olduğu bölgelerin çoğunda hintlilerin kültürü ile etkili olduğu yani savaş-ticaret gibi nedenlerle buralara kadar uzandıklarını biliyoruz. Bu kültürlerin uzantısı bu dinlerde görülen bu hikaye Kuzey Avrupa veya Uzak doğuda görülmemekte. Ayrıca Dikkat ediniz, bir devletin resmi olarak kabul ettiği dinler geniş coğrafyalara yayılıp evrensel bir kimlik kazanırken, benimsenmeyen her din, bir devlet-otorite tarafından sahiplenmeyenler dar bir alanda, kabile ve bölgesel ırk, aşiret inancı olarak kalmıştır. Yahudiliğin hala ırkçı yapısını korumasının sebebi asla bir devlet ideolojisi olarak ele alınıp tarihte uygulanmamış olmasıdır. En yayılmış inanışlara bakın ve etkili oldukları alanlara. Hıristiyanlığın yayılma sebebi doğu bizans imparatorluğu tarafından resmi din kabul edilmesiyle başlar(otorite dayatması) sonuçları ortadadır. İslam aynı şekilde Emevilerin ırkçılığı ile anılarak çıkmıştır ve kimse sormaz neden emeviler arap ırkçılığı yapmıştır, asıl diğer ırkların islama kabulü aşırı (kılıçla yayılma) geniş coğrafyalara cihat anlayışı ile yayılınca, önünüze gelen herkesi öldürüp köle yapmanında sınırları var, kontrol etmenizde güçleşir, abbasilerce evrensel motiflere büründürülerek sunularak buna çözüm üretilmesidir. Oysa o ırkçı motiflerini büyük ölçüde korur kuranda islam. Sadece zaman içinde kelime anlamları ile ufak oynamalarla sağlanmıştır . Budizm veya Hinduizmde aynıdır durum.Devletler eliyle kabul ettirilmiştir ancak aşırı yerel kültürler barındırdıklarından hiç bir kılıç zoru olmadan başka toplulukları etkilemeyi başaramamıştır. Yayıldıkları coğrafyalarda islam ve hıristiyanlık resmen baskıcı yapısı ile diğer kültürleri, inançları yokedip tektipleştirirken yinede devletlerin gücünü eline almadıklarında yayılamadıklarını görürsünüz. Aslında hint kültürüyle Mısır ve mezapotamya kültürlerinin birbirleriyle etkileşimi ve kopyala yapıştırlarından öte hiç bir farklılık veya yenilik taşıyamamışlardır günümüz açısından bakıldığında. Muhammed (övülmüş olan anlamındadır) yaşayıp yaşamadığına dair şimdilik hikayeler dışında bir belge yok ortalıkta. Ancak emevi sikkelerinde neden haç vardı sorusunu Rum suresinde neden rumların galip geleceği müjdesi veren tanrı profili vardır? sorusu eşliğinde düşünmeliyiz:) Hıristiyanlığa yapıcı olan islam yahudilere süper düşman. Neden acaba? Saygılar... Link to post Sitelerde Paylaş
Tanah 0 Ekim 13, 2016 gönderildi Yazar Raporla Share Ekim 13, 2016 gönderildi (düzenlendi) 5 dakika önce, e-teist yazdı: Sayın Tanah; Budizm elbette sonradan dinleştirilmiş felsefi bir içeriktir. Sorun bu değil, dinleştiren kim? Çin Hanedanları ve devletin resmi dini yapılarak orjinal yönü bozulmuş ve geniş kitlelere kabul ettirilmiştir. Ancak hatırlatayım ki budizm çin kültürü ile eklemlenerek bir dine dönüştürülmüş, ancak bu kültürde tufan benzeri bir hikaye bulunmamakta. Gelelim Hindu örneğinize,İbrahim denilen ve yahudilik, hıristiyanlık ve islamın atası olarak üç din tarafından sahiplenilen bu zat hint kökenli ki bu dinlerin etkili olduğu bölgelerin çoğunda hintlilerin kültürü ile etkili olduğu yani savaş-ticaret gibi nedenlerle buralara kadar uzandıklarını biliyoruz. Bu kültürlerin