Jump to content

Her ateist Alevi sempatizanı olmak zorunda mı?


Recommended Posts

Bir saat önce, Donatello23 yazdı:

,

- Travesti demedim ben tabi. Copy-Paste'in kızmasına hak verdim.

Buzlu suda duran adam tamam. Parapsikoloji konusu da tamam. Hatta Olayın gülünçlüğünü göstermek için bu Ergenekon meselesini eklemen de tamam.

 

Ama ciddi ciddi Ra Bilgilerine filan gireceksek bilelim diye soruyorum. 

Yani istediğine inanırsın tamam. Benim demek istediğim 15 yaşında değilsin. Yani "Kötülüğün Siyah Cübbeli Rahipleri", "Sirius'un koruması altındaki Bozkurtlara" inanıyorsan bilmem lazım diye soruyorum :) 

Forumda akhenaton  nickli üye vardı.Türklerin uzaydan geldiğine inanıyordu.

 

Ergenekon üyeleride çocuk değil.

Hepsi okumuş yaşlı başlı adamlar.

İçlerinde bilimadamlarıda var.

Bunların hepsi aptal mı? :)

 

Merak benim ki inandığımdan değil. :)

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 357
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir saat önce, Donatello23 yazdı:

 

- Özellikle mistik inanışlarda böyle benzerlikler olabilir. 

Hatha Yoga'daki bazı hareketleri (Güneşe Selam) doğrudan müslüman namazına benzetenler de var.

Mevlevi semasının benzerini Tibetli Budist rahipler de yapıyor.

 

/Alevi konusu da: Ülkemizdeki dini / etnik bir azınlık. Yahudiyi nereden buldunuz getirdiniz? Show TV reality Show gibi yaw. 

Alevi inancı budistlere benzeseydi.

Budistleri örnek verirdim. :)

Uygur Türklerinden bir kısmı budist bir kısmıda maniheist olmuş ama günümüz Türkiye sinde ne budist  var ne de mani dinine inanan. :)

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Ten Ten yazdı:

Alevi inancı budistlere benzeseydi.

Budistleri örnek verirdim. :)

Uygur Türklerinden bir kısmı budist bir kısmıda maniheist olmuş ama günümüz Türkiye sinde ne budist  var ne de mani dinine inanan. :)

 

 

 

 

 

- Evet ama köylere filan bir git. 

Veya kentlerde geleneksel ailelere bir bak. Mesela "Ellerini kollarını bağdaş yapma kısmetin kapanır" derler. veya ölünün üzerini çatı gibi örterler. Veya şanslı gördükleri insana iyice dokunup kendi ellerine / yüzlerine sürerler. Veya Çin'de kullanılan Nazar boncuğunun aynısını kullanırlar. Veya Kamyonların arkasında (tıpkı Hindistan'daki gibi) Asena'nın gözleri vardır.

 

Ben Alevi inanışını uzaktan bilirim. Alevilerin kalabalık olduğu bölgelere gelen Türkler, en yeni Müslüman olmuş ve Şaman inancını en çok korumuş Türkler diye biliyorum.

 

Linklere de baktım. Ciddi bir kaynak olsa tamam. Ama ben lise müfredatındaki "İbrani Türkler / Hazar Türkleri" konusuna bile inanmıyorum. Dönemin Bizans Tarihçilerinin hatası hatta cehaleti olarak kabul ediyorum.

 

Yahudi olmayanların Yahudilikten alabilecekleri tek şey Kabaladır. Günümüzde bile o kadar açık bir öğreti değildir. Ben bunun geçmişte de kapalı olduğunu, sadece Yahudi olanlara öğretildiğini varsayıyorum.

 

Ama illa ki devam edeceksek, ciddi bir kaynak / araştırma görmek istiyorum. Onun üzerinde tartışırız. :) 

2 saat önce, Ten Ten yazdı:

Forumda akhenaton  nickli üye vardı.Türklerin uzaydan geldiğine inanıyordu.

 

Ergenekon üyeleride çocuk değil.

Hepsi okumuş yaşlı başlı adamlar.

İçlerinde bilimadamlarıda var.

