Jump to content

Evrim ve Kuran


Recommended Posts

  • İleti 222
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Teflon,

1 dakika önce, sağduyu yazdı:

Hristiyan mısın yoksa yahudi mi?

Elhamdülillah müslümanım. Beğenmedin mi? 

Şimdi, teflon yazdı:

tanrı tanrı diye götünden atıp durma be adam :) orada mıydın be aklıevvel!! ahaha..

Tekrar ediyorum. Herşeyin bir başlangıcı olması gerektiği savı sadece bir tümevarımdır. ***MANTIKSAL ZORUNLULUK DEĞİLDİR.*** Bunu gösterebilen bir babayiğit henüz çıkmadı. Buyur bekliyoruz.

Büyük patlamaya doğru geri gittiğin vakit planck zamanının ötesine geçemezsin. Ondan ötesi ile ilgili YORUM YAPAMAZSIN. BAŞLANGICIN VARLIĞI YA DA YOKLUĞUNDAN BAHSEMEZSİN. Bunu da yapabilen çıkmadı.

Şimdi biraz Alan Guth oku.

Fizik kanunlarına gelince. Fizik kanun varsa koyucusu da vardır cümlesi, varolabilecek en ilkel ve aptalca yaklaşımlardan biridir. Fizik kanunları neden midir, sonuç mudur? Fizik kanunun bulunmadığı evrenler mi gördün? Fizik kanunları, aslında olmamaları gerekirken mi buradalar ve onlar aslen insanların doğayı anlamak adına belirli değer aralıkları için modelledikleri simetriler. Boşlukların tanrısını geç.

Bu arada senin tanrında o çok bayıldığın fizik kanunlarının bir kölesi. Bunu beynine kazı.

 

Tümevarım ,  karl popper ve david hume eleştiri yapar. Ateizm masturebasyonu yaparsın ancak bu eleştirinle. Çünkü dışında kalan üyelerine ilişkin hiçbir neden olmayacak olması nedeniyle sonsuz dizinin hiçbir şekilde hiçbir açıklaması da olmaz. faşteyn zi? 

Evren bir kez var olmaya başladıgında varlığını neden sürdürdüğüne dair açıklaman yok. Karmaşık maddi bir evren, sınırlı veya sonsuz bir zaman içinbde var olması bilimsel olarak açıklanamaz. Bu noktada felsefe devreye girebilir.

Soruya yanıt veremedin deyip durma, başbelası teflon ! Süre ver, düşünmem için, araştırmam da lazım. Her soruya hemen cevap vermem. Yanlış verirsem, sonra bunu kullanırsın. 

5 dakika önce, Tanah yazdı:

Yahudi inandığı kitapta full İsrail hikayeleri var çünkü(Kuran)

sen nesin, yahudi misin ? kutsal kitaplarda benzerlikler olabilir, çünkü hepsi Allah.'tandır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, BurakTuna67 said:

Elhamdülillah müslümanım. Beğenmedin mi? 

Eee, demek ki sen de taş öpenlerdensin. Ne itiraz ediyorsun?

2 minutes ago, BurakTuna67 said:

kutsal kitaplarda benzerlikler olabilir, çünkü hepsi Allah.'tandır. 

Aşırma desek daha doğru. Gerçi senin taptığın cahil araplar onu bile becerememiş.

Bu arada, araplara tapmanın nedeni nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, BurakTuna67 said:

ayrıca, siz neden bu ateizmde ısrar ediyorsunuz, bunu da anlamak istiyorum, arkadaşlar. Bu ısrarın sebebi ne, anlamam lazım. 

Sen neden araplara taptığını anladığında kafandaki bir çok soru cevaplanmış olacak.

Kendi kendine ben bu araplara neden sorgusuz sualsiz inanıp iman ediyorum diye sor.

Bir de ateist olsak ne olacak? Ateist olmanın kötü bir yanı mı var?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, sağduyu yazdı:

Sen neden araplara taptığını anladığında kafandaki bir çok soru cevaplanmış olacak.

Kendi kendine ben bu araplara neden sorgusuz sualsiz inanıp iman ediyorum diye sor.

Bir de ateist olsak ne olacak? Ateist olmanın kötü bir yanı mı var?

Ateist olmanın kötü bir yanı yok. ben araplara tapmıyorum ayrıca,bunu nerden çıkardın.ben sizinle kavga etmeye gelmedim, muhabbet etmeye geldim. Sizin bu ateizm ısrarınızı da öğrenmek istiyorum.ondan yani. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, BurakTuna67 said:

Ateist olmanın kötü bir yanı yok. ben araplara tapmıyorum ayrıca,bunu nerden çıkardın.ben sizinle kavga etmeye gelmedim, muhabbet etmeye geldim. Sizin bu ateizm ısrarınızı da öğrenmek istiyorum.ondan yani. 

Araplara tapmıyor musun? İyi düşün.

Peşinden gittiğin adam arap. İnandığın kitap arapça. Bunları sana iletenler arap.

Neden ateizmde ısrar ediyoruz biliyor musun? Çünkü bu araplar ve yahudiler yalan söylediler ve buna devam ediyorlar.

Ayırca benimle şu ana kadar hiç bir tanrı temasa geçmedi, seninle geçti mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, BurakTuna67 said:

Tümevarım ,  karl popper ve david hume eleştiri yapar. Ateizm masturebasyonu yaparsın ancak bu eleştirinle. Çünkü dışında kalan üyelerine ilişkin hiçbir neden olmayacak olması nedeniyle sonsuz dizinin hiçbir şekilde hiçbir açıklaması da olmaz. faşteyn zi? 

Evren bir kez var olmaya başladıgında varlığını neden sürdürdüğüne dair açıklaman yok. Karmaşık maddi bir evren, sınırlı veya sonsuz bir zaman içinbde var olması bilimsel olarak açıklanamaz. Bu noktada felsefe devreye girebilir.

Soruya yanıt veremedin deyip durma, başbelası teflon ! Süre ver, düşünmem için, araştırmam da lazım. Her soruya hemen cevap vermem. Yanlış verirsem, sonra bunu kullanırsın.

Bu eleştiri değil. Vakıadır. Başlangıç mantıksal bir zorunluluk değildir. Sadece deneyimlerimizden çıkarttığımız antropik bir yanılsamadır. Aynı hiçlik gibi. Önce hiçliği uydururuz. Sonra varlığı. Çünkü böylesi işimize gelir. Yokluk-hiçlik temel durum, varlık ise özel durum. Peki kazın ayağı öyle midir acaba?

Hemi de ortalıkta nedensizce varolup karşıtı ile birlikte yok olan sanal parçacıklar var iken, false vacuum ve sıfır nokta enerjisi var iken...nedensizlik öncelikle tanrıya olan ihtiyacı ortadan kaldırır. Sen hem her şeyi ilk nedene daya ki böylece senin tanrına ihtiyaç hasıl olsun, ondan sonra nedensizliği al sadece senin tanrıya torpil geç. Oldu mu şimdi. Maddenin-enerjinin-sanal parçacığın-false vacuum'un kendisi de, hani bana demez mi..?

Var olmaya başlamak zaten ön kabul. Bunu henüz temellendirebileniniz çıkmadı. Boşuna uğraşma o sen de olamayacaksın. Karmaşık dediğin maddi evren zaten kaos, Kaosun alt kümelerinde düzenin ortaya çıkabildiği ise malumunuz. Evrende simetri kırılmaları da mevcut. ....Sen karmaşık evren de, sonra en başına daha da karmaşığını koy, ondan sonra da kafanı yastığa koy rahatça uyu. Kusura bakma ama şüphecilik bunu kaldırmaz. Bu bildiğin aymazlıktır. Böyle aymazlıklar da bana gelmez. Bilime gelmez. Ancak uyuşturulmuş teist aklına gelir.

