thecrow 0 Oluşturuldu: Mayıs 26, 2008 Raporla Share Oluşturuldu: Mayıs 26, 2008 Dindarların şiddetle savunduğu "yaratılış teorisinin* üniversitelerde okutulması" meselesini şöyle bir canlandıralım kafamızda. Türkiye'de bütün üniversitelerin müfredatı aynı mıdır bilemeyeceğim ama benim bildiğim bir kaç biyoloji bölümünde evolüsyon dersi 6. yarıyılda okutulur. Çok kapsamlı değildir ama 6. yarıyıla kadar öğrencilerin edindiği bilimsel donanım sayesinde bir bakıma pekiştirici rol oynar. Şimdi dindar arkadaşların istediği gibi bir üniversite canlandıralım kafamızda. Biyoloji bölümü öğrencileri 6. yarıyılda seçmeli olarak evolüsyon ya da yaratılış derslerinden birini seçecekler. 1. Bütün yarıyıl boyunca bu öğrencilere neler okutulabilir? 2. Yaratılışı hangi dinin anlattığı biçimde ele alabilirler? 3. O güne kadar aldıkları biyoloji bilgileriyle çelişen konuları nasıl entegre edebilirler? Sorular çoğaltılabilir. Başlığın akışına göre kafanızda canlandırdığınız muhtemel öğrenci-öğretmen diyaloglarını, konu başlıklarını da paylaşırsanız sevinirim. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Ünite 1: Adem'in topraktan yaratılışı. Ünite 2: Kaburgadan Havva yaratma Ünite 3: Elma Ünite 4: Çiftleşme Ünite 5: İkizler arası çaprazlama çiftleşme Ünite 6: Tufan Ünite 7: Nuh Ünite 8: İkinci türeyiş Ünite 9: Dünyadaki tüm hayvan popülasyonunun gemiye sığdırılması. Yaratılışın üniversitelerde okutulmasını isteyen dindar arkadaşların yorumlarını bekliyorum. Üniversitelerde nasıl bir yaratılış eğitimi verilmeli? Link to post Sitelerde Paylaş
Mr.Kont 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Biyoloji dersinde böyle bir yaratılış teorisi olmaz zaten. Burada genel baz alınması gereken şey dinlerden bağımsız bir akıllı tasarım anlayışının da anlatılması gerektiğidir. Senin dediğin zaten din derslerinde veriliyor. O dine girer. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Barışarock esasen çok daha süslü ismine rağmen akıllı tasarım düşüncesi de bunlardan farksızdır. İstersen -eğer kendini akıllı tasarım savunucusu olarak niteliyorsan- bize üniversitelerde akıllı tasarım dersinin nasıl olacağından bir bahset bakalım... Link to post Sitelerde Paylaş
Mr.Kont 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Barışarock esasen çok daha süslü ismine rağmen akıllı tasarım düşüncesi de bunlardan farksızdır. İstersen -eğer kendini akıllı tasarım savunucusu olarak niteliyorsan- bize üniversitelerde akıllı tasarım dersinin nasıl olacağından bir bahset bakalım... Akıllı tasarımı kendi süslü pencerenden süslü ve içi boş bulabilirsin ama bunu böyle görmeyen bilim adamlarını yok sayamazsın. Kendimi akıllı tasarım savunucu olarak görüyor muyum? Kendimi öyle görsem ne, görmesem ne. Kendilerini öyle gören bilim insanları varken benim sözüme gerek kalmıyor zaten. Akıllı tasarım temelinde rastgeleliliğin hayatı getiremeyeceğini savunur. İskelet bunun üzerine kuruludur. Bunun mantığı böyle olduğu için argümanları da buna yönelik olacaktır. Nasıl ki evrimcilerin ratgele canlılığı savunma mantığına göre argüman bulma çabası vardır akıllı tasarımcıların da tam aksinedir. Ders olarak okutulmak istenmesine gelince. Avrupa' da zaten isteniyor A.T' ciler tarafından, ama verilmiyor bu eğitim. İstendiğine göre demek ki hazırlıkları var bu insanların. Yoksa çok kereler teklif sunmazlardı... Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Yaratılışın bilimsel temeli olmadığ için, üniversitede bir müfredata konamaz. Aslında eğitim sisteminin hiç bir düzeyinde yaratılışa yer yoktur. Önce yaratılışın bilimsel temelini oluşturmak gerekir. Öyle bir temel henüz oluşturulmamıştır. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Tamam bir süreliğine Akıllı Tasarım'ı teori kabul edelim. Neler anlatılabilir Akıllı Tasarım dersinde? Link to post Sitelerde Paylaş
Mr.Kont 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Yaratılışın bilimsel temeli olmadığ için, üniversitede bir müfredata konamaz. Aslında eğitim sisteminin hiç bir düzeyinde yaratılışa yer yoktur. Önce yaratılışın bilimsel temelini oluşturmak gerekir. Öyle bir temel henüz oluşturulmamıştır. Sorun da burada zaten. yaraılışın bilimsel temelini oluşturmak meselesi. Yoksa fikir olarak müdahelesiz meydana gelme fikrinden daha aklıma yatkın. Fİkir olarak kötü değil çıkış noktaları süper ancak işte beslenme noktaları zayıf. Dünya dışı bir mucizeden beslenmeye kalkılmamalıydı teori olarak. Mantıksal ve felsesi alt yapıyla yol çıkılmalıydı bu teoride ve tabiki bilimin kaçınılmazı olarak gözlem ve deneyle pekiştirilmeliydi. Yoksa evrim de varsayımdan yol çıkar ilk hücreyi kim gördü? Kimse İlk tek hücreli canlıdan çok hücreliye geçiş kim gördü? Kimse. Ama işte şu anda laboratuarlarda evrimciler bunu deneylemeye çalışıyorlar akıllı tasarımcılar deneylemiyorlarsa bilimsel düşüncede kalıyorlar, ileri bir adım olmuyor... Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Tamam bir süreliğine Akıllı Tasarım'ı teori kabul edelim. Neler anlatılabilir Akıllı Tasarım dersinde? Hiç bir şey.. Zaten sorun bu.. Akıllı tasarımın tutulabilir bir yanı olsaydı, şimdiye mutlaka tutulurdu. Çünkü bu işin arkasında koca Hristiyanlık var. Papa var. En azından Templeton örgütü var.. Akıllı tasarımı bilimsel tasarım teorilerinden ayırmak zorunluğu, onun bilimsellikten uzaklaşması demek oluyor. Onlar da hiç bir bilimsel müfredata giremez.. Link to post Sitelerde Paylaş
Matrix 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Ben şimdi şunu anlamadım; 1-Evrim Yaradılışın "değil"imi? 2-Evrim Tanrı ın olmadığı ve yaratmadığının ıspatımıdır? 3-Akıllı Tasarım, teistik ,panteistis ve deistik bir yaradılışı savunurmu? ki illa ki dindar arkadaşların ikisi arasında seçimi sözkonusu olsun? Neden ikisi bir arada yürüyemiyor? Sorun siyasimi bilimselmidir? Link to post Sitelerde Paylaş
Mr.Kont 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi Canlılığın kökenine yönelik araştırmalar ideolojiktir ve psikolojiktir. Doğa üstü açıklamak açıklamak değildir mantığı vardır. Kabul de edilebilir. Link to post Sitelerde Paylaş
thecrow 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Yazar Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi 1. Hacı ben zaten senle aynı fikirdeyim. Sadece dindarların şiddetle savundukları şeyin ne olduğunu görmelerini sağlamaya çalışıyorum. 2. Barışarock canlılığın kökenine dair araştırmalar ideolojik ya da psikolojik değildir. Tıpkı dünyanın oluşumuna, nükleer tepkimelere, big bang'e dair araştırmaların olmadığı gibi. Evrim teorisine ideolojik anlamlar yükleyen dindarlardır. Çünkü din bir rant kapısıdır. Dine olan inancın sarsılması, kilisenin halk üzerindeki otoritesinin zayıflaması, imamın mahalledeki forsunun silinmesi, tarikat şeyhinin elini sıcak sudan soğuk suya sokması demektir. Evrim teorisine karşı cansiperane biçimde binlerce yıllık masalları savunmanın arkasındaki neden budur. 3. Matrix, bahsettiğin konu daha kapsamlı bir konu. Evrim ve yaratılış üzerine deistler, panteistler, agnostikler, ateistler ya da teistler farklı yorumlar getirebilir. Forum nice evrimci müslüman gördü. Ben burada dinin kişi ve kitlelerin çıkarları için nasıl bilime karşı koz olarak kullanıldığını izah etmeye çalışıyorum. Mümkünse konudan uzaklaşmayalım. 4. Sorum hala geçerlidir. Akıllı tasarım derslerinde neyin okutulmasını bekliyorsunuz? Link to post Sitelerde Paylaş
Mr.Kont 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi 2. Barışarock canlılığın kökenine dair araştırmalar ideolojik ya da psikolojik değildir. Tıpkı dünyanın oluşumuna, nükleer tepkimelere, big bang'e dair araştırmaların olmadığı gibi. Evrim teorisine ideolojik anlamlar yükleyen dindarlardır. Çünkü din bir rant kapısıdır. Dine olan inancın sarsılması, kilisenin halk üzerindeki otoritesinin zayıflaması, imamın mahalledeki forsunun silinmesi, tarikat şeyhinin elini sıcak sudan soğuk suya sokması demektir. Evrim teorisine karşı cansiperane biçimde binlerce yıllık masalları savunmanın arkasındaki neden budur. Olabilir. 4. Sorum hala geçerlidir. Akıllı tasarım derslerinde neyin okutulmasını bekliyorsunuz? En azından eğitimi karşıt görüşleriyle birlikte verirlerse faydalı olur. Karşılaştırmalı eğitim. Ne okutulmalı? İhtimaller Bu soruda kendi sınavınızı da veriyorsunuz. Çünkü biz evrimciler olarak A.tasarımcıları çok iyi biliyoruz diyen sizler, aynı zamanda A.tasarımcıların Avrupa' da ve ABD' de bu teoriyi ders olarak okutulması için teklif götürdüklerinde hangi dersleri göstermek istediklerini de bilmelisiniz. Biliyorsanız onu da biliyorsunuzdur değil mi? Link to post Sitelerde Paylaş
Matrix 0 Mayıs 26, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 26, 2008 gönderildi (düzenlendi) thecrow; Dinler bilime karşı koz olarak kullanılabileceği gibi bilimde dinlere karşı koz olarak kullanılabilir.Forum bunun örnekleri ile dolu.Bilimi sadece şahsi çıkar için kullanan dinsiz ya da dindar olabilir... Bende sorularıma yanıt alamadım ama..Başlık sizin, isteğiniz üzerine konuyu dağıtmayalım.. Mayıs 26, 2008 tarihinde Matrix tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
drekinci 0 Mayıs 27, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 27, 2008 gönderildi Din ile bilimin amaçlarını nasıl uyumlaştırabiliriz. Olayların, olguların nedenlerini bulma çabaları ile. Dindar bir biliminsanı maddeyi incelerken, onu var eden tanrıyı arar. Tanrı maddeyi yaratmış ama nasıl yaratmış diye bakar. Bu bir bakış açısıdır. Bu bakış açısı onu objektiviteden uzaklaştırmıyor ise pek çok olgu ve olayın nedenlerini doğru keşfedebilir. Her şeyi tanrının yaratmış olması, onları çelişkiye düşürmez. Bu durum, matematik işlemlerde mevcut sayıların 1 ile çarpılmasına veya bölünmesine benzer. 1 ile çarpılan veya bölünen sayı yine kendisini verir. İşte bu “1” tanrıdır. Çarpma bölmede lüzumsuz bir işlemdir. Ama herhangi bir sayıya eklemek veya çıkarmak o sayıda değişiklik yapar. Bu durumda bu “1”in peşine düşmek gerek. “1” olan tanrı, mevcut bir olgu veya olaya kendinden ne katıp ne çıkarıyor? Tanrı somut bir olgu değilse. Örneğin “0” ise, bir olguya sıfır eklemek veya çıkarmak olguda bir değişiklik yapmaz. Ama bu sıfır, olgular ile çarpma bölme işlemine sokulursa bu kez de bölme olguyu sonsuza, çarpma ise sıfıra götürür. Tanrı 0 ile 1 arasında gidip geliyor. Sıfır ise; yok demektir. “1” ise; somut mudur? Somut karşılığı nedir? Maddede somut karşılığını bulabilir miyiz? Maddenin temel yapıtaşları ve bunların özellikleri nelerdir? Kütle ve enerji. Kütle somuttur, enerji kütlenin içinde saklıdır? Enerjiyi kütleden ayıramıyoruz. Tanrıya