Jump to content

Kuran'ın Çelişkilerine Örnekler 2


Recommended Posts

El hurru bil hurri vel abdu bil abdi vel unsâ bil unsâ, hür ile o hür ve köle ile o köle ve disi ile o disi. Baska bir deyisle, hür konumundaki suçlu ile o hür kisi islem görür, hukuki isleme tabi tutulur. Hür bir kisi suç islediginde cezayi o hür kisi çeker, bir köle suç islediginde cezayi o köle çeker, bir kadin suç islediginde cezayi o kadin çeker. Kisacasi kisiler hangi toplumsal konumda olurlarsa olsunlar SAHSEN sorumludurlar, eas olan ilke "suçun ve cezanin sahsîligi"dir.  

 

Dikkat edilirse bu cümlenin konusu özel olarak cinayet ve ona ESiT ceza (kisas) degildir, genel olarak suçtur yani bu cümle konu bakimindan siyak ve sibaktan farkli olup yeri gelmisken edilen bir sözdür..  

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,1k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

Ben diyorum ki mesela,kardeş fazla olursa,bazıları bağışlar,bazıları bağışlamazsa ne olur,adam diyor ki,bunun yanıtı kuranda yok ama,biz bunu kendi yargılarımızla çözebiliriz.Bu Kuranın yetersiz olduğunu,ayrıntılı olmadığını göstermez,Kısas olmasa yine diyecektin ki,kuran yetersiz değildir,tecavüzün yaptırımı yok,ama yine Kuran yeterlidir diyorsun.Senin için sofrada bir tabak kuru fasulye olsa da yeterli,bir tabak kuru fasulyenin yanında bir tabak pirinç pilavı olsada yeterli,bir tabak kuru fasulye,bir tabak pirinç pilavının yanında 10 tane tulumba tatlısı olsada yeterli,bunların yanında 1 litrelik kola olsada yeterli.Sofrada hiçbir şey olmasa yine yeterli diyeceksin.

Bir tabak kuru fasulye=Öldürmeye kısas
Bir tabak pirinç pilavı=Öldüreni kim bağışlayabilir.

Kola:Birden fazla kardeş varsa,bazıları bağışlar,bazıları bağışlamazsa ne yapılır.

Tatlı=Tecavüzün yaptırımı

 

Kuru fasulye var,pilav var,kola yok,tatlı yok yeterli diyorsun,kuru fasulye var,pilav var,kola olsa,tatlı olmasa yine yeterli diyecektin,kuru fasulye,pilav,kola,tatlı dördü birden olsa yine yeterli diyecektin.Dördü birden,olmasa yine yeterli diyecektin.Ki tatlı,kola yok sofrada.Üstelik pilavın da içinde,üzümün,fıstığın  olduğunu söylüyorsun,benim pilavım üzümlü,fıstıklı diyorsun,çünkü pilavı o haliyle yeterli görmüyorsun,biri de gelir diyor ki sana arkadaş bunun içinde bu saydıkların yok,kafan mı güzel senin.:D

 

Müslüman kimdir.Bir sofrada var olmayan yiyeceklerin,var olduğunu söyleyen kişidir.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Sundance said:

Hüre karşılık hür, köleye karşı köle, dişiye karşı dişi.

İslam'a göre köle ve kadın öldüren bir erkeği aynı kısasa sokamazsınız.

 

 

6 hours ago, profer said:

 

 

Aha aha aha O kadar güldüm ki 

ve halada gülüyorum

gülmeye devam ediyorum

herhalde beş dakika sonra yazıcam, gülmekten yazamıyorum sayın sundance

Ahahah ahha Aaa hahahaha hala gülüyorum

 

Profer sanada öğreteyim. sende bu yazıyı oku, öğren

 

Bazıları sundance ve demakrasyon Ayetten Mevhum-u Muhalif manası çıkarmaya çalışıyorlar ki o biraz sıkar anam kamon

 

Bilmeyenler için söyleyeyim: Mefhumu muhalif: "ters kanıt aksi anlam" demektir

yani "cafede sigara içmek yasaktır" düzenlemesinde 

"cafede alkol içilebilir" aksi anlamı çıkarılabilir.

Zira eğer cafede alkol içilmesi önlenmek istenseydi bu açık bir hükümle yasaklanabilirdi.

o halde yasaklanmadığına göre cafede alkol içmenin serbest olması esastır

Bu Mefhum-u muhaliftir. 

Avukatların can simitidir.

 

Fakat Kuranın Ayettinde yani ilgili düzenlemeden "Mefhumu muhalif" çıkarmak biraz sıkar, çok sıkar hemde 

yani kadın veya erkek öldüren bir adam'a kısas olmaz" hükmünü ters anlamını çıkaramazlar

 

Zira Kuranın Orjinat Metninde şu yazar  "Hür'e Hür Abd'e abd, dişiye dişi"  

bu düzenlemede Abd kelimesi  belirsizdir  Abd "Kul da" demek olur "Kölede" demek olur 

 

"Abd'e abd" cümlesinden. Avukatlar  "mefhumu muhalif"  manası çıkarıp

"Bir adam köle veya kadın öldürürse kısasa sokamayız" diyemezler

 

çünkü düzenlemede açıkça "Abd'e abd" yazıyor. bu bir kanıttır bu cümle "kula kul" demektir. herkesi kapsar kul olması dolayısıyla

 

Eğer Düzenleme şöyle olsaydı. "Hür'e Hür, rikaba rikab, dişiye dişi " 

O zaman avukatlar bundan Mefhumu muhalif çıkarıp.

"Bir erkek köle veya kadın öldürüse kısasa sokamazsınız" diyebilirlerdi

Fakat  Düzenleme rikab yani rikab: Tam köle boynu müslümanın elinde olan köle demektir. düzenlemde Rikab yazmıyorda Abd yazıyor

Abdin genel anlamı Kul demektir

İsteyen bakabilir kelime-i tevhide "Abdehu ve resulehu" diyoruz ya "Abd kul" demektir.

 

nahl 75 de "Abdun memluk"der ki  buradaki abd belirlidir. memluğun kuludur

neden kuldur

ya parası için

ya malı için yahut kafası çorba kasesi olmuştur memluk onun kafasına çorba doldurur

onun için ona kul olmuştur. bilmem artık ne için kulsa

 

abdullah da da  Abd kelimesi belirlidir "Allaha kul olmuş demektir.

 

Fakat bakara 178 de ise "abd" kelimesi ise "belirsiz" olarak geldiğinde Bu kelime köleler yada kullların hepsi manasına gelir

O yüzden ayetten Mefhumu muhalif manasını çıkarmaya çalışanalra osurulur 

insanı gülmekten osturmayın lütfen özellikle sundance ve demecrossion size diyorum

saygılar sevgiler saygıler demişken sayıyım mı :dasa Ahahaahahah

 

düzenleme katilden başkasının öldürülmemesi için gelmiştir kısas vardır.

sadece Abd'e abd denseydi BU ayetten Abd kelimesini Köle manası alınıp hürler kısasdan hariçtir denilebilirdi

sadece hüre hür abde abd deneseydi

bundan bazı kadınların köle statüsüne girdiği anlaşılırdı kadına hakaret olurdu

halbuki kadın köle değildir cariyedir. cariyede ev işleri yapan kadın demektir 

İslam kadını el üstünde tutar

kadınlar ne hürdür ne köledir

kadın kadındır diyerek ayrıca bir statü vermiştir Koca islam ay lav yu beybi lalala lalalaal

 

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

 

6 hours ago, profer said:

 

Uzman mı? :)

.

Uzmanlık kriterin "benim istediğim şekilde" çeviri yapan heralde...

.

Orada öyle bir kelimenin olmadığını anlamak uzmanlık gerektiren bir iş değil ayrıca... ;)

.

.

Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû = Ey iman edenler!

.

kutibe ‘aleykumu-lkisâsu fi-lkatl(e) = Farz kılındı size kısas "ÖLDÜRMELERDE"

.

-lhurru bilhurri vel’abdu bil’abdi velunśâ bilunśâ = O Hür o hüre, o köle o köleye, o kadın o kadına

.

Dolayısıyla sizin uzman vasat mış baya...

 

Hasan, profer ve dindarr mallarının dikkatine. Ayet aşağıda. İşte bu herifler bu kadar açık bir ifadeyi ya anlayamayacak kadar beyinsiz ve gerizekalı ya da anlayıp da anlamıyormuş yapacak kadar pişkin, yüzsüz ve utanmaz.

 

Bakara/178.     Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

 

Maide/45.     Onda (Tevrat’ta) üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zalimlerin ta kendileridir.

 

Sorular:

 

1. Maide/45'e göre, göze can veya buruna göz kısas edilir mi?

 

2. Yukarda yürüttüğünüz mantığa bağlı kalarak, Bakara/178'e göre, erkeğe hür kısas edilir mi?

 

42 minutes ago, Dindarr said:

Zira Kuranın Orjinat Metninde şu yazar  "Hür'e Hür Abd'e abd, dişiye dişi"  

bu düzenlemede Abd kelimesi  belirsizdir  Abd "Kul da" demek olur "Kölede" demek olur 

 

Bu salak da kul ile kölenin aynı anlama geldiğini bile bilmiyor.

 

kul << Eski Türkçe kul; köle, hizmetçi.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Dindarr said:

 

 

Profer sanada öğreteyim. sende bu yazıyı oku, öğren

...............

 

.........................

 

Fakat Kuranın Ayettinde yani  düzenlemesinden Mefhumu muhalif çıkarmak biraz sıkar

yani kadın veya erkek öldüren kısas olmaz hükmünü ters anlamını çıkaramazlar

 

Zira Kuranın Orjinat Metninde şu yazar  "Hür'e Hür Abd'e abd, dişiye dişi"  

bu düzenlemede Abd kelimesi  belirsizdir  Abd "Kul da" demek olur "Kölede" demek olu

 

"Abd'e abd" cümlesinden. avukatlar  mefhumu muhalif manası çıkaramazlar

yani "Bir adam köle veya kadın öldürürse kısasa sokamazsınız" diyemezler

 

çünkü düzenlemede açıkça "Abd'e abd" yazıyor bu bir kanıttır bu cümle "kula kul" demektir.

 

Eğer Düzenleme şöyle olsaydı. "Hür'e Hür, rikaba rikab, dişiye dişi " 

O zaman avukatlar bundan Mefhumu muhalif çıkarıp.

"Bir erkek köle veya kadın öldürüse kısasa sokamazsınız" diyebilirlerdi

Fakat  Düzenleme rikab yani rikab: Tam köle boynu müslümanın elinde olan köle demektir. düzenlemde Rikab yazmıyorda Abd yazıyor

Abdin genel anlamı Kul demektir

İsteyen bakabilir kelime-i tevhide "Abdehu ve resulehu" diyoruz ya "Abd kul" demektir.

 

nahl 75 de "Abdun memluk"der ki  buradaki abd belirli değildir. memluğun kuludur bu neden kuldur ya parası için ya malı için yahut kafası çorba kasesi olmuştur memluk onun kafasına çorba doldurur onun için ona kul olmuştur.

 

abdullah da da  Abd kelimesi belirli değilr "Allaha kul olmuş demektir.

 

Fakat bakara 178 de ise "abd" kelimesi ise "belirsiz" olarak geldiğinde Bu kelime köleler yada kullların hepsi manasına gelir

O yüzden ayetten Mefhumu muhalif manasını çıkarmaya çalışanalra osurulur 

insanı gülmekten osturmayın lütfen özellikle sundance ve demecrossion size diyorum

saygılar sevgiler saygıler demişken sayıyım mı :dasa Ahahaahahah

 

Kusura bakma ama .ıçmak dediğin bu olsa gerek "deli" dindarr..Sıvamak. Tüy dikmek, kaş yaparken göz çıkarmak...vb...vb...

