Jump to content

Ozgur irade nedir ,var mı /yok mu?


Recommended Posts

42 dakika önce, malta erigi yazdı:

Hirsizlik katillik yapip kendine kader kurbani diyen hiyarlari da hosgorelim o zaman. Bana bir zarar verip "ozgur irade yok ki abi, bi bang'den bu yana belli bunlar" diyen olursa, kafasini patlatirim ama simdiden soyleyeyim.

Unutuyorsun. Tek özgür iradeye sahip olmayan kişi katil değil. Seninde özgür iraden yok hakimin de yok ayrıca bu en başından beri böyle. Yani yazılı hukuk kuralları da dahil olmak üzere karara bağlanan her yargı özgür irade dışında oluşmuştur. Nefretin bilincinin kararı değil.

 

Her şeye rağmen bu çok sıkıcı bir konu insanın sinirini bozuyor. Benimde bozuyor. Bu da düşünmekten hoşlanmadığım konular yığınında bir parça. Yok say veya kendini kandır. Bende işe yarıyor.

 

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 721
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Just now, NotImportant said:

Unutuyorsun. Tek özgür iradeye sahip olmayan kişi katil değil. Seninde özgür iraden yok hakimin de yok ayrıca bu en başından beri böyle. Yani yazılı hukuk kuralları da dahil olmak üzere karara bağlanan her yargı özgür irade dışında oluşmuştur. Nefretin bilincinin kararı değil.

 

 

Su yazilanin kader inancindan farki yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, malta erigi yazdı:

Su yazilanin kader inancindan farki yok.

Hayır değil. Kaderci inanç determinist bakış açısıdır. Bir diğer değişle Newton fiziğidir. 

 

'' Aynı koşullar altında aynı nedenler aynı sonuçları verir ''

 

'' Nedensellik Her şeyde vardır ''

 

Bu iki cümleyi birleştir al sana kader. Ha beğenmediysen zamanın bütünselliği de. Malum bu site de dinle ilgili bir şey dediğin zaman her yerden biri çıkıp üzerine atlıyor.:lol::ph34r:

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
59 dakika önce, ellectra yazdı:

 

Bilincin veto hakkı falan yoktur. Veto dediğin olması gereken eylemi gerçekleştiren son vuruştur.

Fiziksel olarak hazırlanmışken eylemin iptal edilmesi olması gereken gerçekleşiyor gibi göstermiyor durumu. İradeli bir sonlanma var gibi görünüyor.

Olması gereken gerçekleşiyor düşüncesinin dayanağı ne? Veto edilmeyen durumla veto edilen durumun ortak noktası eylemin başlamış olması. Bu anda bakarak veto edilip edilmeyeceğini söyleyebilir misin? Olması gereken ne demektir?

tarihinde vitamin tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, vitamin said:

Fiziksel olarak hazırlanmışken eylemin iptal edilmesi olması gereken gerçekleşmiyor gibi göstermiyor durumu. İradeli bir sonlanma var gibi görünüyor.

Olması gereken gerçekleşiyor düşüncesinin dayanağı ne? Veto edilmeyen durumla veto edilen durumun ortak noktası eylemin başlamış olması. Bu anda bakarak veto edilip edilmeyeceğini söyleyebilir misin? Olması gereken ne demektir?

 

Şuan ofisten çıkıyorum eve gidince açıklarım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tartışmanın meleklerin cinsiyeti tartışmasına dönmemesi gerekiyor. Fakat özgür irade inkarcıları bu eğilimde. Konu son derece açık ve net. Saksıdaki bir bitkinin suya, havadaki karbondioksite ve güneş ışığına, bir de topraktaki minerallere ihtiyacı vardır hayatta kalmak için. Hayatta kalması bunların eksiksiz olmasına bağlı. Bu şartlardan birini eksik bırakmayı tercih ederseniz, örneğin su vermezseniz bitki ölecektir. Bitkinin ölmesi ve yaşaması tamamen sizin iradenize bağlı. Tercih sizin, bitkinin yaşamasını istiyorsanız hayatta kalmasının şartlarını yerine getireceksiniz. Getirmezseniz bitki ölür.

