Jump to content

Ozgur irade nedir ,var mı /yok mu?


Recommended Posts

  • 2 weeks later...
  • İleti 721
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

brudan'ın eşeği örneğini bilmiyorum verdiniz mi ama eğer bilmiyorsanız bir bakın derim :)  diyelim karşımızda elimize eşit uzaklıkta 2 tane maraş dondurması var ikisi de aynı fiziki boyutta birbirine tam eş olarak duruyor karşımızda ve daha önce de biz hiç maraş dondurması tatmamış olalım hatta hiç maraşlı biriyle konuşmamış olalım :) şimdi sizin demenize göre biz burda seçim yapamayız çünkü biz maraş dondurmasını bilmiyorduk hiçbir sosyolojik veya psikolojik açıklaması yok bunun ama özgür iradeye sahip bir insan 2 dondurmadan birini seçer... daha önce hayatımızda görmediğimiz bir varlık getirilse karşımıza dondurma gibi ikisinden birini geçeriz... ateist bilim adamları özgür iradeyi halüsinasyon demişlerdir :) o kadar açıklanamayan bir şey ki ateizm için adamlar uçmuşlar artık olmayacak yorumlar getirmeye başlamışlar arkadaşlar hepimiz futbol izliyoruz ama kimimiz messiyi beğeniyor kimimiz ronaldo'yu sizce bu neden ? özgür irade elbette ki vardır bari bunu çürütmeye çalışmayın :) caner taslaman aşağı da benim verdiğime benzer bir örnek vermiş ben ondan alıntı yapmıştım zaten...

 

VURUCU CÜMLE BENCE ŞU OLMUŞ : RASLANTI VE ZORUNLULUK OLSAYDI İNSAN BİR YAPRAK GİBİ OLURDU...

tarihinde robertobaggio tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, robertobaggio yazdı:

brudan'ın eşeği örneğini bilmiyorum verdiniz mi ama eğer bilmiyorsanız bir bakın derim :)  diyelim karşımızda elimize eşit uzaklıkta 2 tane maraş dondurması var ikisi de aynı fiziki boyutta birbirine tam eş olarak duruyor karşımızda ve daha önce de biz hiç maraş dondurması tatmamış olalım hatta hiç maraşlı biriyle konuşmamış olalım :) şimdi sizin demenize göre biz burda seçim yapamayız çünkü biz maraş dondurmasını bilmiyorduk hiçbir sosyolojik veya psikolojik açıklaması yok bunun ama özgür iradeye sahip bir insan 2 dondurmadan birini seçer... daha önce hayatımızda görmediğimiz bir varlık getirilse karşımıza dondurma gibi ikisinden birini geçeriz... ateist bilim adamları özgür iradeyi halüsinasyon demişlerdir :) o kadar açıklanamayan bir şey ki ateizm için adamlar uçmuşlar artık olmayacak yorumlar getirmeye başlamışlar arkadaşlar hepimiz futbol izliyoruz ama kimimiz messiyi beğeniyor kimimiz ronaldo'yu sizce bu neden ? özgür irade elbette ki vardır bari bunu çürütmeye çalışmayın :) caner taslaman aşağı da benim verdiğime benzer bir örnek vermiş ben ondan alıntı yapmıştım zaten...

 

VURUCU CÜMLE BENCE ŞU OLMUŞ : RASLANTI VE ZORUNLULUK OLSAYDI İNSAN BİR YAPRAK GİBİ OLURDU...

 

28 sayfa yazı yazıldı buraya. Sence biz bunları düşünemedik mi ? Sence bunlar bizim aklımıza gelmiyor mu ? Gerçekten bu kadar basit bir mantıkla çürütülebilecek kadar kötü argümanlar ürettiğimizi sanıyorsun ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, NotImportant yazdı:

 

28 sayfa yazı yazıldı buraya. Sence biz bunları düşünemedik mi ? Sence bunlar bizim aklımıza gelmiyor mu ? Gerçekten bu kadar basit bir mantıkla çürütülebilecek kadar kötü argümanlar ürettiğimizi sanıyorsun ?

biraz okudum lakin sizin söyledikleriniz genellikle önceki tecrübeler ve zorunlulukta birleşiyor bazen böyle karmaşık şeyleri çok basit bir örnekle anlatabiliriz...

