malta erigi 0 Oluşturuldu: Mart 8, 2017 Raporla Share Oluşturuldu: Mart 8, 2017 Daha once farkli konularda yazildi, buna dair ayri bir konu acmak istedim. Bu da bir alevi deyisi: Hristiyanliktaki 'rab isa' anlayisi ile siilerin ali'ye bakisi benzerlikler gosteriyor. Bu ozellikle sianin ismaili kolu, nusayrilik ve hatta anadolu aleviliginde cok belirgin. Bazi sia soylemleri: "İmamın ilahî hükümlere, ilahî maarife, bütün bilgilere sahip olması, peygamber, yahud kendisinden önceki İmam vasıtasıyladır. Yepyeni bir şey hakkında da imam, Allahu Talâ'nın ona ihsan ettiği kudsi kuvvetle, ilham yoluyla gereği gibi hükmeder, o şeyi künhüyle anlar, bilir. Bir şeye yönelirse, onu bilmek dilerse, o şey hakkında, ancak gerçeği bilir, yanılmaz, şüpheye düşmez, bu hususta aklî delillere, yahut belletenlerin belletmesine ihtiyacı yoktur. Bilgisi iktiza edince daha da derinleşir. Daha da ziyadeleşir..." "... İmamlardan hiçbiri bir muallime gitmemiş, bir mürebbiden bir şey öğrenmemiştir ... Hiç biri bir hocadan ders görmemiş, hiç biri bir mektebe, bir medreseye gitmemiştir. Böyle olduğu halde kendilerine bir şey sorulunca ona derhal en doğru cevabı vermedeler. Dillerine bilmiyorum sözü gelmediği gibi cevap vermek için düşünmeleri yahut cevabı bir müddet sonraya tehir etmeleri de vaki değildir..."Muhammed Rıza'l-Muzaffer, Akâaid'ül-İmâmiyye, Şia İnançları, Çeviren Abdülbaki GÖLPINARLI, İst 1978, s. 52-53. Bu da anadoludan bir alevi deyisi: "kün!" deyince var eyledi on sekiz bin alemi şah-ı merdan cûşa geldi, sırrın aşikar eyledi: "yağmuru yağdıran benim" deyi ömer'e söyledi ol demde şimşek balkıyıp yedi sema gürledi hem sakidir, hem bakidir nur-ı rahman'ın ali yetiş carımıza kurtar meded mürüvvet ya ali ömer vardı hak muhammed katına dedi: "eyle beyan, hazret ali midir ol arşa gürleyan, çarh-ı gerdunun elinden sırr-ı hikmet eyleyen?" hak muhammed buyurdu ki: "yektir ali, bir" dedi "hem evveli, hem ahiri, her şeye kadir" dedi "ali'ye şirk koşanlar mutlaka kafir" dedi" Link to post Sitelerde Paylaş
satsuma57 0 Mart 9, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 9, 2017 gönderildi (düzenlendi) Ali sevgisinin son sınırına varmasının bir sonucu olarak 'Ali İlahiler' denen, Ali'nin Tanrı ya da onun doğrudan vekili olduğunu savlayan bir akım türedi. Bu akım, hemen tüm Şii mezheplerinde bulunan 'Allah-Muhammed-Ali' üçlemesinden bir adım ileridir. Burada artık Muhammed silinmiş Allah ile Ali birleşmiştir. Başka bir şiir örneği: Ali Değil mi? Gafil kaldır şu gönlünden gümanı Bu mülkün sahibi Ali değil mi Yaratmıştır on sekiz bin alemi Rızıkların veren Ali değil mi Gelin vazgeçelim böyle gümandan Vallahi çıkarız dinden imandan Şefaat umarız On'ki İmam'dan Anların atası Ali değil mi Yaratıldı Mülcem ol oldu düşman Kasd etti Ali'ye oldu peşiman Kangı kitapta var ol Ömer Osman Kur'an'da okunan Ali değil mi Bin bir adı vardır bir adı Hızır Her nerde çağırsan orada hazır Ali padişahtır Muhammed vezir Bu fermanı yazan Ali değil mi Pir Sultan Abdal'ım ben bir fukara Acep bulunur mu derdime çare Yüzü kara nasıl varam huzura Divanda oturan Ali değil mi Pir Sultan Abdal Mart 9, 2017 tarihinde satsuma57 tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
malta erigi 0 Mart 9, 2017 gönderildi Yazar Raporla Share Mart 9, 2017 gönderildi 1 minute ago, satsuma57 said: Bu akım, hemen tüm Şii mezheplerinde bulunan 'Allah-Muhammed-Ali' üçlemesinden bir adım ileridir. Aleviligin daha cok suriye'de etkili olan kolu nusayrilikte bu tespih ayn-mim-sin seklindedir. Yani onem sirasina gore, imam ali - muhammed - selman-i farisi. Burada kastedilen politeistik bir inanistir. Buna gore ali allahtir, muhammedi yaratmistir. Muhammed de allahtir, selman-i farisiyi yaratmistir. Ayrica selman-i farisi de allahtir. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts