Jump to content

Recommended Posts

On 12.03.2017 at 05:55, Tuman Nogay yazdı:

 

1.) Tanrı ezelidir. 

2.) Madde ezelidir.

 

Bu konuda sadece 2 şık olduğunu hangi dogmatik cahil söyledi....?

Hayat, enerji, zaman/uzay gibi varoluş etkenleri de ezeli olabilir. bazıları ezeli olmayıp zamanla ortaya çıkmış olabilir.

 

Bir soru henüz cevaplanmadı diye "tanrı yaptı" demek, soytarılık ötesi bir cehalettir.

 "mutlaka tek bir etken ezeli olmak zorunda" diye, bir bilimsel bilgi de yok.

"ezelilik" kavramının da ayrıca tartışılması gerekir.

Tanrıyı "var" yapabilmek için, bilime olmayan kurallar sokuşturmayın.

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 148
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

8 saat önce, Tuman Nogay yazdı:

 

 

Düşündüğüm doğruymuş, sen bir çocukmuşsun. Googledan veya bir eğlence kitabından okuduğun şeyleri gelip bana satmaya çalışman gülünç. Yazdığın şeyler komik. Bir yerinden tutup cevao bile veremeyeceğim kadar gülünç. 

 

Tüm insansal düşünceler aksiyomlara dayanır. Her şeyin temeli onlardır. Ben sana bu yöntemle çok basit ama görmesi zor bir olasılık hesabını aynı hikayenin içinde 5-6 farklı yolla anlattım. Hiç bir cevap veremedin. Yanlışlayan bir şey bile yazamadın. 

 

Ben evrenin olması için sonsuz deneme yapılıyor demedim. Mesela.

 

Evren neden var oldu ? Peki evren neden var olmasın. Basit nedensellik sana bu soruyu sordurdu. Ancak evren bilinen her şeydir. Tanımı gereği evren dışında bir şey yoktur. Bu durumda böyle şeyler anlamsızdır.

 

Basit insan mantığını evrenin oluşumu için kullanamazsın. Pizza gibi, ukala ergen.  Bana fizik bölümünde bunlar gösterilmedi mi sanıyorsun. Rezil seni birde bir bok biliyormuşçasına insanlarla ağır fizik konularını tartışıyor.

 

Sen maymuna geri dönüp bir daha oku. Anlaşılan tam anlamamışsın.

Fikirlerini dikte eden kendisini hep doğru sanan, gerçeği gözünede soksan anlamayan çocukları sevmem. Sizden çok var fabrika üretimi gibisiniz. 

 

 

 

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.03.2017 at 06:14, Tuman Nogay yazdı:

Ateizm felsefesine göre fikir yürütüldüğünde ;  ahlak yoktur, ahlak zırvadır, insan zihni uydurmasıdır. 

Konuştuğun konuyu bilmiyorsun ; eğer ateistsen, ahlakı ve ahlaklı olmayı savunmak tam bir saçmalık ! ve çoookk komik ! 

Unutma,  ahlak dindir, din gibidir. Ateizm felsefesine göre ahlak yoktur. Ahlakı hiçbirşekilde temellendiremezsiniz. Gerçi temellendirmek gerekmiyor,buna takıntım yok, illa temellendirmen gerekiyor diye birşey demiyorum ; zaten desem de temellendiremezsin. 

 

O halde, "ateistlere göre ahlak olmadığı" iddiasını temellendirmek zorundasın... Aksi halde bunu ortaya atanlar, kendi yalan çukurunda boğulmaya mahkum demektir.

"iyilik/kötülük diye birşey yoktur" diyen birkaç aptal ateist bozuntusunu örnek göstermeye çalışma. kötü örneklerden gideceksek o zaman her bir müslümanın IŞİD olduğunu iddia ediyorsun demektir.  Kaldı ki dinde şiddete teşvik vardır. ateizm'de ise, bilim ve felsefe esastır.

 

Şimdi madem böyle bir çamur attın, şu sorulara cevap ver de, en ufak bir dayanağın var mı, görelim.....;

 

Tanrı adalet ve ahlak için çok güzel bir örnek midir ki, tanrı ile ahlakın temellendirmesini yapabiliyorsunuz?

Bu tanrı denen soytarı, onun adına insanlar birbirine düşman edilirken, milyonlarca insan tanrı adına katledilip işkence görürken, tecavüze uğrayıp, evleri yakılıp yıkılırken neden bunları seyrediyor....? 