Bunların hepsi aptal mı? :)

 

Merak benim ki inandığımdan değil. :)

 

- hayır. Ama Nazi'lerde ve İŞİD'de de bu var. Onların içinde de doktor Bilim adamı var. Nazilere göre Nostradamus 1000 yıl sürecek bir Almanya Reich'ı bile müjdelemiştir ve Atlantis bağlantısı, senin "iyi-güçler - kötü güçler" onlarda da var. İyi büyücü - Kötü büyücü olayı. 

 

Ben sadece etnografya ve tarihte bu yok diyorum. 

 

Şöyle bir ayrım vardır: 

- Parapsikolojik güçler elde edebilirsin. Hatta bazı efsnevi medeniyetlerde bunların yaygın olduğu söylenilir.

Ruhsal gelişim işe bambaşka bir konudur. 

Böyle bir karanlık / aydınlık savaşı, gizli güler söz konusu değildir. 

Her şey tanrı'dan gelmektedir. Sen de Tanrı'ya dönmeye / ona yakın olmaya çalışırsın. 

Mesela bazı Sidhi'leri özel güçleri) olan büyük Üstatlar da vardır. Da bunlar hem amaç değildir, hem abartılmaktadır, hem de doğrudan ruhsal büyümeye engel olarak kabul edilir.

 

- "Özel güçler" konusuna meraklıysan, bunları öğrenebilirsin, hatta mesel Milarepa gibi çok ileri de gidebilirsin, ama ruhsal gelişim gerçekleştiremezsin. Suda yürüdüğünle, sudan ateş çıkardığınla kalırsın. Ölürken de "ben sudan ateş çıkarıyorum" dersin.

 

- O açıdan ne kadar fantastik olursa o kadar iyidir. İŞİD / El-Kaide'de, müritlerine senin yukarıya eklediğin türden "Gizli sırları" açıklayarak onlara "ayrıcalık" sağlamaktadır. Sonra da bunlar haplanıp insan katletmeye hazır hale geliyorlar (yarısı da Avrupalı / Alman filan bunların). Çünkü beyinleri de yıkanırken, artık Masonların ve Yahudilerin, Yani Deccal'in kontrolündeki dünya'ya karşı savaşan birer süper-kahraman oluyorlar.

 

- Sana gelince. seni biraz uçmuş buluyorum (ya da tahmin ediyorum), üzülüp uyandırmaya çalışıyorum, diyebilirim.

 

Piyasada da bir sürü abuk sabuk kitap var öyle. "Komploları ifşa eden" kitaplar var. 

Daha en baştan sorgulamıyormusunuz Korsan kitapçı yazarı bir şeyleri nereden bilsin? Babasının hayrına bu "gizli" bilgileri niye ifşa etsin.

 

Uğur Mumcu'nun tarikatlarla ilgili araştırmaları veya Noam Chomsky'nin bazı yazıları vardır. Bir de Al Gore'un "Tercih Sizin" kitabı vardır. 

Komplo istiyorsan. Verdim işte. Bu saydıklarım komplo.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10/30/2017 at 00:18, isabettin said:

Çok süper ateist adamlar var burda. Onların peşinden gidersek kesin kurtulduk demektir. 

 

 

Ulus da ulus diye bir şeyin olduğuna, onun bütünlüğünü sağlayan devletin vatandaşı olduğuna dair bazı bilinçsel girdileri ve bu girdilerin belirleyiciliği altında yoğrulmuş bir bilinç yapısını varsayar. Yani, bir ulusa aidiyet, bizimle doğuştan gelen bir özellik değil, aynı din gibi sonradan aşılanan bir kültürel öğedir. Dawkins'in memleri vardı ya, o memlerdendir. Dinsel aidiyet gibi o da sonradan kazanılır. 

 

Alevilik ise, tamamen farklı bir konu. Defalarca dedik, aleviliğin bir inançsal boyutu, bir de sosyolojik boyutu vardır. Göksel inanç boyutu hepimizin bildiği gibi içerik olarak metafizik kusurları bol içerse de bu topraklar için hiç de fena sayılmayacak boyutta iyi yaşam yolu öğelerini içerir. Metafizik kısmı körelmiştir. Ali'nin velinin gerçekten göksel yönlerine inanan alevilerin sayısı alevilerin içindeki deist ve ateistlerden azdır. Alevilik, çoğunlukla bir tür deizmdir, deizm bu coğrafyada böyle örneğe dökülmüştür. Saf deizm yoktur, bunu da dikkate alalım.

 

Yani, arkadaşlar, yahudi ve alevi düşmanları, alevi düşmanı diye yanlış anlaşılan ancak öyle olmayan diğer arkadaşlar: Maksat aleviliği olduğu gibi görelim. Ne büyültelim, ne de küçültelim. Gerçeğini görmeye çalışalım. Yobazı, şekilcisi de vardır alevilerin. Hepsini birlikte düşünelim. Ama, baskın yönü dini değildir, alevilerin farkı budur. 

 

Öncelikle

Çok fazla sel sal eki kullanıyorsunuz. Türkçede birkaç sözcükte var sal, sel... kumsal gibi. İnançsal, göksel, bilinçsel... anlamıyorum bunları. Bilinçsel girdi ne demek hiç bilemiyorum mesala.

 

Bir yere ait hissetmenin biyolojik sebepleri de olabilir. Doğuştan getirdiğimiz aidiyet duygusu da olabilir. Bu konuda tam bir bilgim yok, hakkında çalışmalar vardır.

 

Göksel inanç boyutu ne demek bilmiyorum. Cümleyi anlamıyorum. İnanç boyutu diye algılıyorum.

 

Metafizik mefhumunun ne olduğunu bu yaşıma kadar halen anlayabilmiş değilim, metafizik kusurlarının neler olabileceğini ölene kadar anlayabileceğimi zannetmiyorum.

 

Göksel yönden kastınız keramet mi? İlahi varlıklar mı? Sanırım öyle. Aleviliğin deizmle hiçbir ilgisi yok. İsterse kendine alevi diyen 1 milyon insan çıkıp "alevilik deistliktir" diye yollara dökülsünler, bu alevilik mefhumunun manasını değiştiremez. Anadolu aleviliğini öğrenmek için yolun süreği olan baba dedelerin kitaplarını okumak lazım gelir. Cönklerden, menakıbnamelerden, divanlardan... varsa deizmi çağrıştıran bir tanesi, ben okumadım. İsmini verirseniz bulup okuyayım.

 

Deizmin saf ve komplike halleri olduğunu ilk kez sizden duydum. Saf olmayan deizm nasıl oluyor, bilemiyorum.

 

Yahudi ve alevi düşmanları derken, yahudilikle ne alakası var?  Aleviliği olduğu gibi görelim de ben yıllarca bu kültürü araştırdım, kitaplarını okudum, halen kitaplığımdaki kitapların oran olarak en çoğu alevilik-bektaşilik hakkındadır. Siz neye dayanarak deizmi aleviliğe endekslediniz sonra da bunun böyle kabul buyurulmasına karar verdiniz? Bilemiyorum.

tarihinde Tengiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, Ten Ten yazdı:

Ergenekon üyeleri

 

Ergenekon diye bir örgüt olmadığı, dolayısıyla üyesi diye bir kimsenin olamayacağı, örgüt şemasının düzmece olduğu ve davanın "kumpas" olduğu resmen açıklandı.

 

Türkiye böyle bir ülke. Olmayan, uydurma efsaneler hakkında çene çalmaktan başka hoşlanılan bir iş yoktur bu ülkede.

 

Ha, biz çok önce, daha örgüte ait ilk buluntu diye sunulan Ümraniye bombaları ortaya atıldığında uydurma bir senaryo ortaya atılmaya çalışılıyor demiştik ama tabii dinleyen olmayacağı belliydi o başka! Yıllar sonra senin önceden söylediklerinin harfiyen çıkması zevkli olur gibi görünse de değil. Kendini aptallar, deliler ülkesinde ya da Walking Dead'de yaşıyor gibi hissediyor ve mutsuz oluyorsun. Bu kadar bok yığını kadar aptalın içinde yaşamak bir işkence.  

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, democrossian yazdı:

 

Ergenekon diye bir örgüt olmadığı, dolayısıyla üyesi diye bir kimsenin olamayacağı, örgüt şemasının düzmece olduğu ve davanın "kumpas" olduğu resmen açıklandı.

 

Türkiye böyle bir ülke. Olmayan, uydurma efsaneler hakkında çene çalmaktan başka hoşlanılan bir iş yoktur bu ülkede.

resmi kurulmuş Jitemde yok diyorlardı.

:)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Zaten bu halkın böyle salak olduğunu bildikleri için bu tür uydurma tezgahları pervasızca uyguluyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu halkın temel düsturlarından birisi "çamur at tutmazsa izi kalır" dır. Aptal ve salak oldukları için evet izi kalıyor çamur gibi. Çünkü zeka yok, salaklar. Zeka olmayınca ne yapsan boş. Boş boş uyduruk efsanelerle oyalanır avunur durur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, democrossian yazdı:

Al buyur işte o bok yığınını oluşturan aptallardan bir tanesi.

 

Ondan sonra da Türkiye nasıl kurtulur!

 

Kurtulamaz! Aptallıktan kurtulan nerde görülmüş? Beyinlerine zeka şırınga etme yöntemi mi keşfedeceksiniz?

 

 Jitemi bilmeyen yok.Doğuda Askerlik yapan herkes bilir.90 95 arası gizli değildi.:)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
37 dakika önce, Ten Ten yazdı:

 

 Jitemi bilmeyen yok.Doğuda Askerlik yapan herkes bilir.90 95 arası gizli değildi.:)

 

 

- Öyle bir şey gerçekten varsa, üzülürüm herhalde o kişiler için. Jitem'i bilmiyorum. Ama HArp okulu dediğin ülkenin en iyi Avrupa'Nın da en iyi eğitim kurumları arasındadır. 

Diğer tarafa eklediğin türden Ergenekon iddianamesine inanacak tipte askeri ben düşünemiyorum.

 

Netice: Donald Trump'un Rusların yardımı ile seçilme olayı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Demo'ya burada hak vermek zorundayım çünkü doğru söylüyor. Piyasa boş haber kaynıyor. 

Masonluk filan tamam da, senin iddianamede eklediğin türden şeylere inanan bir grup MHP'nin uçuk bir kesiminde bile olamaz. Düzmece olma ihtimali o yüzden yüksek. 

tarihinde Donatello23 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Tengiz said:

Çok fazla sel sal eki kullanıyorsunuz. Türkçede birkaç sözcükte var sal, sel... kumsal gibi. İnançsal, göksel, bilinçsel... anlamıyorum bunları. Bilinçsel girdi ne demek hiç bilemiyorum mesala.

 

Bilince aktarılan bilgi anlamında söyledim onu. Sel eki iyidir ya. Severim. Tarihi diyeceğime tarihsel derim. Sel en azından Türkçe. Tarihi de derim, çok katı değilim.

 

1 hour ago, Tengiz said:

Bir yere ait hissetmenin biyolojik sebepleri de olabilir. Doğuştan getirdiğimiz aidiyet duygusu da olabilir. Bu konuda tam bir bilgim yok, hakkında çalışmalar vardır.

 

Bağlanma duygusunun ulusal aidiyet halini alması sonradan öğretilen bir şeydir. Bunun tartışılacak bir yanı yok. İnanç sınıfına girer, "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözünde olduğu gibi, dogmatiktir. İnançların ve dogmaların göksel dogmalardan ibaret olduğunu düşünenlere bu hatırlatma ters gelebilir, ama yersel dogmalar da vardır. Dikkat edilirse, burada inancın, bir gruba aidiyetin, dogmaların Anibal'in kullandığı terimle 'insan sürülerine' sağladığı avantajları tartışmıyoruz. Dogmatik formülasyonlar sürüye bir şekilde bir avantaj sağlıyor olmalı ki, gökseliyle, yerseliyle bugüne kadar varlıklarını korumuşlar. Din ve ulus aidiyeti insan topluluklarına net manada kaybettirseydi, bugüne gelemezdi, çoktan tarih olmuştu, bütün insan toplulukları ateist olmuştu. Şu bir gerçek ki, insanlar bilimsel bulgulara göre yapılan sınıflandırmaların etrafında değil, dogma (yani doğruluğu sınanmadan bir düşüncenin temeli yapılan sav) temelli fikriyatın etrafında toplanır. Çünkü, gerçeklerle insanoğlu arasında doğrudan bir zihinsel bağ insanın, hatta canlılığın tanımına aykırıdır. Bizim tartıştığımız şey, yani benim parmak bastığım şey, bu aidiyetlerin sonradan benimsetilen şeyler olduğu. Irkla, soyla ilgisinin olmadığı. Bir Çinli çocuğu da alır, Türk ve müslüman olarak yetiştirebilirsiniz.

