Jump to content

Kuran evlilik yaşını Miras kullanma yaşı olarak vermiştir


Recommended Posts

Bir saat önce, democrossian yazdı:

Hayır yahu şu kepazelikte savunulacak bir taraf olabilir de ben mi göremiyorum diye bir daha okuyorum. Olur ya tamam bunu cahil çöl yağmacıları yazdı elbette ama o kadar da cahil belki değillerdir diye baştan bir daha okuyorum.

"vebtelul yetama hatta iza belağan nikahe fe in anestum minha ruşden fedfeu ileyhim emvalehum" Tamam kelimeleri tek tek çözümlüyorum, yahu apaçık. Ortada bir yetim var, babasından kalan bir de mal var. Faraza amcasının evinde bu yetim. Amca bunu gözetliyor ne zaman büyüyüp malını isteyecek bu diye. Tamam. Devam ediyoruz. Biri yetimi nikahlıyor. Yetim beklerken beklerken nihayet nikaha erişiyor yani. Bunu nikah çağına erişme diye anlamanın hiç bir yolunu göremiyorum, öyle bir kelime yok çünkü. Öyle bir şey olsa zaten direk malını da alır gider. Tutamaz zaten amca. Besbelli ki yetimi çocukken nikahlıyor birisi. Amcanın da daha reşit değil diye malı vermeme hakkı tanınıyor. Yani bunlar son derece açık, hiç şüphe yok. Niye amcaya malı verip vermeme inisiyatifi tanınıyor, çünkü yetim küçük. Bu o kadar açık net ki bunda daha kıvırtacak pay yok!

Ülen kıvırtmaktan yılana döndünüz hayır şimdi allahınız keşke olsa da bin türlü belanızı verse demekte haksız mıyım ben be! Bin türlü değil elvan elvan milyon milyon verse desem boşa gitmez. Utanmadan sıkılmadan açıkça yalan söylüyorlar yahu! Yani keriz bulsalar bir, kekleyecekler! Dertleri güçleri keriz keklemek olan bir din! Allah diye bir şey olsa bana nasıl bu iftiraları atıyorsunuz diye bunların hepsini anında yok ederdi. Allahın olmadığının en açık kanıtı Müslümler. Bunlara bak, allahın olmadığını kesin anla.

Ey bre cahiliyetin karakökü, evlenince bir kız , yükümlülük kime geçer, kocasına, şimdi sen diyorsunki, amcası mirası vermemek için falan filan diye aptalların bile bu kadar saçmalamayacağı açıklamalar yapmışsın. sizler nesiniz, nasıl bir cehalettir bu, gerçekten zavallılardansınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 260
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

E iyi tamam işte 5. pasaja bakarsan aklı ermeyenlere mallarını vermeyin diyor. Kızı birisi nikahlamasa zaten malı niye verecek, kız zaten koruması altında. Bir yere gittiği de yok. Sorun kızı biri çıkıp nikahlayınca baş gösteriyor. Kız küçük, damat kızla birlikte malı da alıp gitsin mi! Kız küçük olduğu için bu malı koruyucu mu yiyecek, damat mı yiyecek! Sorun bu şekilde ortaya çıkıyor, nikahla!

Fetva da veriliyor: Malı verip vermemek koruyucunun insiyatifine bırakılıyor. 

Şimdi konu çok açık net, kıvırtacak pay yok ya... Bu başladı karekök almaya küpkök almaya matematik hesabına! :lol: Boğuntuya ordan getirecek aklı sıra! :D Ya ne komikler bu Müslümler ya, neşe kaynağı bunlar neşe! Bunlar böyle kıvrım kıvrım kıvranmıyor mu saçma salak dogmalarını savunmak için, öyle komikler ki bir bilselerdi...

Kendilerini çoook möhhüm böyyük bir hakikadi :lol::lol: savunuyor zannetmelerine geberiyorum gülmekten yahu! Çölde yağmacılık yapan vahşi cahillerin saçmalıklarını savunduklarını bir türlü anlayamıyorlar. Yani buna gülünmez de ne yapılır. Acınacak ağlanacak bir zavallılık aslında ama kendi düşene de ne ağlayacaksın... Hem de hangi birine acıyacaksın bot yığını kadar çoklar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, democrossian yazdı:

E iyi tamam işte 5. pasaja bakarsan aklı ermeyenlere mallarını vermeyin diyor. Kızı birisi nikahlamasa zaten malı niye verecek, kız zaten koruması altında. Bir yere gittiği de yok. Sorun kızı biri çıkıp nikahlayınca baş gösteriyor. Kız küçük, damat kızla birlikte malı da alıp gitsin mi! Kız küçük olduğu için bu malı koruyucu mu yiyecek, damat mı yiyecek! Sorun bu şekilde ortaya çıkıyor, nikahla!

Fetva da veriliyor: Malı verip vermemek koruyucunun insiyatifine bırakılıyor. 

Şimdi konu çok açık net, kıvırtacak pay yok ya... Bu başladı karekök almaya küpkök almaya matematik hesabına! :lol: Boğuntuya ordan getirecek aklı sıra! :D Ya ne komikler bu Müslümler ya, neşe kaynağı bunlar neşe! Bunlar böyle kıvrım kıvrım kıvranmıyor mu saçma salak dogmalarını savunmak için, öyle komikler ki bir bilselerdi...

Kendilerini çoook möhhüm böyyük bir hakikadi :lol::lol: savunuyor zannetmelerine geberiyorum gülmekten yahu! Çölde yağmacılık yapan vahşi cahillerin saçmalıklarını savunduklarını bir türlü anlayamıyorlar. Yani buna gülünmez de ne yapılır. Acınacak ağlanacak bir zavallılık aslında ama kendi düşene de ne ağlayacaksın... Hem de hangi birine acıyacaksın bot yığını kadar çoklar...

cahiliyetin karanlık dibi, evlilik çağına girmemiş olanlar içindir o, yaşı küçük evlenmek istiyor, bu erkekte olabilir, , velisi buna karar verecek, evlilik çağına gelen kız ve erkek kendi malına hüküm aklisinde olursa malını alacak, burada geçen ayet gayet açık ve net, sizler açık ve net değilsiniz, fırıldak gibisiniz, her türlü esintiyle dönen fırıldaklar,  

