Jump to content

yeniçeri'inin Mecaz İddiasına Yanıt


Recommended Posts

Vardır böyle insanlar, başarıyı, aşkı, sevgiyi giderler sapık, sadist, pislik karakterlerde görürler. 

- Muhammet Aişe ile 6 yaşında nikahlanıp 9 yaşında gerdeğe girdi.

+ Muhammed aşk ve sevgidir.

- Muhammed evlatlığı Zeyd'in karısı ile evlendi.

+ Muhammed aşk ve sevgidir.

- Muhammed'in 9-10 karısı vardı.

+ Muhammed aşk ve sevgidir.

- Muhammed çevresindeki kablelere saldırıp mallarını ve mülklerini yağmalayan, erkekleri öldürtüp kadınları ve çocukları köle yapan, elde edilen ganimetten beşte bir pay alan bir yağmacıdır.

+ Muhammed aşk ve sevgidir.

- Allah inanmadı diye insan yakan sadist bir tanrıdır.

+ Allah başarıdır.

- Kuran, insanların arasına kin ve nefret tohumları eken, ilkel kuralları dayatan arap ve yahudi zırvalıkları ile dolu bir kitaptır.

- Kuran mecaz ve müteşabihtir.

İslam'ı, Kuran'ı ve içindekileri karakterleri başarı, aşk, sevgi gibi kavramlarla özdeşleştirip, aslında bunların çok iyi bir bok olduğunu ama yanlış anlaşıldığını da ancak geri zekalı tasavvuf ehli iddia eder.

Kuran'ı arap şair sofiler yazmışmış. Kanıt? Birilerinin içine öyle doğmuş.

Bu Kuran denen kitabın yarısı zaten tekrarlardan oluşuyor. Kalan yarısı yahudi masallarından. Bir kısmı ilkel arap geleneklerinden ve kurallarından. Kalanı da Allah adında bir tanrının boş tehdit ve hakaretlerinden oluşuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 138
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 03.01.2017 at 11:27, yeniçeri53 said:

Hayır eleştireceksin ki düşünsünler.Leheb suresini okuyup Popolarını havaya dikmesinler.

1- Tebbet yedâ ebî lehebin ve tebb
2- Mâ eğnâ anhü mâlühû ve mâ keseb
3- Seyeslâ nâren zâte leheb
4- Vemraetühû hammâletelhatab
5- Fî cî dihâ hablün min mesed

Anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle.
1- Ebu Leheb'in iki eline yuh oldu, kendine de yuh
2- Ona ne malı fayda verdi, ne de kazandığı.
3- O, bir alevli ateşe yaslanacak.
4- Karısı da odun hamalı olacak! 
5- Gerdanında fitillisinden bir ip olduğu halde.
Evet namazlarda dahi zammı sure olarak okunan bu ayette Muhammedin Amcası olduğu söylenen Leheb ve Onun Karısına zemmetmenin Evrensellikle alakası nedir?Onlara Zemmetmekle bu Yaratıcı Tanrı zevkmi alıyor? Eğer öyleyse bu Tanrı zat olarak yarattıklarına nazaran çok aşağıda Ergen bir Tanrı! O zamanda büyümesi lazım!Yeni Peygamberler göndermesi lazım! O zamanlar çocuktum şimdi büyüdüm! demesi lazım:))Yada bu Tanrı çok ama çok şakacı İnsanların bu aptalca şeylere inanıp popolarını havaya dikip secdelere kapanmasına kah kah gülüyor!
Sözde Ebu Lehep Muhammede taş atmış! Karısısa yürüdüğü yollara Diken koymuş!:))) Aman efendim aman!Oku bu ayeti ve arkasından Yallah ruku ve sevdeye kapıl!
Bu durumu düşünemeyen Teist Müslüman aklına şaşıyorum.Söylüyorum ama anlatamıyorum. Bunlar hep Şairler tarafından yazılmış olan Sembolik şiirlerdir! Başka bir şey yoktur. Ve Bunları mırıldanıp Popoyuda havaya dikmenin bir manasıda yoktur.Tanrı olmuş olmamış ama ben gülüyorum bu ağlanacak hale!Koskoca herifler!

Tebbet suresinin mealinin paylaşalım Bu uydurma meale tabiki gülersin güleriz. 

Bismillahirrahmanirrahim.

“Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb”  Tebbet-1
 
“Kaybetti ebu leheb azametimden (kudretimden gelen) (dünya ve ebedi hayatındaki ikramları) kaybetti (ulaşamadı)” Tebbet-1
 
Allah-u Teala bu ayette; Ebu Leheb'in Resulullah Efendimize (s.a.v.) ve Kur’an'a inanmaması ve Resulullah Efendimize  (s.a.v.) eziyetler etmeleri sebebi ile dünya hayatında ve ebedi hayatında Allah-u Teala'nın kulları için yarattığı birçok güzel vasfı ve ikramları kaybettiğini bildiriyor.

 

Kuran bir İlim ve bilgi hazinesi ki bazı cahiller elinde oldu oyuncak. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bismillahirrahmanirrahim.

“Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb”  Tebbet-1
 
“Kaybetti ebu leheb azametimden (kudretimden gelen) (dünya ve ebedi hayatındaki ikramları) kaybetti (ulaşamadı)” Tebbet-1
 
Allah-u Teala bu ayette; Ebu Leheb'in Resulullah Efendimize (s.a.v.) ve Kur’an'a inanmaması ve Resulullah Efendimize  (s.a.v.) eziyetler etmeleri sebebi ile dünya hayatında ve ebedi hayatında Allah-u Teala'nın kulları için yarattığı birçok güzel vasfı ve ikramları kaybettiğini bildiriyor.

 

“Ma ağna 'anhü malühu ve ma keseb”  Tebbet-2
 
“Mallarını (kaybetti) yakınlığımı (kaybetti)” Tebbet-2
 
Allah-u Teala'nın her kuluna yakınlığı yani merhameti ve sevgisi vardır. Allah-u Teala bu ayette, Peygamber gelmeden evvel ebu lehebi ve diğer insanları mesul tutmadığını ve onlara bir yakınlığı olduğunu ancak Peygamber ve Kitap  göndermesi neticesinde ebu lehebin onları reddetmesi sebebi ile Allah-u Teala'nın ona yakınlığını kaybettiğini bildiriyor.

“Seyasla naran zate leheb”  Tebbet-3
 
“lehep ateşe girecek” Tebbet-3

 


“Vemraetüh* hammaletel hatab”  Tebbet-4
 
“Ağır yük altına girecek” Tebbet-4

 

“Fi cidiha hablüm mim mesed”  Tebbet-5
 
“Boynundan tutulacak boyu ip gibi uzatılacak”  Tebbet-5

Meal Cafer İskenderoğlu #Halef isimli kitabından alıntıdır.

 

Burada şimdi belki sorarsınız ne demek istedi diye. Bu yük nedir boynu neden uzatılıyor diye. Bunu da bir resim ile gösterelim. 

 

 

 

 

Kıyamet.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tebbet suresinin birinci ayetine mana verenler, Yasin suresinin 82. ayetini dikkate almamışlardır. Yasin suresinin 82. ayetinde Allah-u Teala'nın buyurduğu gibi bir isteğinin yaratılmasın ve gerçekleşmesine Allah-u Teala'nın “OL” demesi yeterlidir. Buna göre, eğer Allah-u Teala,  Ebu Leheb'e "elleri kurusun” deseydi Ebu Leheb'in anında elleri kurur ve tahta gibi olurdu. O halde Tebbet suresinin anlamını asıl manası ile açmak gerekir.

 

Kur'an ayetlerine meallerini çok dikkatli ve araştırarak vermek lazımdır.

 İşte bazı bilimsel keşifler yapılmadığı için bazı şeylerin mecaz kelimelerle anlatılması gerektiğinden mecaz ve müteşabih anlatım yolu şeçilmiştir kuranı kerimde. Bir ayetin mealini diğer ayet red ediyorsa kabul etmiyorsa o meali veren insan ona yanlış mana vermiştir demektir. Kuran bir bütündür ve her ayeti kerime birbirinin manasını içerin ve birbirini destekler ve doğrular. Bu bütünlük yok ise mana yanlış verilmiştir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, ulak said:

Tebbet suresinin birinci ayetine mana verenler, Yasin suresinin 82. ayetini dikkate almamışlardır. Yasin suresinin 82. ayetinde Allah-u Teala'nın buyurduğu gibi bir isteğinin yaratılmasın ve gerçekleşmesine Allah-u Teala'nın “OL” demesi yeterlidir. Buna göre, eğer Allah-u Teala,  Ebu Leheb'e "elleri kurusun” deseydi Ebu Leheb'in anında elleri kurur ve tahta gibi olurdu. O halde Tebbet suresinin anlamını asıl manası ile açmak gerekir.

 

Kur'an ayetlerine meallerini çok dikkatli ve araştırarak vermek lazımdır.

 İşte bazı bilimsel keşifler yapılmadığı için bazı şeylerin mecaz kelimelerle anlatılması gerektiğinden mecaz ve müteşabih anlatım yolu şeçilmiştir kuranı kerimde. Bir ayetin mealini diğer ayet red ediyorsa kabul etmiyorsa o meali veren insan ona yanlış mana vermiştir demektir. Kuran bir bütündür ve her ayeti kerime birbirinin manasını içerin ve birbirini destekler ve doğrular. Bu bütünlük yok ise mana yanlış verilmiştir. 

Bu yorum beni tatmin etmiyor.Çünkü 1400 yıl önceki Ebu Lehepten bize ne?Muhammede inanmıyormuş? İnanmadı diye insanları cehenneme atan Tanrı olamaz.Ebu Lehep Bedbinliktir,Karamsarlıktır.Karısıda O karamsarlığın nedenidir.Yaşamda şayet bedbin ve karamsarsanız o zaman yaşam size ağır yük olur.Ve yaşamda hiç bir meseleyi kavrayamazsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, yeniçeri53 said:

Kim yazdı o zaman Kuranı?Allahmı?

İktidarı ele geçirmek ve çevresindekileri tahakküm altına alıp sömürmek isteyen araplar tabii ki. Ve bu amaçlarına da ulaştılar ve uzun bir süre de bunu sürdürdüler.

Senin sofiler yazdı iddiasının tek alternatifi Allah mı yani? Uyanığa bak, kendi iddiasının karşısına saçma sapan bir alternatif koyarak haklı çıkacak güya.

İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Ebü Tâlib hastalanınca Kureyş de Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm) da yanına geldiler.Ebu Tâlib'in yanında bir kişilik yer vardı. Ebu Cehil oraya Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın oturmasını önlemek için hemen kalktı. Kureyşliler Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ı Ebü Tâlib'e şikayet ettiler. Ebu Talib:
"- Ey kardeşimin oğlu! Kavminden ne istiyorsun?" dedi. Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm):
" Kendilerinden bir kelime istiyorum. Eğer söylerlerse, bütün Araplar o kelime sayesinde kendilerine uyacak bütün Acem o kelime sâyesinde cizye ödeyecek" dedi. Ebu Tâlib atılarak:
"- Yani tek bir kelime mi?" diye sordu. Resüllullah (aleyhissalâtu vesselâm):
" Evet amcacığım tek bir kelime! Lâilâhe İllallah (Allah'tan başka ilâh yoktur!) diyecekler."
"- Tek Allah mı? Biz son dinde bunu işitmedik, bu bir uydurmadır!" dediler. Bunun üzerine şu âyetler indi:
"Sâd. O şanlı, şerefli Kur'ân'a yemin ederim ki, (gerçek), inkâr edenler(in iddia ettikleri gibi değildir). Bilâkis (onların dışı boş) bir onur, (içi ise tam) bir tefrika içindedir. Biz kendilerinden evvel nice ümmetleri helâk ettik. O zaman ne çığlıklar kopardılar. Halbuki (o vakit, azabtaıı kaçıp) kurtulma vakti değildi. O kâfirler içlerinden (kendilerinin başına çökecek) tehlikeleri bildiren (bir peygamber) geldiğ'ine şaştılar. "Bu, dediler, bir büyücü, bir yalancıdır. O bütün tanrıları bir tek Tanrı mı yapmış. Bu cidden acayip bir şey!" Onların elebaşlarından bir güruh (birbirine): "Yürüyün, mâbudlarınıza (ibadette) sebât edin. Şüphesiz ki, arzu edilecek olan budur" diyerek kalkıp gitmişti. Biz bunu diğer dinde işitmedik. Bu, uydurmadan başka bir şey değildir. O Kur'ân aranızdan ona mı indirilmiş? dedi." (Sâd,1-8).
Tirmizî, Tefsir, Sa'd, (3230).

 

8 hours ago, yeniçeri53 said:

Bu yorum beni tatmin etmiyor.Çünkü 1400 yıl önceki Ebu Lehepten bize ne?Muhammede inanmıyormuş? İnanmadı diye insanları cehenneme atan Tanrı olamaz.Ebu Lehep Bedbinliktir,Karamsarlıktır.Karısıda O karamsarlığın nedenidir.Yaşamda şayet bedbin ve karamsarsanız o zaman yaşam size ağır yük olur.Ve yaşamda hiç bir meseleyi kavrayamazsınız.

Onun yorumu senin tatmin etmez, senin yorumun onu tatmin etmez, ama sonuçta ikiniz de aynı zırvaları değişik kelimelerle kutsamaya, yüceltmeye devam edersiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sonuç ne arkadaşım.Kim yazdı bunları?İnsan ! değilmi? O zaman ben diyorumki Yazdıranlar ve yazılanları  derleyenler hazırladı. Yazanlar ve derleme yapanlarında Medineli Ashabı soffa yada Dağlılar denen bir gurup olduğunu ileri sürüyorum.Karşıma saçma sapan fikride ben ortaya atmadım.Yada attırmadım!Komplo teorileri sallama simdi.Ne alakası var şimdi İbni Abbastan alındıgı söylenen  dogmaları yazmanın ?

Zırvayı kutsamak yada övmek inanmayan bir insan için önemli olmaması gerekir.İnanmayan bir insan için önemli olan 1-Bunları Kainatın yaratıcı denilen Tanrı yazdırmadı!

2-Bunları ya peygamber denilen yalancı  sözde Tanrıdan gelmiş diyerek yazdırdı

3-Yada  bir kısım yazar bunları  belli bir tarihte geçmişte yaşadığı uydurulan bir peygambere Toplumu yönetenlerin arzusu ile  ithaf ettiler!

Yazılanların baştan aşağı İnsani değerleri anlatan  mecaz olup olmaması yada baştan aşağı düz anlatım olup gayrı İnsani değerleri anlatması bir Ateist olarak seni fazla ırgalamaması gerekirdi.Fikirlerini ve dayandığın gerekçelerini ileri sürer çekilirdin.Nitekim Muhammedin yaşadığına Hadislerinde doğru olup ona ait olduğuna kani ateistlerde var.Sense benim gibi Muhammedin yaşamadığına inanıyorsun! Eee şimdi O Ateist inancında olanlar sana hakaretmi etsinler?

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 hours ago, ulak said:

Tebbet suresinin mealinin paylaşalım Bu uydurma meale tabiki gülersin güleriz. 

Bismillahirrahmanirrahim.

“Tebbet yeda ebiy lehebiv ve tebb”  Tebbet-1
 
“Kaybetti ebu leheb azametimden (kudretimden gelen) (dünya ve ebedi hayatındaki ikramları) kaybetti (ulaşamadı)” Tebbet-1
 
Allah-u Teala bu ayette; Ebu Leheb'in Resulullah Efendimize (s.a.v.) ve Kur’an'a inanmaması ve Resulullah Efendimize  (s.a.v.) eziyetler etmeleri sebebi ile dünya hayatında ve ebedi hayatında Allah-u Teala'nın kulları için yarattığı birçok güzel vasfı ve ikramları kaybettiğini bildiriyor.

 

Kuran bir İlim ve bilgi hazinesi ki bazı cahiller elinde oldu oyuncak. 

 

O ayetin düzünüde yazmış insanlar Bak ne diyor:

Neşeli olki genç kalasın

Bu dünyadanda zevk alasın

Ümitler hep süslenir neşeyle

Neşeli olki hep artsın gücün

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, yeniçeri53 said:

Sonuç ne arkadaşım.Kim yazdı bunları?İnsan ! değilmi? O zaman ben diyorumki Yazdıranlar ve yazılanları  derleyenler hazırladı. Yazanlar ve derleme yapanlarında Medineli Ashabı soffa yada Dağlılar denen bir gurup olduğunu ileri sürüyorum.Karşıma saçma sapan fikride ben ortaya atmadım.Yada attırmadım!Komplo teorileri sallama simdi.Ne alakası var şimdi İbni Abbastan alındıgı söylenen  dogmaları yazmanın ?

Zırvayı kutsamak yada övmek inanmayan bir insan için önemli olmaması gerekir.İnanmayan bir insan için önemli olan 1-Bunları Kainatın yaratıcı denilen Tanrı yazdırmadı!

2-Bunları ya peygamber denilen yalancı  sözde Tanrıdan gelmiş diyerek yazdırdı

3-Yada  bir kısım yazar bunları  belli bir tarihte geçmişte yaşadığı uydurulan bir peygambere Toplumu yönetenlerin arzusu ile  ithaf ettiler!