Taslamancı mısın nesin bilmiyorum ama, bu muhabbetler çok geçti buralarda. Sınırlı veya sonsuz zaman içinde neden var olamaz? Bunca ince eleyip sık dokuyan aklınız, tanrıyı oraya koyunca nasıl oluyor da devreden çıkıyor, yelkenler suya iniyor. Ben söyleyeyim, çünkü öyle olmasını istiyor, arzu ediyorsunuz. Tanrıyı da aynı beşiktaşı tuttuğun gibi tutuyorsun. Bu da aklını ve tarafsızlığını gölgeliyor. Kendin verdiğin donelerin bile farkına varamıyorsun ki, şu birkaç saat içerisinde yazdıklarının içinde hepsi mevcut.

Zaman senindir ne haddime. Buna saygı duyarım.

Ama sana tavsiyem önce bu forumu iyice karıştır. Cevapların çoğu zaten burada. Bilim forumu olur ya da diğerleri.

Sonra yaz yazabildiğin kadar.

Kafan çalışıyorsa önce agnostik olursun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, BurakTuna67 yazdı:

Teflon,

Elhamdülillah müslümanım. Beğenmedin mi? 

Tümevarım ,  karl popper ve david hume eleştiri yapar. Ateizm masturebasyonu yaparsın ancak bu eleştirinle. Çünkü dışında kalan üyelerine ilişkin hiçbir neden olmayacak olması nedeniyle sonsuz dizinin hiçbir şekilde hiçbir açıklaması da olmaz. faşteyn zi? 

Evren bir kez var olmaya başladıgında varlığını neden sürdürdüğüne dair açıklaman yok. Karmaşık maddi bir evren, sınırlı veya sonsuz bir zaman içinbde var olması bilimsel olarak açıklanamaz. Bu noktada felsefe devreye girebilir.

Soruya yanıt veremedin deyip durma, başbelası teflon ! Süre ver, düşünmem için, araştırmam da lazım. Her soruya hemen cevap vermem. Yanlış verirsem, sonra bunu kullanırsın. 

sen nesin, yahudi misin ? kutsal kitaplarda benzerlikler olabilir, çünkü hepsi Allah.'tandır. 

Benzerlikten öte şeyler var .Yanlış alıntılar,Tvrat dışı fabllardan alıntılar ohooooo.

Link to post
Sitelerde Paylaş
36 dakika önce, teflon yazdı:

Bak bir daha yazıyorum. Ya kafan basmadı, ya da ilk defa duyuyorsun. Normaldir. Genelde teistlerde olur bu tip sazanlıklar. Kuantumun en çok da tanrıya sapladığını,

1- Bu sadece bir tümevarım, mantıksal bir zorunluluk değil; sadece antropik bir yanılsama. Bu bağlamda önermen de doğru değil.

2- Herşeyden önce, bunu savlayabilmek için bigbang'e doğru geri geri gidip, planck zamanının ötesini de öngörebiliyor olman gerekli. Ki bunu yapamazsın.

3-  Herseyin bir yaraticisi olmali ve Allah'ın yaraticisi yoktur. (yaratmanın yerine başlangıcı koy istersen)

Kisaca; Hem kendisi hem de degili dogru olabilen bir önerme (!) Çıkarımınızın geçersiz, yanlış. Hiçbir önemi ya da anlamı yok.

Kafa bastı mı burak :)..basmadı tabi ama bi deneyelim sansımızı, belki marş bu sefer basar.

3 madde, üç yorum bekliyorum senden. Rastgele..

 

1-Teflon,  bir bilgiyi doğrulayan destekleyici bir çok örnek bulunsa da, bu örnekler yine de o bilginin doğru olduğunu veya olacağını göstermez. Teorinin doğruluğunu kanıtlamaya çalışmaktansa yanlış olduğunu ispata çalışmak bilimi daha ileriye götürür. Tümevarım bilimde kullanılan bir olgudur. Sen tümevarımı kabul etmezsen ben de bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi ile hareket ederim. 

