Jump to content

İlber Ortaylı: "İslam ve Musevilik laikliği kabul etmez"


Recommended Posts

4 hours ago, Userİşte said:

Aslında Kur'anı neden Türkçe'ye tercüme ettirdiğini Kazım Karabekir'e bir güzel söylemiş, o da bu sözleri kitabından aktarmıştır. "...Evet Karabekir Arabın yavelerini Türkçeye tercüme ettirecek ve öyle de okutturacağım ki halkımız bunlara inanarak ahmaklık etmekten vazgeçsinler!" Aslında başarmıştır da. Çünkü 1937 sadece bir İmam Hatip okulu vardır ve o da talep olmadığı için kapanıp gitmiştir. Kurduğu yeni eğitim sistemi son derece değerli aydınlar yetiştirmiştir. Öyle ki 50 senedir bu memleket bunca ağır saldırıya rağmen hala yıkılmadıysa işte Atatürk zamanında yetişen o değerli kuşağın çabalarına borçludur bunu. 

Kısacası Atatürk dini bir insanın yapabileceğinden daha fazla geriletmiş, onu devlet idaresinden tümüyle silmiştir. Ama kökleşmiş bir inancın, hele ki İslam gibi direşken bir dini silinemeyeceğini de bilir. Düşün ki 70 yıllık Sovyet komünizmi bile dini yok edememiştir. Ki dinler tam olarak asla yok edilemezler. Bu nedenle dini akıl yoluna sokmayı denemiştir. Yani bu bir tür dinde reformdur. Bunun için de Diyanete ihtiyacı vardır. O dönemde Diyanet bu işlevi yerine getirmiştir de.

Senin sorunun yanıtını ölümünden sonraki dönemlerde, bilhassa 12 Mart ve 12 Eylül'den sonraki uygulamalarda aramak lazım gelir. 

 

Katılıyorum

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 59
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

O zaman devamını hatta tamamını okuyun. BU yazıları "İslam penceresi" adlı web sitesinde buldum. http://islampencereleri.athost.net/mb_368.htm

Sonrasında gayet de güzel şeyler yazıyor. Atatürk din düşmanlığı yapmamıştır. Diyor ki "Türk kimliği islam aleminin bir kolu değil, insanlık aleminin bir koludur" Yani kimlik olarak İslamı yıkmak istiyor, yerine Türk kimliğini getirmek istiyor.

Da din sitesinde "din iman elden gidiyor" olarak yorumlayabilirler. Beyni o kadarsa bir şey yapamam.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Söz konusu kitap TTK'da 10 TL'te satın alınabilir. onun dışında Hack edilmenden indirmek mümkün değil.

5-6 yerde gördüm: Bu 365-366'ıncı sayfayı Hizbullahçılar çok seviyor. "Atatürk kafirdir, din düşmanıdır" bunu kanıtlamak için kullanıyorlar.

Bakacaksınız tamamına bakın. (Zaten kitabın bu kısımları geçmişte sansürlenmiş: Dangalak herifler yanlış yorumlamasınlar diye)

 

- Ben Atatürk'e bağlı da değilim. Yapılan icraatler evrenseldir. Modern siyasi gelişim Türkiye'ye getirilmiştir. Atatürk bunda başarılı olmuştur. Atatürk modern devlet yönetimi anlayışı savunan, Aydınlanma düşüncesini ve Türk milliyetçiliğini savunan ilk Türk bile değildir. (Büyük bir insandır tamam ama)

Atatürk'ü sildiniz farz edin. O zaman bende Batıya bakıp, "Niye bizde demokrasi yerine şeriat var?" sorusunu soramaz mıydım?

- Haklı olduğunuz konu: Buraya Mao / Lenin gibi adamlar daha iyi olurdu. Hatta Kim Yon Yang'I filan davet etmeliyiz. Böyle anlamıyorsa öyle anlar hesabı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, yeniçeri53 yazdı:

Türklükle Sünni İslamı bağdaştıramazsınız.O zaman Ya yeniden Ahmed Yesevinin fikirlerine göre bir mezhep kuracaksınızki Oda tam açık değil.Yada En iyisi Koskoca Bektaşilik ve Alevilik vardı.Halbuki esas zararı onlar gördü.

İslam tekdir. İslamın kaynağı tekdir Kurandır. İslam tek Yaradan ın inancıdır. Tüm aleme gelmiştir. Türkler islamı seçmiştir. Atatürk dini doğru öğrenmemizi istemiştir tıpkı atalarımız olan büyük alimlerimizin yaptığı gibi. Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig’inin açılışı ‘’Tengri Azze Ve Celle Ögsidin Ayur.’’ sözleriyle başlar. Bizim için belirliyici olan Kurandır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sokullu said:

İslam tekdir. İslamın kaynağı tekdir Kurandır. İslam tek Yaradan ın inancıdır. Tüm aleme gelmiştir. Türkler islamı seçmiştir. Atatürk dini doğru öğrenmemizi istemiştir tıpkı atalarımız olan büyük alimlerimizin yaptığı gibi. Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig’inin açılışı ‘’Tengri Azze Ve Celle Ögsidin Ayur.’’ sözleriyle başlar. Bizim için belirliyici olan Kurandır. 

Tekse neden bu kadar farklı mezhep ve Tarikat var? Demekki yorumlar farklı

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, yeniçeri53 yazdı:

Tekse neden bu kadar farklı mezhep ve Tarikat var? Demekki yorumlar farklı

evet aslında daha çok mezhep vardı, hala mezhepler mezhepleri doğuruyor zaten. bazıları birleştirmyi denemiştir. Abbasi halifesi Memun en bilineni ve en yaklaşanı idi. Kuranın yaratılmış olduğuna inanırdı ve mezhepçiliğin üstünde şia sunni birleşimi sağlamaya çalıştı. dinmizde iki grup var gelenekçiler ki bunlar insanın aklını kullanmasını istemezler İslamı sünnet, hadislerle yön vermek isterler hatta tevrattan bile dine katkıları olmuştur. dinede hep bunlar hakim olmuşlardır.  Kuranın yaratıldığına inananlar yani reformistler Allah’ın mesajının belirli bir topluma ve belirli bir zaman için yansımış olmasını kabul ederler. Kuranın prensipleri sonsuza kadar geçerlidir, ama lafzı zamanına ait gerçekliklerle bağımlıdır. Buna göre, Kuranın bağlamında yorumlanması ve bunun için ise aklın kullanılması gerektiğini savunurlar. Reformistler sonuna kadar haklıdır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki tek olsa ne yazar, üç olsa ne fark eder?

Sen İran gibi uzun vadeli bir islam devletinin Türkiye'de kurulabileceğini ve bunun işleyebileceğini düşünüyor musun?

Mesela kadın hakları konusunda geri kalmış bir ülke Almanya ile Fransa ile yarışabilir mi? Yarışamazsa nasıl ayakta kalacak?

Yani bu bilgisayarları atıp Commodore 63'e mi geçeceğiz? Tam olarak hedeflediğiniz nedir? (ben varım)

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Userİşte yazdı:

Aslında Kur'anı neden Türkçe'ye tercüme ettirdiğini Kazım Karabekir'e bir güzel söylemiş, o da bu sözleri kitabından aktarmıştır. "...Evet Karabekir Arabın yavelerini Türkçeye tercüme ettirecek ve öyle de okutturacağım ki halkımız bunlara inanarak ahmaklık etmekten vazgeçsinler!" Aslında başarmıştır da. Çünkü 1937 sadece bir İmam Hatip okulu vardır ve o da talep olmadığı için kapanıp gitmiştir. Kurduğu yeni eğitim sistemi son derece değerli aydınlar yetiştirmiştir. Öyle ki 50 senedir bu memleket bunca ağır saldırıya rağmen hala yıkılmadıysa işte Atatürk zamanında yetişen o değerli kuşağın çabalarına borçludur bunu. 

Kısacası Atatürk dini bir insanın yapabileceğinden daha fazla geriletmiş, onu devlet idaresinden tümüyle silmiştir. Ama kökleşmiş bir inancın, hele ki İslam gibi direşken bir dini silinemeyeceğini de bilir. Düşün ki 70 yıllık Sovyet komünizmi bile dini yok edememiştir. Ki dinler tam olarak asla yok edilemezler. Bu nedenle dini akıl yoluna sokmayı denemiştir. Yani bu bir tür dinde reformdur. Bunun için de Diyanete ihtiyacı vardır. O dönemde Diyanet bu işlevi yerine getirmiştir de.

Senin sorunun yanıtını ölümünden sonraki dönemlerde, bilhassa 12 Mart ve 12 Eylül'den sonraki uygulamalarda aramak lazım gelir. 

 

kazım karabekirin bu hatıratı tamamen yalanlarla dolu bir iftiradır. Atatürk tarafından idam edilecekken özellikle inönü tarafından kurtarılan kazım karabekir paşa nın yine inönü sayesinde  siyasete girmiştir. Atatürk ile kazım karabekirin bu sözleri söylemesi için tarihlerde uyum yoktur, konuşmadığı paşaya bu sözleri nasıl söylesin Atatürk.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yalnızca kuran diyince ne olacak,farkeden hiçbir şey olmayacak.Yine kadınların kara çarşafın içine tıkacaksın,yine dinden döneni,islamı eleştireni fitne çıkarmak,hak düzeni bozmak gibi nedenlerle öldüreceksin,zinanın yolunu kapatmak için kadın ve erkeğin bir araya gelmesini,etkinlik yapmasını engelleyeceksin,günaha neden oluyor diye müziği,sinemayı yasaklayacaksın.İslamın hak düzen dediği düzen böyle birşey işte.Ayrıntılara girelim,hani bizim emeklilerimiz,kahveye gidip pişti,batak,kağıt oyunları oynarlar.İslamın egemen olduğu yerlerde,buna bile izin vermezler.Kafire mi benziyorsun diyip,bunu bile yasaklarlar.İslam öyle bir din ki,islamın yapılandırdığı beyinler,herşeye burnunu sokar,sokmak zorundadır.Bunların hepsi islamın yapısından kaynaklanıyor,islam oldukça yasakçı bir dindir.İslamın yapılandırdığı zihinler gözünün üstünde kaş var der ve yasaklar,bunu da islama dayandırırlar.İslamın egemen olduğu toplumda insanlar ne yapar,ne eder,günlük yaşam ne olur diye düşünüyorum da,toplumsal yaşamda bir çoraklaşma,bir çölleşme oluyor,kaçınılmaz olarak.İslamın egemen olduğu bir yerde,kültürel zenginlik olmaz,sanat olmaz.Şu islamı övmeden önce,islam yazılımını yükleyin ,islam devletini beyninizde kurun,yaşayın o devlette,yönetin o devleti.Ayrıntılı,derinlemesine düşünün,bakalım o devlette toplumsal yaşam nasıl oluyor.

O yüzden şu yalnızca Kuran diyenlere,islamı allayıp pullayıp,güzel birşeymiş gibi sunmaya çalışanlara acayip sinir oluyorum,çünkü eğip,büküyorlar gerçeğin üstünü örtüp,gizliyorlar.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sokullu said:

kazım karabekirin bu hatıratı tamamen yalanlarla dolu bir iftiradır. Atatürk tarafından idam edilecekken özellikle inönü tarafından kurtarılan kazım karabekir paşa nın yine inönü sayesinde  siyasete girmiştir. Atatürk ile kazım karabekirin bu sözleri söylemesi için tarihlerde uyum yoktur, konuşmadığı paşaya bu sözleri nasıl söylesin Atatürk.

Olabilir ama Atatürk Kuranın Göklerden gelen Cebrailin peygambere Vahiy getirdiğine inanmıyordu.İşte burada önemli olan bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben tarihi o kadar iyi bilmem. Ama Kazım Karabekir benim için Cumhuriyetin kurucu kahramanlarından birisidir. Detay tartışmaları bilmiyorum

https://en.wikipedia.org/wiki/Kâzım_Karabekir

Buzul: Hıristiyanlığı da bıraksan o hale gelir. Laiklik olduğu için gelemiyor. Onlarda da eskiden tiyatro yasakmış, kadınların açılıp saçılması Rönesans'ta başlamış (İnsan vücudu çok güzeldir, kesinlikle saklamamak gerek diyerek). Yoksa rahibelere bak. Şimdi gelenek diye öyle giyiniyorlar, Ama orta çağda biz açıkken onlar daha kapalıymış. Tıp ile bilim ile ilgilenen büyücü damgası yermiş, cenneten para ile yer satılırmış, sanat, eğitim, gülmek bile yasakmış. "Gülün Adı" diye bir roman var Umberto Eco'nun. Kitapta bir papaz "gülmek insanı maymuna benzetir, gülmek günahtır" diyor. Güldürü içeren eski yunan trajedyaları filan yakılıyor. Giordano Bruno gibi bilim adamları yakılıyor, engizisyon her yerde kol geziyor, Zina tabi ki yasak, O yüzden Kral aileleri bile boşanamadığı krısınından kurtulmak için onu öldürmek zorunda kalıyor.

Yobazlığın sonu yok. Hindistan'daki kadınların durumu ile ilgili haberleri ekleyeceğim bundan sonra. Sokak ortasında taciz, öldürme, dövme. Hindistan'daki bu haberleri duyunca siz "Hindu dini ne kadar berbat" mı diyorsunuz?

- 2017'deyiz. Kimsenin dini görüşü benim zerre kadar umrumda değildir. Dediğin şekilde, mesela gece barlara filan gidip millete "niye içiyorsunuz Bakıyım" filan demenizi tavsiye etmem. Yasal hakkınız olmadığı gibi üstüne de dayak yersiniz. Erdoğan'ın saat 10'dan sonra içki satışını yasaklamasına bile tepkiliyim. Ama o bile islam adına değil, "maduriyeti önlemek için" dediği için saygı göstermek zorundayız.

- Ama evet. Bu Taliban'ı filan unutmadık, İŞİD gözümüzün önünde. Ama bu gün itibarıyla. Kendin o şekilde yaşamak istersen yaşarsın. Sadece ona buna kendi inancını satamazsın. Reklemını yapamazsın. Bu yüzden kamu kurumlarında, Üniversitelerde (öğrenci için değil, öğretmen açısından) her türlü dini göstergeye ben karşıyım.

Fransa'da bir parktan kaldırılan Meryem ana heykelinden söz etmiştim. Fransa bunu bu kadar ciddiye alıyorsa, biz de almalıyız. Hele bu zamanda, Tayyoş bir şekilde çekip giderse, bunu böyle sabitlemeli, bu İŞİD El-Kaide olayları bitip/unutuluncaya kadar bunu sürdürmeliyiz.

Benim açımdan böyle.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, leonardo18 yazdı:

Peki tek olsa ne yazar, üç olsa ne fark eder?

Sen İran gibi uzun vadeli bir islam devletinin Türkiye'de kurulabileceğini ve bunun işleyebileceğini düşünüyor musun?

Mesela kadın hakları konusunda geri kalmış bir ülke Almanya ile Fransa ile yarışabilir mi? Yarışamazsa nasıl ayakta kalacak?

Yani bu bilgisayarları atıp Commodore 63'e mi geçeceğiz? Tam olarak hedeflediğiniz nedir? (ben varım)

İnsanları bilinçlendirmeden bir ülkede ne yaparsan yap düzgün işlemez. Çünkü bu düzeni sağlayan dişlilerdeki kuvvet insandır. İnsanları bilinçlendirmeden bilinçli ve ahlaklı bir toplum oluşturmadan yapılacak her düzen bozguna uğrar ve bozulur. insanlar İslamdan önce Atatürk ün dediği gibi insanlığı , insanlık bilinci yüklenmeli. örneğin kurallara uymama ve insan hakkına uymama hastalığı var Türkiyede. araba kullanırken örneğin bir yaya yola çıkarsa bilirki sürücü duracak yol verecektir, bizde üstüne süreriz yayanın birde küfür sallarız. bu çok basit bir örnek. Avrupada bunu göremeyiz. Ahlaksız onlar dersek herkesin ahlak kuralları kendine, sende kendi Ahlak kurallarına çok uyuyorsun da , insanların özgürlük sınırlarına müdahele bazında uygulamalardan kaçınılmalı, özgürlük yaşamak isteyen insan kimsenin özgürlük sınırlarına müdahele etmemeli, fikir üretmek suç değildir buna eyleme geçirmek suçtur. İslam ı yaşamak isteyen yaşayabilir, fikir öne sürebilir, mesela açık saçık giyinmek günah diyebilir ama bu açık kadına fiziki saldırı yapamaz, tam terside olabilir çarşaflı bir kadına bunun saçma olduğu görüşü savunulabilir, ama müdahele etmek yanlıştır. insan özgürlüklerini diğer kişiye müdahele etmeyerek kendi özgürlüğünüde güvence altına alır. biilinçli bir toplumda kanun bile olmasa toplum işleyişi çürükleri düzen dışına iter zaten. bilinçli bir insan kitlesinde yönetim ne olursa olsun insanlar mutlu ve huzurlu olur. Atatürk onun için insanlık insan olma bilinci Türk  örf ve adeti üzerinde özellikle durmuş. bilinçli bir Müslüman veya Kürt veya Türk veya ateist  birlikte yaşama bilincine sahip demektir. Bilinçli bir toplumda çeşitlilik o toplumun renkliliği kültür seviyesinide yukarı çıkartır zaten. 

3 olsa ne demişsin ; İslam birdir ve birin üzerine kuruludur. bu ayrışmaları diğer güçler kavgaya dönüştürür. bilinçli bir müslüman için Bir olmak en iyisidir. Onun içindir Kuran ın lafzının günümüze uyarlanmasını istiyoruz. İnşallah bütün müslümanlar gerçekleri görür. 

tarihinde sokullu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Laikliği kabul etmeyen yalnız iki din değildir. Hiç bir din laikliği kabul etmez. Laikliğin kabulü dinlerin inanç sistematiğine aykırıdır. Laiklik nedir? Önce bu soruyu kendinize sorun. Cevabı sizi nereye götürürse oraya gidin. Laiklik temelde bütün dinlere eşit uzaklıkta olmak demektir. Kendini diğer dinlerle aynı derecede saygın kabul eden ve herhangi bir üstünlük iddiası olmayan bir din düşünebilir misiniz? Bu düşünce dinlerin varlık nedeni ile bağdaşır mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, haci yazdı:

Laikliği kabul etmeyen yalnız iki din değildir. Hiç bir din laikliği kabul etmez. Laikliğin kabulü dinlerin inanç sistematiğine aykırıdır. Laiklik nedir? Önce bu soruyu kendinize sorun. Cevabı sizi nereye götürürse oraya gidin. Laiklik temelde bütün dinlere eşit uzaklıkta olmak demektir. Kendini diğer dinlerle aynı derecede saygın kabul eden ve herhangi bir üstünlük iddiası olmayan bir din düşünebilir misiniz? Bu düşünce dinlerin varlık nedeni ile bağdaşır mı?

Ne alakası var? Laiklik bir din değil ki. Laiklik bütün inançların başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayacak ölçüde yaşayabilme hakkını verir.

Hristiyanlığın laiklikle çelişen bir tarafı yok. Hristiyanlıkta belirli hükümler, şeriat kuralları yok çünkü.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Bilim aşığı yazdı:

Ne alakası var? Laiklik bir din değil ki. Laiklik bütün inançların başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayacak ölçüde yaşayabilme hakkını verir.

Hristiyanlığın laiklikle çelişen bir tarafı yok. Hristiyanlıkta belirli hükümler, şeriat kuralları yok çünkü.

Yanılıyorsun.. Hatta senin  bu yorumun için, zırvalıyorsun bile diyebiliriz. Belli ki Hristiyanlığı bilmediğin gibi, laikliği de doğru dürüst anlamamışsın.

Hristiyanlar diğer dinlerin hiç birini kendilerine aynı uzaklıkta görmezler. Yani Hristiyanlık onlara faiktir. Üstündür. Ayrıca Hristiyanlıkta şeriat vardır. Hristiyan olmayanları öldürmek vardır. Musevilik daha da vahşi ve acımasız bir dindir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, Bilim aşığı yazdı:

Ne alakası var? Laiklik bir din değil ki. Laiklik bütün inançların başkalarının özgürlüğünü kısıtlamayacak ölçüde yaşayabilme hakkını verir.

Hristiyanlığın laiklikle çelişen bir tarafı yok. Hristiyanlıkta belirli hükümler, şeriat kuralları yok çünkü.

Histiyanlık egnizisyan sistemini benimser hala da aynıdır. Hristiyanlıkta Kilise tehdit olarak gördüğü her şeyi yok etme algısıdır egnizisyon. 

43 dakika önce, haci yazdı:

Laikliği kabul etmeyen yalnız iki din değildir. Hiç bir din laikliği kabul etmez. Laikliğin kabulü dinlerin inanç sistematiğine aykırıdır. Laiklik nedir? Önce bu soruyu kendinize sorun. Cevabı sizi nereye götürürse oraya gidin. Laiklik temelde bütün dinlere eşit uzaklıkta olmak demektir. Kendini diğer dinlerle aynı derecede saygın kabul eden ve herhangi bir üstünlük iddiası olmayan bir din düşünebilir misiniz? Bu düşünce dinlerin varlık nedeni ile bağdaşır mı?

Dini yaşayan insanlardır, insanlar birbirlerinin inançlarına saygılı olmak zorunda, bu zorunluluğu anlamak zorunda. hristiyanlar mesela ispanyada milyonlarca müslümanı ve yahudiyi egnizisyon sistemi gereği katletti.halada dünyada aynı sistem mevcut. bir tek hristiyan olarak almakta doğru olmaz devletler hangi dine mensup olursa olsun güç hırsı yüzünden bunu uyguladılar.  dünyada devletler kendi içinde laiklik veya herhangi bir dinle yönetilebilir , diğer devletler o ülkedeki açıkları ayrışmaları arar.dünya uygar insanlar topluluğu değildir, dünya vahşi ve aç gözlü insanlar topluluğundan  oluşur. 

Sonuç ; insan yönetimi ne olursa olsun bu çarkı oluşturan insanda her şey biter. insandır her kötüğüde iyiliğide yapan. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Konuyu acan kisi ,konuya hakim degil.

Video eklemis.videodakn konusmayi ya anlamamis,yada bilerek carpigiyor.

Utanmasa koskoca Ortayli ya YOBAz dedirtecek !!

 

Adam dinler laiklik tanimaz diyor.insanlar tanimaz demiyor.

Ve aktarilmis videonun son bölümlerinde laikligi ve Türkiye yi övüyor.

 

 

Konu aciyorlar..eee sonra mokunu cikartiyorlar!!

Konuya hakim degilsin.gördüklerini ,duyduklarini degerlendirecek tecrüben Yok!!

