SorgulayanAdam 0 Oluşturuldu: Mart 18, 2017 Raporla Share Oluşturuldu: Mart 18, 2017 Gaz devleri nedir ? Neden gazdır ? Link to post Sitelerde Paylaş
deney 0 Mart 18, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 18, 2017 gönderildi 12 dakika önce, SorgulayanAdam yazdı: Gaz devleri nedir ? Neden gazdır ? https://tr.wikipedia.org/wiki/Gaz_devi Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Yaklaşık 5 milyar yıl önce şimdi güneş sisteminin olduğu yerde büyük bir yıldız vardı. Bu yıldız süpernova oldu. Yakıtını tüketip patladı yani. Büyük yıldızların ömrü büyüklüğüne bağlı olarak nisbeten kısadır. Güneş büyüklüğünde bir yıldızın ömrü yaklaşık 10 milyar yıldır. Ama güneşten 5 kere daha büyük bir yıldızın ömrü birkaç milyon yıldır. Süpernova olan bu yıldızdan arta kalanlar yeni ve küçük bir yıldızın oluşumuna neden oldular. Ona biz güneş diyoruz. İlk süpernova'dan geride kalan hidrojen gazı yeterince çok olduğu için, kendi üzerine çökerek, füzyon reaksiyonunu başlatıp güneşi oluşturabildi. Geride kalan materyel ise gezegenleri oluşturdu. Başka bir deyişle, geride kalan hidrojen gazı da kendi üzerine çökünce füzyon reaksiyonunun başlaması için gerekli koşullar oluştu. Ama hidrojen gazı kendi üzerine çökerken bazı gezegenleri de oluşturdu. Onlara gaz devleri diyoruz. Saturn, Jupiter ve Neptun... Onlarda füzyon reaksiyonun başlatacak kadar çok hidrojen olmadığı için gezegen olarak kaldılar. Sanırım Satürn biraz daha büyük olsaydı, ikinci bir güneşi oluşturabilirdi. O zaman buna binary sistem denmesi gerekirdi. Yani iki yıldızdan oluşan bir sistem. Evrende çok sayıda binary systemlerin olduğu biliniyor. Link to post Sitelerde Paylaş
leonardo18 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi - Jupiter'İn biraz daha büyük olsa yıldız haline geleceği söyleniyor doğrudur. Da bunların çekirdeğinde ne var onu merak ediyorum. Katı gezegenlerin sıcak bir çekirdeği var. Bunlarda da var herhalde dimi? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Gaz devlerinin merkezi sıcak değil. Orada metalik hidrojenin olduğuna inanılmaktadır.. Metalik Hidrojen konusu sadece bir elementin ilginç bir niteliği değil. Aynı zamanda kuramsal pratik önemi olan bir konu.. Metalik Hidrojen’in olması gerektiği kavramı ilk defa 1935 yılnda Nobel ödüllü fizikçi Eugene Wigner tarafından ortaya atılıyor. Wigner aşirı başinç altında yalnız bir protondan ibaret olan hidrojen çekirdeklerinin kendi spesifik elektronlarına artık sahip olamayacakları bir durumun ortaya çikacagini ortaya atıyor ve bu durumu Hidrojen’in metalik nitelikler kazanması şeklinde yorumluyor. Aslında aşirı basınç altında ortaya çikan bu durum için faz değişimi terimi daha da uygun. Bazılarına göre bu bir tür maddenin dejenerasyonu... Yozlaşması.. Pek uygun bir terim gibi durmuyor... Aşirı basınç altında Bohr radius’undan daha dar aralarla bir araya gelen protonlar bir ağ şebekesi oluşturuyorlar. Normalde protonların birbirlerini itmeleri gerekirken, aralarındaki mesafenin bir elektronun dalga boyu kadar olduğu bir şebeke oluşturarak, metalleşiyorlar. Özgürlüklerine kavuşan elektronlar ise metallerdeki iletici elektronlar gibi davranmaya başlıyorlar. Metalik Hidrojen oluşturmak için gerekli basıncın ne olduğu yeterince bilinmiyordu. 1996 yılının Mart ayında bir gün, Lawrence Livermore National Laboratory de bir grup bilim adamı yaptıkları tesadüfen ilginç bir gözlem açıklıyorlar. 3000 kelvin ısıda ve bir milyon dörtyüzbin atmosfer basınç altında ilk metalik Hidrojeni oluşturuyorlar. Metalik Hidrojenin Jupiter ve Saturn’ün derinliklerinde bol miktarda olduğu tahmin ediliyor. Ben Neptünde de var sanıyordum ama, olmadığı söyleniyor. Yine de bu henüz kesin bir çözüme ulaşmamış bir sorunç. Daha da ilginci hidrojen aşırı koşullarda metalik özellikler kazanınca, basınç kalktıktan sonra da aynı nitelikleri göstermeye devam ediyor diyorlar. Bu bir dedikodu ama ilginç bir dedikodu. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Gaz devlerinin merkezi sıcak değil dedim ama sıcak da olabilir. Önemli olan yüksek basınç. Orada metalik hidrojenin olduğuna inanılmaktadır.. Metalik Hidrojen konusu sadece bir elementin ilginç bir niteliği değil. Aynı zamanda kuramsal pratik önemi olan bir konu.. Metalik Hidrojen’in olması gerektiği kavramı ilk defa 1935 yılnda Nobel ödüllü fizikçi Eugene Wigner tarafından ortaya atılıyor. Wigner aşirı başinç altında yalnız bir protondan ibaret olan hidrojen çekirdeklerinin kendi spesifik elektronlarına artık sahip olamayacakları bir durumun ortaya çikacagini ortaya atıyor ve bu durumu Hidrojen’in metalik nitelikler kazanması şeklinde yorumluyor. Aslında aşirı basınç altında ortaya çikan bu durum için faz değişimi terimi daha da uygun. Bazılarına göre bu bir tür maddenin dejenerasyonu... Yozlaşması.. Pek uygun bir terim gibi durmuyor... Aşirı basınç altında Bohr radius’undan daha dar aralarla bir araya gelen protonlar bir ağ şebekesi oluşturuyorlar. Normalde protonların birbirlerini itmeleri gerekirken, aralarındaki mesafenin bir elektronun dalga boyu kadar olduğu bir şebeke oluşturarak, metalleşiyorlar. Özgürlüklerine kavuşan elektronlar ise metallerdeki iletici elektronlar gibi davranmaya başlıyorlar. Metalik Hidrojen oluşturmak için gerekli basıncın ne olduğu yeterince bilinmiyordu. 1996 yılının Mart ayında bir gün, Lawrence Livermore National Laboratory de bir grup bilim adamı yaptıkları tesadüfen ilginç bir gözlem açıklıyorlar. 3000 kelvin ısıda ve bir milyon dörtyüzbin atmosfer basınç altında ilk metalik Hidrojeni oluşturuyorlar. Metalik Hidrojenin Jupiter ve Saturn’ün derinliklerinde bol miktarda olduğu tahmin ediliyor. Ben Neptünde de var sanıyordum ama, olmadığı söyleniyor. Yine de bu henüz kesin bir çözüme ulaşmamış bir sorunç. Daha da ilginci hidrojen aşırı koşullarda metalik özellikler kazanınca, basınç kalktıktan sonra da aynı nitelikleri göstermeye devam ediyor diyorlar. Bu bir dedikodu ama ilginç bir dedikodu. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Soğuk hidrojenle metalik hidrojen arasında ne fark var? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Bu sorunun ilginç bir cevabı var.. Hidrojeni 259 santigrad derecede soğutursanız donar. Solid hidrojen olur. Bu donan hidrojen metalik değildir. Onu metalik yapmak için çok yüksek bir basınç uygulamanız gerekir. Ancak o zaman hidrojen metalik olur.. Peki metalik hidrojenin donmuş hidrojenden farklı davranışlar sergilemesinin nedeni nedir? Metalik olmak ne demektir? Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Bu sorunun ilginç bir cevabı var.. Hidrojeni 259 santigrad derecede soğutursanız donar. Solid hidrojen olur. Bu donan hidrojen metalik değildir. Onu metalik yapmak için çok yüksek bir basınç uygulamanız gerekir. Ancak o zaman hidrojen metalik olur.. Peki metalik hidrojenin donmuş hidrojenden farklı davranışlar sergilemesinin nedeni nedir? Metalik olmak ne demektir? Link to post Sitelerde Paylaş
deney 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Şimdi, haci yazdı: Bu sorunun ilginç bir cevabı var.. Hidrojeni 259 santigrad derecede soğutursanız donar. Solid hidrojen olur. Bu donan hidrojen metalik değildir. Onu metalik yapmak için çok yüksek bir basınç uygulamanız gerekir. Ancak o zaman hidrojen metalik olur.. Peki metalik hidrojenin donmuş hidrojenden farklı davranışlar sergilemesinin nedeni nedir? Metalik olmak ne demektir? Metaller elektiriği iletirler. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Şimdi, deney yazdı: Metaller elektiriği iletirler. Doğru. Metaller elektriği iletirler.. Hidrojen nasıl bir özellik kazanıyor ki sonunda elektriği iletmeye başlıyor. Onun cevabını soruyorum. Yoksa metalik olmanın elektriği ilettiğini herkes biliyor. Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 19, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 19, 2017 gönderildi Şimdi, deney yazdı: Metaller elektiriği iletirler. Doğru. Metaller elektriği iletirler.. Hidrojen nasıl bir özellik kazanıyor ki sonunda elektriği iletmeye başlıyor. Onun cevabını soruyorum. Yoksa metalik olmanın elektriği ilettiğini herkes biliyor. Link to post Sitelerde Paylaş
Great Evil Beast 0 Mart 20, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 20, 2017 gönderildi Kahverengi cuceler kesinlikle incelenmesi gereken bir konu . Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mart 20, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 20, 2017 gönderildi Metallerin elektiriği iletebilmesi için elektronların çekirdeğe zayıf bağlarla tutunması gerekir. Bu elektronlar topluca serbest davranırlar. Tek bir proton ve elektrondan oluşan hidrojen atomunda elektrostatik bağlar çok kuvvetli olduğu için hidrojenin metal gibi davranması başka etmenleri de gerektirir. Onların en önemlisi bir birim hacimde yer alan hidrojen atomlarının sayısının çokluğudur. Belli bir miktarın üstünde bir araya gelen hidrojen atomları çekim kuvvetinin etkisi altına girince farklı davranışlar sergilemeye başlarlar. Hidrojen atomları arasındaki mesafe giderek daralır ve bu mesafe sonunda bir hidrojenin dalga boyuna eşit olunca elektronlar, hidrojen çekirdeğinin elektrostatik kuvvetinden kurtulurlar ve serbest hareket etmeye başlarlar. Metalik hidrojenin elektriği iletme nedeni budur. Yani aşırı basınç altında çekirdeklerin yoğun bir şekilde bir araya gelmesidir. Link to post Sitelerde Paylaş
Ebu Kafir 0 Mart 23, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 23, 2017 gönderildi Bir gaz devi olan Satürn gezegeni ve iç katmanları.. Link to post Sitelerde Paylaş
Ebu Kafir 0 Mart 23, 2017 gönderildi Raporla Share Mart 23, 2017 gönderildi On 19.03.2017 at 21:59, haci yazdı: Gaz devlerinin merkezi sıcak değil. Orada metalik hidrojenin olduğuna inanılmaktadır.. Metalik Hidrojen konusu sadece bir elementin ilginç bir niteliği değil. Aynı zamanda kuramsal pratik önemi olan bir konu.. Metalik Hidrojen’in olması gerektiği kavramı ilk defa 1935 yılnda Nobel ödüllü fizikçi Eugene Wigner tarafından ortaya atılıyor. Wigner aşirı başinç altında yalnız bir protondan ibaret olan hidrojen çekirdeklerinin kendi spesifik elektronlarına artık sahip olamayacakları bir durumun ortaya çikacagini ortaya atıyor ve bu durumu Hidrojen’in metalik nitelikler kazanması şeklinde yorumluyor. Aslında aşirı basınç altında ortaya çikan bu durum için faz değişimi terimi daha da uygun. Bazılarına göre bu bir tür maddenin dejenerasyonu... Yozlaşması.. Pek uygun bir terim gibi durmuyor... Aşirı basınç altında Bohr radius’undan daha dar aralarla bir araya gelen protonlar bir ağ şebekesi oluşturuyorlar. Normalde protonların birbirlerini itmeleri gerekirken, aralarındaki mesafenin bir elektronun dalga boyu kadar olduğu bir şebeke oluşturarak, metalleşiyorlar. Özgürlüklerine kavuşan elektronlar ise metallerdeki iletici elektronlar gibi davranmaya başlıyorlar. Metalik Hidrojen oluşturmak için gerekli basıncın ne olduğu yeterince bilinmiyordu. 1996 yılının Mart ayında bir gün, Lawrence Livermore National Laboratory de bir grup bilim adamı yaptıkları tesadüfen ilginç bir gözlem açıklıyorlar. 3000 kelvin ısıda ve bir milyon dörtyüzbin atmosfer basınç altında ilk metalik Hidrojeni oluşturuyorlar. Metalik Hidrojenin Jupiter ve Saturn’ün derinliklerinde bol miktarda olduğu tahmin ediliyor. Ben Neptünde de var sanıyordum ama, olmadığı söyleniyor. Yine de bu henüz kesin bir çözüme ulaşmamış bir sorunç. Daha da ilginci hidrojen aşırı koşullarda metalik özellikler kazanınca, basınç kalktıktan sonra da aynı nitelikleri göstermeye devam ediyor diyorlar. Bu bir dedikodu ama ilginç bir dedikodu. bu konudaki gelişmeler ilginizi çekebilir; Metalik Hidrojen İlk Kez Üretildi eğer oda sıcaklığında metalik form korunabilirse vaad ettiği teknolojik gelişmeler (süper iletkenlik, şimdiye kadar keşfedilmiş en güçlü roket yakıtı olma potansiyeli, vs.) gerçekten kayda değer.. Türkçe makale: https://www.fizikist...k-kez-uretildi/ Orijinal makale http://www.scienceal...first-time-ever ve birde kötü haber;http://www.kozmikanafor.com/dunyanin-tek-metalik-hidrojen-ornegi-kayboldu-2/ Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts