Jump to content

ekonomıyı bugun yonetenler 100 yıl oncekı kafadan farkı yok


Recommended Posts

ekonomiyi bugun yönetenlerin 100 yıl önceki kafadan hiç bir farkı yok.

bu millet hala utanmadan 18 mart Çanakkale zaferi diye kutlama yapıyor.

ulan ne zaferi?

İngilizler çanakkaleye ne için geldi?

senin boğazlarını alıp rus ticaret ve petrol gemilerini vergiye bağlamak kendı ticaret gemılerının beleş gecmesını sağlamak...

peki başarılı oldumu savaşta?

senın 250 bın asker kaybettıgın solenıyor sayı doğruysa.

İngilizler 50 60 bin kaybetti savaşta.

sonunda geri çekildi başarılı olamayacağını anlayınca.

peki sonra ne oldu...

o günün vatan hainleri boğazlar antlaşmasını imzaladı..

savaşta vermedıgını masada kaybettın.

100 yıldır boğazdan gecen gemiler beleş gecıyor..

ne rus rıcaret petrol gemılerı ne Avrupa tıcaret gemılerı vergı vermiyor.

antlaşma 1923de imzalandı...100yıl gecerlı olduğu solenıyor antlaşmanın.

2023te bıtebılır antlaşma...

2023ten sonra vergiye baglayabılırz gemılerı.

belkı akpnın 2023 dıye sureklı bahsettıgı ekonomi planlarından birisidir bu boğazlar....

100 yıl sonra antlaşma bıtıyorsa.

bu millet hala Çanakkale zaferi dıye kutlama yapıyor.

250.000askerin pisipisine ölmüş

neyin zaferıyse=?

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, leonardo18 yazdı:

Cezayakın al oku Bak.

Montrö Boğazlar sözleşmesi:

 https://tr.wikipedia.org/wiki/Montrö_Boğazlar_Sözleşmesi

Böyle mal mal şeyleri kafana sokan AKP basının da özellikle Mına koyyım.

verdıgın linki okumadım.

boğazdan gecen gemıler su anda beleş gecıyor.

antlaşma geregı beleş gecıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 minutes ago, cezayakın2 said:

 

100 yıl süreli bir gizli anlaşma yapılmaz, yapılamaz. Bunu söyleyen aptaldır. Buna inanan gerizekalıdır.

İngiltere ile Çin arasında Hong Kong'un Çin'e devri ile ilgili uzun süreli bir anlaşma vardı. Ama bu gizli falan değildi. Süresi gelince İngiltere istemeye istemeye, birez ske basa Hong Kong'u Çin'e devretti. Eğer Çin o gün güçlü olmasaydı, kesinlikle vermeyecekti.

Açık bir anlaşma olmasına rağmen, İngiltere kendinde o cesareti ve gücü bulsaydı anlaşmaya uymayacaktı. Uluslararası ilişkiler tamamen güç üzerinden yürür. Kağıdın üzerine yazdığın şeyler, gücün varsa geçerlidir. Gücün yoksa o anlaşma üzerine yazıldığı kağıt kadar değerlidir.

100 yıl önce bir anlaşma imzalanmışsa ve bu gizli ise, bu anlaşmanın gerçek ve bağlayıcı olduğu nasıl kanıtlanacak? Ahanda üzerinde İsmet İnönü'nün ıslak imzası var mı denilecek? Kim bunu ciddiye alır? O dönemki sorumlu ve yetkililerin muhtemelen tamamı öldü gitti. Yetkili hiçbir kurum tarafından kaydı kuydu alınmamış bir kağıt parçası neye dayanak olabilir?

Gelelim gizlilik meselesine. Açık anlaşmaların dahi uygulanması güç dengelerine bağlı iken, günün birinde birileri bir kağıt çıkarıp, Türkiye gizli bir şekilde bu anlaşmayı imzalamıştı, şimdi artık burada yazanlar geçerlidir diyebilir mi? Hangi uluslararası hukuk kuralı bunu kabul eder? Bütün uluslararası anlaşmalar, ilgili ülkelerin yetkili kurumları tarafından onaylandığı zaman geçerli olur. Türkiye adına hiç kimse bireysel olarak bağlayıcı bir anlaşma yapamaz. Meclis onaylamak zorundadır. Yoksa geçerliliği olmaz.