 

 

2 hours ago, Tengiz said:

Metafizik mefhumunun ne olduğunu bu yaşıma kadar halen anlayabilmiş değilim, metafizik kusurlarının neler olabileceğini ölene kadar anlayabileceğimi zannetmiyorum.

 

Cin, melek, şeytan metafizik kavramlar değil mi?

 

2 hours ago, Tengiz said:

Göksel yönden kastınız keramet mi? İlahi varlıklar mı? Sanırım öyle. Aleviliğin deizmle hiçbir ilgisi yok. İsterse kendine alevi diyen 1 milyon insan çıkıp "alevilik deistliktir" diye yollara dökülsünler, bu alevilik mefhumunun manasını değiştiremez. Anadolu aleviliğini öğrenmek için yolun süreği olan baba dedelerin kitaplarını okumak lazım gelir. Cönklerden, menakıbnamelerden, divanlardan... varsa deizmi çağrıştıran bir tanesi, ben okumadım. İsmini verirseniz bulup okuyayım.

 

Deisttir derken, kastım daha çok şuydu: Alevilik tam olarak ne teizmdir, ne deizmdir, ne panteizmdir, bunların hiçbirine uymaz. Pratik hayatta deistlerdir. Yani, bir yaratıcıya inanırlar ama, pratik hayatta dinsel referansları kullanarak işlerini ve ilişkilerini yürütmezler. Türkiye'deki sünnilerin de belli bir kısmı böyledir, deisttir. Anlatmak istediğim buydu.

 

2 hours ago, Tengiz said:

Deizmin saf ve komplike halleri olduğunu ilk kez sizden duydum. Saf olmayan deizm nasıl oluyor, bilemiyorum.

 

Bu videodaki adam deist mi, panteist mi, teist mi, budist mi, şaman mı, zerdüşt mü, ateist mi, ne bu adam biri söylesin bana. Hangi sınıfa koyarsınız?

 

2 hours ago, Tengiz said:

Siz neye dayanarak deizmi aleviliğe endekslediniz sonra da bunun böyle kabul buyurulmasına karar verdiniz? Bilemiyorum.

 

Endekslemedim ya. Buyurma falan yok hocam. Tartışmaya devam.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, Donatello23 yazdı:

 

- Öyle bir şey gerçekten varsa, üzülürüm herhalde o kişiler için. Jitem'i bilmiyorum. Ama HArp okulu dediğin ülkenin en iyi Avrupa'Nın da en iyi eğitim kurumları arasındadır. 

Diğer tarafa eklediğin türden Ergenekon iddianamesine inanacak tipte askeri ben düşünemiyorum.

 

Netice: Donald Trump'un Rusların yardımı ile seçilme olayı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Demo'ya burada hak vermek zorundayım çünkü doğru söylüyor. Piyasa boş haber kaynıyor. 

Masonluk filan tamam da, senin iddianamede eklediğin türden şeylere inanan bir grup MHP'nin uçuk bir kesiminde bile olamaz. Düzmece olma ihtimali o yüzden yüksek. 

 

Atatürk te mu kıtasına güneş dil teorisine inanıyordu.:)

 

http://acikerisim.pau.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11499/228/s+1-13,+say +1+(2011).pdf?sequence=1

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

O tarihler için Pasifik gibi dünyanın yarısını kaplayan bir okyanusta hiç kıta bulunmayışının acayip gelmesi ve batmış bir kıta olabileceğinin düşünülmesi normaldi. Çok sayıda adaların, batmış kıtanın dağ zirveleri olduğu düşünülüyordu. Bugün bile bu iddiaları ortaya atmak, kolaylıkla reddedilebilecek bir konu değil. Bulgu varsa bugün bile inceleyip karar vermek gerekir.

 

Atatürk son derece yerinde ve doğru davranarak Mu kıtası iddialarının araştırılmasını istemiştir.

