Jump to content

Allah ile olmak yada olmamak...


Recommended Posts

İnsanlar varlık sahnesine çıktığından beli,  ilahi bir gücün egemenliğini hissetmiş, bunları resim, yazı, anıt olarak şekillendirme çabası sarfetmişlerdir.

Bu bir ihtiyaç mıdır yoksa gereklilik midir tartışmalar hala sürüyor fakat bir gerçek var ki maddi benliğimizi dizginleyip, manevi olarak kainata baktığımız zaman mutlak bir gücün hakimiyetini hissedebiliriz

Mutlak hakimiyet, mutlak güç sahibi yada sonsuzluğun sahibi, sonsuz diye isimlendirdiğimiz Allah,Yaratıcı, Tanrı gibi isimlerle zikrettiğimiz, kimilerinin sevgi,aşk olarak betimlediği kimilerinin yasa koyucu, cezalandırıcı olarak belleklere kazımaya calıstığı varlığa insanlık sayısız isimlerle seslenmiştir.

Peki neden elle tutulur, gözle görülür tek bir kanıt hala bulunamamıştır. ''Sürekli peşinden koşuyorum ama en ufak bir kanıt bulamıyorum'' diyen 3 boyutlu algılı insan kafası, delil arama çabası ile binlerce yıl milyonlarca tez ortaya koymuştur.

2 bin yıl önce yaşasaydım bu konuları farklı bir şekilde kaleme alırdım ama şuan kısaca diyebilirim ki Alllah'a ihtiyaç duyarsanız bulursunuz, ihtiyaç duymazsanız bulamazsınız.

Kişi kendi iç dünyasında bu soruya cevap verebilir.  Kanıt, delil, işaret, emare, ayet arayanlar bunlarla kendilerini teselli etmek yada redlerini güçlendirmek isteyenler, şelaleye doğru hızla ilerlerken akıntıya kürek çekenlerdir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 85
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

8 dakika önce, malta erigi yazdı:

Teblig olarak raporladim. 

Bu konuda tebliğ yok, binlerce yıldır var olan tartışmaya kendi düşüncemi yazdım.  Ayrıca ''tebliğ'' nedir bunu bilmediğin de aşikar. Bir sürü parametresi olan bir kavramı ''tebliğ olarak raporladım'' diyerek kendi algıladığın tebliğ olarak yaftalayamazsın. Senin hayata baktığın yerden tebliğ nedir bilmiyorum ama şuna emin ol bu konu tebliğ kategorisine girmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, haci said:

Tebliğ değil. Sadece zırva.. Zırvalamaya hakkı var.. Hepsi o kadar.

"maddi benliğimizi dizginleyip, manevi olarak kainata baktığımız zaman mutlak bir gücün hakimiyetini hissedebiliriz"

bu cumlede hukum var haci abi, bence teblig ama karar sana kalmis.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, malta erigi yazdı:

"maddi benliğimizi dizginleyip, manevi olarak kainata baktığımız zaman mutlak bir gücün hakimiyetini hissedebiliriz"

bu cumlede hukum var haci abi, bence teblig ama karar sana kalmis.

Ateist teolog'un iletilerinde tebliği görmeyen sen, bunda mı görüyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, malta erigi yazdı:

"maddi benliğimizi dizginleyip, manevi olarak kainata baktığımız zaman mutlak bir gücün hakimiyetini hissedebiliriz"

bu cumlede hukum var haci abi, bence teblig ama karar sana kalmis.

Sende ki bu kafayla her türlü cümleden tebliğ çıkarılır. Ne kadar tek düze ve basmakalıpsınınız.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, ByKayra said:

Sende ki bu kafayla her türlü cümleden tebliğ çıkarılır. Ne kadar tek düze ve basmakalıpsınınız.  

Ben materyalistim kardesim. Benim dunyamda boyle metafizik zirvalara yer yok. Mutlak gucun hakimiyetini hisseder misiz... kim diyor bunu? Akil sagligi yerinde olan kimse boyle birsey hissetmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, malta erigi yazdı:

Ben materyalistim kardesim. Benim dunyamda boyle metafizik zirvalara yer yok. Mutlak gucun hakimiyetini hisseder misiz... kim diyor bunu? Akil sagligi yerinde olan kimse boyle birsey hissetmez.