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, robertobaggio said:

brudan'ın eşeği örneğini bilmiyorum verdiniz mi ama eğer bilmiyorsanız bir bakın derim :)  diyelim karşımızda elimize eşit uzaklıkta 2 tane maraş dondurması var ikisi de aynı fiziki boyutta birbirine tam eş olarak duruyor karşımızda ve daha önce de biz hiç maraş dondurması tatmamış olalım hatta hiç maraşlı biriyle konuşmamış olalım :) şimdi sizin demenize göre biz burda seçim yapamayız çünkü biz maraş dondurmasını bilmiyorduk hiçbir sosyolojik veya psikolojik açıklaması yok bunun ama özgür iradeye sahip bir insan 2 dondurmadan birini seçer... daha önce hayatımızda görmediğimiz bir varlık getirilse karşımıza dondurma gibi ikisinden birini geçeriz... ateist bilim adamları özgür iradeyi halüsinasyon demişlerdir :) o kadar açıklanamayan bir şey ki ateizm için adamlar uçmuşlar artık olmayacak yorumlar getirmeye başlamışlar arkadaşlar hepimiz futbol izliyoruz ama kimimiz messiyi beğeniyor kimimiz ronaldo'yu sizce bu neden ? özgür irade elbette ki vardır bari bunu çürütmeye çalışmayın :) caner taslaman aşağı da benim verdiğime benzer bir örnek vermiş ben ondan alıntı yapmıştım zaten...

VURUCU CÜMLE BENCE ŞU OLMUŞ : RASLANTI VE ZORUNLULUK OLSAYDI İNSAN BİR YAPRAK GİBİ OLURDU...

 

Arap masallarına inanan boş tenekelerin ciddiye alınmasını bekleme. Bir insan din üzerine düşünmeye, araştırmaya başladıktan sonra hala dine inanıyorsa o insan aptalın, malın önde gidenidir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, robertobaggio yazdı:

biraz okudum lakin sizin söyledikleriniz genellikle önceki tecrübeler ve zorunlulukta birleşiyor bazen böyle karmaşık şeyleri çok basit bir örnekle anlatabiliriz...

 

2 Eşdeğer dondurma imkansızdır ancak biz olduğunu var sayalım. Madem var sayımlarda bulunuyoruz bu iki eş değer dondurmayı seçen (Tamamiyle her açıdan, her bir atomunun her bir elektronuna kadar aynı konumda olan) 2 farklı ama aynı insan var sayalım. İkisinin farklı dondurmaları seçme şansı var mıdır ?  

 

Eğer var diyorsan aynı zamanda şunu da diyorsun ''1 kişi  2 dondurmadan birini seçtikten sonra zamanı geriye sarıp seçimden önceki ana geldiğimizde, kişinin başka bir dondurmayı seçme şansı vardır.''

 

Zamanı geriye sarıp farklı dondurma seçme olayı sana hiç mantıklı gelmiyor çünkü farkında olmasan da duruma etki eden neden sonuç ikilisini hissediyorsun. Zaten 2 aynı dondurmanın olması imkansızdır. Hissiyatında buradan geliyor.

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, NotImportant yazdı:

 

2 Eşdeğer dondurma imkansızdır ancak biz olduğunu var sayalım. Madem var sayımlarda bulunuyoruz bu iki eş değer dondurmayı seçen (Tamamiyle her açıdan, her bir atomunun her bir elektronuna kadar aynı konumda olan) 2 farklı ama aynı insan var sayalım. İkisinin farklı dondurmaları seçme şansı var mıdır ?  

 

Eğer var diyorsan aynı zamanda şunu da diyorsun ''1 kişi  2 dondurmadan birini seçtikten sonra zamanı geriye sarıp seçimden önceki ana geldiğimizde, kişinin başka bir dondurmayı seçme şansı vardır.''

 

Zamanı geriye sarıp farklı dondurma seçme olayı sana hiç mantıklı gelmiyor çünkü farkında olmasan da duruma etki eden neden sonuç ikilisini hissediyorsun. Zaten 2 aynı dondurmanın olması imkansızdır. Hissiyatında buradan geliyor.

pekala haklısın insan ürünü iki şeyin aynı olması pek mümkün değil o yüzden menşei fabrika olan bir ürün düşünelim mesela silgiyi ele alaım. silgiyi daha önce hiç görmemiş bir insanı da aynı şekilde oturtup uzaklıkları  aynı olacak şekilde silgileri önüne koyalım ama ortam da tek renk olsun yani adamı etkileyecek hiçbir unsur bulunmasın bu adam iki silgiden birini seçecektir eğer adam seçmezse ki buridan'ın eşeği gibi kalmış olur buridan'ın eşeği ölmüştü :) adam seçim yapmasa dahi yine özgür iradesiyle seçim yapmamış olacaktır... özgür irade her zaman için yoktur bunu kabul ediyorum bazı hareketlerimiz otomatikman gerçekleşiyor zaten bunun için de tıpta bir kavram var ''beyni otomatike olmak'' diye mesela ben sabah okula giderken beynim otomatikte olur çünkü her gün aynı şeyleri yapan beyin artık bu duruma alışır ve kendini yormadan otomatiğe alır ancak ben daha evvel hiç karşılaşmadığım bir olayla yüz yüze gelirsem de olduğum yerde kalmam illa ki bir hareket yaparım seçim yaparım yani görmediğin duymadığın bir şey hakkında nasıl bir hissiyata sahip olabilirsin ki...

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Arap masallarına inanan boş tenekelerin ciddiye alınmasını bekleme. Bir insan din üzerine düşünmeye, araştırmaya başladıktan sonra hala dine inanıyorsa o insan aptalın, malın önde gidenidir. 

sağduyu , özgür iradenin varlığını kabul eden dindar olmayan birçok insan da var ben caner taslaman'ı örneğinin güzel olmasından dolayı attım buraya yoksa sevan nişanyan böyle bir yorum yapmış olsa asla onu görmezden gelmem ... celal şengör'ün hayranıyım mesela bazı konularda çok yakın düşünüyoruz, kesinlikle caner bey dindar diye atmadım...

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, NotImportant yazdı:

Zamanı geriye sarıp farklı dondurma seçme olayı sana hiç mantıklı gelmiyor

 

Bunda mantıklı gelmeyecek ne var anlamıyorum. Tabii ki farklı dondurmayı seçebilir. Hatta kararını verip elini uzatırken son anda karar değiştirip aniden diğerini de seçebilir. Modern Kaos Kuramı'nda buna Oyun Kuramı deniyor ve David Ruelle tarafından mükemmel açıklanmıştır.

 

Çoklu Evrenler Kuramında da yüz tane seçenek olan bir olayın, yüz farklı evrende yüz farklı seçimle sonuçlanacağı vurgulanmıştır. Evrenlerin birinde işçi, birinde memur, birinde mühendis, birinde işsiz... Olabilirsiniz.

 

Bu saçma sapan hep aynısı olur kısır döngüsüne girmek için en küçük bir neden yok. Determinizm böyle bir neden keşfetmedi. Böyle bir zorunluluk ancak ve sadece "o yana da dönsen bu yana da dönsen boşuna, kaderini ben çizerim" diyen allah gibi kadiri mutlak bir tanrı uydurmasına yüklenebilir. Öyle bir şey ise yok. Tanrı olmadığı için öyle bir zorlayıcılık da yoktur. Modern determinizmin gerekircilik ilkesi zorunlu kader anlayışına asla uymaz.

 

Klasik determinizm ilk neden anlayışını benimsediği için zorunluluğu da benimsemişti. Modern determinizm bunu yıktı, zorunluluğu gerekirciliğe değiştirerek yanlışlığı düzeltti.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Bunda mantıklı gelmeyecek ne var anlamıyorum. Tabii ki farklı dondurmayı seçebilir. Hatta kararını verip elini uzatırken son anda karar değiştirip aniden diğerini de seçebilir. Modern Kaos Kuramı'nda buna Oyun Kuramı deniyor ve David Ruelle tarafından mükemmel açıklanmıştır.

 

Çoklu Evrenler Kuramında da yüz tane seçenek olan bir olayın, yüz farklı evrende yüz farklı seçimle sonuçlanacağı vurgulanmıştır. Evrenlerin birinde işçi, birinde memur, birinde mühendis, birinde işsiz... Olabilirsiniz.

 

Bu saçma sapan hep aynısı olur kısır döngüsüne girmek için en küçük bir neden yok. Determinizm böyle bir neden keşfetmedi. Böyle bir zorunluluk ancak ve sadece "o yana da dönsen bu yana da dönsen boşuna, kaderini ben çizerim" diyen allah gibi kadiri mutlak bir tanrı uydurmasına yüklenebilir. Öyle bir şey ise yok. Tanrı olmadığı için öyle bir zorlayıcılık da yoktur. Modern determinizmin gerekircilik ilkesi zorunlu kader anlayışına asla uymaz.

 

Klasik determinizm ilk neden anlayışını benimsediği için zorunluluğu da benimsemişti. Modern determinizm bunu yıktı, zorunluluğu gerekirciliğe değiştirerek yanlışlığı düzeltti.  

aynı fikirde buluştuk :) hayret , çoklu evrenler konusunda sen ciddi misin ya gerçekten inanıyor musun ki bence de olabilir bu konuyla ilgili önerebileceğin bir belgesel vs var mı ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Çoklu evrenler aklen zorunludur. Olmaması olanaksız.

 

Fakat Paralel Evrenler Kuramı öyle değil. Paralel evrenler olması aklen bir zorunluluk olamaz. Çoklu evrenler bilimsel kanıttan henüz yoksun sayılır, çok sınırlı kanıtlar var bu konuda. O yüzden hâlâ felsefi bir kuram ve bu durumda neyin belgeselini çekeceksin...

 

Süper bilgisayarların başında karadelik çarpıştırma simülasyonları yapan ve kozmik fon ışınımı desenini elde etmeye çalışan bilimcilerin görüntülerini belgesel yapabilirsin, o da sıkıcı olur. Örneğin ben Güney Kutbunda bilimsel araştırma yapan bilimcilerin yaşantısını anlatan bir belgesel izledim, sıkıldım. İşte yani yemek yiyor, şakalaşıyor, buz ve hava örnekleri alıyorlar, bunun nesini izleyeceksin.

 

Biz onların yaşantıları ile ilgilenmeyiz. Yaptıkları araştırmaların sonuçları ile ilgileniriz. Karadelik çarpıştırma simülasyonlarından, evrenin mevcut kozmik fon radyasyonunu andıran desenlerin elde edilebilmesi çok heyecan verici olsa da bilim açısından  somut kanıt kabul edilemiyor. Teleskopla iki karadeliğin çarpışması izlenebilseydi olurdu...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Paralel evrenler kuramının bazı sıkıntıları var. Bu kuram ABD li Everett tarafından ortaya atılmış ve kızı babasının bu kuramına öylesine inanmıştır ki, Everett ölünce onunla paralel bir evrende yeniden buluşabilmek için intihar etmiştir! İntihar etmeden önce annesine bıraktığı notta kendisini affetmesini, babası olmadan yaşayamayacağını ve onunla paralel bir evrende buluşmaya gittiğini yazmıştır. Halbuki Everett yaşarken kızının kendisine bu kadar ölesiye bağlılık duyduğunu bilmiyordu. Hatta kızına içten içe çok düşkün olmasına rağmen bunu göstermekten çok kaçındığı ve ona karşı cool durduğu anlatılır. Everett ölmeden karısına cesedini çöpe atmasını vasiyet etti. Karısı bu vasiyeti yerine getirmek için cesedini yaktırıp külleri çöpe attı.

 

Paralel evrenlerin olabilmesi için evrenin bir simülasyon olması gerekiyor ve De Broglie olasılık dalgalarının gözlemlenmesi gerekiyor filan falan... Karışık iş... Benim şahsen paralel evrenlere hiç inanasım gelmez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 4/20/2017 at 00:47, Strong Agnostik yazdı:

 

işsiz gibi hepsini okudum, siz ayni hatayi yapmayin

 

Ozgur irade, biz onu hissettigimiz icin vardir diye bir temellendirme mi olur ya, şaka misiniz?

 

Tavsiyene uydum ama son çıkarımdaki şaşırmana şaşırdım.

Sen kendin diye bir şeyin var olduğunu veya senin gibi hisseden birinin var olup olmadığını ölçüm aletleri olmadan bilinemeyeceğini mi söylemek istiyorsun? Kendi varlığından şüphe mi ediyorsun?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

479px-Inverse_square_law.svg.png

 

https://tr.wikipedia.org/wiki/Ters_kare_kanunu

 

Fizikte, ters kare kanunu belirli bir fiziksel miktar veya şiddeti o fiziksel büyüklüğün kaynağından uzaklığın karesiyle ters orantı olduğunu belirten herhangi bir fiziksel kanundur.

İnsan iradesinin çevresine enerji ve bilgi bağımlılığı uzaklık  arttıkça azalır.

Ters kare kanununa göre özgür irade vardır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 5 months later...

Özgür irade ve kader

1)      Özgür irade vardır, kader vardır

2)      Özgür irade vardır, kader yoktur

3)      Özgür irade yoktur, kader vardır

4)      Özgür irade yoktur, kader yoktur

 

1.       Görüş tamamen bir saçmalıktır bazı teistler buna gerçekten inanırlar, ve bu önerme mucizevidir, mantıkla açıklanamaz, sebebini açıklamaya gerek duymuyorum, nasıl olsa burası ateistforum ve siz zaten sebebini biliyorsunuz

2.       Bu görüşü galiba sizler savunuyorsunuz fakat olan ve olacak şeylerin teorik olarak tahmin edilebilir olmasını ileri atmadan, her şeyin birbirine bağımlı gerçekleştiğini, tam determinizm ya da kuantumdan ötürü belirsizliklere takılmaksızın bir olay olacaktır ve bu olay fizik kurallarına uygun bir şekilde gerçekleşecektir, kuralları bilmemize gerek yok fakat evrende olacak şeyler doğaüstü ya da mucizevi şeyler olmayacağından olacak şey de gerçek ve tutarlı bir şey olacaktır.

3.       Görüş teizmde kabul edilmesi gereken gerçek görüştür fakat ne hikmettir ki hiçbir teist kendisini sorumluluktan feshetmek istemez, çünkü bu görüşü savununca mucizevi paradoxu (yani 1. Görüşü desteklememiş olurlar)

4.       Görüşü ben savunmaktayım ve gördüğüm kadarıyla ateistdusunce’nin görüşleri de bu yönde. Bu görüşü savunmakla zaten Allahın, kader vb hayal ürünü şeylerin de olmadığı fikrinde olmuş oluyoruz

Bana kalırsa biz biyolojik robotlarız, üstelik birbirimize iyi ve kötü diyoruz, fakat bu deyimleri oluşturan şey tamamen evrenin kurallarına uygun bir şekilde gerçekleşiyor. Kötüleri dışlıyoruz, iyileri seçiyoruz, evet seçiyoruz dedim fakat seçme eylemini biyolojik bir bilgisayar olan beynimiz yapıyor, bu beyin evrimle beraber programlanmış ve hala programlanmakta olan bir bilgisayardır.

Eğer özgür iradem gerçek anlamda olsaydı beyin fonksiyonlarımdan ötürü şuana kadar hiç bebek tecavüz etmek istememiş olan beynim tecavüzü gerçekleştirebilirdi, fakat bu yönde değiştiğini hiç düşünmemekteyim. Yapabileceğiniz şeyleri yapabilecek ya da yapacak olmanız özgür iradeniz olduğunu göstermez, beyninizin o durum haliyle dışarıya X tarzı bir dönüt veremeyecek olması bir gerçektir. Değişir ve X dönütünü verir fakat bu değiştikten sonra gerçekleşmiştir, ve değişmesini de biz etkilememişizdir çünkü beyine öyle düşünme böyle düşün tarzı bir şey, genler ve genin çevreyle etkileşimiyle gerçekleşir. Ben de özgür iradenin yokluğunu savunuyorsam eğer hiçbir şeyden sorumlu değilimdir, evet sorumlu değilimdir. Fakat beynim intikam, adalet gibi şeylerde mutluluk hissediyor, ve iyi beyinler bu şekilde evrilmişlerdir. Umarım anlatabilmişimdir.

İyi günler.

 

 

Ekleme yapma gereği hissettim çünkü şimdi bana bilimsel eksikliğimden ötürü yanlış anlaşılmalar gerçekleşebilir

Ben demiyorum ki her şey bilinebilir ya da olacak şeyler her zaman %100 tahmin edilebilir, kuantum alanına hakim değilim, fakat kuantumdan ötürü maddenin hareketlerinde belirsizlik olması, o maddenin evrenin kurallarına aykırı hareket edeceği anlamına gelmez,

Bir örnekle açıklayayım democrassian’ın yoldan geçen bir kadının neresine bakacağını düşünelim, democrassiandan yüzlercesi aynı koşullarda aynı olayla baş başa kalsalardı kuantumdan ötürü hepsi farklı yerlere bakarlardı(?) fakat bu olaylar yine evrenin kurallarına göre gerçekleşmiş olurdu, burada benim de anlamadığım şey şu ki, kuantumdan ötürü bir belirsizlik var ise bu evrenin kuralları elektron düzeyinde yok olduğu anlamına mı geliyor ? yoksa her seferinde farklı bir şekilde mi işlemiş anlamına geliyor? Ben inanıyorum ki birisi beni kuantum konusunda aydınlatırsa (ya da ben kuantumun tam olarak ne olduğunu anlayabilirsem) daha sağlıklı düşünebilirim

Kuantumu bilmiyor olmam mucizelere ve doğaüstü şeylere karşı gelmemi engellemez, ve düşüncem de şu yöndedir ki, evren hala kurallarına göre hareket etmeye devam eder. Hücreler arası etkileşimlerden ötürü ortaya çıkan özgür irade dediğiniz şey, ya da herhangi bir algı, biyolojik bir evrimin ürünüdür, ve hücreler ne zaman ne yapacağını bu evrimde öğrenmişlerdir, isteyerek öğrenmemişlerdir, zorunda kalmışlardır, olaylar olmak zorunda oldukları için oluyorlar ( bu cümleme kaderi söylüyorsun, sen kadercisin olarak algılamamanızı rica ediyorum, çünkü mucizevi ve doğaüstü şeyler yoktur)

tarihinde CinleriGorenAdam tarafından düzenlendi
ilk önermem eksikti
Link to post
Sitelerde Paylaş

Determinizm nedensellik ne kadar çözümlenirse o oranda öngörü gerçekleşeceğini söyler.

 

Fakat mutlak bir her şeyi bilme durumunun olanaksız olduğunu belirler. Bu olanaksızdır çünkü evrenin kendisini tamamen kapsayacak bir zeka evirmesi olanaksızdır. Buna zamanı yoktur. Çünkü evren ölümlüdür. Çoklu evrenleri ve sonsuz uzay/zamanı kapsayacak bir zeka olanaksızdır.

 

Bu yüzden klasik determinizme göre starter bir tanrı kabul edilse de modern determinizm bunu da reddetmiştir. Demon varsayımından dolayı Laplace son klasik determinist kabul edilir. Laplace'dan sonra modern determinizme geçilmiştir.

 

Mutlak alim tanrı ve mutlak belirlenim çöpe gidince kader inancı da çöpe gider. Bunlar çöpe gidince ise özgür irade hayat bulur. Tanrı ve kaderi diye bir şey olmadığı için özgür irade vardır. Özgür iradenin olanaksız olmasının koşulu, mutlak alim tanrının var olmasıdır. O da olanaksız olduğuna göre özgür iradenin varlığı kesindir.

 

Koşullar bizi elbette zorlar. Ama bizim görevimiz de koşulları zorlamak. Bunu solucanların kaplanlara savaş açması kadar çaresiz bir çaba olarak görebilirsiniz. Doğrudur, koşulların dayatması çok güçlü ve özgür irade ise çok zayıftır. Ama tümden yok değildir. Olduğu kadar!

 

İnsan türü zaten her şeyi gıdım gıdım başarmıştır. Milyonlarca yıl boyunca insan türü taşları iki eline alıp birbirine vurarak nasıl bir biçim verebileceğine bakmaktan başka hiç bir buluş yapamadı! Sivrilttiği taşa bir sap takmak, bir çubuğun ucuna takmak, yayla fırlatmak filan gibi buluşlar insanlık tarihinde çok yakındır. İnsanlık sekiz milyon yıl öncesine tarihleniyor. Avuç içi baltadan sonra ilk buluş olan saplı balta milyon yıldan önceye gitmek şöyle dursun, bir kaç on bin yıldan önceye gitmez! İnsanlık tarihinin %99 u neredeyse hiç bir şey (bir ucu sivriltilmiş bir taş parçasından başka hiç bir şey) bilmeden geçmiştir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...

Beynimizin verdiği kararın, bilincimizden önce başka bilinçler tarafından gözlemlenebilir oluşu, 

Bilincimizin gecikmeye sahip olması,

bizim özgür olmadığımızı göstermez mi?

 

Bilgisayarın çalışması ve bulduğu sonucu sonradan farketmesi, üstelik bir de onu üstlenmesi, bu egodur.

kötü kararlar alınca genelde üstlenmeme isteği de cabası

 

Nasıl karar verdiğimizi değiştiren kan değerlerimiz, genlerimiz vb. bunları belirleyemediğin halde nasıl özgür düşünebilirsin? Maddenin nasıl davranacağını nasıl seçebilirsin ki, o gri hücrelerin etkileşimlerini ve dolasıyla senin düşünceni değiştirebilesin?

 

İrade vardır, zorundadır, sistem işler,,

ölürsen iş biter, iraden de gider.

 

Bunun özgür olduğu,

-adalet açısından kolaylık sağlaması

-yaratıcılık

-ego tatmini      vb nedenlerden dolayı kabul edilmiş bir dogma olarak bu vakte kadar gelmiş, (dinler de bunun sürdürülmesinde bir nedendir tabi ki)

 

insan kötüdür, çünkü

 

kötülük yapmak zorunda olan bir beyni(daha doğrusu beyin sahibinin bilincini)(yani kişiyi) cezalandırır,

iyilik yapmak zorunda olan bir beyni ödüllendirir

 

mühim olan şey, insanın kötü olduğunu kabul edip, bunu unutarak yaşamak,

ben özgür iradem olmadığını çıkarımladım, fakat bunu sürekli aklıma getirmiyorum, "bunu ben yaptım" diyorum. fakat sonradan "yapmak da zorundaydım" diyorum,

"yalanlar" "gerçekler"(tabi ki gerçek olduğuna güçlü bir şekilde inandığımdan diyorum, şuanda sadece benim kişisel doğrum)(umarım evrensel kabul edilir)

yalanlarla yaşayarak mutlu olup, gerçeği de unutmuyorum,

 

fakat insanların çoğu yalan içinde yaşadığının bile farkında değil,(ya da yaşamış olabileceğinin (sonuçta yüzde yüz doğruyumdur demiyorum, yüksek ihtimalle gerçek diyorum) farkında değil)

 

özgür irade denen şeyin olmadığı gerçekten kanıtlanırsa, adalet nasıl olabilir?

Kişisel görüşüm olarak, zaten kötü canlılarız, bizi mutsuz eden şeye tolerans düzeyine kadar dayanıp ardında karşı çıkarız, anne tecavüzü, bacı cinayeti vb bunlar geldiğinde karşılıksız kalmasını istemeyiz, 

ve çoğu insan başkalarının(zararı olmayanların) öldürülmesinden haz almazken, az insan cinayetten, tecavüzden, yasak seksten zevk almakta.

şimdi burada maalesef her zamanki gibi çoğunluğu gözeterek azınlığı hiç saymamız gerekir,

 

önceki yazılarımda belirttiğim gibi,        kendini iyi sanan çoğunluk beyinler, azınlığı kötülerler, ve onları cezalandırırlar,

iyi beyinler için sıkıntı yoktur, olamaz da.

kötü beyin de öyle düşündüğü için (seçemediği evren kuralları, genler, çevre gibi sebeplerden ötürü) cezasını çekmeye mahkum bırakılır

 

 

İNSAN KÖTÜDÜR, AZINLIĞI YOK SAYAR, HASTALIKLI DİYE NİTELENDİRİR

(doktor olduğumda ben de bu ruh hastası diyeceğim, bunun beyninde şu bozukluk var diyeceğim, fakat o kişi olamadığımıza göre, onun için normal şeyler, başkaları için anormal şeylerse, onun anormal olmasını da seçememesini de katarsak, yasak seks de istese, katliam da istese onu cezalandırmak KÖTÜLÜKTÜR

 

insan kötüdür.

 

(küçük bir taktik: mühim olan bunu kabul edip unutup yaşamak, bunu unutmadan yaşasam, mal olurum, hayattan zevk alamam)

 

iyi günler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnanmış bir insan için özgür irade olamaz. Çünkü inanç iradenin önüne geçer, inançlı bir insan iradesini inandığı şeye ya da şeylere teslim etmiştir. Mesela zaten islam da şöyle bir söylem var “Allah’a teslim ol!”

Ayrıca inancın kaynağını ele alırsak inandıracağı “kula” cennet vaat eden ve kendine düşman gördüklerine ise cehennem tehditlerini savuran bir Tanrı figürü var. Tehdit ve baskının olduğu yerde özgür irade olamaz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, Emrh91 yazdı:

İnanmış bir insan için özgür irade olamaz. Çünkü inanç iradenin önüne geçer, inançlı bir insan iradesini inandığı şeye ya da şeylere teslim etmiştir. Mesela zaten islam da şöyle bir söylem var “Allah’a teslim ol!”

Ayrıca inancın kaynağını ele alırsak inandıracağı “kula” cennet vaat eden ve kendine düşman gördüklerine ise cehennem tehditlerini savuran bir Tanrı figürü var. Tehdit ve baskının olduğu yerde özgür irade olamaz.

 

Bu konuda daha çok ''Su mu içsem yoksa soda mı içsem düşüncesinin sonucu özgür irade ile verilmiş midir yoksa verilmemiş midir ? '' tartışıldı. Arap tanrısına bağlı kadercilik anlayışında zaten özgür irade olamaz. Gelecek bütünsel olarak tanrı tarafından belirlenmiştir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...