Jump to content

Sosyal Demokrasi ve Kemalizm


Recommended Posts

Demokratik Sol Parti'nin kurucularına ve kuruluş biçimine ilişkin Ecevitler'in mesajı şöyleydi:

"Particiliğe kişisel çıkar amacıyla bulaşmamış, profesyonel politikacı olmayan, partiyi sıçrama tahtası olarak kullanmayacak, ideolojik takıntısı olmayan, çalışan, dar ve orta gelirli halk kesimleriyle mahallede, köyde, beldede başlayacak bir parti örgütlenişi..."

Ecevit'in deyimiyle 'çile çiçekleri' 1984 Nisan'ına gelindiğinde Demokratik Sol Parti'yi kuracak duruma gelmişti. Yasaklı Ecevit, 18 Nisan 1984'teki il temsilcileriyle yapılan ilk gayri resmi toplantıda şu mesajları verecekti: "Hukuken değilse bile fiilen Demokratik Sol Parti kurulmuştur, köşeme çekilmeyeceğim, yasaklı olduğum için partinin genel başkanı olamasam da hareketin ve partinin liderliğini üstleniyorum." 

Ecevit'in 'sosyal demokrasi' yerine 'demokratik sol' kavramını kullanması dikkat çekiyordu. Gerçi bu yeni bir şey değildi, Ecevit 1965 sonrasında CHP içinde sürekli 'demokratik sol' kavramını kullanmış ve programa, tüzüğe geçmesini sağlamıştı. 
Hürriyet
 
 
CHP ARTIK SOSYAL DEMOKRAT
Parti içindeki muhalefetin güçlenmesine neden olan bu gelişmeler, aynı zamanda CHP'nin 1960'lar Türkiyesi'nde sarsılarak değişmesinin de zeminini oluşturuyordu. Değişim, parti içinde muhalefet, giderek hizip hareketleri, ihraçlar, toplu istifalar olarak baş gösteririyordu. 
Dışarıda ise 1961 Anayası'nın sağladığı 'özgürlük' ortamının da etkisiyle yoksul kesimlerin ekonomik ve sosyal hak talepleri; TİP'in somut önerilerinin yaygın bir şekilde taban bulması; Amerika'ya duyulan güvenin sarsılması, CHP'yi saf belirlemeye zorluyordu.

1965'lere gelindiğinde CHP ile 'sosyal demokrat' kavramı yan yana ifade edilir olmuştu. 1965 genel seçimlerinin hemen öncesinde 29 Temmuz 1965'te Genel Başkan İsmet İnönü, CHP'nin çizgisinin 'ortanın solu' olduğunu ilk kez dillendiriyordu. İnönü, "CHP, bünyesi itibariyle devletçi bir partidir ve bu sıfatla elbette ortanın solunda bir anlayıştadır. 1923'deki harap ülkede devletçilik nasıl tek, eşi ve yardımcısı olmayan bir kalkınma çaresi idiyse, bugün de ekonomik hayatımızın temel bir unsurudur" diyordu. Artık CHP'li yöneticiler, 'sosyal adalet', 'devrimcilik', 'devletçilik' kavramlarını sıkça kullanır olmuşlardı. Bir dönemeci geçen ve artık 'ortanın solu' olan CHP, 1965 seçimleri için hazırlanan bildirgelerde, "ekonomik bağımsızlık, dış ticaret, petrol, madenler, yabancı sermaye" konularında beklenmedik cesarette politikalar savunmaktadır.  
Hürriyet
 
 1970’li yıllarda Ecevit CHP’nin başka bir ifadeyle Mustafa Kemal’in mirasını ret ettiğini hatırlıyor musunuz?
Atatürk devrimlerini bir kültür hareketi olarak gördüğünü açıklıyordu.
 
1463067_585346548202442_357518063_n.jpg
 
.../...
 
 


 Mustafa Kemal Tam Bağımsızlık için ne diyordu?
"Tam bağımsızlık elbette siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksun olması demektir."

Peki, Mustafa Kemal’den sonra CHP’nin lideri ne yapmıştı?
1938’de Cumbaba olan İnönü, İngiliz ve Fransızlarla bir anlaşma yapmış ve ardından da ABD ile kredi ve silah anlaşması yapmakla da yetinmemiş, eğitimi tamamen Amerikanlaştırma anlaşmalarına el atmıştı.
Muhalefete düşünce de Menderes onun bıraktığı yoldan yürümüş ve İnönü 1963 yılında, yaptıkları hataları adeta itiraf edercesine şöyle demişti.

"Böyledir bu işler, Peygamber edasıyla size dünyaları vaat ederler. İmzayı attınız mı ertesi gün gelmişlerdir... Personeli gelmiştir, teçhizatı gelmiştir, üstleri gelmiştir. Ondan sonra sökebilirsen sök. Gitmezler. Sonra, ne bağımsız dış politika ne bağımsız iç politika..."

.../...


Sosyal demokrasi Kemalizm değildir

 

KEMALİZM ve Sosyal Demokrasi tartışması konuya ilgi duyanların zihinlerinde genellikle sessiz olarak yaptıkları, zaman zaman da sesli hatta yüksek sesle yaptıkları, güncelliğini kaybetmemiş bir tartışmadır. CHP Kurultayı nedeniyle yeniden yüksek sesle yapılmaktadır.

Geniş ve çok önemli olan bu konunun sağlıklı olarak irdelenmesi için tarafsız kalınması ve bazı somut gerçeklerin görmezden gelinmemesi ve konunun bugünkü Dünya ve Türkiye gerçeklerinde incelenmesi ve irdelenmesi gerekmektedir. 

Konunun anahtarı Kemalizmin iyi incelenip irdelenmesidir. Çünkü bize göre Kemalizm, maalesef bizim açımızdan yeterli olarak bilinmemektedir.


CHP ATATÜRKÇÜ DEĞİL, SOSYAL DEMOKRATTIR, DR.HASAN İLERİ 
 

video



KEMALİZM NEDİR?
Kemalizm, M. Kemal Atatürk’ün hayatı boyunca Türkiye ve Dünya için ürettiği fikirler ve bu fikirlere dayanan proje ve eylemlerdir. Bunların sonuçlarıdır. 

Kemalizm sadece Altı Ok’ tan ibaret değildir. Altı Ok, Türkiye içindir. 
“İstikbal göklerdedir” vecizesi ve bu vecizeye dayanan proje ve eylemlerdir. 
“Ağaç, çiçek, yeşillik medeniyet demektir” vecizesi ve bu vecizeye dayanan proje ve eylemler,
“Dünya vatandaşlığı” yaklaşımı ve bu yaklaşıma dayanan proje ve eylemler, hem Türkiye hem de Dünya için üretilmişlerdir. 

M. Kemal Atatürk’ün en iddialı söylemi “Beni hatırlayınız” söylemidir. Bugün Atatürk, sevenleri ve sevmeyenleri tarafından tartışılmakta yani hatırlanmaktadır.

Bazı çevrelerde Kemalizm ve sosyal demokrasi tartışılırken, Türkiye’deki sosyal demokrasinin kökleri Kemalizm’de aranmaktadır. Bu yanlıştır, böyle bir şey yoktur. Bu bir rüyadır, bir düştür.
Sosyal demokratlar, partilerini 23 Aralık 1918’de bugünkü İstiklal Caddesi’nde kurmuşlardır. Kurucuları ve liderleri Dr. Hasan Rıza’dır. Hasan Rıza liderliğindeki sosyal demokratlar, M. Kemal ile bazı temaslarda bulunmuşlardır. Sosyal demokratlar Kurtuluş Savaşı’na soğuk bakmışlar, Wilson Prensipleri’ni benimsemişlerdir. Savaştan sonra Cumhuriyet Hükümeti’nden parti izni istemişler, ama 13 Mayıs 1925 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile yasaklanmışlardır. 

SOSYAL DEMOKRASİ VE KEMALİZM BİRBİRİNE ZITTIR
Sosyal demokrasinin benimsediği yaklaşımlar ile Kemalizm’in yaklaşımları birbiriyle uyuşmamaktadır. Çok kısa olarak bu konuda bazı hususları belirtmeyi uygun buluyorum:

Sosyal demokrasi ulusal egemenliğin aşılmasını ister. 

Kemalizm’de ise ulusal egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Kemalizm, ulusal egemenliğin aşılarak küreselleşmeyi bir RÜYA olarak görür. 

Sosyal demokraside Cumhuriyetçilik şartı yoktur. Birçok sosyal demokrat ülkede KRAL vardır. Örneğin İsveç, Norveç, Danimarka, Belçika gibi ülkelerde demokrasi ile beraber krallıklar vardır. Kemalizm’de böyle bir durum olamaz. Kemalizm’in birinci ilkesi Cumhuriyetçiliktir. 

Sosyal demokraside Milliyetçilik yoktur. Uluslaşma, sosyal demokraside yoktur. Sosyal demokrasi yöresellikle, evrenselliğin uyumlu olarak bütünleşmesini savunur. (YENİ SOL, İsmail Cem - Deniz Baykal)

Sosyal demokratlar Türkiye’nin Misak-ı Milli’sini tanımak zorunda değildir. 
Sosyal demokrasi, Atatürk devrimlerini kabullenmek ve onlara uymak zorunda değildir. 
Sosyal demokrat ülkelerde, bizde olduğu gibi Diyanet İşleri Başkanlığı veya muadili bir kurum yoktur. Kilise, sosyal demokraside dini tebliğde özgürdür, tarikatlar serbesttir. 
Çok kısa olarak değindiğimiz bu hususlardan da anlaşılacağı gibi CHP’deki bugünkü kavgaULUSALCI-YENİLİKÇİ kavgası değil, Kemalizm-sosyal demokrasi kavgasıdır. 
Kılıçdaroğlu ve ekibi sosyal demokrasiyi savunmaktadır. Emine Ülker Tarhan’ın ekibi ise bilebildiğimiz kadarıyla Kemalizm’i savunmaktadır.

Sayın İnce 26 Ağustos tarihli Aydınlık gazetesinin haberine göre “ulusalcı olmadığını sosyal demokrat olduğunu, ulusalcılığın kendisini küçülttüğünü” belirtiyor. 

Sayın İnce’ye soralım:
Almanya, ABD, İngiltere, Fransa ulusalcıdır. Ulusalcılık bu ülkeleri küçültüyor mu?
Son Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda kara derili Afrikalıların dereceye girdiklerinde, İngiliz, Fransız bayraklarına sarılarak, aldıkları dereceleri duygusal anlar yaşayarak kutladıklarını görmediniz mi?

Bu ulusalcılığın göstergesi değil midir?
Bu ulusalcılığın ülkeleri daraltmayıp genişlettiğini göstermiyor mu?

Buradan CHP’deki bütün gruplara sesleniyorum:
Kendinizi yenilikçi, ulusalcı gibi kılıflara sokmadan Kemalist ya da sosyal demokrat olarak açıklayınız. 

Böyle bir açıklamaya CHP’ nin de, Türkiye’nin de ihtiyacı var.