Boğazdan geçen gemiler meselesine gelecek olursak. Türkiye'nin uluslararası ticarette yaşadığı tek kayıp bu mu? Her kuşu sktiniz bir tek leylek mi kaldı? AKP iktidarının başından itibaren, hatta gümrük birliği imzaladığı tarihten bu yana, Türkiye'nin dış ticarette yaşadığı kayıpların listesini çıkarabiliyor musunuz? Göz göre göre, kafanıza herhangi bir silah falan dayanmadan, bu ülke kaynaklarını talan ettiniz. Önce bunların bir hesabını verin, sonra gelin boğazdan geçen gemi niçin para ödemiyor, bunu konuşalım.

Cumhuriyet kurulurken ne kadar güç varsa, o kadar hak kazanıldı. Atatürk ilk boğazlar anlaşmasını, uluslararası dengeler değiştiğinde, ilk fırsatta Türkiye lehine değiştirmiştir. Güç kazandıkça, fırsat elde ettikçe bunlar yenilenir ve güncellenir. Bunun önünde bir engel yoktur. Tabii ki salak salak konuşmak bu işi yapmak için mantıklı bir yöntem değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Montrö anlaşması kusursuzdur. 1956'da Avrupalılar bozmak istemiş, Türkiye Sovayetlerin de desteği ile anlaşmayı bozdurtmamıştır. Süresi de 20 yıldır.

 

Da bunlar iyi konuşamıyorlar. Bence demek istiyorlar ki "Panama Kanalı gibi, Sueyş kanalı gibi, bizde geçiş için para alalım". bunu tartışabiliriz. da bu ikisi zaten ABD / Fransa tarafıdan yapılmıştır. Biri 70'li yıllara kadar diğeri 90'Lı yıllara kadar ABD / Fransa kontrolünde olmuştur.

Lozan süresinde aynı şey İstanbul boğazına uygulanmak istenmiş. Bizimkiler boğazlar üzerinde tam egemenlik hakkını elde etmişler. Barış sırasında geçiş serbest. Savaş zamanında, sen uygun görürsen serbest.

Buna benzer bir tek Cebelitarık boğazı var. İngiltere'nin burada askeri üssü filan var. İspanya'ya katiyen geri vermiyor. Kimseden de para filan almıyor.

 

- Bu "serbest ticaret" konusu ile alakalı olabilir. Panama ve Süeyş insan yapımıdır. Burası her şeye rağmen deniz.

- Ben iyi durumda olmayan petrol tankerleri ve nükleer kimyasal atık taşıyan gemiler "güvenlik nedeniyle" geçirilmesin diyorum. Neticede orada halk yaşıyor. Kaç tane petrol faciası yaşadık. Başkan bu konuda bir şey yaptı mı?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haklısın.

İnsan yapımı kanallar ile doğal su yolları birbirine denk tutulamaz. Türkiye boğaz geçişinden para alacaksa, Marmara Denizi'nden geçişe de para alabilir. Para almak için su yolunun belli bir genişlikte olması mı gerekiyor? Nedir buradaki kriter? Ülkeler kendi karasularından geçiş yapan gemilerden para alıyor mu? Boğazların herhangi bir deniz yolundan farkı dar olması. Dar diye para mı alacağız? Çevre kirletme/temizleme bedeli gibi birşey alınabilir. Bunun dışında para istemenin mantığı yok gibi. İnsan yapımı kanallarda hem yatırım hem de bakım maliyetleri var.

Özellikle Panama kanalı fantastik bir yapı. Gemi havuzlarda yükseltilerek naklediliyor. Bu hizmetin bedava olması mümkün değil. Ayrıca adam olmayan birşey yaratmış, para isteyebilir de biz doğal su yolundan neye istinaden para isteyeceğiz? Tayyip Erdoğan'ın sivri zekası burada devreye girip Kanal İstanbul inşa edilip, paralı yapılabilir. E, adam paralı olana değil de yine boğaza yönelirse ne yapacaksınız? Boğaza girişi yasaklayıp paralı olana yönlendiremezsin ki. Buna gücün varsa, varolan boğazdan para iste. Aynı şey, üstelik denemesi bedava!

Bildiğim kadarı ile silah taşıyan gemiler özel anlaşmalarla boğazlardan geçiyor. Savaş zamanı Türkiye'nin boğazları kapatma hakkı var. Aynı şekilde tehlikeli atık taşıyan gemileri sadece boğazlardan değil, Türk karasularının tamamından uzak tutmak gerekiyor. Bunun için yasal altyapı zaten vardır.

Petrol tankerleri ticari gemi. Bunların geçişinde çok risk olduğunu sanmıyorum. Petrol tankeri ile ilgili hatırladığım 1 tane kaza oldu. Bir Rus gemisi Sarayburnu açıklarında battı. Bu tip kazalara engel olmak mümkün değil. Gemi olmasa, petrol taşıyan kara taşıtları da birçok risk taşıyor. Bunların nakliyesine kısıtlama getirmek pek mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, cezayakın2 said:

100 yıldır boğazdan gecen gemiler beleş gecıyor..

ne rus rıcaret petrol gemılerı ne Avrupa tıcaret gemılerı vergı vermiyor.

antlaşma 1923de imzalandı...100yıl gecerlı olduğu solenıyor antlaşmanın.

2023te bıtebılır antlaşma...

2023ten sonra vergiye baglayabılırz gemılerı.

belkı akpnın 2023 dıye sureklı bahsettıgı ekonomi planlarından birisidir bu boğazlar....
 

@cezayakın2  , bu konuyu ben de çok merak ediyordum,hatta kafam karışmıştı.Nedir lan bu 2023 muhabbeti dedim ? Ben de çok sinir oluyordum,  adamlar beleş beleş benim boğazımdan geçiyorlar. Soktumun montrö antlaşması bkuna.......

Akp,  sürekli 2023 falan deyip duruyordu.  Ama meğerse,  akp'nin söylemlerinin bunla alakası yokmuş. Ben de çok muaallaktaydım bu konuda ama alakası yokmuş. 

Sırf bundan emin olmak için, bunu bir tarih profesörüne sordum, onun yalancısıyım. Dedi ki ; 

"Öncelikle, 100 yıl sonra o antlaşma bitmiş veya süresi dolmuş olmuyor, geçersiz de olmuyor . Öyle birşey yok , onlar boş söylemler hep. 

Bu antlaşmanın iptal edilmesi için türkiyenin bir savaşa girmesi gerekiyor" vs.. vs..   //////  yorum sizlerin.... 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Lozan antlaşmasının süresi yoktur, barış antlaşmalarının süresi olmaz, ne yani şimdi belirlenen süre bittiğinde yani 2023'de antlaşmayı imzaladığımız taraflarla savaş durumuna mı geçeceğiz, yanda antlaşma bitti, "hadi adaları, musulu-kerkükü bana verin, boğazlardan da her geçen gemiden 100 bin dolar alırım haaaaa mı" diyeceğiz, saçmalığın daniskası bu, sıradan insanların bu saçmalıklara inanması normaldir okumaz araştırmaz, fakat üzücü olan prof seviyesinde insanların akp yalakası tv'lerde gerçekten böyle gizli antlaşmalar olduğundan bahsetmesi, lozan antlaşmasının 2023'de biteceğini anlatmalarıdır, şu 2023 gelse de bu saçmalıklara inanların yüzlerini bir görsek...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Devlet adına gizli anlaşma olmaz kardeşim! Devlet yöneten kişiler, kendi adlarına gizli anlaşma yaparlar!

Gizli anlaşma Abdullah Gül'ün ABD büyükelçisi ile yaptığı anlaşmadır. Kendi ağzı ile itiraf etmiştir. Bir röportaj sırasında, biz 14 maddelik bir anlaşma yaptık ama ben bunu açıklayamam ki diyerek bu durumu ağzından kaçırmıştır. 

Gizli anlaşma, birtakım güç odaklarından destek arayan siyasetçilerin, o odaklara verdikleri sözler şeklinde olur. Ülkeyi bağlamaz, kendilerini bağlar. Siyasi ikbal elde etmek için söz verirler ve makama geldiklerinde o sözleri yerine getirirler. Çünkü sözü alan odak, aynı zamanda bir şantaj unsuru elde eder. Gizli anlaşmayı yapan siyasetçi, gizli anlaşmanın gereklerini yerine getirmezlerse şantajla falan alaşağı edilir. Gizli anlaşma budur.

Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı iken bütün batı merkezlerine mektuplar yazıp destek istemiştir. Bu mektuplar yayınlandı. Bana hak ettiğimi verin, sizin çıkarlarınızı savunayım diye açıkça sözler vermiştir. Nitekim iktidara gelir gelmez, ABD'nin Irak işgaline sessizce ortak olmuş, Türkiye'nin kritik mallarını haraç mezat satmıştır. Gizli anlaşma budur.

Abdullah Gül'ün ABD büyükelçisi ile yaptığı anlaşma yayınlanmıştır.  O anlaşmada a- Kıbrıs'tan çekilmek, b- Kürdistanı tanımak, c- Ermenistan ile uzlaşmak maddeleri vardır. Abdullah Gül siyasi erki elinde tuttuğu süre boyunca bu yönde faaliyet göstermiştir. Gizli anlaşma budur.

Abdullah Gül ya da Tayyip Erdoğan'ın yaptığı anlaşmalar sadece kendilerini bağlar. Onlar makamdan indiklerinde hiçbir hükmü kalmaz. Devletin hiçbir kurumu bu anlaşmaları uygulamaya zorlanamaz.

Uluslararası ilişkilerde, uluslararası hukukta gizli anlaşma diye bir uygulama yoktur. Üzerinde alenen yazılmadığı sürece, anlaşmalar süresizdir. Lozan bir savaşın sonunda imzalanmıştır, ancak bir savaş ile bozulabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine gemilerden para almaktan bahsediyor herif.

Kardeşim Montrö Anlaşması Lozan'daki maddelerin Türkiye lehine değiştirilmesi anlamına gelir. Uluslararası konjonktür ve güç dengeleri sonucu Türkiye boğazlar yönetimini fesh edip boğazların yönetimini eline almıştır. Montrö ile Lozan anlaşması değiştirilmiştir!

Devletin gücü varsa, Lozan yine Türkiye lehine genişletilebilir. Bunu yapmak için Lozan'ı komple ret etmek, ortadan kaldırmak gerekmez.

Boğazdan geçen gemilerden para almak istiyorsunuz. Osmanlı'da var mıydı böyle birşey? Nerden çıktı bu? Doğal bir suyolu geçişinden para alınmasının başka bir örneği var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Formaliteden bir ülke ile savaş ilan edilip, tüm antlaşmalar geçersizdir vesaire tarzında hareket edilebilir, usule uydurmak için;  tabiiki boğazlarla ilgili antlaşma hükümlerini kaldırmak için, veya antlaşmayı komple iptal için. Ama galiba buna gerek kalmayacak ;; yakında bir savaşa girersek hiç şaşırmayacam. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Bilim aşığı yazdı:

Tabi lan manyak mısın Konya'da da gizli bir uzay üssü var aslında Lozan yüzünden gizliyoruz. 2023'te o da çıkacak ortaya.

bıtburgerden farkın yok.

 

konuyla ılgili fikrin yok..

 

amacın trollük sabote etmek

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, cezayakın2 yazdı:

uyduruk vikipedie kaynak mı gosterıyosun

Vikipedia, uyduruk bir kaynak değildir. Buradaki bilgilerde kaynak gösterme zorunluluğu var.

Vikipedia, tarafsız ama kaynakları denetlenen geniş katılımlı bir ansiklopedi. Ancak bazı bilgilerde görecelilik durumu olabiliyor.     

En azından ülkedeki okul kitaplarından daha tarafsız ve güvenilir.  

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...