 

Bu başlıkta şu ana kadar her türlü bukalemun ve dansözlüüğü gördüm...aynı ayetin içindeki ardışık iki cümlenin birbiri ile alakası olmadığını yazıp, ama akabinde kuranda noktalama olmadığı için onların aslen tek cümle olduğunu buyurup, ama yine aynı zamanda ikinci cümlenin lafın gelişi, öylesine konduğunu..(yersen) söyleyen mi dersin....Yüklemi öznesi zamiri otu boku imlası türlü şekilde eksik olduğu için don lastiği gibi her tarafa çekilebileceği savunusunu yapıp, bu eksikliğin hesabını ateist adamdan soran mı dersin..kafasına uyan çeviriyi dayanak getirip, sonra millleti kafasına göre çeviri getirmekle suçlayanı mı, yoksa "kısas derken top oynamaktan, akabindeki cümlede ise hoplamaktan bahsediyor taam mı" minvalinde, kendi alabildiğinde garabet, öznel ve islamın 1400 senedir anladığı yorumu kafasına göre büküp, sonra kendi yaptığı yorumun yorumunun suyunun suyuna kendi de inanıp, bir "olguymuşçasına" savunup atarlanan mı...dersin..Kuran'ın her bir ayeti için zevahiri kurtarmak adına bilmem neresindeki öteki ayetle ilişkilendiren adamlar bunlarken..Aynı ayeti kendi içinde dahi alakasız ve kopuk kılmakda bir beis görmemişler. Kimsenin aklına da "ulan böyle ayet mi olur, kuran'ı savunalım derken ayetin içine .ıçtık, anasını ağlattık.." demek de gelmemiş..

 

Ama seninki tam şahikası olmuş. .....

Hür de kul değil mi zaten? Yoksa hür "rab" mı? Kadının ne olduğu zaten belli değil..Hürün arkasından niye kul demiş bu? Saksı? Erkeğe karşılık kadın öldürünce de kula kul olmuyor mu? İkisi de kul değil mi bunların? Sadece kula kul desene o zaman?

Ne demek "belirsiz" lan? Manyak mısın sen? Çatır çatır yazsana. Bir kerede. Açık değil mi evladım bu kitap? Bu ayette belirsizlik olur mu?

 

Kuran'ın bir anlamda amir hükümlerinden birine yönelik ayetini "aslında orada ne yazdığı belli değil"le savunmuşsun. Karşı tarafın eline bir de mefhumu muhalif'i altın tepsiyle sunmuşsun.......Ama du bi saniye....Müteşabih ayet mi la yoksa bu da...?!! :):) Hasan Akçay ve Profer; onca göbeği çatlatacağınıza, müteşabih ayet deyip de paçayı kurtarsaydınız ya..Ateist arkadaşlar, sizler de bu ayetin aslen müteşabih olduğunu anlamadınız mı? İlahi size..

 

Profer ve Hasan Akçay, siz de öğrendiniz mi şimdi olayın aslını..Öğrenin taam mı, atlamayın aman ha..Bunca sene, bunca uğraşı, bunca okuma ve bu forumda şunca sayfa ve tarih boyunca yapılmış, internetteki şunca çevirinin ve sizin aklınıza gelmesin. Akıl edemeyin..Hemi de yol göstericiniz şu "Apaçık" kur'an iken...Tüh size..

 

Her biriniz yazdıkça batıyorsunuz.Yazdıkça bizleri daha da haklı çıkarıyorsunuz. Çıkarmışsınız..Tam ibretlik bir başlık ve içerik olmuş. Ateistforum un baş köşesinde durmalı..Teist arkadaşlara ayrıca teşekkür ederim. Teizm işte tam da budur.

 

Kendini yaratan herşeyi yaratır şeklinde bir akıl noksanlığı ile yaşayan bir bedevi taklitçisinden de anca bu beklenir. Forumun kamoncu delisi.

 

Democrossian'n şahane (ve cevapsız kalıp, görmezden gelinmiş) örneğinden türeterek: Satılan malların iadesinde size kısas farz kılındı. Sebzeye sebze, meyveye meyve, sıvıya sıvı(**)...İkinci cümle öylesine yalnız. İlkiyle alakası yok. Çünkü yüklemi de yok. Şimde ne pok yerseniz yiyin... Ha, aslında ikinci cümlede onları üzerinize sürüp amuda kalkın demek istedik. İlk cümleyle yani "iadeyle" bir alakası yoh..Bunların hepsini neden arka arkaya yazdık? Onu biz de bilmiyoruk..

 

Akıl düşmanlığı, başka birşey değil..

 

Elin cahil ve ödlek arabının aklına, cümleyi insan ve beraberinde yükleme yönelik zamirle ilgili paranteze alarak kurmak dahi gelmemiş. Daha doğrusu işine gelmemiş. .ötünü keserler çünkü tekeri bunca çomaklarsan.

 

Yazacağın şey ne: Herkes kendi şuçundan sorumludur. Kendi yaptığı şuçun cezasını "o kişi" çeker. İnsiyatif ve de hak sahibi kişiler eğer isterse "onu, şuçu işleyeni" affedebilir. Affetmezse mokoko.........

Hepsi bu yahu. Hepsi bu. Benim ayet Bakara 178'in topunu beşe katlar.

 

(**) Dejenere edilince kullanılmak üzere şerh düşüyorum.

 

 

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Cinayet işleyen kel ise o kel kişi ceza görür, cinayet işleyen sarışın ise o sarışın kişi ceza görür, yoook eğer esmer ise, o esmer kişi kısas edilecek demektir."

 

:lol: Eeeey saksı! Nerdesin saksıııı! Nerde! :D Heeey gözünü sevdiğim saksı heeey! :lol:

 

Elinin körünü bilir misiniz siz Müslümler! Hani olur ya böyle elinin, bayağı körü! :lol: İşte ondan! :D 

 

Hani lan bu allah yunus yüz numaralı ayetinde saksıyı çalıştırmayanların saksısını gübrelerim diyordu ülen? Nerde bu allah, kabız mı oldu! :lol: x 100 !!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Dindarr yazdı:

 

 

 

Aha aha aha O kadar güldüm ki 

ve halada gülüyorum

gülmeye devam ediyorum

herhalde beş dakika sonra yazıcam, gülmekten yazamıyorum sayın sundance

Ahahah ahha Aaa hahahaha hala gülüyorum

 

Profer sanada öğreteyim. sende bu yazıyı oku, öğren

 

Bazıları sundance ve demakrasyon Ayetten Mevhum-u Muhalif manası çıkarmaya çalışıyorlar ki o biraz sıkar anam kamon

 

Bilmeyenler için söyleyeyim: Mefhumu muhalif: "ters kanıt aksi anlam" demektir

yani "cafede sigara içmek yasaktır" düzenlemesinde 

"cafede alkol içilebilir" aksi anlamı çıkarılabilir.

Zira eğer cafede alkol içilmesi önlenmek istenseydi bu açık bir hükümle yasaklanabilirdi.

o halde yasaklanmadığına göre cafede alkol içmenin serbest olması esastır

Bu Mefhum-u muhaliftir. 

Avukatların can simitidir.

 

Fakat Kuranın Ayettinde yani ilgili düzenlemeden "Mefhumu muhalif" çıkarmak biraz sıkar, çok sıkar hemde 

yani kadın veya erkek öldüren bir adam'a kısas olmaz" hükmünü ters anlamını çıkaramazlar

 

Zira Kuranın Orjinat Metninde şu yazar  "Hür'e Hür Abd'e abd, dişiye dişi"  

bu düzenlemede Abd kelimesi  belirsizdir  Abd "Kul da" demek olur "Kölede" demek olur 

 

"Abd'e abd" cümlesinden. Avukatlar  "mefhumu muhalif"  manası çıkarıp

"Bir adam köle veya kadın öldürürse kısasa sokamayız" diyemezler

 

çünkü düzenlemede açıkça "Abd'e abd" yazıyor. bu bir kanıttır bu cümle "kula kul" demektir. herkesi kapsar kul olması dolayısıyla

 

Eğer Düzenleme şöyle olsaydı. "Hür'e Hür, rikaba rikab, dişiye dişi " 

O zaman avukatlar bundan Mefhumu muhalif çıkarıp.

"Bir erkek köle veya kadın öldürüse kısasa sokamazsınız" diyebilirlerdi

Fakat  Düzenleme rikab yani rikab: Tam köle boynu müslümanın elinde olan köle demektir. düzenlemde Rikab yazmıyorda Abd yazıyor

Abdin genel anlamı Kul demektir

İsteyen bakabilir kelime-i tevhide "Abdehu ve resulehu" diyoruz ya "Abd kul" demektir.

 

nahl 75 de "Abdun memluk"der ki  buradaki abd belirlidir. memluğun kuludur

neden kuldur

ya parası için

ya malı için yahut kafası çorba kasesi olmuştur memluk onun kafasına çorba doldurur

onun için ona kul olmuştur. bilmem artık ne için kulsa

 

abdullah da da  Abd kelimesi belirlidir "Allaha kul olmuş demektir.

 

Fakat bakara 178 de ise "abd" kelimesi ise "belirsiz" olarak geldiğinde Bu kelime köleler yada kullların hepsi manasına gelir

O yüzden ayetten Mefhumu muhalif manasını çıkarmaya çalışanalra osurulur 

insanı gülmekten osturmayın lütfen özellikle sundance ve demecrossion size diyorum

saygılar sevgiler saygıler demişken sayıyım mı :dasa Ahahaahahah

 

düzenleme katilden başkasının öldürülmemesi için gelmiştir kısas vardır.

sadece Abd'e abd denseydi BU ayetten Abd kelimesini Köle manası alınıp hürler kısasdan hariçtir denilebilirdi

sadece hüre hür abde abd deneseydi

bundan bazı kadınların köle statüsüne girdiği anlaşılırdı kadına hakaret olurdu

halbuki kadın köle değildir cariyedir. cariyede ev işleri yapan kadın demektir 

İslam kadını el üstünde tutar

kadınlar ne hürdür ne köledir

kadın kadındır diyerek ayrıca bir statü vermiştir Koca islam ay lav yu beybi lalala lalalaal

 

 

İşte İslam'ın insanı getirdiği nokta:

 

Koskoca yazıda kısas uygulamanın yanlışlığına dair zerre ima yok. Onaylanıyor kısas uygulanması. Ahlaken uygun ve etik bulunuyor.

 

Köleliğin kabul edilmesinin yanlışlığına dair zerre ima yok. Kölelik olabilir yani. Köleliğe değil kullanılan kelimeye karşı.

 

Hele hele "kadınlar ne hürdür ne köledir" diyerek kadını nasıl gördüğünü gözler önüne seriyor ki evlere şenlik. 

 

Dindarr nasıl kıvıracağını şaşırmış. Her zamanki gibi işin içinden çıkamayınca maskaralığa, cıvıklığa, yavşaklığa vurmuş. Yazıya bak osurarak Allah savunulan bir yazı.

 

Orada eşşşşşşek kadar "hür'e karşılık hür", "köleye karşılık köle" ayrımı varken, kalkmış "Allah'ın kulu" diye uyduruyor. Eeeee "Allah'ın kulu" sıfatına "hürler" de dahil olduğunu anlasınlar diye ayrıca "hür" dediler, peki karşılığı "hür" ne oluyor? 

 

Hele hele "Allah'ın kulu" uydurması ile kölelikten sıyırdığını düşünürken, kadına diyecek bir şey bulamayınca "kadın ne hürdür ne köledir, kadın köle değil cariyedir" diye saçmalaması muazzam.

tarihinde Sundance tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, teflon yazdı:

Bunların hepsini neden arka arkaya yazdık? Onu biz de bilmiyoruk..

 

"Şey ya valla... Pardon allah zaten bendim değil mi... Kendime mi yemin ettim, neyse. Mesele şu ki kim öldürürse kısas yapın yazası olduydum. Ama sonra birden aklıma geliverdi. Daha önce kadınları dövün yazdıydım. Hadi mesela has kulum aptesinde namazında günde elli değil yüzelli kere bana domalan çoook sevgili bir kulum emrime uyup karısını döverken ters yerine geldi, kadın öldüüü! Noolacak? Düşün düşün uykum kaçtı.

 

Sonracıma bu sevgili has kulum cihat da eder uğrumda, kafirleri kesip kızlarını cariye, oğlanlarını köle yapar. Hadi bu kölelerden biri kaçtııı! Bu da yakaladı, dövecek. Aklına ülen ya bir de döverken ölürse bu nalet köle, noolacak, allah öldüreni kısaslayın buyurdu diye ayetim gelecek! Dövmese, ana lan kaçana bişey yapmıyor diye bütün köleler çil yavrusu gibi kaçışır!

 

Valla iyice uykudan dinekten oldum yaaa! Pardon yine mi yemin ettim lan! Ağız alışkanlığı işte. Ota boka yemin ede ede ağzımız da iyice alıştı! Alışmış God... Neyse uzatmayayım.

 

Neyse uykusuzluktan gözler kan çanağına dönünce, dedim bu böyle olmaz. Tamam kısası yazdım ama öyle her kadın köle gibi hayvandan farkı olmayan şeyler için koooskoca abit mücahit zahit kulumu yedirmeeeem dedim! Yapıştırdım ayeti, hüre hür köleye köle dişiye dişi! Ahana işte yerseniz de böyleee, yemezseniz de böyle! İşinize gelirse baba, burda allah biz oluyoruz heralde! Sıkıysa siz allah olun da iyisini yazın ülen! Heeeeyt!"

Link to post
Sitelerde Paylaş

O hür ile o hür, o köle ile o köle, o disi ile o disi. 

 

OLUR ya da UYAR gibi bi yüklem yok bu ifadede. Ama "olur"un, "uyar"in... anlami var. Örnegin islamî kural odur ki o hür ile o hür OLUR, o hür ile o hür UYAR...  O hürün kendisine yapilir hukukî islem. Suçu o hür islediginde cezaya o hürün kendisi çarpilir. El hürrü bil hürri, o hür ile o hür.

 

KISAS EDiLiR yok burada. Kisas bu ifadenin degil, "siyak"in ve "sibak"in konusudur. Bakin, siyakta ve sibakta yalnizca cinayetten söz ediliyor. Oysa bu ifadenin konusu genel olarak bütün suçlardir... Örnegin hirsizlik. Hür bir erkek ve hür bir kadin hirsizlik ettiginde o ikisinin ikiden çok ellerini kesin (fakta'û eydiyehumâ), o ikisinin kölelerinin ellerini kesmeyi aklinizdan bile geçirmeyin.  

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu forumda öne sürülüyor ki KISAS bir suçlunun yerine baska birinin cezalanmasidir. Suçu isleyenin toplumsal konumu da isin içine katilarak öne sürülüyor bu iddia, ama yalan yanlis bir iddia. 

 

Gerçekte KISAS adil ceza demek, suça ESiT CEZA. Suçlunun hür ya da köle, kadin ya da erkek, himaye edilen ya da himaye eden olmasiyla  ilgisi yok bunun.  

 

"Kisas"in Arapçanin kadim sözlüklerindeki tanimi bu. Örnegin Al-Mufradaat fi Ghariib al-Qur'aan, Lisaan al-Arab, Taaj al-Aruus min Jawaahir al-Qaamuus. Bkz http://www.studyquran.co.uk/PRLonline.htm

 

(2:178) l-qiṣāṣu  adil ceza(dir)  يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُتِبَ عَلَيْكُمُ الْقِصَاصُ فِي الْقَتْلَى
(2:179) l-qiṣāṣi adil ceza وَلَكُمْ فِي الْقِصَاصِ حَيَاةٌ يَا أُولِي الْأَلْبَابِ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
(2:194) qiṣāṣun adil ceza(dir) الشَّهْرُ الْحَرَامُ بِالشَّهْرِ الْحَرَامِ وَالْحُرُمَاتُ قِصَاصٌ
(5:45) qiṣāṣun ceza(dir) وَكَتَبْنَا عَلَيْهِمْ فِيهَا أَنَّ النَّفْسَ بِالنَّفْسِ وَالْعَيْنَ بِالْعَيْنِ وَالْأَنْفَ بِالْأَنْفِ وَالْأُذُنَ بِالْأُذُنِ وَالسِّنَّ بِالسِّنِّ وَالْجُرُوحَ قِصَا

 

Bakin, Mâide 45'teki KISAS ta bir suçlunun yerine baska birinin cezalanmasi degildir, hür ya da köle yok orda. Ordaki KISAS örnegin "cana can, göze göz"dür yani CANA KIYANIN ceza olarak CANI ALINIR, göz çikaranin gözü çikarilir, ki yalnizca Yahudilere baglayan bir yasa olup Kuran tarafindan iptal (nesh) edilmistir.

 

Müslümanlari baglamaz Mâide 45'teki KISAS. Islam birinin elini kesenin ceza olarak elinin kesilmesini istemez, o suç islenmek suretiyle verilmis olan zararin giderilmesini ister.   

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Suçlunun yerine başkasının cezalandırılması emredilmiş olamaz, çünkü başka Kuran pasajındaki "ve la tezirü vaziratün vizra uhra" kuralı, yani kimse başkasının günahını yüklenmez kuralı buna engeldir. Bunun ahiret açısından söylendiğini, dünya suçları açısından geçersiz olduğunu öne süren de olmamış değildir. Ama iyi tarafından bakmak istiyorsak adam cinayet işledi diye masum kölesini kısas etmenin olamayacağına karar verebiliriz. 

 

Cahil çöl yağmacıları kısasın ancak denk gördükleri sınıflar içinde uygulanabilmesini Kurana yazmışlar. Tabii vahşi yağmacılar oldukları için, normal. Hüre hür köleye köle dişiye dişi şeklinde belirtmişler bu ilkel fikirlerini. Yani öldüren ve öldürülen aynı sınıfa dahil değilse kısas kuralı çalışmaz demişler.

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş


 

 

15 saat önce, Buzul yazdı:

Bok yeterlidir.Sabahtan beri olmayan sözcükler,anlamlar ekliyorsun,Kuranı değiştiriyorsun,kafana göre yargı veriyorsun.Çünkü soruların yanıtı ,sorunların çözümü yok, sözüm ona ayrıntılı,yeterli olan Kuranda.Sen Kuranın ayrıntılı ve yetersiz olduğunun en büyük göstergesisin.Sonra bunlar açıklanırsa üzülürmüşüz diyorsun,bu sorular açıklanınca neden üzülesin lan dingil,üzülecek ne var ortada.:D 

Kuran denilen kitapta,kısas yaptırımı var,bu yazmasaydı,yine diyecektin ki,Kuran yeterlidir.Aynı Kuranda tecavüzün yaptırımı yoktur ama mesela.Tecavüzün yaptırımı yoktur diyip,Kuran yetersizdir diyor musun,hayır.O yüzden dediğim gibi Kuranda kısas olmasa yine,Kuran yeterlidir,ayrıntılıdır diyecektin,çünkü sen arabın dinine bağımlı olmuş,gerçekleri görmezden gelen,inatçı,pişkin,yüzsüz,arsız bir beyinsizsin.Yani anlayacağın islam bağımlısı beyinsiz arkadaş,Kuran yeterli felan değildir,ayrıntılı da değildir.İşte ayrıntılı ve yeterli olmadığı içinde Kurana olmayan sözcükler,anlamlar ekliyorsun,kendi kafana göre yargılar veriyorsun,şu olursa şöyle yapılabilir,bu olursa böyle yapılabilir,şunlar karşısında şöyle çözümler üretilebilir diyorsun:lol:

 

14 saat önce, Buzul yazdı:

Ben diyorum ki mesela,kardeş fazla olursa,bazıları bağışlar,bazıları bağışlamazsa ne olur,adam diyor ki,bunun yanıtı kuranda yok ama,biz bunu kendi yargılarımızla çözebiliriz.Bu Kuranın yetersiz olduğunu,ayrıntılı olmadığını göstermez,Kısas olmasa yine diyecektin ki,kuran yetersiz değildir,tecavüzün yaptırımı yok,ama yine Kuran yeterlidir diyorsun.Senin için sofrada bir tabak kuru fasulye olsa da yeterli,bir tabak kuru fasulyenin yanında bir tabak pirinç pilavı olsada yeterli,bir tabak kuru fasulye,bir tabak pirinç pilavının yanında 10 tane tulumba tatlısı olsada yeterli,bunların yanında 1 litrelik kola olsada yeterli.Sofrada hiçbir şey olmasa yine yeterli diyeceksin.

Bir tabak kuru fasulye=Öldürmeye kısas
Bir tabak pirinç pilavı=Öldüreni kim bağışlayabilir.

Kola:Birden fazla kardeş varsa,bazıları bağışlar,bazıları bağışlamazsa ne yapılır.

Tatlı=Tecavüzün yaptırımı

 

Kuru fasulye var,pilav var,kola yok,tatlı yok yeterli diyorsun,kuru fasulye var,pilav var,kola olsa,tatlı olmasa yine yeterli diyecektin,kuru fasulye,pilav,kola,tatlı dördü birden olsa yine yeterli diyecektin.Dördü birden,olmasa yine yeterli diyecektin.Ki tatlı,kola yok sofrada.Üstelik pilavın da içinde,üzümün,fıstığın  olduğunu söylüyorsun,benim pilavım üzümlü,fıstıklı diyorsun,çünkü pilavı o haliyle yeterli görmüyorsun,biri de gelir diyor ki sana arkadaş bunun içinde bu saydıkların yok,kafan mı güzel senin.:D

 

Müslüman kimdir.Bir sofrada var olmayan yiyeceklerin,var olduğunu söyleyen kişidir.

 

Senin mantık nasıl çalışıyor?

.

Kur'an'da penguenler geçmiyor. Al sana eksik!

.

Kur'an'da biri bize tükürdüğünde ne yapmamız gerektiği geçmiyor. Al sana eksik!

.

.

.

Kısaca sen kafandan, liste oluşturup, bunu Kur'an'da ararsan tabii kide sana eksik gelir... Ama aslında senin kafa eksik böyle absürt yaklaşımların başka açıklaması olamaz...

.

Biri sana ayakta bekle dediğinde; sen ona; elimi nereye koyayım, dümdüz mü durayım? Eğik mi durayım diye sorar mısın?

.

Çünkü şuan mantıkların ve soruların bundan farksız...

.

Kur'an kısas yapacaksınız diyor... Demi

.

Aynı Kur'an Kardeş(veli) nin; diyet karşılığında af yetkisinin olabileceğinden bahsediyor... Demi

.

Aynı Kur'an "AFFET" menin şart olmadığını da söylüyor... Demi

.

Aynı Kur'an "Vasiyet" in farz olduğundan bahsediyor... Demi

.

Şimdi zeka kullanmamakta ısrar eden insan, bana hala çıkıp, diyor ki; Kur'an eksikmiş ve Ben Kur'an'a kelime ekliyormuşum... :)

.

Birden fazla kardeş varsa; ne değiştirir? Yine onlardan bir tanesi "velisi" statusünde... Ha hepsi hak ilan ediyorsa; orta da tek bir veli olmadığına göre; Kur'an'ın hükmüne giren "bir adet veli" de yok demektir... EE bu ne anlama gelir orasınıda sen tahmin et biraz "aklını kullan" yoksa pas tutacak ;) Zaten buna niye kafayı taktın anlamadım ulan zorunlu değil bu affetme... Yani böyle bir kısas yasası olsa bu affı istemeyen varsa, vasiyetinde söyler... Orta da sorun kalmaz... ok...

.

Kur'an genel persfektifi, önemli moktaları vurgular, teffarruat hususu insanlardadır...

.

.

Mesela senin "tecavüz" eleştrini ele alalım;

.

Öncelikle; Kur'an kendisine inanmayanlara bile her hangi bir tehdit, zorlama yapılamayacağını bildirir...

.

Senin mantığa göre, tecavüz özel olarak belirtilmesse; yaptırımı yok demektir... Ne alaka? Ve ne kadar saçma bir mantık... Kur'an aynı bu olayda da temel prensibi verir... O suçun şiddetidir, boyutudur, delilidir vs... Bunlar insanların tasarrufundadır...

.

Tecavüz nedir? Kişi dokunulmazlığına bir saldırıdır...

.

Rablerine icabet edenler, namazı dosdoğru kılanlar, işleri kendi aralarında şura(dayanışma) ile olanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak edenler,

Ve haklarına tecavüz edildiği zaman, birlik olup karşı koyanlardır.

Kötülüğün karşılığı, onun misli (benzeri) olan kötülüktür. Ama kim affeder ve ıslah ederse (dirliği kurup-sağlarsa) artık onun ecri Allah'a aittir. Gerçekten O, zalimleri sevmez.

Kim zulme uğradıktan sonra nusret bulur (hakkını alır)sa, artık onlar için aleyhlerinde bir yol yoktur. [41-ŞURA, 38-39-40-41-42]

.

Dolayısıyla bir kez daha görülüyor ki Kur'an eksik değildir... Sadece senin aradığın liste Kur'an'da yok hepsi bu... ;)

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Peki canın gibi sevdiğin bir kızın var diyelim. Bir adamla evlendi ve adam bir gün o canın gibi sevdiğin kızını öldürdü. İslama göre ne yapacaksın? Hiç bir şey yapamazsın. Kösülüp oturmaktan başka hiç bir bot yiyemezsin.

 

Yapabileceğin bir şey yok değil. Ölümü göze alıp sen de onu öldüreceksin. Daha kurnazsan bir kiralık katile öldürteceksin. Yapabileceğin islam şeriatı açısından hiç bir şey yok. Kadın öldürdü diye hür bir adam bu geri yobaz vahşi ilkel çöl yağmacılarına göre kısas edilmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Profer beyinsizi,yavşağı sana buradan artık çektiri çekiyorum,zamanı geldi.Çünkü üste çıkmak için yazıyorsun,yazarken saçmalıyorsun,saçmalıyorsun çünkü bağımlısın,islamı kaybedip boşluğa düşme korkun var,kendi kafana göre sözcük,anlam ekliyorsun,değişmemiştir dediğin kuranı değiştirip,kendi dininle bile ters düşüyorsun,kendi diniyle bile ters düşebilen biriyle daha fazla yazışmanın anlamı var mı,yok,o yüzden senin gibilere en iyi çektiri çekmek,boşuna ne soluğumu tüketeceğim de,kendimi sinir edeceğim.İçinde kuşkuları boş boş konuşarak,üste çıkarak,saçmalayarak bastıracaksan,kuranın yetersizliğinin üstünü,pişkinliğe vurarak,saçmalayarak örtmeye çalışacaksan,buradan çektir git.Biz senin gibi yavşak bağımlıların,tutarsız,sağı,solu ayrı oynayan dansözlerin stres topu değiliz.Seni izliyorum,Kuranda tecavüzün yaptırımını arıyordun,profiline baktım,tecavüzün yaptırımını bulamadın,yaza yaza da bu yanıtı yazdın,tüm gece düşünmüşsündür ne yazsam da üste çıksam diye,çünkü amacın üste çıkmak,gerçeklere ulaşmak değil.Yavşaklığının simgesi olan göz kırpma emojini de alıpta çektir git,çakma müslümal profer.Senle mi uğraşacağız.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Herif tam salak çıktı, o kelimeyi ben ekliyormuşum. Bu çeviri uzmanlar tarafından yapılmış, madem kendine bu kadar güveniyorsun, git bu çeviriyi yapanlara çat. Sözünü mü dinlemiyorlar, o zaman putuna söyle de düzeltsin durumu.

 

Bakara/178.     Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

 

 

 

 

 

Sayın sağduyu,

bu çeviriye göre enteresan bir durum oluşmuyor mu?

 

"ancak öldüren kimse"  demişsiniz. yani katil

 

bu durumda kısas

"her zaman öldüren kimse için geçerlidir" 

 

ayet ne diyordu?

,"hüre hür, köleye köle, kadına kadın" 

 

 

bu durumda 

ya

"kısas sadece hür hürü, köle köleyi, kadın kadını öldürdüğünde uygulanır" 

 

yada 

bu ayetin ne demek istediği tam anlaşılamıyor.

 

Saygılar

 

tarihinde Rookie Explorer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Rookie Explorer yazdı:

bu durumda kısas

"her zaman öldüren kimse için geçerlidir"

 

Bu çıkarımı nerden çıkardığını anlatamamışsın. "Ancak" sözcüğünü "fakat" yerine "sadece" diye anladığını tahmin edebiliyorum ama o durum bile bu çıkarıma yine izin vermiyor.

 

Kısas sadece hür hürü, köle köleyi, kadın kadını öldürdüğünde uygulanır" çıkarımı ise zaten doğru. Cahil çöl yağmacıları böyle düşünmüşler ilkel cahil geri kafalarıyla. Sınıf ayrımı getirmişler yani.

 

Daha da doğrusu, ilk çıkarımının ne anlama geldiği de açık değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Bu çıkarımı nerden çıkardığını anlatamamışsın. "Ancak" sözcüğünü "fakat" yerine "sadece" diye anladığını tahmin edebiliyorum ama o durum bile bu çıkarıma yine izin vermiyor.

 

Kısas sadece hür hürü, köle köleyi, kadın kadını öldürdüğünde uygulanır" çıkarımı ise zaten doğru. Cahil çöl yağmacıları böyle düşünmüşler ilkel cahil geri kafalarıyla. Sınıf ayrımı getirmişler yani.

 

Daha da doğrusu, ilk çıkarımının ne anlama geldiği de açık değil.

 

Sayın democrossian,

Ben  sayın sağduyu' nun, "Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse,"  şeklindeki tercümesini okuduğumda şunu anladım. 

 

fakat yada sadece olmasının farkını ben anlayamadım.

sonuçta, "öldüren kimse" dendiği için, bu katil olmalı.

 

Demekki "af" katile uygulanabiliyor yani ancak katil kısas edilebilir.

Katilin statusu farklı olduğunda (öldürme olayı kadın-erkek, kadın-köle, erkek-köle) olduğu durumlarda yerine geçecek kişi için bir af olamaz.

 

sonuç olarak ya kısas

"sadece hür hürü, köle köleyi, kadın kadını öldürdüğünde uygulanır" 

 

yada 

ayetin anlamı tam anlaşılamıyor.

 

hatalı olabilirim tabii.

 

Saygılar,

 

 

 

tarihinde Rookie Explorer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, sağduyu yazdı:

 

 

Hasan, profer ve dindarr mallarının dikkatine. Ayet aşağıda. İşte bu herifler bu kadar açık bir ifadeyi ya anlayamayacak kadar beyinsiz ve gerizekalı ya da anlayıp da anlamıyormuş yapacak kadar pişkin, yüzsüz ve utanmaz.

 

Bakara/178.     Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

 

Maide/45.     Onda (Tevrat’ta) üzerlerine şunu da yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş kısas edilir. Yaralar da kısasa tabidir. Kim de bu hakkını bağışlar, sadakasına sayarsa o, kendisi için keffaret olur. Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, zalimlerin ta kendileridir.

 

Sorular:

 

1. Maide/45'e göre, göze can veya buruna göz kısas edilir mi?

 

2. Yukarda yürüttüğünüz mantığa bağlı kalarak, Bakara/178'e göre, erkeğe hür kısas edilir mi?

 

 

Bu salak da kul ile kölenin aynı anlama geldiğini bile bilmiyor.

 

kul << Eski Türkçe kul; köle, hizmetçi.

 

 

"ARAŞTIRMA YAPMAYI" BİLMİYORSAN ÖĞRETELİM ;)

.

Hala papağan gibi tekrar ediyorsun... BAKARA 178'DE "KISAS EDİLİR" DİYE BİR İFADE YOK! 

.

"Öldürülenler hakkında kısas yazıldı(farz kılındı)" yazıyor... Dİkkat et: "ÖLDÜRÜLENLER HAKKINDA KISAS YAZILMIŞ..."

.

Sahtekarlığını bir kez daha gösterelim:

 

 

Yâ eyyuhe-lleżîne âmenû = Ey iman edenler!

 

kutibe ‘aleykumu-lkisâsu fi-lkatl(e) = Farz kılındı size kısas "ÖLDÜRMELERDE"

 

-lhurru bilhurri vel’abdu bil’abdi velunśâ bilunśâ = O Hür o hüre, o köle o köleye, o kadın o kadına

 

 

Maide 45 e bakalım birde:

 

 

Veketebnâ ‘aleyhim fîhâ enne = Yazdık Onlara(yahudilere) Onda(tevratta) muhakkak

 

nne-nnefse bi-nnefsi vel’ayne bil’ayni vel-enfe bil-enfi velużune bilużuni ve-ssinne bi-ssinni velcurûha kisâs(un) = Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş ve yaralara Kısas

 

 

Bu arada, Maide 45 deki bahsedilen kısas: "Tevratta" daha önce yazılmış bir hüküm... Kur'an'ın hükmü değil!

 

 

Ama; Bakara 178 deki ifade ile Maide 45 arasındaki farkı, kelime kelime yukarıdan okuyan görür...

 

Eğer; Bakara 178 deki ifade, Maide 45 deki gibi olsaydı siz haklıydınız... Ama ifadeler farklı... -_-

 

 

 

 


 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bakara 178de yalnızca kardeşi yazıyor,velisi,varisi yazmıyor.Velisi,varisi gibi olmayan sözcükler,o ayeti yetersiz,yavan gören dingillerin eklediği sözcüklerdir.Bu olmayan sözcükleri ekleyip,birde kuran değişmemiştir diyorlar ya,ağızlarına kürekle vuracaksın bu tutarsız yavşak dingillerin.

Ayrıca bu köleler,cariyeler,sahiplerinin izni olmadan özgürlüğüne kavuşamıyorlar.Sahipleri izin vermeden,ben senin yanından ayrılıyorum diyemezler,gidemezler,özgür insan olamazlar

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...