Jump to content

Yaratılmayan Bir Şey Nasıl Var Olabilir ?


Recommended Posts

Bir saat önce, Iggy Azalea yazdı:

Kısaca başlangıcı olmayan bir şey yoktur, çünkü başlangıcı yoktur.

Her şeyin başlangıcı olmak zorunda düşüncesi bir kabuldür. Geçerli olmadığı bir durum varsa o kabul belirli durumlar için belirli sınırlamalar içinde geçerli olur, genellenemez.
Verdiğin örnekte başlangıç kabulün de sadece bir kabul. Bir noktayı başlangıç olarak kabullenip (kalem ve kağıdın var olduğu anı) ondan sonra mantığını yürütüyorsun. Daha geriye gidip masanın varlığını, odanın varlığını, gezegenin varlığını, evrenin varlığını başlangıç kabul edebilirsin ama asla hiçten var olan bir şey bulamazsın. Hiç var olan bir şey değildir o nedenle yoktur. Yani hiçliğin bir karşılığı yoktur. Bir şeyin varlığının eksikliği olarak, varlığa bağımlı olarak ilişkisel olarak hayal edebilirsin.

Ayrıca örneğini de yanlış verdin, orada önce bir yazı olduğunu söylemen gerekirdi ki ondan sonra o yazının orada hep var olduğunun mu yoksa yazıldığının mı daha mantıklı olduğunu sormalıydın. Tecrübelerimize göre yazılmış olurdu. Ama bunun böyle olması her şeyin başlangıcı olması zorunluluğunu getirmediğini sadece gözlemlerimize dayalı bir çıkarım olduğununu gösterir.
Lafı en başa evrenin hiçlikten var olmasına götürürsek hiç bir şey hiçlikten var olamaz, her zaman bir varlığa gereksinim duyar. Bu durumda ya evren hep vardı deriz ya da Tanrı diye bir şeyi sokuşturup Tanrı hep vardı evreni yarattı deriz. Bir şeyin başlangıcı olmak zorunda değildir, ya bilinen evrenin/öncü evrenin ya da bilinmeyen Tanrı'nın.

Kabul etmiyorsan hiçlikten bir şeyin nasıl var olabileceğini düşün...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 65
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

7 saat önce, Iggy Azalea yazdı:

başlangıcı olmayan bir şeyin ise olması imkansızdır.

Hayır böyle bir şey yok. Bu algısal bir yanılsama matematik aksiyomu gibi. ( a, b ye eşit a, c ye eşit bu durumda b, c ye eşit bir aksiyom örneği) 

Sende algısal sorun yaratacak bir şey yazayım. 

Fotonlar hem dalga hemde parçacık özelliği gösterirler.

çift yarık deneyini açıklayalım. üzerinde 2 yarık bulunan panodan foton lar yollanmaya başlanır, ve delikten geçen fotonlar girişim yaparlar. Yansıdıkları yerde de aynı bir barkod gibi karanlık aydınlık alanlar oluştururlar.  (Girişim ne diyorsan, içi su dolu bir leğen al ve 2 ayrı noktaya bir damla damlat. oluşan dalgalar birbirini sönümler yada güçlendirir. işte bu demek)

fotonları parçacık olarak düşünürsek bir dalga gibi girişim yapmaları mümkün görünmüyorlar bu insan sağ duyusuna aykırı gibi.  Şimdi işi daha da bok edelim 

Fotonlar yerine tek bir foton yollayalım. Bu durumda ne olur ? Aynı şey, tek bir foton aynı anda 2 yarıktan da geçer ve kendisiyle girişim yapar. 

Bu delikten atılan bir topun aynı anda yanındaki delikten de geçip sonra dalgaymışçasına girişimde bulunmasına benziyor. (elbette parçacık gibi düşününce, ha dalga gibi düşünürsek o zaman başka olaylar açıklanmıyor, bilardo toplarının dağılmasına benzer şeyler)

 

Neyse bunu insan sağ duyusuna aykırı şeylerin gerçek olduğunu ispatlamak için anlattım yoksa zaten ana fikir bu. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 minutes ago, NotImportant said:

Fotonlar yerine tek bir foton yollayalım. Bu durumda ne olur ? Aynı şey, tek bir foton aynı anda 2 yarıktan da geçer ve kendisiyle girişim yapar. 

Tam değil, aslında o tek foton sadece iki yarıktan aynı anda geçmekle kalmıyor, aynı anda markete gidip günlük alışverişi bile tamamlıyor.

Yahu bazı insanlar ciddi ciddi tek bir fotonun iki yarıktan birden geçebileceğine inanıyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlıkta tekrar görülüyor ki, evrenin bir başlangıcı olması gerekmiyor.

Dolayısıyla, başlangıcı olmayan şeyin sonu da yoktur...... O halde, uzayda yaşam sonsuza kadar var olacak.

Burada aklımıza gelen soru ise; bu sonsuz döngüde her şey sadece 1 defa mı var olabiliyor?

   

   

Link to post
Sitelerde Paylaş

Iggy, bir düzeltme yapmam gerekiyor. Ne demek istediğini anlıyorum ama düzeltilmesi gerekiyor. Sonsuzluk zorunludur. Uzayın sınırı var, zamanın başlangıcı var diyemeyiz. Demek bunlar sonsuz ve sonsuzluk var. Öte yandan bu uzay sonsuzdan beri boşken pat diye bir şeyler olmuş olamaz. Töz dediğimiz maddeyi oluşturan temel de hep vardır. Sonsuzdan beri olamayacak olan bilinçtir. Bilinç bu tözden evrimleşerek oluşmak zorunda. Bilinç kendiliğinden ve zaten var olamaz. Bu olanaksız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Başlık senin savunduğun ateizme göre biraz saçma değil mi Iggy ? Yaratılmayan birşey nasıl var olabilir ? Demek ki, var olmak için yaratılmış olmak gerek. Tamam, saygı duyuyorum her fikre. (desem de inanma :) , her fikre saygı duymam ben). Tanrıyı savunan başlık olmuş, ama ateist oldugunu söylüyordun. Benim açtığım başlık da tanrıyı biraz savunur gibi oldu :) o yüzden saldırılar oldu ama ben her türlü saldırıyı bertaraf ederim :) hehuehue.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek bir foton ile deney yapamayız. Bu olanaksız. Ancak Geiger sayacı şeklinde bir dedektör kullanarak ışık kaynağını çok zayıflatarak ve çift yarık yerine olabileceği kadar küçük nanoskopik iki delik açılmış ince bir tungsten levha kullanabiliriz. Böylece flamandan saçılan fotonların bu deliklerden tek tek geçmelerini umarız. Deliklerin arkasındaki dedektörler foton çarpınca çıtırtı çıkarır. 

Flamanı çalıştırırız ve foton yayılımı başlar, dedektörler çıtırdamaya başlar. Işığı olabildiğince kısıp çıtırtıları iyice seyrekleştiririz. Hangi  dedektörün ne zaman çıtırtı çıkaracağını bilemeyiz. Ikisi aynı anda çıtırdayabilir ama bunu bir fotonun iki delikten de geçtiği anlamında alamayız. Ikisinden aynı anda iki foton geçmiş olabilir. 

Tek bir fotonu bir tenis topu gibi alıp fırlatma şansımız yok. Kuantum parçacık deneyi yapıyoruz ama düzenek nanoskopik de olsa delikler foton için devasa mağaralar gibi gelir. Bu  deneyin öyle kesin tek foton iki delikten birden geçiyor sonucuna varmamızı sağlaması olanaksız.

Kesin olan, ışığın sadece dalga veya sadece parçacık olmadığı. Hem dalga hem parçacık...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, democrossian yazdı:

Döngü tekrarı gerektirir. Fakat tamamen aynen tekrar olanaksızdır. Hiç bir şey aynen tekrarlanamaz. Mutlaka bir fark olacaktır. 