Biz de onu örnek alıp, her türlü adaletsizliği seyretmeli miyiz? 

 

Sakat doğumlar... açlıktan ölen insanlar... tedavisi bulunamayan hastalıklar... hayvanların birbirini canlı şekilde parçalayacağı bir doğa düzeni.... bu mudur sizin mükemmel ahlak örneğiniz !

Tanrı adalet için gerekli ise, size göre tanrının var olması dünya'ya neden adalet getirmemiş ?

 

"Nasıl olsa tanrı kurtaracak" diye insanların milyonlarca yıllık geleceğini boş bir umuda mahkum edip, yan gelip yatmaktaki ahlaki gerekçeler nelerdir ?

 

Rivayetçilerin iddiasından ibaret bazı adamlara inanmadı diye, insanları sonsuza kadar bölmeye çalışan, ve en korkunç işkenceleri yapabilmek için yarattığını söyleyen, vahşetle işkenceyle övünen bir sözde tanrının insan ahlakına katkıları nelerdir?

Milyarlarca insanın dehşet verici işkencesini seyretmekteki büyük anlam ve değer nedir ki, bunları kabul etmeyenler hayatın anlamını bulamamış olsun ?

 

Tanrı olmasa, hesap soran tehdit eden bir güç olmasa, her türlü ahlaksızlığı yapacak mısınız... "zincirimi kopartırsam, her türlü alçaklığı yaparım" zihniyetinde, ne gibi bir ahlaki değer olabilir !?

 

Kötülük yapmamak için, tehditlere.... iyilik yapmak için ödüle muhtaç insan mı daha ahlaklıdır...... yoksa, içinden gelerek bu davranışlara sahip olabilen ve insanları da bu sağlam kişiliğe yönlendirenler mi...... hangi tür insanlar, toplum için daha faydalıdır...?

 

Neden insanın yanında bir hiç olacağı bir varlık olmak zorundadır... insana ve doğaya değer vermek neden anlamsızdır... herkes gücün ve menfaatin peşinde koşmak zorunda mıdır...?

 

Evreni oluşturan tanrı değilse kıçına tekme atıp yollayacak mısınız... öyle ise bu davranışta en ufak bir kadar ahlak ve insani değer olabilir mi....?

 

Şimdi derhal bu sorulara cevap ver....  ya da hatanı kabul edebilme erdemini göster ki, zerre kadar insanlığın ve dürüstlüğün kalmış mı anlayalım !!

 

 

tarihinde Mindsurfer tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, Tuman Nogay yazdı:

 

 

Size, bunları söylettirecek kadar seviye düşürtmek oldukça güzel :lol: 

 

Hmmmmm.  Arkadaşın biri var madem göster diyor ; diğeri de aynısını belirtmiş :lol: 

 

Şimdi, sizin bakış açınıza göre ; 

 

1.) Annelik içgüdüsü yoktur. 

 

2.) İyilik yoktur. 

 

3.) Kötülük yoktur. 

 

4.) Ahlak yoktur..... Daha devam edeyim mi ? 

 

Hadi bana gösterin bunları, görmek istiyorum. Evrende nerede bunlar ? Ya da beş duyu organı ile bir test, ve devamında bilimsel veri olarak sonuç ortaya koyun. 

 

İstediğiniz bilimsel açıklamaları aşağıda vereceğim. Hepsi ve daha fazlası mevcut. 

Yalnız benim de sizden ricam, Tanrı'yı bilimsel olarak kanıtlamış onaylı bir makale getirmeniz. Siz bizden, yukarıda maddeler halinde sıraladığınız soyut kavramların bilimsel açıklamasını istediniz, ben de sizden aynı derecede bilimsel ve bilim otoritelerince kabul görmüş kaynaklar bekliyorum. Hep siz isteyecek değilsiniz ya?

 

Annelik içgüdüsü için: http://turkpsikiyatri.com/PDF/C21S1/07.pdf

 

İyilik ve kötülük için  : http://www.idefix.com/Kitap/Iyilik-ve-Kotulugun-Bilimi/Michael-Shermer/Egitim-Basvuru/Psikoloji-Bilimi/urunno=0000000244431

                                : http://www.evrimagaci.org/makale/103

 

Ahlak için                 : http://www.evrimagaci.org/makale/265

                                : http://178.62.85.225/fotograf/85/7673    

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, Tuman Nogay yazdı:

Burada fena uçmuşsun ; "herşeyin bir nedeni vardır" >>>> böyle birşey yok. Herşeyin bir nedeni vardır diye bir önermeye başlaman zaten büyük hata.