uzantısı bu dinlerde görülen bu hikaye Kuzey Avrupa veya Uzak doğuda görülmemekte. Ayrıca Dikkat ediniz, bir devletin resmi olarak kabul ettiği dinler geniş coğrafyalara yayılıp evrensel bir kimlik kazanırken, benimsenmeyen her din, bir devlet-otorite tarafından sahiplenmeyenler dar bir alanda, kabile ve bölgesel ırk, aşiret inancı olarak kalmıştır. Yahudiliğin hala ırkçı yapısını korumasının sebebi asla bir devlet ideolojisi olarak ele alınıp tarihte uygulanmamış olmasıdır. En yayılmış inanışlara bakın ve etkili oldukları alanlara. Hıristiyanlığın yayılma sebebi doğu bizans imparatorluğu tarafından resmi din kabul edilmesiyle başlar(otorite dayatması) sonuçları ortadadır. İslam aynı şekilde Emevilerin ırkçılığı ile anılarak çıkmıştır ve kimse sormaz neden emeviler arap ırkçılığı yapmıştır, asıl diğer ırkların islama kabulü aşırı (kılıçla yayılma) geniş coğrafyalara cihat anlayışı ile yayılınca, önünüze gelen herkesi öldürüp köle yapmanında sınırları var, kontrol etmenizde güçleşir, abbasilerce evrensel motiflere büründürülerek sunularak buna çözüm üretilmesidir. Oysa o ırkçı motiflerini büyük ölçüde korur kuranda islam. Sadece zaman içinde kelime anlamları ile ufak oynamalarla sağlanmıştır . Budizm veya Hinduizmde aynıdır durum.Devletler eliyle kabul ettirilmiştir ancak aşırı yerel kültürler barındırdıklarından hiç bir kılıç zoru olmadan başka toplulukları etkilemeyi başaramamıştır. Yayıldıkları coğrafyalarda islam ve hıristiyanlık resmen baskıcı yapısı ile diğer kültürleri, inançları yokedip tektipleştirirken yinede devletlerin gücünü eline almadıklarında yayılamadıklarını görürsünüz. Aslında hint kültürüyle Mısır ve mezapotamya kültürlerinin birbirleriyle etkileşimi ve kopyala yapıştırlarından öte hiç bir farklılık veya yenilik taşıyamamışlardır günümüz açısından bakıldığında. Muhammed (övülmüş olan anlamındadır) yaşayıp yaşamadığına dair şimdilik hikayeler dışında bir belge yok ortalıkta. Ancak emevi sikkelerinde neden haç vardı sorusunu Rum suresinde neden rumların galip geleceği müjdesi veren tanrı profili vardır? sorusu eşliğinde düşünmeliyiz:) Hıristiyanlığa yapıcı olan islam yahudilere süper düşman. Neden acaba? Saygılar... İslam işin başında Yahudilik'e düşman değil hatta Kıble'yi Kudüs yapıyor . Birçok Yahudi efsanesini- üsteliik Yahudi Kutsal Kitabı'nda bile yer almayan- Yahudi hahamlarının efsanelerini alıyor ve Tanrısal vahiy diye anlatıyor.İslam Yahudiler'e yaranmaya çalışarak hayatına başlamış bir vahiy sistemidir. yahudiler İsmailoğullarını kendilerine yakın görmeyince ve aralarında bir köprü kurulamayınca İslam Yahudiler'e düşman olmuştur. Kıble değişmiş Hristiyanlar Yahudiler'den tanrı sevggisi bakımından Müslümanlar'a daha yakın görülmüş ve Hristiyanlar Yahudiler'den daha ılımlı bulunmuştur. Ekim 13, 2016 tarihinde Tanah tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