Dr. Hasan İleri
Araştırmacı yazar 
aydinlikgazete
  

 

Kurultayda ekonomi ağırlıklı bir konuşma yapması planlanan Kılıçdaroğlu, üretim odaklı ve hakça paylaşımı esas alan ekonomi politikası vurgusu yapacak. Konuşmasında "özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi" vurgusunu da öne çıkarması beklenen CHP Lideri, her türlü ayrımcılığa karşı oldukları mesajını verecek. Kılıçdaroğlu'nun, Kürt sorunu başta olmak üzere partisinin değişik konulardaki yeni yol haritasını da ortaya koyacağı belirtiliyor. Kamuoyuna özgürlük mesajları verecek olan Kılıçdaroğlu, parti içine ise disiplin uyarısında bulunacak. CHP Lideri gibi Kürt sorunu başta olmak üzere ülkenin temel sorunlarına ilişkin bakış açısını ortaya koyacağı belirtilen İnce'nin ise parti yönetimini CHP'yi "sağa kaydırmakla" eleştireceği kaydedildi. Hürriyet

 

 

 

Kemalizm-Sosyal demokrasi karşıttır

 
08 Temmuz 2012

 Sosyal demokrasi Kemalizm’in yıkımıdır’ 

Kozyatağı Kültür Merkezi’nde “Kemalizm ve Sosyal Demokrasi” isimli bir panel düzenlendi. Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Büyükdağlı’nın başkanlığındaki panelde İşçi Partisi Genel Başkan Vekili Hasan Basri Özbey, eski Büyükelçi Onur Öymen ve eski CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü konuşmacı olarak yer aldı. Panelde, Kemalizm ve Sosyal Demokrasi’nin birbirinden çok farklı hatta birbirine karşıt ideolojiler olduğu vurgulandı. Panelde üzerinde durulan konu Kemalizm’in bağımsızlıkçı, sosyal demokrasininse işbirlikçi bir düşünce olduğuydu.
 
‘Kemalizm antiemperyalisttir’
Panelde ilk sözü gazetemiz yazarı Şahin Mengü aldı. Mengü, bazı yazarların CHP’nin Kemalizm’den uzaklaşarak sosyal demokrasiyi benimsemesinin çağdaşlık olacağını öne sürmelerine itiraz ederek, Kemalizm’in Sosyal Demokrasi’den daha çağdaş bir düşünce olduğunu vurguladı. Mengü konuyla ilgili olarak, “Sosyal Demokrat partiler, sınıf savaşımı düşüncesine dayanan, sınıf savaşımını zayıflatarak yok etmeyi amaçlayan partilerdir. Fakat Avrupa’nın bütün emperyalist politikalarını uygulamışlardır. Londra Metrosu’nun yapımında çalışırken ölen Hintli çocuklara bakarak bunu anlayabilirsiniz. Atatürk öncülüğünde başlatılan hareketse antiemperyalist bir harekettir. Bugün söylenen antiemperyalist ilkelerden emperyalist ilkelere geçişin çağdaşlık olduğudur. Bizim Avrupalı sosyal demokratlardan öğrenecek bir şeyimiz yok” diye konuştu.
 
‘Sosyal demokrasi ve Kemalizm zıt’
Mengü’nün ardından söz alan Hasan Basri Özbey ise, Sosyal Demokrasi ve Kemalizm’in birbirine karşıt fikirler olduğunu söyledi. Özbey, “Sosyal Demokrasi, Kemalizm’in yıkımıdır. Kemalizm, mazlum bir milletin kendi koşullarında ürettiği bağımsızlıkçı, halkçı bir düşüncedir. Sosyal Demokrasi ise emperyalizme bağımlıdır ve kökleri dışardadır. Hem Atatürkçülük hem Sosyal Demokratlık olmaz. Bir yol ayrımındayız. Bu yol ayrımında saflar bellidir. Biz Atatürk devrimcilerine düşen Atatürk’te birleşip milli hükümeti kurmak ve Türkiye’yi tekrar Kemalist Devrim rotasına sokmaktır” dedi. Özbey’in konuşmasının ardından salonda “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları atıldı.
Son konuşmacı Onur Öymen ise, Kemalizm ve Sosyal Demokrasi tartışması yaratmaya çalışanların, Kemalizm’in bağımsızlık yanlısı tavrından rahatsız olduğunu vurguladı.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Sözün özü şu: Sosyal Demokrasi Kemalizm'den bağımsız apayrı bir ideolojidir. Bülent Ecevit, Kemal Kılıçdaroğlu vb bunlar Kemalist ya da Atatürkçü falan değil; sosyal demokrattır. Yani CHP'nin kurucu ilkeleri olan altı oku ya da bir diğer ismiyle Kemalizmi benimsememişlerdir. Dolayısıyla bugünkü CHP de Kemalist ya da Atatürkçü değildir.

CHP Atatürk'ün partisi değil, şunu bir anlayamadınız gitti. Nasıl AKP, BBP, HDP, MHP, SP, DP vb bunların hiçbiri Atatürk'ün partisi değilse CHP de Atatürk'ün partisi değildir. Sadece ismi ve logosu aynı olan ama bambaşka bir ideolojiyi savunan farklı bir partidir.

Kemal Kılıçdaroğlu zaten Atatürk'ün kurduğu CHP ile kendi CHP'si arasında dağlar kadar fark olduğunu açıkça söylemiştir.

 

tarihinde Bilim aşığı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sosyal demokrasi, kökeni Marksizm'e dayanan bir siyasi ideolojidir. Ancak 20. yüzyıl başında Marksizm'den kopmuştur, palazlanan finans-kapital zümresinin tekerine işçi sınıfını yükleme görevi görmüştü. Sosyal demokratların Dünya Tarihindeki en büyük ihaneti Birinci Dünya Savaşı'na verilen destek idi. Destekti diyorum, çünkü ondan büyük ihaneti BOP projesi doğrultusunda ABD emperyalizmine destek veren sosyal demokrat partiler gerçekleştirdiler (İsveç'ten İngilteresine kadar). Bugün sol ile anılması lüzumsuz, çöp bir parababası fraksiyonudur sosyal demokrasi.

Kemalizm ise direkt finans-kapital zümresinin ideolojisidir. Anti-emperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı sonrasında, Mustafa Kemal'i ortadan kaldırmaya çalışan parababalarının kalıplaşmış ve işçi, köylü sınıf ve tabakalarını kandırma çalışmasının bir parçasıdır. İş Bankasının kurulması ile birlikte ilk atağını gerçekleştirmiştir cumhuriyet devrimine karşı. Yine bugün Kuvay-i Milliyecilikle, cumhuriyet devrimciliği ile karıştırılır. Ancak böyle olmaması gerekir diye düşünmekteyim.

Konu hakkında daha geniş bilgi için şu kitap okunabilir.

CHP'ye Umut Bağlamış İçtenlikli İnsanlarımıza

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, tarihselmaddeci yazdı:

Sosyal demokrasi, kökeni Marksizm'e dayanan bir siyasi ideolojidir. Ancak 20. yüzyıl başında Marksizm'den kopmuştur, palazlanan finans-kapital zümresinin tekerine işçi sınıfını yükleme görevi görmüştü. Sosyal demokratların Dünya Tarihindeki en büyük ihaneti Birinci Dünya Savaşı'na verilen destek idi. Destekti diyorum, çünkü ondan büyük ihaneti BOP projesi doğrultusunda ABD emperyalizmine destek veren sosyal demokrat partiler gerçekleştirdiler (İsveç'ten İngilteresine kadar). Bugün sol ile anılması lüzumsuz, çöp bir parababası fraksiyonudur sosyal demokrasi.

Kemalizm ise direkt finans-kapital zümresinin ideolojisidir. Anti-emperyalist Birinci Kurtuluş Savaşı sonrasında, Mustafa Kemal'i ortadan kaldırmaya çalışan parababalarının kalıplaşmış ve işçi, köylü sınıf ve tabakalarını kandırma çalışmasının bir parçasıdır. İş Bankasının kurulması ile birlikte ilk atağını gerçekleştirmiştir cumhuriyet devrimine karşı. Yine bugün Kuvay-i Milliyecilikle, cumhuriyet devrimciliği ile karıştırılır. Ancak böyle olmaması gerekir diye düşünmekteyim.

Konu hakkında daha geniş bilgi için şu kitap okunabilir.

CHP'ye Umut Bağlamış İçtenlikli İnsanlarımıza

Kemalizm'den kastım sadece Atatürk'tü zaten. Yani İnönü de kemalist falan değildi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, leonardo18 yazdı:

Öyle olacak zaten. Atatürk Cumhuriyet'in kurucusudur. Sosyal Demokrasi de siyasi bir yaklaşımdır.

 

Herneyse ben sadece ikisinin farklı kavramlar olduğunu söylüyorum. Ya Kılıçdaroğlu gibi sosyal demokrat olursun ya da kemalist. İkisi bir arada olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İlginç bir noktaya geldik. Kemalizm demek "cumhuriyeti tehdit eden unsurlar var ve biz cumhuriyeti savunuyoruz" demektir.

Benim de aylardır anlatmaya çalıştığım şeydir. Atatürkçü siyaset diye bir şey olmaz. Çünkü içerik yok.

Dİn de bir ideoloji değildir. Adam bağıra bağıra "laikliği hukuk devletini yıkacam" diyor.

MHP ideoloji değildir çünkü bu topraklarda yaşayan her insan Türktür.

HDP de ideolojideğildir çünkü ülkeyi bölmek, kürt azınlığa hizmet etmek istemektedir.

- Sosyal demokrasii sosyalizm, muhafazakarlık, liberalizm, AB yandaşlığı, NATO düşanlığı, Arap hayranlığı, Komünizm, Çevreci olmak, bunlar ideolojidir. Bunlar siyasettir.

Türkiye'deki rezalet buradan kaynaklanıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Birde şöyle düşünelim :Acaba Atatürkün ömrü İsmet paşa kadar olabilseydi.II Cihan savaşında ne yapardı? Savaştan sonra ne yapabilirdi? İtalyanların bize bıraktığı 12 adayı alabilirmiydi? SSCB nin Toprak talebi ve Boğazlar üzerindeki isteklerine ayrıca Türkiyenin bir Varşova paktı Ülkesi olması taleplerini nasıl karşılar ve neler yapabilirdi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Soner Polat'ın yazısı oldukça doyurucu;

https://www.aydinlik.com.tr/kose-yazilari/soner-polat/2017-ocak/solculugun-arkasina-gizlenmek

Atatürk döneminde sosyal demokrasinin niçin yasaklandığı da bu yazı okunursa anlaşılır.

Sosyal demokrasi ile Kemalizm'in zıt olduğunu iddia edenler, buna gerekçe olarak sosyal demokrasinin anti-milliyetçi olmasını gösteriyorlar. Kemalizm milliyetçi, sosyal demokrasi ise anti milliyetçi imiş! Nerden çıktı bu? Bu iddianın gerçek hayat ile bir bağlantısı var mı gerçekten?