Profilin bile tebliğ yapıyor farkında mısın sayın çelişki?

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
59 dakika önce, Great Evil Beast yazdı:

ByKayra gibi moron sinıfi gerizekali sinifi elbette Tanriya inanacak . Tanri bu koyunlar icin bunlari gutmek icin zeki insanlar tarafindan yaratildi . (Orn.Muhammed)

Bu konuda Tanrıya inanmaktan bahsetmiyorum. İnancın ihtiyacını kendimce ifade ettim.

Moronluk tabirin senin de insan ve düşünce düşmanı bir yobaz olduğunu gösteriyor. Senin gibi cehaleti yol edinen şakirtlerden o kadar çok var ki o yüzden ciddiye almıyorum seni kukla herif.

tarihinde ByKayra tarafından düzenlendi
harf eksikliği
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, ByKayra yazdı:

2 bin yıl önce yaşasaydım bu konuları farklı bir şekilde kaleme alırdım ama şuan kısaca diyebilirim ki Alllah'a ihtiyaç duyarsanız bulursunuz, ihtiyaç duymazsanız bulamazsınız.

Kişi kendi iç dünyasında bu soruya cevap verebilir.  Kanıt, delil, işaret, emare, ayet arayanlar bunlarla kendilerini teselli etmek yada redlerini güçlendirmek isteyenler, şelaleye doğru hızla ilerlerken akıntıya kürek çekenlerdir.

 

 

İnsanların Allah'a ihtiyaç duymasına ve bu ihtiyaçtan sonra bulmasına izin verilmiyor ki. Fırsat tanınmıyor. Bebek doğar doğmaz kulağına Kur'an okunuyor, bir şekilde İslam'la kutsanıyor. Bunu yapmasa bile daha minicik yaşında Allah ve din öğretiliyor. Çocuklara "Bizi kim yarattı?" diye sorup inancı test edilir. Kimse insan nereden geldi, nasıl oldu diye sormaz. "Bizi kim yarattı?" Çocuk "Allah yarattı" der ve bunu bilgi olarak kodlar. İnanç olarak değil. Bu soru çocuk için her şeyin yanıtıdır. Var olan her şeyi Allah yaratmıştır, Allah iyileri sevip kötüleri cehenneme atar, kötü şeyler yapmak günahtır vs.

 

O yüzden kimse dinin inancını kendisi bulur, kendisi seçer dememelisiniz. Kişi büyüyüp de entelektüel düşünce ve savunmalar geliştirecek yaşa geldiğinde beyninde bir din yoksa eğer, bu söylediğiniz geçerli olabilirdi. Ama hangi anne baba çocuğunu "Ben inanç öğretmem, kendisi büyüyünce seçsin* diyor ki? O yüzden insanlar inançlarını kendileri seçmez, ailenin sahip olduğu dini edinir.

 

Günümüzde bilgi var. Çocuklara nereden geldiklerini, çevreyi, doğayı, evreni ve geri kalan her şeyi bilgiye dayalı açıklamak mümkün, kolay. O yüzden din öğretilmemiş bir insan sorularının yanıtına kolaylıkla erişebilir ve Allah'a vs ihtiyaç duymaz. Manevi ihtiyaçlar dediğiniz şeyleri de müzikle, edebiyatla hatta bilimle tatmin etmek gayet mümkün, hatta bana göre daha doyumlu.