2-Önce tarihi olayların meydana geldikleri dönemi ve toplumun kendine has özelliklerini iyi tahlil etmek; yaşanan dönemin değer yargılarını iyi kavramak, her olayı kendi şartları ve çağı içinde değerlendirmek gereklidir. Buna görecilik veya itibarilik  de denilir. Aslında itibarilik; tarihin bilimsel yöntemini de ortaya koymakta. Tarihçi Leopold von Ranke'nin deyişiyle, araştırdığı döneme kendisini götürebilen insan tarihçidir, ya da Einstein’ın dediği gibi; karşılaştığımız herhangi bir problem o problemi yaratmış olduğumuz zamandaki düşünce düzeyinde çözülemez. Demek ki tarihteki olayları bugünkü değer yargılarımızla yorumlayarak çözemeyiz

3-Tanrı'nın yaratıcısı yoktur, çünkü yaratıcısı olmaması zaten onun özelliği, o da yaratıcı olması özelliği. ,ü

Tanrıyı kim yaratmıştır sorusu soranlar ; Seçim yapacaksınız bu noktada,  Tanrı veya evren. 

eğer birşey var ise, mutlaka ondan önce daima var olan birşey olmalıdır !  sen bu dediğimi anladın mı ? 

İşte akılcılık burada devreye girer. Her zaman var olanın hangisi olduğu her zaman tartışma konusudur.  Bilinçli sonsuz bir güç mü, yoksa madde-enerji mi ? 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, BurakTuna67 yazdı:

1-Teflon,  bir bilgiyi doğrulayan destekleyici bir çok örnek bulunsa da, bu örnekler yine de o bilginin doğru olduğunu veya olacağını göstermez. Teorinin doğruluğunu kanıtlamaya çalışmaktansa yanlış olduğunu ispata çalışmak bilimi daha ileriye götürür. Tümevarım bilimde kullanılan bir olgudur. Sen tümevarımı kabul etmezsen ben de bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi ile hareket ederim. 

2-Önce tarihi olayların meydana geldikleri dönemi ve toplumun kendine has özelliklerini iyi tahlil etmek; yaşanan dönemin değer yargılarını iyi kavramak, her olayı kendi şartları ve çağı içinde değerlendirmek gereklidir. Buna görecilik veya itibarilik  de denilir. Aslında itibarilik; tarihin bilimsel yöntemini de ortaya koymakta. Tarihçi Leopold von Ranke'nin deyişiyle, araştırdığı döneme kendisini götürebilen insan tarihçidir, ya da Einstein’ın dediği gibi; karşılaştığımız herhangi bir problem o problemi yaratmış olduğumuz zamandaki düşünce düzeyinde çözülemez. Demek ki tarihteki olayları bugünkü değer yargılarımızla yorumlayarak çözemeyiz

3-Tanrı'nın yaratıcısı yoktur, çünkü yaratıcısı olmaması zaten onun özelliği, o da yaratıcı olması özelliği. ,ü

Tanrıyı kim yaratmıştır sorusu soranlar ; Seçim yapacaksınız bu noktada,  Tanrı veya evren. 

eğer birşey var ise, mutlaka ondan önce daima var olan birşey olmalıdır !  sen bu dediğimi anladın mı ? 

İşte akılcılık burada devreye girer. Her zaman var olanın hangisi olduğu her zaman tartışma konusudur.  Bilinçli sonsuz bir güç mü, yoksa madde-enerji mi ? 

 

 

 

Su paraglarda o kadar çok mantık hatası var ki gecenin bu saatinde cevap vermeye üşendim.Yorgunum yarın sallarım sana .Ayrıca nedensizlik bildiğin gibi bir şey değil çaylak.

 

Her prensip, ilke, söylem kendi özgülünde anlamlıdır, özgülünün dışına çıkartıldığında, her an her şey söylemek mümkün olur, çünkü koşul, zemin, ortam, kısaca dayanak ortadan kalkmıştır.

