Jump to content

Kuran'ın Çelişkilerine Örnekler 2


Recommended Posts

1 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Hay ben bin kere tüküreyim o Kur'an'a da İslam'a da. Kalkmış geri zekalı birinin bile savunmasının mümkün olmadığı antik uygulamaları savunuyorsunuz. Kafanızda var yemin ederim.

Bu kitap 1400 küsur sene evvelki dünyada yazılmış ve o çağın ihtiyaçları vs vs çerçevesinde oluşturulmuş. Çok uzun süredir en ufak bir geçerliliği yok, olması da mümkün değil. Kölelik ne be? Ne salakça bir konu bu? Kafadan elenmesi gereken rezil bir insanlık suçunu, bir de utanmadan amanın da hürle hür, köleyle köle, bilmem ne diye tartışıyorsun da kitabı aklamaya çalışıyorsun deli deli.

 

Sorguladınız mı demişsin ya?

Manyak olmak lazım sorgulamak için. Ateistler size o manyaklığı göstermek için kendini paralıyor yazık. Kur'an ne evrenseldir ne de her çağa hitap eder, çöl bedevilerinin kendi ihtiyaç ve politikalarını da içerdiği için her çağa hitap etmesi kafadan mümkün değildir.

 

Var mı arkadaşım şu anda bu hükümlerin bir mantığı, bir geçerliliği? Dandik antik kitaplar bizi neden bağlasın da oturup da Allah'ın gönderdiğini kanıtlamak için saçmalamaktan geri durmuyorsunuz?

 

Yok kısas, köle, şu bu filan. Çok uzun zamandır modern yasalar var, biz kimseyle kısas filan yapmıyoruz, Kur'an'ı da diğer antik inanışları da bu bağlamda çöpe attık. Daha neyini savunuyorsunuz bu zararlı zırvanın bilmiyorum ki. Kur'an elbette milyon türlü çelişkiye, saçmalığa sahip bir kitap. Öyle olmadığını göstereceğim diye akıllara zarar şeyler söyleyip durmayın, kabul edip oturun işte. 

 

Roma imparatorluğunda kölelik yok muydu ? kur'an insan ihtiyacına uygun olarak indirilmiş bir kitaptır ama sizin demenize göre kur'an'ın entropi yasasından bahsetmesi gerekirdi çağın gereklerini, sorunlarını ele almaması lazımdı hiç kölelikle ilgili bir yorum getirmemesi gerekirdi... insan o sarp yokuşa atılmadı nedir o sarp yokuş ? köle azad etmek... bu tarz ayetler varken neden sanki kur'an köleliği savunuyormuş gibi düşünüyorsun bilal habeşi'ye ezanı okutmadı mı peygamber kendi kölesi zeyd'i kendi akrabasıyla evlendirmedi mi ? bunlar hep o köleleleri küçümseyenlere birer cevaptı ama siz bunları anlayamıyorsunuz 21. yüzyılda amerika gibi özgürlükler ülkesi denilen yerde zencilere karşı yapılanlar ortadayken ''ya 1400 yıl önce ne kölesi ya insanlık bu mu'' gibi komik durumlara düşersiniz belçika kralı leopold'ün afrikada daha 20.yüzyılda neler yaptığını bilmezsen böyle yorumlar yaparsın... Fransa'nın Hollanda'nın daha bu yüzyıllarda neler yaptığını görmezsen Fransa'nın tunuslu cezayirli insanları nasıl kömür yataklarında çalıştırdığını görmezsen ''1400 sene önce abi yaa '' dersin :) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 1,1k
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

1 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

25 yaşındaki adam dul ve zengin bir kadınla niye evlenir acaba? Siz Muhammed'in fakir ama dürüst, güvenilir bir genç olduğuna da inanırsınız hani, ondan soruyorum.

Adam gözünü açmış, çağının zengin bir ticaret kadınıyla evlenip sırtını sağlam yere dayamış. Bir tür jigololuk diyelim.

 

Bu niyet okumak oluyor da masum bir aşkla evlendiğini savlamak niyet okumak olmuyor mu acaba?

 

Kur'an'a bakarsak Hatice öldükten sonra Muhammed ipini öyle bir koparıp sağa sola dalıyor ki, kalmıyor masumiyetten eser. 6 yaşındaki çocuklara göz koyacak, savaş alanında kocasını öldürdüğü gencecik kadınlara hemen oracıkta, çadırın içinde tecavüz edecek kadar sapıtıyor. Durmadan kadın alıyor, sonra onlar gece ziyareti konusunda birbirine düşünce Allah yardımına koşuyor ve hemen ayetler indiriyor. Ahali, Ayşe bunu Saffan'la boynuzladı diye konuşmaya başlayınca bile ayet inip Ayşe'yi aklıyor Allah.

 

Yatak odası dini. Kur'an orta yaşlı bir zamparanın yatak odası ve savaş maceralarından ibaret ayıplı bir kitap. Çocuklardan uzak tutulmalı.

beyler kimin kimle evlendiğinden banane ya ? 40 yaşında bir kadının ahlakını beğenmiş olamaz mısın ? bundan bizene abi ben onu nereden bilebilirim ki ben onlarla ilgilenmiyorum... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 minutes ago, Hasan Akçay said:

Öldürülenler konusunda suça esit ceza ilkesi size farz kilindi.

O hürle o HÜR, o köleyle o KÖLE, o kadinla o KADIN.

(El hurru bil hurri vel abdu bil abdi vel unsâ bil unsâ.)

 

Kisas "suça esit ceza"dir, örnegin cana can. Buna göre 2:178'de söylenen: Suça esit cezanin muhatabi "o hürle o HÜR"dür. Cinayeti o hür islemistir, cezaya da o HÜR çarpilir. AYNI kisi.

 

Bak, adam gerizekalı dememi hakkettiğini göstermek için hemen koşturmuş, gerizekalı olduğunu gösteren bir mesaj yazmış. sonra bu gerizekalıya neden gerizekalı diyorsun diye soruyor bazıları. Eee, adam gerizekalı da onun için gerizekalı diyoruz.

 

"Suça esit cezanin muhatabi "o hürle o HÜR"dür." Yahu şu saçma sapan cümleyi kurana gerizekalı denmez de ne denir? 

 

"Suça esit cezanin muhatabi "o hürle o HÜR"müş!!!!!

Suça eşit cezanın muhatabı ancak o suçu işleyendir be gerizekalı, "o hürle o hür" ne demek gerizekalı?

 

 

 

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, robertobaggio said:

beyler kimin kimle evlendiğinden banane ya ? 40 yaşında bir kadının ahlakını beğenmiş olamaz mısın ? bundan bizene abi ben onu nereden bilebilirim ki ben onlarla ilgilenmiyorum... 