 

Kadı ki biliyoruz, bugünkü kıtalar yeterince geçmişe gidildiğinde farklıydı. Pangea kıtası parçalanarak bugünkü kıtalar ortaya çıktı. Yeryüzü elbette çok değişti, halen değişiyor. Çok yavaş. Pasifik genişlemeye devam ediyor. Eskiden Amerika ile Afrika arasında bir vadiden ibaretti!

tarihinde democrossian tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, Ten Ten yazdı:

 

Atatürk te mu kıtasına güneş dil teorisine inanıyordu.:)

 

http://acikerisim.pau.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/11499/228/s+1-13,+say +1+(2011).pdf?sequence=1

 

- Evet ama Türklerin geçmişi ile ilgili araştırmaların çok kısıtlı olduğu ve insanların (o zamanın konuşma dili ile) "Türk ırkı yoktur", "Türkler asil ırk değildir", "Türklerin geçmişi yoktur" hatta günümüzdeki PKK'lılar gibi "Türk diye bir millet yoktur" diyebildikleri bir dönemde.

 

-1930'lardan günümüze tüm bu bilgiler güncellenmiştir. 

Mu kıtasına dair somut veri yoktur. James Churchward'In o zamanlar için bir avant-guarde düşünceleri vardır. Atatürk de merak edip okumuş olabilir. Turan Dursun'un bir kitabında ben de merak edip okumuştum. Günümüz tanımına göre "modern bilim" değildir. "Tanrıların Arabaları" tarzı bir kitaptır.

 

Gerçek: Evet Kızılderililerde (ve Azteklerle) bir nevi Kuzen sayılırız. "Kızılderililer Türktür" laflarını 90'lı yıllarda ergen konuşmalarında ederdik. 

 

"Güneş Dil" 1950 kuşağı için gerçektir. Günümüzde değildir. Bunu bilimsel anlamda savunabilecek modern tarihçi yoktur. 

- Ama bu tür girişimler, Türk kökeninin araştırılmasına katkıda bulunmuştur.

 

Seni iyice üzmek için: Ben Hunların ve İskitlerin Türk olduklarından da %100 emin değilim. "Güneş Dil" gibi görmek istediklerini görüyor olabilirler.

+ Bizim tarihimiz de bence nötr ve bilimsel hale gelmemiştir. Malum ülkemizde Evrim dersi kalkınca, Kimse lise tarih dersinin Nazi Almanyası lise tarih derslerinden farklı olmasını bekleyemez.

 

/Ama fena değil.

 

Bir de İskitler Hint Avrupalı olarak geçerler. Yani Hititlerle bağlantıları olabilir ama bizimle pek yok. 

tarihinde Donatello23 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Donatello23 yazdı:

 

- Evet ama Türklerin geçmişi ile ilgili araştırmaların çok kısıtlı olduğu ve insanların (o zamanın konuşma dili ile) "Türk ırkı yoktur", "Türkler asil ırk değildir", "Türklerin geçmişi yoktur" hatta günümüzdeki PKK'lılar gibi "Türk diye bir millet yoktur" diyebildikleri bir dönemde.

 

-1930'lardan günümüze tüm bu bilgiler güncellenmiştir. 

Mu kıtasına dair somut veri yoktur. James Churchward'In o zamanlar için bir avant-guarde düşünceleri vardır. Atatürk de merak edip okumuş olabilir. Turan Dursun'un bir kitabında ben de merak edip okumuştum. Günümüz tanımına göre "modern bilim" değildir. "Tanrıların Arabaları" tarzı bir kitaptır.

 

Gerçek: Evet Kızılderililerde (ve Azteklerle) bir nevi Kusen sayılırız. "Kızılderililer Türktür" laflarını 90'lı yıllarda ergen konuşmalarında ederdik. 

 

"Güneş Dil" 1950 kuşağı için gerçektir. Günümüzde değildir. Bunu bilimsel anlamda savunabilecek modern tarihçi yoktur. 

- Ama bu tür girişimler, Türk kökeninin araştırılmasına katkıda bulunmuştur.

 

Seni iyice üzmek için: Ben Hunların ve İskitlerin Türk olduklarından da %100 emin değilim. "Güneş Dil" gibi görmek istediklerini görüyor olabilirler.

+ Bizim tarihimiz de bence nötr ve bilimsel hale gelmemiştir. Malum ülkemizde Evrim dersi kalkınca, Kimse lise tarih dersinin Nazi Almanyası lise tarih derslerinden farklı olmasını bekleyemez.

 

/Ama fena değil.

