Jump to content

Recommended Posts

Teknik falan yok. Varsa da yine kendini kandırmış olursun. Kendimi kandırmayı sevmem. Sonsuz yokluğu kabul ettim. Bilinçsiz varlık bana karşı 1-0 önde. Kırmızı kart da gördüm:)) Yok olmayı kabullenemeyen bir zihin,mistik din veya inançlara sarılır,gayet insanı. Ama ben realistim. Gerçekler acıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, NotImportant said:

Oldukça ürküttü, yinede hiç bir zaman bedeni önemsemedim. Bilincini koruduğun sürece çok önemli değil gibi. Sonuçta vucüt yapısı dış görünüştür, iyi veya kötü olması diğer insanlara göre belirlenir. Ama bilinç için durum aynı değil. O tüm varoluşu içinde tutuyor bildiğini - bilmediğini - bilmediğini bildiğini...

Onemsersin onemsersin... saclar, sakallar beyazlamaya baslayinca, bir sure sonra tamamen bembeyaz olacagini dusunmekten kendini alamiyorsun. Ya cok yaslanir da altima iseyip, sicarsam diyorsun, vs... yani enazindan ben dusunuyorum bunlari.

Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, Tatarka yazdı:

Teknik falan yok. Varsa da yine kendini kandırmış olursun. Kendimi kandırmayı sevmem. Sonsuz yokluğu kabul ettim. Bilinçsiz varlık bana karşı 1-0 önde. Kırmızı kart da gördüm:)) Yok olmayı kabullenemeyen bir zihin,mistik din veya inançlara sarılır,gayet insanı. Ama ben realistim. Gerçekler acıdır.

Hiç bir zihin yok olmayı kabullenememeli. Aksi durum doğru olmamalı. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, NotImportant yazdı:

Hiç bir zihin yok olmayı kabullenememeli.

Bu da ne demek? Bu zorunluluk nereden geliyor? Belki kabullenmek istemez; kabullenemez değil. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, Tatarka yazdı:

Bu da ne demek? Bu zorunluluk nereden geliyor? Belki kabullenmek istemez; kabullenemez değil. 

Bir hissiyat, açıklama yok. Bir zihin neden yok olmak istesin veya kabullensin. Hiç bir zaman yok olan şey beden olmadı. Yok olan şey biliniçtir.

 

Belki bu durum evrimsel olarak desteklenir. Ama boş muhabbete gerek yok. Sadece hissiyat olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, malta erigi yazdı:

Onemsersin onemsersin... saclar, sakallar beyazlamaya baslayinca, bir sure sonra tamamen bembeyaz olacagini dusunmekten kendini alamiyorsun. Ya cok yaslanir da altima iseyip, sicarsam diyorsun, vs... yani enazindan ben dusunuyorum bunlari.

Görecez bakalım, o konuma gelmeden büyük konuşmak sahtekarlık olur aslında haklısın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayyy hissiyat mı? Hislerim, bilinç olarak da asla yok olmuyacagimi sonsuz var olacağımı söylüyor. Ciddiyim, şaka değil. (Hislerim beni kandırıyor işte). Sonsuz var olmak istiyorum, nedense. Hatta tanrı olmak falan da isterdim. Dört dersten kaldım,tanrı nasıl olacam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 minutes ago, NotImportant said:

Doğru dinin ortaya çıkma ve bu kadar tutulup bağlanılmasını düşündüğüm sebep bu.  

Yine doğru, orada hiç bir şey yok, aslında hiç bir şey olmadığını da farkında olamazsın. 

 

İşin ilginci hiç öldükten sonraki yokluğu hayal etmeye çalışmamıştım onu öyle kabul etmiştim

 

Şimdi öldükten sonra nolacağını kafamda kurmaya çalıştım. Duyma yok görme yok hissetme yok hatta komple yoksun. Bi tuhaf geldi.

