Jump to content

Kuran evlilik yaşını Miras kullanma yaşı olarak vermiştir


Recommended Posts

36 dakika önce, sağduyu yazdı:

Adet dönemi gelmemis küçük kizlarla evlenmenin caiz oldugunu öne sürenlere AKLI DUMURA UGRAMIS kimseler değil, müslüman denir,

İkisi de denir yahu, tamamen aynı... :lol: Aralarına eşittir koyabilir ve eşitliğin iki tarafını istediğin ifadeyle çarpabilirsin, eşitlik asla bozulmaz! :D

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 260
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 hours ago, poiuz said:

Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde (1) onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden (2) diğer kadınlardan (3) iki, üç ve dörde kadar  (4) evlenebilirsiniz (5). Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) YETiNiN (6). Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.

 

Sevgili poiuz, o kadar çarpik bi çeviri ki bu... Kisa kisa degineyim:

1.Eger öksüz kizlarla evlendiginizde anlamina gelebilecek hiç bir ifade yok ayette. Arapça metinde söylenen: Ve in hiftum ellâ tuksitu fîl yetâmé. Türkçesi: Eger yetimlerin haklarini koruyamayacaginizdan korkuyorsaniz. Yetimlerle evlenme mevlenme yok... 

2.Çevirideki "hosunuza giden"in Arapça metindeki karsiligi: mâ tâbe lekum. Türkçesi: kendisini size temiz kilan, size yetki veren. Kanit için bir sonraki ayete bakiniz. Orda o kadinlar size ondan biseyler VERDiLER ise deniyor -in TIBNE lekum an sey'in minhu. Burada hu zamiri MALLAR demek. TIBNE "tâbe"nin üçüncü tekil sahis çekimidir. Yani tâbe nasil Nisâ 4'te verdiler ise anlamina geliyorsa Nisâ 3'te öyle verdiler ise anlamina geliyor. Öyle ayni fiile orda baska, burda baska bi anlam yükleme hinligini yutmayin. Lütfen. Nisâ 4'te mallarindan biseyler verdiler ise, Nisâ 3'te nikahlama yetkisi verdiler ise. Çünkü Nisâ 4'ün konusu mallardir, Nisâ 3'ün konusu nikahlamak.

3.Ayette diger kadinlar diye bisey de yok, size kendilerini nikahlama yetkisi veren kadinlar var yalnizca. Yani yetim kizlarin "rüşd"üne ermis olanlari. Kendilerine mallarini verip serbest biraktiniz onlari. Iste onlarin "Beni nikahla!" diyerek size yetki verenleri. Diger kadinlar miger kadinlar yok. 

4.Ayette söylenen: mesné ve sülésé ve ruba'â. Türkçesi: ikiserini ve üçerini ve dörderini yani öyle -e kadar diye bisey yok. Ikisini birden, üçünü birden, dördünü birden. Yani onlari himaye etmis olan örnegin Ebubekir ikisini birden nikahlayacak, Hatice üçünü birden, Osman dördünü birden... PAYLASTIRMA sayilari bunlar.

5.Hayir, evlenebilirsiniz degil nikahlayin deniyor -fenkihû 

6. Ayette YETiNiN diye bir fiil yok kardesim. Bir TEK fiil var: nikahlayin -fenkihu. NiKAHLAYIN size yetki veren kadinlari ya da onlarin yalnizca birini ya da ellerinizin altindakileri. 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, democrossian said:

Hasan Akcay: 

Bu arada âdet dönemi gelmemis küçük kizlarla evlenmenin caiz oldugunu öne sürenler AKLI DUMURA UGRAMIS kimselerdir. Nisâ 6 açik ve nettir: kendileriyle evlenebileceginiz kimseler rüşdüne ermis olmak zorundair. Türkiye'de insanlar en erken 16'sinda rüşdüne eriyor.  

Ve Talâk 4'te geçip te istismar edilen şu ifade: siz kendilerini bosarken hiç âdet görmemis olanlar -vellâî lem yahidn... Bakin o esiniz eger âdet görme bakimindan saglikli biriyse 13'ünde ilk âdetini görür. Yani esinizi 13'ünden önce bosamak üzere 13'ünden önce nikahiniza almissiniz.

AKLI DUMURA UGRAMADIKÇA kim yapar bunu?  Akli dumura ugramadikça kim ciddiye alir bu ZIRVA icazeti? Akli dumura ugramadikca kim "Böyle bir icazet var" der?

Democrassian:

İkisi de denir yahu, tamamen aynı... :lol: Aralarına eşittir koyabilir ve eşitliğin iki tarafını istediğin ifadeyle çarpabilirsin, eşitlik asla bozulmaz! :D

 

Yaz o esitlik ifadesini ya da denklemini ya da aklindan her ne geçiyorsa onu da... iki taraf ne imis, esit olan ne imis. Görelim.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Fe in tebne" demek "verdilerse" demek değil ki! "Hoşnut oldular, rıza gösterdiler, itiraz etmediler, karşı çıkmadılar ise" hangisini tercih ederseniz, anlamlar bunlar. Yani kadın vermiyor al ye diye, yemesine itiraz etmiyor, hoşnutsuzluk göstermiyor. Anlam bu.

Yalnız bu pasajda "nefsen" sözcüğü yersiz, ifade bozukluğu var. Kadın nefsinde hoşnut olursa demeye çalışmışlar ama iyi durmamış. Cümle içinde  düzgün durmadığı için hiç bir mealciden bu nefsen kelimesine tek atıf yapan anlam veren yok! Sanki bu sözcük yokmuş gibi yapmış, hepsi!

Hoşnutluk anlamı gözardı edilirse nefsen sözcüğü zaten tamamen havada kalır, daha da anlamsızlaşır. Nefsi hoşnutsuz olmuyor, yemesine itiraz etmiyor anlamı yüklenirse ancak kurtarıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

tâbe nasil Nisâ 4'te verdiler ise anlamina geliyorsa Nisâ 3'te öyle verdiler ise anlamina geliyor. Öyle ayni fiile orda baska, burda baska bi anlam yükleme hinligini yutmayin.

Hadüüü len ordan :D senden âla hin mi olur sahtekar! Nasıl tıbne=tabe diyebilirsin yahu! Ha yani şimdi tıbne de verdiler ise, tabe de verdiler ise ha! Yok ya! Ana mı güzel lan senin! :lol: Niye ikisine de tıbne ya da ikisine de tabe yazmamışlar? İkisi de "verdiler ise" anlamına geliyor madem? Hayır canın isteyince tıbne, canın isteyince tabe mi yazılıyor, nasıl oluyor yahu bu iş?

Peki tamam, tıbne üçüncü tekil. Tabe? Aynısı mı? :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Hasan Akçay said:

 

Sevgili poiuz, o kadar çarpik bi çeviri ki bu... Kisa kisa degineyim:

1.Eger öksüz kizlarla evlendiginizde anlamina gelebilecek hiç bir ifade yok ayette. Arapça metinde söylenen: Ve in hiftum ellâ tuksitu fîl yetâmé. Türkçesi: Eger yetimlerin haklarini koruyamayacaginizdan korkuyorsaniz. Yetimlerle evlenme mevlenme yok... 

2.Çevirideki "hosunuza giden"in Arapça metindeki karsiligi: mâ tâbe lekum. Türkçesi: kendisini size temiz kilan, size yetki veren. Kanit için bir sonraki ayete bakiniz. Orda o kadinlar size ondan biseyler VERDiLER ise deniyor -in TIBNE lekum an sey'in minhu. Burada hu zamiri MALLAR demek. TIBNE "tâbe"nin üçüncü tekil sahis çekimidir. Yani tâbe nasil Nisâ 4'te verdiler ise anlamina geliyorsa Nisâ 3'te öyle verdiler ise anlamina geliyor. Öyle ayni fiile orda baska, burda baska bi anlam yükleme hinligini yutmayin. Lütfen. Nisâ 4'te mallarindan biseyler verdiler ise, Nisâ 3'te nikahlama yetkisi verdiler ise. Çünkü Nisâ 4'ün konusu mallardir, Nisâ 3'ün konusu nikahlamak.

3.Ayette diger kadinlar diye bisey de yok, size kendilerini nikahlama yetkisi veren kadinlar var yalnizca. Yani yetim kizlarin "rüşd"üne ermis olanlari. Kendilerine mallarini verip serbest biraktiniz onlari. Iste onlarin "Beni nikahla!" diyerek size yetki verenleri. Diger kadinlar miger kadinlar yok. 

4.Ayette söylenen: mesné ve sülésé ve ruba'â. Türkçesi: ikiserini ve üçerini ve dörderini yani öyle -e kadar diye bisey yok. Ikisini birden, üçünü birden, dördünü birden. Yani onlari himaye etmis olan örnegin Ebubekir ikisini birden nikahlayacak, Hatice üçünü birden, Osman dördünü birden... PAYLASTIRMA sayilari bunlar.

5.Hayir, evlenebilirsiniz degil nikahlayin deniyor -fenkihû 

6. Ayette YETiNiN diye bir fiil yok kardesim. Bir TEK fiil var: nikahlayin -fenkihu. NiKAHLAYIN size yetki veren kadinlari ya da onlarin yalnizca birini ya da ellerinizin altindakileri. 

1400 yıldır tüm İslam alemi, tüm müslümanlar bu ayeti erkeklerin birden fazla kadınla evlenmesine izin veren ayet olarak biliyorlar mı, bilmiyorlar mı? Biliyorlar.

Şimdi sen ve senin gibi bir kaç şarlatan çıkıyor, yok aslında durum öyle diyor, peki bu arap putu 1400 yıldır ne bok yiyordu? Bu arap putunun aklına gelmemiş mi bu yanlışı düzeltmek? 

Ana dili arapça olan araplar bile nasıl yanlış anlamış bu ayeti 1400 yıldır bir anlatsana bize? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, poiuz yazdı:

2 - Öksüzlere mallarını verin ve kötüsünü (onlara vererek) iyisiyle değiştirmeyin. Onların mallarını, kendi mallarınıza karıştırıp yemeyin. Zira bu, büyük bir günahtır.

3 - Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya elinizin altındakiyle (sahip olduğunuz câriye ile) yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir.

4 - Kadınlara mehirlerini gönül hoşluğuyla verin. Eğer onlar gönül rızasıyla size bir şey bağışlarlarsa onu afiyetle yiyin.

5 - Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

6 - Evlenme çağına gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin. Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin. "Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklar" endişesiyle onları israf ederek, tez elden yemeyin. Zengin olan, onların malını yemekten çekinsin. Fakir olan ise, meşrû sûrette yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, bunu şahitler karşısında yapın. Hesap görücü olarak Allah yeter...

7 - Ana, baba ve akrabaların miras olarak bıraktıklarında erkeklerin hissesi vardır. Kadınların da ana, baba ve akrabaların bıraktıklarında hisseleri vardır. Bunlar, az olsun çok olsun, farz kılınmış bir hissedir.

8 - Paylaşma sırasında akrabalar, öksüzler, yoksullar hazır bulunurlarsa, onlara da bir şey verin ve onlara güzelce sözler söyleyerek gönüllerini alın.

9 - Kendileri, geriye zayıf çocuklar bıraktıkları takdirde, onların geleceğinden endişe duyacak olanlar, (yetimler hakkında da aynı) endişeyi duysunlar, Allah'dan sakınsınlar ve doğru söz söylesinler.

10 - Yetimlerin mallarını haksız yere yiyenler, muhakkak ki karınlarını ateşle doldurmuş olurlar ve cehennemi boylarlar.

11 - Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor...

...

 

Ayeti okuyunca konunun "evlenme yasi" olmadigi acikca belli oluyor.

Bu ayetlerden bir de "18 yasi" cikarmak....!?! Hayret!!! 

Bence 19 olsa daha iyi olurdu, 19cularda sevinirdi :)

şunu anlamak niyetinde değilsiniz herhalde , evlenince araplarda mallar eşine verilir, vekil olan malları elinde tutamaz, kız evlendi ama malları başkasında hala vekalette, bak evlenebilir ama malları hala velisinde tutulacak, o zaman nasıl bir durum olur. buda 2. cümledeki, rüştünü ispatlamaya yani malını kullanma yetisine sahip olma durumu söz konusudur, rüştünü ispatlayan 18 yaş civarıdır, bunu hala nasıl anlamıyorsunuz anlamak mümkün değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hasanmıdır nedir, anlaşılamaz bir durumda ne dediği belli değil, Talak 4 de adet görme dönemi , boşadığı eşin hamilelik durumu ile ilgili ayettir , adet görme dönemlerini bilmediği hala belli, adet görmek arkadaşım bunu bir oku adet neden görülür neden görülmez, adet kanı dediğimiz kadının rahminde oluşan yumurtaların oluşturduğu dokunun temizlenmesidir, döllenirse hamile kalınır, adet görmez olur ,döllenmezse temizlenir adet dediğimiz olay oluşur. nerden aldığı belli olmayan alıntılarla cevap veriyor, sonumuz hayır olsun , ne kadar cehaletle yüzleşiyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, democrossian yazdı:

Hadisleri reddeder bunlar da, acayip olan bu hadislerin islam tarihi bilineli beri kutsal sayılması ve geçerli kabul edilmesi. Yanlışın bu kadar uzun ömürlü olması tuhaf değil mi?

