Jump to content

TÜRKÇE NAMAZ KILINMAZ DEYENLERE YANIT


Recommended Posts

İşte böyleee,

                   Her millet kendi dilinde namaz kılabilir.Bunun açıklamasını UMUÇ  HOCA 0ldukca geniş açıklamasını yapmıştır.BUYURUN:

                  

 

 ANA DİLDE (TÜRKÇE) NAMAZ KILINAMAZ DİYEN GELENEKÇİLERİN DELİLLERİ VE CEVAPLARIMIZ…

  1. ARAPÇA BİLMEDEN LAFIZLAR YANLIŞ OKUNUR: Gelenekçilerinde her fırsatta belirttikleri gibi Arapça harflerin mahreçlerini çıkarmak çok zordur. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bir harfin yanlışlığı sonucunda ---------“yaratmak” yerine “traş etmek”--------- kelimesi kullanılabilir. -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Buda “Allah yarattı” denilirken bir anda “Allah traş etti” şeklinde tehlikeli bir anlama yol açabilir…---------------- Gelenekçiler, bu örneği özellikle anlatarak, “arap harflerinin telaffuzunu tam bilmezseniz başınıza bu işler gelir” diyerek Müslümanları korkuturlar. Buna çözüm olarak, Arapça harflerin telaffuzunu iyice öğrenmeyi gösterirler. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bize göre ise bu problemin çözümü, ibadetini ana dille yapmaya çalışmaktır. Soruyorum size kişi ana dilinde ibadet yapsa böyle bir sorunu olur mu? Yani Türkçe namaz kılarken kim “Allah bizi traş etti” der… Böyle yanlışlığın olabilmesi hiç mümkün mü? Ama bizim dediğimize uymayan birçok hacı efendi 7 yaşından beri namaz kıldığını övünerek anlatmasına rağmen, bir Fatiha’yı bile tam okuyamamaktadır. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bunun sorumlusu, geleneği din gibi görüp onu savunan hoca tiplerdir.  Bu konuda bazı aşırı gelenekçi hoca tipler var ki; bunlarında çözümü herkesin Arapça öğrenmeleridir… (Türkçe Namaz Said Şimşek Sh: 106 (Muhammed Şatır’ın görüşü) Pratik de olma olasılığı % 0 da olan bu öneriyi bir alimin ortaya koyması, onun toplumsal hayatı hiç anlamadığını ortaya koymaktadır.
  2. KUR’AN TAM OLARAK TERCÜME EDİLEMEZ: Gelenekçiler bazı kelimelerin tamı tamına tercüme edilemediğinden bahsederler. Buradan hareketle de; Kur’an meallerinin Kur’an olamayacağını ispatlamış olduklarından ana dille namaza karşı çıkarlar. Onlara göre çözüm anlaşılmasa da namazın Arapça kılınmasıdır. Bize göreyse; zaten kişi namazında illa da Kur’an okumak zorunda değildir. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Hem meal okusa bile mana olarak, Kur’an’daki gibi namazını kılmış olacaktır… Tıpkı diğer Peygamberlerin kıldıkları gibi… Ayrıca birbirimizi kandırmayalım, Arapça bilmeden Arapça metni okuyarak namaz kılanlarda, bizim Türkçeye çeviremediğimiz o kelimeleri zaten anlayamıyor. Mesela biz “Hamd” kelimesini, “Her Türlü Övgü” olarak anlıyoruz. Ya hiç anlayamayanlar, onlar manasını bilmeden kıldıklarında ne anlıyorlar?? Ya da bu kelime ve kavramların manalarını bilebilenler, her namazda bunların geniş anlamını akıllarından geçirebiliyorlar mı? Mümkün değil… Birbirimizi ve kendimizi kandırıyoruz… ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Gelenekçiler, mezheplerine uyduğu için, anlamadan kıratta sadece “summe nazara” diyenin namazına “olur” derken,  anlamı kolayca tercüme edilebilecek bir ayetin mealini okuyarak namaz kılanın namazına “olmaz” derler.  Halbuki, bu yorumun Kur’an’a aykırı olduğu açıkça ortadadır.