nefes 0 Eylül 13, 2017 gönderildi Raporla Share Eylül 13, 2017 gönderildi (düzenlendi) bir topluma hükmetmek için hayali bir insan yaratıp, hayali bir tanrısal kitap yaratmak ve bundan hiç kimsenin haberinin olmaması bana tuhaf geliyor. içlerinden 1 kişi de çıkıp kardeşim ne muhammedi kim o nerde hani ne zaman yaşamış dememiş mi 640'larda, 650'lerde....? bir de böyle işlere ne gerek var? adamlar astığım astık kesitğim kestik der geçer gider. oturup ayet ayet bir kitap hazırlamak vs.. bilemiyorum. uzak bir ihtimal bence bunlar. muhammed yaşamıştır. ancak sonrasında iktidar kavgası had safhada devam etmiştir bence. ayrıca muhammed yaşamadı denince ebubekir, ömer, osman, hatice, ayşe, fatıma, ali, zeyd vs.. vs.. de yaşamadı demiş oluyorsunuz ki bunların da hayatları karakterleriyle ilgili onlarca bilgi var. doğum ölüm tarihleri vs... katıldıkları savaşlar var.. vs... Eylül 13, 2017 tarihinde nefes tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
anibal 0 Eylül 13, 2017 gönderildi Raporla Share Eylül 13, 2017 gönderildi On 10/13/2016 at 08:41, Tanah said: Nuh Tufanı'na benzer bir öykünün tüm halklarda olması gibi ilginç bir durum var karakterler ayrıntılar farklı ama hep dünyayı basan bir sel ve kurtulan bir azınlık görüyoruz. Bu ortak bir hafıza mı yoksa selin her bölgede yaygın olmasından mı? Selin her bölgede yaygın olması diye bir şey yok. Fakat son buzul çağının bitişinden sonra, yüksek enlemlerde, yani kutba doğru çıkınca, eriyen buzullar, yükselen deniz ve göller falan nedeniyle, pek çok insan yerleşkesi sular altında kalmış, bunlarda ani seller şeklinde gerçekleşmiş. Bu bilinen bir şey, ama eş zamanlı değil elbette, bir kaç bin yıllık bir aralıktan bahsediyoruz. Nuh tufanı mevzusu, kökenine bakınca, asur/sümer kökenli görünüyor. Bu hikayenin kökeninde, Karadeniz'de yaşanan ani baskının yattığı düşünülüyor. Karadeniz, kendi halinde minik denebilecek bir göl iken, yıkılan boğazdan dolan sularla, bir gecede 150m kadar yükselmiş. Tabi kıyıların çoğunu ve içinde yaşayanları da yutarak. Link to post Sitelerde Paylaş
The_Individualist 0 Ekim 22, 2017 gönderildi Raporla Share Ekim 22, 2017 gönderildi Peygamber denilen zatlar ya yaşamamış mitolojik karakterlerdir ya da yarı mitolojik ve var olan özellikleri abartılmış insanlardır .. Muhammed ise yaşamış olma ihtimalinin daha fazla olduğu fakat doğal olarak kendi kişiliğiyle alakasız abartı anlatılara maruz kalmakta bir yarı mitolojik karakter .. Link to post Sitelerde Paylaş
ahmet1405 0 Ekim 24, 2017 gönderildi Raporla Share Ekim 24, 2017 gönderildi evet arkadaşlar bu forumda ki ateistler kitabı muhammed sav yazdı diyor siz ise muhammed yaşamadı diyorsunuz. iki ateist gruptan bir tarafı yalan ve iftiradan besleniyor. siz hangi taraftansınız? hem yaşamadı hem de kitabı o yazdı diyen bir nick de gördüm bu arada Link to post Sitelerde Paylaş
Çaresiz 0 Ekim 30, 2017 gönderildi Raporla Share Ekim 30, 2017 gönderildi On 13.10.2016 at 08:41, Tanah yazdı: Nuh Tufanı'na benzer bir öykünün tüm halklarda olması gibi ilginç bir durum var karakterler ayrıntılar farklı ama hep dünyayı basan bir sel ve kurtulan bir azınlık görüyoruz. Bu ortak bir hafıza mı yoksa selin her bölgede yaygın olmasından mı? İstanbul Boğazında ki açılma sonucu Karadeniz havzasında çok hızlı bir su baskını olduğu, bunun böyle olacağının bazı kişilerce bilinip önceden önlemler alındığı söyleniyor. Fi tarihte Marmara Denizi ile Karadeniz birbirlerine bağlı değillerdi, bu bilimsel bir gerçek. Bu dönemde gemiye doluşup birileri kurtulmuş olabilir. Büyük bir doğa olayı. Bu dönemde böyle bir şeyler olmuş olabilir. Malum insan nüfusu az oluşu bütün hepsini de etkilemiş bir hikaye olabilir. Kulaktan kulağa, dilden dile dedikleri her şey de, muhakkak üstüne katanlar oluyor. Kurtarıcı peygamber olarak tanınmış olabilir. Bu dünyanın bildiğim en büyük su baskınıdır, bizim bildiğimiz manada bir sel değildir. Link to post Sitelerde Paylaş
nefes 0 Kasım 6, 2017 gönderildi Raporla Share Kasım 6, 2017 gönderildi Yaşadı. Ama hayatı hakkındaki en eski bilgiler ölümünden 100 - 150 sene sonra yazıya geçirildiği için, bize anlatılan Muhammed ile gerçek Muhammed aynı mı bunda daima bir şüphe olacaktır. "Tarihte neler yaşandığını, tarihi yazanlar belirler." Tarihçiler "böyle yaşandı" diyor ise karşı bir argümanla gelme şansımız yok ama mantıksızlıkları bularak, katakullilerin izini sürerek ancak "öyle olmayabileceğini" tahmin edebiliriz. Bana göre Muhammed yaşadı ve peygamberdi. Onun on binlerce insanı etkilediği gören iktidar ve koltuk saltanat meraklıları onun bu gücünü kullanmak istedi. Ölümüne kadar olmayan iç çekişmelerin öldükten hemen sonra başlayıvermesi bunun en büyük kanıtı. Bu durumda Kuran'ın metni yani mushaf da tartışmalı hale geliyor. Tanrının kağıtlara yazılmış ve binlerce sene boyunca her toplum için geçerli olabilecek bir kurallar manzumesi yollayacağını düşünmüyorum. Link to post Sitelerde Paylaş
mystic 0 Aralık 5, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 5, 2017 gönderildi (düzenlendi) On 12.10.2016 at 19:42, Tanah yazdı: Eskiden forumda böyle bir tim vardı Muhammed yaşamadı diyen ,hacı,Nolann,dreimali falan savunuyordu hala aynı görüşteler mi? bende yaşamadığından % 100 eminim gerçekten yaşamış olsaydı asagıdasaydığım tüm argümanları biliyor olucaktık. 1: muhammedın mezarı ( ispatı yok kabenın içinde mezar yok altın var müslümanlar bu altını koruyor) 2: muhammedın dna testı yanı tıbben bir ispatı yok. 3: muhammedın fosıl kaydı yok. 4: muhammedın. bir akarabası yok. 5: muhammedın. yasadıgına dair bir somut ispat yok. sadece kusaktan kusaga aktarılan adetker ve arap geleneklerı var. 6: muhammedın akrabası olduğunu iddia edenlerın kan testı ve dna testı ispatı yok. tıbben bir akrabası yok. 7: bana göre tüm peygamberler kafadan kontak ve deli birer koyun çobanıydı... 8: ama bu delilerden hala yaşıyanlar var. peygamberlerın 1000 yıl yasadıgını iddia edicek kadar deliler. 9: tıbben ve aklen mantıken imkansız insan ömru en fazla 180 yıl yasıyabilir. Aralık 5, 2017 tarihinde mystic tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
bordan 0 Aralık 5, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 5, 2017 gönderildi Muhammed yaşamadı ise, Ayşe ile olan evliliği, gazveleri, Hz.Ömer-Ali-Osman-Ebubekir, Uhud ve Bedir savaşları da masal olmuş olmalı değil mi ? Link to post Sitelerde Paylaş
MisterYou 0 Aralık 5, 2017 gönderildi Raporla Share Aralık 5, 2017 gönderildi Arap hayal gücünün bir ürünü ve cahilliği hiçbir kanıt yok sadece kur an da adı geçiyor buradaki amaç gözleri kur an a çekmek amaç bu. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts