Jump to content

Recommended Posts

herkese merhaba,

öncelikle foruma yeni katıldığımı belirtmek isterim umarım farkında forum işleyişine aykırı bir durum sergilemem. Neyse konuya geçeyim. Bir ateist olarak kafamda bazı kavramların tam oturmadığını düşünüyorum. sizin fikirlerinizi merak ediyorum.

ateizm teizmin tanrısını reddetmektir. dolayısıyla teist inançlarla ters düşer. kendi arasında pozitif ve negatif olarak ayrılır. negatif ateist teistlerin tanrısının varlığını reddeder. teistlerin tanrı kavramından( tanrı = yaratıcı)  bağımsız olarak yaratıcı( tanrı değil) varlığını kesin olarak açıklamaz ama kanıtlanmamış olduğundan inanmaz. pozitif ise kesin bir dille tanrı ve yaratıcı yoktur diyip reddeder inanmaz. Burada bu konunun zihnimdeki açıklamasını belirttim. bir hatam var ise lütfen açıklayabilir misiniz?

Ayrıca şimdi burada kafamdaki soru şu biz yaratıcının varlığını yokluğunu kanıtlamakla uğraşan bi felsefi görüş değiliz biz teist inanışlardaki tanrının uydurma gerçek dışı olduğunda hem fikiriz. 

yaratıcının varlığı yokluğu ise bilimin işidir ama bence illa bir yaratıcı olduğunu düşünmek insanoğlunun kendine bi sahip araması gibidir. bana tanrı ve yaratıcı kavramı çok absürd geliyor. bu kavramlar insanlardaki bol beklentiler bence. 

fakat agnostik ateistim diye bir kavramla karşılaşıyorum bu kavramı araştırdığımda teist inanışlardaki tanrının varlığı yokluğu ispat edilemez dolayısıyla bilinemez ama kanıtlanmamış bişeye inanamayız diyen bi ateizm görüşü diye anladım. 

Şaşırdım açıkçası, umarım yanlış anlamışımdır bu kavramı. yani o zaman agnostik ateistler diyorlar ki zeus allah vs herneyse olabilir de olmayabilir de varlığı yokluğu bilinmez ama olduğuna dair kanıt olmadığından yoktur olarak kabul ediyorum gibi bişey anlıyorum. 

agnostik ateizm yaratıcı kavramı için ne düşünüyor?

teist tanrının varlığını absürt bulmuyor mu? absürt buluyorsa nasıl varlığı yokluğu bilinmez diyor?

süperman gulyabani gibi bişey bence teist inançlardaki tanrı. bunun olup olmadığını sorgulamak bile bana komik geliyor.

ben kendimi sadece ateist olarak ifade ederdim ancak efe aydalın serkan aktaşla olan tartışmasında kendisine agnostik ateist demesi  yaratıcı için bilinmez ama varlığına kanıt yok vs demesi garibime gitti ve kendimden şüpheye düştüm.

bana göre yaratıcı kavramı teist toplumda büyümemizin bir yan etkisi. bir sahip bulma arayışı gibi. ama olmasına gerek yok. evrenin zaten var olması gibi bir durumda sözkonusu olabilir. neyse teistlerin tanrısından kurtulsak bile bir yaratıcı olup olmaması konusunda sıkıntı yaşanıyor. 

agnostik ateizm negatif ateizm farkı nedir?

Ben hangi kategorideyim sizce? kafam çok karışıyor. görüşlerinizi merak ediyorum..

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yazdiklarinizda anlamsız hatalı bazı cümleler var.       " Yaratıcı yokluğu kanıtlamak VE bir de yaraticinın varlığı yokluğu bilimin işidir ". Demişsiniz. ( yanlış ifadeler) . 

Neyse,konuyla ilgili benim fikrimce ; agnostikler de dinsiz. Ama sanki bilinmeyen konularda veya bilim alanı olmayan konularda, bilimsel olarak tam olarak temellendirilememmiş  konularda bazen terslik yapıyorlar gibime geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten tanrı konusunda bilinemezciler ,yanlışlamamaz önerme diye düşünüyorlar galiba. Ayrıca, agnostik ateist kavramı pek doğru değil bence. Bence iki tür ateist vardır. Pozitif ve negatif olanlar. Negatifler , tanrı var mı yok mu hiç ilgilenmezler. Ben pozitifim. Tanrı fikrinden nefret ediyorum. Tanrı kesinlikle yoktur. Olsaydı, ona 7_24 hakaret ederdim. Dinlerin tanrısını düşünemiyorum gerçekte. Tımarhanelik. Kafanız karışık ise, agnostik siniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Tatarka yazdı:

Yazdiklarinizda anlamsız hatalı bazı cümleler var.       " Yaratıcı yokluğu kanıtlamak VE bir de yaraticinın varlığı yokluğu bilimin işidir ". Demişsiniz. ( yanlış ifadeler) . 

Neyse,konuyla ilgili benim fikrimce ; agnostikler de dinsiz. Ama sanki bilinmeyen konularda veya bilim alanı olmayan konularda, bilimsel olarak tam olarak temellendirilememmiş  konularda bazen terslik yapıyorlar gibime geliyor.

"yaratıcının varlığını yokluğunu kanıtlamak " bu ifademde ne anlatmak istediğimin açık olduğunu düşünüyorum. neyi anlamadığımızı veya yanlış bulduğunuzu açıklarsanız sevinirim.

ayrıca yaratıcının varlığını yokluğunu kanıtlamak bilimin işidir.

biz kanıt sunmuyoruz zaten biz mantık yürüterek yaratıcı yoktur diyoruz.

kanıtlama ispat sunma kısmı bilimadamlarının alanındadır. biz sadece onların bize sunduğu bilgileri de okuyoruz öğreniyoruz. tabi siz bilim adamı/kadınıysanız bilemem.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Tatarka yazdı:

Zaten tanrı konusunda bilinemezciler ,yanlışlamamaz önerme diye düşünüyorlar galiba. Ayrıca, agnostik ateist kavramı pek doğru değil bence. Bence iki tür ateist vardır. Pozitif ve negatif olanlar. Negatifler , tanrı var mı yok mu hiç ilgilenmezler. Ben pozitifim. Tanrı fikrinden nefret ediyorum. Tanrı kesinlikle yoktur. Olsaydı, ona 7_24 hakaret ederdim. Dinlerin tanrısını düşünemiyorum gerçekte. Tımarhanelik. Kafanız karışık ise, agnostik siniz.

Tanrı fikrinden nefret etmeniz sizi pozitif yapmaz. Bende kokereçten nefret ediyorum ama var olduğu gerçek. tanrı kavramını absürt bulmanız gerek. aslında açıkçası size pek cevap vermek istemiyorum ama herşeyi araştırarak anlayarak savunmalısınız. Sanırım yaşınız 15-18 arası. ifadelerinizden böyle anlıyorum. ayrıca bi insanın kafasının karışık olması çok sorguladığını gösterir veya çok şey düşündüğünü gösterir onu agnostik yapmaz. Kaldı ki ifadelerimde tanrı kavramını absürt bulduğumu evrenin illa bir yaratıcıya bağlı olmak zorunda olmadığını düşündüğümü belirtiyorum. bunun agnostism le bir alakası yok. evren için bilinmezci görüşte de değilim. kanıtlanmamış herşwye bilinmezci tutum sergilenemediğinden tanrı içinde bu tutum sergilenmemeli bana göre. lütfen okuyun anlayın. öyle tanrıya 7/24 küfrederim vs çocuk çocuk söylemlerde bulunulacak bi yer olmamalı burası. burada ciddi fikirsel tartışmalar olmalı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, NoOneCares yazdı:

Ben ise farklı düşünüyorum.

Negatif ateizm i agnostisizm olarak adlandırınca, agnostisizm i de doğru anlayınca bana göre ortada sorun kalmıyor.


Tanrı ne demek

Agnostisizm ne demek.


Bu kavramları kendi içinizde oturtmak gerekiyor.

