Jump to content

İslam'da Cariyelik


Recommended Posts

 Adam islamın doğrusunu anlatıyor. Osmanlı yıkılmasaydı kimbilir cariyelik ve hadım edilmiş erkek harem ağaları sistemi kaç yılına dek gelecekti.  İslamın ak neferi Osmanlı yaşamında çuvala konup denize atılan 280 cariye, belgelenmiş olarak tarihe yazılmıştır. Kimbilir ne olaylar vardı böyle ama belgelenmediği için unutulup gitmiştir. Diğer cariye katliamlarının gizli kalmasının sağlanabilmiş olması, islamın dayattığı sistemin utancını insan nazarında hafifletmiş olabilir ama olası Tanrı nazarında, erkeklerin hadım edilmeleri ve cariyelerin çuvala konulup denize atılmaları, kimseler tarafından duyulmadıkça ahlaki olarak bir hafiflik çeşitinin yeğ tutulmaması gerekir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İslamda evlilik dışı birliktelik mübah değildir. Aksi halde ''zina' diye bir kavram olmazdı.

Nur32.Ayet:''Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. 

 

Aşağıdaki ayet ise savaşta kocası ölen kadınlarla evlenebilirsiniz diyor.

Nisa24.Ayet:''evli kadınlarla evlenmeniz (haram kılınmıştır), elinizin altında bulunan (harp esirleri) cariyeler müstesna. 

 

Köle ve cariye edinmek yasaktır. 

Muhammed 4.ayet:''Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınzda boyunlarını vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. 

 

Bu ayetleri umursamadan ''islamda köle ve cariye var'' diyen dinciler kendi hevalarına dini kılıf uydurmaya çalışanlardır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, kazimtu said:

İslamda evlilik dışı birliktelik mübah değildir. Aksi halde ''zina' diye bir kavram olmazdı.

Nur32.Ayet:''Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. 

 

Aşağıdaki ayet ise savaşta kocası ölen kadınlarla evlenebilirsiniz diyor.

Nisa24.Ayet:''evli kadınlarla evlenmeniz (haram kılınmıştır), elinizin altında bulunan (harp esirleri) cariyeler müstesna. 

 

Köle ve cariye edinmek yasaktır. 

Muhammed 4.ayet:''Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınzda boyunlarını vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. 

 

Bu ayetleri umursamadan ''islamda köle ve cariye var'' diyen dinciler kendi hevalarına dini kılıf uydurmaya çalışanlardır. 

Yalan soyleme müsloş:

 

Aranızdaki bekarları, kölelerinizden ve cariyelerinizden iyi davranışta olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir.

 

Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde edeceksiniz diye, namuslu kalmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın.

 

Daha var, yazayim mi?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, kazimtu yazdı:

İslamda evlilik dışı birliktelik mübah değildir. Aksi halde ''zina' diye bir kavram olmazdı.

Nur32.Ayet:''Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. 

 

Aşağıdaki ayet ise savaşta kocası ölen kadınlarla evlenebilirsiniz diyor.

Nisa24.Ayet:''evli kadınlarla evlenmeniz (haram kılınmıştır), elinizin altında bulunan (harp esirleri) cariyeler müstesna. 

 

Köle ve cariye edinmek yasaktır. 

Muhammed 4.ayet:''Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınzda boyunlarını vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. 

 

Bu ayetleri umursamadan ''islamda köle ve cariye var'' diyen dinciler kendi hevalarına dini kılıf uydurmaya çalışanlardır. 

 

Ahzab-50: Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah'ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, onu başka müminlere değil de sadece sana mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir. Allah, çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Mearic-30: Ancak zevcelerine ve cariyelerine karşı hariç. Çünkü onlara yaklaştıklarında kınanmazlar.

 

Allah ne veriyormuş ganimet olarak sevgili peygamberine??????

 

Zevceler dışında kimlere yaklaşmak kınanmazmış??????

 

Hırsızlık yapanın elini kesmekten, inanmayanı öldürmekten, eşlerinizi dövmekten bahseden bir kitaptan bahsediyoruz. Her seferinde sanki Kuran'da ufacık bir yanlış anlaşılma varmış da başka hiç bir sorun yokmuş gibi gelmiyor musunuz şuraya :D

 

Bir ayağı tahta, bir gözünde bant olan, kafasında kurukafalı bir bandana, omuzunda bir papağan, elinde bir kılıç, belinde bir pistol, yanında bir hazine, arkasında bir korsan gemisi olan bir adamın olduğu bir resim var, bu adamın korsan olduğu iddia edilince kalkıp "Aslında o tahta ayak değil, elma şekerinin sapı" diye itiraz ediyorsunuz. :D

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

ahzab 50 de türkçeye ganimet olarak geçirilen kelime ''fey'' dir  

devamında ise ''Onlara eşleri ve esirler hakkında neleri farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar, sana bir darlık olmaması içindir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.''

burada bahsedilen esir köle anlamını taşımaz. örneğin bir savaştasınız ve galip ayrıldınız elinize esirler geçti bu esirler serbest kaldığı esnada onunla evlenmenizde bir sakınca yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, ismet çat yazdı:

ahzab 50 de türkçeye ganimet olarak geçirilen kelime ''fey'' dir  

devamında ise ''Onlara eşleri ve esirler hakkında neleri farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar, sana bir darlık olmaması içindir. Allah çok bağışlayan, çok merhamet edendir.''

burada bahsedilen esir köle anlamını taşımaz. örneğin bir savaştasınız ve galip ayrıldınız elinize esirler geçti bu esirler serbest kaldığı esnada onunla evlenmenizde bir sakınca yoktur.

 

"fey" savaşta galip gelindiği zaman alınan ganimet manasındadır.

 

Müslümanlar savaşta galip geldiklerinde ele geçirdikleri kadınları köle olarak alıp satarlardı. Bu kadınlar savaş ganimetiydi.

 

Ele geçirilen köle artık sizin tasarrufunuzdadır. 

 

Serbest bırakıp evlenmenizde sakınca yoktur elbette ancak serbest bırakmayıp birlikte olmanızda da İslama göre sakınca yoktur.

 

Nisa-24: (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah’ın emri olarak yazılmıştır.

 

Muhammed bir gün karılarından Hafsa’nın odasına girer. Odada Hafsa değil, Marya bulunmaktadır. O sırada Hafsa, babasının evine gitmiş. Muhammed ve Marya, Hafsa’nın yatağında birleşirler. Tam o sırada Hafsa içeri girer. Muhammed henüz işini bitirmemiştir. Hafsa’ya biraz beklemsini söyler; bazı açıklamalarda bulunacaktır ona. Sonunda Hafsa, kendisini tutamaz şöyle konuşur: “Nasıl iştir bu? Bir köle ile benim günümde ve benim yatağımda birleşiyorsun?” Peygamber kendisine bir müjdesi olduğunu söyler ve hemen ekler: Kendisinden sonra Ebu Bekir, daha sonra da babası Ömer halife olacaktır. Ne var ki Hafsa hiç de oralı olmayacak, tepkisini sürdürecektir. Peygamber bu kez yemin verir: “Vallahi billahi bir daha onunla beraber olmayacağım, ama sen de olayı kimseye söyleme.” Ne var ki, Muhammed Marya’yı bir türlü unutamamaktadır. Imdadına bir ayet; şu sözlerle başlayan bir ayet: “Ya Muhammed, karıların memnun olacak diye, helal şeyden niçin kendini yoksun bırakırsın; Allah çok bağışlayan ve acıyandır.”

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten komik olan şudur, evli olsalar eşleridirler, yani ayrıca belirtmek gerekmez, birde helal kılınma kısmı varki evlere şenlik. Eşlerle beraber helal kılınan şey ne? sex izni. Yani nikah yok ama sex izni var ve zinaya girmez, yeterki müslüman olun. komik olan evliyken köleliği kalkacak diye bir kuralda yok, nisa 24, hala köle oluyor ve zina halinde cezaları yarı yarıya düşüyor.

 

evrensel ahlak ve adalet, insanın gözleri yaşarıyor.

 

Bu durumda Irakta, Suriyede, Bosnada yaşanılanlara ses çıkartabilir miyiz? Karşıdakilere aynı hakkı tanımış oluyorsunuz bu inancı kutsayarak. Beni Kureyzayı nereye saklayacaksınız?

 

Sizin eşiniz çocuğunuz savaş ganimeti diye pay edilse, cariye diye alıkonsa, alınıp satılsa, fidye istense normal midir? değilse neden bu kitabı kutsayıp savunuyorsunuz? Deli misiniz? kutsal sayıp doğru diyorsanız aynı şey başınıza gelince niye ağlaşıyorsunuz_ karşıyada aynı hakkı verdiğinizi nite fark etmiyorsunuz?

 

Ya savaşa giderken yanında kadın götüren birpeygamber nasıl bir aklın kültürün ürünüdür? Gezmeye mi götürmüştür beni kureyzaya giderken Hafsayı? Yada Beni Müstalikte İFK vakasına sebep cüveyyire olayında Ayşe ne yapıyordur oralarda? Korumak için yanında mı taşıyormuş?

 

 

Cariye olmak, cariye yapılmak, savaş ganimeti sayılmak aşşağılık şeylerdir kim olursa olsun, kutsal sandığınız kitap bu rezilliği sizin için hak görüyor diye savunmanız nasıl berbat bir çelişki yaratıyor fark etmiyor musunuz? Sizin, akrabalarınızın Buditlerce esir alınıp öldürüldüğünü, karı kızınızın köle olarak alınıp satıldığını düşünün, kızmaya nasıl hakkınız olabilir? Savaş bu normal mi diyorsunuz? Biz yaparsak hak, karşı yaparsa kötü mü diyorsunuz?

 

Ya herkese köüdür ya herkese iyi, normal, bunu bile düşünseniz bu tanrı kavramının nasıl ilkel veinsani değerlere vicdana aykırı olduğunu anlayabilirsiniz.

 

Örneğin Hasan Bey bu konularda rahatsızdır ve bu dini kabul etmektense kendi uydurduğu din ile yaşama ve üstüne temellerini kurduğu bu inanca hayat verme gayreti içindedir. Normal bir davranış değildir ama bir noktaya kadarda kendince haklıdır.

 

Sevgiler...

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...

Kocasını öldürdüğü bir kadınla cinsel ilişkiye girmek,bu kadını pazarda satmak nasıl bir psikoloji gerektirir.?

Ayette diyor ki " mehirlerini verin ".kocasının katilinden mehir kabul edip altına yatacak olan bir kadının psikoloji nedir ? 

Kocası,ailesi,milleti kılıçtan geçirilmiş bir kadın efendisi için tehdit oluşturmaz mı ? Oluşturması gerekir.fakat hiç duymadım.

tarihinde fezadabirtürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, fezadabirtürk yazdı:

Kocasını öldürdüğü bir kadınla cinsel ilişkiye girmek,bu kadını pazarda satmak nasıl bir psikoloji gerektirir.?

Ayette diyor ki " mehirlerini verin ".kocasının katilinden mehir kabul edip altına yatacak olan bir kadının psikoloji nedir ? 

Bu allah denen aşağılık pislik put,insanların psikolojisinden bi haber!kuran denen aşağılık kitabın yaratıcı tarafından değil,aşağılık ruh hastası bir şerefsiz tarafından yazıldığını buradan anlayabiliriz.

tarihinde quayz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 6 months later...
  • 4 weeks later...
9 dakika önce, malta erigi yazdı:

Bak yukarıda yazılmış. Tembellik etme. Ikra bila ismi rabbi.

1-Ahzab 50 

2-Mearic-30

3-Nisa-24

4-Nur32

5-Muhammed 4

 

1-) Ahzab 50'de cariye/köle(ellerin altında) diye çevrilen kelime "yeminuke" kelimesidir. "yeminuke" kelimesi Türkçe dilinide geçmiş bir kelimedir. Anlamı "yemin/sözleşme" anlamına gelmektedir. "yeminuke" kelimesi şu ayetlerde geçmektedir. 

2:224 ayetinde "yeminuke" olarak geçiyor ve "yemin/sözleşme" diye çevriliyor. Ahzab 50'de geçen "yeminuke" kelimesinin aynısıdır. 

2:225,4:33,5:53,5:89,5:108,6:109,9:12,16:38,16:92 ve daha birçok ayette "yeminuke" kelimesi geçer ve hep "yemin/sözleşme" diye çevrilmektedir. 

 

Ahzab 50'nin gerçek meali şudur: Ey peygamber, mehirlerini vermiş bulunduğun eşlerini ve ALLAH'ın sana bağışladığı sözleşmenle üzerlerinde hak sahibi olduğun, seninle birlikte göç eden amcanın kızlarını, halalarının kızlarını, dayının kızlarını ve teyzelerinin kızlarını sana helal kılmışızdır. Ayrıca, peygamber dilerse, kendisini gerçeği onaylayanlara değil sadece peygambere mehirsiz olarak hibe eden birisiyle nikahlanabilir. Biz, eşleri ve yeminleri/sözleşmelileri hakkında üzerlerine yüklediğimiz sorumlulukları bildirmiştik ki güç bir duruma düşmeyesin. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

 

2-) Mearic 30'da geçen kelime "eymanuhum" kelimesidir. "eymanuhum" kelimesi "yeminuke" kelimesinin çoğuludur. "eymanuhum" kelimesi şu ayeterde geçmektedir:

2:225,4:33,5:53,5:89,5:108,6:109,9:12,16:38,16:92 ve daha birçok ayette geçmektedir ve "yeminler/sözleşmeler" anlamında geçmektedir. Bu ayettede "cariye/köle(elinizin altında)" kelimesi geçmemektedir. 