 

Keza dişiniz apse yaparsa apseyi ortadan kaldırmak için antibiyotik kullanmanız gerekir. Kullanmamayı tercih ederseniz apse sizi öldürebilir. Apandisiniz iltihaplandıysa ölmemek için ameliyat olmalısınız. Bu tercihleri kullanırız ve seçimimizi yaparız. Özgür irademizle.

 

Nedenselliğini çözümlediğimiz bir konuda şartları tamamlayarak olayın akışını irademizle değiştirebiliriz. Nem yüklü bulutlar toplandı ama nemi tohumlayacak partiküller olmadığı için nem yağmura dönüşmüyorsa, yağmur bombası ile bulutları toz ile tohumlayarak yağmuru yağdırabiliriz. Hiç bir şey yapmazsak ekinlerin kurumasını önleme şansını kaçırırız. Yağmur bombası işe yaramazsa yer altı suyunu kullanırız. Nedenselliğini çözümlediğimiz konularda irademizi kullanarak olayları yönlendirebiliriz. Buna determinizmin belirlenimcilik ilkesi diyoruz.

 

Örnekler sonsuz... Mars'a yönlendirdiğimiz bir aracın beklenmedik bir güneş patlamasının yarattığı güneş rüzgarı yüzünden rotasından sapması durumunda bu gibi durumlar için hazırladığımız itici roketleri çalıştırır ve rotayı düzeltiriz. Bütün bunlar irademiz dahilinde olan işler...  Yeter ki olayın nedenselliğine hakim olalım. Nedenselliğin kaotik olduğu, yani tüm nedenselliği kavrayamadığımız durumlarda yönlendirme yapamayız veya eksik kalır. Örneğin kansere karşı kemoterapi veya radyoterapi yeterince işe yaramaya da bilir. Ama yaraya da bilir. Olay kaotik. Garantisi yok. Tüm nedensellik kontrolümüzde değil bu gibi durumlarda.

 

Uzay aracına gerek olmadan zıplayıp Mars'a uçup konamıyoruz diye özgür irademiz yok demek çok saçma olur. Nedensellik içinde böyle bir seçenek yok zaten. Nedenselliği ne bunun, yerçekimi ivmesini yenmek. Bunu yenmek için bir kuvvete ihtiyacımız var. Bu kuvveti sağlarsak aracımızı yerden ayırabiliriz. Bütün bunlar nedenselliği kontrol edebilmemize bağlı. Kolay işler değil, çaba gerekiyor. Ne kadar köfte, o kadar ekmek... Ne kadar çaba gösterirsek o kadar nedenselliğe hükmedebiliriz.

 

Bir insanın daha doğum sırasında ölmesi ile 80 yıl yaşaması arasında bir fark yok demeyeceksinizdir herhalde... Bu büyük bir fark yaratır. Doğum sırasında ölmemesini modern tıp olanakları basit bir sezaryen operasyonu ile sağlar ve hayatını kurtarır. Modern tıp olmasa neredeyse hiçbirimiz hayatta olmayabilirdik. Şu anda yaşıyor olmasını modern tıbba borçlu olmayan çok az insan vardır. Bir diş apsesi için bir antibiyotik kullandıysanız aksini iddia edemezsiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, NotImportant yazdı:

O zaman nedensellik yoktur diyorsun ?

 

Nedensellik yok diyemiyorum, mesela katı nedensellikten, yani kanunlaştırılmış nedensellikten kesin olarak söz edemeyiz; ama belirlenimcilik yok. Yani determinizmi çöpe attık. Belirlenimcilik nedenselliği şart koşar ancak nedensellik belirlenimciliği kapsamak zorunda değildir, mantıksal olarak gerektirmez.

Kısaca, klasik fizik gibi bakma. Determinizm bizi kaderciliğe götürür, tersi olarak özgür irade yok deyip her şeyi şansa bağlamak da.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, vitamin said:

Fiziksel olarak hazırlanmışken eylemin iptal edilmesi olması gereken gerçekleşiyor gibi göstermiyor durumu. İradeli bir sonlanma var gibi görünüyor.

Olması gereken gerçekleşiyor düşüncesinin dayanağı ne? Veto edilmeyen durumla veto edilen durumun ortak noktası eylemin başlamış olması. Bu anda bakarak veto edilip edilmeyeceğini söyleyebilir misin? Olması gereken ne demektir?