kütlenin içinde saklı enerjidir. diyebilir miyiz? Çünkü kütle enerjisiz var olamıyor. Bir dindar, tanrıyı pür enerji veya maddeden bağımsız fizik yasası, şeklinde tanımlarsa biliminsanları ile yolları ayrılmayabilir. Ama, dinlerin hiçbirinde tanrı bu şekilde tanımlanmıyor. Çünkü maddenin bileşenlerini, bileşenlerinin özelliklerini daha yeni buluyoruz. Çünkü bu dinlerin düşünsel altyapıları binlerce yıl öncelere dayanıyor. Çünkü insanlar binlerce yıl öncesinde bir “sahip”veya “sahipler”e ihtiyaç duyuyorlardı. Günümüzde de aynı ihtiyacı duyan dindarları bu tanım tatmin etmeyecektir. Çünkü enerjide bir amaç, bir bilinç yoktur. Sonuç olarak. Tanrıyı maddede aramak, biraz zorlama olsa da mantıklı bir uğraş olabilir. Miskin Yunus, (Yunus Emre) tanrıyı bulmak için dağı taşı dolaşıyor. Hiçbir yerde bulamıyor. Kendindeki akıl ve bilinci fark ederek. Bunun ölümsüz bir ruh olduğuna hükmediyor. Ve Ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm sonucuna varıyor. Sevgiler. Link to post Sitelerde Paylaş
untermensch 0 Mayıs 27, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 27, 2008 gönderildi (düzenlendi) bilimsel method geregi, tanrı fikriyle yola cıktıktan sonra agzınızla kus tutsanız dahi, daha bastan bilime aykırı hareket etmis olacaksınız. kurtulus yok, uzgunum. bu yuzden konular olarak neleri belirleyeceginizin hic onemi yok cunku tanrı fikri baslı basına bilimsel metoda aykırı ya dinlerin tanrı-canlı iliskisi hakkındaki yorumlarını incelemekle yetinirsiniz, ya da bilimsel metoda aykırı oldugunu kabul ederek kurs acar, o sekilde istediginizi yaparsınız Mayıs 27, 2008 tarihinde ubermensch tarafından düzenlendi Link to post Sitelerde Paylaş
Berker 0 Mayıs 27, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 27, 2008 gönderildi Yaratılış teorisi biim dünyası tarafından kabul edilen tek teoridir. Evrim teorisi çürütüldü zaten. Bunun için üniversitelerde yaratılış teorisi okutulmalı. Link to post Sitelerde Paylaş
IFeelGood 0 Mayıs 27, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 27, 2008 gönderildi Yaratılış teorisi biim dünyası tarafından kabul edilen tek teoridir. Evrim teorisi çürütüldü zaten. Bunun için üniversitelerde yaratılış teorisi okutulmalı. Haklısın Berker. Tüm canlı yaşamını evrimle açıklayan biyologlar, fizikçiler, jeologlar, zoologlar, antropologlar vb. bilimciler tüm dünyadan özür dilediler zaten yanıldıkları ve bizi de yanılttıkları için. Artık hepsi "Yaşasın Yaradılış ya da Akıllı Tasarım" diyorlar. Bu nedenle bu bilim dalları tümden kaldırlılmalı. Çok da ekonomik olur. Şakacı Berker... Link to post Sitelerde Paylaş
haci 0 Mayıs 27, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 27, 2008 gönderildi 4. Sorum hala geçerlidir. Akıllı tasarım derslerinde neyin okutulmasını bekliyorsunuz? Bu sorunun cevabını ben de çok merak ediyorum.. Soru çok yerinde ve mutlaka yanıtlanmalı... Link to post Sitelerde Paylaş
Hitman 0 Mayıs 27, 2008 gönderildi Raporla Share Mayıs 27, 2008 gönderildi Yanlız bunlar zaten verilen dersler üniversitede ilahiyat ve teoloji bölümlerinde. Ünite 1: Adem'in topraktan yaratılışı. Ünite 2: Kaburgadan Havva yaratma Ünite 3: Elma Ünite 4: Çiftleşme Ünite 5: İkizler arası çaprazlama çiftleşme Ünite 6: Tufan Ünite 7: Nuh Ünite 8: İkinci türeyiş Ünite 9: Dünyadaki tüm hayvan popülasyonunun gemiye sığdırılması. Bu dediklerin ilahiyatta okutulanları vardır. Ama bilim le din karışmaz karıştırılsa diyelim bilim doğru dürüst bilim olmaz. Link to post Sitelerde Paylaş
Recommended Posts