Jump to content

Kuran'da Yahudiler'in Maymuna ve Domuza Çevrilmesi Öyküsü Hakkında


Recommended Posts

tower-of-babel-19-jun-091.jpg


Maide 60:  -    De ki: "Allah katında cezaya çarptırılma bakımından bunlardan daha kötüsünü size haber vereyim mi? Allah, kimlere lanet etmiş ve gazabına uğratmışsa; kimlerden maymunlar, domuzlar ve şeytana tapanlar yapmışsa, işte bunların makamı daha kötüdür ve onlar düz yoldan daha çok sapmışlardır".

Bakara 65 -    İçinizden cumartesi günü yasağını çiğneyenleri elbette bilirsiniz. İşte bundan dolayı onlara "sefil maymunlar olun!" dedik.

Araf 166-Böylece onlar kibre kapılıp yasak kılınan şeylerden vazgeçmeyince, biz de onlara, hor ve zelil maymunlar olun, dedik.


Her zaman dediğim gibi Kuran'da yer alan her öykü bilinen bir öyküye gönderme yapar Bu efsanenin de Yahudi kaynaklarında bir orijini olmalı diye düşünmek gerekiyor aslında.Çünkü Muhammed veya Kuran yazarları asla var olmayan bir bilgiyi nakletmemişlerdi. Bazen Üzeyr'in yani Ezra'nın Tanrı'nın Oğlu olduğunu iddia eden Yahudiler olduğunu söyleyerek ,insanlara Yahudiler'in şirk ehli olduğunu sanmaları için bu tür kurgu referanslar veriyorlardı ama diğer birçok konuda kaynakları Yahudi Tanah dışı  kaynakları olan  Talmud veya Midraşlar'dı. Ben de yine bunu düşünüp bu hikayenin bir benzerini bu kaynaklarda aradım. Çünkü Tevrat'ta veya Tanah'ta bu tür bir öykü yok ve daha da ileri gidersek Kuran yazarları Tevrat veya Tanah metnini bilmediği için olsa da buna ancak Talmudik popüler öykülerle ulaşabilirlerdi.

Talmud'u ve Midraş'ı araştıran bir makale okudum bu konuda ve bu 2 külliyatta da bu öykünün birebir benzerinin bulunmadığını ve domuza ve maymuna dönüşen Yahudiler'in hikayesinin yer almadığını gördüm. Ben de hikayeyi biraz daha zorladım ve maymuna dönüşme terimi üzerinden gittiğimde Talmud'un Sanhedrin bölümünün 109a numaralı pasajında  maymuna dönüşmeyle ilgili bir referans buldum. Önce İngilizce olarak koyuyorum ki muhtemel bir yanlış çeviride forumdaki arkadaşlar beni düzeltsin:

R. Jeremiah b. Eleazar said: They split up into three parties. One said, ‘Let us ascend and dwell there;' the second, ‘Let us ascend and serve idols;' and the third said, ‘Let us ascend and wage war [with God].' The party which proposed, ‘Let us ascend, and dwell there' — the Lord scattered them: the one that said, ‘Let us ascend and wage war' were turned to apes, spirits, devils, and night-demons; whilst as for the party which said, ‘Let us ascend and serve idols' — ‘for there the Lord did confound the language of all the earth

Türkçesi benim kötü İngilizce tercümemle aşağı yukarı şöyle:

: Rabbi (haham) Yeremya ben Eleazar şöyle dedi: Onlar 3 gruba bölündüler.(Babil Kulesi'ni yapanlar.)  Bir grup dedi ki: Hadi göğe çıkıp(kulenin tepesi) orada  yaşayalım, ikinci grup şöyle dedi:  Hadi göğe çıkıp putlara hizmet edelim ve üçüncü grup şöyle dedi:  Hadi göğe çıkıp Tanrı ile savaşalım. Göğe çıkıp orada yaşayalım önerisini yapan grubu Tanrı dağıttı, göğe çıkıp Tanrı ile savaşalım diyen grup maymuna,ruhlara,şeytanlara ve gece cinlerine dönüştürdü, göğe çıkıp putlara hizmet edelim diyen grup sebebiyle ise  Tanrı tüm Dünya'daki dilleri karıştırdı (onlar birbiriyle anlaşamaz oldular).

Talmud'taki bu öyküye göre Tevrat'ın Yaratılış Kitabı 11. Bölümü'nde yer alan Babil Kulesi yapımındaki bir grup maymunlara,cinlere,şeytanlara ve ruhlara dönüşmüştü. 

Kuran'da yer alan öykü ise Yahudiler'den bahsetmekte ve spesifik olarak Davut peygamber zamanında Şabat günü kurallarını ihlal edenlerin maymuna dönüştüğünü anlatmaktadır. o öykü tefsir kaynaklarında şöyle anlatılır:


Onlar, Davud Aleyhisselâm'ın zamanında kendisine "Eyle" denilen bir şehirde yaşıyorlardı. Eyle Medine ile Şam arasında bir yerde ve Kizıldenizin sahilinde bir yerdeydi. Allah onlara cumartesi günü balık avlamayı yasak etti. Cumartesi günü olduğu zaman, denizde balık kalmaz, hepsi sahile gelirdi. Bu durum, ya bu kavmi böylece imtihan içindi, ya da denizde çok balık ve Yunus balığının olmasındandı. Her cumratesi günü bütün balıklar. Yunus balığını ziyaret etmek için toplanırdı. Başlarını ve kuyruklarını   sudan   çıkarır   oynaşırlardı.   Öyle   ki,   balıkların çokluğundan su bile görülmez olurdu. Cumartesi günü geçtiğinde, balıklar ayrılırdı. Her biri denizin bir tarafına dağılır, diğer zamanlarda olduğu gibi çok az balık bulunurdu. O balıklardan hiç bir eser görülmezdi. Sonra şeytan onlara vesvese verdi. "Siz sadece   cumartesi   günü   balık tutmaktan   nehiy  olundunuz. (Halbuki o gün balık daha çok oluyor. Siz esas o gün tutun dedi) Bu şehirden bazı kişiler, balık tutmak niyetiyle denizin kenarında bazı havuzlar kazdılar. Oradan da suyu nehirlere döktüler. Cuma gecesi   olduğunda,   bu   havuzun   başına  giderlerdi.   Dalgalar, balıkları bu havuzlara atıyordu.  Bu havuzlar, çok derin olduğu ve içinde çok az su bulunduğundan o havuzların içine düşen balıklar, çıkamıyordu. Böylece havuz, balıklar ile doluyordu. Pazar günü olduğundan da Yahudiler, gelir o balıklan avlarlardı. O balıkları tutarlar, yerler, tuzlarlar ve satarlardı. Bu şekilde malları çoğaldı. Zengin oldular. Bunu kırk sene veya yetmiş sene kadar yaptılar. Üzerlerine bir ceza inmedi. Amma onlar üzerlerine ilâhî bir azabın inmesinden   de   korkuyorlardı.   Üzerlerine  herhangi   bir  azab gelmeyince, birbirlerini müjdelediler ve günahlara karşı daha da cesur oldular. Onlar: Biz bu işi yıllardır yapıyoruz, üzerimize bir belâ ve azab inmediğine göre, cumartesi günü balık avlamak muhakkak ki bize helaldir. Yoksa şimdiye kadar üzerimize azab inerdi, dediler. Yetişen yeni kuşak (çocukları da) babalarının yolunda gitti. Bir iki kere yapmakla zarar gelmedi. Bunu bütün şehir ehli yapmaya başladı. Şehrin nüfûsu, yetmişbin   kadardı. Cumartesi günü balık avlama konusunda şehir üçe bölündü.

(Birinci) Sınıf, kendileri, balık tutmadıkları gibi, halkı da bu kötü hareketlerinden vaaz ve nasihatlarıyla alıkoymaya çalışıyordu.

(İkinci) Sınıf, kendileri balık tutmuyordu ama, halkı da bu hareketlerinden alıkoymak için çalışmıyordu. Kimseye bir şey demiyorlardı.

(Üçüncü) Sınıf, ise cumartesi günü çalışma emrini çiğnemişti. Hiç korkusuz,vicdanları titremeden balık avlıyorlardı.

Kendileri balık tutmadıkları gibi, insanları balık tutmaktan alıkoymaya çalışan ve insanlara nasihat edenlerin sayısı oniki (12) bin kadardı. Bu nasihat edenler şöyle diyordu:

-"Ey kavmim! Siz Rabbinize isyan ettiniz. Peygamberinizin sünnetine muhalefet ettiniz üzerinize belâ gelmeden önce bu işi bırakın. Yahudiler, vaaz ve öğütlere kulak asmadılar. Onların nasihatlerini kabul etmediler. Allahü Teâlâ Hazretleri de Yahudileri, "mesh" (insandan maymuna çevirmekle) cezalandırdı. 

Görüldüğü gibi tefsir kaynaklarındaki bu olay Talmudik efsanedeki aynı zamana ait olmasa da tefsirciler olayı Davut zamanına Talmud'ta ise olay Babil Kulesi yani İbrahim zamanına dayansa da  tefsirciler tıpkı Talmud'taki öyküdeki gibi bu insanları 3 sınıfa ayırıp üçüncü sınıfı maymuna çeviriyor. Yani Kuran'daki bu olayı tefsir edenler zamansal olarak Talmudik öyküye referans vermeseler de bu insanları 3 sınıfa ayırıp bir sınıfı maymuna çevirtme konusunda hemfikirler.

Talmud'taki öyküde Babil Kulesi'ni yapanlar veya maymuna çevrilenlerin Yahudiler olmadığını düşündüğümüzde bu öykünün de Yahudiler'i kötü göstermek amaçlı Kuran yazarları tarafından bağlamından koparılıp yeniden kurgulandığını görebiliyoruz. Kuran yazarları Talmudik popüler bir öykü olan bu öyküdeki maymuna çevrilme hikayesini,Tevrat'ta taşlanarak öldürülen Şabat'ı çiğneyen insanlara atfederek ama cezayı taşlanarak öldürülme değil maymuna çevrilme olarak değiştirerek  bambaşka bir hikaye yarattılar.(Taşlanarak öldürülme cezası için Tevrat/Çölde Sayım 15:32-36) 

Domuz olayına gelince Yahudilik'te domuz çatal ve yarık tırnaklı olduğu halde geviş getirmediği için kirli sayılır dolayısıyla Yahudi geleneğinde domuz ''kirli'' olması bakımından aşağılayıcı bir sözdür.Bir domuza dönüşmekse Tevrat'ın kirli saydığı bir hayvana dönüşmekle eşdeğer olduğundan ağır bir itham olmaktadır. Kuran yazarları da bunu bildikleri için Yahudiler'i kirli saydıkları hayvana dönüşmekle de suçlayarak Yahudiler'i insanların gözünde itibarsızlaştırma misyonlarına devam etmek istemiş olabilirler.


Bu domuz hikayesinin olası  bir başka   nedeni daha olabilir:

Yahudi tefsir kitaplarından biri olan Tevrat'ın Levililer kitabı üzerine tefsirleri içeren Midraş:Levililer Rabbah 13:5'te Yahudiler'in düşmanı olan Edom halkı domuz olarak adlandırılır. Bunun nedeni Edom krallığından sonra Yahudiler'in üzerinde hakimiyet kuracak bir krallılığın olmadığına inanılmasıdır. Çünkü İbranice geviş kelimesi ''gerah'' diye telaffuz edilir ve bu kelime diğer bir İbranice kelime olan ve ''onu izleyen'' anlamına gelen ''gerirah'' ile benzerdir. Bu sebeple Midraş'a göre Edom'dan sonra başka büyük bir krallık gelmeyeceğinden ve onu izleyen ve Yahudiler'i hakimiyeti altına alan bir krallık var olmayacağından Edom Krallığı'nı ''izleyen'' bir krallık yoktur yani Edom gerirah(onu izleyen bir krallık yoktur) değildir yani benzer bir kelime olan ''gerah(geviş)''ı yoktur (Kelime benzerliğiyle ve kelime oyunlarıyla akılda kalıcı kavramlar yaratmak Midraşik bir yöntemdir) . Kısacası Edom'un gerah(geviş)'ı olmadığı için yani geviş getirmediği(onu izleyen krallık olmadığı için) için Edom'a mecazi olarak domuz denir.

Dolayısıyla ve bu nedenle  Kuran bu popüler Midraşlar'la birçok kez haşir neşir olduğundan burdaki domuza dönüşme efsanesini kelime benzerliğinden türetilerek Edom'a(gevişe-geraha) yani domuza benzeyen Yahudiler olarak düşünebiliriz. Onlar(Yahudiler) Tanrı'nınn emrini çiğneyerek bir domuz olmuşlardır yani Edom(gerirah) olmuşlardır . Edom'sa İsrailoğulları'nın atası Yakup'un kardeşi Esav'a verilen takma bir  addır,ve Yakup ve Esav kardeş de olsalar Tevrat'a göre kanlı bıçaklıdırlar ve Edom yani Esav şeytanı simgelerken Yakup Tanrı'yı simgeler. Dolayısıyla İsrailoğulları'nın Edom'a(Midraşta'ki ve Kuran'daki tabirle domuza) dönüşmesi Esav'ın yaptığı gibi Tanrı'ya zıt olan Şeytan'a ,Tanrı'nın emirlerini çiğneyerek yaklaştıkları için olabilir.

tarihinde Ateist Teolog tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...

Evrimsel süreçlere inanmayan müslümanlar, yahudi kültürüne göre balık avlaması yasak olan cumartesi günü balık avlayan insanların, allah'dan gelen azap ile cezalandırılmaları neticesinde maymuna ve domuza dönüştüklerine inanıyorlar. Maide 60 ve bakara 65 ayetlerinde öyle yazdığı için inanıyorlar. Darwin'in kitaplarından türlerin kökeni veya insanın türeyişi adlı kitaplarında yazsaydı Maide 60 ve bakara 65 ayetlerinde yazanlar, kimbilir şimdiye dek kaç tane yalanlayıcı içerikte çalışmalara yer vermişlerdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...