Herşeyin bir nedeni yoktur. Evrende, nedensiz süreçler,olgular,olaylar da vardır,kuantumda nedensellik olmadığı gibi; mikro-alemin olasılıklar ortalamasının makroya yansıması. İstersen bunu biraz araştır. En azından kuantum şarlatanı falan deme :lol:. Hayatımda elbette inanç var, senin hayatında da inanç var. 

 

 

Arkadaşım, "Tüm nedenlerin nedensiz nedeni" Tanrı'dır diyorsun, sonra da her şeyin bir nedenii yoktur diyorsun. O zaman Tanrı diye bir neden niye ortaya atıyorsun. Kafan mı karışık? :lol:

tarihinde vitamin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Nedensiz tek bir olgu saptanıp kanıtlansa, determinizm çöker ve indeterminist temelde yeni bir bilim inşa etmek gerekirdi. Determinizm, indeterminizm ile çıktığı maçtaki iddiası, tek bir gol bile yememek üzerinedir. Determinizm sürekli indeterminist bir olgu arayarak kendini yoklar. Bu şekilde indeterminizm kalesine sürekli gol yağdırır. Fakat yediği tek bir gol yoktur. Tek gol yerse sahayı hükmen mağlup terkedecek. Determinizmin iddiası bu.

 

Hiç bir kuantumsal olgunun nedensiz oluştuğu kanıtlanamamıştır. Fizikçiler artık kuantum evren yasalarının makro evren yasalarından bile daha belirlenimci olduğunu söylemeye başladılar. Makro evrende en azından belirlenimi bulanıklaştıran kaos var. Kuantumda o da yok. Kuantum yasalar son derece kesin ve belirleyici.  

 

Ancak kuantumda ölçüm araçlarımızın çok kaba kaldığı son derece küçük parçacıklar var. Ölçümün kuantumda olanaksız olduğu iddia edildi ve bunun ölçüm araçlarının kabalığı ile ilgisi olmadığı iddia edildi ama bal gibi de var. Ölçüm araçlarımız çok kaba kaldığı için ölçüm yapamıyoruz, olanaksız olduğu için değil.

 

Kuantum rasgelelik diye iddia edilen olgunun, kuantum durumları ölçecek duyarlıkta aletlerimiz olmadığı için ortaya çıkıyor olmadığını kimse kanıtlayamamıştır. Kuantum rasgelelik diye bir şey yoktur. Kuantumda da her olgu nedensellik içinde gerçekleşir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.03.2017 at 14:24, NotImportant yazdı:

bir eğlence kitabından okuduğun şeyleri gelip bana satmaya çalışman gülünç.

 

Demek eğlence kitabı ???  Sen rezil bile değilsin. (Bana cevap ve yazma hakkını kaybettin) 

(Seni bilmem ama bana dünyayı; enerji,ivme,basınç ve entropi açısından ele almam gerektiği öğretildi) 

 

ALAN GUTH (şişen evren kuramının öncüsü), MIT'de Victor F. Weisskopf ise fizik profesörüdür.

 

Temel parçacık kuramı ile, parçacık kuramının evrenin erken dönemine uyarlanması ile ilgili, çalışmalar yürütmekteler. 

 

2002'de evrenbilimde, şişme kavramının geliştirilmesi alanındaki çalışmaları nedeniyle Paul Steinhardt  ve Andrei Linde ile birlikte Uluslararası Kuramsal Fizik merkezinin Dirac Madalyasına layık görülmüştür. 

The Inflationary Universe : The quest for a new theory of Cosmic origins '  ın yazarı. 

 

Hadi bunlara da gülünç de;  Alan Guth'a , Weiskopf'a hakaret ettin ya ; 

 

(evren tamamen homojen olarak başladıysa) 

Mesela, Hawking, daha önceden bu konu üzerinde çalışan Chibisov ve Mukhanov'un önerilerini takip ederek bu bilmecenin yanıtı olduğunu düşündüğümüz şeyi ilk keşfedenlerden biridir. İlk hesaplamaları hatalı olsa da, Hawking'e göre imdadımıza kuantum etkisi yetişir.

(Ona göre gerçek dünya, klasik fizikle bütünüyle betimlenmiş olmasına rağmen biz yine de determinist denklemlerle  herşeyi tamamen klasik bir biçimde betimlemeye devam ediyorduk.Fizikten anladığımız kadarıyla gerçek dünya, kuantum mekaniğiyle betimlenir.İçindeki tüm nesnelerin belli bir yerinin olduğu ve belirlenmiş bir şekilde hareket ettiği şeklinde algıladığımız klasik dünya, aslında sadece tam kuantum kuramının tahmin ettiği olasılıklar ortalamasından ibarettir. :) 

Yani belirsizliğe göre ,evrenin erken dönemindeki yoğunluğu bazı yerlerde düşük bazı yerlerde yüksek olmasını gerektirir. Buna göre yoğunluk dalgaları olmuş olmalıdır, bu sebeple evrenin genişlemesi, neredeyse tamamen homojen maddenin üst kısımlarında yüzey dalgacıklarının görülmesidir.........)

bana değil şuna cevap ver.Kuantumda her oldu nedensellik içinde gerçekleşir diyerek saçmalayan arkadaşına. 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.03.2017 at 11:26, bir_akil_insan yazdı:

En azından madde = enerji kısmında azıcık merak edip de madde ve enerji arasındaki ilişkinin ne olduğunu araştırmanız iyi olabilirdi. ölçülebilirliğin ne olduğunu da öğrenmeniz yararlı olacaktır.

e = mc2'nin ne anlattığını bilmeden kuantumculuk mu oynuyorsunuz? taslamanların yolu hep kubura çıkıyor.

Sıktın. Bana termodinamiği ve kuantumu öğretecek son kişi bile değilsin.Eğitim gördüğüm konularda da konuşalım,izin veriyorsun değil mi? Zaten şu yaftalamarınız çok komik ; karşı tarafa taslamancı deyin, sürekli bunları tekrar edin. Hala hiçbir soruya yanıtını göremiyorum. :) Burada fikir tartışıyoruz. 

 

Boşluk , sonsuzdur. Sonsuz enerjinin bir kısmını evren oluşturur. Boşluk ve yokluk farklı kavramlardır.

Yokluk diye birşey yoktur,çünkü sadece varlık sahası içinde tanımlanır, oluş sonsuzdur. 

Mesela, Sonsuz boşlukta- sonsuz sıcaklığın sağladığı sonsuz enerji sebebiyle, boşlukta sonsuz sayıda sanal parçacık oluşur. 

Bu arada, sanal parçacıkların konumu hakkında hiçbirşey bilinmiyor. (Sonsuz enerji diye birşey yok derken, kafadan sallıyorsun ; ayrıca yine belirtelim akilcik :),şu evrenin var olma nedenine de, evrenin kendisi demen çok büyük bir gaf, yani sana bir ödül vereceğim merak etme ; sürpriz) 

Bilgi felsefesi olmadan, bilim yapamazsın. 

Sen şuna eleştiri yap mesela ; bazı teorilere göre, tüm gerçek parçacıklar yok olarak sanal parçacık karışımında kayboluyor ama bu enformasyon ve entropinin yok olması anlamına geldiği için, termodinamik yasasına aykırı....Buna ne dersin ? 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.03.2017 at 15:25, Mindsurfer yazdı:

 O halde, "ateistlere göre ahlak olmadığı" iddiasını temellendirmek zorundasın... Aksi halde bunu ortaya atanlar, kendi yalan çukurunda boğulmaya mahkum demektir.

"iyilik/kötülük diye birşey yoktur" diyen birkaç aptal ateist bozuntusunu örnek göstermeye çalışma.

Arkadaşım,  ateistlerde de ahlaklı insanlar vardır. Ahlak kavramının , dindar veya dinsiz olmakla ilgisi kesinlikle yoktur. Ahlak'ın olmadığını ben, temellendirmek zorunda değilim. Ahlak var diyen kişi ( dindar,dinsiz veya x bir kişi),  kim diyorsa, o temellendirmek zorunda. Samimice birşey söyliyeyim sana,  "ahlak" kavramı bilimsel olarak hiçbir şekilde temellendirilemiyor. Çünkü, sosyolojik boyutta,  kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişiyor, ayrıca insan zihni baz alınarak gerçeklik tarifi yapılıyor,bilmem anlatabildim mi ? Yukarıda link veren arkadaş, tamamen psikoloji ve sosyoloji gibi sosyal bilim temelli ve insan zihni baz alınarak ""gerçeklik"" tarifi  yapmış. Doğa bilimleri bazında gerçeklik tarifli ispat sunman gerekiyor, sunamıyorsan; ben de insan zihnini baz alarak diyorum ki ; Tanrı vardır. 

