Jump to content

Kuran evlilik yaşını Miras kullanma yaşı olarak vermiştir


Recommended Posts

16 hours ago, democrossian said:

"Fe in tebne" demek "verdilerse" demek değil ki! "Hoşnut oldular, rıza gösterdiler, itiraz etmediler, karşı çıkmadılar ise" hangisini tercih ederseniz, anlamlar bunlar. Yani kadın vermiyor al ye diye, yemesine itiraz etmiyor, hoşnutsuzluk göstermiyor. Anlam bu.

 

Ana dili Arapça olan birisinin POLYGAMY baslikli makalesindeki açiklamasi (http://www.sistersinislam.org.my/news.php?item.1033.119): 

Kuran'in sözlügü kendisidir. Lütfen dikkat eder misiniz 4:3'teki TÂBE geçmis zaman kipindedir tipki 4:4'teki gibi (fe in TIBNE lekum an şey'in minhu nefsen) ama aralarinda şu fark var: kadinlar 4:4'te "mallari"ndan bir kismini kendileri veriyorlar,  4:3'te de bisey veriyorlar ama maddî bisey degil. Evlenme teklifine ya da fikrine rizalarini veriyorlar. Ben "mâ tâbe lekum"u ki size riza gösterdiler diye tercüme ettim. Pek âlâ (kendilerini nikahlamaniza dair) size memnuniyetle olur dediler seklinde de tercüme edilebilir.  

The Quran is its own dictionary. Please note that the verb "taba" is in the past tense as is in 4:4 (fa-in tibna lakum AAan shay-in minhu nafsan) though there is a subtle difference. In 4:4, these women are giving a part of what they are entitled to "sadduqqatihina" of their own accord... In 4:3, they are also giving something but not physical: They are giving their consent to a proposal or the idea of marriage. I rendered " ma taba lakum" to " who have agreed with you". It could also be rendered as "who happily have consented with you" (about being married off).

Bi süre yazmayacagim ama kimse meydani bos buldugunu düsünüp te bu iletideki gibi sallamasin.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 260
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Tabe kökünden sözcüğün vermekle filan alakası yok. Elli kere yazamam, bu kelime hoşnutluk kökünden anlam alır. Mal filan vermiyorlar, mallarının yenmesinden rahatsız olmuyorlar, hoşnutsuzluk göstermiyorlar. Anlam bu.

Sen boş bulma da meydanı... Sen meydanı boş buldun mu huri damacanadır bile dersin! :lol:

Şu "ana dili Arapça olan birisi" de bıktırdı yani. Bok mu yemiş oluyor ana dili Arapça olunca!!! İnsanı niye kötü kötü söyletiyorsunuz yahu! Beyin gidik olunca, dogmaya köle olunca ana dilin yavru dilin bir önemi var mı? Kafa gidik, dumur! Dogma kölesi olmuş!

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Talâk 4'tekilerin iddeti ise her birinin süresi daima 29.5 gün olup degismeyen "selâsetu EŞHUR-üç KAMERî AY"dir çünkü gebe kalip kalmadiklari bastan bellidir. Zaten Talâk 1'deki "fe tallikûhunne li iddetihinne"nin anlami bu -iddetlerini gözeterek bosayin. Yani gebelikleri sorun olmayacak sekilde bosayacaksiniz. Madem bosamak üzeresiniz o halde yeteri kadar uzun bi süre koynunuza almayacaksiniz onlari, gebe birakmayacaksiniz. 

Gebe kalıp kalmadıkları baştan belli midir!?!? :blink::blink::blink:

Hamile olanlara ayrıca değinilmiş zaten ayette, adetten kesilen ve hiç ayet görmemişlerin gebeliğinin belli olması nereden çıkıyor?

Siz "henüz ayet görmeyenlerin" amenore sendromlu kadınlar olduğunu iddia ediyordunuz. Bu durumda gebe amenore sendromlu kadınlardan mı bahsediyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Sundance yazdı:

E iyi de güzel kardeşim 1450 sene öncesinde yazılan bu kitap, bugünün teknolojisi ile karşılaştırınca o devirde anlaşılmaz olacağı için abuk subuk uygulamalar getiriyor ise nasıl oluyor da bunca insanın cennete ve cehenneme gideceğinin hükmünü vereceği iddiasında olabiliyor?

Bundan 1450 sene sonra millet robotlarla seks yapacak belki. Bebek şeklindeki robotlar ile seks yapılması ile ilgili bir hüküm var mı kitapta? Yani 1450 sene öncesinin kitabını bugün savunacaksınız diye rezil oluyorsunuz da 1450 sonrasını nasıl kurtaracaksınız?

nasıl abuk sabuk uygulamalar, size göre yanlış olan başkasına göre yanlış olmaz, ki bu uygulama bugünkü hukuk uygulamasında bile varken , çocukların nesillerinin belli olması, ilerdeki sakıncaları gidermesi içindir. babalık konusu nasıl abuk sabuk bir konu olabilir, binlerce yıl sonra baba kim diye sorgulayacak müslümanlar, siz sorgulamayabilirsiniz, size neki çocuk kimden olmuş, önemli değil demek ki.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, sağduyu yazdı:

Realist olmak hayal kurmayı, empati yapmayı, zihinde bir şeyler tasarlamayı, şöyle olursa böyle olmalı, böyle olursa şöyle olmalı diye akıl yürütmeyi engelleyen bir şey mi yani?

Yani sen hiç acaba şunun yerinde olsam şöyle davranırdım, şu durumda şöyle hareket ederdim diye düşünmez misin? Hayatınca hiç varsayımlar üretip onlar üzerine düşünmedin mi? Nesin sen, eşek falan mı?

ne kadar öküzsün, ben 200 yıul önce yaşasaydım bu olurdum demek ne demek, kendimi 200 yıl önce yaşamakla ne yapacağımı söylemek hayalciliktir diyorum ne diyor, tasarlamak ayrıdır, ben bu yaz tatile gitmeyi tasarlıyorum, bak bu tasarlamak, öküz nasıl bir beyin var sizde, yok aslında yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, sokullu yazdı:

nasıl abuk sabuk uygulamalar, size göre yanlış olan başkasına göre yanlış olmaz, ki bu uygulama bugünkü hukuk uygulamasında bile varken , çocukların nesillerinin belli olması, ilerdeki sakıncaları gidermesi içindir. babalık konusu nasıl abuk sabuk bir konu olabilir, binlerce yıl sonra baba kim diye sorgulayacak müslümanlar, siz sorgulamayabilirsiniz, size neki çocuk kimden olmuş, önemli değil demek ki.

Abuk subuk uygulamalardan kastım iddet beklemek değil güzel kardeşim. Meselenin hep görmek istediğiniz yüzünü görüyorsunuz.

1450 senedir süre giden çocuk evliliğine bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

1450 senedir süre giden çok eşliliğe bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

1450 yıldır süre giden köleliğe bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

1450 yıldır süre giden akraba evliliğine bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, Sundance yazdı:

Abuk subuk uygulamalardan kastım iddet beklemek değil güzel kardeşim. Meselenin hep görmek istediğiniz yüzünü görüyorsunuz.

1450 senedir süre giden çocuk evliliğine bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

1450 senedir süre giden çok eşliliğe bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

1450 yıldır süre giden köleliğe bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

1450 yıldır süre giden akraba evliliğine bakınız. Günümüzde ahlak dışı.

Kuran da çocuk evliliği yoktur, bu kesinlikle yalandır. Çok eşlilik şartlara bağlıdır, Ayetlerde yazar oku bak, çok zordur , eşlerin hepsine adaletli davranmak imkansızdır, kölelik cariye ilerdeki şartlarda olabilir bunu bilemiyoruz, Kuran ilelebet kalacak bir uygulamadır, ilerde yeniden kölelik olursa, köleliğe karşı iyileştirmeler içerir, ilelebeti bilemeyiz, akraba evliliği eskiden Türklerdekide bir örftür, hatta ölen erkek kardeşin karısı eski Türklerde alınırdı, Türkler çekirdek aile yapısını benimsemiştir.Bu Kuranda illa olacaktır diye bir şey değildir, farzlar Kuranda yapılacak emirlerdir, sen orada alabilirsiniz derken illa alacaksın diye bir kavram mı okudun.

tarihinde sokullu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
49 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Ana dili Arapça olan birisinin POLYGAMY baslikli makalesindeki açiklamasi (http://www.sistersinislam.org.my/news.php?item.1033.119): 

Kuran'in sözlügü kendisidir. Lütfen dikkat eder misiniz 4:3'teki TÂBE geçmis zaman kipindedir tipki 4:4'teki gibi (fe in TIBNE lekum an şey'in minhu nefsen) ama aralarinda şu fark var: kadinlar 4:4'te "mallari"ndan bir kismini kendileri veriyorlar,  4:3'te de bisey veriyorlar ama maddî bisey degil. Evlenme teklifine ya da fikrine rizalarini veriyorlar. Ben "mâ tâbe lekum"u ki size riza gösterdiler diye tercüme ettim. Pek âlâ (kendilerini nikahlamaniza dair) size memnuniyetle olur dediler seklinde de tercüme edilebilir.  

The Quran is its own dictionary. Please note that the verb "taba" is in the past tense as is in 4:4 (fa-in tibna lakum AAan shay-in minhu nafsan) though there is a subtle difference. In 4:4, these women are giving a part of what they are entitled to "sadduqqatihina" of their own accord... In 4:3, they are also giving something but not physical: They are giving their consent to a proposal or the idea of marriage. I rendered " ma taba lakum" to " who have agreed with you". It could also be rendered as "who happily have consented with you" (about being married off).