 

Ateist aptal, cahil, duygusuz, negatif insan değil. Kanıt, delil, işaret de aramıyor. Aramadığı halde olmadığını gören ve bunu kabullenip yoluna devam eden insandır. Dinler, kutsal kitaplar ve bunlara inanan milyarlar var, ateist hepsinin yanıldığını ya da yanlış olduğunu görüyor ve ifade ediyor. İnançlılar ona yanıldığını, Allah'ın (veya genel adıyla Tanrı, yaratıcı) kesinlikle var olduğunu ve varlığı ancak böyle açıklayabileceğimizi söyleyip kanıt kutsal kitapla ve bilimsel bilgiyi çarpıtmak yoluyla kanıtlamaya çalışır. Yani Tanrı'ya ait bir iz, işaret, kanıt, delil arayan ateist değil, inançlıdır. Ateist onu yanlışlayandır sadece.

 

Bir de böyle bakın isterseniz. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

İnsanların Allah'a ihtiyaç duymasına ve bu ihtiyaçtan sonra bulmasına izin verilmiyor ki. Fırsat tanınmıyor. Bebek doğar doğmaz kulağına Kur'an okunuyor, bir şekilde İslam'la kutsanıyor. Bunu yapmasa bile daha minicik yaşında Allah ve din öğretiliyor. Çocuklara "Bizi kim yarattı?" diye sorup inancı test edilir. Kimse insan nereden geldi, nasıl oldu diye sormaz. "Bizi kim yarattı?" Çocuk "Allah yarattı" der ve bunu bilgi olarak kodlar. İnanç olarak değil. Bu soru çocuk için her şeyin yanıtıdır. Var olan her şeyi Allah yaratmıştır, Allah iyileri sevip kötüleri cehenneme atar, kötü şeyler yapmak günahtır vs.

 

O yüzden kimse dinin inancını kendisi bulur, kendisi seçer dememelisiniz. Kişi büyüyüp de entelektüel düşünce ve savunmalar geliştirecek yaşa geldiğinde beyninde bir din yoksa eğer, bu söylediğiniz geçerli olabilirdi. Ama hangi anne baba çocuğunu "Ben inanç öğretmem, kendisi büyüyünce seçsin* diyor ki? O yüzden insanlar inançlarını kendileri seçmez, ailenin sahip olduğu dini edinir.

 

Günümüzde bilgi var. Çocuklara nereden geldiklerini, çevreyi, doğayı, evreni ve geri kalan her şeyi bilgiye dayalı açıklamak mümkün, kolay. O yüzden din öğretilmemiş bir insan sorularının yanıtına kolaylıkla erişebilir ve Allah'a vs ihtiyaç duymaz. Manevi ihtiyaçlar dediğiniz şeyleri de müzikle, edebiyatla hatta bilimle tatmin etmek gayet mümkün, hatta bana göre daha doyumlu.

 

Ateist aptal, cahil, duygusuz, negatif insan değil. Kanıt, delil, işaret de aramıyor. Aramadığı halde olmadığını gören ve bunu kabullenip yoluna devam eden insandır. Dinler, kutsal kitaplar ve bunlara inanan milyarlar var, ateist hepsinin yanıldığını ya da yanlış olduğunu görüyor ve ifade ediyor. İnançlılar ona yanıldığını, Allah'ın (veya genel adıyla Tanrı, yaratıcı) kesinlikle var olduğunu ve varlığı ancak böyle açıklayabileceğimizi söyleyip kanıt kutsal kitapla ve bilimsel bilgiyi çarpıtmak yoluyla kanıtlamaya çalışır. Yani Tanrı'ya ait bir iz, işaret, kanıt, delil arayan ateist değil, inançlıdır. Ateist onu yanlışlayandır sadece.

 

Bir de böyle bakın isterseniz. 

 

Yazınızın ilk 3 paragrafına tamamen katılıyorum.

Son paragrafa ise ekleme yapmak istiyorum. Ateistler için ''aptal,cahil,duygusuz'' gibi ithamları asla yapmam. Çoğunluğu özgün kişilerin oluşturduğu bir kesim gibi bana geliyor. Beğendiğim birçok özellikleri var. İnanç bakımından ise asla kötü bir kelime, yanlış bir düşünce itham etmem.

Konu ''Allah'a ihtiyaç'' olarak ele alındı. Bu eksikliği hissedenlerin bulacağını, hissetmeyenlerin ise ihtiyacının olmayacağını söylemek istedim.

Bir Yaratıcının varlığını inkar etmek yada kabul etmek olarak algılamayın.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, ByKayra said:

İnsanlar varlık sahnesine çıktığından beli,  ilahi bir gücün egemenliğini hissetmiş, bunları resim, yazı, anıt olarak şekillendirme çabası sarfetmişlerdir.

Bu bir ihtiyaç mıdır yoksa gereklilik midir tartışmalar hala sürüyor fakat bir gerçek var ki maddi benliğimizi dizginleyip, manevi olarak kainata baktığımız zaman mutlak bir gücün hakimiyetini hissedebiliriz

Mutlak hakimiyet, mutlak güç sahibi yada sonsuzluğun sahibi, sonsuz diye isimlendirdiğimiz Allah,Yaratıcı, Tanrı gibi isimlerle zikrettiğimiz, kimilerinin sevgi,aşk olarak betimlediği kimilerinin yasa koyucu, cezalandırıcı olarak belleklere kazımaya calıstığı varlığa insanlık sayısız isimlerle seslenmiştir.

Peki neden elle tutulur, gözle görülür tek bir kanıt hala bulunamamıştır. ''Sürekli peşinden koşuyorum ama en ufak bir kanıt bulamıyorum'' diyen 3 boyutlu algılı insan kafası, delil arama çabası ile binlerce yıl milyonlarca tez ortaya koymuştur.

2 bin yıl önce yaşasaydım bu konuları farklı bir şekilde kaleme alırdım ama şuan kısaca diyebilirim ki Alllah'a ihtiyaç duyarsanız bulursunuz, ihtiyaç duymazsanız bulamazsınız.

Kişi kendi iç dünyasında bu soruya cevap verebilir.  Kanıt, delil, işaret, emare, ayet arayanlar bunlarla kendilerini teselli etmek yada redlerini güçlendirmek isteyenler, şelaleye doğru hızla ilerlerken akıntıya kürek çekenlerdir.

 

 

Ben evrene baktığımda hiç bir ilahi güç falan hissetmiyorum, sadece senin gibi kendisine anlatılanların masal olduğunu, palavra olduğunu fark edemeyen şuursuzlar sürüsü görüyorum. Bir insan kendinde olan aklı kullanmak yerine nasıl olur da gider 1400 yıl önceki arapların palavralarını, masallarını hiç düşünmeden gerçek kabul eder anlamak mümkün değil.

 

Quote

2 bin yıl önce yaşasaydım bu konuları farklı bir şekilde kaleme alırdım ama şuan kısaca diyebilirim ki Alllah'a ihtiyaç duyarsanız bulursunuz, ihtiyaç duymazsanız bulamazsınız.

 

İnsan normalde bir puta ihtiyaç falan duymaz ama toplum onu bir puta ihtiyaç duyacak şeklide düzenler, mesela seni Allah adlı bir puta ihtiyaç duyacak şeklide yapmışlar, sen de bu yüzden Allah adlı bir puta ihtiyaç duyuyorsun ve onu bulduğunu sanıyorsun, aynen bir hristiyanın İsa'yı, bir yahudinin Yehova'yı, bir hintlinin Brahma'yı, bir kızılderilinin Manitu'yu bulduğunu sanması gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, ByKayra yazdı:

Yazınızın ilk 3 paragrafına tamamen katılıyorum.

Son paragrafa ise ekleme yapmak istiyorum. Ateistler için ''aptal,cahil,duygusuz'' gibi ithamları asla yapmam. Çoğunluğu özgün kişilerin oluşturduğu bir kesim gibi bana geliyor. Beğendiğim birçok özellikleri var. İnanç bakımından ise asla kötü bir kelime, yanlış bir düşünce itham etmem.

Konu ''Allah'a ihtiyaç'' olarak ele alındı. Bu eksikliği hissedenlerin bulacağını, hissetmeyenlerin ise ihtiyacının olmayacağını söylemek istedim.

Bir Yaratıcının varlığını inkar etmek yada kabul etmek olarak algılamayın.