Niye ki....? Mesela bilgisayarda aynı exe, pdf, mp3, jpg, txt vb. dosyalar defalarca oluşturulabiliyor.

Hatta bu dosyaların çalışacağı işletim sistemleri, ve bu yazılımların çalışacağı cihazlar da hiçbir fark olmaksızın tekrar üretiliyor.

Bilgisayarı yapan bu bilinci oluşturma potansiyeline sahip olan evrenin, bu tekrarı oluşturamayacağını iddia etmek ne derece bilimsel ve mantıklı olabilir?

İyi üretim yapan bir firma, aynı ürünü sıfır farklılıkla tekrar üretebiliyor. mesela aynı formüle göre, aynı maddelerle, aynı şartlarda üretilen bir besin, tamamen aynı lezzette oluyor.   

Sonuçta bu ikinci oluşum, biz istiyoruz diye "mutlaka olacak" diyemeyiz... ancak istemiyoruz diye de, "kesinlikle olamaz" diyemeyiz.

Her ikisi de inançtır.        

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, democrossian yazdı:

Töz dediğimiz maddeyi oluşturan temel de hep vardır. Sonsuzdan beri olamayacak olan bilinçtir. Bilinç bu tözden evrimleşerek oluşmak zorunda. Bilinç kendiliğinden ve zaten var olamaz. Bu olanaksız.

Bilinç denilen temel olgunun da, zaten o töze dahil olması gerekiyor.

Bilincin sonradan varolması, bilinci oluşturacak maddenin sonradan var olmasından daha zor bir olasılık.

Bu "fabrika bilgisayar üretebilir, ancak fabrikanın kendisi üretilmiş olamaz" demeye benziyor.

Buradan çıkarılması gereken sonuç ise, madde ve bilinç bir bütündür. "birisi önce, diğeri sonra" şeklindeki bakış açısı bence mantıklı değil.

İnsan bilincinin evrendeki...... veya evrenin temelindeki bilinçten farkı ise, daha hızlı çalışmasıdır. 

 

         

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, sağduyu yazdı:

Tam değil, aslında o tek foton sadece iki yarıktan aynı anda geçmekle kalmıyor, aynı anda markete gidip günlük alışverişi bile tamamlıyor.

Yahu bazı insanlar ciddi ciddi tek bir fotonun iki yarıktan birden geçebileceğine inanıyor.

 

Adının sağduyu olması durumu harika açıklıyor aslında. Sen ilk okul bilginle fizik konusundaki yazdıklarıma yorum yapma. En azından ukalaca reddetme. Komik oluyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Mindsurfer yazdı:

Bu başlıkta tekrar görülüyor ki, evrenin bir başlangıcı olması gerekmiyor.

Dolayısıyla, başlangıcı olmayan şeyin sonu da yoktur...... O halde, uzayda yaşam sonsuza kadar var olacak.

Burada aklımıza gelen soru ise; bu sonsuz döngüde her şey sadece 1 defa mı var olabiliyor?

   

   

Sonu Vardır.

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, NotImportant said:

Adının sağduyu olması durumu harika açıklıyor aslında. Sen ilk okul bilginle fizik konusundaki yazdıklarıma yorum yapma. En azından ukalaca reddetme. Komik oluyorsun.

Sen de her yorumun üstüne atlama. İnsan deney nasıl yapıldı, hangi şartlarda yapıldı, nasıl bir düzenek kullanıldı, kimler nasıl yorumladı diye her açıdan düşünür. Hemen ilk gördüğü yorumun üstüne atlamaz. 

Kuantum düşünce tekniği, kuantum şifa, kuantum sevgi vs diye kendi palavralarına kapı açmak için kuantum fiziği deneylerinini saçma yapan yorumlayan sürüyle şarlatan v sahtekar var. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
50 dakika önce, Mindsurfer yazdı:

Bir şekilde yeniden başlayacağına göre buna "son" demek çok da doğru olmaz. 

 

 

 

Sonu nasıl tanımladığına bağlı evren bir gün ölecek. Tüm madde çözünecek ve geriye hiç bir şey kalamayacak. 

Tabi bir varsayım daha var oda sürekli tekrar ettiği yani bundan önce de bigbangler olduğu düşüncesi.

►Isı ölümü 

►yırtılma 

►Büyük başlangıç ( bunu gibi bir şey oluyor sanırım çevirisi )

...

..

Sonuncu olsa iyi olurdu tabi. Ama ısı ölümü ön görülüyor. 

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, NotImportant yazdı:

Sonu nasıl tanımladığına bağlı evren bir gün ölecek. Tüm madde çözünecek ve geriye hiç bir şey kalamayacak. 

Tabi bir varsayım daha var oda sürekli tekrar ettiği yani bundan önce de bigbangler olduğu düşüncesi.

►Isı ölümü 

►yırtılma 

►Büyük başlangıç ( bunu gibi bir şey oluyor sanırım çevirisi )

...

..

Sonuncu olsa iyi olurdu tabi. Ama ısı ölümü ön görülüyor. 

Eğer yeniden tekrar ederse, aynı evren mi oluşur?

Çok garip bir soru oldu sanırım. İşin içine kuantum fiziği giriyor öyle ya.

 

 

tarihinde Rookie Explorer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
54 minutes ago, Mindsurfer said:

Bir şekilde yeniden başlayacağına göre buna "son" demek çok da doğru olmaz. 

Bence evrenin çökmesi kaçınılmaz.Bilimsel kavram olarak varsayım dediğimiz,  araştırmanın başında  doğruluğu sınanmaya  elverişli  olmayan kanıtlanmasına gerek görülmeden, doğru olarak kabul edilmesi gereken, denenmeyen bir yargı olarak ifade ediliyor. İşte bu bakımdan varsayım , akıl ve mantık yoluyla yapılan bir kabul veya koşul anlamı taşıyor. Evrenin çökmesi hususunda 3 adet varsayım öne sürülmüştür   ↕   

Ancak, herkesin bu varsayım konusunda bilgilenmesi açısından >>> kişisel yorumlarınız bu bağlamda olabilir. 

1) Dikkate alınmayabilirlik varsayımları: Bunlar teorinin amacı bakımından bazı olguların önemsiz olduklarını, sonucu değiştirmeyeceklerini öne süren varsayımlardır.  

2)  Alan varsayımları: Bu tür varsayımlar ise, teorinin nerede uygulanıp nerede uygulanmayacağını belirlerler. Bunlar gerçek durumlardan ne derece uzak olurlarsa, teori de o ölçüde dar bir uygulama alanına sahip, o derece önemsiz bir teori olacaktır.  


3) Keşfe yarayan varsayımlar: Araştırmacı bu varsayımların gerçekçi olmadığını bilir.Bu varsayımlar, başlangıç aşamalarında keşif sürecini basitleştirmek amacıyla kullanır.Bu aşamadan sonra teorinin geçerliliğini belirleyen tahminler ortaya çıkar ve keşfe yarayan varsayımlar bir kenara bırakılır...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Herşey yok olacaksa, daha önce de yok olmuş olması gerekirdi. Peki şimdi evren nasıl var olabiliyor?

"O yok olacak, bu yok olacak...., bu değersiz, şu anlamsız... vs."  bunlar bilimsel değil, inançsal ifadeler. 

Her şey yok olmak zorunda... bu mudur şimdi bilimin insanlığa kazandırdığı sonuç? 

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
29 dakika önce, Rookie Explorer yazdı:

Eğer yeniden tekrar ederse, aynı evren mi oluşur?

Çok garip bir soru oldu sanırım. İşin içine kuantum fiziği giriyor öyle ya.

