Jump to content

Ozgur irade nedir ,var mı /yok mu?


Recommended Posts

2 hours ago, NotImportant said:

Daha önce dediğim gibi eğer beyniniz bu kadar küçük değilde, güneş sistemi kadar büyük olsaydı.. O zaman o küçük gecikmeler dakikalar olacaktı. 

 

Bu durumda anlattım şeydeki dehşeti net bir şekilde görebilecektiniz. Yani karar mekanizmanızdaki korkunç gecikmeleri ve bundan doğacak farkları.

 

Böbreğinin çalışmasını durduramıyorsan, bilinçsel olarak da bir özgür iraden yok demektir. Bu kadar basit. Çünkü karar mekanizması bilincin elinde değildir olamazda çünkü -ışık- anlattık oraları.

 

Ayrı bilinç özgür karar verebilir dememiz için '' An '' içerisinde karar verilmesi ve bilgilerin '' An '' içerisinde işlenmesi gerekmektedir. Derdinizi Einstein'a anlatın.

 

Beyin denen organ insana ait değil mi? Beyinde alınan bir karar da insana ait demektir.

 

Böbreğin çalışmasını durduramıyoruz ama mesela elimizin hareketlerini kontrol ediyoruz. Senin mantığınla gidersek elimize bakarak özgür irademiz var diyebiliriz.

 

An içinde karar vermek ne demek? Değişik seçeneklerden birisini seçmek için hiç düşünmeden, bu seçenekleri karşılaştırmadan mı karar verilmeli yani?

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 721
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 12.04.2017 at 15:55, Türk Ateist said:

 

Kararlarımızı muhakeme etmiyorsak, kendi özgür irademizle vermiyorsak neye göre veriyoruz o halde? Ben diyorum ki hiçbir sürece etki edemediğimizi, özgür irade diye bir şey olmadığını söylüyorsak, bu kararları rastgele alıyoruz demektir. Beynimizin içinde bilmediğimiz birtakım küçük adamlar mı alıyor bu kararları? Kim alıyor? Bütün o süreçler ve kararın bilinçte işlenip dışarı çıkması nedir? Beynin, karar netleşip ilan olunmadan önce gerçekleştirdiği o süreç benden, benim beynimden bağımsız mı?

 

 

 

 

"Ozgur irade yoksa kararlari rastgele aliyoruz, yoksa beynimizin icindeki kucuk adamlar mi aliyor" gibi laflar ozgur iradeden hicbir sey anlamadigini gosteriyor. Ozgur irade, davranislarindan nihai olarak sorumlu oldugun irade demek. Kararlarinin, senin beyninden hormonlarindan falan etkilenelerek olusturulmasi seni nihai sorumlu yapar mi? Sen bir cocuga iskence edip oldurup, onu yiyebilir misin? Bunu zaten yapamiyorsun ve ozgur iradenle mi bunu secmis oluyorsun? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, Strong Agnostik yazdı:

 

"Ozgur irade yoksa kararlari rastgele aliyoruz, yoksa beynimizin icindeki kucuk adamlar mi aliyor" gibi laflar ozgur iradeden hicbir sey anlamadigini gosteriyor. Ozgur irade, davranislarindan nihai olarak sorumlu oldugun irade demek. Kararlarinin, senin beyninden hormonlarindan falan etkilenelerek olusturulmasi seni nihai sorumlu yapar mi? Sen bir cocuga iskence edip oldurup, onu yiyebilir misin? Bunu zaten yapamiyorsun ve ozgur iradenle mi bunu secmis oluyorsun? 

 

Geldi benim kararlı salağım.

 

Bir çocuğu işkenceyle öldürdükten sonra onu yememem aldığım bir karar değil, bunu yapmamak da yapmak kadar özgür iradeye bağlı değil. Yapmıyorum çünkü genetiğim böyle kodlu. O yüzden çok az insan yapabiliyor ve biz onlara hasta diyoruz en iyi ihtimalle. Ama yargı ne der, onu bilemem. Çünkü şizofrenler bile her zaman ceza-i ehliyetten yoksundurlar deyip suçtan yırtamaz, suç anında şuurunun ne durumda olduğu incelenir falan.

 

Özgür iradeyi tanımlarken bilinçli, kendisinin ve olan bitenin farkında bir özneden sözettiğimizi söyledik. Beyni sorunlu insanları başka çeşitli kategorilerde inceleyebiliriz ama dediğim gibi sorumluluk ve suç söz konusu olduğunda kategoriler epeyce bir daralır çünkü hukuk özgür iradeyi tanır ve sorumluluk yükler. O benim konum değil.

 

Burada elbette özgür irade yoksa kararları rastgele mi alıyoruz diye sorarım. Çünkü kuantumdan, ışınlardan, nanosaniyelerden, fizik kurallarından, zamandan vs vs sözedip durdular. Genlerden bahsedin, onlar üzerinden yürüyün falan dedim ama takan olmadı. Gerçi farketmez, özgür irade yoksa kararı neye göre aldığımız sorusu her durumda ortaya çıkar.

tarihinde Türk Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.04.2017 at 16:28, Türk Ateist said:

 

Geldi benim kararlı salağım.

 

Bir çocuğu işkenceyle öldürdükten sonra onu yememem aldığım bir karar değil, bunu yapmamak da yapmak kadar özgür iradeye bağlı değil. Yapmıyorum çünkü genetiğim böyle kodlu. O yüzden çok az insan yapabiliyor ve biz onlara hasta diyoruz en iyi ihtimalle. Ama yargı ne der, onu bilemem. Çünkü şizofrenler bile her zaman ceza-i ehliyetten yoksundurlar deyip suçtan yırtamaz, suç anında şuurunun ne durumda olduğu incelenir falan.

 

Özgür iradeyi tanımlarken bilinçli, kendisinin ve olan bitenin farkında bir özneden sözettiğimizi söyledik. Beyni sorunlu insanları başka çeşitli kategorilerde inceleyebiliriz ama dediğim gibi sorumluluk ve suç söz konusu olduğunda kategoriler epeyce bir daralır çünkü hukuk özgür iradeyi tanır ve sorumluluk yükler. O benim konum değil.

 

Burada elbette özgür irade yoksa kararları rastgele mi alıyoruz diye sorarım. Çünkü kuantumdan, ışınlardan, nanosaniyelerden, fizik kurallarından, zamandan vs vs sözedip durdular. Genlerden bahsedin, onlar üzerinden yürüyün falan dedim ama takan olmadı. Gerçi farketmez, özgür irade yoksa kararı neye göre aldığımız sorusu her durumda ortaya çıkar.

Bak sen şu işe, demek genetik kodu farkli olanin farkli hormonlar salgilayanin ozgur iradesinden de bahsedilemiyormus ahahah

Kendisinin ve olan bitenin farkinda degil ne demek ya, robot mu bunlar ahahha

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tek başına kalan importun dilinin altındaki baklalar ortaya dökülmeye başlamış. Konuyu getireceklerini önceden söylediğim yerlere nasıl da getirmiş! :lol: Yok da öngörülerim bu kadar apaçık ortaya çıkınca ego yapacağım, ondan çekiniyorum! :D

 

Neyse ben dört ayağını birden "ıııınnnnhhh" diye direyen keçiye laf anlatmaya çalışacak kadar kafayı yemediğim için karışmıyorum artık. İnsan olana, beyni olana söylenecek laflar söylendi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, Strong Agnostik yazdı:

Bak sen şu işe, demek genetik kodu farkli olanin farkli hormonlar salgilayanin ozgur iradesinden de bahsedilemiyormus ahahah

Kendisinin ve olan bitenin farkinda degil ne demek ya, robot mu bunlar ahahha

 

Öyle canım, n'aparsın... Şizofrenler dedik mesela. Bozuk makineler bunlar, kendilerinin de olan bitenin de farkında değiller.

Biz şuurlu insanlar, tıp bilimi filan bunları hep biliyor, yaptıkları eylemlerde özgür irade aramak salaklığına düşmüyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 hours ago, Türk Ateist said:

 

Öyle canım, n'aparsın... Şizofrenler dedik mesela. Bozuk makineler bunlar, kendilerinin de olan bitenin de farkında değiller.

Biz şuurlu insanlar, tıp bilimi filan bunları hep biliyor, yaptıkları eylemlerde özgür irade aramak salaklığına düşmüyor.

 

 

Birak simdi sizofreni falan, sen birine tecavuz edebilir misin?

Tecavuzculer de ozgur irade sahibi degil diyemezsin ya ahahahah

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, Strong Agnostik yazdı:

 

Birak simdi sizofreni falan, sen birine tecavuz edebilir misin?

Tecavuzculer de ozgur irade sahibi degil diyemezsin ya ahahahah

 

Tek tek olay ve olgular üzerinden tartışılmayacak, tecavüze ya da suç olduğu, kötü davranış olduğu kabul görmüş olgulara indirgeyerek çıkamazsın işin içinden. İndirgeme, alakasız örnek safsatası bunlar.

 

Bu, hırsızlık kötüdür diyorsunuz ama yeni doğmuş bebeğini emzirebilmek için ekmek çalmak zorunda kalan yoksul ve hatta sokakta kalmış anneyi bağışlıyorsunuz demekle aynı. Ya da öldürmek kötüdür diyorsunuz ama tecavüze uğramak üzere olan bir kadının kendini savunmak için tecavüzcüyü öldürmesini hak görüyorsunuz gibi bir örnek.

 

Özgür irade nedir, koşulları nelerdir, anlattık burada. Ve burada yazan, okuyan ve tartışan kimselerin bilinç sahibi, kendisinin ve çevresinde farkında olan bireyler olduklarını varsaydık. Daha da uzatıp cıvıtmayalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 12.04.2017 at 17:06, Türk Ateist said:

 

Tek tek olay ve olgular üzerinden tartışılmayacak, tecavüze ya da suç olduğu, kötü davranış olduğu kabul görmüş olgulara indirgeyerek çıkamazsın işin içinden. İndirgeme, alakasız örnek safsatası bunlar.

 

Bu, hırsızlık kötüdür diyorsunuz ama yeni doğmuş bebeğini emzirebilmek için ekmek çalmak zorunda kalan yoksul ve hatta sokakta kalmış anneyi bağışlıyorsunuz demekle aynı. Ya da öldürmek kötüdür diyorsunuz ama tecavüze uğramak üzere olan bir kadının kendini savunmak için tecavüzcüyü öldürmesini hak görüyorsunuz gibi bir örnek.

 

Özgür irade nedir, koşulları nelerdir, anlattık burada. Ve burada yazan, okuyan ve tartışan kimselerin bilinç sahibi, kendisinin ve çevresinde farkında olan bireyler olduklarını varsaydık. Daha da uzatıp cıvıtmayalım.

Bak yine tikandin sivismanin yolunu yapiyorsun:)

Alakasiz ornek falan degil, bal gibi tecavuz edemezsin iste..

Tecavuz edenle arandaki farki olusturan da genetik yapi hormon cevresel etmen vesaireyse nasil nihai sorumlu oldugun ozgur iradeden bahsedebilirsin ki?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Şimdi ben inatçı dört ayağını da direyen keçiye laf anlatmama kararımı, özgür irademle değil yazgım öyle olduğu için aldım! :D "Dur lan iki laf daha çakayım şuna" kararını almam olanaksızdı yani! :D Böyle bir karar alıp dur iki daha çakayım dememe kader izin vermedi! :lol: Bu yani!!! Beynim kilitlendi, yazgı işte ne yaparsın! Yazmaya kalksam bile klavyemin tuşları kilitlenir, yine yazgıma mahkum olurdum! :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Türk Ateist yazdı:

 

Bunların yanıtlarını verin lütfen. 

O yok bu yok, o yanılsama bu yanılsama deyip çıkmayın, şunu doğru düzgün açıklayın. 

 

Evet, an vardır. Karar mekanizmalarının çalıştığı sürecin andan ibaret olmaması -ki olması zaten mümkün değil çünkü insan düşünür taşınır, bir dolu şeyi muhakeme eder, beyinde sıralı birçok işlem gerçekleşir- da an yoktur sonucuna götürmez. 

 

Ha, zaman diye bir şey yoktur dersen zaten katılırım ama bu fizikle ilgili bambaşka bir konudur, senin kastettiğin de zaten bu değildir.

 

Velhasıl sen neden söz ettiğimizi gerçekten kavramamışsın, şu cümlen esasen tartışmanın sona erdirilmesi gereken yerdi. Bense ne yazık ki az önce gördüm.

 

 

 

Açıkladım, bana açıklamadın deme.. Anlamadım de veya okumadım de bu konuya bir sürü mesaj attım ben.

 

An kavramının olmayışı ışık hızıyla ilgilidir. Beyinle ufacık ilgisi yok. 

 

Alıntı

Böbreğinin çalışmasını durduramıyorsan, bilinçsel olarak da bir özgür iraden yok demektir. Bu kadar basit. Çünkü karar mekanizması bilincin elinde değildir olamazda çünkü

 

Beyninde kontrol ettiğin kısım yaklaşık %5 kadardır. Yani bilinçli kısmın %5 kadarlık bir alanı kapsıyor ama karar mekanizmandaki işlemlerin hiç biri o %5 lik kısmın içinde değil. 

 

Hepsi kontrol edemediğin %95 in içinde. Böbrek örneği buna vurgu yapmak içindi ama her zaman ki gibi anlamadınız. 

 

Alıntı

Kararlarımızı muhakeme etmiyorsak, kendi özgür irademizle vermiyorsak neye göre veriyoruz o halde? Ben diyorum ki hiçbir sürece etki edemediğimizi, özgür irade diye bir şey olmadığını söylüyorsak, bu kararları rastgele alıyoruz demektir. Beynimizin içinde bilmediğimiz birtakım küçük adamlar mı alıyor bu kararları? Kim alıyor? Bütün o süreçler ve kararın bilinçte işlenip dışarı çıkması nedir? Beynin, karar netleşip ilan olunmadan önce gerçekleştirdiği o süreç benden, benim beynimden bağımsız mı?

 

Peki, tekrar edelim. '' Özgür irade diye bir şey yoksa kararları rastgele alıyoruz demektir'' Bu cümle ile şunu demiş oluyorsun. Bardağı dökersem içindeki su rastgele dökülür. Sence bu mantıklı mı ? Belirli etkiler sonucunda belirli tepkiler ortaya çıkıyor. Etkiler rastgele oluşmuyor, bu durumda tepkilerde rastgele olamaz. Haliyle kararlarını rastgele almıyorsun.

 

O şekilde düşünmek istiyorsan düşün '' küçük adamlar '' ama bir şey var ki o küçük adamları senin bilincin kontrol etmiyor. Ben küçük adam yerine kimyasal tepkime derim hoş o ayrı.

 

Bütün kararların ve çıktıların bilinçte işlenmez. Bilinç dışında işlenir. Bilince bunların dışa vurumu diyebilirsin. Anındalık olmadığı için her şey aynı yerde aynı anda toplanamaz. Haliyle verdiğin kararları oluşturacak olan (sinirlerindeki) bilgiler gecikmeli olarak işlenecek.

 

Hayır beynin sen demeksin, ama sen tam olarak beynin demek değilsin. Senlik (benlik) kavramı bilinçle var olur ama bilinç beynin çok küçük bir kısmını kapsar. Zaten özgür irade de o benlik kavramından doğar ama dediğim gibi olayın arka plandaki işlemleri benliğin, bilincin elinde değildir.

 

 

 

tarihinde NotImportant tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 hours ago, democrossian said:

Şimdi ben inatçı dört ayağını da direyen keçiye laf anlatmama kararımı, özgür irademle değil yazgım öyle olduğu için aldım! :D "Dur lan iki laf daha çakayım şuna" kararını almam olanaksızdı yani! :D Böyle bir karar alıp dur iki daha çakayım dememe kader izin vermedi! :lol: Bu yani!!! Beynim kilitlendi, yazgı işte ne yaparsın! Yazmaya kalksam bile klavyemin tuşları kilitlenir, yine yazgıma mahkum olurdum! :lol:

 

Gotun yemiyor cevap vermeye de, kuantum dunyasindaki sebepsiz olaylar seni yeniden ayar manyagi yapmama sebep olabilir ahahahha

Link to post
Sitelerde Paylaş
43 dakika önce, democrossian yazdı:

Tek başına kalan importun dilinin altındaki baklalar ortaya dökülmeye başlamış. Konuyu getireceklerini önceden söylediğim yerlere nasıl da getirmiş! :lol: Yok da öngörülerim bu kadar apaçık ortaya çıkınca ego yapacağım, ondan çekiniyorum! :D

 

Neyse ben dört ayağını birden "ıııınnnnhhh" diye direyen keçiye laf anlatmaya çalışacak kadar kafayı yemediğim için karışmıyorum artık. İnsan olana, beyni olana söylenecek laflar söylendi.