Bazilarına gore tanrı "teist tanrısı" iken, bazılarına göre ise  Ares "tanrı" dır. Yani illa ki tanrı "herşryi bilen kusursuz sonsuz güçte" olmak zorunda değil.

Tanrı dan kast edilenleri oturtup, Agnostisizm tanımına geçin.

Wiki= teolojik anlamda Tanrı'nın varlığının ya da yokluğunun, bilimsel olarak da evrenin nereden türediğinin bilinmediğini veya bilinemeyeceğini ileri süren felsefi bir akımdır.

Wikiden bakmayaydım benim tanımım= tanrının varlığının yada yokluğunun Hiç bir zaman bilenemeyeceğini VEYA en azından şu anki bilgi ve deneyimimiz ile bilinemeyeceğini savunur!


Bakın gördünüz mü? Agnostisizm Teist tanrısına "bilinemez" demek değilmiş değil mi! 

1= Teist tanrı kesinlikle olamaz çünkü bu kadar aptal, sadist, kusurlu, yalancı bir tanrı olamaz.

2= Bu tanrı (güç) var ise, zaten bu kadar Adi bir varlığa inanıp inanmaman onun sana yapacaklarını değiştirmeyecek! Yani var veya yok demenin onun nazarında bir değeri olmayacak Çünkü bu tanrı bildiğin sahtekar ve sadist kusurlu yalancı! 

her 2 durumda da bu tanrıya YOK demek daha dogrudur. Daha doğrusu yok hunmunde yaşamak daha doğrudur!

bu nedenden dolayı agnostisizm Bu gibi tanrıların olup olmamasına kafa yormaz. Yok hukmunde kabul edip yoluna devam eder. 

umarım açiklayabilmişimdir! Çok uzun dur agnostik-ateist yanlış anlaşilmaları konuları. Bu kadar hizli sureli 1 mesajda anca bu kadar olur

öncelikle teşwkkürler.

negatif ateizmi agnostizm  diye adlandırmamızın doğru olmayacağını düşünüyorum çünkü biri nesnel olarak bilinme durumundan bahsederken biri inanıp inanmamak ile ilgili. burada agnostik ateizm kavramı ortaya çıkıyor ve bu iki durumu birleştiriyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Saçma sapan yazılar. Demek istediğimi anlamamış. Ayrıntılı yazma gereği yok. Daha tanrı fikrinden nefret söyleminin açılımından haberiniz yok. Tanrının , canlıların birbirini yiyerek bir sistem yaratmış olması , kendisine hakareti hakeder anlamına gelir.  Bu konuya yazmaya gerek yok. Tarafına cevap vermeyin. 

"Tanrının yokluğu kanıtlamak, tanrının varlığı yokluğu bilimin işidir" gibi söylemlerle saçmalayan ve beş yaş altı  biri bir de kalkmış utanmadan akıl vermeye kalkıyor. Alla alla, tartıştığımı zannetmiş. Muhatap alıp yazmam bile büyük hata böyle saçma bir yazıya. Bana cevap verilmesin, saçmaliklarla ugrasicak vaktim yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben şöyle açıklayayım: Tanrı bilinemez ama varmış gibi yapmak iyi olur derse agnostik teist, yokmuş gibi yapmak iyi olur derse agnostik ateist olur.

Pozitif ateist tanrının olamayacağını bilir ve gerekçelerini anlatır. Negatif ateist bununla uğraşmaz. Olduğunu kanıtlasınlar diye kestirip atar.

Yaratıcı kavramı belirsiz ve tartışmalıdır. Belirleyip tanımlamadan tartışamayız. Bana göre ben bir yaratıcıyım. Az önce olmayan bu iletiyi şimdi ben yarattım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, democrossian yazdı:

Çok haklısın da alacaklı değilsin. Çok da tepki gösterme istersen. Sadece öneri...

Özür dilerim. Haklısınız. Bazen demek istediğimi tam iyi anlatamıyorum, hata yapıyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben agnostik ateist, pozitif ateist, negatif ateist ayrımlarına fazla önem vermiyorum. Ben her zaman çok temel bir fark üzerinde dururum:

Determinist ve indeterminist ateizm. Bu çok fark yaratır. İndeterminizm aslında ateizme çıkma, teizme çıkar. Çünkü maddenin doğasında kuralsızlık, rastgelelik varsa, bu maddeyi düzene koyacak bir tanrıya ihtiyaç duyulur. Yoksa madde karmakarışık bir çalkantıdan başka bir şey olmazdı ve hayat ortaya çıkmazdı.

Determinizm ise maddenin doğasında fizik yasaları bulunduğunu, bu yasaların dışardan maddeye dayatılmadığını, maddenin zaten özünde bu yasaların bulunduğunu söyler. Dolayısıyla maddeye dışardan müdahale edecek bir tanrıya gerek duymaz. Panteizm de aşağı yukarı budur. Doğanın tasarımcısı yine doğanın kendisidir der. O yüzden ben panteizme kem bakmam, ateizmin ikiz kardeşi gözüyle bakarım.

Bir deistle, bir agnostikle tartışmaya girdiğim olmuştur, ama bir panteistle hiç tartışmadım. Ateistle bile tartışırım, ama panteistle hayır.

Ha tabii bunu söylerken karşıdaki muhatabın gerçekten bunlar olup olmadığı, bu maskeleri takan bir teist olup olmadığı da önemli.  

Ateistle nasıl anlaşamam, indeterminist ise, nihilist ise anlaşamam.

Determinizme bakarken ilk önce belirlenimcilik ayağı öne çıkarılıp belkemiği bu zannediliyor ve hata yapılıyor. Belirlenimcilik determinizmin belkemiği değildir. Determinizmin üç ilkesi vardır: Nedensellik, gerekircilik ve belirlenimcilik. Bu üçünden en önemli ana ilke nedenselliktir. Belkemiği bu, diğerleri ayaklarıdır. Belirlenimciliği ana ilke sanmak hatadır.

Belirlenimcilik ne kadar köfte o kadar ekmek hesabı bir ilkedir. Nedenselliği ne kadar çözümlersek belirlenim yeteneğimiz o kadar artar türü bir ilkedir. Bunun yan ayak olduğu çok açık. Gerekircilik zaten adı üstünde nedenselliğin bir ürünü, sonucu.

Yani determinizm deyince akla önce belirlenimin gelmesi yanlış. Determinizm denince akla tamam şimdi buldum, her an onun adı gelir, nedensellik, nedensellik, nedensellik... :D

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bir bilmecem var çocuklar

Haydi sor sor

Varlığı nedensellikle açıklar

Acaba nedir nedir

İkinci ilkesi gerekirciliktir

Tamam bildim galiba!

Üçüncü ilkesi ise belirlenimciliktir

Tamam şimdi buldum!

Her an onun adı gelir

Determinizm determinizm determinizm!

:D

-İyi de baba her şeyi belirleyemiyoruz ki, nasıl determinizm varlığı açıklıyor? Yağmur yağmayacak dediler yağdı, yağmurluğumu güvenip almamıştım, ıslandım!

-Yavrucuğum belirlenimcilik demek her şeyi biliriz demek değildir. Ne kadar köfte, o kadar ekmek demektir.

-Nasıl yani?

-Nedenselliği ne kadar çözümledin, o kadar belirlenimin artar.

-Haa, anladım. Tıpta bir hastalığın nedenlerini ne kadar çözümlersen o hastalığı tedavi başarın o kadar yükselir gibi.

-Ayyynen öyle! Afferin. Tam üstüne bastın yalnız fazla basma ezilmesin, ayağını kaldır. 

-Peki baba bu gerekircilik nasıl oluyor?

-Çok net. Kendini onuncu kattan aşağı bırakırsan bu ölmeni gerektirir. Nedenselliğin dışına çıkman olanaksız. Başka bir neden devreye sokarsan sonucu değiştirebilirsin. Paraşütle atlamak ya da aşağı hava yastığı açmak gibi. Tüm bilim ve teknolojimizi felsefenin gösterdiği bu determinizm yolu ile bulduk. Felsefeye bize determinizmi hediye ettiği için minnettarız. Bilim bu yolda ilerleyerek bu güne geldi.

-Başka yol öneren olmadı mı?

-Oldu. İndeterminizmi önerenler oldu. Bunu kuantumla yapmak için büyük çaba gösterdiler. Kuantumda rastgelelik olduğunu, belirlenimin tümüyle olanaksız olduğunu iddia ettiler.

-Eee sonuç?

-Sonuç, bir kere kuantumda belirsizlik varsa ondan oluşan makro evrende niye belirlenim var, bunu açıklayamadılar. Sonra kuantum yasaların makro evren yasalarından bile daha belirlenimci, çok kesin olduğu ve hiç şaşmadığı görülmeye başlandı. İndeterminizm lehine tek kanıt bulunamadı.  Determinizm kendini sürekli sınayan bir öğretidir. Sürekli indeterminist bir olgu arar.

-Nasıl yani?

-Örneğin kritik çaptan düşük olduğu halde yıldız olmuş, üstelik mavi tayfta ışıyan bir yıldız gözlemlemek gibi. Böyle bir şey olanaksızdır, kritik çapın altında o nükleer füzyon tepkimesi gerçekleşemez.  Bizim füzyonu enerji kaynağı olarak hâlen kullanamayışımızın nedeni de bu. Böyle bir yıldız bulunursa alarm zilleri çalar. Ya uzayda uzaylılar var, bu yapay bir yıldız, yüksek teknolojili bir füzyon reaktörü, ya da indeterminizmin kanıtı bulundu!

-Niye?

-E çünkü belirlenim yoksa, kural yoksa, rastgelelik varsa, oldu ya denk geldi, rastgele kritik çapın altında bir yıldızda füzyon tepkimesi başladı. Nedenselliğe göre bu olanaksız olduğu halde determinizm yanlış, nedensellik yok, rastlantı var, rastlantıyla bu olay gerçekleşti olur.

-Kritik çap ne kadar?

-Rakam olarak hatırlamıyorum ama Jüpiter örneğin, bir hidrojen topudur, ama bu hidrojenin helyuma kaynaşması için gerekli basıncı sağlayacak büyüklükte değildir. Buna devasa lazerler tutabilecek olsaydık bir füzyon başlatma şansı olabilir ancak. Başka türlü olanaksız.

-Okulda felsefe dersinde bile determinizm yeterince işlenmiyor ve anlatılmıyor. Bu kadar önemliyse niye böyle?

-Murphy yasalarını okudun ya...

-Haa tamam anladım. Açıklamana gerek yok. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, democrossian yazdı:

Çok haklısın da alacaklı değilsin. Çok da tepki gösterme istersen. Sadece öneri...

hangi konuda haklı acaba? '' tanrıdan nefret ediyorum yha. olsa 7 / 24 küfrederim yha. kafan karışıksa agnostiğim de geç.''. vs bu modda şeyler yazdı. merak ediyorum hangi konuda haklı bana karşı?)

Link to post
Sitelerde Paylaş
On ‎22‎.‎1‎.‎2017 at 18:47, NoOneCares yazdı:

Hangisi nesnel olarak bilinmeden bahsediyor?

Hangisi inanıp inanmamak ile ilgili?

 

Cevabınızı vermeden önce 1 kez daha mesajımdaki tanımları okumanızı öneriyorum

tekrar okuyunca hak verdim size. teşekkürler..

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, primeape yazdı:

 tarafsız kalarak konuyu yorumlasaydınız

Taraf olmadım, gerginliği önlemek istedim O haklı da sen haksızsın demedim. Canlıların birbirini yemeden hayatta kalamadıkları bir doğa söylemini haklı buluyorum. Sana karşı haklı olduğunu söylemedim. Şimdi aynısını sana söyleme durumundayım, büyütmezseniz iyi olur, sadece tavsiye...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...