 

3-) Kur'an'da birçok ayette "kölelerinizi özgürleştirin" ayeti mevcuttur. Muhammed'in yaşadığı zamanlarda müşrikler mevuttu. Müşrikler'in köleleri/cariyeleri vardı. Müşrikliği bırakıp Müslüman olan insanların köleleri/cariyeleri vardı. Kur'an'da bunları evlendirin demektedir. Müslümanlar'ın köleleri/cariyeleri olsaydı sen bunu niçin evlendirirsin? Köleleri/cariyeleri kendi hizmetinde kullanırsın, onu evlendiriğin zaman özgürleştirmiş olursun. Yani bu ayette Müşriklik dinini bırakıp Müslüman olan insanların kölelerini/cariyelerini evlendirin demektedir. 

 

Kur’an’da kölelik kesinlikle kalkmıştır. Köle sahibine “efendi” denir. “Efendi” kelimesinin Arapça karşılığı “Rab”dir. Kur’an’da efendinin(Rabbin) Allah olduğu söyleniyor. Allah’tan başka rab olmadığını söylüyerek köleliği kaldırmış oluyor. 

 

Ali İmran Suresi 64.ayet: De ki: "Ey Kitap Ehli! Gelin aramızda ortak olan bir kelimede anlaşalım: Allah'tan başka hiçbir şeye kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp da kimimiz kimimizi Rabb'ler edinmeyelim.". Eğer yüz çevirirlerse deyin ki: "Tanık olun, biz Allah'a teslim olanlarız.".

 

Tevbe Suresi 31.ayet: Onlar, Allah'ı bırakıp, hahamlarını*, rahiplerini* ve Meryem oğlu Mesih'i* Rabb'ler edindiler. Oysa bunlar, bir tek olan İlah'a kulluk etmekle emrolunmuşlardı. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O, bunların ortak koştuklarından münezzehtir.

 

Enbiya Suresi 98. Ayet: ” Siz ve Allah`ın berisinden, kulluk/kölelik ettikleriniz, cehennem odunusunuz. Hepiniz oraya gireceksiniz. ”

 

Yukarıdaki bu ayetler köleliği kaldırmıştır. 

4-) Muhammed Suresi'nin 4.ayeti birçok kişi tarafından yanlış çevrilmektedir. Ayette "boyunlarına vurun" ayetini Arapça'sı "rikab" kelimesidir. "Rikab" kelimesi şu ayetlerde kullanılmaktadır. 

4:1,5:117,9:8,9:10,11:93,28:18,33:52,44:10,50:18 ve 54:27 bu ayetlerde "rikab" kelimesi kullanılmaktadır. Bu ayetlerde "rikab" kelimesi "gözetlemek" anlamında kullanılmaktadır. "Boyun" anlamında kullanılmaktadır. Hatta Allah'ın isimlerden bir taneside "Er Rakib"dir. 

 

Er Rakib: Kim ne yaparsa onu görür ve bilir. Hiçbir şey Allah’tan gizli kalmaz. Bütün varlıklar üzerinde gözcüdür, gözetleyicidir.

 

Yani bu ayette "boyunlarına vurun" demiyor. Ayetin gerçek meali şudur:

 

47:4-Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınızda gözetleme/kontrol merkezlerini vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. Savaş durumu kalkıncaya kadar bunu uygulayın. ALLAH dileseydi sizi savaş derdinden kurtarırdı; ancak O sizi böylece birbirinizle sınamaktadır. ALLAH yolunda öldürenlere gelince, onların yaptıklarını boşa çıkarmayacaktır.

 

Muhammed Suresi'nin 4.ayetinde "savaş esirlerini fidye veya karşılıksız salın" cümlesi geçmektedir. Bu ayete göre Müslümanlar savaş esirlerini, köle/cariye olarak sahip olamaz. Çünkü bu ayette "savaş esirlerini salın" kelimesi geçmektedir. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...