Yazılanların baştan aşağı İnsani değerleri anlatan  mecaz olup olmaması yada baştan aşağı düz anlatım olup gayrı İnsani değerleri anlatması bir Ateist olarak seni fazla ırgalamaması gerekirdi.Fikirlerini ve dayandığın gerekçelerini ileri sürer çekilirdin.Nitekim Muhammedin yaşadığına Hadislerinde doğru olup ona ait olduğuna kani ateistlerde var.Sense benim gibi Muhammedin yaşamadığına inanıyorsun! Eee şimdi O Ateist inancında olanlar sana hakaretmi etsinler?

İbni Abbas'tan alınan dogma dediğin rivayete bir mecaz uyduramadın mı? 

Muhammed yaşamadığına inanıyorum diye bir şey yok, yaşamış da olabilir yaşamamış da, orası beni çok ırgalamıyor. Önemli olan özellikleri ve ona atfedilen eylemler belli olan bu karaktere nasıl bir değer yüklendiği.

Sen 9 yaşındaki bir çocukla gerdeğe girdiği söylenen bir karakteri aşk ve sevgi diye kutsuyorsun. Aşk ve sevgiyi temsil edecek başka karakter mi bulamadın da Muhammed gibi bir karakteri aşk ve sevginin sembolü diye sunuyorsun?

Nasıl bir insan 9 yaşındaki bir çocukla gerdeğe girmiş bir karakteri aşk ve sevginin sembolü olarak görür acaba?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, sağduyu said:

İbni Abbas'tan alınan dogma dediğin rivayete bir mecaz uyduramadın mı? 

Muhammed yaşamadığına inanıyorum diye bir şey yok, yaşamış da olabilir yaşamamış da, orası beni çok ırgalamıyor. Önemli olan özellikleri ve ona atfedilen eylemler belli olan bu karaktere nasıl bir değer yüklendiği.

Sen 9 yaşındaki bir çocukla gerdeğe girdiği söylenen bir karakteri aşk ve sevgi diye kutsuyorsun. Aşk ve sevgiyi temsil edecek başka karakter mi bulamadın da Muhammed gibi bir karakteri aşk ve sevginin sembolü diye sunuyorsun?

Nasıl bir insan 9 yaşındaki bir çocukla gerdeğe girmiş bir karakteri aşk ve sevginin sembolü olarak görür acaba?

Ben bunları düşünmek zorunda değilimki:))Pekiyi Maun suresini nereye koyacaksın Muhammed bu kadar kötüyse?Yetimin fakirin hakkını yiyenlerden bahsetmiyormu? Nasıl yorumlayacaksın?

Muhammed aşktır sevgidir Ayşe ise düşüncedir.Rakamlar Araplardada ilk başlarda Latinlerde olduğu gibi  Hint rakamlarıydı.6 neye benzer Yuvarlak alttadır çizgi yukarıda ;Yani ereksiyon halindeki üreme organıdır.İşte o Beyni dölleyen Doğru olan düşünceye benzetilmiştir.9 ise 6 nın tersidir.Yuvarlak üstte kalmış malafatta aşağı bakıyor! Ancak işemeye yarar!Üreme yani fikir üretme yapamadığı için yanlış olan düşünceyi temsil eder.Türk sofileri bu espiriyi kavramışlar. ve"Doğruyu söyleyen 9 .nokta köyden kovulur!" demişlerdir.Bu söz Bizde Darbımesel olmuştur.Yani 9 uncu köy.Yoksa neden 3,4,5,6,10 ,11,12 değil?İşte Aşk yada yaşam sevgi ve bağımlılığı sendeki bendeki hatalı yada yanlış olan düşünceleri aldı ve onları yeni yeni düşünceler üretecek şekilde doğrulttu!:)Nitekim cehenneminde kapısında 19 yazar.Anlatım görünüşte Bedevi Arap zorba muhariplerine gayet uygun ama sofinin dilinin altındaki farklıdır.1269 da doğdum der bazı şairler.O iki yüzlü altı 9 a bindiğinde ben bilinçsel olarak doğdum anlamındadır.Yani yanlışlıklarım düzeltirsem yeniden doğarım anlamındadır.Üçyüzaltmış bin ser çeşme  yine aynı Üç yüzlü altı bindi kafaya yani beyne! Beynin düzülmesi! Yani Düzeltilmesi başka bir şey değil. Bu kadarda basit.