 

Hangi gizli söylerim ortaya çıkıyormuş ? Bari alıntı falan yapsaydın altını çizseydin ? Kenardan parazit yapacağına az işe yara.

 

Uygun olmayan bir fikir mi sundum ? Ben göremiyorum çünkü.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 hours ago, NotImportant said:

 

Hangi gizli söylerim ortaya çıkıyormuş ? Bari alıntı falan yapsaydın altını çizseydin ? Kenardan parazit yapacağına az işe yara.

 

Uygun olmayan bir fikir mi sundum ? Ben göremiyorum çünkü.

Benim sozlerimi sana yamiyor akli sira gereksiz iste ne yapsin, beynindeki mekanizmalar boyle isliyor zavallinin ahahah

Link to post
Sitelerde Paylaş
Alıntı

"Ben" nedir diye sormuştum, onu da düşünmediğini söylemiştim.

Kısaca üstünde hemen hiç düşünmediğin, en önemli parametleri hakkında fikrinin olmadığı bir konuyu garip garip detaylar üzerinden değerlendirip kocaman sonuçlara varıyorsun.

 

Üzgünüm, bunu kaçırmışım. 

 

Garip detaylar mı ? Gayet fizik tabanlı benim söylediklerim. Benlik konusunda fikrimi sundum, bilinçle aynı şeydir dedim. 

 

Anındalık neden olamaz hızlı bir özet geçeyim. 

 

Işık hızı evrendeki en yüksek hızdır. Herhangi bir şekilde ışık hızı geçilemez. Işık hızının sınırsız olmadığını bildiğimize göre her mesafeyi almak belirli bir zaman sürecektir. Bu durum güneşe baktığında da (8,5 dakika geçmişi görürsün) bilgisayar ekranına baktığında da başına gelir. Haliyle ne yaparsan yap, asla anı göremezsin anındalık imkansıdır. İşte buradan varıyoruz o beynindeki verilerin gecikme yapma olayına.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Strong Agnostik yazdı:

Benim sozlerimi sana yamiyor akli sira gereksiz iste ne yapsin, beynindeki mekanizmalar boyle isliyor zavallinin ahahah

 

Uzun zamandır böyle, kaç sefer dedim kenardan parazit yapacağına fikir sun bari diye ama anlamadı. Sadece kendini küçük düşüyor..

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, NotImportant yazdı:

 

Beyninde kontrol ettiğin kısım yaklaşık %5 kadardır. Yani bilinçli kısmın %5 kadarlık bir alanı kapsıyor ama karar mekanizmandaki işlemlerin hiç biri o %5 lik kısmın içinde değil. 

 

Hepsi kontrol edemediğin %95 in içinde. Böbrek örneği buna vurgu yapmak içindi ama her zaman ki gibi anlamadınız. 

 

 

Bu bilgiler temelden yanlış. Görüyorum ki beyni de tanımıyorsun, bilmiyorsun.

 

Bilinç, dil, düşünme, mantık, soyutlama vb her işlemin yapıldığı, bütün karmaşık zihinsel eylemlerin gerçekleştiği bölüm, evrimsel süreçte en son meydana gelmiş ve beynin %76'sını oluşturan neokortekstir. Entelektüel beyin denir buna.

 

38 dakika önce, NotImportant yazdı:

Bütün kararların ve çıktıların bilinçte işlenmez. Bilinç dışında işlenir. Bilince bunların dışa vurumu diyebilirsin. Anındalık olmadığı için her şey aynı yerde aynı anda toplanamaz. Haliyle verdiğin kararları oluşturacak olan (sinirlerindeki) bilgiler gecikmeli olarak işlenecek.

 

Hayır beynin sen demeksin, ama sen tam olarak beynin demek değilsin. Senlik (benlik) kavramı bilinçle var olur ama bilinç beynin çok küçük bir kısmını kapsar. Zaten özgür irade de o benlik kavramından doğar ama dediğim gibi olayın arka plandaki işlemleri benliğin, bilincin elinde değildir.