Çünkü bunlar Kuran'a aykırı değildir. Kuran'da yazıverse adet görmeyen kızı nikahlamak haramdır diye, bu rivayetlerin hepsi düşer toz olur giderdi. Ama yok... Nikah akdini yapsanız bile adetini bekleyin kaydı da yok. Tersine henüz adet görmemiş çocuğu boşamaktan bahseden ayet var.

Bu durumda bu hadisler elbette günümüze kadar gelecek ve Müslümlerin çok az yalnızca Kurancıları hariç, hepsi bu hadisleri kutsal kabul edecek. Bu kaçınılmaz. Hadisleri üretenler de ayetleri üretenlere bakarak onların izinden gitmiş. Olay bu... Zincirleme bir yalan uydurma sistemi. İslam bir yalan makinesidir. Yanlış anlamayın, yalanı açığa çıkaran makine değil. Sürekli yalan üreten bir makine. 

Halen hocalar şeyhler efendiler islam savunurları ve inanırları sürekli ve düzenli yalan üretiyorlar. Doğru bir işlerini gören haber versin de bilelim.

adet görmemiş çocuğu boşamaktan bahseden ayet hangisidir, açıklasana , Kuran tekdir, hadisler insandan insana geçen kaynaktır, yalan olup olmadığını bilemeyiz, İslama bir şey katmak isteyen bu hadisleri kullanır, Kuran ı bunlara göre yorumlamaya çalışır, bu şirktir, insandan insana geçen kelimelerin dinde hiç bir geçerliliği yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

şimdi kimlik bilgisi konusunda bazı arkadaşlar ,tc kimliği filan zannetmiş, ne kadar cahiller, nenem 87 yaşında kimlikte öyle ,neneme göre 13 yaşında evlenmiş, nene ne zaman doğdun diyorum, harman vakti diyor, sene diyorum ne bilim ben yaşlıyım diyor, ee o zaman 13 yaşında olduğunu nerden biliyorsun diyorum, öyleydi diyor, doğduğun yılı biliyormusun ki diyorum yoo diyor, nene ben en büyük oğluna göre hesaplıyorum senin yaşın 90 olması gerek, sende 16 yaşında evlenmişsin, kızar bana yok 100 yaşındayım diye :) . şimdi daha bir dönem öncekiler yaşını tam bilmezken biz 1450 yıl öncekilerin yaşını nerden bileceğiz, bre cehaletler. bu kadar cahille uğraşmak gerçekten zor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sokullu said:

adet görmemiş çocuğu boşamaktan bahseden ayet hangisidir, açıklasana , Kuran tekdir, hadisler insandan insana geçen kaynaktır, yalan olup olmadığını bilemeyiz, İslama bir şey katmak isteyen bu hadisleri kullanır, Kuran ı bunlara göre yorumlamaya çalışır, bu şirktir, insandan insana geçen kelimelerin dinde hiç bir geçerliliği yoktur.

Talak/4. Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.

İşte bu ayet. Şimdi seni piste alalım da nasıl kıvırıyorsun görelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, sağduyu yazdı:

Talak/4. Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.

İşte bu ayet. Şimdi seni piste alalım da nasıl kıvırıyorsun görelim.

buraki kadar cehalet dünya üzerinde görülmemiştir, 1. bir kadın adetten kesilse bile adet görmemesi 1 yıl geçmeden hamile kalma ihtimali vardır, 2. kelimede geçen ise adet görmeyen kadınlar derken adet dönemine (21 28 gün arası olabilir)gelmemiş kadınlardır, kadınlarda adet dönemlerinde aksamalar olabilir, bu 2 3 ay sürebilir, bunlar için ve adetten kesilse bile hanımlarınız hamile kalma ihtimaline karşı şüpheye düşerseniz , kadınlarınız bu süreleri bekleyecektir demektir. Kuran ı cahil Muhammed a.s. yazmış ya size göre ne hikmetse tıp ilminide biliyormuş o zamanlar. bu ayette diyorki, kadınlar boşandıktan sonra hamilelik şüphesi varsa, kadınlar hamileliklerinden şüphe duyulmayacak müddet kadar beklemek zorundadır ki, çocukların kimden hangi babadan olduğu ortaya çıkmalıdır diyor.bu medeni kanundada vardır, boşandıktan sonra kadın belli bir süre beklemelidir, Türk medeni kanununda da bu bekleme süresi vardır 300 gündür, buna iddet denir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Burada ateistleri bir nebze anlıyorum çünkü İslam değil onlar, birşeyler bulacaklarki senin dinin hakkında açıklar arayacaklar, benim gerçekten kızdığım hasan gibiler, bilmedikleri konularda almışlar şundan bundan gelenekçi olanlardan islamın gerçekleri yerine cahiliyetini bana bile satmaya çalışıyorlar, bir utanmadan şeriat isterler hangi şeriat, sizin şeriatınızmı Yaratan ın şeriatımı, her ayette aynı, yüzlerce yıl önce yapılan Kuran tevsirlerine körü körüne bağlı kalmak, hadislerle Kuran ı açıklamak, tevrattan Kuran ı açıklamak, suudlardan Kuranı açıklamak, Ayet açıklamaları günümüzde yeniden yorumlamak yerine meşhur bilmem kimin yüzlerce yıl önce açıklamalarını almak, Kuran yeniden ayet ayet açıklanması gerek, gerçekten tevsirlerin doğru ve anlaşılır şekilde yeniden yapılması gerekli olan şartlardır. mezheplerin kaldırılması ve yeniden islamın yorumlanması şarttır. gelenekçi şarlatanların İslamın tekeline almaları mutlaka engellenmelidir , bunu Atatürk başarmıştır, bunu vatanımızda tek gerçekleştirecek siyasi gücün chp olması gerekirken , chp lilerin içine düştüğü durum vahamettir. chp lilik islam karşıtlığı değil islamı gerçekten gerçekliliğini ortaya koymak ve Atatürk gibi bu milleti yeniden gerçek İslamla tanıştırabilmek ve cemaat tarikatlerin ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, sokullu yazdı:

şimdi kimlik bilgisi konusunda bazı arkadaşlar ,tc kimliği filan zannetmiş, ne kadar cahiller, nenem 87 yaşında kimlikte öyle ,neneme göre 13 yaşında evlenmiş, nene ne zaman doğdun diyorum, harman vakti diyor, sene diyorum ne bilim ben yaşlıyım diyor, ee o zaman 13 yaşında olduğunu nerden biliyorsun diyorum, öyleydi diyor, doğduğun yılı biliyormusun ki diyorum yoo diyor, nene ben en büyük oğluna göre hesaplıyorum senin yaşın 90 olması gerek, sende 16 yaşında evlenmişsin, kızar bana yok 100 yaşındayım diye :) . şimdi daha bir dönem öncekiler yaşını tam bilmezken biz 1450 yıl öncekilerin yaşını nerden bileceğiz, bre cehaletler. bu kadar cahille uğraşmak gerçekten zor.

Ayşe'nin doğum belgesini isteyen, üzerinde soğuk damgalı TC kafa kağıdı da ister dedik.

Ne oldu? Birden bire "Yuh bu kadar da olmaz, biraz realiteye yaklaşalım" diyeceğiniz mi tuttu?

Ninenin yaşını ondan iyi hesaplıyorsun aşağıdaki hesabı da yapıver bir zahmet.

 

Muhammed, Ebubekir kızı Ayşe ile evlenmiş.

Ali, Muhammed kızı Fatma ile evlenmiş.

Ömer, Ali kızı Ümmü Gülsüm ile evlenmiş.

Yukarıdaki bilgilere göre pedofili İslam karakteri hangisidir?

a- Muhammed

b- Ali

c- Ömer

d- Hepsi

 

Ninen hakkında yazmak gelmedi içimden. Ama bize cahil derken şöyle dön de bir kendine bak. Sonra da bir düşün bakalım daha ninene kadar çocuk yaşta evlilik mevcut iken 1450 sene önce nasıl yasaklamış oluyor İslam çocuk yaşta evliliği.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, Sundance yazdı:

Ayşe'nin doğum belgesini isteyen, üzerinde soğuk damgalı TC kafa kağıdı da ister dedik.

Ne oldu? Birden bire "Yuh bu kadar da olmaz, biraz realiteye yaklaşalım" diyeceğiniz mi tuttu?

Ninenin yaşını ondan iyi hesaplıyorsun aşağıdaki hesabı da yapıver bir zahmet.

 

Muhammed, Ebubekir kızı Ayşe ile evlenmiş.

Ali, Muhammed kızı Fatma ile evlenmiş.

Ömer, Ali kızı Ümmü Gülsüm ile evlenmiş.

Yukarıdaki bilgilere göre pedofili İslam karakteri hangisidir?

a- Muhammed

b- Ali

c- Ömer

d- Hepsi

 

Ninen hakkında yazmak gelmedi içimden. Ama bize cahil derken şöyle dön de bir kendine bak. Sonra da bir düşün bakalım daha ninene kadar çocuk yaşta evlilik mevcut iken 1450 sene önce nasıl yasaklamış oluyor İslam çocuk yaşta evliliği.

 

halife ömer e diyecek hiç bir şeyim yoktur, bu konuda haklısın, hz. Ali nin küçük yaşta kızını hile ile almıştır,  gerçekten ümmü gülsüm çocuk yaşta hile ile alınması, halife olan birisi için utanç kaynağıdır, şia kaynakları bu konuda halife ömeri kınarlar hatta linç ederler, sunni kaynaklarında ise halife ömerin adaleti falan filan yazarlar, çocuk yaşta bir kızı hile ile alıp nasıl adalet dağıtacak ki birisi, bu yaptığı bile Peygamber efendimizin vefatından sonra nasıl islamın kargaşaya düştüğünün göstergesidir, ileride atılacak nifakların başlangıcıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

16 yaşında cinsel ilşki olarak konuyu alırsak abd ve avrupada bekareti kaybetme yaş ortalaması 16 dır, şimdi gelişmiş ülkelerdeki istatiklerdir bunlar, abd de 15 yaş çıkmaktadır 15,7 idi sanırsam. sen şimdi ne demek istiyorsun ki çocuk yaşta cinsellik gelişmiş ülkelerde var bizde neden varımı sorgulayacaksın yoksa evlenme ayrı, cinsellik ayrımı diyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, sokullu said:

buraki kadar cehalet dünya üzerinde görülmemiştir, 1. bir kadın adetten kesilse bile adet görmemesi 1 yıl geçmeden hamile kalma ihtimali vardır, 2. kelimede geçen ise adet görmeyen kadınlar derken adet dönemine (21 28 gün arası olabilir)gelmemiş kadınlardır, kadınlarda adet dönemlerinde aksamalar olabilir, bu 2 3 ay sürebilir, bunlar için ve adetten kesilse bile hanımlarınız hamile kalma ihtimaline karşı şüpheye düşerseniz , kadınlarınız bu süreleri bekleyecektir demektir. Kuran ı cahil Muhammed a.s. yazmış ya size göre ne hikmetse tıp ilminide biliyormuş o zamanlar. bu ayette diyorki, kadınlar boşandıktan sonra hamilelik şüphesi varsa, kadınlar hamileliklerinden şüphe duyulmayacak müddet kadar beklemek zorundadır ki, çocukların kimden hangi babadan olduğu ortaya çıkmalıdır diyor.bu medeni kanundada vardır, boşandıktan sonra kadın belli bir süre beklemelidir, Türk medeni kanununda da bu bekleme süresi vardır 300 gündür, buna iddet denir. 

Talak/4. Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.

Burada "henüz adet görmemişler" ifadesi ile kastedilenler yaşlarının küçüklüğü nedeniyle adet görmemiş küçük kızlardır, bunu 1400 yıldır tüm İslam alemi bilir, sadece senin gibi cahiller bilmez, öğretildiğinde de dansöz gibi kıvırır.

Normal kadınların iddet süresi bu ayette belirtilmiş zaten.

Bakara/228. Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah'ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Talak/4'de bahsedilenler yaşlılıklarından dolayı adetten kesilen kadınlarla, küçüklüklerinden dolayı hiç adet görmemiş kız çocuklarıdır.

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, sağduyu yazdı:

Talak/4. Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer.

Burada "henüz adet görmemişler" ifadesi ile kastedilenler yaşlarının küçüklüğü nedeniyle adet görmemiş küçük kızlardır, bunu 1400 yıldır tüm İslam alemi bilir, sadece senin gibi cahiller bilmez, öğretildiğinde de dansöz gibi kıvırır.

 

bunu böyle dile getiren kesinlikle ayetleri bilmeyenlerdir, sizler gibi, 1. kelime adetten kesilmiş , 2. adet görmemiş adet dönemine girmemiş, 3. hamile , bekleme süreleri için verilmiştir bu. bu ayette anlatılmak isteneni çocuklar bile anlar, iddet adet görmeyen çocuk için neden konulsun, adet demek yumurtalık oluşup hamile kalınmasına müsaid olma durumudur., tam bir saçmalamadır sizin dediğiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...