 

 

Yapmamışsınız zaten, yazınızda ateistler için kötü düşünceler de yok. Ben onu daha ziyade şu cümleniz için yazdım: 

 

21 saat önce, ByKayra yazdı:

Kanıt, delil, işaret, emare, ayet arayanlar bunlarla kendilerini teselli etmek yada redlerini güçlendirmek isteyenler, şelaleye doğru hızla ilerlerken akıntıya kürek çekenlerdir.

 

 

Ateist inanmaması durumunu daha da netleştirmek ve kendini onaylayıp daha da ikna olmak için Allah'ın olmadığına dair delil aramaz. Bunu yapan insanlar var elbette, onlar ateist değil, daha çok kafası karışık olup arafta kalmış, sonunda inanmayı ya da inanmamayı uygun bulmuş kişilerdir belki. Ateist nettir ve delille kanıtla uğraşmaz. Tanrı yok der ve yoluna devam eder. Tanrı var mı yok mu diye tartışırken elbette ondan kanıt isteniyor, bu doğal; bu durumda ateistin de -eğer bilgisi var ise- bu kanıtları sunması doğal. Aslında bu durum tam olarak böyle de işlemez. İnanır kişi Allah var der ve kanıtları da şunlar, şunlar diye başlar, ateist onların kanıt olmadığını söyleyip nedenlerini açıklar.

Yani aslında kanıt, delil, işaret, emare peşinde olan ateist değil, inanırdır. Bunu ön yargısız düşünmenizi isterim.

 

Şu çağda doğru bilgiyle büyütülmüş, dini bilgi empoze edilmemiş, beyni herhangi bir dogmayla doldurmamış biri Tanrı'ya ihtiyaç duymaz. Çünkü sorularının yanıtlarını güdüsel olarak bilimsel bilgiyle alacağını bilir. Allah'a ihtiyaç duymak için onunla önceden tanıştırılmış olmak şarttır. Şartlanma, öğrenmede oldukça belirleyicidir ve bilgiymiş gibi öğretilen Tanrı inancı sinir ağı oluşurken bir veri gibi yer ediyor. İnsan beyni istatistiksel veri modellemesi yapar zira, öyle çalışır. O yüzden çoğu kişi Allah zaten vardır ve her zor durumda akla gelir, ona ihtiyaç duyulur ve sığınılır. Bazıları da da işte bir nedenle bu şartlanmadan kurtulup olmadığına hükmettikten sonra ihtiyaç duymaz ki biz onlara ateist diyoruz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bunu şöyle açıklayabiliriz: Normal, hiç uyuşturucu kullanmamış biri uyuşturucuya ihtiyaç duymaz. Bir tek kere kullanmakla bile tekrarına ihtiyaç oluşabilir. Tanrı inancı aynen böyledir.

 

Yobazlar inanmayanları gördüklerinde uyuşturucudan yoksun bırakılmışlar gibi krize girebilir. Onlar niye uyuşturucu kullanmıyor diye kriz geçirilen tek uyuşturucu din olsa gerek...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Self Test:

 

Bir tanrı olsa/kendini gösterse haraketleriniz/eylemlerinizi/hayatınızı değiştirir miydiniz?

...

"Hayır" diyenlerin bir tanrıya ihtiyaçları/gereksinimleri yok!

 

"Evet" diyenler bir tanrıya muhtaclar, gereksim duymakdalar! (Bir tanrı olmasa da kendileri yaratılar, yaratıyorlar)

 

Bu kadar basit ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, poiuz yazdı:

Self Test:

 

Bir tanrı olsa/kendini gösterse haraketleriniz/eylemlerinizi/hayatınızı değiştirir miydiniz?

...

"Hayır" diyenlerin bir tanrıya ihtiyaçları/gereksinimleri yok!

 

"Evet" diyenler bir tanrıya muhtaclar, gereksim duymakdalar! (Bir tanrı olmasa da kendileri yaratılar, yaratıyorlar)

 

Bu kadar basit ;)

Saçmalık.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...