 

 

Bu bilgiler de yanlış. Kararlar ve çıktılar bilinç dışında işlenir demişsin. Nedir bu bilinç dışı? Bilinç nedir o halde, ne işe yarar?

 

Bir diğer büyük yanlış bilgi de ben'le ilgili.

 

Benlik kavramı bilinçle var olmaz, bilinç kavramı benlik kavramıyla var olur. Ben, hiç sarsılmaz, yoruma yer bırakmaz bir biçimde kendiliğinden var olmuş olan temeldir. Önce beynin olacak, sonra ben diyeceksin. Bilinç çok sonra ortaya çıkmıştır ve ben'den beslenir. "Ben" dediğin ilk ve en önemli temeldir. Bu tartışmaya açık bile değildir. Senin büyün tuhaf düşüncelerin ben'in değil, bilincin nedeniyledir. Bilinci sakatlarsın, sekteye uğratırsın falan ama ben öylece sapasağlam, taş gibi durur. Bilinç var olmak için ben'e muhtaçtır. Bilinç olmadan, oluşmadan evvel de sürüngen beynin vardı ve sen korkuyordun, tehlike anında organizmayı korumak için kaçıyor ya da savaşıyordun örneğin. Ne zaman bilinç diye bir şey ürettin, o zaman oturup ben'i de sorguladın. 

 

Bunları lütfen araştır ve öğren. Bütün bilgilerin çarpık, yanlış.

 

Gerçekten bilmiyorsun, işin kötüsü bilmediğini de bilmiyor ve kabul etmiyorsun.

 

Bir de bilginin bilince gelmeden ve çıktı olarak değerlendirilmeden önce geçtiği süreçler onu neden anlamsız kılıyor, veya bu durum özgür iradenin olmadığına nasıl delil oluyor? Beynim her şeyimle benim. Ve beyin hiçbir bilgiyi işlemeden veri haline getirmez, buna refleksif tepkiler de dahil. O tepkilerin bile belli bir süresi vardır, o süreden sonra tepki gelir. Bu durumda yanılsama olduklarını düşünmek için bilincin gerçekten sakatlanmış olması lazım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Bunları lütfen araştır ve öğren. Bütün bilgilerin çarpık, yanlış.

 

Gerçekten bilmiyorsun, işin kötüsü bilmediğini de bilmiyor ve kabul etmiyorsun.

 

 

Bilgilerin hatalı olduğunu düşünüyorsan lütfen karşıt kaynak belirt. Aksi halde bu söylemler havada kalır.

 

Bilincin olmadan nasıl benlik kavramını algılayacaksın ?  Bilinci kapalı biri benlik kavramını algılayabilir mi ? Nasıl ? 

 

Alıntı

Bir de bilginin bilince gelmeden ve çıktı olarak değerlendirilmeden önce geçtiği süreçler onu neden anlamsız kılıyor, veya bu durum özgür iradenin olmadığına nasıl delil oluyor? Beynim her şeyimle benim. Ve beyin hiçbir bilgiyi işlemeden veri haline getirmez, buna refleksif tepkiler de dahil. O tepkilerin bile belli bir süresi vardır, o süreden sonra tepki gelir. Bu durumda yanılsama olduklarını düşünmek için bilincin gerçekten sakatlanmış olması lazım.

 

Toplanan verilerin farklı yerlerde işlenmesi yüzünden anlamsız kalıyor. Beyin her etkiyi farklı yerde işler. Evrimsel süreçte bu şekilde gelişmiştir. Bir resme bakarken farklı bir hesap yaparken farklı noktalar aktiftir elbette birden fazla noktanın aynı anda aktif olması da mümkündür. Ancak bu yerlere erişen bilgiler aynı anda ulaşamaz doğal olarak karara bağlanma işlemi de aynı anda olamaz. Belli başlı sıralı gecikmeler söz konusu. Bu da özgür karar vermeyi engelliyor. Çünkü verilerin işlediği bölgeler senin bilincinin kontrolünde değiller. 

 

Mesela koku almayı sen seçemezsin, koku almak zorundasın. Kokuya alışmayı sağlayamazsın alışmak zorundasın. Bunlar senin elinde değil.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...