 

Yeni yetme ateist!! 

Biraz Serin gel.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
46 dakika önce, haci yazdı:

Laikliği kabul etmeyen yalnız iki din değildir. Hiç bir din laikliği kabul etmez. Laikliğin kabulü dinlerin inanç sistematiğine aykırıdır. Laiklik nedir? Önce bu soruyu kendinize sorun. Cevabı sizi nereye götürürse oraya gidin. Laiklik temelde bütün dinlere eşit uzaklıkta olmak demektir. Kendini diğer dinlerle aynı derecede saygın kabul eden ve herhangi bir üstünlük iddiası olmayan bir din düşünebilir misiniz? Bu düşünce dinlerin varlık nedeni ile bağdaşır mı?

- Bu da bence eski din - Yeni din farkıdır. Orta çağda bütün hıristiyanlar tek millet, bütün Müslümanlar tek milleti. BU yüzden bugün bile Roma'daki Papa ile İstanbul Patriği sözde ayrılığı gidermeye çalışıyorlar". Ya da günümüzdeki İran - Sudi Arabistan çekişmesi de budur. "Sen misin İslamın temsilcisi, ben miyim islamın temsilcisi?"

Bugün gülüp geçiyoruz. Ama orta çağda bu komünist misin? yoksa liberal demokrasiye mi inanıyorsun? kadar önemli bir soruydu. Bir de Atatürk'Ün milli bilgi kitabının 135'İnci sayfası aklıma geliyor. O dönem açısından bu büyük bir ilerlemedir. Antik çağda din savaşından çok, imparatorlukların güç mücadelesi var. (Milliyetçilik o zaman da yok). Sonrası tarih dersi zaten. İstesen de istemesen (bağırta bağırta) bütün Müslüman ülkelerin (veya bütün Hıristiyan ülkelerin) birleşmesi gibi bir şey söz konusu değil.

Hukuk sistemi olarak da modern hukuk sistemi benimsemek gerekiyor. Siyasi yaklaşım olarak da ya liberal demokrasiden yanasından ya toplumsal/halkçı demokrasiden yanasındır. Ya da (Öyle bir imkan varsa) otoriter devlet olursun. O da Rusya ve Çin'de işliyor çünkü eski komünist ülkeler, bizde o da işlemez.

31 dakika önce, haci yazdı:

Yanılıyorsun.. Hatta senin  bu yorumun için, zırvalıyorsun bile diyebiliriz. Belli ki Hristiyanlığı bilmediğin gibi, laikliği de doğru dürüst anlamamışsın.

Hristiyanlar diğer dinlerin hiç birini kendilerine aynı uzaklıkta görmezler. Yani Hristiyanlık onlara faiktir. Üstündür. Ayrıca Hristiyanlıkta şeriat vardır. Hristiyan olmayanları öldürmek vardır. Musevilik daha da vahşi ve acımasız bir dindir.

Modern dinde artık öyle değil. O orta-çağa özgü bir ruh halidir. Şimdi Müslümanlar Hıristiyanlardan, Hıristiyanlar Musevilerden üstün hissetmezler demiyorum. Orta çağda bunlar bir nevi kimlikti. İnsanların inanma bilicimi farklıydı, rasyonel düşünce gelmemişti. Dini düşünce hakimdi. Öyle olduğu için kutsal kitapların (Hintlilerde de öyledir) mevcut bütün bilgileri içerdiği kabul edilirdi. Ne de olsa Tanrı'nın kitabıydı. Kimse Tanrı'dan iyisini bilip Tanrı'yı sorgulayamazdı. O zamanlar İslam dini daha "liberal" olan dindi. Soğuk Savaş gibi din savaşı vardı. Bizans'ın düşmesi, Kordoba'nın düşmesi çok büyük olaylardı. Dünya ve ahiret kime kalacak meselesi gibi bir şeydi.

Benim dediğim, o dönemin mantığı açısından bunlar mantıksız şeyler değildi. Osmanlı devlet yönetimi geleneğini bazıları öve öve bitiremez. O dönemde Osmanlı dediğin bugünün ABD'si gibi bir şey. İslam hukuku da, yozlaşma başlamadan önce, burada ne derlerse desinler, büyük bir şey, Bizans'ta işler rüşvet ile, adamcılık ile yürürken, islam dünyasından her şeyden üstün bir Tanrı Kanunu var. Kitapta her şey belirtilmiş, hukukçular da bunu geliştirmiş. Kadının mülkiyet hakkı, boşanma hakkı gibi hakları var.

18'İnci, 19 yy'da bunun yenisinin çıktığı, daha işlevsel olanının icat edildiği ortaya çıkmış. TV'de hepimiz polisiye izliyoruz. Bugünün teknolojisi ile filan işleyen hukuk sistemini tutup islami yapmak denenebilir mi? denenir, ama başarılı olamaz. Thomas Jefferson ve arkadaşları, ABD devlet biçimini, anayasasını filan belirleyebilmek için Eski Yunan, ROma hukuk ve yönetim biçimleri + Fransa İngiltere gibi ülkelere yaptıkları geziler / araştırmalar, + aydınlanma filozofları, mantık hocalarının sistemlerini alıp, harmanlayıp, bugüne kadar gelen bir sistemi iki ayağının üstüne dikmişler. Bu Tanrı'dan gelmemiş, insan araştırması, mantığı, ve idealizmi sayesinde yapılmış.  1700'lerin sonunda.

Siyasetin konusu budur.

Dinin konusu: Bütün bunlardan 1000 yıl önce, bir çöl bedevisi, en azından İslam dünyasını yine 1700'lere kadar idare edecek böyle bir sistemi nasıl bulabilmiş?

Bu da dinin, ateistin-Müslümanın karşı karşıya gelip tartışacakları konudur.

 

- Her iki açıdan da Siyasal İslam bir saçmalıktır. Avrupa'daki popülist hareketlerin Müslüman dünyasına satılmış halidir. gelecek için de umut teşkil etmemektedir. Yani ses çıkarma, gösteriş yapma, ortalığı bulandırma yeteneği vardır. İş yapma yeteneği yoktur. Nazilere benzetirler. Ama Naziler iş yapmışlardır. Koskoca dünyayı bitmenin eşiğine getirmişlerdir. Bunlarda (kötü bir şey diye söylemiyorum, daha iyi), Yapacağı iş İran'la sürtüşmek, Avrupa ile sürtüşmek, Arap dünyasıyla sürtüşmek filandır. Fabrika açmak filan gibi dertleri olmayacaktır. Yan gelip yatacaklardır. Osmanlı'nın son yüzyılına çevireceklerdir.

Bu rezalet gerçekten olacak mı? ben onun beklentisi içindeyim. Bu dönemde uçan halılı hocalara, Alaadin masallarına filan kaldık. başımıza gelen budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Leo,

sen siyaset güdumlümüsun??

Zeytin,peynir dense, sen komo ,sagci,solch virvir,zirzir.

Maymuna soba yakmayi ögretmisler yazinda yakmis

Leo siyaset ögrenmis,corbayada katmis.

 

Maydonoz gibi her seye siyasetinkatiyorsun!!

 

Soba her mevsim yakilmaz !!!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Koskoca IlberOrtayli ya cirkin yakistirmalar yapiliyor.

Uyuzlar gelmis ,alakasiz konulari isliyorlar.

 

Kommunist mis mis,naziymis mis.

 

Ortayli hocaya lafsöyleyecekseniz söyleyinde,lafiniz varsa söyleyin.

 

Hani var da,

 

oglum amcalara plplni göster abartisi,isfe oinun gib yani donunuzda plplnizi cikartircasina,beyninizdeki zavaliyi cikartiyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...