  3. İNSAN SÖZÜ KARIŞTIĞINDA NAMAZ BOZULUR:---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- -------------Gelenekçiler, “Türkçe namaz kılanın namaza insan sözü karıştırdığından namazı bozulur” derler. İlk başta şunu belirteyim ki; namaza, insan sözü katıldığında namazın bozulacağının Kur’an’dan delili yoktur.  Birde gelenekçilere bakalım… Kur’an dışında namazda okuduklarının içinde dolu insan sözü var… Amin denilmesinden tutunda…. Teşehhüd, Salli Barik, Subhaneke….vb hepsi de insan sözü yada insan sözü karışmış sözler, sadece sünnilerin 4 mezhebinde 3 farklı teşehhüy var.-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bu hadislerdeki metin farklılıkları ravi tasarrufunu, yani  insanın sözünün katıldığını ispatlıyor. Gelenekçilere bu hatırlatıldığında ya ravi tasarrufunu görmezden gelerek, ya da atalarından gelene saygıyla boyun eğerek çelişkilerle yaşamaya devam etmek de ve bu durumdan da rahatsızlık duymamaktadır.----------------------------------------
  4. NAMAZDA İLLA DA KUR’AN OKUNMALIDIR:  Kur’an-ı Kerim’in hiçbir yerinde namazda Kur’an okunmasının şart olduğundan bahsedilmemiştir. -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bazıları Müzzemmil suresinin 20. Ayetini yanlış değerlendirerek; Kur’an okumaktan bahseden “Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun” ayetini “namazda” şeklinde parantez içi ilaveler sonucunda namazda mutlaka Kur’an okunması gerektiğini savunmuştur.  Bu iddia sahiplerinin Müzzemmil suresini tekrar okumaları gerekir. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------O surenin başında Peygamberimizin gecenin belirli zamanlarında Kur’an okumasından bahsediliyor.-
  5. (Müzzemmil suresi 1-9. Ayetler) Daha sonraki ayetlerde Peygamberle birlik de bir kısım sahabenin de gecenin belirli zamanlarında kalkıp Kur’an okuduklarını belirtiyor ve bu okumanın hastalara, yolculuk da olanlara ve Allah yolunda savaşanlara bir takım zorluklar yükleyeceği ve bu kişilerin okuma zamanlarını iyi hesaplayamayacağı gerekçesiyle okuma konusunda kolaylık getirilmiş ve Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun denilmiştir. --
  6. (Müzzemmil suresi 20. Ayet) Ayetten anlaşılan Kur’an okuma sırasında Kolayına gelenin okunmasıdır. Bu ayetlerden ne namazda Fatiha okunmasının şart olduğu, ne de namaz kılarken illa da Arapça Kur’an okunması gerektiği anlaşılmaz.   Gelenekçiler bu anlayışlarını yine bizzat kendi yorumlarıyla tekzip etmişlerdir. “Kur’an’dan Kolayınıza geleni okuyunuz” ayetini namazda Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyunuz şeklinde anlayanların anladıkları doğru ise;  mezhep alimlerinin hiçbiri bunu dikkate almamıştır. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Şöyle ki; namazda rüku, secde ve oturuşlarda Kur’an dışında birçok şey söylenmektedir. Hatta Kur’an’dan olan Fatiha’nın sonuna Kur’an’dan olmayan “amin” kelimesi bile eklenilmektedir. Açıkça bellidir ki, bunlar Kur’an’dan değil, ama namazda okunuyor. Namazda Kur’an’dan okunması gerekiyorsa, bunun sadece kıyam esnasında olacağının Kur’an’dan delili nedir? Hem olmayan bir kural getirip, hemde o kurala kendileri uymayan ve uymadıklarının mazeretlerini de uyduruk hadislere bağlayan alimlerin yaptıkları ne kadar tutarlı acaba?----------------------------------------
  7. NAMAZDA KIYAM ESNASINDA EN AZ FATİHA OKUNMASI GEREKİR: Namazda Kur’an okunması gerektiğinin ya da en azından Fatiha okunması gerektiğinin Kur’an’dan hiçbir delili yoktur. Fatiha’nın iniş sırasıyla, Müzzemmil suresinin iniş sırasına bakan herkes bunun doğru olmadığını bilir. Müzzemmil suresinin 20. Ayetinden hareketle namazda en az Fatiha okunması gerekir denilirse,  ayetle desteklenmeyen bu yorum, aynı zamanda kıraat konusunda sadece bir ayet bile okunabilir diyen Ebu Hanife’nin ya da 3 ayet okunur diyen --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------İmameyn’in görüşlerine tamamen aykırı değil mi? Müzzemmil suresinden hareketle, namazda en az Fatiha okunması gerektiğini,  Hanefi mezhebinin mutlak müçtehidi Ebu Hanife ve  mezhepte müçtehid alimleri olan İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed anlayamamışlar mı? Yoksa bu yorum, Kur’an’dan değilde hadislerden çıkartılan sadece, bir yorum mu?-------------------------------------------------------------
  8.  PEYGAMBERİMİZ DÖNEMİNDE NAMAZ ARAPÇA KILINMIŞTIR:   Doğrudur. Ama niye? Biraz aklımızı kullanalım ve düşünelim. O dönemde namazda Fatiha’yı veya da Kur’an’ın bazı ayetlerini okuyanlar  Arap olduklarından Arapçayı anlıyor ve kendi dillerinde namaz kılıyorlardı. Ya biz? Anlamadığımız ve harflerini bile doğru okuyamadığımız bir dille kıldığımızı sandığımız namazın Peygamberin ya da sahabenin kıldığı o namazla hiç benzerliği var mı? Tabi ki şekilcilikle özün farkını fark edemeyenler, elbette benzerliği var. Her ikisinde de Arapça Fatiha okunuyor diyecekler. Bizde diyoruz ki; bu ikisi birbiriyle taban tabana zıt; birinde anlayarak Rabbine yönelme, diğerinde anlamadan yatıp kalkma söz konusu… ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------ Şimdi bakın! Hanefilerin içinde Ebu Hanife’ye fatura edilmiş bir görüş var. O görüşe göre sadece “summe-nazara” diyen kişi Kur’an’dan kolayınıza geleni okuyun emrine uymuş oluyormuş! Ve namaz kılmış oluyormuş! Yukarıda da açıkladık, Kur’an’da açıklanan namazda neler olması gerektiğini, sizce anlamadan bir mezhepçinin namazında kıyam esnasında sadece “summe nazara” demesiyle namaz olur mu? Mezhepçilere göre olur…. Çünkü hem Arapça hemde mezhep imamının içtihadına uygun (Kur’an’a uyup uymadığı sorun değiL.---------------------------------------------------------------
  9. SADECE ÖGRENENE KADAR ANA DİLDE KILINABİLİR: Mezheplerin tartışmalarında Kur’an bilmeyen bir kişinin öğrenene kadar Arapça dışında bir dille namazına cevaz verilmiştir. (Hanefilerde olduğu gibi) Eğer ayet söylenildiği gibi anlaşılsa ve ayette açıkça “namazda  sadece Kur’an’dan okunması gerekir” denilse hiçbir alimin buna müsaade etmemesi gerekirdi. Bunu kabul edenler, önceden verdiği bütün delilleri sonradan kendisi tekzip etmiş olacaktır. Hanbeli ve Şafiler bu konuda öğrenene kadar tesbihat türü dua okuyabilir demişler. Vay be! Hani Namazda Kur’an okuma şartı nerde kaldı? F-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Fatihasız namaz olmaz hadisi nerde kaldı? Eğer sizler Kur’an sadece kıraatte okunur diyorsanız, lütfen bunun Kur’an’dan delilini bize gösteriniz. Yine aynı şekilde  bazı istisnalarda Kur’an okuma şartını askıya alırken delilinizin ne olduğunu Kur’an’dan bize göstermek zorundasınız. Yoksa keyfi kurallara uymamızı ve atalar dini mensubu olarak inançlarımızı yaşamamızı isterseniz, bunu kabul etmemiz mümkün olmaz.---------------------------------------------------------------------------------
  10. SÜNNETTE FARKLI DİLDE NAMAZA MÜSAADE EDİLDİĞİNİ AÇIKLAYAN SAHİH RİVAYET YOKTUR. BU YÜZDEN ANA DİLDE NAMAZ KILAN SÜNNETE AYKIRI HAREKET ETMİŞ OLUR:  Bu delil de yüzeysel olarak bakıldığında delil gibi görülür. Ama aslında incelikleri dikkate alınarak konu üzerinde düşünülürse verilen delilin Arapça dışında namaz kılınmayacağına değil, tam tersine Türkler için Türkçe dışında namaz kılınamayacağına delil olduğu anlaşılır. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bilindiği gibi,  Peygamberimizin ve yaşadığı toplumun ana dili Arapçaydı. Bu yüzden de kendi dillerinde ve anlamını bildikleri şekilde Allah’a ibadetlerini yapıyorlardı. Eğer bizde anlayarak ibadet etmek istiyorsak bunun tek yolu kendi anadilimizde ibadet etmemizdir. Bunu yapmayıp da bak! Peygamberimiz de Arapça Fatiha okudu diyenlere Elbette Arapça okuyacaktı, Peygamberimiz Türkçe okuyamazdı…. Aynı şekilde sizde Arapça okuyamazsınız… Çünkü daha önce ayetlerde de açıkladık Sünnetullah, ibadetin kendi diliyle yapılmasıdır. Peygamberimizin uygulaması da aynıdır. ------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Ana diliyle namaz kılınacaktır. Bizde aynı şekilde Kur’an’a ve Peygamberimizin uygulamalarına uyarak, ana dilimizde namaz kılmalıyız. Bunu yapmayanlar; Sünnetullahı ve Peygamberimizin uygulamalarını almayıp atalarının yorumlarına mahkum kalanlardır. Ana dilde namaz kılınması gerektiğine delil olabilecek sahih hadise gelince; Peygamber döneminde birçok farklı dili konuşan kişinin Müslüman olduğu ortadadır. -----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bunların onlarca örneği var. Peygamber bu kişilere Arapça dışında bir dille-kendi lisanınızla- Fatiha okuyamazsınız demiş midir? Yani Arapça dışında bir dille namaz kılamazsınız diye açık ve net olarak Peygamberimizden nakledilen kaç sahih hadis var? Yok değil mi? Yani şu anda sizin uygulamalarınızın sünnetten delili yok… ------------------------------------------------------------------------------------------------------------
  11. FATİHASIZ NAMAZ OLMAZ HADİSİ, NAMAZIN  ARAPÇA OLMASI GEREKTİĞİNİ İSPATLAR:  Fatihasız namaz olmaz hadisini, yeni Müslüman olanlar ve Peygambere dini sorular sormak için gelen acemler, nasıl uyguladı. Yaygın uygulama neydi? Hiç araştırdınız mı? Araştırmadıysanız hiç araştırmayın. Çünkü bu sorunun cevabını bulamazsınız. Çünkü rivayetlerin içinde, arap olmayanların Arapça dışında bir dille ibadetlerini yapamayacaklarını açıklayan bir tane bile sahih rivayet yoktur. Birtakım kişiler, Kur’anın ayetlerini ve Peygamberimizin uygulamalarını göz ardı edip,  Arapça okumak gerektiğine inanmışlar ve bu yorumlarını da mantıksız te’villerle dinde varmış gibi ispatlamaya kalkmışlardır.  Delilleri de, Kur’an’ın Arapça olduğu, Fatihasız namazın olamayacağı ve Fatiha’nın da Arapça olduğu…  Mantığın mantıksızlığına bakın… Ne olacaktı yani? --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Araplara ANLAMALARI için indirilmiş yol gösterici bir rehberin ARAPÇA olmasından ve bunları Arapların ibadetlerinde ARAPÇA okumasından daha doğal ne olabilir? Sizce Arap olmayan, bu yüzden Arapça okuduğunda OKUDUĞUNU ANLAMA OLASILIĞI OLMAYAN  ve HARFLERİ DE DOĞRU OKUMAKTAN ACİZ KALAN BİR TÜRK’ÜN Arapça mı, yoksa konuştuğu, anladığı bir dille mi ibadetlerini yapması daha doğaldır?  Bizce böyle bir iddiada bulunan hadise uyduğu için sünnete aykırı hareket bir kişi olmaktan kurtulamayacaktır.--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
  12. PEYGAMBERİN KILDIĞI GİBİ SADECE BİR FATİHA’NIN ANLAMINI ÖĞRENİP ÖYLECE KILARIZ: Bakın hadise uymak için ilada ısrar edecekseniz, Peygamberimizin namazda Bakara suresini…vb okuduğunu açıklayan rivayetlerde var. Bu gariban Müslümanları, o zaman niçin kısa sürelere mahkum bırakıyorsunuz. Bakara suresi…vb uzun sureleri okutsanız ya…. Okutamıyorsunuz değil mi? Ama buna rağmen atalarımızın yorumuna ters düşülmesin, yanlışta olsa bin küsur seneden beri ne güzel uygulanıyor…vb gerekçelerle hata da ısrar ediyorsunuz. Yukarıdaki düşünce de mantıklı değil… İnsan beyninin çalışmasını ve algılamasını bilen herkes; anlamını bilse de Arapça Fatiha okuyan, Türkçe okumuş olan kadar anlayamaz diye bilir… ---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bunu sadece “atalarımızın izinden ne pahasına olursa olsun gideriz” diyenler bilmez. Ve sonuçta 20-30 yıllık İslami eğitimle uğraşan bir hoca namazını anlamadan kılar, bizim dediğimiz yöntemle ise, küçük bir çocuk bile namaza başladığı gün anlayarak kılar… Ve siz Kur’an ve sünnete uygun hareket ettiğinizi sanıp daha birde karşıyı “sünneti inkar ediyor” iftiralarıyla suçlayıp durursunuz. Hâlbuki bizler sizleri, vahye uymaya, vahyi anlamaya ve aklınızı kullanıp bu komik halinizden vazgeçmeye davet ediyoruz. Hem de hiçbir ücret istemeksizin…-----------------------
  13. SELMANİ FARİSİ, BİLAL-İ HABEŞİ, SUHEYB-İ RUMİ NAMAZINI ARAPÇA KILMIŞTIR. Ne biliyorsunuz? Rivayetlerinizde mi var? Bakın Selman-i Farisi’nin Farsça namaza müsaade ettiği rivayeti var, hemen “o zayıf yada uydurma” dersiniz. Aynı kişinin sizin görüşünüze uygun rivayetlerini bal gibi sahih dersiniz.  Öncelikle bu ikiyüzlülüğü bırakmanızı tavsiye ettikten sonra, iddianıza cevap vereyim: Bakın! Bunların hepside, Araplar içinde uzun süre kalmış olan, adeta Araplaşmış kişilerdir. Örnek olarak, bir-iki gün önce Amerika’nın başkanı seçilen Obama’ya Amerika’lı değil, Kenyalı diyebilir miyiz? O her iki dili de rahatça konuşabiliyorsa, ortamına göre iletişim kuracağı muhatabının kapasitesini gözeterek konuşur. Örnek Amerika’da, İngilizce, Kenya’da belki de kendi yöresel şivesiyle konuşur. Önemli olan karşısındaki muhatabın anlamasıdır. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------Bizim namaz kılarken karşımızdaki muhatabımız yüce Rabbimiz olduğu için, O’nun dile ihtiyacı yok, bizim iletişim için dile ihtiyacımız var. Bu yüzden biz anlayarak kulluk yapmalıyız. Yukarıdakilerin hepsi de Arapça kıldıklarında anlayabiliyorlarsa tabiî ki Arapça kılacaklardı? Birde sizin mantıkla bakalım. Peygamberin bu kişilere sakın ana dilinizle namaz kılmayın, namazın dili sadece Arapça olabilir diye açıklama yaptığı sahih hadisler var mı? Yok… Bakın! sizin usulünüze göre bile deliliniz yok. Böyle durumda susmayı öğreneceksiniz. Yoksa birileri çıkar ve sizi susturur.
  14. HANEFİ MEZHEBİNE UYARSAK, ZATEN KUR’ANA’DA SÜNNETEDE UYMUŞ OLURUZ. Bu konu diğer deliller olmadan kendi başına delil olamaz. Diğer delillerinde sağlıklı olmadıkları ortada…. Ayrıca araştırdığınızda Hanefi mezhebi mensuplarının namazın kendi dilinde kılınabileceğine dair Arap olmayanlara fetvası olduğu bir gerçek…. O zaman, bu fetvayı Ebu Hanife siyasi sebeplerle verdi, yada sonradan görüş değiştirdi…vb şeklinde niye yok saymaya çalışıyorsunuz. _______________________________________________________________________________________________________İşinize geldiğinde taklidini yaptığınız taklitçi alimleriniz, İmam Kasani’den delil veriyor. Bu konudaki İmam Kasani’deki mezhep imamının yorumunu ise yok sayıyorsunuz. Bu bir tutarsızlık değil midir?  Bu konuda diğer mezheplerin olduğu gibi, Hanefilerinde Kur’an ve sünnete uymayan düşünceleri vardır. Onların bir kısmına yukarıda cevaplar verdim…_________________________________________________________________________________________
  15. BU KONUDA, MEZHEP ALİMLERİNİN İÇTİHATLARINA UYMAYARAK HEVANIZA UYMUŞ OLUYORSUNUZ:  Yukarıdaki delillerimizi anlayacak kadar okuma yazmanız ve de mükellef olabilecek kadarda aklınız varsa, uyduğumuz şeyin heva ve heves değil Kur’an ve Sünnet olduğunu anlayabileceksiniz. Ya siz? delillerini bilmeden bir mezhep imamını taklit ediyorsunuz? Ya o hevasına uymuşsa? O’nun hevasına uymadığından nasıl emin olabiliyorsunuz?________________________________________________________________________________________
  16. BU KONUDA CHP İLE AYNI ÇİZGİDESİNİZ: Bizim CHP ile de başka bir siyasi partiyle de işimiz yok… Biz sadece din istismarının önünü tıkamak ve Allah’a ibadetlerini yapamayan Türkiye’deki Müslümanlara Kur’an ve Sünnetten çözüm göstermek için çalışmalar yapıyoruz. İsteyen kitaplarımızı okur, sitemizi takip eder. Bir tane bile siyasi partilerin lehine yazımızı göremezsiniz. Tam tersine, görüşlerimizi araştıranlar Particiliğe şiddetle karşı olduğumuzu anlayabilirler. Bizim amacımız kulun Rabbiyle iletişim kurmasının önünü tıkayan tortuları gidermek ve iletişim kurmasının yolunu göstermektir. _____________________________________________Partiyle ve Particilerle işimiz yok. CHP’den yapmış oldukları icraatlardan ötürü (daha doğrusu hiç bir şey yapamamış ve sadece dindarları potansiyel tehlike göstererek oylarını aldığı seçmenlerini aldatabilen bir parti olduğundan) nefret ederim… Onları babamda sevmezdi, bende sevmiyorum… Bununla birlik de, dini geçim vasıtası haline getirerek samimi dindarları aldatan tiplerden de nefret ediyorum._________________________________________________________________________________
  17. TÜRKÇE OKUNAN NAMAZ TOPLU OLARAK KILINDIĞINDA YABANCI BİR MÜSLÜMAN, ONU ANLAYAMAZ.  İşin bir teorisi birde pratiği var…. Mesela ben kendi arkadaşlarımla toplu halde kılsam Türkçe namaz kılarız. Zaten bence toplu halde de, bireysel kılındığında olduğu gibi ana dille namaz kılınmalıdır. Hatta günümüzde camilerde de aynı olmalı…. Ama bunu pratikte nasıl yapacağız? Kim müsaade edecek? Sonuçta diyanette din üzerinden menfaatlenen bir kurum değil mi? Halkın tepkisini çekmek onlarında işine gelmez, din üzerinden oy kazanmış olan siyasi partilerinde… _________________________________________________________________________________________Bu yüzden bunu şu an için pratiğe dökme imkanı yoktur… Bunun mantığı da şöyle: “Efendim! Ana dille namaz kılarken bir İngiliz gelip namaz kılmaya kalksa, nasıl anlayacak?” Cevabımız şöyle “Efendim Arapça namaz kılındığında bizim İngilizler (yani Türker) nasıl anlayacak?” 7 yaşından 70 yaşına gelinceye kadar namaz kılmış olan ve camiden çıkmayan bir hacı amcaya sadece ”subhaneke” ne demek dediğinizde cevap veremiyorsa, _________________________________________________________________________________________ve bu kişi ömrü boyunca Rabbini överek tesbih edemiyor ve O’nu eksik sıfatlardan tenzih edemiyorsa bunun sorumluları, Kur’an’a rağmenci yorumlarıyla insanları Kur’an merkezli düşünceden alıkoymuş din yorumcularıdır. Artık vahye uymanın ve aklı kullanıp yanlışta ısrar etmemenin zamanı gelmiştir.  Not: Farklı düşünen kardeşlerimizin delillerini bekliyorum. Bu konuda sorusu olanlar, sorularını mail adresime (aliumuc@aliumuc.com) gönderebilirler.______________________________________________________________Dedeniz
tarihinde tolonbey tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...