 

Mesela bir örnek üzerinden gidelim.  Adolf Hitler !!! 

 

Bu herifin yaptıkları ; kendine göre ahlaklı ve doğru idi. Bir başkasına göre ahlaksızca idi. Hangi davranışı neye göre iyi veya kötü veya ahlaklı diye tanımlayacaksın ve bu soyut kavramı nasıl evrende vardır diyebileceksin (insan zihnine bağlı kalmadan) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 14.03.2017 at 16:51, vitamin yazdı:

"Tüm nedenlerin nedensiz nedeni" Tanrı'dır 

Anlayış kıtlığı mı var sende vitamin ? :)  Tüm nedenlerin nedensiz nedeni demek ; 

Herşeyin nedeni olan Tanrı nedensizdir demek.

Yani herşeyin (Tanrı hariç), başlangıcı vardır, Tanrı ise başlangıçsızdır demek. Bu kadar basit. Oldukça da mantıklı ve felsefik. 

Tanrı haricinde başlangıçsız birşey olamaz diyorum. Benim mantığım bu şekilde, beğenirsin beğenmezsin. 

Mesela şu an tarih 1800 yılı ve bilimadamları dediler ki (eskiden olduğu gibi), evren hep vardı, başlangıcı yoktu, tabiiki sen bunu savunacaktın, çünkü sende de inanç mevcut, ateizm de bir inançtır (her inanç dogma değildir,bu arada belirtelim), bak yıl oldu 2017 ve sen yanıldın :) 

Link to post
Sitelerde Paylaş
44 dakika önce, poiuz yazdı:

Manituyu, Allahı ve kızlarını tanıdıktan sonra devam edelim...

 

Bunları tanımıyorum ve neden bahsettiğini bilmiyorum. Boş boş konuşup kafa ütülüyorsun :lol: 

Kaale alınacak birşeyler söyle, en baştaki sorulara cevap vermeye çalışabilirsin,(veremeyeceğini biliyorum ;) ) 

Spekülasyoncu diğer arkadaşlar gibi, sen de ; evrenin var olma sebebi kendisidir de geç ; sıkma canını, hayat boş, bol bol coş.

aşk bir sudur ; iç iç kudur :lol:.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, Tuman Nogay said:

 

Bunları tanımıyorum ve neden bahsettiğini bilmiyorum. Boş boş konuşup kafa ütülüyorsun :lol: 

Kaale alınacak birşeyler söyle, en baştaki sorulara cevap vermeye çalışabilirsin,(veremeyeceğini biliyorum ;) ) 

Spekülasyoncu diğer arkadaşlar gibi, sen de ; evrenin var olma sebebi kendisidir de geç ; sıkma canını, hayat boş, bol bol coş.

aşk bir sudur ; iç iç kudur :lol:.

 

1 hour ago, poiuz said:

...

 

Tanrı mı önce vardı?

Zaman mı?

 

Zamanı tanrı mı yarattı?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Tuman Nogay yazdı:

Sıktın. Bana termodinamiği ve kuantumu öğretecek son kişi bile değilsin.Eğitim gördüğüm konularda da konuşalım,izin veriyorsun değil mi? Zaten şu yaftalamarınız çok komik ; karşı tarafa taslamancı deyin, sürekli bunları tekrar edin. Hala hiçbir soruya yanıtını göremiyorum. :) Burada fikir tartışıyoruz. 

 

Boşluk , sonsuzdur. Sonsuz enerjinin bir kısmını evren oluşturur. Boşluk ve yokluk farklı kavramlardır.

Yokluk diye birşey yoktur,çünkü sadece varlık sahası içinde tanımlanır, oluş sonsuzdur. 

Mesela, Sonsuz boşlukta- sonsuz sıcaklığın sağladığı sonsuz enerji sebebiyle, boşlukta sonsuz sayıda sanal parçacık oluşur. 

Bu arada, sanal parçacıkların konumu hakkında hiçbirşey bilinmiyor. (Sonsuz enerji diye birşey yok derken, kafadan sallıyorsun ; ayrıca yine belirtelim akilcik :),şu evrenin var olma nedenine de, evrenin kendisi demen çok büyük bir gaf, yani sana bir ödül vereceğim merak etme ; sürpriz) 

Bilgi felsefesi olmadan, bilim yapamazsın. 

Sen şuna eleştiri yap mesela ; bazı teorilere göre, tüm gerçek parçacıklar yok olarak sanal parçacık karışımında kayboluyor ama bu enformasyon ve entropinin yok olması anlamına geldiği için, termodinamik yasasına aykırı....Buna ne dersin ? 

 

 

size taslamancık diyoruz, çünkü taslaman gibi bilmediğiniz konularda, laf kalabalığı yaratarak konuşuyorsunuz.

 

bir konuda eğitim görüyor olmanız, o konuyu biliyor olduğunuz anlamına gelmiyor. biliyor olmanız, o konuyu anlıyor olduğunuz anlamına da gelmiyor.

 

örneğin: türkçe biliyorsunuz, ama anlamıyorsunuz. çünkü konuyu başka yerlere çekmeyin, sorunuz şudur diye defalarca dememe rağmen, o soruyu yanıtlamak yerine parçacıklar kuantumlar, falanlar filanlar diye hep bir yerlere çekme çabası içindesiniz. Aynen taslamanın yaptığı gibi.

 

sorularınızın pek bir anlamı bulunmuyor. çünkü ilk soruyu soran ve yanıt bekleyen hala benim. ortaya bir sav attınız ve bu savı desteklemeye çalışırken kendinizle çeliştiniz. bu çelişkiyi göremiyorsanız, eğitim gördüğünüz konu her neyse, size pek bir şey katmayacağını da göremeyeceksiniz.

 

tanrıcıların alayının kuantumcu olması da gerçekten sıkıyor. atayizlere karşı kuantum argümanlar diye bir kitap falan var da ya da  adnan oktar gene bir şeyler zırvaladı da ezberleyip geliyor musunuz nedir?

 

ayrıca sonsuz boşlukta, sonsuz sıcaklık nedeni ile sonsuz sayıda çaydanlık ile sonsuz bardak çay demlenip, sonsuz çekirdek ile sonsuz keyif sürülebilir. çünkü: sonsuz enerji = sonsuz madde!!onbir

 

konuya dönersek, sorunuz hala en başından beri şudur:

 

nedensiz tek şey tanrıysa, niye nedensiz şeyler vardır kuantum muantum diye atıp tutuyorsunuz? Nedensiz şeyler varsa, niye tanrı nedensiz tek şeydir diyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, bir_akil_insan yazdı:

çünkü ilk soruyu soran ve yanıt bekleyen hala benim.

İlk soru soran sen değilsin benim, lütfen yalana başvurmayın? hala cevap verebilen biri çıkmadı, sayın spekülasyonist :lol: 

Neden bu kadar korkuyorsun ? eleştiri almaktan mı ? şu caner taslaman-adnan oktar lafını papağan gibi tekrarlaman acizliğini nasıl da gösteriyor, gülmekten kopartıyorsun beni :lol:. Ah canım, garibim ; demek evrenin var olma sebebi kendisi :lol:

AKİL ; Ya şu sözün aklıma geldikçe acayip gülüyorum, gelmiş  bir de benle fizik konuşmaya falan çalışıyor.

Orada gerekli açıklamayı yaptım, sen anlıyamıyorsan benim sorunum değil. 

11 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

nedensiz tek şey tanrıysa, niye nedensiz şeyler vardır kuantum muantum diye atıp tutuyorsunuz? Nedensiz şeyler varsa, niye tanrı nedensiz tek şeydir diyorsunuz?

parçacıklar dünyasında küçüğe gidilcikçe belirsizliğin arttığını,yer ve zamanın aynı anda algılanamyacağını kuantum sunmakta; bu da evrende bir bütünlüğün var oldugunu ve bu bütünlüğü de herşeyin kökeni enerji olduğunu gösteren fikirdir (enerjide nedensellik olmaması durumu vardır,Madde aslı olan enerjiye dönüşmesi vs) Yani, belirsizlik ilkesi olduğu için evren bu şekildedir. Tanrı nedensiz tek varlıktır derken  bunu enerjideki nedensizliğe bağlıyorum-bu bir inançtır çünkü sonsuz enerji-sonsuzluk beyni durduruyor. Yani burada belirtmek istediğim, herşeyin nedeni tanrı ise, tanrının nedeni nedir sorusu geçersiz oluyor; kuantumdaki tersine nedensellik buna kanıttır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Tuman Nogay yazdı:

parçacıklar dünyasında küçüğe gidilcikçe belirsizliğin arttığını,yer ve zamanın aynı anda algılanamyacağını kuantum sunmakta; bu da evrende bir bütünlüğün var oldugunu ve bu bütünlüğü de herşeyin kökeni enerji olduğunu gösteren fikirdir (enerjide nedensellik olmaması durumu vardır,Madde aslı olan enerjiye dönüşmesi vs) Yani, belirsizlik ilkesi olduğu için evren bu şekildedir. Tanrı nedensiz tek varlıktır derken  bunu enerjideki nedensizliğe bağlıyorum-bu bir inançtır çünkü sonsuz enerji-sonsuzluk beyni durduruyor. Yani burada belirtmek istediğim, herşeyin nedeni tanrı ise, tanrının nedeni nedir sorusu geçersiz oluyor; kuantumdaki tersine nedensellik buna kanıttır. 

 

bu söylemden tanrı = enerji çıkıyor; doğru mudur?

 

çünkü tanrının nedensiz olmasını enerjideki nedensizliğe bağlıyorsanız, enerji tanrıdır. çünkü, size göre: tanrı nedensiz tek varlıktır.

 

bu durumda nasıl bir enerjiden bahsediyoruz? sanıyorum ki ölçülebilir bir enerjiden bahsediyoruz. çünkü kuantum vb... değil mi? yani fiziğin ölçülebilir terimleri ile konuşuyorsunuz.

 

bu durumda tanrınız ölçülebilir doğru mu?

 

farkında değilsiniz ama: tanrınızı ölçülebilirlikle ilintili kavramlara dayadığınız zaman, tanrınızın da ölçülebilir olduğunu söylüyorsunuz. sanıyorsunuz ki: kuantum diyerek, ortaya kimsenin ne olduğunu anlamayacağı, bir sürü belirsizlik atıp, o belirsizliklerin odağına da tanrıyı yerleştirip mutlu mesut devam edebilirsiniz. Ne yazık ki böyle işlemiyor. tarih boyunca tanrılarını hep uzağa koymuş insanlar ki, kimse onlara ulaşıp da ne saçmalık olduklarını göstermesinler. siz de aynı şekilde tanrınızı aha burası belirsiz ve muğlak, tanrımı buraya koyarak sorgulamak zorunda kalmam ve kimse de bilmediği için sorgulayamaz diyerek kuantum şallara sarıp sarmalıyorsunuz. kuantum fiziği şu an pek bilinmiyor veya anlaşılmıyorsa da, yarının garantisi yok. yani yarın tanrınızın üzerinden şalları sıyrılıp cıscıbıl kalabilir ve elbette kalacaktır da, çünkü bilim ilerledikçe, sizinki dahil tüm tanrılar, üstünü başını bile giyemeden topuklamak zorunda kalmıştır tarih boyu.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Tuman Nogay yazdı:

Arkadaşım,  ateistlerde de ahlaklı insanlar vardır. Ahlak kavramının , dindar veya dinsiz olmakla ilgisi kesinlikle yoktur. Ahlak'ın olmadığını ben, temellendirmek zorunda değilim. Ahlak var diyen kişi ( dindar,dinsiz veya x bir kişi),  kim diyorsa, o temellendirmek zorunda. Samimice birşey söyliyeyim sana,  "ahlak" kavramı bilimsel olarak hiçbir şekilde temellendirilemiyor. Çünkü, sosyolojik boyutta,  kişiden kişiye ve toplumdan topluma değişiyor, ayrıca insan zihni baz alınarak gerçeklik tarifi yapılıyor,bilmem anlatabildim mi ? Yukarıda link veren arkadaş, tamamen psikoloji ve sosyoloji gibi sosyal bilim temelli ve insan zihni baz alınarak ""gerçeklik"" tarifi  yapmış. Doğa bilimleri bazında gerçeklik tarifli ispat sunman gerekiyor, sunamıyorsan; ben de insan zihnini baz alarak diyorum ki ; Tanrı vardır. 

 

Çok ayıp ama. Verdiğim linkler psikolojik-sosyolojik değil, büsbütün doğa bilimleriyle açıklıyor her şeyi. Bakmamışsın, okumamışsın, ondan sonra çekinmeden böyle yalan söylemişsin. 

 

Annelik içgüdüsü demişsin, anneliğin nörobiyolojisini göstermişim sana. Tıkla ve bir zahmet oku.

Ahlak demişsin, evrimsel psikolojinin biyoloji, antropoloji, nörofizyoloji, evrimsel biyoloji, tıp, sosyobiyoloji gibi doğa bilimi dallarıyla direkt bağlantılı olduğunu bilmediğin için yalnızca psikolojik ve sosyolojik açıklamalar demiş çıkmışsın.

 

Üşenme, oku. Bilgiden zarar gelmez. Üstelik sen, ülkedeki en önemli sorunun eğitim olduğunu düşünen ve " Evrim gibi bilimsel gerçekler tabanlı eğitim-öğretime önem verilip, ders kitaplarına sadece ve sadece bilimsel içerikler konulmalı. İnançlarla ilgili kurumlar çok çok geri planlara atılmalı. Diyanet İşleri gibi gereksiz ve boş yere para kazandıran kurumlar kapatılmalı.vs.. Saymakla bitmez." diyebilen insansın. Madem evrim senin için bu denli önemli ve bilimsel, verdiğim linkleri kendin için oku. Tanrı'ya inanman ve onu ıspata çıkman bu noktada gerçekten önemsiz. Tanrı başka mesele ama buradaki ahlak vb konulardaki iddiaların bilimsel olarak yanlış. Tamamen yanlış.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, Tuman Nogay yazdı:

Anlayış kıtlığı mı var sende vitamin ? :)  Tüm nedenlerin nedensiz nedeni demek ; 

Herşeyin nedeni olan Tanrı nedensizdir demek.

Yani herşeyin (Tanrı hariç), başlangıcı vardır, Tanrı ise başlangıçsızdır demek. Bu kadar basit. Oldukça da mantıklı ve felsefik. 

Tanrı haricinde başlangıçsız birşey olamaz diyorum. Benim mantığım bu şekilde, beğenirsin beğenmezsin. 

Mesela şu an tarih 1800 yılı ve bilimadamları dediler ki (eskiden olduğu gibi), evren hep vardı, başlangıcı yoktu, tabiiki sen bunu savunacaktın, çünkü sende de inanç mevcut, ateizm de bir inançtır (her inanç dogma değildir,bu arada belirtelim), bak yıl oldu 2017 ve sen yanıldın :) 

 

Her şeyin nedeni olma zorunluluğu olmadığını söylemedin mi, niye varlığa illaki bir neden bulmak zorunda hissediyorsun kendini? Bana bunun cevabını ver!
Bunun zorunuluğu nereden geliyor? Bilgiden olmadığı kesin, inançtan dolayı olduğu belli. İnancını neyle soslarsan sosla onun inanç olduğu 1km öteden belli oluyor.


Ateistleri inanmakla suçlaman ayrı bir saçmalık. Sana nedensiz bir şey var olabiliyorsa ona ekstradan bir neden bulma zorunluluğu neden hissediyorsun diye soran adama sen inançlısın demen cehalettir.

 

Yoktan var etme? Hani yoktan var edilen bir şey göster bana da Tanrı'na inanayım.

Senin mantığını beğenmek veya beğenmemek meselesi değil, doğru nedir mesele bu.

Başlangıç kavramınla, William Lane Craig tezlerinin peşinde dolandığın belli, kendi inancına yer açma niyetindesin ama bizim söylediğimiz bir başlangıç olduğu değil. 
Varlık her zaman vardı. Senin başlangıç dediğin Big Bang varlığın bir şekil değiştirmesidir. Suyun buharlaşması gibi. Öz H2O'dur ve buhar yoktan var olmamıştır.

 

 

On 3/14/2017 at 15:51, vitamin yazdı:

Arkadaşım, "Tüm nedenlerin nedensiz nedeni" Tanrı'dır diyorsun, sonra da her şeyin bir nedenii yoktur diyorsun. O zaman Tanrı diye bir neden niye ortaya atıyorsun. Kafan mı karışık? :lol:

 

Tanrı neden olmak zorunda şunun cevabını kıvırmadan ver! İnancıma saygı duy deme bana. Bir şizofrenin sanrılarına ne kadar saygı duyarsam seninkine de o kadar saygı duyarım.
Ortada gözle görülen, deneyimlenebilen bir evren (varlık) varken senin Tanrın nerede? Gördüğün gibi yoktan var etme yok, var edemiyorsun o Tanrı'nı. Senin Tanrın senin kafanın içinde hapis. Ne ezeli, ne de her şeye gücü yeten. Senin öznel Tanrın seninle birlikte yok olacak. Ortada objektif, herkesin ortak Tanrısı olan bir Tanrı yok. Milyarlarca Tanrı var ve hiçbiri bir birini tanımıyor. :lol:

Evet yıl oldu 2017 ve sen hala sanrılar peşinde koşan biri cahilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...