Irak halkının katliamına ve yağmaya katılan İngiliz İşçi Partisi mi anti milliyetçi? Yoksa iktidara gelir gelmez Afrika'daki yarı-sömürgesine asker gönderen François Holland mı anti-milliyetçi? Ha, tabi ya Blair (iti) ve Hollande (lan! çapkın! keranacı seni!) milliyetçi saiklerle değil, demokrasi için sağa sola asker gönderiyordu. Unutmuşum onu.

Aslında Avrupa solu olarak kabul edilen ve bugün Sosyalist Enternasyonal'in omurgasını oluşturan partiler, milliyetçi oldukları için Marksist hareketten kopmuşlardı. 1. Savaş başlarken Alman komünistleri Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht vatandaşı oldukları ülkeler adına SAVAŞMAMAYI savunmuşlardı. Bu şekilde savaş önlenebilecekti. Bu bir öneri ve politika idi. Ne oldu? Bugün Alman sosyal-demokrasisinin ve Sosyalist Enternasyonal'in öncül partileri kendi ülkelerinin safında savaşa girmeyi savundular. Zaten o günden beri de kendi ülkelerinin menfaatini herşeyin üzerinde tutuyorlar. Ne bu? Milliyetçilik değil mi?

Kemalistler milliyetçi / sosyal demokratlar anti-milliyetçi ikilemi gerçek dışıdır. Avrupa sosyal demokrat partileri milliyetçidir. Ancak Türk sosyal demokratlara "siz milliyetçi olmayın" diye öğütler veriyorlar. Çünkü Türk sosyal demokratlarının milliyetçi olması Avrupa'nın menfaatine zarar veriyor. Mesele budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aynen öyle. Sosyal demokrasi, Atatürkçü-kemalist düşüncenin en büyük düşmanıdır hatta. Siyasal İslamcılar ve Kürtçü-Ermeniciler hiç değilse Atatürk düşmanı olduklarını gizlemiyorlar.

Ama sosyal demokratlar CHP'yi kemalizm çizgisinden uzaklaştırmış olan sinsi virüslerdir. O yüzden çok daha tehlikeliler.

tarihinde Üçüncü Görüş tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, Üçüncü Görüş yazdı:

Aynen öyle. Sosyal demokrasi, Atatürkçü-kemalist düşüncenin en büyük düşmanıdır hatta. Siyasal İslamcılar ve Kürtçü-Ermeniciler hiç değilse Atatürk düşmanı olduklarını gizlemiyorlar.

Ama sosyal demokratlar CHP'yi kemalizm çizgisinden uzaklaştırmış olan sinsi virüslerdir. O yüzden çok daha tehlikeliler.

Evet, biz kendini siyasi olarak sosyal demokrat diye tanımlayanlar sinsi virüsleriz, Atatürk ve Atatürkçü-Kemalist (ne farkı varsa) düşmanıyız aslında ve herkeslerden çok daha tehlikeliyiz. 

Yahu şöyle yanında cüce kaldığınız kocaman kocaman lafları etmeseniz, bu kadar ateşli olmasanız, biraz gerçekçi yaklaşsanız ne olur? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Evet, biz kendini siyasi olarak sosyal demokrat diye tanımlayanlar sinsi virüsleriz, Atatürk ve Atatürkçü-Kemalist (ne farkı varsa) düşmanıyız aslında ve herkeslerden çok daha tehlikeliyiz. 

Yahu şöyle yanında cüce kaldığınız kocaman kocaman lafları etmeseniz, bu kadar ateşli olmasanız, biraz gerçekçi yaklaşsanız ne olur? 

Açıkça birbirini reddeden, iki farklı ideoloji.

Bu durumda sosyal demokrat olup Atatürkçüyüm demek sinsilik ve ikiyüzlülük değil mi?

İnönü, Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu gibiler senelerce Atatürkçü maskesi taktılar. Atatürk'ü Atatürk yapan ilkelerden biri olan Türk milliyetçiliği ilkesini yok saydılar.

Hakiki Atatürkçülerden olan Oktay Sinanoğlu'ndan İsmet İnönü'yü dinlemeni tavsiye ediyorum:

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Üçüncü Görüş yazdı:

Açıkça birbirini reddeden, iki farklı ideoloji.

Bu durumda sosyal demokrat olup Atatürkçüyüm demek sinsilik ve ikiyüzlülük değil mi?

İnönü, Ecevit, Baykal, Kılıçdaroğlu gibiler senelerce Atatürkçü maskesi taktılar. Atatürk'ü Atatürk yapan ilkelerden biri olan Türk milliyetçiliği ilkesini yok saydılar.

Hakiki Atatürkçülerden olan Oktay Sinanoğlu'ndan İsmet İnönü'yü dinlemeni tavsiye ediyorum:

 

Bu tür ayırımlar tehlikelidir, üstelik yanlıştır da. Politik yaklaşımlar içinde benim düşüncelerime en yakın görüş sosyal demokrasidir, ne Türk ırkçısı sayılabilecek ölçüde milliyetçi ne de globalizm safsatasının ateşli savunucusudur.

Evvela Türkiye'de sosyal demokrasinin Kemalizmi referans almasından başka çıkar yolu yoktur ancak bunu sahteci bir biçimde değil, içten bağlılıkla yapar. Kemalizmde, sınıfların çatışması değil işbirliği vardır örneğin. Sosyal demokraside de. Kemalizm ölçülü ve devlet kontrollü serbest ekonomiden (kapitalizmden diyeyim) yana olmuştur, sosyal demokrasi de.

Bunun yanında sosyal demokratlar vatanseverdir, Atatürkçüdür, solcu değilse de sola eğilimdir, evrensel değerlerden yanadır, yüzü batıya dönüktür. Bildiğim kadarıyla Atatürk de epeyce bir yüzünü batıya dönmüş; demokrasiyi, modern hukuku vb yerleştirirken orayı model almıştır. Bunu yaparken elbette kendi kimliğini korumayı ve her şeyden önce bağımsızlığını kazanıp sürdürmek gerektiğini de bilmiştir.

Başlığa konu olan eleştiriyi yazan vatandaş "En hakiki, öz, gerçek, asıl Kemalist biziz, CHP de diğerleri de Atatürk düşmanıdır" tadında yazmış bir Aydınlıkçı. O yüzden zırvalaması doğal. Hele o son paragraftaki Vatan partili Hasan Basri Özbey "Sosyal Demokrasi ise emperyalizme bağımlıdır ve kökleri dışardadır. Hem Atatürkçülük hem Sosyal Demokratlık olmaz."  diyerek hepten saçmalamış. Sosyal demokrasinin kökleri dışarı bağlıymış da Atatürk'ün yaptığı devrimler, getirdiği hukuk vb.nin kökü nereye bağlıymış? Atatürk kendisi mi icat etmiş ilk? Batı düşmanlığının getirdiği yer ancak bu olabilirdi. 

Oktay Sinanoğlu'nu bilirim, bazı görüşlerini aşırı bulsam da son derece önemser ve saygı duyarım. Yüz akı bilimcilerimizden biridir, gururumuzdur. Kitaplarını okudum, videoları o yüzden izlemedim şu anda. 

Fakat konunun İnönü ile ilgisi yok, o yüzden yanlış bir örnekle geldiğini söylemek durumundayım. İnönü bir dolu hayati hatalar yapmıştır, benim için bunların başında Fullbright anlaşmaları gelir ama bunun ne Kemalizmle ne de sosyal demokrasiyle ilgisi vardır. 

Ama daha da önemlisi, bu tür eleştirileri şu dönemde son derece yersiz ve ahmakça buluyorum. AKP yeterince saldırıyor zaten, bir de siz çıkmayın bence.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
49 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Bu tür ayırımlar tehlikelidir, üstelik yanlıştır da. Politik yaklaşımlar içinde benim düşüncelerime en yakın görüş sosyal demokrasidir, ne Türk ırkçısı sayılabilecek ölçüde milliyetçi ne de globalizm safsatasının ateşli savunucusudur.

Evvela Türkiye'de sosyal demokrasinin Kemalizmi referans almasından başka çıkar yolu yoktur ancak bunu sahteci bir biçimde değil, içten bağlılıkla yapar. Kemalizmde, sınıfların çatışması değil işbirliği vardır örneğin. Sosyal demokraside de. Kemalizm ölçülü ve devlet kontrollü serbest ekonomiden (kapitalizmden diyeyim) yana olmuştur, sosyal demokrasi de.

Bunun yanında sosyal demokratlar vatanseverdir, Atatürkçüdür, solcu değilse de sola eğilimdir, evrensel değerlerden yanadır, yüzü batıya dönüktür. Bildiğim kadarıyla Atatürk de epeyce bir yüzünü batıya dönmüş; demokrasiyi, modern hukuku vb yerleştirirken orayı model almıştır. Bunu yaparken elbette kendi kimliğini korumayı ve her şeyden önce bağımsızlığını kazanıp sürdürmek gerektiğini de bilmiştir.

Başlığa konu olan eleştiriyi yazan vatandaş "En hakiki, öz, gerçek, asıl Kemalist biziz, CHP de diğerleri de Atatürk düşmanıdır" tadında yazmış bir Aydınlıkçı. O yüzden zırvalaması doğal. Hele o son paragraftaki Vatan partili Hasan Basri Özbey "Sosyal Demokrasi ise emperyalizme bağımlıdır ve kökleri dışardadır. Hem Atatürkçülük hem Sosyal Demokratlık olmaz."  diyerek hepten saçmalamış. Sosyal demokrasinin kökleri dışarı bağlıymış da Atatürk'ün yaptığı devrimler, getirdiği hukuk vb.nin kökü nereye bağlıymış? Atatürk kendisi mi icat etmiş ilk? Batı düşmanlığının getirdiği yer ancak bu olabilirdi. 

Oktay Sinanoğlu'nu bilirim, bazı görüşlerini aşırı bulsam da son derece önemser ve saygı duyarım. Yüz akı bilimcilerimizden biridir, gururumuzdur. Kitaplarını okudum, videoları o yüzden izlemedim şu anda. 

Fakat konunun İnönü ile ilgisi yok, o yüzden yanlış bir örnekle geldiğini söylemek durumundayım. İnönü bir dolu hayati hatalar yapmıştır, benim için bunların başında Fullbright anlaşmaları gelir ama bunun ne Kemalizmle ne de sosyal demokrasiyle ilgisi vardır. 

Ama daha da önemlisi, bu tür eleştirileri şu dönemde son derece yersiz ve ahmakça buluyorum. AKP yeterince saldırıyor zaten, bir de siz çıkmayın bence.

 

Atatürk dönemindeki CHP'lilere birkaç örnek vereyim;

Yusuf Akçura mesela. Kendisi TTK'da çalışmış ve Atatürk'ün liselerde okuttuğu tarih kitaplarını hazırlayanlardan birisi. 

Şükrü Saraçoğlu mesela. MEB, Adalet ve Maliye bakanlığı yapmış. Daha sonra İnönü döneminde başbakanlık da yapmış.

Mahmut Esat Bozkurt mesela bu da Adalet bakanlığı yapmış.