200 yıl önce Deterministlerin dayandığı belirlenebilirlik, dönemin mekanik bilim, mekanizm anlayışına göreydi ve o dönemin bilimsel anlayışına göre yerli yerinde bir ifadeydi... O zaman hareket yasalarıda mekanik öngörülüyordu bu bağlamda örneğin newton'un da yasaları mekanik etkiyi yansıtır, bu tür çıkarımlar normaldir(bugün metafiziğin engin sularında yüzenleri, heleki misal belirsizlik ilkesine dayanıp her şey belirsizdir diyebilenleri nasıl görebiliyorsak, o zamanlarda insanlar dönemin mekanizmiyle çıkarımalr yapıyordu lakin o dönemdekilerin ki sağlıklıydı ki, işte tartışabiliyoruz)

Mekanik anlayışa göre her bir olay, önceden öngürlebilir, bir olay, kendisinden önceki olay-ortamlarca belirlenmiştir. Örneğin 1 bozuk parayı havaya attığınızda, yazı gelmesi için kaç tur dönmesi gerekiyorsa, siz önceden bunu sağlarsanız, her defasında yazı gelecektir, böylece yazı gelme durumu, önceden belirlenebilirdir...

BELİRSİZLİK İLKESİNE DAYALI YANLIŞLARI DÜZELTELİM
Yukarıdaki örnekte, paranın her defasında yazı gelmesi için ne yapmamız gerekiyordu?
Kaç tur atacağını bilmemiz. Bildikten sonra ne yaparsak süreğen yazı gelecekti? Atması gerektiği kadar turu attırarak. Bu halde biz yazı gelmesi için belirli bir ÖLÇÜ, ÖLÇÜM, takip vb yapmak durumundayız.

Belirsizlik ilkesi ise, KUANTUM DÜZEYDE bir parçacığın, momentum ve konumu AYNI ANDA TAM DOĞRULUKLA ÖLÇÜLEMEZ ilkesidir... Bu bağlamda;

1.)Verdiğimiz bozuk para örneği mekanik bir örnektir, tüm ortamı dışta bırakmış ve salt para ve attırılacak tur olarak bakılmıştır, nesnel ortamda, herhangi bir olayın önceden belirlenebilir, bilinebilirliği, ancak tüm koşul-ortamın ölçümüyle mümkündür, lakin ortamda salt fiziksel kuvvetler değil determine edilemez ilişkisel ağda vardır ve her koşulda atılan bir paranın yazı geleceği öngörülemez, bunun ölçümleri tüm ortam bileşenlerinin davranışı ve gelecekte alacağı konumu, durumu da ölçmekle, yetmez, belirlemekle mümkündür....
2.) Belirsizlik ilkesinde ise KUNATUM DÜZEYDE bir parçacığın momentum ve konumunu aynı anda TAM doğrulukla ÖLÇME, böylece BELİRLEYEBİLME(subjektif belirlenim) imkanı ortadan kalkar.

Piyasada felesefik birikim kadar aslında bilimsel yöntemlerden de muzdarip bir çok kişi dolaşıyor, bunlar Belirsizlik ilkesinin "kuantum düzeyde bir parçanın momentum ve konumumun aynı anda tam doğrulukla ölçülememesi" neselesini, HER ŞEY BERLİRSİZDİR SAFSATASIYLA tipik bir usa vurum üzerinden çarpıtmak veya aklı sıra pragmatist(faydacı) biçimde alet etmek için kullanıyor...

Determinizmin Belirlenebilirlik İlkesi, 200 yıl öncede eleştirildi, çünkü mekanizm eleştirisi zaten 200 yıl önce başlamıştı, zira belirlenebilirlik ancak herhangi bir özelde ortam, cisim için, diğer bileşenler yalıtılarak anlam kazanabilirdi, mevcut olan bütünselliğin, tüm parçalarını tek bir öznellikte ifade etmek zaten mümkün değildir. örneğin İNSANLAR -> ÖZNEL değil genel bir kavramdır, insanlar içinde 1 Adem, Adem öznedir, özneldir(kaba metaforlar anlaşılması namına), insanalrın davranışlarıda özünde tüm ortm kadar birbiriyle olan ilişkileriyle de tetiklenir, bu bağlamda Adem'i ölçmek mümkündr ama tüm insanlar ölçülemez, çünkü özneleşemez, parça değil bütündür, referanslar ise özne-bireylere göredir ve her bir birey bir durumda sağa yönelmişken aynı durumda aksine solu tercih edebilir, bütün anlamında bu ilişkisel zemin, bütünün özgülünde indirgenemez, özneleştirilemez, bu bağlamda da bütünü kesinkes ölçmek-belirlemek gibi bir mefhum anlamsızdır, sadece bütünün gelişen koşullarda salt bir bireye indirgenemez olan davranışları OLASILIK dahilinde üç aşağı, beş yukarı tahmin edilebilir, kesinkes belirlenemez(tam doğrulukla ölçülüp, tam doğrulukta öngörülemez)...

SAFSATALAR
belirsizlik ilkesi var sen şu elmaya elma diyemezsin, ya armut ise!
Belirsizlik ilkesi var, sen klavyende a tuşusan basmakla A tuşuna basıyorum diyemezsin, o Z de olabilir...

Hayır efendim, kuantum düzeyde, mikro yalıtık ortamda, bir parçacığın momentum ve konumunu tam doğrulukla ölçemeyiz, ilke bunu söyler. Şimdi tekrar para örneğine gelirsek, para örneğimizde ne yapmıştık, aslında yalıtık, özele inmiş, mikro bir ortam belirlemiştik... 100% paraya sonsuza kadar ve her defasında eşit bir tur atmasını öngöremeyiz, çünkü bunu 100% belirleyemeyiz., salt mesele para değildir, paranın bir bütün halinde tüm dinamiklerinin(kuantum düzeyde etken alınıabilir artık), yetmez tüm ortam dinamiklerinin(hissedilemez düzeyde yaşanan depremler, hissedilebilir bir deprem, rüzgar, parayı atan mekanizmada ki tetiklenmeler, etkileşim, havanın sıcaklığı vb bir çok etken, faktörün(nedensellik) hesaba katılması ve tam doğrulukla ölçülmesi gerekir, hepsi bu)

Sonuç: Determinizmin belirlenebilirlik ilkesi zaten diyalektiğin ve ortam bileşenleri ve değişkenlerinin tümüyle önceden öngörülemezliği, öngörülebilirlik için salt ölçüm değil ama ilişkisel ağ kadar, etki-tepki süreçleri ve davranış serbestliğini de 100% hesaplanması gerekirki, bu bağlamda ancak OLASILIKLAR-TAHMİNLER üç aşağı, beş yukarı ifade edilebilir, lakin her koşulda kesinkes şu ya da budur denemez...

Su her koşulda 100 derecede kaynamaz, bir parçanın konumu, şu ya da busu ancak özgül düzeyde ve diğerlerinden yalıtılarak ve diğerleri referans alınarak ölçülebilir, tüm referansların, tümünü birden ölçmek, referans alınacak herhangi bir değer-emare olmayacağı için zaten anlamsızdır, imkansızdır, ortalama rakamlar ifade edilebilir(örneğin Evrenin sıcaklığı şu ya da bu denir, lakin güneşteki sıcaklık binlerce derecedir veya Plüton'un yüzey ısısı ortalasma verilen rakamdan kat be kat düşüktür, çünkü bütünün, ölçülmesi demek onu diğerinden yalıtmak demektir, bütünü esas alınırsa, yalıtılacak bir diğerine sahip olamayız, çünkü yoktur, örneğin uzayın uzunluğu ölçülemez, çünkü uzay referans alınabilir bir ötekine sahip değildir, bu bağlamda bireye indirgenme ve dışınd areferans alınacak başka bir birey öngörme şansı yoktur)... Belirsizlik ilkesinde de bir parçacığın momentum ve konumu ÖLÇÜLEMEZ DEĞİLDİR, tam doğrulukla ölçülememesidir, üç aşağı beş yukarı...