 

 

Hayır böyle bir zorunluluk yok, hala 4 temel kuvvetin neye dayanarak oluştuğunu bilmiyoruz. Sebep bozonlar ama neden o şekilde davranıyorlar orası belirsiz. Ama evrendeki her şey bu 4 temel kuvvetin kurallarına göre meydana gelmiştir. Yeni oluşabilecek evrende bunlar aynı şekilde olmak zorunda değil. Yani her şeyin kuralının değişmesi bu akıl almaz derece farklı bir var olan fizik kimya matematik her şey farklılaşır.

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kanıtın varlığını veriler sunar, varlığın somut izleri sunar, var'ın olguları sunar... peki varlığın kanıtını ne sunar? Ontoloji (varlık bilimi) mi? Ontolojik önermeler Tanrıya ulaşamıyor bile. O yüzden ontoloji Tanrıyı kanıtlamıyor ve kanıtlayamaz. Ontolojik ya da varlıkbilimsel kanıtta en gerçek tanrı bile aşırı hünersiz ve sakar eylemlerin öznesidir. Örneğin Kabe'de yıldırım vince, vinç kabenin zeminine düştü ve kabe'ye giren güvende olur (ali-imran 97) ayetine rağmen kabe içinde enkaz altında hacılar öldü. Böylesine sakar bir allah, uçsuz bucaksız evrenin gerçek Tanrısı olabilir mi? Tanrının varlık kanıtı problemini, ilahiyatla bilinen, insan aktarmalı dolaylı yöntemlerle çözmek, ikna edilesi anlamda mümkün değildir.

Aşağıdaki 2 satır önerme sunumumdan 1.sinde, insanların ikna edilmesine gerek kalmadan insanlar, radyosunu dinler, TV'sini izler, telefonuyla konuşur, ofisine kurduğu güvenlik kamerasıyla işinden evine kafası rahat gider...

Ama 2. satırdaki "Allah + Muhammed + Kur'an" kanıtlarına ikna olanlar için öyle mi?

1) RFdevresi + IRdedektörü + PIRsensörü.
2) Allah + Muhammed + Kur'an.

Kavramları günlük dilden koparıp islama göre düzenlemek islama yarar katsa anlarım ama katmıyor. Dünyada tutkusu ve hobisi olmadan insana yaşama öğretisi aşılayan sadece islam dini var. Peygamberlerin allah deneyimi, peygamber olmayan insanların abuk-subuk öykülere inanma sebebi olmaması gerekir. İslamın ilk zamanlarında namaz ibadeti ritüeli, akılla açıklanabilecek birşey olmamasının yanısıra güvenli de değil. İsra 110'da esmaül hüsna ifadesiyle allah veya rahman denmesine salık vererek, Muhammed'in getirdiği tanrı'nın rızasını kazanmak için, güneşe ve aya rabıta yapmayı gerektirmediği, ritüel ve ruhban vasıtalarıyla tanrı'nın hoşnutluğunu kazanmalarının söz konusu olmadığı açıklandı ve tanrı vasıtalarına yapılan ibadet ritüelleri durdu. Artık müslüman olanlar günlük ibadet yapmıyorlardı. İlk zamanlarda müslümanların ibadet yapmamalarının ve tanrı adının önemli bir konu olmamasının nedeni mekkelilerin tek tanrı hakkında zaten fikir sahibi olmalarındandı. Bu nedenle mekki surelerde yahudi ve hristiyanlardan bahis yoktur, müşrikler hedeftedir. Namaz farz oluncaya dek geçen yıllarda müslümanlarda tanrı adı önemli olmamış. Hicret sırasında Medine yakınlarında Kuba köyünde ilk cuma namazı kılınıncaya dek müslümanlar cuma namazı kılmıyorlardı. Miraç'tan sonra diğer namazlar eklenince işte o zaman allah adında despotluk uygulanır olmuştur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...