 

Başka zaman olsa peygamber efendimiz şu durumda şöyle davranmış, bu durumda böyle davranmış diyen birisine peygamber efendisinin böyle de davrandığını gösterince hemen kıvırıp bana ne demeye ne deniyor acaba? İkiyüzlülük, riyakarlık, utanmazlık, yüzsüzlük, ya da hepsi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, robertobaggio yazdı:

Roma imparatorluğunda kölelik yok muydu ? kur'an insan ihtiyacına uygun olarak indirilmiş bir kitaptır ama sizin demenize göre kur'an'ın entropi yasasından bahsetmesi gerekirdi çağın gereklerini, sorunlarını ele almaması lazımdı hiç kölelikle ilgili bir yorum getirmemesi gerekirdi... insan o sarp yokuşa atılmadı nedir o sarp yokuş ? köle azad etmek... bu tarz ayetler varken neden sanki kur'an köleliği savunuyormuş gibi düşünüyorsun bilal habeşi'ye ezanı okutmadı mı peygamber kendi kölesi zeyd'i kendi akrabasıyla evlendirmedi mi ? bunlar hep o köleleleri küçümseyenlere birer cevaptı ama siz bunları anlayamıyorsunuz 21. yüzyılda amerika gibi özgürlükler ülkesi denilen yerde zencilere karşı yapılanlar ortadayken ''ya 1400 yıl önce ne kölesi ya insanlık bu mu'' gibi komik durumlara düşersiniz belçika kralı leopold'ün afrikada daha 20.yüzyılda neler yaptığını bilmezsen böyle yorumlar yaparsın... Fransa'nın Hollanda'nın daha bu yüzyıllarda neler yaptığını görmezsen Fransa'nın tunuslu cezayirli insanları nasıl kömür yataklarında çalıştırdığını görmezsen ''1400 sene önce abi yaa '' dersin :) 

 

Kölelik de küçük kızlarla evlilik de her yerde vardı. Kur'an'ın entropiden bahsetmesini bekleyen zaten yok, siz Müslümanlardan başka. Ben sana diyorum ki çağın bilgisi, görgüsü, gerçekleri, beklentileri ne ise kutsal kitabı da o kadar olur. Anlattığım bu benim. Bu yanımızla biz Kur'an'a hakettiği değeri esas verenleriz.

 

"Kur'an kutsal bir kitaptır, evrenseldir ve her çağa hitap eder" diyenler biz değiliz ki. Sizsiniz. O yüzden içindeki bütün antik inanışları, çağımızla uzaktan yakından ilgisi olmayan, çocuğa bile söylemenin mümkün olmadığı saçma sapan uygulama ve benzerlerini çıkıp da bir şeymiş gibi savunmak zorunda kalıyorsunuz. İçler acısı bir hal.

Çünkü eğer kabul ederseniz sadece İslam dini değil, din anlayışınız kendi üstüne çökecek. 

 

Hani bu bir tarih kitabıdır, içeriğinin günümüzde geçerliği yoktur, kendi çağına hitap etmiştir deseniz yukarıda yazdıklarınız anlam kazanabilir.

Şu halde çöp. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, robertobaggio yazdı:

beyler kimin kimle evlendiğinden banane ya ? 40 yaşında bir kadının ahlakını beğenmiş olamaz mısın ? bundan bizene abi ben onu nereden bilebilirim ki ben onlarla ilgilenmiyorum... 

 

Di mi? Bilemeyiz...Aynı adam yaşlı karısı onu peygamber diye parlatıp öldükten ve bizim peygamber iyice güçlendikten sonra gidip çoluğa çocuğa da musallat oluyor filan.

6 yaşındaki minik Ayşe'nin de ahlakını beğendiyse demek...

 

Biz bilemeyiz. Sınırlı aklımızla anlamamız mümkün değil. Vardır bunda da bir hikmet...

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, robertobaggio said:

Aynı insan hakkında hiç yalan söylediğini duymadık diyorlar böyle bir argüman olabilir mi ? bir insan kendisini taifte aşağılatacak para ve kadın için böyle zorlu bir hayata girecek insanlarla ilgilenecek gece gündüz savaşlara katılacak her an ölüm tehlikesiyle burun buruna yaşayacak... ben bunlara yalancılık diyemem vicdanım el vermiyor...53 yaşına kadar tek eşli yaşamış birine çok şehvetli demek de vicdanıma dokunur ben bunu söyleyemiyorum kusura bakma... ayrıca mekkenin önde gelenleri muhammed gel bu işten vazgeç ne istiyorsan verelim diyorlar ister kadın ister para neden kabul etmiyor ? kendi yaşadığı topraklardan hicret ediyor bu kadar ağır bir sorumluluk olabilir mi ? ben buna inanmıyorum siz hep baska taraftan bakıyorsunuz 

 

Sagduyu arkadasin da yazdigi gibi yoksul Muhammed, zengin Haticeye ic güvey olarak gider ve peygamberliginin ilk yillarinda fazla pislik yapmaz.

Hatice ve Muhammedin amacasi ölünce korumasiz kalir, (sanirim) paralar da agir agir suyunu ceker. Muhammedi zor bir zaman bekler. Medineye gitmeden önce baska yerlere göc etmek ister ama kabul etmezler. Bu arada zaten (normal olarak) kendi yaslarinda bir kadinla evlenir. Meddineye hicret edince ve kervanlara saldirilar düzenleyip fidye almaya baslayinca g*tü kalkar. Eline güc gectikce simarir ve evlatliginin karisina kadar bir cok kadinla evlenmeye baslar. Diger müslümanlara en fazla 4 kadinla evlenmek serbest iken kendisi cok daha fazla kadinla evlenir, cünkü kafasi rahat olsun diye ;)

 

CgFDkj9WwAAJcUt.jpg

 

 

 

17 hours ago, Hasan Akçay said:

 

 

Sevgili poiuz, Arapça bilmeniz sart degil. Alintiladiginiz çeviriye bakin yeter.

 

Bakin orda yeminlerinizin yönettigi garibanla sizin aranizda "size kismet ettigimiz sey (size kismet ettigimiz RIZIK)"taki esitsizlikten söz ediliyor, hukuki esitsizlikten degil. Hukuken siz ne iseniz yeminlerinizin yönettigi gariban odur, yasalar onlara da size de esit uygulanir. Örnegin onlar ve siz hirsizlik etseniz onlara da size de 5:38'deki ceza AYNEN uygulanir.  

 

Ama size Allah RIZIK kismet etmis ve ev kismet etmis ve para kismet etmis, onlar ise bes parasiz ve evsiz barksiz. Bes parasiz ve evsiz barksizlar ki iyi bakacaginiza dair yeminler ederek bakimini üstlenmissiniz onlarin. 

 

Ayette söylenen:

 

Örnegin evinizin tapusunu yeminleriniz kimi yönetiyorsa onlara devreder misiniz ve böylece size kismet edilenlerde onlarla esit hale gelir misiniz... ki Allah egemenligine birilerini ortak etsin de onlarla esit hale gelsin?

 

Ayette ŞiRK reddediliyor kardesim ŞiRK. Kölelerle, kölelikle ilgisi yok söylenenin.  

 

(Allah) size kendinizden bir misal verdi: Hiç size kısmet ettiğimiz şeyde elleriniz altındaki kölelerinizden ortaklarınız bulunur da onlarla siz eşit olur, aranızda birbirinizi saydığınız gibi, onları da sayar mısınız? İşte düşünecek bir toplum için ayetleri böyle ayırdediyoruz.

 

Bu "ellerinizin altindakinler" kim?

Kime "saygi" duymayalim/duymuyoruz?

 

 

 

 

 

 

tarihinde poiuz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 hours ago, cevizkabugu said:

 

Alin iste ateist sitelerinin delisi diye bosuna demiyorum. Delildir ne yapsa yeridir. Bak akli kendinden uzak dinsiz dindarrr; senin seyhin seni fena üflemise benziyor, aklin gitmis aklin. Gel seni BEDAVADAN bir üfleyim de aklin basina gelsin. Seni adam akilli sulayip bi güzel islaya islaya kirpacla döveceksinki, seyhinin üstüne serptigi pislik kalksin. Sana simdi hakaret, tehdit gibi gelebilir bu yazdiklarim ama, eger bilirsen senin icin rahmet olur rahmet. Ömrünce duaci olursun. Karar verirsen bana yaz.

 

Ha bu arada bu öpme, yalama isleri senin dilinden düsmüyor, budami seyhinin sizlere ders verme sekilleri. Dikkat et, bugün öper yarin öptürürler adami.Firsat varken kurtar kendini. Bu islerden zevk aliyorsan o baska, yazdiklarimi yok say, yalayip yutmanin tadini cikar, nede olsa pek meraklisin. 

sende bir kafa oynaklığı var ne şeyhi ne tarikatı, t.amamen sallamasyon yazıyorsun

benim ne şeyhle ne tarikatle alakam var

dediğim gibi sende bir kafa oynaklığı var manyaklığı var manyak hastasısın sen bir doktora görün

bak istersen bir daha tekrar edeyim

benim şeyh şıh şuhla bir tarikatle alakam yok okey yu ken dı piley basketbol

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, poiuz said:

 

Sagduyu arkadasin da yazdigi gibi yoksul Muhammed, zengin Haticeye ic güvey olarak gider ve peygamberliginin ilk yillarinda fazla pislik yapmaz.

Hatice ve Muhammedin amacasi ölünce korumasiz kalir, (sanirim) paralar da agir agir suyunu ceker. Muhammedi zor bir zaman bekler. Medineye gitmeden önce baska yerlere göc etmek ister ama kabul etmezler. Bu arada zaten (normal olarak) kendi yaslarinda bir kadinla evlenir. Meddineye hicret edince ve kervanlara saldirilar düzenleyip fidye almaya baslayinca g*tü kalkar. Eline güc gectikce simarir ve evlatliginin karisina kadar bir cok kadinla evlenmeye baslar. Diger müslümanlara en fazla 4 kadinla evlenmek serbest iken kendisi cok daha fazla kadinla evlenir, cünkü kafasi rahat olsun diye ;)

 

 

İslam peygamberi hakkında böyle konuşup trollük yapma

 

Bende o zaman sizin Taptığınız isanın götü kalkmış dersem olur mu

siz götü kalkan sahtekarlığa kalmış İnsana (yunhannın mattann lukanın götünden osurup osurup uyduruduğuna) allah diye tapan sapıklasınız

her götü Götü kalkana Allah diye tapsanız Allahız 3 değil 133 olur

 

adamaa bak ya

yyiip içip sıçana Allah diye tapıyor hemde 21 yüzyılda. bunlar kafasını pislik sıçmışlar

ulan 21 yüzyılda hele hle liak cumhuriyet devrinde İnsana Allah diye tapana, Lan osuruk kafalı de get osur da gel diyorlar

 

 

Sakın ben hırsitiyanım deme seni tanımayanlara bunu yutturabilirsin ama  

seni tanıyanlara yutturamazsın

bu hırsitiyanlar öyle korkak insanlar ki

İslama dil uzatmak için ateist kılığına giriyorlar

çünkü Hıristiyan olduğunu belli ederse

Osuran sıçan allaha inanmış biri olduğunu itiraf edecek

böylelikle müslümanlar bunu bilince ona gülüp gülüp dalga geçiçek diye dini gizleyerek islama dil uzatıyor

islamın güçü bu

dinini gizlemek zorundalar islam karşında tutanamıyorlar

 

 

yazına ise cevap binlerce kez verildi

ama ne yapalım ki osurup sıçana, Allah olduğuna inanmış ondan sonra hak bir dinin zuhuru imkansızdır demiş

inanmış bir adamın bitarafhane muhakkeme edemeyeceği pek açıktı ne desen bunlara boştur

 

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, Hasan Akçay said:

 

The bold and the beautiful, evet, cesur ve güzel demek olup o cesur ve o güzel anlamina gelmez. Bu gerçegi dile getirdiginiz için sizi kutlardim... eger bi de "the bold and the beautiful"daki bold ve beautiful kelimelerinin isim degil sifat oldugunu göz önünde bulundursaydiniz.

 

Ingilizcenin bir kurali:

 

Önünde the bulunan sifat -ler/lar anlamina gelir. Örnegin the bold: cesurlar (cesur olanlar), the beautiful: güzeller (güzel olanlar), the bold and the beautiful: cesur ve güzel (cesur olanlar ve güzel olanlar).  

 

2:178'deki "El hurru" ise sifat içermiyor, oradaki hur isim oldugu için el hurru o hür kisi demektir. Nitekim ifade vel abdu, vel unsâ diye devam ediyor. Abd da unsâ da isimdir ve vel abdu vel unsâ o yüzden "o köle, o disi"dir.

 

El hurru bil hurri vel abdu bil abdi vel unsâ bil unsâ: o hür kisi ile o hür kisi, o köle ile o köle, o disi ile o disi.

 

Hukuken o hür kisi ile islem görecek olan "o hür kisi"dir ya da baska bir deyisle o hür kisinin kendisi, o köle ile islem görecek olan "o köledir" ya da baska bir deyisle o kölenin kendisi, o disi ile islem görecek olan "o disi"dir ya da baska bir deyisle o disinin kendisi.  

 

Kanit olarak Ingilizce çevirilere bakmak isterseniz: http://www.islamawakened.com/quran/2/178/default.htm (Bazi mütercimler örnegin Picthall "the free"yi the freeman yaparak ifadeye açiklik getirmek ihtiyaci duymus). 

 

Hasan Bey, bahsettiğiniz husus konuyu, kastedileni ve neticeyi hiç bir şekilde değiştirmiyor ki? Aradan sadece sıfat içeren örneği çekerek tek yüzlü ve tek taraflı bir yorum yapmışsınız, o kadar.

Sıfatın önüne gelince öyle oluyor da, ismin önüne gelince başka türlü mü oluyor üstad? Rica ederim. Lütfen..."The house" o ev midir? "The slave" o köle midir? Peki "That house" ya da "That slave"in anlamı nedir o zaman?

The slave "köle"dir. Herhangi bir köle. Bunun çekilecek başka bir tarafı yok. Spesifik olarak bir köleyi kast etmek isteyen ise, that slave ya da this slave der. These/Those slaves der. Köle pazarına gittiniz. Bir köleyi gözünüze kestirdiniz. O vakit satıcıya "the slave" demenizin yeterli olması gerekir. I want the slave dersiniz. Satıcının ilk refleksi şu olacaktır: Which slave?...Zorunlu cevap: "That slave" ..Ben köle istiyorum. Hangi köle? O köle. The slave derseniz de olmaz, a slave deseniz de. Spesifik olmak istiyorsanız this ya da that kullanmak zorundasınız..

 

Velhasılı, the slave'i nasıl olur da "o köle" diye çevirirsiniz. Yapmayın etmeyin. Zaten onu da dememişsiniz ki. Sıfattan direk ayete geçip (konuyu sıfat bağlamından koparmamaya çalışarak) sıfat üzerinden yürüyerek kendinizce bir çıkarım yaparak bertaraf etmeye çalışmışsınız..Sanki sıfata böyle bir anlatım ekleyince, isme eklememiş oluyor gibisinden..Sanki ingilizcenin bir kuralı dediğiniz şey sadece sıfatlarda işliyormuş gibi..Keşke sıfat içeren bir örnek vermeseymişiz. Almış nerelere çekmişsiniz. İsim kısmına ise hiç değinmemişsiniz..Sıfata öyle anlam katar o zaman isme katmaz...Böyle uslama olur mu?

 

The magnificent seven, The Cell, The Thing....vb...çevirin bakalım bunları..O muhteşem yedili, o şey, o hücre..? Bu mudur? Açıkca, "değildir".

 

9 hours ago, Hasan Akçay said:

Bu cümle senet düzenlemek zorunludur diyor. Anladigim bu. Tamam MIRIN GIRIN etmeden duramayan bazi kimseler "Keske senet düzenlemek HER TÜRLÜ ticari iste zorunludur" denseydi diye mirin girin edebilir. Arti, "Taksitli satislarda, nakit borçlandirmada ve taksitli kredilendirmede" ifadesini eksik bulup "Keske takasi esas alan ekonomik etkinlikler" de anilsaydi diyenler çikabilir. Ama buna gerek yok çünkü "Taksitli satislarda, nakit borçlandirmada ve taksitli kredilendirmede" zaten ucu açik bir liste yani ticari anlasmalar yalnizca bu üçüyle SINIRLI degil. Örnegin takasa dayali ekonomik etkinlikler gibi HER TÜRLÜ ticari anlasma listede anlamca pek âlâ var.

 

Yani bu cümle sadece "senet düzenlemek zorunludur" mu diyor..Yani taksitli satışlarda, nakit borçlandırmada ve taksitli kredilendirmede zorunlu ve gerekli değildir, öyle mi? Bu cümle karşınıza çıktığı vakit bu şekilde mi yorumlarsınız, böyle mi anlarsınız? Ne dediğinizi anlamadım mı dersiniz? Fazlasını bırakın bir kenara. Yazan kişi sınırı çekmiş bir kere. Ya para peşin kırmızı meşin, ya senet.. Ayrıca ne takası yahu? Takas mı kaldı? Beyaz eşyacıdan sıfır buzdolabı alıp, karşılığında her ay ikinci el buzdolabı mı vereceksiniz..Senet karşılığı..? ...Ne kadar sündürseniz de anlam belli. Aynen ayette olduğu gibi.

 

8 hours ago, Hasan Akçay said:

2:178'e gelince, orada deniyor ki:

 

Öldürülenler konusunda suça esit ceza ilkesi size farz kilindi.

O hürle o HÜR, o köleyle o KÖLE, o kadinla o KADIN...

 

Diyanet çeviriye "kisas edilir"i de eklemis yani "Hüre karsi hür, köleye karsi köle, kadina karsi kadin kısas edilir"...mis. Buna göre cinayete kurban giden hüre karsi bir hür idam edilecekmis.

 

Siz bunu sorguladiniz mi? Yani cinayeti isleyen kisi eger o hür degilse belirsizdir. Cinayeti örnegin cezaî sorumlulugu olmayan bir deli bile islemis olabilir. Ama o çeviriye göre bir hür yine de idam edilecek... Kuran'daki islamda var mi böyle bir hüküm, var mi böyle bir uygulama?  

 

 

Sizin ve Esed'in beraberce yaptığınız şey şu:

1-)Ayet ilk anlamı ile, yazıldığı şekli ve lafzi anlamı ile olmuyor. İşinize gelmiyor. O vakit önce ayeti kendi içinde parçalayıp, ardışık gelen cümlenin dahi anlam bütünlüğünü reddedecek şekilde zorlayarak, içerisinde net bir şekilde olmayan sıfat/zamirleri ekliyorsunuz. "o"

2-) Ayet bu hali ile de olmuyor. Bazı durumlar dışarda kalıyor. İyice saçmalıyor. İçi boşalıyor. Yaptığınız hamle durumu daha da kötüye götürdü.

3-) O zaman bu ayet bunu demek istememiştir, tam tersini ya da "şunu" demek istemiştir şeklinde garabet bir uslamlama şekli ile ayeti "kendi istediğiniz" yoruma ulaştırıyorsunuz.

 

Yani ayete en az iki kez takla attırıyorsunuz. Hem de ne takla; ters takla. Böyle bir dünya var mı? O zaman biz de alabildiğine atıp tutalım. Öyle ya, tek yapmamız gereken şey, "aslında orada tam tersini söylüyor olsa gerek" demek. Oh temize çıktı.

 

Şimdi lütfen ama lütfen biraz empati kurun. Siz zaten iman ediyorsunuz tamam da, biz de zaten şüphe ediyoruz?!.. Zaten argümanın kendisi bu. Hal böyle iken, karşı tarafta şühe esas iken, o karşı taraf sizce, iki kez takla attırılmış böyle bir yorumu kabullenebilir mi? Adam zaten kıllanmış, siz üzerine bir de tüy dikmişsiniz. Bu taraftan bakınca görünen ne biliyor musunuz: ayetle resmen boğuşuyorsunuz. İnsanın içi kalkıyor haklı olarak. Yok ben almıyayım diyesi geliyor.

...............................

"İnsanlar yüzüne dışkı sürmelidir. " Yorumcu: Böyle olur mu hiç, saçmalık.

O zaman insanlar yüzüne çiş sürmelidir olmalı bu...Yok yok böyle de olmadı..Bu da abes.

O zaman burada kastedilen tam tersi olmalıdır: insanlar yüzüne çiş ve kaka sürmemeli..İşte cümlemizi yorumladık. Aferim bize(!)

 

Bu örneği kabalık olsun diye vermedim. Yanlış anlamayın. Ama yaptığınız şey tam da bu işte. Semantiği sağduyuya eşitliyorsunuz. Dilbilgisini "anlam"a köle ediyorsunuz.

 

Oysa ayet ilk anlamı ile, göründüğü hali ile, lafzi yüzü ile çok net. İkinci şıkka neden geçtiniz? Ya da ikinci şıktaki boşluğu görünce ilk şıkka neden geri dönmediniz? Çünkü ikinci şık boşluğa çıkıyor. İlk şık ise sağduyuya, insanlığa, uygarlığa ters.

 

Şimdi bir de şuna bakın:

 

Ey inananlar, öldürülenler hakkında size kısas farz edilmiştir: Öldürülene karşılık öldüren....Ölenin cezasını öldüren çeker...Suçu kim işlemişse, ceza da onundur..vb..vb...

 

Şimdi bunu eğin bükün, yanlış anlayın, çarpıtabiliyorsanız çarpıtın.

 

Ben kuranın bir ayetini, bu ayetini kurandan daha açık yazabiliyorum. Sağduyuya başvurmadan ya da boşluklara yaslanmadan. Sizin ayetiniz ise yoruma, yorumunuz ise sağduyuya ve boşluklara muhtaç. Ayeti sağduyu ile sınamadan anlamını veremiyorsunuz. Anlamsızlığını gerekçe göstermeden, kendi anlamınızı yükleyemiyorsunuz. .

 

Diğer önemli noktalara da cevap yazmamışsınız bu arada...Neyse. Yorum okuyucunun.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
17 hours ago, cevizkabugu said:

 

Sayin Teflon,

 

sizi samimi olarak tebrip etmek istiyorum. .....

 

 

Teşekkürler ve rica ederim. O kadar abartmayın :)

Ben de bu forumdan çok şey öğrendim ve halen de öğrenmeye devam ediyorum..

 

Saygılar bizden..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateistler nerde zayıf halka vardır

hemen oraya saldırıyorlar 

 

Sayın Akçay ve Profer çok mesnetsiz ve zayıf savunma yaptıkları için hep onlara yazıyorlar

Atesitler onları keklik görüp üzerlerine atlıyorlar

 

Atesirler aşağıdaki mantığa ilmi ve akli duruşa yanıt vermek şöyle dursun yanına yaklaşamaya bile cesaret edemiyorlar

 

yazımı muhterem okuyucularıma hediye ederim :Dasasaasa

beni okuyun mantıken ve aklen kuvvetli olun atesitleri diyecek bir şey bırakmayın 

 

Bakara 178de : Ey İman edenler Öldürme mevzuuların da kısas (aynıyla karşılık vermek) sizin üzerinize farz kılındı.

Hür, hür ile; abd, abd ile; dişi , dişi ile.

 Araplar bu ayeti duyup okuduklarında

1. cümleden anladılar ki Her türlü öldürmelerde  artık yapana (katile)  Kısas (aynıyla ceza vermek) farzdır.

2. cümleden anladılar ki 1. cümleye göndermede bulunuyor yani Hür olsun abd olsun dişi olsun avam olsun havas olsun ayrım yapmayın

 

 

Dinde Havas kısmı anladı ki: 

1. cümleden: Öldürme mevzularında yapana aynısıyla karşılık vermek kısas yapmak farzdır

2. cümleden: arapların anladığından daha zyade şunuda anladılar ki: 1. cümleye yapılan göndermede

şu anlaşılıyor dediler.  Kısas: Hür abd ve ünsa arasında olur Rikab arasında olmaz. Rikab: savaş esiri köleler demektir.

Onun için maliki ve şafii  köle öldüren hüre kısas cezası vermemeleri Öldürülen köleyi Abd kategorsinde görmediklerinden dolayıdr

Yoksa ayeti atesitler gibi yorumladıklarından değildir atesitler gibi yorumlasalardı Dişi ölüdüren erkeğe kısas uygulamazlardı.

 

Ateist olanlar ise şunu estirip uydurdular 

1. cümleden: Öldürme mevzuularında kısas farz kılınmıştırı anladılar

2. cümlede ise: kimileri kısas tanımına çelişkili bir ifade olmuştur dedi

kimi cahil, tam salaklar ise : kısas sadece hürler köleler dişilerin kendi aralarında olur dedi Bilenleri kahkalara saldı, osurttu

 

Kısas tanımına çelişkili ifade olmuş diyenler

bunu demelerinden maksatları Ayetin türkçeye cevrilmesinden kaynaklıdır

 

arapçada Kısas tanımına çelişkili bir ifade olmamıştır

kureyş kafirleri sizin gibi bu kitabın cahili değillerdi

her ayetin inişinde kıvrım kıvrım kıvranıyorlar

bu kitapta tezad bir nokta arıyorlar işte şimdi ilmen ve aklen mağlup oldun diyemiyorlardı 

savaşlar fitneler yapanlar acaba bir tezad nokta bulsalardı neler yapmazladı.

 

Kureyş arapları 1.cümleden kısasın farzını

2. cümleden kısasa bir göndermede bulunduğunu ve ayrıca başka bir mana daha kasdetdiliğini anladılar ve sustular

 

evet 2. cümlede ki kısas baka bir kısası beyan eder

Allahın kısasını

"ben bir kimseyş çok seversen onu şahit ederin kendim ona diyet olurum" kısasını ifade eder

avfetmek ise : kulunu türlü türlü belalara müptela kılmaktır

maruf güzel karşılama ise

Peygamberlerinin evliyalarının belayı güzel karşılayacaklarını ifade eder. mevlana der (ya rabbi bin bela ile müptela kıl beni, madem ki kalu BELA dedik bana gönderder)

ayetten ayrıca böyle enfüsü bir mana çıkar.

 

buraya kadar yazıklarında bir şey anlaşılmış olmalıdır 

olurda anlamadım ayağına yatanalar olursa

onları susturacak aptal salak manyak edecek :Dasasa cevap şudur

 

Ey ayet hakkından sabahtan beri atıp tutup osuranlar

Farzı muhal: ayetten sizin dediniz gibi bir mana alsak

 

1.cümleden: öldürmelerde kısasın farz olduğunu

2. cümleden ise kısasın Hürler abdler (kullar) ve dişilerin kendileri arasında olacağını anlarız

 

Buna karşılık hemen avukatların can simiti olan

ayetin mefhmu muhalifini çıkarıp 

Hür köleyi öldürürse kısasa olmaz derseniz

yani hürün köleyi öldürdüğünde kısas olsaydı

ayette bu ayrıca yazılmalıydı

yazılmadığına göre ceza veremezsiniz derseniz

 

 

hemen bu osuruğunuza cevap verelim..  zart zurt  zurt :Dasasa

 

efendi Ayetde  bu yazmıyor diyemezsiniz. o biraz sıkar 

ayetde Abd, abd ile der: Bu köle köle ile demekten ziyade "Kula kul" demektir inanmazsan oku (Abdehu ve resulehu)

onun için "Abd abd ile" tabiri bütün kulları kapsar

 

O zaman neden hürer hür denmiş derseniz

deriz ki: eğer sadece Abd'e abd yani "kula kul" denseydi "Abd" in bir manaıda köle demektir. Köleler arasında kısas olur Hürler arasında olmaz derdi

 

Peki ayette neden "dişiye dişi" dendi dersenize

 

Cenabı hak tela mevla

Kadına dolaylıda olsa asla "Köle" sınıfı içine sokmamak için ayrıca kadına kadın dedi

Allahuuuuuuuuuuuuuuu akbar büyük ya rabbi koa islam kadın dini bu din nokta

tarihinde Dindarr tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Dindarr said:

Ateistler nerde zayıf halka vardır

hemen oraya saldırıyorlar 

 

Sayın Akçay ve Profer çok mesnetsiz ve zayıf savunma yaptıkları için hep onlara yazıyorlar

Atesitler onları keklik görüp üzerlerine atlıyorlar

...................

 

:)

Adamsın Dindarr.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, Hasan Akçay said:

Bu cümle senet düzenlemek zorunludur diyor. Anladigim bu. Tamam MIRIN GIRIN etmeden duramayan bazi kimseler "Keske senet düzenlemek HER TÜRLÜ ticari iste zorunludur" denseydi diye mirin girin edebilir. Arti, "Taksitli satislarda, nakit borçlandirmada ve taksitli kredilendirmede" ifadesini eksik bulup "Keske takasi esas alan ekonomik etkinlikler" de anilsaydi diyenler çikabilir. Ama buna gerek yok çünkü "Taksitli satislarda, nakit borçlandirmada ve taksitli kredilendirmede" zaten ucu açik bir liste yani ticari anlasmalar yalnizca bu üçüyle SINIRLI degil. Örnegin takasa dayali ekonomik etkinlikler gibi HER TÜRLÜ ticari anlasma listede anlamca pek âlâ var.

 

Burada bir noktaya daha dikkat çekmek gerek:

 

Neden sadece ilk cümle? :) Gerisi nereye gitti? İlk cümle ile ikincisinin ilintisi, ilişkisi, bağlantısı, göndermesi..yok mu yoksa? İkincisi öylesine mi konmuş? İki cümle veriyoruz, sen anladığım bu diyerek sadece ilk cümleyi getiriyorsun? Biri karşına geçip sadece ilk cümleyi söylese suratına boş boş bakıp, "Eee..?" dersin muhtemelen..İkinci cümleyi de eklediği vakit ise "Haaa.." dersin kuvvetle muhtemelen. Eğer normal ve ortalama bir ademoğlu isen tabi..

 

Hasan Bey siz ayeti de bu şekilde yorumluyor iseniz eğer, o zaman sorunun nerde olduğunu anlamış bulunuyoruz. Çünkü vermiş olduğunuz cevap ihtimaldir ki her yüz kişiden ancak birinin vereceği minvalde..

 

Ya da sizin mantıkla şöyle olabilir: ilk cümle ile ikinci arasında bağlantı yoktur. İlk cümle senet düzenlemenin zorunluluğuna dair bir genelleme olup, orada başlar ve biter. Senet nerede-nasıl-neden zorunludur falan orasını allah bilir ama sesinizi çıkarmayın..O vakit ikinci cümlenin şöyle anlaşılması gerekmektedir. Gizli ve sihirli "o"lar devreye girer.. "O" taksitli satışta, "o" nakit borçlandırmada ve "o" taksitli kredilendirmede..Tekil ve tikel..Genel olarak değil, her borçlandırmada değil; sadece ne idüğü belirsiz "o" taksitli satışta.. E böyle de bir acaip oldu..Bu ve şu satışda ne olacak peki?.."o" satışın özelliği nedir? Sorun değil, bizde her yol var..O zaman şöyle bir ulvi anlama varırız: bu cümle öbeği satış ve borçlandırmalarda şahsiliğe işaret etmektedir. Kiminde senet olur, kiminde olmaz...Hatta takas da yapılabilmekte, takas için de senet düzenlenebilmektedir. Satıcıya buzdolabına karşılık önümüzdeki ay evdeki mobilyayı vermek üzere senet yaptırabilir, bunu teklif edebilirsiniz...Ya da: "siz o satış demişsiniz, benimki 'o' satış değil, o yüzden ben senet menet düzenlemiyorum" da diyebilirsiniz....Satıcıya ben böyle anladım derseniz küfür veyahut, duruma ve satıcının iriliğine göre dayak yersiniz o ayrı..:)

 

Zorlama mı oldu? Evet. Lakin zaten hepimiz "aklı başında insanlar olarak" asıl kastedilenin ne olduğunu ve böyle zorlamalara gerek olmadığını biliyoruz.

 

Benim hissettiğim ise odur ki; bu cümleyi beklenen şekilde yorumlarsanız eğer (yorumlanacak bir tarafı da yok aslında), o vakit cümle kurgusu ve ayetle arasındaki paralellik Ağustos ayının öğlen güneşi misali gün yüzüne çıkacağı üzere, ayeti de bu şekilde yorumlamaya iterek, sizi zor durumda bırakacağını farketmiş bulunuyorsunuz..Ya da zaten hep farkındaydınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu başlık çaresiz kalan Müslümler tarafından kısır döngüye sokulmaya çalışılıyor. Müslümün biri pes eden öbürünün zırvalarını umutsuzca takılmış CD gibi cızırdayarak tekrar ediyor. Öbürü onun bu aptalca savunmalarını beğenmediğini söyleyip ondan bin beter zırvalayarak durumu umutsuzca kurtarmaya çalışıyor.

 

Başlığın amacı yerine gelmiş ve cahil çöl yağmacılarının ilkel vahşeti kabak gibi gösterilmiştir. Bu iş bu kadar arkadaşlar. İlkel vahşi dogmanın iyice ipliğini pazara çıkarmaya katkısı olan bütün ateist arkadaşları tebrik ediyorum. Müslümler artık bir okka mum alıp dertlerine yanabilir, "yahu niye bu kadar ilkel, vahşi ve cahilce bir dogmaya inanıyoruz biz böyle diye kara kara düşüncelere dalabilirler.

 

Oturup da Müslümlerin saçma sapan zırva savunmalarına ellinci kere yanıt verecek halimiz yok. Kabak gibi ortada ki cahil çöl yağmacıları köle ve kadın öldüren vahşi ilkel elemanlarının kısas yapılmasının önünü bu ayeti yazarak kapatmışlar. Bu kabak gibi ortaya çıktı. Bütün ateistlerin emeğine sağlık... Uzun zamandır bu apaçık, net, kesin şekilde Kuran'ın ilkelliğini gösteren konunun böyle enine boyuna tartışılmasını istiyordum. Amaç yerine geldi. Müslümlerin tüm bu saçmalıkları ortaya dökerek umutsuz bir savunma denemesi ile çırpınıp kalacaklarını biliyordum. Umutsuzca direnmeleri iyi oldu, konu enine boyuna ayrıntısıyla tartışıldı ve iyice gerçek ortaya çıktı.

 

Bu iş bu kadar... Mükemmel oldu...

 

Gerçi her konuda ipliğini pazara çıkarırız bu ilkel vahşi çöl dogmasının da... Müslümler her zaman bu kadar direnmiyorlar. :lol: Burada konu öyle böyle değil, çok vahşi ve ilkel bir dogma karşısında olduğumuz fazlasıyla apaçık olduğu için çok fena telaşa kapıldılar. Umutsuz çırpınışları, saçmaladıkça çıkmaza batmaları, boğulmaları mükemmeldi yani... Yoksa böyle daha ne konular var tabii bu ilkel vahşi dogmada... İnsanları çarmıha gererek, el ve ayaklarını çaprazlama keserek işkence ile öldürme emri bile var... Daha kepazeleri var aslında...   

 

Bir de hiç kaale almadığımız bir tanesinin çaresiz kalıp itiraflarda bulunması ilginç oldu. Eeee çaresizlik... Her şeyi yaptırır... :lol: İtirafçı suçlular gibi... Bazı suçlarını itiraf edip suç ortaklarını ele verecek ki, kendini suçlarının tamamından bir parça kurtarsın! :D Ne çektiniz be Müslümler!!! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 hours ago, Dindarr said:

Öyle şey olur mu?

O zaman devlet çıksın savaşa gitsin derler adama 

Cenabı hak tela mevlam şöyle buyurur

Ganimetin beşte biri devletindir

gerisi askerlerindir. nokta iş bitti demiştir

 

ister ihsan ve minnet olarak serbest bırakır

isterse paşam fidye talep eder serbest bırakır bu Ona kalmıştır. der nokta

Zira o ganimet için değil bizim davamız için kendi canını ortaya koymuştur. 

eğer ki ortaya ganimet dökülünce kalbi ganimete kayarsa

ben gereken ihtarı yaptım ganimetlerin hepsi benimdir dedim ihtar verdim demiş cenabı hak teala mevlam 

kamon

 

Öyle şey olur mu siz savaşın eeee

sonra esirleri benim dediğin para ile serbest bırakın

ulaa öyle şey olur mu? 

.............

 

İşte bu. :)

Adamlıkta dip noktası.

Madem her durumda serbest kalacak, o zaman fidyenin ne anlamı kaldı öyle değil mi..

Kamon!

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, Dindarr yazdı:

sende bir kafa oynaklığı var ne şeyhi ne tarikatı, t.amamen sallamasyon yazıyorsun

benim ne şeyhle ne tarikatle alakam var

dediğim gibi sende bir kafa oynaklığı var manyaklığı var manyak hastasısın sen bir doktora görün

bak istersen bir daha tekrar edeyim

benim şeyh şıh şuhla bir tarikatle alakam yok okey yu ken dı piley basketbol

 

Bunu senmi söylüyorsun soytari. Senin kadar kafasi oynak biri bu siteye ve baska sitelere daha geldimi internet icaat olali dangalak.

 

Utanmadan birde bana kafa oynakligin var diyorsun, Deli sacmasi, senden ala sallamasyon yapanmi var. Okadar hikayeyi nerenden uyduruyorsun söylede bilelim. Seyhinden, imamindan almiyorsunda? Kicindan mi uyduruyorsun? Nerden cikiyor bunca hikaye? Vahiymi aliyorsun düzenbaz. Kimden ögrendin bu deli sacmali din hakkinda yaptigin haddi hesabi olmayan masallari? Kuran dan ayet koydunda bizmi görmedik.

 

Beyinsiz, ortaligi karistirmakta üstüne yok. Atilmadigin ateist sitesi kalmadi burasi haric. Burada da senin gibi sahtekari neden tutarlar onuda kestimek mümkün degil.

 

O ici pislikle dolmus, kokusmus hasta zihnine bir sor bakalim neden her yerden sutlaniyorum diye? Uydurdugun sacpa sapan masallardan oldugunu kacinci defa atildiginda anlayabileceksin? Senden ala din adina sahtekarlik yapan varmidir bilemiyorum. Cübbeli kafiriyle yarisacak derecen var. Bir kapisinda görelim hankisiniz daha sahketar oldugunu. Yoksa sendemi cübbelinin tezgahindan gectin bu hale geldin. Malum oda sübyanlari bademlemenin islamda yeri oldugunu söylüyor. Yoksa civik civik öpmeler, yalamalar senin dilinde bosuna olmasa gerek.

 

Civik dangalak seni. Elin yabanci dilini dolamissin diline bir bok yaptigini saniyorsun. Sana öyle bir yabanci dil dersi veririm, geriye kalan 2 gram aklinida yitirirsin.  Dinsiz kafir, küffar dindar. Sen müslümanlarin bile yüz karasisin. Bak seni kitap gibi anlatiyorum sana, yetmesse devam et, bir kac boyut atlatayim sana belki yalak olmus dilin lal olur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, teflon yazdı:

 

Teşekkürler ve rica ederim. O kadar abartmayın :)

Ben de bu forumdan çok şey öğrendim ve halen de öğrenmeye devam ediyorum..

 

Saygılar bizden..

 

 

Sayin Teflon,

 

inanin abartmak degil bu yaptigim, az bile oldu desem yeridir :)

 

Anadoluda bir degim vardir bunu cogumuz biliriz;  Yigidi öldür hakkini ver diye. Ben kimse ölmeden hakki verilsini savunuyorum. Bende sizlerin sayesinde cok sey ögrendim / ögreniyorum. Sagolun, varolun.  Bu yüzden arada bir hakkedilen iltifati göstermek gerektigini düsünüyorum.

 

Dindarrr gibi dinsiz hasta zihinlerin yüzünden bende zaman zaman seviye ´yi malesef düsürüyorum. Buda yalana, dolana, sahtekarliga masal tadinda tahammülümün olmamasindan kaynaklaniyor.

 

Bir türlü anlayamadigim konu; dindar olan onlar, nasil oluyorda her türlü yalana, dolana bas vurabiliyorlar meselesi. Zamaninda bende müslümandim ama inandigim allah adina bunlarin hic birini tövbe billah :) yapmadim. Müslümanlar hep derlerya hicmi allahdan korkmuyorsun diye?! Allaha inanan, ondan korkan yaparmi böyle assalik iftiralari.

 

Yahu bunlara ne oluyorda kurana inandik deyip kafalarina göre bir din icaat ediyorlar. Allah kesin diyorsa keserim, yakin diyorsa yakarim, öldürün, kirbaclayin diyorsa, köeye köle diyorsa, ben kimim de kuranin tümüne iman ettikten sonra bunu sorgulayacagim? Mantigima, aklima, vicdanima yatmiyorsa dürüsce bu din, kitap bir tanridan olamaz deyip dini rederim. Ama iman edip tanridan geldigine inandigim, iddaa ettigim bir dini hanki cüretle kafama göre yorumlayabilirim? Inananlar ben iman ettim derken teslim oldum demiyorlarmi ayni zamanda. Bu neyin teslimiyeti oluyor, bunlar kime teslim olduklarini saniyorlar. Ortada duran kuranami yoksa zihinlerinde olmasini istedikleri dinemi. Görünen köy kilavuz istermi???

 

Böyle hasani, proferi, dinsiz dindari vs. islerine geldigi gibi ayri ayri din adina nasil icaat etme cüretine kalkisabiliyorlar? Nerde dürüslük, vicdan, insanlik onuru, yaradana karsi samimiyet duygusu. Kimse kusura bakmasin ama, bu benim icin utanmazlik, aymazlik, ikiyüzlülükten sahtekarliktan baskasi degil. Ben ateist olsamda bunlardan cok daha fazla kurana sahip cikiyorum. Bir kelimesini bile bilerek yaniltma yoluna bas vurmuyorum. Bu durumda kuran gercegin üsütünü örtene kafir damgasi vuruyorken, hankimiz kafir oluyoruz. Azili kafirler bu dindarim diye ortalikta gezenler. Tek bu yüzden dünya capinda bir araya gelemiyorlar ve hepsine göre kurani farkli yorumlayanlar kafir.

 

Senelerdir ateist sitelerinde okur, yazarim. Gördügüm gün isigi gibi gercek suki; Kim islami ben anlatirim diye geldiyse, pes perisan yok olup gidiyorlar. Adeta sürünüyorlar savunduklari sözde ilahi dinlerini. Ve her gelen müslümandan ayri bir islam görüyoruz. Bunu görmek istemeyenlerin aklindan süpe duyarim.

 

Tekrardan Saygilar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Dindarr yazdı:

Ateistler nerde zayıf halka vardır

hemen oraya saldırıyorlar 

 

Sayın Akçay ve Profer çok mesnetsiz ve zayıf savunma yaptıkları için hep onlara yazıyorlar

Atesitler onları keklik görüp üzerlerine atlıyorlar

 

Atesirler aşağıdaki mantığa ilmi ve akli duruşa yanıt vermek şöyle dursun yanına yaklaşamaya bile cesaret edemiyorlar

 

yazımı muhterem okuyucularıma hediye ederim :Dasasaasa

beni okuyun mantıken ve aklen kuvvetli olun atesitleri diyecek bir şey bırakmayın 

 

Bakara 178de : Ey İman edenler Öldürme mevzuuların da kısas (aynıyla karşılık vermek) sizin üzerinize farz kılındı.

Hür, hür ile; abd, abd ile; dişi , dişi ile.

 Araplar bu ayeti duyup okuduklarında

1. cümleden anladılar ki Her türlü öldürmelerde  artık yapana (katile)  Kısas (aynıyla ceza vermek) farzdır.

2. cümleden anladılar ki 1. cümleye göndermede bulunuyor yani Hür olsun abd olsun dişi olsun avam olsun havas olsun ayrım yapmayın

 

 

Dinde Havas kısmı anladı ki: 

1. cümleden: Öldürme mevzularında yapana aynısıyla karşılık vermek kısas yapmak farzdır

2. cümleden: arapların anladığından daha zyade şunuda anladılar ki: 1. cümleye yapılan göndermede

şu anlaşılıyor dediler.  Kısas: Hür abd ve ünsa arasında olur Rikab arasında olmaz. Rikab: savaş esiri köleler demektir.

Onun için maliki ve şafii  köle öldüren hüre kısas cezası vermemeleri Öldürülen köleyi Abd kategorsinde görmediklerinden dolayıdr

Yoksa ayeti atesitler gibi yorumladıklarından değildir atesitler gibi yorumlasalardı Dişi ölüdüren erkeğe kısas uygulamazlardı.

 

Ateist olanlar ise şunu estirip uydurdular 

1. cümleden: Öldürme mevzuularında kısas farz kılınmıştırı anladılar

2. cümlede ise: kimileri kısas tanımına çelişkili bir ifade olmuştur dedi

kimi cahil, tam salaklar ise : kısas sadece hürler köleler dişilerin kendi aralarında olur dedi Bilenleri kahkalara saldı, osurttu

 

Kısas tanımına çelişkili ifade olmuş diyenler

bunu demelerinden maksatları Ayetin türkçeye cevrilmesinden kaynaklıdır

 

arapçada Kısas tanımına çelişkili bir ifade olmamıştır

kureyş kafirleri sizin gibi bu kitabın cahili değillerdi

her ayetin inişinde kıvrım kıvrım kıvranıyorlar

bu kitapta tezad bir nokta arıyorlar işte şimdi ilmen ve aklen mağlup oldun diyemiyorlardı 

savaşlar fitneler yapanlar acaba bir tezad nokta bulsalardı neler yapmazladı.

 

Kureyş arapları 1.cümleden kısasın farzını

2. cümleden kısasa bir göndermede bulunduğunu ve ayrıca başka bir mana daha kasdetdiliğini anladılar ve sustular

 

evet 2. cümlede ki kısas baka bir kısası beyan eder

Allahın kısasını

"ben bir kimseyş çok seversen onu şahit ederin kendim ona diyet olurum" kısasını ifade eder

avfetmek ise : kulunu türlü türlü belalara müptela kılmaktır

maruf güzel karşılama ise

Peygamberlerinin evliyalarının belayı güzel karşılayacaklarını ifade eder. mevlana der (ya rabbi bin bela ile müptela kıl beni, madem ki kalu BELA dedik bana gönderder)

ayetten ayrıca böyle enfüsü bir mana çıkar.

 

buraya kadar yazıklarında bir şey anlaşılmış olmalıdır 

olurda anlamadım ayağına yatanalar olursa

onları susturacak aptal salak manyak edecek :Dasasa cevap şudur

 

Ey ayet hakkından sabahtan beri atıp tutup osuranlar

Farzı muhal: ayetten sizin dediniz gibi bir mana alsak

 

1.cümleden: öldürmelerde kısasın farz olduğunu

2. cümleden ise kısasın Hürler abdler (kullar) ve dişilerin kendileri arasında olacağını anlarız

 

Buna karşılık hemen avukatların can simiti olan

ayetin mefhmu muhalifini çıkarıp 

Hür köleyi öldürürse kısasa olmaz derseniz

yani hürün köleyi öldürdüğünde kısas olsaydı

ayette bu ayrıca yazılmalıydı

yazılmadığına göre ceza veremezsiniz derseniz

 

 

hemen bu osuruğunuza cevap verelim..  zart zurt  zurt :Dasasa

 

efendi Ayetde  bu yazmıyor diyemezsiniz. o biraz sıkar 

ayetde Abd, abd ile der: Bu köle köle ile demekten ziyade "Kula kul" demektir inanmazsan oku (Abdehu ve resulehu)

onun için "Abd abd ile" tabiri bütün kulları kapsar

 

O zaman neden hürer hür denmiş derseniz

deriz ki: eğer sadece Abd'e abd yani "kula kul" denseydi "Abd" in bir manaıda köle demektir. Köleler arasında kısas olur Hürler arasında olmaz derdi

 

Peki ayette neden "dişiye dişi" dendi dersenize

 

Cenabı hak tela mevla

Kadına dolaylıda olsa asla "Köle" sınıfı içine sokmamak için ayrıca kadına kadın dedi

Allahuuuuuuuuuuuuuuu akbar büyük ya rabbi koa islam kadın dini bu din nokta

 

Len dinsiz dindarrrr,

 

baktin senin din hakkinda yaptigin aciklamalarini kimse kale almiyor, deli sacmasi görüyor, zorla kendini cittiye aldirmaya calisiyorsun. Bunu yaparkende din kardeslerini bile satabiliyorsun :) sen seytanin önde gidenisin. Seytan kacmis evladim senin icine. Git bir cinci hocaya üflet kendini.

 

Zaten seni az biraz taniyan islam hakkinda yazdiklarina cevap vermez / vermiyorda. Cünki kisiliginde ki bozukluk yazdiklarinin icerigini gölgede birakiyor. Buna ragmen bikmiyorsun; hani bana, hani bana diye ortaliklarda cemkiriyorsun. Yazik sana, cok dislaniyorsun ateist sitelerde. Yol yakinen tedavini geciktirme derim. Sana abi tavsiyesi, bak yoksa ateist abilerinde kurtarmayacak. Yakinda mehdiyim, isa benim lan diye cikarsan sasirmam.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...