Bu ölçememezlik, parçacığın, belirgin bir momentum ve konumu olmadığı anlamına gelmez, tam doğrulukla ölçülemeyeceği anlamına gelir çünkü momentum ve konum ölçümü birbiriyle orantılı bir ilişki sergiler. Hal böyle olunca kesinkes birisine yönelmek orantısal ilişkiyi zedeleyeceği-dıştalayacağı için, diğerinin kesin doğru ölçümüne ulaşılamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, BurakTuna67 said:

Yazdıklarını okuyacam.yarın görüşürüz. Bu çaylak muhabbeti nedir ? askerlikte devre muhabbeti gibi mi ? mesela, 500 mesaj atınca mı adam yerine konulacağız? :) 

Bir de neden benim Muhammed'e inanmadığım için sonsuza kadar yanmam gerektiğini düşünüyorsun? Sence bir insana inanmıyorum diye neden sonsuza kadar yanmalıyım ki? Bu çok saçma değil mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, sağduyu yazdı:

Bir de neden benim Muhammed'e inanmadığım için sonsuza kadar yanmam gerektiğini düşünüyorsun? Sence bir insana inanmıyorum diye neden sonsuza kadar yanmalıyım ki? Bu çok saçma değil mi?

Senin sonsuza kadar yanacağını düşünmüyorum, böyle bir düşüncem yok. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, BurakTuna67 yazdı:

Yazdıklarını okuyacam.yarın görüşürüz. Bu çaylak muhabbeti nedir ? askerlikte devre muhabbeti gibi mi ? mesela, 500 mesaj atınca mı adam yerine konulacağız? :) 

Tamam. Akıl mantık diyorsun da inandığın kitapta Süleyman karınca ile konuşuyor, Yunus 3 gün balığın karnında yaşıyor,İsa beşikete konuşup çarmudan kuş yapıp canlandırıyor,Şeytan Allah ile masaya oturup kıyamete kadar anlaşma yapıyor,Nuh 950 yıl yaşıyor,İdris cennete yükseltiliyor,Musa denizi ikiye yarıyor sopadan yılan/ejderha çıkarıyor v.b v.b  Kolay gelsin .

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 minutes ago, BurakTuna67 said:

Ateist olmanın kötü bir yanı yok. ben araplara tapmıyorum ayrıca,bunu nerden çıkardın.ben sizinle kavga etmeye gelmedim, muhabbet etmeye geldim. Sizin bu ateizm ısrarınızı da öğrenmek istiyorum.ondan yani. 

Sıfatları ile beraber gelen bir tanrıyı, yani teistik bir tanrıyı, mantık kuralları çerçevesinde (formel mantık-önermeler mantığı) tanıtlayamazsın. ya mantığın dışına çıkacaksın(senin yaptığın gibi) ya da dahilinde kalıp patlayacaksın(senin patladığın gibi)

Ya öncüllerin kendi içinde çelişir, ya da çıkarımların tutmaz.

Aynen en başta yarattığın ucube gibi:

1- her şeyin bir başlangıcı vardır.

2- Tanrının başlangıcı yoktur.

-değili de doğru olan bir önerme. Yani geçersiz. Yani en baştan çuvallıyorsun. Ve tüm inancınız bunu üzerinde duruyor. Yani bir dinamitin. İşte, sıfatları ileberaber gelen bir tanrıyı tanımalama girişiminizin her birinin sonu bunun gibi olacaktır. Ya bu zincirin içinde kalacaksın, ki o zaman tanrı da hokka altına gider, ya da dışına çıkacaksın ki, o zaman da savın ortadan kalkar. Tanrıyı kafana göre tanımlamak bunu kurtarmaz. Bunun için:

Önce başlangıcın zorunluluğunu*

arkasından da tanrı diye uydurduğun şeyin bundan hariç olduğunu göstermelisin. Sen bunların hangisini yaptın? hiçbirini. Öncüllerinin temelleri sallanıyor. E biz neden kaale alalım ki seni?

Biz şeyleri mantığımız ile varlarız.

Kare üçgeni ne kadar ispatlayabilirsen, tanrıyı da o kadar ispatlayabilirsin. Kare üçgen ne kadar varsa, tanrı da o kadar var.

Yani tanrı mantığın dışında. Bu yüzden de yok. Ve bu yüzden de olamaz. İnsan için yok.

Kaldıramayacağı taşı yaratabilen aynı zamanda da kadir-i mutlak birşey, insan için yoktur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, teflon yazdı:

 

1- her şeyin bir başlangıcı vardır.

2- Tanrının başlangıcı yoktur.

Yaratılmış olan herşeyin başlangıcı vardır.

Yaratıcı olan zaten yaratılmış olamaz, başlangıcı da olmaz.  Bu şekilde. Nedensizdir. Bu yanlışlanamaz bir önerme. 

3 dakika önce, teflon yazdı:

Kaldıramayacağı taşı yaratabilen aynı zamanda da kadir-i mutlak birşey, insan için yoktur.

 

Kaldıramayacağı taş mı ?  Bunu senden beklemezdim teflon, sakın bu saçma mantık döngülü hatalı soruyu sorma. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, BurakTuna67 said:

1-Teflon,  bir bilgiyi doğrulayan destekleyici bir çok örnek bulunsa da, bu örnekler yine de o bilginin doğru olduğunu veya olacağını göstermez. Teorinin doğruluğunu kanıtlamaya çalışmaktansa yanlış olduğunu ispata çalışmak bilimi daha ileriye götürür. Tümevarım bilimde kullanılan bir olgudur. Sen tümevarımı kabul etmezsen ben de bilimde yanlışlanabilirlik ilkesi ile hareket ederim. 

2-Önce tarihi olayların meydana geldikleri dönemi ve toplumun kendine has özelliklerini iyi tahlil etmek; yaşanan dönemin değer yargılarını iyi kavramak, her olayı kendi şartları ve çağı içinde değerlendirmek gereklidir. Buna görecilik veya itibarilik  de denilir. Aslında itibarilik; tarihin bilimsel yöntemini de ortaya koymakta. Tarihçi Leopold von Ranke'nin deyişiyle, araştırdığı döneme kendisini götürebilen insan tarihçidir, ya da Einstein’ın dediği gibi; karşılaştığımız herhangi bir problem o problemi yaratmış olduğumuz zamandaki düşünce düzeyinde çözülemez. Demek ki tarihteki olayları bugünkü değer yargılarımızla yorumlayarak çözemeyiz

3-Tanrı'nın yaratıcısı yoktur, çünkü yaratıcısı olmaması zaten onun özelliği, o da yaratıcı olması özelliği. ,ü

Tanrıyı kim yaratmıştır sorusu soranlar ; Seçim yapacaksınız bu noktada,  Tanrı veya evren. 

eğer birşey var ise, mutlaka ondan önce daima var olan birşey olmalıdır !  sen bu dediğimi anladın mı ? 

İşte akılcılık burada devreye girer. Her zaman var olanın hangisi olduğu her zaman tartışma konusudur.  Bilinçli sonsuz bir güç mü, yoksa madde-enerji mi ? 

 

 

1- aynen böyle devam et. doğru yoldasın.

2-kel alaka olmuş. Geyik. Geçiyorum. Birşey yazacam diye bu kadar zorlamana gerek yok.

3-işte bu sizin kendinizi kandırma mandalınız. Emniyet mandalı. Kendiniz uyduruyorsunuz. Kendiniz inanıyorsunuz. Böyle keyfi uydurduktan sonra bundan kolayı var mı? Bizim buraların bir süper zencisi vardır bilir misin?

4- "eğer birşey var ise, mutlaka ondan önce daima var olan birşey olmalıdır ! "

işte bu başlangıç demek değil, tanrı ile ilgili bir zorunluluk demek hiç değil. Sen bunu anladın mı?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...