 

Bir de İskitler Hint Avrupalı olarak geçerler. Yani Hititlerle bağlantıları olabilir ama bizimle pek yok. 

Bende Hunların iskitlerin Türk olmadığını düşünüyorum.Dilleri hiç benzemiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 hours ago, isabettin said:

 

Bilince aktarılan bilgi anlamında söyledim onu. Sel eki iyidir ya. Severim. Tarihi diyeceğime tarihsel derim. Sel en azından Türkçe. Tarihi de derim, çok katı değilim.

 

 

Bağlanma duygusunun ulusal aidiyet halini alması sonradan öğretilen bir şeydir. Bunun tartışılacak bir yanı yok. İnanç sınıfına girer, "Bir Türk dünyaya bedeldir" sözünde olduğu gibi, dogmatiktir. İnançların ve dogmaların göksel dogmalardan ibaret olduğunu düşünenlere bu hatırlatma ters gelebilir, ama yersel dogmalar da vardır. Dikkat edilirse, burada inancın, bir gruba aidiyetin, dogmaların Anibal'in kullandığı terimle 'insan sürülerine' sağladığı avantajları tartışmıyoruz. Dogmatik formülasyonlar sürüye bir şekilde bir avantaj sağlıyor olmalı ki, gökseliyle, yerseliyle bugüne kadar varlıklarını korumuşlar. Din ve ulus aidiyeti insan topluluklarına net manada kaybettirseydi, bugüne gelemezdi, çoktan tarih olmuştu, bütün insan toplulukları ateist olmuştu. Şu bir gerçek ki, insanlar bilimsel bulgulara göre yapılan sınıflandırmaların etrafında değil, dogma (yani doğruluğu sınanmadan bir düşüncenin temeli yapılan sav) temelli fikriyatın etrafında toplanır. Çünkü, gerçeklerle insanoğlu arasında doğrudan bir zihinsel bağ insanın, hatta canlılığın tanımına aykırıdır. Bizim tartıştığımız şey, yani benim parmak bastığım şey, bu aidiyetlerin sonradan benimsetilen şeyler olduğu. Irkla, soyla ilgisinin olmadığı. Bir Çinli çocuğu da alır, Türk ve müslüman olarak yetiştirebilirsiniz.

 

 

 

Cin, melek, şeytan metafizik kavramlar değil mi?

 

 

Deisttir derken, kastım daha çok şuydu: Alevilik tam olarak ne teizmdir, ne deizmdir, ne panteizmdir, bunların hiçbirine uymaz. Pratik hayatta deistlerdir. Yani, bir yaratıcıya inanırlar ama, pratik hayatta dinsel referansları kullanarak işlerini ve ilişkilerini yürütmezler. Türkiye'deki sünnilerin de belli bir kısmı böyledir, deisttir. Anlatmak istediğim buydu.

 

 

Bu videodaki adam deist mi, panteist mi, teist mi, budist mi, şaman mı, zerdüşt mü, ateist mi, ne bu adam biri söylesin bana. Hangi sınıfa koyarsınız?

 

 

Endekslemedim ya. Buyurma falan yok hocam. Tartışmaya devam.

 

"Metaphysics is a branch of philosophy exploring the fundamental questions, including the nature of concepts like being, existence and reality."

 

Doğaüstü, metafizik demek değil biliyorum ama sadece bu kadarını biliyorum.

 

Aleviler deist değiller. İki tür kendine alevi diyen insan vardır, bir türü çoook ender bulunur diğer türü bolcadır. Bolca olan türü Allah'a, kitaba, peygambere inanır. Dini ritüellerini yerine getirir veya getirmiyorsa da yaptığının doğru olduğunu iddia etmez. Bu tür Aleviler, dinin genel bilinen halinin sünnilik bakış açışı ile yanlış anlaşıldığını, dinin özünün şekil ile olmadığını düşünürler. Bu insanlar teisttir. İkinci tür aleviler ise Hakk'ın kendinde olduğunu, kendinin Hakk olduğunu iddia ederler. Tanrıyı, cennet, cehennemi... kendinde bilirler bunlar da modern deyişle panteisttir. Bunun dışında kalanlar da zaten istese bile alevi olamaz.

 

Videodaki adamı hususi tanımıyorum.