 

Karşında iki seçenek olduğunu varsayalım, ikisinden birini seçmek için hazırlanıyorsun. Bunlar A ve B olsun. Tam A'yı seçecekken bunu iptal ediyorsun ve B'ye yöneliyorsun tam B'yi seçecekken tekrar fikrini değiştirip A'ya yöneliyorsun. Bunu istediğin kadar uzatabilirsin. Mevcut bilgilerinle düşünüp hangisinin daha iyi bir seçenek olduğu bulmaya çalışıyorsun. Mevcut bilgilerin o kadar fazla ki, kararsızlığı doğuruyor. Bilinç altındaki bilgiler hareketleniyor her karar verme aşamasında taze bilgilerinle bilinçaltı bilgilerin farklı şekilde kombinleniyor ve sonunda mevcut bilgilerinle çok uyuşan bir kombini tutturduğun an eylemi gerçekleştirme kararı alıyorsun. Beynin bunların hepsini otomatik olarak yapıyor. 2 x 2= ? dediğim zaman aklında hangi sayının belireceğini biliyorum. Bunu beynin otomatik olarak hesaplıyor. Aslında her şeyi otomatik olarak hesaplıyor sadece bazıları çok fazla komplike.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, ellectra yazdı:

 

Anlasaydın kabul ederdin diye düşünüyorum. Kabul etmediğine göre anlamadığın bir nokta olmalı. Parametrelerin fazlalığı karmaşıklığı seni sen yapan şey evet ama bu yine hür iraden olduğu anlamına gelmiyor. Bunu bilimsel olarak ispatlamak imkansız veya imkansıza yakın olduğu için tartışmanın da pek lüzumu yok.

 

Niye anlamayayım? Zekam normal Allaama şükür, bu konu hakkında da çokça okuduğum ve düşündüğüm için anlayabiliyorum. Ama insan her anladığı şeyi kabul edecek diye bir kural yok.

Bilimsel bilimsel deyip duruyor ama sadece felsefe yapıyorsunuz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Öyle bir şey yapmadık. :D Determinizm sapasağlam ve geçerli. Geçerliği de her gün yeniden kanıtlanıyor.

 

Attık valla democrassian, hatta sanırım ben hiçbir zaman determinist olmadım. :)  Yaşasın kaos, yaşasın modern fizik.:)

Sen determinizme çok inanır ve savunursun, biliyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 minutes ago, Türk Ateist said:

 

Niye anlamayayım? Zekam normal Allaama şükür, bu konu hakkında da çokça okuduğum ve düşündüğüm için anlayabiliyorum. Ama insan her anladığı şeyi kabul edecek diye bir kural yok.

Bilimsel bilimsel deyip duruyor ama sadece felsefe yapıyorsunuz. 

 

Senin zekana bir şey demedim. Anlamamak için geri zekalı olmaya gerek yok ki. Ayrıca insan her anladığı şeyi kabul eder diye bir şey de demedim. Sadece anlarsan, benim tam olarak ne düşündüğümü anlarsan, senin de kabul edeceğini düşündüm. Bilimsel olarak ispatlayamam diyorum işte. Zaten bilimsel olarak ispatlayabilsem adımı tarihe yazdırmış olurum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, ellectra yazdı:

 

Ek olarak, Suçlu insan yoktur, Suç evrenindir. Şanssız insan vardır ve suçun bedelini şanssız beden çeker.

 

Of of of... Toplaşıp evrene iyi enerjilerimizi gönderelim de şanssız insanlara birazcık insaflı davransın, zavallıların bedenleri bedel ödemesin.

Kaderciliğin dibi... Acayip arabesk.

 

Sana bir şey diyeyim mi, ben özgür iradenin var olduğunu düşünür ve savunurum. Bu halimle bile özgür irade olmadığını sizlerden çok daha iyi ve sağlam biçimde savlardım. Mesela özgür irade yoksa sorumluluk almak konusunda çok zayıfsınız. Ben özgür irade var diyorken, yok dendiği anda eylemlerden ötürü sorumluluk alınamaz diyeni rahatça gömerdim. 

Bir de size bir ipucu daha verdim, genler dedim. Özgür irade olmadığı iddiasını genler üzerinden giderek savlarsanız daha tutarlı cümleler kurabilirsiniz. Oysa siz inanılmayacak kadar şansçı, kadercisiniz.

 

Şans diye bir şey yoktur öncelikle. Eğer bu işi şansa bağlarsan kendini çürütürsün. Benim çürütmeme bile gerek kalmadan hem de...

Şans, olayların,  görülebilecek, anlaşılabilecek herhangi bir nedeni olmadığı anlamına gelir. Tanımı budur. Oysa sen kişinin hırsızlığı; bilinçli, farkında olarak, özgür iradesiyle seçmediğini, ona hırsızlık yapmak aşılandığı için hırsız olduğunu söylüyorsun. Yani ortada şans falan yok, ona hırsızlık birileri tarafından aşılanmış. Ya da dediğin gibi suç Tanrı'nın. Burada Tanrı evren oluyor.

 

Çelişkilerini görüyorsundur umarım.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

Yaşasın kaos, yaşasın modern fizik.

 

Elbette yaşasın. Yaşayacak da. Zaten Kaos teorisi klasik determinizmden modern determinizme geçişi sağladı. Modern determinizme maddesel determinizm, materyalist determinizm de diyoruz.

 

Klasik determinizmin hakkını yiyemem. Tarihte çok büyük işler başarmıştır. Deizmin ve laisizmin teizme karşı parlak zaferlerini klasik determinizme borçluyuz. Ama Celaleddin Rumi'nin beğendiğim belki de tek bir sözü var. Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni sözler etmek gerek. Bugün modern determinizmden bahsetmek durumundayız. Klasiğini revize ettik. Nasıl ettik, ilk neden diye bir şey olamayacağını belirledik. İlk diye bir şey yoktur. Big Bang zamanın başlangıcı değildir. Zamanın başlangıcı olmaz. Doğal olarak sonu da olmaz.

 

Başka nasıl revize ettik, her şeyi bilen ve tüm nedenselliği kavrayan bir varlık olamayacağını belirledik. Yani kısaca tanrıyı çöpe attık. Tanrının olamayacağı için olmadığını belirledik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, Türk Ateist said:

 

Of of of... Toplaşıp evrene iyi enerjilerimizi gönderelim de şanssız insanlara birazcık insaflı davransın, zavallıların bedenleri bedel ödemesin.

Kaderciliğin dibi... Acayip arabesk.

 

Sana bir şey diyeyim mi, ben özgür iradenin var olduğunu düşünür ve savunurum. Bu halimle bile özgür irade olmadığını sizlerden çok daha iyi ve sağlam biçimde savlardım. Mesela özgür irade yoksa sorumluluk almak konusunda çok zayıfsınız. Ben özgür irade var diyorken, yok dendiği anda eylemlerden ötürü sorumluluk alınamaz diyeni rahatça gömerdim. 

Bir de size bir ipucu daha verdim, genler dedim. Özgür irade olmadığı iddiasını genler üzerinden giderek savlarsanız daha tutarlı cümleler kurabilirsiniz. Oysa siz inanılmayacak kadar şansçı, kadercisiniz.

 

Şans diye bir şey yoktur öncelikle. Eğer bu işi şansa bağlarsan kendini çürütürsün. Benim çürütmeme bile gerek kalmadan hem de...

Şans, olayların,  görülebilecek, anlaşılabilecek herhangi bir nedeni olmadığı anlamına gelir. Tanımı budur. Oysa sen kişinin hırsızlığı; bilinçli, farkında olarak, özgür iradesiyle seçmediğini, ona hırsızlık yapmak aşılandığı için hırsız olduğunu söylüyorsun. Yani ortada şans falan yok, ona hırsızlık birileri tarafından aşılanmış. Ya da dediğin gibi suç Tanrı'nın. Burada Tanrı evren oluyor.

 

Çelişkilerini görüyorsundur umarım.

 

 

 

Sorun ne biliyor musun ben aklımdakileri düzgün bir biçimde size iletemiyorum. Ya da siz konuyu başka yöne çekmede bir numarasınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, ellectra yazdı:

 

Senin zekana bir şey demedim. Anlamamak için geri zekalı olmaya gerek yok ki. Ayrıca insan her anladığı şeyi kabul eder diye bir şey de demedim. Sadece anlarsan, benim tam olarak ne düşündüğümü anlarsan, senin de kabul edeceğini düşündüm. Bilimsel olarak ispatlayamam diyorum işte. Zaten bilimsel olarak ispatlayabilsem adımı tarihe yazdırmış olurum.

 

Anlasaydın kabul ederdin demişsin ya, ondan öyle yazdım.

 

Ispatlamak zorunda değilsin, ben de değilim. Bildiklerimizi, düşündüklerimizi yazıyor ve tartışıyoruz işte.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, ellectra yazdı:

 

Sorun ne biliyor musun ben aklımdakileri düzgün bir biçimde size iletemiyorum. Ya da siz konuyu başka yöne çekmede bir numarasınız.

 

Konuyu başka yere çekmek ve o zeminde tartışmaya zorlamanın ciddi bir ahlaksızlık olduğunu düşünürüm. Bel altı çalışmaktır bu. Buna hiç ihtiyaç duymadım çünkü iyice düşünüp sıkı biçimde süzgeçten geçirmediğim düşünceleri çıkıp savunmadım. Eksiğim varsa görmekten zevk alıp gösterene teşekkür ettim. Yani benim kimseyi köşeye sıkıştırmak gibi bir amacım yok, derdim çiş yarışı değil.

 

Bu durumda muhtemelen sen kendini ifade edemiyorsun, ya da yukarıda söylediğim gibi çelişkilerini gerçekten göremiyorsun. Sana açıkça anlatmış, açıklamışım. Bence düşüncelerini tekrar gözden geçir, çok yönlü bakmayı dene.

Özgür irade yok diyecekseniz ille de, genler üzerinden savlayın bunu. İnan bana daha konuşmaya değer şeyler çıkar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

O halde felsefeyi bırakıp biraz bilimsel konuşalım. Beynin çalışma mantığını açıklayabilecek biri var mı? Bilgiyi nasıl alır, nasıl işler, bilinç altının karar vermede payı nedir, bilgi nasıl ve nerede depo edilir, hafıza boyutu ne kadardır, genişletilebilir mi, sınırı var mı, karar verme aşamasında sistemin hangi parçası ne işlev görür? Örneğin sabah gözümü açıp yarım saat kalkmak için çabaladıktan sonra bir anda nasıl yataktan ayrılabiliyorum? Beyin bu süreçte hangi aşamalardan geçiyor. Temel fizik kurallarından şaşmadan neden-sonuç ilişkisi içinde açıklayabilir misiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Özgür irade ile ilgili görüşüm uzun zamandır bellidir: Özgür irade yoktur. Benlik ve peşisıra özgür irade bir yanılsamadır. Bu konudaki görüşüm pek tabii değişebilir.

 

Neden: tersinden yazmak gerekirse; çünkü şu ana kadar hiçbir ademoğlu özgür iradenin tam olarak nerede ve nasıl vuku bulduğunu, gerçekleştiğini gösterebilmiş ya da formüle edebilmiş değil.

 

Olagelen her şeyi ve tüm edimleri fizik kurallarına bağlı bir determinizm içerisinde yuvarlamaya başladığınız zaman, özgür iradenin araya gireceği bir delik kalmıyor.

Bunun olabilmesi için irade edenin bir noktada fizik kanunlarını ve determinizmi "önceleyebilmesi" gerekiyor. Bu mümkün değil. Ya da mümkün mü? Etki olmadan tepki olmuyorsa, istemeye ve irade etmeye nerede ve nasıl başlıyoruz? Başlayabiliriz? Beynimiz ve bilinç altımızın kararları bizden önce alıyor oluşu bir vakıa neticede..

 

Sırtından kanat çıkarmak ya da oksijensiz ortama kadar gitmeye gerek yok. Örneğin ben közlenmiş patlıcana bayılırım. Peki bir an için olsa dahi, közlenmiş patlıcanı sevmemeyi isteyebilir miyim? Ve peşi sıra sevmemeye başlayabilir miyim? Bunu irade edebilir miyim? Beni ben yapan herşeyin ötesine bir anda geçebilir miyim?

 

Yaptığımız seçimlerin tamamı aslen bir grup input/veri girdilerinin işlenmesinin neticesi..Karar verebilmemiz için önce girdiler gerekli. Girdi etki edecek, bizde tepki verecez. Belirli bir zaman koşulu içerisinde verili bir veri yığını çerçevesinde olagelebilecek sonsuz tekrarların herhangi birinde farklı bir yanıt vermemiz mümkün mü? Eğer mümkünse biz fizik kanunları ve deteminizme nerede, hangi noktada ve nasıl çalım atıyoruz? Özgür irade vardır diyenlerden biri bunu formüle etsin rica ediyorum.

     
O zaman biz robotuz vb. cinsi ajitasyonlara da gerek yok. Bizim robot olmamız ya da olmamamız, özgür iradenin varlığı ya da yokluğuna dair savlara herhangi bir doğruluk değeri atamaz. Bu aslen tipik teist savunusu. eğer tanrı yoksa hayatın anlamı yok. O zaman tanrı var ve olmalı. Peki oldu mu? Olmadı.

Hoşumuza gitmiyor diye özgür irade var olacak değil.

 

Özgür iradeyi indetemizimle savunmaya kalmak zaten abesle iştigal. Determizinizm= özgür iradenin yokluğu ise, indeteminizm=özgür iradenin varlığı şeklinde bir düz mantıktan öteye geçememek demek. İndeterminizm özgür iradeyi değil. olsa olsa rastgele iradeyi koşullar. Böyle irade de olmaz. Düşman başına. Bugün heteroseksüel iken yarın allah muhafaza kucaktan kucağa gezmeye başlayabiliriz misal.

 

Özgür iradenin yokluğu= tanrıdır kaderdir diyenler de iyi düşünsünler. Çünkü aynı mantıkla bu mevzu tam tersine teistlerin de işine geliyor. Biri de çıkar: "Hey özgür iradeci, yoksa sen gizli bir teist misin!" der, kenara çekiliverir. Onların inancının varolabilmesi için özgür irade elzem. Caner taslaman da aynı kafada ve savunusu bu yönde.. Kuantumdur muantumdur o zaman özgür irade var..

 

Gelgelelim bu konuya farklı bir ivme de kazandırır belki diye düşünerekten mevzuya şöyle bir şerh düşeyim:(aslen sadece bunu yazıp kaçaçaktım ama yine dayanamadım)

 

Gavurcası Compatibilizm/Compatible determinizm, yerli malı karşılığı ise "Bağdaşırcılık" olan bir yaklaşım da mevcut. Pek çok kişinin bilgisindedir ama hatırlatayım.

 

bu yaklaşıma göre özgür irade ve determinizm aynı anda varolabiliyor. Nette türkçe kaynak pek bulamadım ama birkaç link vermek gerekirse:

1- https://en.wikipedia.org/wiki/Compatibilism

2-http://kutuphane.dogus.edu.tr/mvt/pdf.php?pdf=0002957&lng=1

3-http://www.birgun.net/haber-detay/ozgur-irade-ve-ahlak-uzerine-92695.html

 

Schopenhahuer(genel öğretisi bir yana) demiş ki: "Man can do what he wills but he cannot will what he wills."

Yani yaklaşık olarak: Ademoğlu irade ettiğini(istediğini) yapabilir. Ama ne/neyi irade edeceğini/isteyeceğeni isteyemez/belirleyemez
/irade edemez.

 

Özgür iradeden söz edebilmek için, nöronlarımıza -etki tepki silsilesi başlamadan önce- determinizmden ve fizikten bağımsız bir ilk "ön etkide" bulunabilmemiz gerekiyor. Yokluktan. Etkisiz bir ilk hareket. Nedensiz. Ve bu bile yeterli değil. Bunun iradi olması gerekli.

 

Bir amibin, tek hücrelini ya da bakterinin özgür iradesi var mı? Peki bu silsilede bizim irademizi özgür kılan, onlardan farklı kılan şey ne? Nöronlarımız mı? Karmaşıklığımız mı? Neden?

 

Biz zaten bunların bütünüyüz. O yüzden irademiz kısıtsızdır falan derseniz, bu sav kendi içinde evet tutarlıdır.

 

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...