 

Kafeini fazla kaçırdım galiba, ilk defa böyle oldum

Link to post
Sitelerde Paylaş
58 dakika önce, ekremaktaş yazdı:

 

İşin ilginci hiç öldükten sonraki yokluğu hayal etmeye çalışmamıştım onu öyle kabul etmiştim

 

Şimdi öldükten sonra nolacağını kafamda kurmaya çalıştım. Duyma yok görme yok hissetme yok hatta komple yoksun. Bi tuhaf geldi.

 

Kafeini fazla kaçırdım galiba, ilk defa böyle oldum

Aslında kolay bir düşünme yöntemi var. Doğmadan önce nasılsa öyle. Yinede çok faydası olmuyor. Topluca sitenin psikolojisini bozmasam iyi olacak. :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, NotImportant said:

Bilincin yok oluşuna karşın, kendinizi avutma veya kaçınma tekniğiniz nelerdir ?? 

 

Bu soruyu cevaplaması gerekenler ateistler değil, agnostikler, deistler ve dinliler.

Ateistler bilincin yok olacağı gerçeğini kavramış kişilerdir, bu gerçekten kaçınmaya veya avunmaya ihtiyacı olanlar ise ateist olmayanlardır.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Bu soruyu cevaplaması gerekenler ateistler değil, agnostikler, deistler ve dinliler.

Ateistler bilincin yok olacağı gerçeğini kavramış kişilerdir, bu gerçekten kaçınmaya veya avunmaya ihtiyacı olanlar ise ateist olmayanlardır.

 

 

Böyle bir şey yok. Kimseyi kalıplayamazsın.

Teist düşünce için bilinç yok olmayacak zaten yani cevaplamaları için bir soru değil bu, cevaplarını biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Tatarka yazdı:

Evet, bu soruya agnostikler ve deistler cevap versin. 

"Bilinç konusunda da agnostiğiz" derler bir de:))) sonra beni kızdırırlar. Teist cevap belli zaten. 

Deistler için teistlerle aynı, agnostikler içinde aynı ateist gibi bir düşünce vardır.

Ayrıca hissiyatın nesini beğenmedin ? Yok olmak isteyen bir bilinç tutarlı mı ? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aslında bilincin gitmesi o kadar sert bir boşluk ortaya çıkarıyor ki. Bahsedilebilecek hiç bir şey kalmıyor. Geçmiş hariç.

Bilincin yok oluşu imkansız olabilir. Çünkü bu yok oluş sadece geçmişte var olduğu bir anı mantıklı kılar. Geçmişteki sizi yani şuan ki yaşayan sizi yok etmenin yolu yoktur. Hep var olacak. Yani geçmişte hep var olacaksınız. Çoktan ölmüş olabilirsiniz. 

 

Belkide yanılmışımdır.

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Malta doğru söylemiş. Yaşlılık ölümden daha kötü.

http://www.imdb.com/title/tt1602620/

Şu film. Bunu ben izleyemedim, yarısında sinemadan çıktım. İnsanların gençken çok romantik bir şeymiş gibi söylediği "seninle yaşlanmak istiyorum" sözünün gerçeği bu filmde. Birbirini seven, kültürlü ve sevimli bir çift birlikte yaşlanmışlar. Kapkara bir karanlığa birlikte adım atmışlar. Çok zor, çok ağır...

 

Timur Selçuk'un "İhtiyarlar Baladı" şarkısını ilk dinlediğimde 15-16 yaşlarındaydım. İdam mahkumudur aslında ihtiyarlar... diye giden dizenin ağırlığını o zaman anlayamamıştım tabii ki. İdam mahkumu. Her gün, her an önlerinde sadece ölümü görerek yaşamaya devam etmek. Ha geldi, ha geliyor, ha gelecek... Başka ne var önünde? Bir hedef, bir beklenti, bir hayal. Yok. Hepsi bitti.

 

Yok olmak, bir hedefin, bir hayalin olmamasından daha mı kötü?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...