Bi süre yazmayacagim ama kimse meydani bos buldugunu düsünüp te bu iletideki gibi sallamasin.

 

 

Hasan bey;

Böyle aradan cımbızla seçmece örnek verince oluyor mu? 

Bütün biyoloji camiası hayatın evrimleştiği konusunda hem fikir, aradan ne idüğü belli olmayan bir biyolog çıkıp "İnsan topraktan oluşmuştur" dedi diye biyolojinin görüşü değişmiş olur mu?

Bu yöntem çok basite indirgemek olmuyor mu? 

Aşağıdaki eleştirileri okumanızı tavsiye ederim. 

https://cilisos.my/how-is-sisters-in-islam-dividing-malaysian-muslims/

https://en.wikipedia.org/wiki/Sisters_in_Islam

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, democrossian yazdı:

Hah bak geri viteste vurdurunca biraz aldı.

Şimdi... İlk kanamada yumurtlama olmaz diye bir kesinlik koyulamadığı için zaten hiç adet görmemiş çocuğa iddet koyuyor cahil çöl yağmacıları. Zaten ilgili Kuran pasajının yazılma nedeni bu! Güvenemezsin hiç adet olmadı, hamile değildir kesin diye!

Jeton şimdi bari takılmadan düşsün! Kuran pasajında yaşı ileri ve küçük iki sınıfı ayrı müstakil bir pasajda ele almasının nedeni bu zaten!

Cahil çöl yağmacıları çocukları nikahlamayı meşru saymışlar! Kabak gibi ortaya çıktı mı şimdi! Çıktı. Daha laga luga edecekse Müslümler artık mallık baki demekten başka çare yok!

Ona kalırsa menapoz olan kadının da bir yıl hamile kalma olasılığı abartılı ve çok zor olasılıktır. Bir yıl adet görmemiş kadının hamile kalma olasılığı fazlasıyla az.

Ama garantiye alma konusu gündemde. Hiç adet olmamış ve uzun süredire adet olmamış iki uçtan bahsediyor cahil çöl yağmacıları. İkisinde de ihtiyata uyarak iddet öneriyorlar. Talak 4 bu amaçla yazılmış. Normal durum zaten talak 1 de. Yani durum o kadar açık net ki, kıvırma payı sıfır. Cahil çöl yağmacıları çocukları nikahlamaktan bahsettikleri gibi, boşamaktan bile bahsetmişler.

democrasian senin tezlerin kadar saçma bir şey olamaz, adetten kesilen belli bir süre doğum yapar bu istisnai durum değildir , çocuklarda yumurta oluşması istisnai bir durumdur, birde hiç adet görmeyen kadınlar vardır, rahmi kapalı olan, rahimi dar olan, rahmi olmayan v.b. gibi onlarca sorunda adet görmemizlik olur, buda istisnai durumdur, çocuk olmaması zaten arapta boşanma sebebidir, bu kadınlarda deriz biz o zaman iddet beklemesini, bunlarda istisnai durumlardır, bu kadar şarlatan ve dar zihniyetli birisine laf anlatabildik mi bilmiyorum, ama inşallah anlamıştır, bwenim hep takdir ettiğim nasrettin hoca cahille tartışmaya girmiş, bakmış olacak gibi değil hoca a dersi cahil b diyormuş, c derse yine b diyormuş, dayanamamış en sonunda seninle tartışacağıma eşeğime laf anlatırım daha iyi demiş, kalkmış gitmiş, bir gün cehille yolda karşılaşmış , cehil hocaya eee eşeğine lafı anlatabildinmi demiş HOCA DA CAHİLE DEMİŞ Kİ

YOK ODA SENİN GİBİ EŞEK ÇIKTI kıssadan hisse.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, sokullu yazdı:

Kuran da çocuk evliliği yoktur, bu kesinlikle yalandır. Çok eşlilik şartlara bağlıdır, Ayetlerde yazar oku bak, çok zordur , eşlerin hepsine adaletli davranmak imkansızdır, kölelik cariye ilerdeki şartlarda olabilir bunu bilemiyoruz, Kuran ilelebet kalacak bir uygulamadır, ilerde yeniden kölelik olursa, köleliğe karşı iyileştirmeler içerir, ilelebeti bilemeyiz, akraba evliliği eskiden Türklerdekide bir örftür, hatta ölen erkek kardeşin karısı eski Türklerde alınırdı, Türkler çekirdek aile yapısını benimsemiştir.Bu Kuranda illa olacaktır diye bir şey değildir, farzlar Kuranda yapılacak emirlerdir, sen orada alabilirsiniz derken illa alacaksın diye bir kavram mı okudun.

Kuran'ın illa alabilirsiniz demesine gerek yok, almak isteyene cevaz vermesi yeterli ahlaksızlık sayılması için.

Yasada tecavüz eylemine ceza vermediği zaman "tecavüz edeceksiniz" diye emir vermesine gerek yok. 

Kuran'da çocuk evliliği yoktur ile sert başladın ama çok eşlilikte biraz yumuşadın, kölelikte uyum sağladın, akraba evliliğinde ise iyice benimsedin maşallah. :lol:

- Kuran'da çocuk evliliği yok. Peki! Yasak mı? Yasaklamış mı Kuran çocuk evliliğini? Eğer yasaklamış ise Muhammed, Ali ve Ömer nasıl oluyor da çocuk evliliği yapmış? Muhammed'den, Ali'den binbir ayak oyunu ile sıyırmaya çalışıp da Ömer'e iş gelince "Haaa ona söyleyeceğim şey yok. Çok ayıp etti valla" demekle oluyor mu? 

- Çok eşlilik şarta şurta bağlı. Aslında yok ama birazcık var. O şartı şurtu da mazur görelim artık. Eşlerin hepsine adaletli davranmak imkansız da, Muhammed sayısız karısına nasıl adaletli davrandı acaba? Peygamber tabii, ona gelince adalet akıyor her bir yerinden. Bu çok eşlilik bu kadar zor da nasıl oluyor da günümüzde bile İslam ülkelerinde çatır çatır uygulanıyor?

- İlerideki köleler bu iyileştirmeleri gördükleri zaman gönüllü köleliğe başvurur kesin. Siz mesela Kuran'ın "Hüre hür, köleye köle", "Köle ile efendisi hiç bir olur mu" gibi uygulamaları görünce hemen köle olmak istersiniz herhalde. Yani daha kötüyü gösterip kötüye razı etme denilen bir şey var. Allah iyileştirme yapmış kölelikte, kaldırmış mı? HAYIR! Biz bugün fani insanlar olarak engelledik köleliği ama yüce Allah gerek duymamış zamanında. 

- Türklük ile akraba evliliği ne alaka? Günümüzde değişen ahlak anlayışından ve Kuran'ın ona ayak uyduramamasından bahsediyoruz "Eski Türklerde ölen erkek kardeşin karısını alırlardı" diyorsunuz. Kardeşiniz varsa gidip söyleyin bakalım sen ölünce karını alıcam ben diye ne tepki verecek. Amcanızın, halanızın, dayınızın, teyzenizin kızlarına da gidin söyleyin istersem seninle birlikte olurum, birlikte olmamıza bir engel yok diye bakalım ne tepki alacaksınız. Günümüzde bu tür ilişkiler ahlaken onaylanmamakta. Realite bu. Hem kendinize realist diyorsunuz hem de realiteyi etrafından dolanıp kendi kafanızdakini dayatmak için bin bir yol seçiyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, democrossian yazdı:

Talak 4 mevzusu artık kesinlikle net bir açıklığa kavuşmuştur. Bunda en küçük tereddüt yok ki cahil çöl yağmacıları küçük kızları nikahlamaktan bahsettikleri yetmemiş, bir de bunları arkasından boşamaktan da bahsetmişler.

İkinci bir pislik daha gündeme geldi, o da en az bunun kadar mide kaldırıcı iğrenç bir şey. Üç talakla boşanan kadının başka bir herifle nikahlanıp ondan da boşanıp gelmeden tekrar nikaha alınamaması!

Ülen iyi de beynine midesine zıpladığımın cahil vahşi ilkel çöl yağmacıları, boşama yetkisi kadında mı da! Kadın mı boş ol diyor herife?

Oh ne âla memleket, canı sıkılıp boş ol ülen avrat diyen herif! Boku herif yesin, kadın gidip başkasıyla nikahlanmadan gelmesin!

Güya cahil çöl yağmacıları saksı çalıştırmış da, herif ikiye bir zırt pırt boşayıp durmasın diye akıllarınca böyle bir önlem getirmişler! Önlem de ne önlem ama! Sanırsın ağıldan koyun çıkar, ağıla koyun sok! Yüz karası bunlar, insanlığın utancı artık, o kesin de... Bunlar tarihin karanlıklarında niye kalıp gitmiyor, şu modern bilgi çağında hâlâ bu rezilleri savunmaya gündemde tutmaya çalışan manyak geriler niye var?

Bütün sorun burda... 

her zaman demişimdir, democreasian sen bir hiçsin, koyu cehaletsin , üstte sana açıkladım istisnai hakları, kadınlarında islamda boşanma hakları vardır , evlenirken verilen maldan vazgeçlirse (mehir) , kadın rıza ile eşinden ayrılabilir, bakara 229 . Şimdi senin gibi cahiliyet inancı olmadığından eşinin boşanmasından kendisini istememesinden anlamaz, onda hala hakkı var zanneder, sonra kadın bir başkası ile evlenmeye karar verince gider kadını vurur, işte sen böyle bir zihniyetin sahibisin, cahiliyet, ateist cahiliyeti bu olsa gerek. kadın hakkını bu bilmez, döverde söverde ama ateist ya kadın onun için SÖZDE değerlidir, işte ateistin gerçek yüzü bu adam böyle birisi, işte sözlerinden bile bu olduğu konusunda sırıtıyor. boşanınca kadın üstünde hala hakkı var zannediyor ne kadar cehaletsin etrafa cahiliyet saçıyorsun, bir susta seni adam sansınlar.

tarihinde sokullu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İslam evlenirken kadına mehir hakkı tanımıştır, kadınlar ona göre hakkını istesin, bir ev olabilir, büyük bir mal arsa olabilir, bu onların hakkı, mehirsiz evlenmesinler, bu malda kocanın hiç bir hakkı yoktur, her türlü geliride kendine aittir, isterse bu maldan aldığı geliri annesine babasına verebilir, isterse kendine harcar, kocası ayrıca ona bakmakla yükümlüdür, İslam kadına bu şekilde değer verir. eşi boşarken şimdiki hukuka göre eşit paylaşım olsa bile müslüman birisi ise bu maldan haklarından vazgeçmesi gerekir, kadınlara İslamda gerçekten ayrı haklar vermiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi diyecekki bazıları ya malı yoksa, mehir şeklinde borçlanacak, mesela 2 kilo altın mehir verildi kadına,ama yok , bu altın karşılığında erkek kadına Yaratan huzurunda borçlanmıştır, bu kocanın kadına borcudur, hiç bu kadar parası olmadı erkeğin, boşanamaz, mehri veremez, kadın mehirden vazgeçip erkeği boşayabilir, yada kocasını seviyorsa, mehirden boşanmadan bir kısmından vazgeçebilir, veya hepsinden vazgeçebilir, İslam gerçekten adildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, Sundance yazdı:

Kuran'ın illa alabilirsiniz demesine gerek yok, almak isteyene cevaz vermesi yeterli ahlaksızlık sayılması için.

Yasada tecavüz eylemine ceza vermediği zaman "tecavüz edeceksiniz" diye emir vermesine gerek yok. 

Kuran'da çocuk evliliği yoktur ile sert başladın ama çok eşlilikte biraz yumuşadın, kölelikte uyum sağladın, akraba evliliğinde ise iyice benimsedin maşallah. :lol:

- Kuran'da çocuk evliliği yok. Peki! Yasak mı? Yasaklamış mı Kuran çocuk evliliğini? Eğer yasaklamış ise Muhammed, Ali ve Ömer nasıl oluyor da çocuk evliliği yapmış? Muhammed'den, Ali'den binbir ayak oyunu ile sıyırmaya çalışıp da Ömer'e iş gelince "Haaa ona söyleyeceğim şey yok. Çok ayıp etti valla" demekle oluyor mu? 

- Çok eşlilik şarta şurta bağlı. Aslında yok ama birazcık var. O şartı şurtu da mazur görelim artık. Eşlerin hepsine adaletli davranmak imkansız da, Muhammed sayısız karısına nasıl adaletli davrandı acaba? Peygamber tabii, ona gelince adalet akıyor her bir yerinden. Bu çok eşlilik bu kadar zor da nasıl oluyor da günümüzde bile İslam ülkelerinde çatır çatır uygulanıyor?

- İlerideki köleler bu iyileştirmeleri gördükleri zaman gönüllü köleliğe başvurur kesin. Siz mesela Kuran'ın "Hüre hür, köleye köle", "Köle ile efendisi hiç bir olur mu" gibi uygulamaları görünce hemen köle olmak istersiniz herhalde. Yani daha kötüyü gösterip kötüye razı etme denilen bir şey var. Allah iyileştirme yapmış kölelikte, kaldırmış mı? HAYIR! Biz bugün fani insanlar olarak engelledik köleliği ama yüce Allah gerek duymamış zamanında. 

- Türklük ile akraba evliliği ne alaka? Günümüzde değişen ahlak anlayışından ve Kuran'ın ona ayak uyduramamasından bahsediyoruz "Eski Türklerde ölen erkek kardeşin karısını alırlardı" diyorsunuz. Kardeşiniz varsa gidip söyleyin bakalım sen ölünce karını alıcam ben diye ne tepki verecek. Amcanızın, halanızın, dayınızın, teyzenizin kızlarına da gidin söyleyin istersem seninle birlikte olurum, birlikte olmamıza bir engel yok diye bakalım ne tepki alacaksınız. Günümüzde bu tür ilişkiler ahlaken onaylanmamakta. Realite bu. Hem kendinize realist diyorsunuz hem de realiteyi etrafından dolanıp kendi kafanızdakini dayatmak için bin bir yol seçiyorsunuz.

Hz. aişe nin yaşını kesin bilmek zor, hz. fatimeninde, ama evlenme durumlarına bakarak hz. alinin kızının küçük olduğu kesin halife ömerin bu konuda yaptığı kesinlikle kabul edilemez, belki çocuk evliliğin önünü halife ömer açtı, bazı cahil islama inanaların bu şekilde evlilikleri hala günümüzde bile olduğuna göre.işte biz bu cahiliyete set çekmeye çalışıyoruz, Kuranda evlilik yaşı miras alma yaşıdır , miras alma yükümlülüğünde olması gerekir evlenme yaşı, Kuran bunu söylüyor, sizde cahil islamla aynı çizgide yok Kuranda çocuk evliliği vardır diyorsunuz, cahil islamla sizin aranızdaki fark nedir, çok ilerici görünen cahil ateistler. 

Çok eşlilik şartı çok ağır yükümlülüktür, bu ayetlerde var, sen hala cahil islamla aynı çizgidesin, çünkü onların dedikleri aynen sizin görüşlerinizle örtüşüyor, sizin bizim savaştığımız cehaletle farkınız nedir ki, yok işte yok, çünkü sizde aynı kafa var, aynı cahiliyet var, ateist olmuşsun ,dindar olmuşsun aynı cehaletle karşımıza gelecektin.

bunu bile anlamamışsın, 1000 yıl sonra savaşlar oldu diyelim, kölelik oluştu tekrar , müslüman kölelik haklarına göre davranacaktır, diğerleri gibi kölelere her türlü rezilliği yapmayacaktır, ileride torunlarının torunlarının torunları köle oldu , bu kayıtlar duruyorsa ordan sana ne söveceklerdir, müslüman birisine köle olsakta bizi serbest bıraksa diye yalvaracaklardır: senin gibi ateiste düşerse çünkü göreceği eziyeti biliyor olacak.

Peygamberin durumunu yargılamak bana düşmez, Yaratan ın bildiğine göre hareket etmiştir, biz Yaratan ın ilmine sahip değiliz.

Erkek kardeş ölünce karısını almak kırsalda hala vardır, bu iyidir demiyorum, ben sana Türk örflerinden bahsettim, ne kadar cahilsiniz, akraba evliliği yasaklanmamıştır, ama illa al diye kavram yoktur, almak isteyen alabilir bunda utanılacak bir durum mu sezinledin, bunu anlamak zor, niye utanılacak bir durum olsun akraba evliliği açıklarmısın, bilmediğin birisi yerine bildiğin tanıdığın birisi ile evlenmede bir sakınca mı var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, sokullu said:

ne kadar öküzsün, ben 200 yıul önce yaşasaydım bu olurdum demek ne demek, kendimi 200 yıl önce yaşamakla ne yapacağımı söylemek hayalciliktir diyorum ne diyor, tasarlamak ayrıdır, ben bu yaz tatile gitmeyi tasarlıyorum, bak bu tasarlamak, öküz nasıl bir beyin var sizde, yok aslında yok.

Oküz olan sensin çünkü sende bir şeyleri hayal etmek, düşünmek gibi insanlara özgü meziyetler yok. Ancak senin gibi öküz şartlar şöyle olsaydı sonuç böyle olurdu gibi akıl yürütmelerde bulunamaz. 

Senin söylemekten kaçındığın şeyi ben söyleyeyim, 200 yıl öncesinin arabistanında doğmuş olsaydın 8-9 yaşındaki kızlarla evliliği hiç yadırgamayacaktın hatta bunları putun izni diye şiddetle savunacaktın, buna kanıt olarak da Talak/4 ayetini ve Muhammed'in Aişe ile 6 yaşında nikahlanıp 9 yaşında gerdeğe girmesini öne sürecektin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Talak/4. Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır.

Bu laf 1400 yıl önce kız çocuklarının evlendirildiği arap toplumunda söylenmiştir. Peki bu kız çocuklarını küçük yaşlarda evlendiren araplar henüz âdet görmeyenler ifadesinden ne anlamış olabilirler?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, sokullu yazdı:

Hz. aişe nin yaşını kesin bilmek zor, hz. fatimeninde, ama evlenme durumlarına bakarak hz. alinin kızının küçük olduğu kesin halife ömerin bu konuda yaptığı kesinlikle kabul edilemez, belki çocuk evliliğin önünü halife ömer açtı, bazı cahil islama inanaların bu şekilde evlilikleri hala günümüzde bile olduğuna göre.işte biz bu cahiliyete set çekmeye çalışıyoruz, Kuranda evlilik yaşı miras alma yaşıdır , miras alma yükümlülüğünde olması gerekir evlenme yaşı, Kuran bunu söylüyor, sizde cahil islamla aynı çizgide yok Kuranda çocuk evliliği vardır diyorsunuz, cahil islamla sizin aranızdaki fark nedir, çok ilerici görünen cahil ateistler. 

Çok eşlilik şartı çok ağır yükümlülüktür, bu ayetlerde var, sen hala cahil islamla aynı çizgidesin, çünkü onların dedikleri aynen sizin görüşlerinizle örtüşüyor, sizin bizim savaştığımız cehaletle farkınız nedir ki, yok işte yok, çünkü sizde aynı kafa var, aynı cahiliyet var, ateist olmuşsun ,dindar olmuşsun aynı cehaletle karşımıza gelecektin.

bunu bile anlamamışsın, 1000 yıl sonra savaşlar oldu diyelim, kölelik oluştu tekrar , müslüman kölelik haklarına göre davranacaktır, diğerleri gibi kölelere her türlü rezilliği yapmayacaktır, ileride torunlarının torunlarının torunları köle oldu , bu kayıtlar duruyorsa ordan sana ne söveceklerdir, müslüman birisine köle olsakta bizi serbest bıraksa diye yalvaracaklardır: senin gibi ateiste düşerse çünkü göreceği eziyeti biliyor olacak.

Peygamberin durumunu yargılamak bana düşmez, Yaratan ın bildiğine göre hareket etmiştir, biz Yaratan ın ilmine sahip değiliz.

Erkek kardeş ölünce karısını almak kırsalda hala vardır, bu iyidir demiyorum, ben sana Türk örflerinden bahsettim, ne kadar cahilsiniz, akraba evliliği yasaklanmamıştır, ama illa al diye kavram yoktur, almak isteyen alabilir bunda utanılacak bir durum mu sezinledin, bunu anlamak zor, niye utanılacak bir durum olsun akraba evliliği açıklarmısın, bilmediğin birisi yerine bildiğin tanıdığın birisi ile evlenmede bir sakınca mı var.

Ayşe'nin yaşı da, Fatma'nın yaşı da karşılaştırma yaptığın zaman en güvenilir kaynaklarda küçük olarak geçiyor. Yani Ayşe'nin yaşının büyük olduğu ile ilgili 1 derece kaynak var ise küçük olduğu ile ilgili 10 derece kaynak var. Aynı kaynaklar eğer Muhammed'in bir faziletini öne sürmüş olsa ohoooo kapı gibi önümüze koyardınız ama işin ucu Muhammed'e dokununca kaynakları yok sayalım demeye başlıyorsunuz hemen. Yani 1 derece kaynak başka bir şey diyor diye 10 derece kaynağı çöpe atıyorsunuz. E iyi madem. Peki diğer hususlar hangi yönde bilgi veriyor? Muhammed ile Ali küçük yaşlarda kızla evlenmediği halde böyle bir şey anlatılıyor, en güvenilir kaynaklar böyle söylüyor da en başından beri Muhammed'in yanında yer alan Ömer nasıl bir tavır sergiliyor? İslam'da çocuk yaşta kızla evlilik yok da Ömer nasıl oluyor da Ümmü Gülsüm ile evleniyor? Ömer İslam'dan mı bihaber yoksa Allah'ı mı takmıyor? Üstelik bu adam İslam'ın ilk 4 halifesinden biri. En önde gelenlerinden biri. Muhammed peygamberliği döneminde anlatamamış mı Ömer'e çocuklara kötü gözle bakmamayı? Ömer, İslam'a çocuk evliliğini sokuyor da Muhammed'in yanında bulunmuş sahabelerin hiç bir şeyden haberi olmuyor. Allah bile daha dün verdiği hükmün Ömer tarafından değiştirildiğini görüp "Bak şu Ömer'e çok ayıp etti" diyor. Ömer'in bu durumu "Aaaa çok ayıp etmiş canım. Tüh Tüh Tüh" diye ayıplanıp da üstü kapatılacak bir şey değil. Ömer'e, Ümmü Gülsüm'ü veren Ali. Ömer ile Ali bu haltı işlediğine göre Ayşe'nin yaşının küçük olduğu ile ilgili kaynakların güvenilirliği de katmerleniyor. Peki daha da inceleyelim. Talak-4'de "henüz adet görmeyenler" deniyor. Bu ayetten anlaşılan da adet görmeye başlamamış küçük çocuklar. Tırmızi'den, Buhari'ye bu ayetten neden başka bir anlam çıkarılamayacağını uzun uzun anlatmışlar. Bu ayetin manasını tahrif etmek için aşırı bir zorlama gerekiyor. Böylece Ayşe'nin yaşının küçüklüğü ile ilgili kaynakların güvenilirliği daha da bir katmerleniyor. 

Devamlı ağzınızda bir "cahil cahil cehalet" gidiyor. Bu konuda bir hassasiyetiniz mi var? Kendiniz ile anlattıklarınıza bakıyorum da şimdi biz cahiliz, siz de modern öyle mi?

Müslüman cehaleti ile savaşıyorsunuz. Bu cehalet nereden geliyor peki? Hani 1450 yıl önce yazılmış kitabın hükümleri mi cahilce? Siz bu hükümleri cahilce bulup mu savaşıyorsunuz, bu hükümleri yenileri ile değiştirmeye çalışıyorsunuz? 1450 yıl önce gelip de şimdi izole olmuş hükümlerden hiç mi ders almıyorsunuz Allah'tan gelen hükümlerin hikmeti yok diye? Biz işte Allah'tan hüküm geldiğini iddia edip de insanların hüküm vermesine engel olmasına karşıyız. Bunu dile getiriyoruz. Kuran'ın hükmünü yok sayıyoruz. Sanki ateistler Kuran'da çocuk evliliği var hadi onu uygulayalım dermiş gibi bizi cehaletle suçluyorsunuz. Mesele şu ki cehaletle savaştığınız filan da hikaye. Dininizin rezaleti ayyuka çıkınca revize edip insanlara yutturmaya devam etmek derdiniz. Yani biz kalkıp da "Bu ne rezalet" diye damarınıza basmasak revizyon ihtiyacı da olmayacak aynı kafada devam edeceksiniz. Durum böyle iken kalkıp bizi cahil olmakla suçluyorsunuz.

Kölelik ahlaken doğru mudur yanlış mıdır? Bunu söylüyoruz. 1000 sene sonra kölelik gelirse diyorsunuz. Yani 1000 sene kölelik gelse OK. Prensip olarak kölelik yanlıştır diyoruz da kalkmış müslümanların kölesi olmaktan insanların ne kadar mutlu olacağından, ateistlerin kölelere eziyet edeceğinden bahsediyorsunuz. Yok diyoruz kölelik yok! 1000 sene önce de yanlıştı, 1000 sene sonra da yanlış olacak. Köleliği kaldıran bizim mentalitemiz. 1000 sene sonra kölelik gelmesi için ilk önce bizim mentalitemizin ortadan kalkması gerekiyor. Hani diyorsunuz ya cehalet - cehalet diye. İşte bizim mentalitemizin ortadan kalkıp yerine cehaletin geçmesi gerekiyor köleliğin gelmesi için. O yüzden bu mentalitenin karşısına müslümanlıkda kölelik azıcık iyi diye karşımıza gelince komik oluyor.

İlla al ile istersen alabilirsin arasındaki farkı anlamıyorsunuz galiba. İzin verilmişse bitmiştir. O uygulama İslam'da onaylanıyor demektir. Bize cahil diyen siz Türkiye'nin kırsal kesimlerinden örnek veriyorsunuz. Beğendiğiniz bu mu? Yani biz Türkiye'nin kırsal kesimine göre cahiliz öyle mi? Zaten anlatmaya çalıştığımız da bu. 1450 yıl öncesinin hükümleri, geri kalmış Türkiye'nin kırsal kesimlerinin uygulamaları izole olmuştur. Artık ahlak dışı bulunmaya başlanmıştır. Realite bu. Gidin kardeşinizin karısına kocan ölünce seni ben alıcam deyin. Gidin akrabalarınıza istersem seni kendime alırım deyin. Diyebiliyor musunuz? Neden? Haaa Türkiye'nin kırsal kesimlerinde dersiniz belki de diyoruz işte ele aldığımız kriter modern dünya modern ahlak ise Türkiye'nin kırsal kesimleri geri kalmışlığın örneği oluyor.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tam ibretlik bir içerik olmuş.

Daha önce değinilmiş ama ben tekrar edeyim:

Her şey bir yana; kız çocuklarının 9 yaş civarlarında dahi regl olabilmesi bir vakıa olduğu üzere,  şimdi bu kitaba göre, 9-18 yaş aralığındaki sabilerle, tamami ile izafi kriterlere göre akıl-baliğ olduğu kanaat ve de hükmüne varılarak evlenilebilmesi ve halvet olunabilmesi de mümkün müdür? Tomurcuk tomurcuk?

Adet görmeyenler diyeceğine bir yaş versen; elin ademoğlunun gün gelip buradan da kıvırabileceğini öngörerek miladidir ay takvimidir..vb. bir referans da verseydin ya mübarek. Daha burada kendi aralarında anlaşamıyorlar. ~1400 senedir yenen pok ise zaten ortada..

...Demek hatun kişi bir posta daha vuku bulmadan evlenemiyor ha...posta posta rezillik.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, teflon yazdı:

Tomurcuk tomurcuk?

teflon söyleyince hatırladım.

Cennette vaad edilen tomurcuk memeli hurileri de unutmuşum bu arada. Tomurcuk memeli kızlara düşkünlüğü ifade etmesi açısından önemlidir. Daha önceki mesajımda belirttiğim Ayşe'nin küçüklüğü ile ilgili kaynakların güvenilirliğini daha da bir katmerler.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...