 

Panteist, ateist, deist... bunlar modern kavramlar. Kafir vardır, inanmaz. Gavur vardır, gayrımüslüm. Daha sıcak bir sözcüğümüz daha var, "dışarıdan" demek için kullanılır; ecnebi. Panteist dediğimiz Enel Hakk taifesidir. Dinin emir ve yasaklarının zahiren anlaşılamayacağını, batın manalarının olduğunu iddia edenler vardır, Enel Hakk taifesinden olan bu taifeye ben sofu diyorum. Deizmi bilmiyorum, tanımlamak için kullanılan bir tabir. Zahit vardır, o da dinin emirlerini tutan, yasaklarına uyan kimsedir.

 

Videodaki adam gayrımüslüm değildir yani hristiyan felan. Ecnebi değil bu toprağın adamı. Zahit değil rakı içiyor. Sofu olabilir yahut takliden sofu olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Tengiz said:

 

 

Alevilerin içinde şu var bu var diye saydığın eğilimler sünnilerde de var arkadaşım. Aleviler, baskın olarak, Batı terminolojisiyle konuşursak, deist-hümanist bir yaşam görüşüne sahiptirler. Onun dışında iti de vardır, kopuğu da vardır, meleği de puştu da herşeyi vardır. 

 

O videodaki adam gerçek otantik alevidir, ne tam olarak deist diyebilirsin ona, ne ateist, ne panteist. Sofu hiç diyemezsin. Anlattığı fıkrayı dinlemedin galiba. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, isabettin said:

 

Alevilerin içinde şu var bu var diye saydığın eğilimler sünnilerde de var arkadaşım. Aleviler, baskın olarak, Batı terminolojisiyle konuşursak, deist-hümanist bir yaşam görüşüne sahiptirler. Onun dışında iti de vardır, kopuğu da vardır, meleği de puştu da herşeyi vardır. 

 

O videodaki adam gerçek otantik alevidir, ne tam olarak deist diyebilirsin ona, ne ateist, ne panteist. Sofu hiç diyemezsin. Anlattığı fıkrayı dinlemedin galiba. 

 

Sofu sözcüğünü yanlış anlıyorsunuz. Sofu ile zahit aynı değildir. Sofu sözcüğü zamanla zahit ile aynı anlama kavuşmuştur. Sofu, zannedersem filozof sözcüğünden türeme. Felsefe yapan adamlar bunlar. Şöyle anlatayım daha rahat anlayasınız. Zahit, dinin yasak ve emirlerine olduğu gibi inanır, sorgulamaz. Sofu, vicdanıyla hareket eder, sorgular, bir şey öyle diye inanmaz. Tabi sadece bu fark yok, çok fark var.

 

Sünniliğin içinde öyle kimselerin olması sünnilik mefhumunu değiştirmez. Eğer bir adam enel hakk diyorsa sünni olamaz. Adamın eğilim vardır, yoktur... o mesele değil. Mefhum neyse o. Bir anarşist "devletler iyi aslında" derse artık anarşist değildir. Öyle bir eğilimi var diye ve vakti zamanında anarşistti diye biz adama bakıp anarşizm mefhumu üzerine yargıda bulunamayız.

 

Fıkraya gelecek olursak, fıkrayı biliyorum. Böylesi fıkralar çok vardır Alevi-Bektaşi edebiyatında. Babaerenler kurusun diye elbisesini asar yağmur yağar, gider toplar saklar güneş açar. Tek ineği vardır, dua eder ölmesin diye ama nafile, ölür. O da gıcığına ramazanın ilk gününün son dakikası orucunu bozar vs... Bunlara sofu edebiyatı denir. Burada bahsedilen tanrı, tanrı ile kişi arasındaki cilve... sofu edebiyatının şifreli sayfalarıdır. Zahiren de anlarsın, güler geçersin ama batıni manaları vardır ve ancak konuya vakıf insanlar orayı çözer. Bu yazdığımdan mistik bir mana çıkarmayın, divan edebiyatını bile dönemi bilen, diline vakıf insanlar anlar. Bu fıkra üzerinden "tanrıya inanıyor ama işleri ters gidiyor o halde dine inanmıyor sadece tanrıya inanıyor" gibi bir anlam çıkarmayın. Sofu edebiyatı bu, manası böyle değil.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...