Bu saydığım adamlar bildiğin Türkçü-Turancı insanlar. Yani Kılıçdaroğlu ve Demirtaş gibilerin deyimiyle ırkçı, faşist, kafatasçı adamlar.

Atatürk'ün etrafında böyle adamlar varken Kılıçdaroğlu'nun etrafında ise Sezgin Tanrıkulu, Selin Sayek Böke, Şafak Pavey gibi Kürtçü-Ermenici, PKK-dhkpc sempatizanı kişiler var.

Sakın Kılıçdaroğlu Türk milliyetçisidir falan da deme şimdi kahkahalarla gülerim. Adamın Türklüğe, milliyetçiliğe bakış açısı Erdoğan'ınki ile tamamen aynı. İkisi de Türklüğü önemsiz, değersiz bir şey olarak görüyor.

Ama Atatürk daima Türklüğü ile övünen, konuşmalarında sürekli Türklüğe vurgu yapan bir insandı. Mesela 10. yıl nutkunda "Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti bundan sonraki inkişafı ile atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır." diyor. Yani adam Türklerin Arap kültürüne bulaşmadan önce medeni bir millet olduğunu, tekrar o haline dönmesi gerektiğini söylüyor. Medeni Bilgiler el yazmalarında da benzer ifadeler kullanıyor, Türklerin Arapların dinini kabul etmeden önce de büyük bir millet olduğunu söylüyor.

Ayrıca kendisi kağıt paralara bozkurt resmi koydurmuş, Kahramanmaraş'a bayrak tutan bir bozkurt heykeli yaptırmış(İnönü döneminde bu heykel kaldırıldı) bir insan. Onca işinin arasında oturup Geometri kitabı yazmış ve geometrideki terimlerin tek tek Türkçe karşılıklarını bizzat kendisi bulmuş. Bu adam düpedüz bir Türk milliyetçisi.(Zaten fikirlerimin babası Ziya Gökalp'tir diye açık açık söylemiş) Sol görüşlü birisi değil. Bunun kıvıracak saklanacak bir yanı yok.

Ve bugün yaşasaydı ben eminim;

NATO'ya da AB'ye de karşı çıkardı.

İdamı savunurdu.

Bırak HDP'li vekillere sahip çıkmayı HDP'nin kapatılması gerektiğini savunurdu.

Bırak Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan gibiler için iade-i itibar sözü vermeyi böyle şerefsiz azılı vatan hainlerini ibreti alem için Taksim Meydanı'nda asmak ve cesetlerini de günlerce sergilemek isterdi.

Diyanetin ve imam hatiplerin bugünkü halini görse onların da kapatılmasını isterdi.

Sözün özü Atatürk'ün CHP'si ile Kılıçdaroğlu'nun CHP'si arasında dağlar kadar fark var. Zaten Kılıçdaroğlu da kabul ediyor bunu.

Kılıçdaroğlu Atatürk'ü seviyor ya da sevmese de en azından saygı duyuyor diyebilirsin ama Kılıçdaroğlu Atatürkçüdür diyemezsin. Atatürkçülükten fersah fersah uzak çünkü.

Günümüzde Atatürkçülüğü temsil eden tek parti Osman Paşa'nın kurduğu Hak ve Eşitlik Partisi'dir. 

 

tarihinde Üçüncü Görüş tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Valla benim en sevmediğim ve bugüne değin hiç yapmadığım muhabbet Atatürk olsaydı şunları yapardı, ölmeseydi şunları derdi muhabbeti. Tam ergen muhabbeti. 

Atatürk yok güzel kardeşim. Öldü. Biz de şu vatandaş bence Atatürkçü, şu değil deme hakkına pek de sahip değiliz, kişi ben Atatürkçüyüm diyorsa bitmiştir. Beğenirsin, beğenmezsin ayrı. 

Ben hiç hoşlanmıyorum Atatürkçü olma yarışını; yoksa benim de birileri hakkında fikirlerim var. 

Bir de şu CHP'ye saldırıp durma, nefret kusma işini bi bıraksanız öyle iyi olacak ki. Adamlar üç gündür mecliste yumruk yumruğa dövüşüyor, gece millet uykudayken geçirilmek istenen milletveklliğiyle ilgili madde görüşülüyorken kürsü işgal ediyor falan filan. Bunlara odaklanmak daha akıllıca olur. Yok şu anda başka parti. O yüzden herkes aklını başına alıp tek muhalefet partisi olan bu partiyi şu anda desteklemeli, yanında olmalı. Var mı başka muhalefet? Yok. Ya dincinin yanındasınız ya da CHP'nin. Başka seçeneğiniz yok.

Ortalık düze çıksın, yine yersiniz birbirinizi, sabah akşam CHP'ye saydırırsınız. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Valla benim en sevmediğim ve bugüne değin hiç yapmadığım muhabbet Atatürk olsaydı şunları yapardı, ölmeseydi şunları derdi muhabbeti. Tam ergen muhabbeti. 

Atatürk yok güzel kardeşim. Öldü. Biz de şu vatandaş bence Atatürkçü, şu değil deme hakkına pek de sahip değiliz, kişi ben Atatürkçüyüm diyorsa bitmiştir. Beğenirsin, beğenmezsin ayrı. 

Ben hiç hoşlanmıyorum Atatürkçü olma yarışını; yoksa benim de birileri hakkında fikirlerim var. 

Bir de şu CHP'ye saldırıp durma, nefret kusma işini bi bıraksanız öyle iyi olacak ki. Adamlar üç gündür mecliste yumruk yumruğa dövüşüyor, gece millet uykudayken geçirilmek istenen milletveklliğiyle ilgili madde görüşülüyorken kürsü işgal ediyor falan filan. Bunlara odaklanmak daha akıllıca olur. Yok şu anda başka parti. O yüzden herkes aklını başına alıp tek muhalefet partisi olan bu partiyi şu anda desteklemeli, yanında olmalı. Var mı başka muhalefet? Yok. Ya dincinin yanındasınız ya da CHP'nin. Başka seçeneğiniz yok.

Ortalık düze çıksın, yine yersiniz birbirinizi, sabah akşam CHP'ye saydırırsınız. 

 

 

Niye partide Tanrıkulu, Böke, Pavey gibi Kürtçü-Ermeniciler barınıyor? Niye Bekaroğlu gibi gerici-şeriatçılar barınıyor?

Niye cumhurbaşkanlığı seçimlerinde memlekette adam kalmamış gibi Ekmeleddin gibi yobaz, şeriatçı ve üstelik Fethullahçı bir adamı aday gösterdiler?

Bunlara verebileceğin mantıklı bir cevap var mı? Benim var. O da şu: Kemal Kılıçdaroğlu ABD, FETÖ ve AKP'nin el birliğiyle Baykal'a kaset komplosu kurup daha sonra da CHP'nin başına geçirdikleri ve CHP'yi Amerikan çıkarlarına uygun bir şekilde dizayn etme görevini verdikleri basit bir kukla. Zaten her halinden Amerikancı oldukları da belli oluyor. Açıklamalarında hiç ABD'ye toz kondurmuyorlar. AB'yi de savunuyorlar.

Zaten Kılıçdaroğlu'nun dedeleri de cumhuriyete başkaldırmış, Türk ordusuna silah çekmiş eşkıyalardı. Ben bu adamın Atatürk'ü sevdiğine falan inanmıyorum. 

tarihinde Üçüncü Görüş tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Ne başlığı açan süzme salağın sosyal demokrasinin ne olduğundan ne de Kemalist olduklarını iddia eden diğerlerinin Atatürkçülüğün ne olduğundan haberi var. 

Kıçınızdan uydurduğunuz tanımlarla ahkam kesip ortalığı kenefe çevirmişsiniz. 

O ufacık kafanız hiçbir şeyi tam olarak özümseyemediği için de hala şablonlarla, bama kalıp klişelerle iş görmeye kalkıyorsunuz. 

Atatürk'ün ilkeleri de devrimlerinde güdülen amaç da bellidir. Açıktır, nettir. Bu amaca ulaşmak için uygulananlar ise pragmatist bir siyasete, somut ve özgün koşulların objektif bir tahliline ve onlara uygun olarak tesis edilmiş, hedefine odaklı, pratik faydayı ve ilerlemeyi gözeten özgün reçetelerdir. Elbette bu uygulamaların tümünde yüzde yüz başarılı olunamamış olabilir. Ama aklı başında hiç kimse Atatürk'ün başarılı olamadığını iddia edemez. Kurduğu cumhuriyet bu ülkeyi iyi kötü yaşanabilir hale getirmiş, bağımsızlığı ve sosyal düzeni sağlamış, Türkiye'nin başını dik tutabilmesini temin etmiştir. Sizin beğenmediğiniz rejimi 50 senedir yıkmaya uğraşıyorlar ve hala yıkamadılar. O dönemde kurulup da hala yaşayabilen kaç devlet vardır söyleyin?

Oktay Sinanoğlu kim arkadaşım? Tartışılmaz, sorgulanmaz bir tarih ve siyaset bilimi otoritesi midir bu kişi? İnönü'ye emperyalizmle işbirliği yaptı diyebilmek için kafayı tümden yemiş olmak gerekir ama bu da yetmez. Çünkü bu ülke için canını ortaya koyup savaşmış bir askere, çok önemli işlere büyük başarılara imza atmış büyük bir devletadamına, Atatürk'ün en çok güvendiği biricik yoldaşına bu kadar alçakça iftiralarla saldırabilmek için kansız olmak lazım. Siz gerzek ukalalar, kaç tane devrim yaptınız, kaç muharebe kazandınız, Lozan gibi kaç diplomatik zaferiniz var, kaç yıl devlet yönettiğiniz de bu kadar büyük laflar edebiliyorsunuz? Tarihi bu kadar akılsızca, insafsızca yargılamak ancak sizin gibi cahillerin işi olabilir. Atatürk "bana bir şey olursa İsmet Paşa'nın izinden gidin" der. Bu iki insan birbirlerine büyük bir sevgiyle, kardeşlik duygularıyla bağlıdır. İnönü'ne vatan hainiydi, ABD'yle işbirliği yaptı gibisinden ipe sapa gelmez iftiralarla saldırmak tek kelimeyle hainliktir!

Fullbright Komisyonu deyip duruyorsunuz da hanginiz açıp da okudu bu anlaşmaları ve yapılanları?

Hadi getirin de görelim Fullbright anlaşmasının metnini ve görelim İnönü'nün nasıl ihanet ettiğini! 

Getiremezsiniz. Çünkü hiç biriniz bunu okumadınız bile. Sağdan soldan, kendiniz gibi salakların işkembelerinden imal ettikleri sanrıları kendinize rehber edinmişsiniz.

Kulaktan dolma aslı astarı olmayan yalanlarla, iftiralarla, saplantılı dimağların uydurmalarıyla koskoca şanlı bir tarihe bok atıyorsunuz. 

 

İnönü'yü eleştirmek elbette mümkündür. Büyük hatalar yaptığı da bir gerçek. Ama bunları tartışabilmeniz için bir fırın ekmek yemeniz gerek. 

Ondan önce de temel eğitim almanız şart. Ama bu zekayla o da zor görünüyor...

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...