Jump to content

ANKA KUŞU Marsta...


Recommended Posts

380 Milyon km yol kateden Anka kuşu isimli uzay aracı bu gece Marsa iniyor..Canlılığın kökeni ve evrenle ilgili bazı sorulara da yanıt bulunacak umarım..

Umarım ki Marsta hayat izine rastlanır...Böyle bir şeyin olması dünya dışı yaşamlarla ilgili farlklı biyolojik özelliklere sahip canlıların oluşumu konusunda devrim niteliğinde olacaktır..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Canlılığın kökeninin cevabı Mars'ta mıymış?

Dünya canlıdan geçilmiyor ama kökeni bilmiyoruz.

Marsda bi ümit bulunabilecek iki üç virüs mü kökenimizi bulduracak bize?

Iste bu yukarida yazanlar yuzunden muslumanlar hep geri kalacak. Ne kesif duygusu, ne ogrenme duygusu..

Bir musluman neden baska bir gezegene robot yollamak istesin ki? aklina bile gelmez..

Bilim bilimi getirir, o proje esnasinda bile kesin yeni teknikler ogrenilmistir, yeni buluslar yapilmistir..

Ama birak gavur yapsin, ondan sonra biz televizyonu, cep telefonunu kullanalim.. geri kalanlara luzum yok..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nasa calismalarina tum hizi ile devam ediyor.

Bizim bilim yoksunu hacilarda ellerinde kuranla nasa'dan haber bekliyor.

Nasa'dan gelen her bilgi ayetlerde didik didik arattirilacak ve ayetlerin mecazi anlamlarindan turlu turlu ifadelerle "aha bakin, bunu peygamber efendimiz 1400 sene once soylemis zaten..Allahu ekber" diyecekler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Iste bu yukarida yazanlar yuzunden muslumanlar hep geri kalacak. Ne kesif duygusu, ne ogrenme duygusu..

Bir musluman neden baska bir gezegene robot yollamak istesin ki? aklina bile gelmez..

Bilim bilimi getirir, o proje esnasinda bile kesin yeni teknikler ogrenilmistir, yeni buluslar yapilmistir..

Ama birak gavur yapsin, ondan sonra biz televizyonu, cep telefonunu kullanalim.. geri kalanlara luzum yok..

Ne alakası var?

Sen sorularıma cevap versene.

Dünya canlı kaynıyorken canlılığını kökeni hakkında hiç bir şey bulamayan insan, marsta bir ihtimal bulacağı üç-beş virüsten nasıl bulacakmış canlılığın kökenini?

Bence o uzay aracının marsa gidiş nedeni canlılığın kökeni hakkında bilgi edinmek felan değil. O tamamen senin hüsnü kuruntun.

Doğrudur marsta yaşamın izleri aranacak. Yaşama müsait olup olmadığı veya nasıl müsait hale getirilebileceği araştırılacak.

Ama senin sandığın gibi marsa gidiş nedenlerinden biri canlılığın kökeni sorusuna cevap bulmak değil.

Bu soruya asla cevap bulunamayacak!

Tabii bilen biri söylemediği sürece.

Atın artık bu müslüman kompleksini üzerinizden.

Link to post
Sitelerde Paylaş

El alem çıktı fezaya...

Yahu ateshbey. Adamlar bir sürü şey buldular zaten canlılığın kökeniyle ilgili. Siz adnan hoca yalanlarıyla Miller deneyini karalamaya çalışıyorsunuz, millet aminoasitler ilk dünya atmosferinin sağladığı şartlar altında mı sentez edildi yoksa uzayda daha sık karşılaşılan soğuk kapanı sayesinde aminoasitlerin uzaydan mı gezegenlere yağdığı konusunda bilgi toplamaya çalışıyorlar. Abiyogenez konusunda yeni bilgilere ulaşılacağını farkedince eteklerin mi tutuştu ne oldu?

Sen şimdi laf kalabalığı yaparak ortamı germeyi bırak da marsta canlılığa dair izlere rastlanırsa nasıl kıvıracağının hesabını yap. Artık "Allah bizi sınıyor" mu dersiniz, "O tasarımcının bileceği iş" mi dersiniz bilemem. Siz ait olduğunuz yüzyılın sanatlarını icra edin. Bırakın 21. yüzyıla kafa tutmayı...

Link to post
Sitelerde Paylaş
El alem çıktı fezaya...

Yahu ateshbey. Adamlar bir sürü şey buldular zaten canlılığın kökeniyle ilgili. Siz adnan hoca yalanlarıyla Miller deneyini karalamaya çalışıyorsunuz, millet aminoasitler ilk dünya atmosferinin sağladığı şartlar altında mı sentez edildi yoksa uzayda daha sık karşılaşılan soğuk kapanı sayesinde aminoasitlerin uzaydan mı gezegenlere yağdığı konusunda bilgi toplamaya çalışıyorlar. Abiyogenez konusunda yeni bilgilere ulaşılacağını farkedince eteklerin mi tutuştu ne oldu?

Ne bulmuşlar pardon?

Abiyogenez Aristonun akciğerli balıkları gördükten sonra ortaya attığı bir saçmalıktan ibaret.

Abiyogenez gerekli ortam şartları sağlandığında doğal seçilim mekanizması ile bir canlı hücrenin oluşabileceğini iddia eden bir teoridir.

Abiyogenezi kanıtlamak şöyle dursun laboratuar ortamında tüm teknolojik imkanlara ve tüm bilinçli dış müdahalelere rağmen cansızdan canlı yapmanın yanına bile yaklaşılamamıştır. Dawkins'in bir söylemi var abiyogenez konusunda, çok severim...

Yaşamın başlangıcı, şüphe duyanlar için söylemek isterim ki araştırma konusu olarak gelişmekte olan bir konudur. Bu araştırmanın ilgili uzmanlık alanı kimyadır ve bu benim alanım değildir. Gelişmeleri çok büyük bir merakla kenardan izlerim ve önümüzdeki birkaç yıl içinde eğer kimyacılar laboratuarlarında yeni bir yaşam başlangıcını başarılı bir şekilde yeniden gerçekleştirdiklerini bildirirlerse hiç şaşırmam. Ancak yine de bu henüz gerçekleşmedi ve bu gelişmenin olasılığı oldukça düşük olduğunu söylemek mümkündür ve bu her zaman böyledir; gerçi bu bir kez gerçekleşti.

Bu yazının sahibi bir bilim adamı. Önce abiyogenezin gerçekleşmiş olmasının çok düşük bir ihtimal olduğunu kabul ediyor, sonra "Ama bu bir kez gerçekleşti!" demeye cüret ediyor. Bunu sen dersin, ben derim, bir başkasıda der... Ama alanında uzman bir bilim adamı diyemez. "Madem bu kadar düşükte nerede biliyorsun bir kez gerçekleştiğini?" diye sorarlar adama.

Neyse siz bekleye durun abiyogenezin kanıtlanacağı günü... :P

Sen şimdi laf kalabalığı yaparak ortamı germeyi bırak da marsta canlılığa dair izlere rastlanırsa nasıl kıvıracağının hesabını yap. Artık "Allah bizi sınıyor" mu dersiniz, "O tasarımcının bileceği iş" mi dersiniz bilemem. Siz ait olduğunuz yüzyılın sanatlarını icra edin. Bırakın 21. yüzyıla kafa tutmayı.

Sorması ayıp marsta yaşayan bir inek sürüsü bulunsa bu neden yaratılışı zor duruma sokuyor? Niye kıvırmamız gerekiyor? Bizim dünyadan başka hiç bir yerde veya mekanda yaşam yoktur gibi bir iddiamız mı varda benim haberim yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ateshbey sen çok konuşup hiç bir şey söyleyemeyenlerdensin sanırım. Muhtemelen Dawkinsin de yukarıda yazdığın paragrafından başka hiç bir kelimesini okumadın. Ne kadar zor durumda olduğunu kendini yerden yere atmandan anlayabiliyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Viking 1 ve 2 marsta hayat bulamadı.

Artık marsta hayat aranmıyor.Marsta şu an gelecekte kurulması planlanan mars üssü için bol su kaynakları aranıyor.

Marsta beslenme ihtiyacı için bitki yetiştirmek çok zor.Oldukça büyük yüzey alanı ve enerji gerektiriyor.

İnsan başına yaklaşık 2000 m2.

Bitkiler en iyi 25000-50000 lux arasında gelişir.Yaklaşık olarak 400Watt/m2

http://en.wikipedia.org/wiki/Hydroponics

http://www.greenmanspage.com/guides/lighting.html

tarihinde cebbar2006 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Mars'ın çapı dünyanın yarısı kadar olup, kütlesi 10'da biri kadardır.

Bu ortamda insanlar yaşayamazlar.

İnsanlar için atmosfer çok önemli değildir.

Çünkü onu kendileri kolaylıkla oluşturabilirler.

Ama yapay olarak çekim gücünü artırmak şimdilik mümkün değildir.

Onda bir çekim gücü uzun süre için son derece zararlıdır.

Kemik erimesi, kas atrofisi, dolaşım bozuklukları ve diğer yaşamla uyumlu olmayan değişiklikler ömrü önemli ölçüde kısıtlayacaklardır.

Marsa koloni kurmak için gitmeyecektir insanlar..

Marsın doğal zenginliklerinden yararlanmak için gideceklerdir.

Ve orada kalacakları zaman gidiş geliş dahil en fazla 2 veya 3 yıl olabilir.

Bu süre bile insan ömrünü azaltmaya yetebilir ama, bazı önlemlerın alınacağına eminim..

Link to post
Sitelerde Paylaş
Ateshbey sen çok konuşup hiç bir şey söyleyemeyenlerdensin sanırım. Muhtemelen Dawkinsin de yukarıda yazdığın paragrafından başka hiç bir kelimesini okumadın. Ne kadar zor durumda olduğunu kendini yerden yere atmandan anlayabiliyorum.

Pişkinliğinde bu kadarı...

Abiyogenez hakkında minnacık bile olsa bir delil yok ortada ama yine de zor durumda olan benim.

Yaa zahmet olacak sana ama şu kanıtlardan bir kaç tane sayıversene...

Tanrı Yanlgısı zıralığını baştan sona okudum.

Yaşamın başlangıcına dair kısım bu paragrafın olduğu kısımdır.

Ne ilginçtirki bahsettiğin kanıtlardan Dawkins'in de haberi yok olacakki, onlardan hiç bahsetmemiş.

Sen öyle deyince;"Acaba Dawkins, kitabı şifreli yazdıda ben mi göremedim." diye düşünüyorum şimdi. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Evet, ne diyorduk, Phoenix (Anka Kuşu) Mars'a indi dün gece... NTV'den NASA'daki mühendisler odasını canlı izledik, heyecanlandık.
Peki söyle bakalım rexino,Mars'ın yüzeyinden alınacak örnekleri inceleyip tahlil edecek olan Phoenix'in yollayacağı bilgilerle Mars gezegenin doğası bilinebilirmi?
Link to post
Sitelerde Paylaş

Söyleyeyim de bak drys; doğası derken herhalde resimlerden gördüğümüz dağlar, taşlar ve kuşlar açısından konuşuyoruzdur ki, tabii ki, bunlar bilimsel bilgi tanımı dahilinde yer alıyorlar, deney ile incelenebilirdirler. Bilinebilir olması ise gene bilgi tanımımıza - dolaylı olarak da gerekçelendirilebilirlik ölçütüne bağlıdır; bir inancın bilgi olabilmesi için nasıl gerekçelendirilmesi lazım, konusu. Bilimsel açıdan doğrudan ve dolaylı deney/gözlem neredeyse yeterli koşuldur. İnceleyen özne bilimadamı, uygulanan paradigma da bilim olunca neden bilinebilir olmasın ki?!

Link to post
Sitelerde Paylaş
resimlerden gördüğümüz dağlar, taşlar ve kuşlar açısından konuşuyoruzdur
Tamam da bu bahsetiğin nesneler maddenin değişik formları olup,neticede maddi şeyler değil mi?Eğer dağların,taşların ve mars'ta olmasa da kuşların bilinebilir olduğunu kabul ediyorsan,o halde maddi olan herşeye hiç bir şekilde agnostik bir yaklaşım sunamazsın.Teorinle pratiğin çelişir.Hatta daha teoride başlar zıtlığın.

Ama ben senin maddeye yaklaşım tarzını anladım sanırım.Yanılmıyorsam,evrende denenmeyen her şeye agnostik tavır alma taraftarısın.Yani dünya dışında ki maddi olgulara ve tespitlere, bilimadamları oralara gidip deneyle tespit yapmadığından dünya dışında ki her tespit bilinemezdir senin için.Evrenin ışık hızıyla genişlemesi,Andromeda galaksisininden gelen ışığın maviye kayması sonucu bize yaklaşması tespiti,diğer galaksilerin varlığı ve mahiyeti,güneş sisteminde ki gezegenler ve uyduları....

Yanılıyorsam beni düzelt lütfen!!

Link to post
Sitelerde Paylaş
Tamam da bu bahsetiğin nesneler maddenin değişik formları olup,neticede maddi şeyler değil mi?Eğer dağların,taşların ve mars'ta olmasa da kuşların bilinebilir olduğunu kabul ediyorsan,o halde maddi olan herşeye hiç bir şekilde agnostik bir yaklaşım sunamazsın.Teorinle pratiğin çelişir.Hatta daha teoride başlar zıtlığın.

Ama ben senin maddeye yaklaşım tarzını anladım sanırım.Yanılmıyorsam,evrende denenmeyen her şeye agnostik tavır alma taraftarısın.

Yanılıyorsam beni düzelt lütfen!!

Sen beni agnostisizm üzerinden eleştirme, benim bilgi kuramı, varlık kuramı üzerine agnostik tavır aldığımı nerede okudun, nereden çıkardın? Dolayısıyla burada yazıp çizdiklerimi temel al.

Bilimsel açıdan konuşacağım, deneyi temel alıyorum. O resimlerde gördüğümüz şeylerin maddi birer gerçeklik olduğunu bilemeyiz. Çünkü deney bize bu konuda bilgi vermez. Algıladığın şeyin dış dünyada var olduğunu ileri süremezsin. Bir şeylerin seni zorunlu olarak etkilediği ve senin algılamak zorunda kaldığın itirazı getirilebilir fakat bu, Hume'un nedenselliği çözümlemesi ile karşılanmıştır. Deneyden yola çıkarak maddi formların tek gerçeklik olduğunu, dış dünyanın varolduğunu kanıtlayamazsın.

Bilimsel açıdan böyle varsayıma gerek de yok. Ben incelediğim şeyin tek gerçeklik, maddi ve saire oluşunu ne yapayım? Bu benim bilgime ne katıyor? Ne değişecek öyle olunca? Hiç bir şey!

Yani dünya dışında ki maddi olgulara ve tespitlere, bilimadamları oralara gidip deneyle tespit yapmadığından dünya dışında ki her tespit bilinemezdir senin için.Evrenin ışık hızıyla genişlemesi,Andromeda galaksisininden gelen ışığın maviye kayması sonucu bize yaklaşması tespiti,diğer galaksilerin varlığı ve mahiyeti,güneş sisteminde ki gezegenler ve uyduları....

Ben bunlara benzer laf etmedim. Dolaylı deney/gözlem vardır, doğrudan deney/gözlem vardır, hipotezler vardır, kuramlar vardır... Dünya dışındaki olup biten şeyler hakkında dolaylı gözlemler ile veri elde edebiliyoruz ve düşüncelerimizi bunlar üzerine bina ediyoruz.

Gezegenlerin ve başka şeylerin varlığı, mahiyeti filan bilimi ilgilendirmez, bunlar felsefi sorunlar. Ölçebildikten sonra, ölçtüğüm ha maddi töz olmuş, ha idea olmuş, ne farkı var?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...