Muhammed beslemesi Zeydin karısınımı aldı :Muhammed aşk ;Aşk karşılıksız sevgi .Zeyd ise aşkın yansıması olan karşılıklı sevgi.Zeynep ise yaşamımızın bir meselesi aynı zamanda zevki .İşimiz eşimiz servetimiz gibi.Bunlara karşı olan sevgimiz başta menfaatimiz gereğiydi yani Zeydle evliydiler. Muhammed işe karıştı o zaman bunlara karşı menfaatsiz bir sevgimiz yani İdealizim oluştu.Subaymısın mesela başta bu mesleğe karşı Üniforması makamı maaşı için girmiştin ama sonra o mesleğin sıkıntılarını çektin ve artık o mesleğin ne üniforması ne makamı ne parası sadece o mesleğini seviyorsun! Mesleğin için canını dahi verirsin! İşte buna idealizim deriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
35 minutes ago, yeniçeri53 said:

Ben bunları düşünmek zorunda değilimki:))Pekiyi Maun suresini nereye koyacaksın Muhammed bu kadar kötüyse?Yetimin fakirin hakkını yiyenlerden bahsetmiyormu? Nasıl yorumlayacaksın?

Muhammed aşktır sevgidir Ayşe ise düşüncedir.Rakamlar Araplardada ilk başlarda Latinlerde olduğu gibi  Hint rakamlarıydı.6 neye benzer Yuvarlak alttadır çizgi yukarıda ;Yani ereksiyon halindeki üreme organıdır.İşte o Beyni dölleyen Doğru olan düşünceye benzetilmiştir.9 ise 6 nın tersidir.Yuvarlak üstte kalmış malafatta aşağı bakıyor! Ancak işemeye yarar!Üreme yani fikir üretme yapamadığı için yanlış olan düşünceyi temsil eder.Türk sofileri bu espiriyi kavramışlar. ve"Doğruyu söyleyen 9 .nokta köyden kovulur!" demişlerdir.Bu söz Bizde Darbımesel olmuştur.Yani 9 uncu köy.Yoksa neden 3,4,5,6,10 ,11,12 değil?İşte Aşk yada yaşam sevgi ve bağımlılığı sendeki bendeki hatalı yada yanlış olan düşünceleri aldı ve onları yeni yeni düşünceler üretecek şekilde doğrulttu!:)Nitekim cehenneminde kapısında 19 yazar.Anlatım görünüşte Bedevi Arap zorba muhariplerine gayet uygun ama sofinin dilinin altındaki farklıdır.1269 da doğdum der bazı şairler.O iki yüzlü altı 9 a bindiğinde ben bilinçsel olarak doğdum anlamındadır.Yani yanlışlıklarım düzeltirsem yeniden doğarım anlamındadır.Üçyüzaltmış bin ser çeşme  yine aynı Üç yüzlü altı bindi kafaya yani beyne! Beynin düzülmesi! Yani Düzeltilmesi başka bir şey değil. Bu kadarda basit.

Muhammed beslemesi Zeydin karısınımı aldı :Muhammed aşk ;Aşk karşılıksız sevgi .Zeyd ise aşkın yansıması olan karşılıklı sevgi.Zeynep ise yaşamımızın bir meselesi aynı zamanda zevki .İşimiz eşimiz servetimiz gibi.Bunlara karşı olan sevgimiz başta menfaatimiz gereğiydi yani Zeydle evliydiler. Muhammed işe karıştı o zaman bunlara karşı menfaatsiz bir sevgimiz yani İdealizim oluştu.Subaymısın mesela başta bu mesleğe karşı Üniforması makamı maaşı için girmiştin ama sonra o mesleğin sıkıntılarını çektin ve artık o mesleğin ne üniforması ne makamı ne parası sadece o mesleğini seviyorsun! Mesleğin için canını dahi verirsin! İşte buna idealizim deriz.

Yahu kıvırmakta ve saçmalamakta  müslümanları bile yaya bıraktın. Ne sayıklıyorsun? Eminim bu metinler yazanlar senin yorumlarını görse bu herif ne çekti de bu kadar kafayı buldu derdi.

Bir sapığın başka bir sapığı aşk ve sevgi görmesi çok da şaşılacak bir durum değil. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sağduyu said:

Yahu kıvırmakta ve saçmalamakta  müslümanları bile yaya bıraktın. Ne sayıklıyorsun? Eminim bu metinler yazanlar senin yorumlarını görse bu herif ne çekti de bu kadar kafayı buldu derdi.

Bir sapığın başka bir sapığı aşk ve sevgi görmesi çok da şaşılacak bir durum değil. 

Soruma cevap vermemişsin Maun suresini nereye koyacaksın?Emin olma o kadarda .Benim kanaatim budur arkadaş! Manevi kitap yazacaksan şayet ya dümdüz mefhumsal olarak yazarsınki çok sıkıcı ve basit olur yada sembolize edersin.Bunların hepsi semboliktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
30 minutes ago, yeniçeri53 said:

Soruma cevap vermemişsin Maun suresini nereye koyacaksın?Emin olma o kadarda .Benim kanaatim budur arkadaş! Manevi kitap yazacaksan şayet ya dümdüz mefhumsal olarak yazarsınki çok sıkıcı ve basit olur yada sembolize edersin.Bunların hepsi semboliktir.

Bu arada senin sofiler de tam sapıkmış, bu herifler bir şey anlatmak için bula bula 50 küsur yaşındaki bir adamın 9 yaşındaki bir çocukla gerdeğe girmesini mi hayal etmişler? Ya da evlatlığının karısına sulanma durumunu mu?

Ne var Maun Suresinde? Bu metindeki o kadar rezilliğe, pisliğe, sapıklığa gözünü kapa, hepsine bir kulp tak, biraz olumlu bir şey görünce hemen sahiplen, olduğu gibi al.

Hem orada mecaz var, yetim aslında ganimeti temsil ediyor, Muhammed burada vicdanına uyup kendisnin elalemin malına ganimet adı altında el koymasını eleştirenlere kızıyor, milletin malını yağmalamakta bana ve çeteme yardım etmiyorlar diye dert yanıyor, sadece namaz kılarak bu işler olmaz, ayrıca soyguna da katılmanız lazım diyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, sağduyu said:

Bu arada senin sofiler de tam sapıkmış, bu herifler bir şey anlatmak için bula bula 50 küsur yaşındaki bir adamın 9 yaşındaki bir çocukla gerdeğe girmesini mi hayal etmişler? Ya da evlatlığının karısına sulanma durumunu mu?

Ne var Maun Suresinde? Bu metindeki o kadar rezilliğe, pisliğe, sapıklığa gözünü kapa, hepsine bir kulp tak, biraz olumlu bir şey görünce hemen sahiplen, olduğu gibi al.

Hem orada mecaz var, yetim aslında ganimeti temsil ediyor, Muhammed burada vicdanına uyup kendisnin elalemin malına ganimet adı altında el koymasını eleştirenlere kızıyor, milletin malını yağmalamakta bana ve çeteme yardım etmiyorlar diye dert yanıyor, sadece namaz kılarak bu işler olmaz, ayrıca soyguna da katılmanız lazım diyor.

Onlar öyledirler.Luta kızlarını düzdürürler,Davuta subayının karısını rongenletip düzdürürler!Yetim nasıl ganimeti temsil eder? Korunmasızlığı  temsil ediyor olabilir.Yağma düşüncedeki doğrulukların alınmasıdır.Yani bir nevi eleme.Hiç bir sav Yüzde yüz yanlış olamaz.Mutlaka içinde bir takım doğrular vardır.Bilinçte oluşan bütün bu faalliyetlerde Namaz olur.Namaz Destektir.Bilincinin seni müşküllerinde desteklemesi namazdır.Namazı sen değil senin bilincin sana kılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, yeniçeri53 said:

Onlar öyledirler.Luta kızlarını düzdürürler,Davuta subayının karısını rongenletip düzdürürler!Yetim nasıl ganimeti temsil eder? Korunmasızlığı  temsil ediyor olabilir.Yağma düşüncedeki doğrulukların alınmasıdır.Yani bir nevi eleme.Hiç bir sav Yüzde yüz yanlış olamaz.Mutlaka içinde bir takım doğrular vardır.Bilinçte oluşan bütün bu faalliyetlerde Namaz olur.Namaz Destektir.Bilincinin seni müşküllerinde desteklemesi namazdır.Namazı sen değil senin bilincin sana kılar.

Muhammed gibi bir karaktere aşkı ve sevgiyi temsil ettiren sen yetimin ganimeti temsil etmesine mi takıldın? 

Sapıkların aşk ve sevgi anlayışının da sapıkça olması ve bu anlayışı da Muhammed'in temsil etmesi normal demektir. Neyse bu sapıkça aşk ve sevgi anlayışı senin olsun, bana lazım değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sağduyu said:

Muhammed gibi bir karaktere aşkı ve sevgiyi temsil ettiren sen yetimin ganimeti temsil etmesine mi takıldın? 

Sapıkların aşk ve sevgi anlayışının da sapıkça olması ve bu anlayışı da Muhammed'in temsil etmesi normal demektir. Neyse bu sapıkça aşk ve sevgi anlayışı senin olsun, bana lazım değil.

Muhammedin kelime anlamı Övülendir.Onuda İsanın bir sıfatı olarak kullandıklarına kaniyim.Sapkın ve çapkın sofi şairler  düşünsel mefhumlar arası ilişkileri rumuzlu olarak yazdılar.Ama önemli olan soyut düşünce yoksunlarının bunlara ses çıkarmamasıydı!Neyse sizler hiç olmazsa isyan ediyorsunuz.Ya diğerleri? Avrupa senyörleri Tevrattaki Davut kıssasını temel alarak tebalarında bulunan bakire kızları gerdek geceleri kendileriyle beraber olmaya zorladılar. Kilisede o zamanlar bunlara ses çıkarmadı.Vallahi beni hiiç sorma ben dediğim anlamdada müslüman falan olamadım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada mademki benim için bir başlık açıldı.O zaman zırvalarıma devam edeyim:))Maun Sureside müteşabihtir.Işık içinde yatsın ama Yaşar Nuri hocanın görüşlerine katılmıyorum.Maun suresi toplumsal değildir!Maun suresi yaşamda tek yönlü insanları anlatmaktadır.Yani bilincinin bir tarafı çok zengin olmakla beraber diğer tarafları yetim ve çok fakir kalanları anlatır.Onların beyinlerinin zengin kısımları fakir kısımlarınıda desteklemez! Desteklermiş gibi görünür!Yani Namazı gösteriş için kılarlarlar.Onlar için en güzel örnek Teist koyunlarıdır!Adamda IQ çok güzeldir.Gençliğini Matematiğe Fiziğe Kimyaya Biyolojiye verir.Başka hiç bir şeye yaşamda kafasını çalıştırmaz!Tıbbiyeye girecek puanı alır.Oradada çok başarılıdır.Ama sadece Tıbbiyede!Daha sonra İhtisas yapar beyin Cerrahı olur! Mesleğinde çok parlaktır.Ama bir tane teist Tilkiye mat oluverir!Teist Tilki ondan bütün sevetini alır! O Üstün zekalı Doktorumuz aldırmaz.Öyle ya Bütün servetini vererek morttan sonra Eşek cennetine taliptir o!Beyni sözde kendisini desteklermiş gibi görünür.Kuranı ezberler!Hadisleri ezberler! Ama o ezberler görüntüdeki çabalar onu kurtarmaz!Çünkü akıl sadece ezber yapar ama Yorum asla yapamaz! Teist Tilki onun katını yatını ondan almaklada kalmaz .Ondan o emek verdiği mesleğinide bırakmasını ister!Mesleğinide bırakır!O kendini Teist tilki sayesinde olmayan Tanrının yada İlahın Halifesi sanmaktadır!Ve Onda bulunan hakiki Allah yani başarıyla özdeş olan mefhum ona Maun suresini yaşamında okurda o bunun farkında asla olamayacaktır ne yazıkki!Bu gün bir arkadaş bu sitede bir örnek daha verdi:Türbanlı ama Yeni bir galaksi ortaya çıkaran kadın!İşte bunlar hep maun suresine çarpıcı örneklerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yaşadı mı yaşamadı mı? Geleceği anlatırken nasıl anlattı? Anlattığı zamanları bizzat gezip görerek anlattı ki buna Dehr Suresi işaret etmektedir. Bu da insana verilen bir başka ikramdır. Biz kendimizi zaman ile de sınırladık. İnsan kendisini yine kendisi cehenneme koydu çünkü sayısız boyut kapısını kendisine kapattı. Her şeyi aklının kapasitesi ile sınırlandırdı.  Zaman da bunlardan biri sadece... Dehr Suresi zaman boyutunun kapılarının nasıl açılacağını çok güzel anlatıyor tabi kapatılmamış daraltılmamış manasında..

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...