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, sokullu said:

al birde ateist görüşe hizmet edip bizi tekfirci yapan zihniyet çıktı başımıza. bak kardeşim senin tefsircin (muhammed esada hiç girmeyeceğim) bile ne demiş  Kuranda her yerde evlilik olarak geçsede burada başka anlamda kullanılmıştır, nereyi kast ediyor Nur 60. ayeti, diğer ayetlerde herhangi bir açıklaması varmı. ayrıca nikahı cinsel isteksizlik olarak alırsak istisnalarda buna girer, hastalık olarak cinsel isteksizlik hastalığı her yüz kadından 4 ünde görülebilir, erken menopoz dönemi de var, Bu Kuran ayetindede anlatılmak istenen, evlenme umudu kalmayacak kadar yaşlılık seviyesi olarak algılanmalıdır, buda yaşlılık çağıdır, cinsellik olarak algılamak hatadır. arap filologların çalışmasındaki nikah gerdek olarak algılanmalıdır, gerdek gecesi, nikah , bakın müslümanlar kafasını kullanmalı, bir kişiden İslamı almamalı, bakmalı araştırmalı, Yaratan zeka vermiş bunu kullanamayan insanlar kim olursa olsun ister inanmış, ister ateist, aklını kullan , kullanamıyorsan, akıl verme dinlemesini bil.

 

Güzel kardesim, Nisâ 6'daki "yetâmé"nin evlenme umudu kalmayacak diye bisey söz konusu degil. Sizin himayeniz altinda MALLARI olan çocuklar onlar. Siz onlarin reşit = olgun = ehil... olduklarini yani kendi mallarini kullanmak suretiyle anne-babalik yapabileceklerini gördügünüz anda derhal MALLARINI vereceksiniz kendilerine, büyüyverirler de mallarini alip giderler demeyi aklinizin ucundan bile geçirmeyeceksiniz.  Allah'in emri bu. 

Imani içten olan bir müminseniz Allah'a itiraz edemezsiniz. MALLARINI verip serbest birakacaksiniz onlari. Sonrasi kendilerine kalmistir. Ekonomik olarak ta özgürler artik, ister evlenirler ister evlenmezler. SiZE NE?

Ne umut kalmamasi, Allah askina? Onlarin umudundan SiZE NE?

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, analiz yazdı:

Sana oruç tutma demiyoruz ki neden sen kendine karışılmış gibi savunmaya geçiyorsun. Sana diyoruz ki istersen senenin yarısını oruç tut bizi ilgilendirmez. Aynı şekilde bizimde oruç tutmamamız seni ilgilendirmemesi lazım.T.V. lerde veya internette boy boy hocalar çıkıpta oruç şöyle faydalı böyle faydalı derlerse bizde bilimsel olarak cevap verme hakkımız doğar ki durum bu. Verdiğim linkleri hiç okumamışsın. Gerçi Kuranı okumayan müslümandan böyle bir beklenti saçmalığın dibi, bizde boşa kürek çekiyoruz.  Sigara içiyorum bak kanser olmadım , ölmedim diyen adamdan hiç bir farkın yok !!!

 

Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Güzel kardesim, Nisâ 6'daki "yetâmé"nin evlenme umudu kalmayacak diye bisey söz konusu degil. Sizin himayeniz altinda MALLARI olan çocuklar onlar. Siz onlarin reşit = olgun... olduklarini yani kendi mallarini kullanip anne-babalik yapabilme ehliyetini kazandiklarini gördünüz mü MALLARINI vereceksiniz kendilerine.Allah'in emri bu.

Imani içten olan bir müminseniz Allah'a itiraz edemezsiniz. MALLARINI verip serbest birakacaksiniz onlari. Sonrasi kendilerine kalmistir. Ekonomik olarak ta özgürler artik, ister evlenirler ister evlenmezler. SiZE NE?

Ne umut kalmamasi, Allah askina?

yetame yetimleri demek , ya kardeşim ne dediğin bile belli değil, ne diyorsun sen, ne evlenme umudu, nur 60 la mı karıştırdın, sende hatlar yandı herhalde.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evet yetâmé yetimler demektir ve erildir ama eril ifadeler disileri de kapsadigi için yetâmé "yetim erkek çocuklar ve yetim kizlar"dir. Iste senin himayen altinda olan çocuklar onlar. Onlari gözeteceksin. Kizlarin ilk âdeti ve erkekler ilk ihtilami gerçeklesince anlayacaksin ki karsi cinsel açidan çocuk degiller artik, cinselliklerini kazandilar. Ama evlenme yaşina ermediler henüz. Bunun için reşit olmalari gerekiyor.

Olayin evlenme umudu kalmamakla ilgisi yok.   

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Evet yetâmé yetimler demektir ve erildir ama eril ifadeler disileri de kapsadigi için yetâmé "yetim erkek çocuklar ve yetim kizlar"dir. Iste senin himayen altinda olan çocuklar onlar. Onlari gözeteceksin. Kizlarin ilk âdeti ve erkekler ilk ihtilami gerçeklesince anlayacaksin ki karsi cinsel açidan çocuk degiller artik, cinselliklerini kazandilar. Ama evlenme yaşina ermediler henüz. Bunun için reşit olmalari gerekiyor.

Olayin evlenme umudu kalmamakla ilgisi yok.   

evlenme umudu kalmayacak yaşlılık çağını diye ben Nur 60 Ayetini kast ettim, senin açıklamanda zaten Nisa 6 da benim dediğimden farkı nedir, rüşt geçer nisa 6 da , iyi bak, evlenme çağına gelme, rüştüne erme , mirası kullanma olgunluğuna erme yaşıdır, bu yaşta 18 yaş civarıdır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evlenme umudu kalmamak Nisâ 6'da yok, Nûr 60'ta yok, HAYATTA yok. Çünkü evlenmeyi ummak bir insan hakkidir, evlenme umudunu insanlarin ellerinden almak hiç kimsenin haddi degil. Haddinizi bilin.

NiKAH "cinsellik"tir. Bir erkek çocuk ilk ihtilamini, bir kiz çocuk ilk âdetini yaşamaya basladi mi karsi cinse ilgi duymaya baslar. Ve elbet cinsel iliskiye girebilir, biyolojik olarak buna gücü yeter. Ama evlenemez.

 

Evlenebilomek için evlenecek olgunluga ermesi gerekir yani kendi MALLARINI akillica kullanmak suretiyle anne-babalik yapabilecek ehliyete...  Olgunluktur Nisâ 6'daki rüşd, ehil olmaktir.  Onsuz evlenme olmaz. Nisâ 6'da anlatilan bu.

MALLAR kelimesini büyük harflerle yazip vurgulamamin nedeni, Nisâ sûresinin başinda sözü edilen yetimlerin MALLARI var ve bütün sorun bu gerçegin göz ardi edilmesinden kaynaklaniyor. O çocuklar "rüşd"üne erer ermez MALLARI kendilerine verilip serbest birakilacaklar. Himaye edilmeye mecbur degiller artik. Hiç kimsenin onlara "sen evlenmeyi umamazsin" demek haddi degil.  

  

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Evlenme umudu kalmamak Nisâ 6'da yok, Nûr 60'ta yok, HAYATTA yok. Çünkü evlenmeyi ummak bir insan hakkidir, evlenme umudunu insanlarin ellerinden almak hiç kimsenin haddi degil. Haddinizi bilin.

NiKAH "cinsellik"tir. Bir erkek çocuk ilk ihtilamini, bir kiz çocuk ilk âdetini yaşayinca karsi cinse ilgi duymaya baslar. Ve elbet cinsel iliskiye girebilir, biyolojik olarak buna gücü yeter. Ama ev-le-ne-mez. Bunun için "rüşd"e ermesi gerekir yani kendi MALLARINI kullanabilecek olgunluga, dolayisiyla annelik-babalik ehliyetine...  Olgunluktur rüşd, ehil olmaktir.  Onsuz evlenme olmaz. Nisâ 6'da anlatilan bu.

MALLAR kelimesini büyük harflerle yazip vurgulamamin nedeni, Nisâ sûresinin başinda sözü edilen yetimlerin MALLARI var ve bütün sorun bu gerçegin göz ardi edilmesinden kaynaklaniyor. O çocuklar "rüşd"üne erer ermez MALLARI kendilerine verilip serbest birakilacaklar. Himaye edilmeye mecbur degiller artik. Hiç kimsenin onlara "sen evlenmeyi umamazsin" demek haddi degil.  

  

kardeşim sen manyakmısın evlilik umudu kalmamış derken evlenmiyecek anlamındamıdır, evlenmeye umudu yoktu ama evlendi, isteyen olursa evlenir, isterse kendide evlenmez, cinsellikle bunu nasıl açıklayacaksın, birisi erken menopaza girer, birisi cinsel isteksiz olur, birisi 80 ninde bile günümüz ilaçları ile cinsel istekli olur, saçmalamışsın, işte bilmem kaç yüzyıl önceki din alimleri dediklerimizin açıklamalarını ele alırsan böyle olursun, yazık cehaletine.

bilimde yok atıp tutuyor, adetle nasıl bir ilişki kurmuş, adet olunca ne olduğunu bile bilmiyor ki zavallı cahil. ya cahil bilmiyorsan dinle anla, başkalarından alıp geldiğin yalan yanlış bilgileri bana satma. 

Kadında cinsellik

Libido kadında 35 yaşına kadar artar, 45 yaşına kadar sabit kalır ve çok ileri yaşlara kadar gücünü korumaya devam eder. Kadın sağlıklı olduğu sürece yine çok ileri yaşlara kadar orgazm olabilme kabiliyetini korur. Hatta menopoza yaklaşmakta olan bir kadında gebelik oluşma ihtimalinin giderek azalmasıyla birlikte azalan gebe kalma korkusu, çocukların büyümesiyle birlikte ev iş yükünün azalması gibi etkenler kadında bu dönemlerde libidonun artmasına bile neden olabilir.

Kadın menopoza girdiği andan itibaren kanda östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte kadın genital organlarında atrofi dediğimiz değişiklikler meydana gelir. Vajina dokusu "incelir", elastikiyetini kaybeder, kadın uyarılsa da genital bölgenin salgılarının artarak ilişkiye hazır hale gelmesi daha uzun sürer. Genital bölgedeki bu değişiklikler ve "kuruluk" kadında ilişki esnasında ağrıya, ilişki sırasında ve sonrasında idrar yaparken yanma gibi şikayetlere neden olabileceğinden bu dönemde kadında libidoda azalma görülebilir ve bu doğaldır. Ancak bu sorunu yaşayan kadınlarda sistemik (haplar ya da flasterlerle) ya da lokal (krem, fitil) östrojen tedavisinin bu sorunları etkili bir şekilde ortadan kaldırabileceği unutulmamalıdır.

 

 3-6 Yaş Arası Dönem 3-6 yaş döneminde çocuk dokunma yoluyla kendisini ve cinsel organlarını tanımaya başlar. Çocuğun cinsel organlarını elleyerek tanımaya çalışması çoğu kez büyükleri çok rahatsız eder. Çocuğa karışarak "dokunma, yapma", "ellersen kötü olur", erkek çocuklarda "keserler, kopar, çürür" şeklinde yanlış yaklaşımda bulunurlar. Bu gibi hatalı sözler çocuklarda korku, endişe ve utanma duyguları yaratacağından, son derece sakıncalıdır. Dokunma yoluyla cinsel organını keşfeden çocuk zamanla tesadüfen zevk almaya başlar ve bunun sonucunda mastürbasyon yaptığı görülebilir. Küçük çocuğun rastlantı sonucu kendini tatmin etmesi normaldir ve zararlı sayılmaz. Sıkça başvurulan bu cinsel uyarılma türü annelerin sandığı ölçüde korkulacak bir durum değildir. Bebekliklerinde çok uzun süre kendi başlarına bırakılan çocuklarda bu duruma daha sık rastlanır. Canı sıkılan, sevgi ve ilgi eksikliği duyan, bilişsel açıdan uyarı ve doyumdan yoksun kalan çocuklar, kendilerine haz ve doyum sağlayan tek kaynak mastürbasyon olduğu için devamlı masturbasyon yapma ihtiyacını hissederler. Çocuğu korkutup yıldırmakla bunun önüne geçilemez. Olsa olsa gizliliğe zorlanır. Onu korkutmadan ve konuya değinmeden başka bir şeyle oyalayarak dikkatini başka bir yöne çekmek genellikle yeterli olur. Bir saplantı şeklinde olursa, çocuk için evde-okulda nelerin eksik olduğu bulunmalı, bu doyumsuzluk ve çatışmaların nedenlerin aranmalı ve bunların giderilme yolları aranmalıdır. Bu amaçla uzman denetiminde aile yönlendirilerek, olumsuz, yakın çevre ortamı yeniden düzenlenebilir. Çocuklar, cinselliklerinin farkına vardıkları 3 yaşından itibaren, zaman zaman ana babalarını şaşırtıp, zor duruma düşürecek sorular sorarlar. Doğru olan, bu soruları doğal karşılayıp, anında çocuğun yaş ve gelişim seviyesine göre fazla detaya inmeden yanıtlamaktır. Çocuk cinselliği anlamaya çalışırken ilk önce fantezilerden yola çıkar. Bunu hipotezler evresi izler. Şüphesiz bu evrede yine fantezilerin izi vardır. Hipotez yaratıcıları belirli bir yaştan önce üremenin sindirim sistemi ile olduğunu düşünürler. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sokullu said:

kardeşim sen manyakmısın evlilik umudu kalmamış derken evlenmiyecek anlamındamıdır, evlenmeye umudu yoktu ama evlendi, isteyen olursa evlenir, isterse kendide evlenmez, cinsellikle bunu nasıl açıklayacaksın, birisi erken menopaza girer, birisi cinsel isteksiz olur, birisi 80 ninde bile günümüz ilaçları ile cinsel istekli olur, saçmalamışsın, işte bilmem kaç yüzyıl önceki din alimleri dediklerimizin açıklamalarını ele alırsan böyle olursun, yazık cehaletine.

bilimde yok atıp tutuyor, adetle nasıl bir ilişki kurmuş, adet olunca ne olduğunu bile bilmiyor ki zavallı cahil. ya cahil bilmiyorsan dinle anla, başkalarından alıp geldiğin yalan yanlış bilgileri bana satma. 

Kadında cinsellik

Libido kadında 35 yaşına kadar artar, 45 yaşına kadar sabit kalır ve çok ileri yaşlara kadar gücünü korumaya devam eder. Kadın sağlıklı olduğu sürece yine çok ileri yaşlara kadar orgazm olabilme kabiliyetini korur. Hatta menopoza yaklaşmakta olan bir kadında gebelik oluşma ihtimalinin giderek azalmasıyla birlikte azalan gebe kalma korkusu, çocukların büyümesiyle birlikte ev iş yükünün azalması gibi etkenler kadında bu dönemlerde libidonun artmasına bile neden olabilir.

Kadın menopoza girdiği andan itibaren kanda östrojen hormonunun azalmasıyla birlikte kadın genital organlarında atrofi dediğimiz değişiklikler meydana gelir. Vajina dokusu "incelir", elastikiyetini kaybeder, kadın uyarılsa da genital bölgenin salgılarının artarak ilişkiye hazır hale gelmesi daha uzun sürer. Genital bölgedeki bu değişiklikler ve "kuruluk" kadında ilişki esnasında ağrıya, ilişki sırasında ve sonrasında idrar yaparken yanma gibi şikayetlere neden olabileceğinden bu dönemde kadında libidoda azalma görülebilir ve bu doğaldır. Ancak bu sorunu yaşayan kadınlarda sistemik (haplar ya da flasterlerle) ya da lokal (krem, fitil) östrojen tedavisinin bu sorunları etkili bir şekilde ortadan kaldırabileceği unutulmamalıdır.

 

 3-6 Yaş Arası Dönem 3-6 yaş döneminde çocuk dokunma yoluyla kendisini ve cinsel organlarını tanımaya başlar. Çocuğun cinsel organlarını elleyerek tanımaya çalışması çoğu kez büyükleri çok rahatsız eder. Çocuğa karışarak "dokunma, yapma", "ellersen kötü olur", erkek çocuklarda "keserler, kopar, çürür" şeklinde yanlış yaklaşımda bulunurlar. Bu gibi hatalı sözler çocuklarda korku, endişe ve utanma duyguları yaratacağından, son derece sakıncalıdır. Dokunma yoluyla cinsel organını keşfeden çocuk zamanla tesadüfen zevk almaya başlar ve bunun sonucunda mastürbasyon yaptığı görülebilir. Küçük çocuğun rastlantı sonucu kendini tatmin etmesi normaldir ve zararlı sayılmaz. Sıkça başvurulan bu cinsel uyarılma türü annelerin sandığı ölçüde korkulacak bir durum değildir. Bebekliklerinde çok uzun süre kendi başlarına bırakılan çocuklarda bu duruma daha sık rastlanır. Canı sıkılan, sevgi ve ilgi eksikliği duyan, bilişsel açıdan uyarı ve doyumdan yoksun kalan çocuklar, kendilerine haz ve doyum sağlayan tek kaynak mastürbasyon olduğu için devamlı masturbasyon yapma ihtiyacını hissederler. Çocuğu korkutup yıldırmakla bunun önüne geçilemez. Olsa olsa gizliliğe zorlanır. Onu korkutmadan ve konuya değinmeden başka bir şeyle oyalayarak dikkatini başka bir yöne çekmek genellikle yeterli olur. Bir saplantı şeklinde olursa, çocuk için evde-okulda nelerin eksik olduğu bulunmalı, bu doyumsuzluk ve çatışmaların nedenlerin aranmalı ve bunların giderilme yolları aranmalıdır. Bu amaçla uzman denetiminde aile yönlendirilerek, olumsuz, yakın çevre ortamı yeniden düzenlenebilir. Çocuklar, cinselliklerinin farkına vardıkları 3 yaşından itibaren, zaman zaman ana babalarını şaşırtıp, zor duruma düşürecek sorular sorarlar. Doğru olan, bu soruları doğal karşılayıp, anında çocuğun yaş ve gelişim seviyesine göre fazla detaya inmeden yanıtlamaktır. Çocuk cinselliği anlamaya çalışırken ilk önce fantezilerden yola çıkar. Bunu hipotezler evresi izler. Şüphesiz bu evrede yine fantezilerin izi vardır. Hipotez yaratıcıları belirli bir yaştan önce üremenin sindirim sistemi ile olduğunu düşünürler. 

 

Ilk paragraftan sonrasini okumaya lüzum görmedim. Manyak misin gibi sözler etmeyi birakmazsan, üslubunu düzeltmezsen bundan sonra iletilerinin ilk paragrafini da okumam. Bu da senin agzina biber sürmem olur benim. Okumam. 

Kardesim, NiKAH "cinsel iliski"dir yani Muhammed Esed'in deyimiyle, cinsel birlesme.  Ve her hangi bir insan hakkinda "Artik cinsel iliski umudu kalmamistir" hükmünü yalnizca TIP verebilir, din adamlari veremez.

Insanlarin cinsel iliskide bulunma gücü ortaya çikar, ortadan çekilir, azalir, çogalir... Kisacasi kendisinden umut kesilen de odur, kendisine sahip olunan da.  Cinsellikle bunu nasil açiklayacaksin diyorsun ya, açiklamasi bu. Ama evlenme umudu HAYATTA yok olmaz. Birakin insanlarin evlenme umuduyla oynamayi, haddinizi bilin. 

Nisâ 6:

Yetimleri, onlar cinsel güç edinene kadar, gözetin. Sonra eger kendilerinde olgunluk bulduklariniz olursa onlara MALLARINI verin, büyüyüverirler diye hizla tüketmeyin -Vebtelul yetâme hattâ izâ belagun nikah. Fe in hiftum énestum minhum rüşden fedfeû ileyhim EMVÂLEHUM...

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Sadece Kuran diyen iki kişi daha kendi aralarında anlaşamıyor değil ki yetimlere malını vermekten bahseden bir ayetten evlenme alt sınırı için bir minimum kriter anlaşılsın ve o minimum kriterin de şans eseri günümüz medeni kanunların belirlediği 18 yaş sınırı anlaşılsın. 

Kuran'da ne 18 yaş sınırı geçiyor, ne adet dönemi gelmemiş küçük kızlarla evlenemezsiniz diye bir ifade geçiyor ama biz Nisa-6'ya bakıp yetimlerin evlenecekleri yaşa geldiklerinde mallarının verilmesi gerektiği ifadesinden tüm kainatın yaratıcısı Allah'ın yetim olsun olmasın herkes için bir evlenme alt sınırı getirdiğini ve pedofiliyi engellediğini anlayacağız.

Ebubekir, kızı Ayşe'yi Muhammed'e vermiş.

Muhammed, kızı Fatma'yı Ali'ye vermiş.

Ali, kızı Ümmü Gülsüm'ü Ömer'e vermiş.

Ömer, Muhammed'in torunu ile evlenmiş, Muhammed de torununu Ömer'e vermiş.

Ortada TC nüfus cüzdanları yok. Doğum belgeleri yok. Bunlar talep ediliyor. Bize ne Ömer'den, bize ne Ali'den deniyor. Sanki İslam'ın yasakladığı bir şey olacak da (Muhammed'in yanında ve sonra) ilk halifeleri Ömer ile Ali uymayacaklar, Allah'ın emirlerini sallamayacaklar gibi. Diyebilseler Muhammed'den bize ne de diyecekler de kahretsin diyemiyorlar işte. Yani Muhammed'den sıyırmak için, Ömer'den sıyırmak için, Ali'den sıyırmak için koskoca İslam tarihi belgeleri çöpe atılıyor da, doğum belgesi isteniyor ayetin anlaşılması için. Yine de en iyi senaryo ile yapın hesabını. İslam'ın yasakladığı pedofiliyi yukarıdakilerden uygulayan var mı görün. Bizden ayetin anlaşılabilmesi için doğum belgesi isteyenler ayetin kendi söyledikleri gibi anlaşılması için ne tür belgeler sunuyorlar acaba?

"Evlenme çağına kadar yetimleri deneyin, evlenirse zaten sizde emanet olan malını alacak. 

Eğer evlenmediği halde malını idare edebilecek olgunluğu görürseniz malını verin yetimlere, evlenmediği için malını rehin tutmayın.

Yetim 13 yaşında evlendi. Malını vereceksiniz.

Yetim 16 yaşında evlenmedi. Yetimin malını emaneten elinde tutan siz, eğer yetişkin olduğuna kanaat getiriyorsanız malını vereceksiniz. (Malını vermek için yetişkinliğe kanaat getirecek kişi malı tutan kişi.)"

Hayır bu ayetten böyle anlamayaksınız! Belge sunacaksınız! Tüm İslam tarihini çöpe atacaksınız! Hadisleri yok sayacaksınız! BÖYLE ANLAMAYACAKSINIZ LAN!

Bizim dediğimiz gibi anlayacaksınız! Kuran'da adet görmemiş kızlardan bahsedilen ayetlerden özel sendromları anlayacaksınız! Yetimlerin malını vermekten bahseden ayetten cinsellik için alt sınır getirildiğini anlayacaksınız! Ama biz belge sunmayacağız! Biz nasıl anlaşılması gerektiğini kendi zihnimize göre söyleyeceğiz! BİZ NASIL ANLIYORSAK ÖYLE ANLAYACAKSINIZ LAN!

 

 

tarihinde Sundance tarafından düzenlendi
Muhammed'in yanında...
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, sokullu yazdı:

evlilik çağına girmemiş olanlar içindir o

:lol: E iyi işte biz de onu dedik. Yaş sınırlaması koymamış cahil çöl yağmacıları. Küçük de kaç? Bir mi iki mi, üç yaşında mı? Bunun bir sınırını niye koymamış bu cahil çöl yağmacıları? Üç aşağı beş yukarı oynaması önemli değil, ama bir en alt sınır konması gerekmez miydi? Emzirme süresinin iki yıl olduğunu yazmayı biliyor cahil herifler, nikah alt sınırını yazmayı bilmiyorlar. Bundan nasıl oluyor da hiç şüphelenmiyorsunuz yahu! Şu kadar yaş demesi de şart değil, adeti şart koşsun yahu! Olmaz ama onu bari koysa eh biraz olabilir belki o zamanın şartları cehalet filan derdik. O da yok! Adet + 3 ya da 4 filan dese tamamdı yani, hadi sorun yok o zaman derdik.

Cahil herifler uyurlar mağarada 300 yıla 9 yıl artı eklediler demeyi beceriyor ilkel yobazlar, bunu demeyi beceremiyorlar!

Bir kızın küçük yaşta evlenmeyi kabul etmesi filan bahsi edilecek şey değil. Çocuk bilmiyor ki nikahın ne olduğunun, bilincinde değil. Sorulacağı ne belli yaş sınırı yok ki? Üç yaşındayken sorsan olur dese ne, olmaz dese ne olacak? Sınır yok yahu, sınır yok!!!

Kız bilmiyor ama alıp götürecek herif biliyor nikahı, isteyen o! Çocuk istese ne, istemese ne? İstemesinin bir anlamı var mı? Ne istediğinin bilincinde mi? Çocuk belki babam yok artık ama yeni bir babam olacak diye düşünecek, çocuk bu, düşünür! Sonra da kendini babası olacak zannettiği herifin yatağında bulunca travma yaşayınca ne olacak?  Bu ruhsal travmayı nasıl tamir edeceksiniz? 

Hayır gülüyorum ama salaklığınıza gülüyorum. Yoksa bu ilkellik ve vahşet gülünecek bir şey değil. İnsanlığın içine sıçradınız rezil dogmatik yobazlar. Cahil çöl yağmacılarının vahşi ilkel yasalarını dayatarak insanların hayatlarını cehenneme çevirdiniz. Allahınız olsa gerçekten bin türlü elvan elvan belanızı verirdi. Bu haltları bana isnad edip bana iftira ederek mi yiyorsunuz diye sizin örekenizi bellerdi. Ama yok işte, allah diye bir şey olsa... Yok!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu arada âdet dönemi gelmemis küçük kizlarla evlenmenin caiz oldugunu öne sürenler AKLI DUMURA UGRAMIS kimselerdir. Nisâ 6 açik ve nettir: kendileriyle evlenebileceginiz kimseler rüşdüne ermis olmak zorundair. Türkiye'de insanlar en erken 16'sinda rüşdüne eriyor.  

Ve Talâk 4'te geçip te istismar edilen şu ifade: siz kendilerini bosarken hiç âdet görmemis olanlar -vellâî lem yahidn... Bakin o esiniz eger âdet görme bakimindan saglikli biriyse 13'ünde ilk âdetini görür. Yani esinizi 13'ünden önce bosamak üzere 13'ünden önce nikahiniza almissiniz.

AKLI DUMURA UGRAMADIKÇA kim yapar bunu?  Akli dumura ugramadikça kim ciddiye alir bu ZIRVA icazeti? Akli dumura ugramadikca kim "Böyle bir icazet var" der?

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Apaçık belli ki bu yağmacılar yağma sırasında kaçınılmaz olarak kayıplar veriyorlardı ve ortalık yetimlerle doluyordu. Bu çocukların analarını illa birisi alır, nasıl olsa çok evlilik var. Ama bu yetimler ne olacak? Herif her aldığı karının çocuklarını da alsa ev yetimhaneye döner! Bie nikah sınırlaması konmadığı için bu yetimleri alan götürüyordu. Mehir denen ve Kuran'da saduka ucur filan denen şeyi de vermiyorlardı. Halbuki Kuran bunu bir farz olarak göstermiştir.

Bunu nerden anlıyoruz? Hadisten filan değil, zıplamayın hemen Müslümler. Kuran'dan görüyoruz. Çünkü bu herifler fetva istiyorlar. Açar 4/127 nolu pasajı görürsünüz. Burada yetimler hakkında kitapta yazanı biliyor ve vermiyorsunuz, fetva istiyorsunuz diyor. Yetimleri nikahlamayı da arzuluyorsunuz diyor. Size fetvayı allah veriyor diyor. Neymiş allahın fetvası da, "ve ma tef'alu min hayrin"!!! Rezalete bakın, hayırdan ne verirseniz olur diyor, yani yasak savmak için üç beş hurma filan atsanız oluyor! Bak yavrucuğum sana şeker vereceğim gibi!!!

Yetimleri böyle hallediyorlardı. Yetime mal da kalmamışsa yağmacı babasından, daha yağma bitip ganimet üleşilmeden nalları diktiyse direk, çulsuz gittiyse, zaten yağmada nalları dikmeyen başka bir yağmacının teki iki hurma verip kızı alıp gidecek, yaş sınırını bundan koymuyorlar!

Daha da anlamadıysanız Müslümler, sizin mercimek beyninize bunları sokmaya çalışacak halimiz yok. Mercimek kadar beyine gerçeği soksan da girmez sürsen de bulaşmaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

4 minutes ago, Hasan Akçay said:

Bu arada âdet dönemi gelmemis küçük kizlarla evlenemenin caiz oldugunu öne sürenler AKLI DUMURA UGRAMIS kimselerdir. Nisâ 6 açik ve nettir: kendileriyle evlenebileceginiz kimseler rüşdüne ermis kimselerdir. Türkiye'de insanlar en erken 16'sinda rüşdüne eriyor.  

Ve şu ifadeye dikkat: bosamakta oldugunuz hiç âdet görmemis olan esiniz... (Talâk 4). Bakin o esiniz eger âdet görme bakimindan sorunsuz biriyse 13'ünde ilk âdetini görür. Yani esinizi 13'ünden önce bosamak üzere 13'ünden önce nikahiniza almissiniz.

AKLI DUMURA UGRAMADIKÇA kim yapar bunu?  Akli dumura ugramadikça kim ciddiye alir bu ZIRVAYI?

Aişe anlatıyor:

- “Ve ben dokuz yaşındayken benimle gerdeğe girdi.
Medine’ye göçmüştük. Haris İbn Hazrec oğullarına konuk olduk. O sırada sıtmaya yakalandım.

Saçlarım döküldü. Saçlarım yeniden geldi; bölükler oluştu. Annem Ümmü Ruman bana geldi.

Arkadaşlarımla birlikte salıncakta (ya da tahterevallide) sallanıyorduk. Annem beni çağırdı. Yanına gittim. Benden ne istediğini bilmiyordum. Elimi tuttu (Alıp götürdü.). Evin kapısına gelince durdurdu.

Soluk soluğa kalmıştım. Sonunda soluğum biraz yatıştı. Annem, sonra biraz su alıp yüzüme, başıma
değdirdi. Sonra beni eve soktu. Bir de baktım ki birtakım Medineli kadınlar. Evdeler. Bana şöyle
demeye başladılar:
– “Hayırlı, bereketli olsun. İyi şanslar.
Annem beni bu kadınlara teslim etti. Bunlar benim saçımı başımı yıkadılar, beni güzel bir biçimde
hazırladılar. Peygamber’le birden karşılaşmaktan başka hiçbir şey beni korkutmamıştı. Kadınlar, beni
ona teslim ettiler. Ve ben o sıralar 9 yaşındaydım.” (Bkz. aynı hadis kaynakları)
Bu hadisten çıkan kimi sonuçlar da şöyle özetlenebilir:
- Muhammed’le Aişe evlendiklerinde üç yıl geçmeden cinsel ilişkide bulunmamışlardır.
– Evlendiklerinde Aişe 6 yaşında, cinsel ilişkide bulunduklarındaysa 9 yaşında bulunuyordu.
Muhammed’se bu evlenme sırasında 49, gerdeğe girdiğinde 52 yaşındaydı.
- Aişe, Muhammed’in koynuna verilmek üzere götürüldüğünde, salıncakta sallanıp oynayan bir oyun
çocuğuydu. Yani Muhammed, o yaşında, böylesine bir çocukla cinsel birleşimde bulunmuştu.
Bunu, sağlam hadis kaynaklarında bulunan sağlam hadisler anlatmasa, İslamcı kesim, “yalan, iftira”
diye niteleyecektir. – Aişe, gerdek odasında Muhammed’le karşılaşınca -kadınlar tarafından teslim edilmiş olsa bile korkmuştu.
Bir Kız 9 Yaşında Geldiğinde, İslam Hukukunda “Şehvet Konusu (Müştehat)” Oluyor
Aişe 9 yaşındayken Muhammed’in koynuna sokulmuş olunca, İslam hukuku bundan bir sonuç
çıkarıyor: “9 yaşındaki bir kız, müştehat (şehvete konu olabilecek çağda) sayılır.” diyor. Ve bu nedenle
de 9 yaşındaki bir kızla evlenilebileceğini bildiriyor. (2)
Aişe, Muhammed’in karısıyken büyüyecek ve 18-19 yaşına geldiğinde de Muhammed’in ölümü
üzerine, kimi kumaları gibi, çok genç yaşta dul kalacaktır. Ve hiçbir erkekle evlenmemeye “mahkum”
edilerek… Muhammed’in karıları, müminlerin anaları sayıldığı için…


1- Bkz. Buhari, e’s-Sahih, Kitabu Menakıbi’l-Ensar/44; Tecrid, hadis no. 1553; Müslim, e’s-Sahih,
Kitabu’n-Nikah/69, hadis no. 1422
2- Bu fıkıh hükmünü görmek için bkz. Muhammed Ali Tehanevi, Keşşafu Istılahati’l-Fünun, 1/788.
 

Mesela meleklerle konusabildigini sanan, kendine (dayi kizi, emmi kizi, ogullugun karisini gibi) istedigi kadini helal gören, kocasini ve babasini öldürdügü kadinla ayni gece gerdege giren biri yapar!

Dünyada "yok" yoktur ;)

 

22 hours ago, sokullu said:

konu evlendirme değildir, saçmalığa bakarmısınız. ben 18 yaşına geldim, evlenmek istiyorum, kanuni hakkım olan malı kullanma yaşıma geldim, onun için avukatıma vekalet verip benim hukuki olarak mal varlığımı üzerime geçirmesi için işlemlere başladım. şimdi burada konu nedir sonuç nedir, cahiliyetle uğraşıyoruz.

 

Geregi düsünüldü:

Mahkemimiz sizi hakli bulmamaktadir, yani "evlenme cagina" gelmis olsaniz bile paranizi yönetebilecek kadar "olgunlugunuz" yoktur.

Bu yüzden...

a- evlenmenizi yasakliyoruz. 

b- evlenme cagina geldiginiz icin evlenmenize bir sey diyemeyiz ama mallarinizi simdilik size veremeyiz.

Ayete göre "a" mi "b" mi dogru cevap?

 

2 - Öksüzlere mallarını verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin. Onların mallarını, kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin. Zira bu, büyük bir günahtır.

3 - Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.

4 - Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin. Eğer onlar gönül rızasıyla size bir şey bağışlarlarsa onu afiyetle yiyin.

5 - Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

6 - Evlenme çağına gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin. Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin. "Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklar" endişesiyle onları israf ederek, tez elden yemeyin. Zengin olan, onların malını yemekten çekinsin. Fakir olan ise, meşrû sûrette yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, bunu şahitler karşısında yapın. Hesap görücü olarak Allah yeter...

7 - Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır. Kadınların da ana, baba ve akrabaların bıraktıklarında hisseleri vardır. Bunlar, az olsun çok olsun, farz kılınmış bir hissedir.

8 - Paylaşma sırasında akrabalar, öksüzler, yoksullar hazır bulunurlarsa, onlara da bir şey verin ve onlara güzelce sözler söyleyerek gönüllerini alın.

9 - Kendileri, geriye zayıf çocuklar bıraktıkları takdirde, onların geleceğinden endişe duyacak olanlar, (yetimler hakkında da aynı) endişeyi duysunlar, Allah'dan sakınsınlar ve doğru söz söylesinler.

10 - Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, muhakkak ki karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar.

11 - Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor...

...

 

Ayeti okuyunca konunun "evlenme yasi" olmadigi acikca belli oluyor.

Bu ayetlerden bir de "18 yasi" cikarmak....!?! Hayret!!! 

Bence 19 olsa daha iyi olurdu, 19cularda sevinirdi :)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hadisleri reddeder bunlar da, acayip olan bu hadislerin islam tarihi bilineli beri kutsal sayılması ve geçerli kabul edilmesi. Yanlışın bu kadar uzun ömürlü olması tuhaf değil mi?

Çünkü bunlar Kuran'a aykırı değildir. Kuran'da yazıverse adet görmeyen kızı nikahlamak haramdır diye, bu rivayetlerin hepsi düşer toz olur giderdi. Ama yok... Nikah akdini yapsanız bile adetini bekleyin kaydı da yok. Tersine henüz adet görmemiş çocuğu boşamaktan bahseden ayet var.

Bu durumda bu hadisler elbette günümüze kadar gelecek ve Müslümlerin çok az yalnızca Kurancıları hariç, hepsi bu hadisleri kutsal kabul edecek. Bu kaçınılmaz. Hadisleri üretenler de ayetleri üretenlere bakarak onların izinden gitmiş. Olay bu... Zincirleme bir yalan uydurma sistemi. İslam bir yalan makinesidir. Yanlış anlamayın, yalanı açığa çıkaran makine değil. Sürekli yalan üreten bir makine. 

Halen hocalar şeyhler efendiler islam savunurları ve inanırları sürekli ve düzenli yalan üretiyorlar. Doğru bir işlerini gören haber versin de bilelim.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
47 minutes ago, Hasan Akçay said:

Bu arada âdet dönemi gelmemis küçük kizlarla evlenmenin caiz oldugunu öne sürenler AKLI DUMURA UGRAMIS kimselerdir. Nisâ 6 açik ve nettir: kendileriyle evlenebileceginiz kimseler rüşdüne ermis olmak zorundair. Türkiye'de insanlar en erken 16'sinda rüşdüne eriyor.  

Adet dönemi gelmemis küçük kizlarla evlenmenin caiz oldugunu öne sürenlere AKLI DUMURA UGRAMIS kimseler değil, müslüman denir, bu kişilerin inandığı dine İslam, kitaplarına da Kuran denir.

Nisa 6 açık ve nettir, yetime malını vermek için onda bir rüşd yani olgunlaşma görülmesi şarttır, ancak senin gibi gerizekalılar, okuduğunu bile anlamayacak mallar bu ayette aranan rüşdün evlilik için olduğunu zanneder.

Nisa/6. Ve yetimleri nikâha gelinceye kadar deneyin. Bundan sonra eğer kendilerinde bir rüşd (yeterlilik) hissederseniz, o taktirde mallarını onlara teslim edin. Ve büyürler (geri alırlar) diye, onları (malları) israf etmeyin ve acele ile yemeyin. 

Soru: Yetime malını ne zaman verelim?

Cevap: Ve yetimleri nikâha gelinceye kadar deneyin. Bundan sonra eğer kendilerinde bir rüşd (yeterlilik) hissederseniz.

Soru: Bu ayete göre evlilik çağı hangi yaştır?

Cevap: ????

58 minutes ago, Hasan Akçay said:

Ve Talâk 4'te geçip te istismar edilen şu ifade: siz kendilerini bosarken hiç âdet görmemis olanlar -vellâî lem yahidn... Bakin o esiniz eger âdet görme bakimindan saglikli biriyse 13'ünde ilk âdetini görür. Yani esinizi 13'ünden önce bosamak üzere 13'ünden önce nikahiniza almissiniz.

AKLI DUMURA UGRAMADIKÇA kim yapar bunu?  Akli dumura ugramadikça kim ciddiye alir bu ZIRVA icazeti? Akli dumura ugramadikca kim "Böyle bir icazet var" der?

Bu salak burada ne demek istiyor, anlayan var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, poiuz yazdı:

Ayeti okuyunca konunun "evlenme yasi" olmadigi acikca belli oluyor.

Ben de bunu nasıl göremediklerine şaşıyorum. Böyle bir bahis hiç yok yani, sıfır! Mevzunun ne olduğu son derece de açık.

Ondokuzcularla ise Kurancıların başı hoş değil. Çünkü onlar Kurana ayet ilave edildiğini savunuyorlar. Bunu Kurancılar hazmedemez.

Ben de müslümken Emevilerin ayet ekleme çıkarma yaptıklarına inanırdım. İslamın başına ne geldiyse Emevileri suçlardık. Emeviler bir nefret objesiydi. Ebu Süfyan tilki gibi sinsice İslama sızmış ve taş öpmeyi, taş dolanmayı, taş taşlamayı, putperest adetleri hep İslama sokmayı başarmıştı. Zavallı saf iyi niyetli, :D herkes cehennemden kurtulsun diye çırpınan peygamberimiz aldatılmıştı!!! :D Sonra verdiler Kuran'a damardan hüre hür köleye köle dişiye dişi filan gibi ayetleri, bozdu attılar güzelim Kuranı!!! :D

Kendime de gülüyorum bazen, bu hüre hür köleye köle dişiye dişi ayeti nasıl Kuran'da olurdu! Bunu namussuz Emevilerden başkası yazmış olamazdı Kurana, allah töbe haşa bu lafı hiç eder miydi! :D Müslüm olduğum eski günleri hayal meyal hatırlıyorum. Ne komikmişimdir kim bilir... Bazı fotoğraflar var. Ağzımın üstünde yeni terlemiş komik bir bıyık, salak salak sırıtıyorum! Kabus yani, hatırlamak bile!

Bunlar zaten hep mağdur edebiyatı bir, aldatıldık iki ile işi götürüyor, hâlâ daha bu değişmedi! :lol: Yani bu Müslümlere denecek bir şey de yok, yapılacak bir şey de! Hali pür melalleri kabak gibi ortada, kafalarına gerçekler ne soksan giriyor, ne sürsen bulaşıyor! 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ya şimdi düşündüm de Müslüm anılarım depreşti... :D Böyle var ya, Emevi deyince emici, kan emen vampir asalak Drakula gibi korkunç herifler hayalimde canlanırdı. Her kötülük bu Emevilerin başının altından çıkmıştı. Şeytanın askerleriydi hepsi! Peygamberimizin güzelce zavallı torunlarını, :D güzide ashabını :D hep bunlar hunharca katletmişlerdi. Yahu gözlerim yaşarırdı bu canavarlığı nasıl yaparlardı! :D

Kabus gibi yani, Ali efendimize karşı Ayşe validemizi bile kışkırtmayı başarmışlardı bu insan kılıklı şeytanlar! :D

Öf içim karardı yahu, bu anıları nerden de hatırladım! Arkadaşlarım vardı Müslüm, böyle ağlamaklı olurlardı sahabe efendilerimizi şöyle kesmişler böyle katletmişler, hırslarını alamamışlar mezarlarını açıp kemiklerini ayaklarıyla ezerek tekmelemişler, yok Hüseyin efendimizin başıyla top oynamışlar :D diye hüngür hüngür ağlarlardı yahu! İster istemez etkilendim ben de yani, içimden tuttu! Çocuğuz yani, daha yeni fikirlerimiz oluşuyor! Bir arkadaş kafayı yemek üzereydi, sahabeler nasıl savaşır birbirini öldürür diye!

Hâla işler aynı gidiyor! Bunlarda tık bir ilerleme yok! Aldatıldık, savaştırıldık, birbirimize düşürüldük, oyuna getirildik, nifak sokuldu! Şeytan kandırdı, şeytana uyduk allah affetsin... Hâla böyle gidiyorlar. Hani fıkra var herif hac yolunda ne at koymuş ne katır ne eşek, ne de deve... İşi bitirince de şeytana lanet edermiş bana ne yaptırdı diye ya... Aynı bu hesap gidiyor bunlar... Bir milim ilerleme yok!

Hayır bu halkı nasıl Araplaştırdılar, nasıl Arap gibi düşünmeye, Arap gibi hissetmeye alıştırdılar, inanılmaz! CIA tarihinde en başarılı operasyonun Türkiye olması utanç verici! Arap ülkesi yapmayı başardılar, Arap ligine düşürdüler yahu AB ligine çıkaracağız diye kandıra kandıra! İnanamıyorum! Gerçi inanamayacak nesi var, Müslüm kafa işte... Laik aydını bile "biz de Müslümanız" söyleminden giderse daha ne beklenirdi de...

Bir insan gibi dürüst insan yok şu toplumda, "Müslüman olmak bir zorunluluk değildir" diyecek! Yok! Olmayınca yaratamıyorsun! Olmayınca olmuyor!

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...